25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyef Imtiyaz Sahibi: Berin Nadi Gene! Yayın Yönetmen!: Orban Erinç 0 Genel Yayın Koorduıatönı Hikmet Çerinka>a # S'azıışlen Müdurien tbnthim Yüdız - Dinç Tayanç 9 Sorumlu Miıdür Fikret tlku # Haber Merkezı Müdüru. Hakan Kara •Göısel Yönetmen. Fikret tser D15 Haberier Şinasi Danışoğiu • Istıhbaral Cengiz Yıidınm • Ekonomı Mehmet Saraç # Kültür Handan ŞenltöheD • Spor Abdülkadir Yücefanan • Makaleter Sami Karaöraı 9 Duzeltme AbduOah Y«zm# Fotograf Erdogan Köseoğlu »Bılgı-Belge Edib* Buğra •'i urt Haberlen Mebmet Faraç VavnKuruiu.flllanStlçuk(Btt)lun). Orhan Erinç, Okta> Kurtbâke. Hikmet Çetinkava, Şükran Soner, Ergnn Bakı, Dinç Tayaoç, İbrahtn Vıldu. Orhan Bursalı. Mustafa Balbav, Hakan Kara. Ankara Temsılcisr Mustafa Balbay Atatüıfc Bulvan No 125,Kat:4,Bakanhklar-AnkaraTel 419502017 hat), Faks 4195027 • Izmır Temsilcısr Serdar Kızık, H. Zıya Blv. 1352S 2'3Tel 4411220, Faks 4419117»Adana Temsılcısı Çetin Hgenoğlm Inöoü Cd 119 S. No: 1 Kat: 1, Tel 363 12 11, Faks 363 12 15 Müessese Müdüni. Lslün Akmen # Koordınalor Ahınet Koralsan • Muhasebe Bûknt Yeoer»ldare HÜHyin Gûrer • tşleüne Önder Çefik • Bılgı- lşlem Nail tnal # Bılgısa\ar Sıstem Mfirüvet Çiter • San$ Fadet Kuza MEDYA C: • Yönetım Kun Başkanı - Genel Müdiir Güll Erduran # Koordınaıör Re Işıtnuu) 0 Gene] Mudür Yardımcı SetdaÇoban Tel 514 (F 53 51395 80-513846(^61,Faks 51384 Vayımla>an \e Basan: Yenı Gun Haber Ajansı. Basın \e "V ayuıcılık A Ş Türiocağı Cad 39-41 Cağaloglu 34334 kt PK 246 lstanbul Tel (0 212) 512 05 05 (20 hatl Faks (0'212) 513 85 95 3İARALIK1997 İmsak: 5.49 Güneş: 7.22 Öğle: 12.14 tkindi: 14.31 Akşam: 16.52 Yatsı: 18.20 YeniLolüa, eskitartışmÇeviri Servisi - Yeniden çekilen Lolita filmi üzerinde, senaryo çalışmalan sırasında başlayan tartışmalar sürüyor. Orta yaşta bir erkeğin 12 yaşındaki bir kıza tutkusunu konu alan ve bu tabuya ilginç bir bakış açısıyla yaklaşan filmde Dominique Snain ile başrolü oynayan Jeremy Irons, Focus dergisi ıle yaptığı söyleşide, cinsel ahlakı ve kendi tutkulannı irdeledi. Jeremy Irons, genel olarak soğuk insanlan klişeleşmiş tabulanna dokunmaktan büyük zevk aldığını ve aslında Lolita filminin böyle bir rutkunun tüm yanlışlannı ortaya koyduğu için mutlaka seyredilmesi gerektiğini söyledi. Irons'a göre fîlm, kopardığı firtınalann aksıne olumlu bir mesaj verecek. Orta yaşlı erkek çocuk- kadın ilişkilerinin toplumlarda sanıldığından daha yaygın olduğunu belirten oyuncu, "bu konu tarüşma>a açümalıdır, yoksa ensest gibi topiumu içten içe kemiren bir yara olarak yaşanmaya devam eder. O yaşta erkeklerin en büyük yanılgısL. çocuklann bir oyun olarak gördükleri ba/ı tavırtan, cinsel mesaj olarak algılamakür7 " dedi. Erkeklerin gençlıklenne dönebilmek için genç insanlara bu tür tutkularla bağlandıklannı ve gençliğe özlemlerini bu şekilde yansıttıklannı söyleyen Irons, genç kızlara karşı böyle duygular beslemediğini. ancak çekim sırasında "bu durumda olan birinin doğnı ve toplum öğretilerine uvgun karar vermesinin çok zor olduğunu anladığmı" ifade etti. Film çalışmalan sırasında, sevişme sahnelerinde bile yasalar gereği Dominique Swain'e dokunamayan Irons. defalarca tekrarlanan bu sahneler sırasında büyük sıkıntı yaşadı. Irons, yakın çekim öpüşme sahnelerinde üzerlerine omuzlan sıynlmış bodyler giydiklerini ve yönermenin de çok zorlu anlar yaşadığını söyledi. Jereray Irons, filmin sevişme sahneİerinin çekiminde çok zoriandığını söylüyor. VenifîlmdcLolha'yı Dominkıue Swain oynuyor. Dünyada 1997'nin ürünü 'sanal bebek' oldu Şimdi de 'sanal sevgili' GÜLDENOHRİ 1997'nin ilk aylannda Ja- ponya'da ortaya çıkan ve kı- sa zamanda tümdünyayı sa- ran Tamagotchi'ler, geçen yaz Türkiye'ye geldıği gün- den itibaren her yaştan in- sanın büyük ılgisinı çektı. Her gün çeşitleri artan sa- nal bebeklerin sonuncusu ise kaprisli bır "sanal sevgi- li". Yaratıcılannın 9 yaşın üzerindeki çocuklar için dü- şündüğu bu küçük oyuncak, sorumlululc zaman ve ilgı gerektıriyor. Uzun süre ay- nı oyunu oynamayı se\Tne- yen çocuklann anne baba- İan, ölmemeleri için bakı- mını üstlendikleri bu sanal bebeklere bağlandılar. Hat- ta ölen sanal bebekler ıçın Batı'da mezarlıklarbile ku- ruldu. Oyun sonunda bebe- ğın ölmesi çok tepki çektı- ginden, son üretilen model- lerde oyun, bebeğın bavulu- nu alıp yolculu|a çıkmasıy- la son buluyor. Ilgı büyüdükçe çeşitlen artan Tamagotchi'nin, kedi, köpek, dinazor gibi türle- rinden sonra, yetişkınJer için düşünülen modeli "sanal sevgffi" oldu. Her sevgili gı- bı, yemeğe çıkanlmak, si- nemaya gitmek isteyen sa- nal sevgiliye, belli aralık- 0 0 7 ' D E N S İ Z E Y I L B A Ş I A R M A ' Ğ A N I Ericsson GA 628. şimdi özel tasarımJames Bond paneli bediyeli. Kısa bir süre için Ericsson satış noktalarında. Ele geçirmek için, hemen harekete geçinf Brlcssan Matte / GEN-PA Tel. 0212 287 17 17 / 100 hat (pbx) • K.V.K. Tel: 0216 410 85 00 (pbx) ERİCSSON http://bond ericsson com larla kompliman yapmak ve çiçek vermek de gerekiyor. Kullanıcı eğerbaşanlı olur- sa yaklaşık 20 gün sonun- da yüzük takılıyor. Sanal bebeğin Türkiye'ye gelmek üzere olan bir baş- ka modeli de iki kullanıcıy- laoynanan "fightmggame''. Bu oyunda da herkes kendi boksörüne antrenman yap tırmak ve onu iyi beslemeı zorunda. Türkiye'ye ılkgel dığınde, 3 ^ mılyon lıray, satılan, Tamagotchi'leriı göreceğı ilgiyi önceden his settiklennı söyleyen, Seg; Türkiye Dıstnbütörü Ara îthalatGenel Müdürü Omeı F. Demir, önceden yeterl sayıda ithalatyapnklannı, bu sayede, 1997 sonunda fi- yatlann bir milyona kadaı ındığinj söyledi. Her yerde satılıyor Sanal bebekler şu anda bütün oyuncakçılarda, kır- tasiyecilerde satılıyor İlk olarak Japon Bandai firma- sının pıyasaya çıkardığı ve ıthalatı bir mılyonu bulan Tamagotchi"nın Çin ve Tay- van malı taklitlerinı de işpor- ta tezgahlannda bulmak mümkün. Osmanbey'de perakende satış yapan Doğanlar Oyun- cak Mağazası yetkilisi Veli Doğan, günde 15-20 adet Tamagotchi sattıklannı be- hrterek."SanaI bebek alıcı- lannda bağımlılık yaratu- ğından. bebeği ölenler, he- men çıkıp yeni bir tane da- ha alnorlar. Bu vü/den da- ha uzun süre satışlann aynı hızla devam edeceğiııi dü- şünü\orum"dedı. SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN .Vatanı, Vatan İçinde, Bir Daha Kurtarmak!./ O ekspresın adı, eskiden PLM (Pa- ris/Lyon/Marsitya) ımiş; 1950'li yılla- nn başında, St.-Chartes Gan'ndan (Marsitya) her akşam hemen hemen yanm saatte bir, Lyon Gan'na (Paris) bir katann hareket ettığıni öğrenince şaşkına dönmüştuk: SNCF (Fran- sa'nın TCDD'si) Marsilya/Paris ara- sını 'komşu kapısı' yapmıştı: tren sa- dece üç istasyonda (Lyon, Avignon, Dijon) duruyor; akşam Paris'den al- dığı yolcuyu, sabah Marsilya ya indi- riyordu; çünkü, karşılıklıdır. Hıç unut- mam, Ankara'lı olan Mırç, -o yıllann arkadaşı- 'darısı Anadolu Ekspre- si'nin başına' demişti. Fransızlar, 'demiryolcu'öur. 196O'lı yıllarda, SNCF şebekesini ve trenle- rini nasıl daha modem bir hale dönüş- türebileceğini tartışıyordu. O günün tasanlan, bugün gerçektir: aerodina- mik elektrik lokomotiflerinin çektıği konforlu vagonlar, yolcuyu, kaşla göz arasında 'menzıl-ı maksudu'na uçu- rur: ucuzluğu, kaza riskinin azlığı, ra- hatlığı ayn avantaj! Demiryollannda ulaşılan hız, yüzyılın son çeyreğinde, başdöndürücü bir mertebeye ulaş- mıştır: Japonlar, saatte 600 kilomet- re yapabilen lokomotif çalıştınyorlar; bildiğiniz gibi, çok uçağın hızı ya bu kadardır, ya daha az! 'Demiryolu mo- dası geçmiştir 1 diyen şaşkınlara ithaf olunur. 'Sistem'e angaje olduktan sonra (1950'li yıllar) ulaşım politikasında Tür- kiye'nin oyuna getırildıği tartışılır mı? Rakamlarortada: Orta sağ/orta sol'un 'Soğuk Savaş' ıktıdarian, olanca güç- leriyle. kazariskıyüksek, pahalı ve ra- hats/z karayollanna yüklenmışler; de- mıryollannı -bu arada elbette deniz- yollannı da- feci şekilde, ihmal etmiş- lerdir bu 'ihmal'm bedelini, heryıltra- fik kazalannda Sakarya Savaşı kadar 'şehit'; bilinmez kaç trilyon lıra mad- di zararla ödemekteyiz. Eskiler, 'Kıla- vuzu karga olanın, burnu boktan kur- tulmaz' demişlerdi; tuhaftır, o 'kıla- vuz',-şimdi orta sağ/orta sol 'koalis- yon' iktidannın da onca umut bağla- dığı- Dünya Bankası ve Para Fonu (IMF) idi. 'Erken' Cumhuriyet döneminde öyle miydi ya? Kıfavuz karga böyle istemişti Bakın nasıldı: 9 Eylül 1929 tarihli bir haber başlığı: "BirUmran Ese- ril Fevnpaşal Malatya Demiryolu Bu- gün açılıyort" Haberden birkaç satır okumak istemez misinız? "...iktisat ve terakkimizin müjde- cisi olan şimendiferler, milli hükü- mete kadar, memleketimizde pek ziyade ihmal edilmiştir. Büyük Ga- zimiz ve azimkâr başvekilimiz Ismet Paşa Hazretleri, yurdumuzu can- landıracak kudreti şimendiferler- de buldular. Memleketin demirağ- latia örülmesine, dört elle sanldı- lar ve vatanı, vatan içinde, bir da- ha kurtardılar..." Dikkat isterim: bu haber, 1929 yılı- nın haberidir; dünyayı altüst eden, ün- lü 'buhran y///'nın! Türkiye Cumhu- riyeti, 'demir ağlarpohtikası'nda ye- ni bir merhaleye varmış, orada durmuş mudur; ne münasebet, haberin nasıl brttiğine bakmalısınız: "...memleketin her taraftnda, hummalı birfaaliyeüe yeni hatiann inşasına devam ediliyor. Erzurum/ Daday yolunda da ray döşemesi çok ilerlemiştir. Balıkesir/Zongul- dak/Filyos hatlan üzerinde gayret- le çalışılmaktadır..." (Cumhuriyet, 9 Eylül 1929) Peki sonuç? Onu günümüzün bir haberinden ögreniyoruz: "...Demir- yollannın uzunluğu cumhuriyetin kuruluşundan II. Dünya Savaşı'na kadar geçen 22 yılda, yüzde tOO'e yakın bir artışla 3.756 kilometre- den 7381 kilometreye çıkmışb. An- cak bundan sonra geçen 50 yılı aş- kın sürede, harJardaki uzunluk, yal- nızca yüzde 12 civannda arbnlabil- mişti. 8.600 km..." Neden mi, nedeni bellı: "...1950 yılında Bayındıriık Bakanlığı'na ka- rayolu ve demiryolu için verilen ödeneklerden karayoluna aynlan pay, demiryoluna aynlan paydan üç kat fazlaydı. Bu oran 1976 yılın- da 34 katına çıkmıştı. 1995 yılında ise karayolu için yüzde 70, demir- yolu için ise yüzde 10'luk pay ay- nlmışt..." (Cumhunyet, 5 Mayıs 1997) 'Kılavuz karga' boyle istiyordu da, ondan! Yürümesin de ne etsin? derken, geçen gün okuduğu- muz o haber; 'eskilere', o 'şanslı ve muzafferdemiryolu günle- rinin, heyecanını yaşatan' bir haber: "...bundan yaklaşık 50 yıl önce plan- lanan, ancak geçen süre içersinde -zaman zaman gündeme getiril- mesine karşın- yaşama geçirile- meyen Ballışeyh/Yozgat/Yıldızeli demiryolu projesi, yeniden Türki- ye'nin gündemine taşındı..." "...Ballışeyh'den başlayıp, sıra- sryla Delice, Derebağ, Büyüknefes köyterinden geçerek Yozgat'a ula- şacak demiryolu hattı, Sorgun, Izi- büyük, Şeyhhalil'den geçip Yıldı- zeli'ne ulaşacak. Demiryolunun devreye girmesiyle birlikte, Sı- vas/Ankara demiryolu ulaşımı da- ha kısa sürede sağlanabilecek" (Cumhuriyet, 22 Aralık 1997). Şu istasyon adlannın, o eski iyi gün- lerde olduğu gibi, birbirinin ardınca sıralanması yok mu; dakikasında, gü- neşte panldayan çifte ray üzerinde, o çelik yüreğin dev solumasını, narin asma köprüleri, derin tünelleri ve bü- yük garlara yaklaşırken, ufuktan ufu- ğa pınltılı kılıçlargibi uzanan, tren dü- düklerini çağnştırır. TCDD demek, bir manada, Türkiye Cumhuriyeti de- mektir; onu ihmal etmek, onu ele gü- ne muhtaç etmek, Türkiye Cumhu- riyeti'ni ele güne muhtaç etmek an- lamına gelir. 'Öze/teşf/nne'furyasıyla, devletin TCDD sübvansıyonlannı kal- dırması. handiyse ileri bir hamle gibi takdim edilmiştir; oysa hep biliyoruz, çoğu ülkede bu sübvansiyonlar, de- miryollannın toplam gelirierinin yüzde 50/60'ı civarında iken, Türkrye'de yüzde 25'de seyrediyor. 'Teşvikler' ki- me, ne maksadla gidiyor dersiniz? "...Kilikya Cephesi kumandanla- nndan İstiklal Harbi gazisi Hilmito- runu, Mustafa Ruhi oğlu, Adana 1954 doğumlu Akhan Hılmi Çamur- dan...", Edime'den Adana'ya, yayan yapıldak yürümesin de, ne etsin? http:// www. prizma.net. tr/ A İLHAN http://www.eda.tr/- bilgiyay/yazar/ailhan.htlm
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear