29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriye tmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yavın Yonetmenr Orhan Erinç • Genel Yaym Koordınatorû: Hikmet Çetinkaya 0 Yazuşlen Müdüıteri: İbrahim Yıldız - Dinç Tayanç • Sonımlu Müdûr Fikret llkiz • 'Haber Merkezı Müdûrü Hakan Kara •Görsel Yönetmen Fikret Eser Dış Haberier. Şinasi Danışoğlu • kıhbarat: Cengiz Yüdınm # Ekooorru Mehmet Saraç • Kültür Handan Şcnköken • Spor Abdülkadir Yücehnan 0 Makaleler Sami karaöreo 9 DÜ2Eİtme Abdullab Yaacı • Fotoğraf: Erdoğan Köseoğlu #Bılgı-Belge- Edibt Buğra 0 Yun Haberien Mehmet Faraç Yayın Kunılu İlhan Sdçuk (Ba$kan>, Orhan Erinç. Oklay Kortböke, ilikract Çetuıkaya, Şültran Soner, ErgunBalo,DiiK Tayanç, tbrahim V ıldız, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay. Hakan Kara. Ankara Temsılcısı: Mustafa Balba) AtaturkBulvanNo. 125, Kat:4, Bakanlıklar-AnkaraTel. 4195020 (7 hat), Faks: 4195027 • tzmır Temsılcısı Serdar Kızık, H. Zıya Blv 1352 S. 2 3 Tel: 4411220, Faks: 4419117» Adaha Temsilcısi: Çetin YiğenoğhL, Inönü Cd 119 S No: 1 Kat 1, Tel: 363 12 11. Faks: 363 12 15 Müessese Müdûrü: Cstin Akmen • Kootdmatör Ahmet Komlsan # Muhas*e Büknt Vcner»kbrc Ilüseym Gürer • Iştetme Önder Çeiik • Bıl'gı- Işlem Nail lnal • Bılgısayar Sıstem Müriivet Çîler#Satış FazfletKuzı MEDYA C: • Yonetun Kurulu Ba^kanı - Genel Müdür Gûlbin Erduran # Koordınator Reha Işıtman # Genel Müdur Yardımcısı SevdaÇobın Tel 514 0"» 53 - 5139580-5138460*1,Faks 5138463 Vayımlayan »e Basan: Yenı Gün Haber Ajansı. Basuı Ne Yayıncıhk A S Türkocağı Cai 39 41 Cağaloğlu 34334 lst PK. 246 lsıanbul f el |0 212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0 2121513 85 95 22ARALIK.1997 İmsak: 5.46 Güneş:7.19 Öğle: 12.10 Ikındi: 14.26 Akşam: 16.46 Yatsı: 18.14 Greenpeace'in iddiası • İZMİR (AA)- Uluslararası Çevre Örgütü Greenpeace, "Izmir Büyük Kanal Projesi"nin sanayi kirliliğini önlemeyeceğinı ve kirliliğın dış körfez ile Menemen Ovası'ndaki tanm alanlanna yayılmasına neden olacağını açıkladı. Greenpeace Akdeniz Ofisi Toksik Maddeler Kampanyası Sorumlusu Tolga Temuge, İzmir Körfezi'ni yalnızca antma tesisı gibi sözde kirlilik önleyici bir teknolojiyle çözmeye çalışmanın halkjn parasının israf edilmesi anlamına geldiğini söyledi. KuşCenneti'nin de kirlilikten etkileneceğini belirten Temuge, "Bugünc kadar yetkilibr tzmir Körfezi'ne zehirli ankJannı doğrudan veya akarsular kanalıyla bırakan yüzlerce sanayi kuruluşuna karşı hiçbir önlem almadılar" dedi. Aykut'un sağlık durumu • JSTANBUL(AA)- fstanbul'da diin katıldığı bir toplantıda şiddetli baş ağnsı şikâyetiyle Intemational Hospital'a kaldınlan Çe\re Bakanı îmren Aykut'un sağhk durumunun iyi olduğu bildirildi. Aykut'un daha önce de bu tür ağnlarla yılda bir ikı kez karşılaştığını anlattığını kaydeden Intemational Hospital beyin cerrahı Doç. Dr. Nezih Ozkan. ancak bu sefer şikâyetin uzun sürmesi üzerine kendisinin hastaneye yatınldığını ifade etti. Aykut'un sağlık durumunun şu an iyi olduğunu belirten Ozkan, mıgren ağnlan nedeniyle ilaç tedavisinin sürdüğünü söyledi. Namık Kemal anıldı • TEKİRDAĞ (Cumhuriyet) - Vatan ve hürriyet şairi Namık Kemal, doğumunun 157. yılında Tekırdağ'da anıldı. Namık Kemal Parkı'nda düzenlenen törende Namık Kemal Anıtı'na, Vali Zeki Şanal, Belediye Bas,kan Vekili Kadir Çebi ve 8. Mekanize Tugay Komutan Vekili Piyade Albay İbrahim Taşdıldıren tarafından celenk konuldu, saygı duruşunda bulunuldu ve tstıklal Marşı okundu. Daha sonra Vali Şanal tarafından Namık Kemal Evi'nde "Namık Kemal'in Kitaplan ve Fotograflan" sergisi açıldı. AtatüPk'ün Etüpne'ye gelişi • EDİRNE(AA)- Atatürk'ün Edirne'ye gelişinin 67. yıldönümü törenlerle kutlandı. Saygı duruşu ve Atatûrk Anıtı'na çıçek konulmasının ardından halk oyunlan ekibi belediye binası önünde bir gösteri sundu. Atatürk'ün Edirne'ye son gelişinde kaldığı belediye hizmet binası içindeki "Atatürk Odası"nm ziyaretinın ardından. Vali Mehmet Canseven, Atatürk'ün Edirne'de kaldığı eşyalar ıle çeşitli fotoğraflann yer aldığı odadaki şeref defterini imzaladı. Kadın ve medya toplantısı • VTYANA(AA)- Avusturya Atatürkçü Düşünce Derneği, "Cumhuriyet Döneminde Kadın ve Medya'' konulu bir toplantı düzenledi. Toplantıda konuşan TRT yapımcılanndan Gülden Özel, Cumhuriyet döneminde kadınlann basın dünyasındaki varlığının olağanüstü bir ivmeyle arttığını, ancak şu an cinsel aynmcılık yapıldığını savundu. Türkıye'nin Viyana Büyükelçisi Ömer Akbel'in eşi Yonca Akbel, özellikle kırsal kesimde, eğitım yetersizliğinin ve batıl inançlann, kadınlann önünde hâlâ büyük bir engel oluşturduğunu kaydetti. Dernek Başkanı Erol Güçlü. "Yapmamız gereken, ulus bilincimizi yeniden bulmak ve Atatürk ilkelerine sanlmaktır" diye konuştu. Tütün ve Tütün Mamullerinin Zararlannın Önlenmesine Dair Kanun'un önemli eksiklikleri olduğu belirtildi Sigaraya Vasak' var 6 ceza' yok 1 milyar kişi sigara tiryakisi Saatte 4 can alıyor ANKARA (UBA) - Türkiye'de saatte yak- laşık 4 kişinin. bir yılda toplam 35 bin kişinin si- garaya bağlı bir neden- le öldüğü açıklandı. Türkiye'de yaşayan erkeklerin tüm kanser ölümlerinin yüzde 40- 45 'i, akciğer kanseri ne- deniyle ölenlerin yüzde 90-95'i, akciğer hasta- lıklanna bağlı ölümk- rin yüzde 75'i, damar hastalıklarına bağlı ölümlerin yüzde 20'si, kalp hastalıklanna bağ- lı ölümlerin yüzde 35'i sigara nedeniyle mey- dana geliyor. Sağlık Bakanlığı'nın araştırmasmda. sıgara- nın bağlantıh olduğu ölümlerin 2000'lı yıllar- da daha da artacağı be- liıtiliyor. Dünya Sağlık Örgü- tü'nün verilenne göre ise dünyada l milyar 100 milyon kişi sigara tirya- kisi durumunda. Bun- lardan 800 milyonu ge- lişmekte olan ülkelerde, 300 milyonu ise gelişmiş ülkelerde bulunuyor. Dünya erkeklerinin yüz- de 47 si, dünya kadınla- nnın ise yüzde I2'si si- gara kullanıyor. Tüm dünyada ise her 10 sani- yede l kişi hayatını si- garaya bağlı bir neden- le kaybediyor. l990'lı yıllarda ise 3 milyon ki- şinin sıgaradan öldüğü belirlendi. Yasaklanmış yerlerde sigara içen bir kişiye önce ihtar edilmesi, ihtara uyulmadığı takdirde o yerin en büyük mülki amiri tarafından para cezası kesilmesi gerekiyor. thtan kimin yapacağı belli değil. Yasada"On sekiz yaşından küçüklere tütün ve tütün mamullerinin satışı yasaklanmış", ancak bu yasağa aykın hareket edenler hakkında uygulanacak cezai müeyyide unutulmuş. Sigara içilmesi yasaklanmış yerlerde gerek personel hakkında, gerekse yasağa uymayan diğer kişiler hakkında para cezası verilmesi için hiç kimseye bir ihbar mükellefiyeti getirilmemiş. İPEKYEZDANt Sigara tüketiminin azalrılması ve pasif ıçi- cilerin gördüğü zararlann önüne gecilme- si amacıyla yaklaşık bir yıl önce kabul edi- len "Tütün ve Tütün Mamullerinin Zarar- lannın Önlenmesine Dair Kanun"un uygu- lama ve teknik açı yönünden büyük eksik- likleri olduğu savunuldu. Istanbul Üniver- sitesi Adli Tıp Enstitüsü Araştırma Görev- lisi Tanıl Başkan, kanunun fıili duruma uy- gun olmadığından dolayı uygulama şansı- nın olmadığını belirterek. "Eksikliklerin giderilmesi için kanunun yeniden düzen- lenmesi ya da ek bir tüzügün çıkartılması zorunlu" dedi. Tütün ve Tütün Mamullerinin zararlan- nın önlenmesine dair yaklaşık bir yıl önce kabul edilen ve hazırlıklannın tamamlan- ması için verilen sürenın geçen ay doldu- ğu 4207 sayılı kanunda, sigara içen kişiye kımin ihtar edeceği ve cezayı kimin kese- ceği gibi önemli konulann gözardı edildı- ği bildirildi. IÜ Adli Tıp Enstitüsü Araştırma Görev- lileri Tanıl Başkan ve Tünç Demircan. Si- gara ve Sağlık Ulusal Komitesi'ne sunduk- lan raporda. tütün kanununun "özelbirce- za vasasT olmasına rağmen, kanunda ya- saklanan füllere aykın hareket edenlere ne gibi bir ceza verileceğinin belli olmadığı vurgulandı. EksiklikJerin giderilmesi için kanunun mutlaka yeniden düzenlenmesi ya da en azından kanuna ek bir tüzük hazırlanması gerektiğini belirten Tanıl Başkan, kanun- daki eksiklikleri şöyle sıraladı: Yasadaki eksikler • Kanunda belırtılen yasaklanmış yer- lerde sigara içen bir kişinin önce ihtar edil- mesi, ihtara uymadığı takdirde de o yerin en büyük mülki amirliği tarafından o kişi- ye para cezası kesilmesi gerekiyor. Ancak kanunda bu ıhtann kimin tarafından yapı- labileceği belli olmadığı gibi, para cezası- nı kesecek zabıta gelene kadar geçecek sü- rede, o kişinin çoktan sigarasını ıçip gitme- si söz konusu. • Kanunun üçüncü maddesinde "On se- kiz yaşından küçüklere tütün ve tütün ma- mullerinin satışı yasaklannuş", ancak bu yasağa aykın hareket edenler hakkında uy- gulanacak cezai müeyyide unutulmuş. • Dördüncü maddede, "TRT ve özel te- levizyon kunımlanna aydaen az doksan da- kika tütün mamulleri alışkanhğının zarar- lan konusunda uyancı ve eğitici mahiyette yaymlar yapmak" zorunluluğu getirilmiş, ancak bu zorunluluğa uyulmaması duru- munda da ne tip bir cezanın söz konusu ola- cağı kanunda belirtilmemiş. • Beşınci madde, yasaklanan yerlerde ihtara rağmen sigara ıçenlerin zabıta tara- fından o yerden uzaklaştmlmasına ilişkin. Ancak kanun, düzenleme bakımından si- gara içilmesi yasaklanan yerierin görevli per- soneli ile buralara dışandan gelen kişiler arasında bir aymma gitmediğinden dola- yı, sigara içen İcişi eğerdevlete bağlı bir per- sonel ise görevinden alıkonulması ve gö- rev yerinden uzaklaştınlması durumunda, o kişi "Görevi ihmal ve terk etme" şeklin- de disiplin kovıışturması gerektiren başka bir suç işlemiş olacak. Bu yüzden bir yer- deki görevli personel ile dışandan gelen ki- şılenn durumunun mutlaka birbirinden ay- nlması gerekiyor. • Kanunda, sigara içilmesi yasaklanmış yerlerdeki gerek personel hakkında, gerek- se yasağa uymayan diğer kişiler hakkında para cezası venlmesi için hiçkimseye bir ihbar mükellefiyeti getirilmemiş. Aynca, ihbar edilen kişinin ihtara rağmen sigara iç- tiğinin nasıl ispat edileceği de kanunda be- lirtilmediğinden. bu durumun gelişigüzel ihbarlara ve ıftiralara zemin hazırlayabil- me ihtimali var. Renkliyaz Zeki Triko'nun 1998 modellerinin ilk fotoğraf çekimi Kuzey Kıbns Türk Cumhuri>eti'nde yapılmıştı. V'aklaşık 600 fotoğrafin yer aldığı katalog önümü/dcki günlerde tamamlanacak. Katalog çekimlerine 1995 Miss Intema- tional güzeli Hınat Mirella Nazor, 19% Düma 3. Güzeli Marija Raduioviç, l.itvama'nın 19% Best ModeK Ruta Bartasyiute ve yine Litvam^'dan Gabriella Mickute ile Bulgaristan'dan Kalina Stancheva katılmışlardı. Zeki Triko, bu >az için renkli bir kolekshon hanriadı. '98 plaj modasında, tek omuz mayo ve bikiniler, asimetrik modeller, evaze etekler, kemerii ve biyeli modeller ile düşük belli şprtlar dikkat çekiyor. 'Ruşcenneti'ne dokıımnayın' İZMİR (Cumhuriyet Ege Büro- su)- İzmir Kuşcenneti'nin yakının- da yapılmak istenen limanm yeniden gündeme getirilmesi. korumacı çev- relerin tepkisini çekti. 205 değişik kuş türünün yaşadığı ve bunlardan 55'inin kuluçkaya yat- tığı, Tepeli Pelikan ve Küçük Kerke- nez gibi nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan kuş türlerinin bu- lunduğu İzmir Kuşcenneti, Türki- ye'nin önemli yaban hayatı koruma alanlanndan birini oluşturuyor. Ikin- ci derece doğal SİT alanı ilan edilen Çilazmak Dalyanf nda tzmir Ticaret Odası tarafından bir süre önce Alsan- cak Limanı'nın >r ukünün hafifletil- mesi amacıyla bir liman yapımı or- taya atılmıştı. StT engeli nedeniyle askıya alınan proje, dalyanın hemen önünden başlayacak biçimde yeni- den gündeme getirildi. İzmir Kuşcen- neti'nin yakınına yapılacak bir li- manın kuşcennetindeki ekolojık den- geyi bozacağı belirtiliyor. Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Öğ- retim Üyesı Doç. Dr. Mehmet SUa, limanın kurulması durumunda kuş- lann beslenme zincirinde kopukluk- lar olacağını, mevcut canhlann böl- geyi terk edeceğini ve kuluçkaya ya- tan türlerin çoğalmayacağını dile ge- tirdi. Soluk kestiler RusElena Berezhnayave Anton SikharuUdze Almama'nın Münih kentinde düzenJenen artistik paünaj şampiyonasmın finalinde çiftierde soluk kestiler. Geaççift yanşmayı birind tamamladı. (Fotoğraf: REUTERS) 27 Aralık-7 Ocak arası erkeğe zdna serbest mi? ANKARA (UBA) - TBMM'nın 11 gün sürey- le tatile gırmesı halinde Ge- nel Kurul'un yeniden çalış- malara başlayacağı ve Zina Tasansı'nm ele ahnacağı süre içinde zina yapan er- kekler cezalandınlamaya- cak. Adalet Komisyonu'nda kabul edilen ve zina yapan kadın ve erkeklere 6 aydan 2 yıla kadar hapıs cezası öngören Türk Ceza Kanu- nu'nun440'ıncı maddesin- de düzenleme yaparak 441'ıncı maddesini kaldı- ran tasannın 27 Aralık'a ka- dar yasalaşmaması halin- de, Anayasa Mahkeme- si'nin dahaönceki iptali ne- deniyle erkeklerin zina yü- zünden cezalandınlmaîan mümkün olamayacak. Erkeklerin zina suçunu düzenleyen Türk Ceza Ka- nunu'nun 441 "inci madde- sini, Anayasa Mahkemesı, "eşitlik ilkesine aykuı" ol- duğu gerekçesiyle iptal et- mişti. Yeni düzenleme için tanınan süre 27 Arahk'ta dolacak. Bu tarihe kadar ye- ni bir düzenleme yapılrna- ması halinde de boşluk or- taya çıkacak. TBMM, 25 Aralık'ta tamamlanacak olan bütçe görüşmelerin- den itibaren 11 gün sürey- le 6 Ocak'a kadar tatile gi- recek. 6 Ocak Salı günü- nün denetım günü olması nedeniyle tasan en erken 7 Ocak'ta ele alınabilecek ve bu süre içinde doğacak ya- sal boşluk yüzünden erkek- lere bir anlamda zsm serbest olacak. Meclis kulislerinde bu konuda doğacak olan en az 11 günlük boşluk nedeniy- le milletvekillennden bir kısmı, "Bırakın 11 gün sü- reylebayTamedilsin" yoru- munu yaparken bazılan da "Bu boşluğu ramazan doi- dururr görüşiinü dile geti- riyor. 'Nükleer enerji çağdaşlık değil' ADANA (Cumhuriyet Güney tlleri Bürosu)- Do- ğu Akdeniz ÇevTecileri, "Nükleer enerji çağdaş- lık değiL Çağdaşlık, o> u- na gehnemek, tuzağa düs- memektir" dediler. Doğu Akdeniz Çevreci- len (DAÇE) Ortak Sekre- taryası adına açıklama ya- pan Oktay Demirkan, pct- rol işverenlennın 15 Ara- lık'ta düzenlediği 3. Pet- rol Şûrası'nda konuşan Cumhurbaşkanı Demi- rel'in nükleer enerjıyı sa- vunduğunu ve "Nükleer enerji yalnızca enerji açı- sından değil, teknolojüıin gelişmesi açısından da önemlidir. Türkiye birta- kım korku ve endişeleıie nükleer enerjiye yaklaş- mış ounaktan çeidnme- meiidir. Nükleer enerjiyi kullanıp kullantnamak, Türkiye'nin adeta çağdaş- lık sına\ ı haline gelnıiştir" dedığini kaydetti. Demir- kan, çevrecilerin bu ko- nuda yıllardır dile getirdi- ği görüşleri şöyle özet- ledi: "Nükleerenerjidışa bağunhhğıgeririr. Çunkü nükleer teknoloji dünya- da üç beş tekelin elinde bulunmaktadır. Nükleer enerji dünyanın en palia- b enerjisidir. Bir nükleer santral parasıyla 5 hidro- elektrik santrah kurula- bilir. Türkiye bu kadar zengin bir üİke mi? " Demirkan şunlan söy- ledi: "Çağdaşlık; özgü- ven, öngörü, akıl, bilgi, yurt ve insan sevgisi ge- rektirir. Çağdaşlık; oyu- na gehnemek,tuzağa düş- memektir_" e-posta : tan (a prizma.net tr SÖYLEŞf ATTİL İLHAN 'TÜPkçülüğün' Yeri 'Solda' mı? Mayıs 1975, Ankara. Niyazi Berkes, Londra'dan gelmiş; 'Batı sorunu' üzerine bir krtabını yayımlamış- tık ya, üzerinde konuşuyoruz; daha 50'li yıllarda, Os- manlı'daki Türkçülük hareketi'nin, düpedüz anti/em- peryalist bir 'savunma' hareketi olduğunu bulup çı- karmışım ama, doğrusu 'halkçı' bir hareket olduğu- nu. onun kaleminden öğrenmiştim; hatrlar mısınız, bu- nu nasıl belirtmiştir "...ilk defa olarak Tanzimatçı, Yeni Osmanlıcı ve Islâma çeşitten olmayan bir Bat anlayışı, Meş- rutryet'le ortaya çıkan 'Halkçı' aydınlar arasında belirmiştir. Bugün bizde hangi edebiyat krtabını aç- sanız, orada, Meşrutiyet'le biıiikte bir 'Milliyetçi- lik' ve 'Millî Edebiyat' akımı başladığı iddiasını gö- rürsünüz. 'Halkçılık' ve 'Toplumculuk' akımından ise hiç söz etmezler. Haibuki gerçek olan şudur 'Milli Edebiyat' akımı ve 'Milliyetçtltk' 'Halkçılık' ha- reketinden sonra ve hücumlar karşısında aldığı şe- kil olarak doğmuştur..." "...Peykçi Babcılar, Osmanlıcılar, Islâmcılar, yâ- ni bütün 'alafranga' aydınlar, 'Halkçılara' hakaret ya da alay etmek için Türkçü' adını taktılar. (Türk o zaman, kaba cahil halk demekti. Osmanlıcılar- la Islâmcılar okumuş kibar kişiler olduklanndan, kendilerini Türk saymazlardı) Halkçılık, yavaş ya- vaş Türkçülük -milliyetçilik/kavmiyetçilik- olarak tanınmaya başladı..." ('Türk üüşünunde Batı soru- nu', s. 233/235, Bilgi Yayınevi, 1975.) Daha da şaşırtıcı olanı, Berkes'in Türkiye'de mey- dana çıkan 'Halkçılık' hareketinin, aslında, eski Rus- ya'da gelişmiş 'Narodniçetstvo' (1870/1890) Halk- çılığı'nın, Balkanlar üzerinden Osmanlı ya yansımış bir şekli olduğuna işaret etmesidir. Plekhanov'un eleştirileri dolayısıyla, üstünde epey kafa yorduğum o hareketin, aslında ülkemizde Türkçülük 'ateşinin' ilk kıvılcımlanndan birisi olduğunu işitmek, beni heyecan- landırmışt. Neden derseniz, nedeni belli: Türkçülüğün sonradanNaziter tarafından Irkçı/Turancı, ABD ta- rafından Ülkücü vb. etiketlerle, nasıl soldan sağa çe- kildiğini farketmek kolaylaşryor. Bunu II. Dünya Savaşı ve 'Soğuk Savaş' boyun- ca, hayli acı çekmiş Türkçüler'in anlamaya başlama- sı, bu açıdan da, son derece önemli sayılmalıdır. Düşündürücü bir alıntı yapmak!.. «imdi izninizle, Türkçülük üzerine düşünen bir der- >gıden, bir alıntı yapmak istiyorum; hem solcula- nrfiız için, hem sağcılanmız için, yeterince düşündü- rücü olacak, bir alıntıdır bu; bakınız ne diyor: "...'sağ' ve 'sol' kavramlan, tarihimiz açısından, bize hiçbir şey ifade etmezler. Doğduklan top- rakta, büyük doğum sancılanyla dünyaya geldi- ler ve zihinlerde silinmez izler bıraktılar. Her do- ğan canlı gibi bir ilişkinin sonucuydular. Bir sepet içersinde kapımıza bırakılana kadar, onlarla iş görmüyorduk ve daha çok biz'dik..." "...bu kavramlann bizde tabanı olmadığı için, on- lara egemen olamıyoruz; onlar bizi yönetiyorlar. 'Milliyetçilik sağdır 1 , ya da 'sağcılık milliyetçilik- tir 1 . Bundan daha büyük bir saçmalık düşünemi- yorum. Ben Türkçûlüğü anlamak için bu kavram- lara hiç başvurmuyonım. Bata'daki anlamlanyla on- lara başvursaydım, bakın ne çıkardı..." "...biz pek çok şey gibi, onlan da Fransa'dan al- dık. Ama ben her işi bildiğini iddia eden gibi, Fran- sa'nın Ihtilâl Meclisi'ne gitmeyeceğim. Fransız Aydınlanması ve Ihtilâli aslında Ingiliz düşünce- sinin kıt'a Avrupa'sına dikilmiş bayrağıdır, onu an- lamamız için; Ingiliz 'amprizmini' ve 'akıl dini'ni an- lamamız gerekir. Bu 'Sağ' bizim millryetçiliğimiz- le, toplumculuğumuzla hiç bağdaşmaz. Bu 'Sağ' Ingiliz sermayecilik ve ferdiyetçilik temeline da- yanan 'Sağ'dır. Onlann muhafazakârlığı da, bun- lan 'muhafaza' eder. Bu 'Sağ'ın süt analığını 'sö- mürgecilik' yapmıştır..." "...işin hem ilginç, hem de komik (aslında tra- ji/komik) tarafı: onlarla iş göremeyiz, ama göre- bileceğimizi varsaysak bile, şu gerçekle karşıla- şınz: tarihimize sinen anlayış Sağ'dan çok 'Sol'a yakındır..." (Türk/Diplomatik, Haziran 1997, s. 24.) Peki, handiyse çeyrek yüzyıldır, biz ne diyorduk? Kapitalizmin yüzü eskidi Diyebilirsiniz ki, herhangi bir yazıdan rasgele alın- mış bir pasaj, ne ifade eder? Bunu söylemeden önce, aynı yazının başka bir pasajına da göz atmanı- zı rica edeceğim; çünkü, Türkçü düşüncenin 'propa- ganda'nm dışında çağın anlamını nasıl kavramaya başladığını. pek güzel gözlerin önüne seriyor "...kapitalizmin yüzü çok eskidi. Hakkında şa- yialar aldı yürüdü. Yine sömürgecilik böyle usta bir oyuncuyu kolay gözden çıkaramazdı. Çağdaş Bat medeniyeti ona yeni kostümier dikti ve giy- dirdi. 'Küreselleşme', 'Post/Modemizm', 'Serbest Pazar Ekonomisi' vs. Bunlar insanlığın tercihi de- ğil. Bunlar Doğa kanunu da değil. Bunlan kimin n'ıye ve neye karşı dayattığını bilmek zorundayız. Elbette, Barj'dan gelen her şey gibi, onlan da ağ- zı açık karşılayan budalalar, onlarla iş görmek is- teyecektir. Ontar 'Biz'den değillerdir. Birileri, bü- tün bu kavramlan her şeyte bağdaştrabilir, ancak, bunlann bağdaşamayacağı tek şey varsa, o da 'mS- liyetçiliktir..." (Turk/Diplomatik, Haziran 97, s. 24.) Ne buyrulur? Elbette, 'milliyetçinin' konumu ayn- dır, 'sosyalistin'konumuayn; elbette, ikisininaynıçer- çeve içinde ele alınması, -hele ülkemizde- kimsenin aklına gelmemiş bir konu; nitekim, bu yazıda da, 'marksizmle bağdaşılamayacağının' attı çiziliyor; çi- ziliyor da, acaba doğru mu yapılıyor Yusuf Akçura'nın, bütün tahlillerinin, diyalektik tahlil metoduyla yapıldı- ğını, unutmuş olmuyortar mı? BırakalımAkçura'yı, pe- ki ya Molla Nur Vahidof, ya Mirseytt Sultan Gali- yef? Onlar Türkçü değiller miydi? Fikirieri ve eylem- leriyle, bırakın Asya Türklüğünü, Anadolu Türklüğü- ne bile, çıkar yolu göstermiyoriar mı? bttpj/ www. prizmaJiet tr/ A İLHAN http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlrn
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear