Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
17 ARALIK 1997 ÇARŞAMBA • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 17
Istanbul
Edirne
Kocaelı
Çanakkale
Izmir
Manısa
Aydın
Denizlı
K
K
K
PB
PB
PB
PB
PB
2
-1
2
1
5
5
7
5
Sinop K 1 Adana
-1 Samsun K 2 Mersin
Trabzon 6 Diyarbakır Y
1 Giresun 5 Şanlıurfa
Ankara K 1 Mardın
Eskışehır K 0 Sıırt
Konya B 1 Hakkârı
K -1 Van
Zonguldak K 1 Antalya PB 12 Kars
11
Tum bölgeler parçalı
çok bulutlu, Marma-
ra'nın doğusu, Karade-
nız, Iç Anadolu'nun ku- Oslo B 0
zey ve doğusu, Doğu Helsinkı K -4
Akdenız, Doğu ve Gu- S t O ckholm PB -1
neydoğu Anadolu ya-
ğışlı geçecek. Yağışlar Londra
Doğu Akdenız. Guney- Amsterdam
doğu Anadolu tle Doğu gruksel
Karadenız kıyılarında 5
yağmur. dığer yerlerde " a r l s
karta karışık yağmur ve Bonn
kar yağışlı geçecek
B
B
B
Munih
Bertin
Budapeşte
Madrid
Vıyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
Wm
B
B
Y
PB
K
K
Y
Y
1K
-2
-2
12
0
-1
-2
12
6
B 0 Mılano Y 10
A S ¥ A
Moskova K -14
Aşkabat
Akmola
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tıflıs
Kahıre
Y
K
K
K
Y
K
B
8
4
4
4
6
5
20
Şam 15
Parçalt bulutlu Sıslı Bulutlu t Çok bulutlu ı Yağmuhu Kartı
\A.-A>-°
Sulukar 1 Gok gûrultulu
G U N C E L CÜNE\T ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
hangi yayın organına bakarsanız
bakınız, hemen hepsi Çemomır-
din'ınkışiliğındeRusya'yaaşki-
lan ediyor.
Oysa, Rusya'yı överken Rus-
ya ile dostluğumuzu pekiştirmek
istediğimizı birgün boyu söyler-
ken hesaplan şu: AB'ye "gizli
şantaj" yapmak! Tabii bu, "bah-
sidiğer".
AB'nin kararlannaTürkiye'nin
gösterdıği tepkiyı yadsımakola-
naksız.
lyi, güzel ama; Rusya'yagös-
terdiğimiz birdenbire ortaya çı-
kan "yakın ilgiyı" nasıl açıklaya-
cağız? Sanki her şey bır günde
oluşmuş, anlaşmalar üç günde
kotarılmış gibı Ankara'dan Mos-
kova'ya demet demet çıçek ne-
den?
Herhalde AB'ye, kımi ustala-
nn yazdığı gibı "Rus kartı" gös-
teriyoruz?
Iki ülke arasındaki resmi ziya-
rettecyıllardırkesikti. Rusya Baş-
bakanı Çernomırdin'in gelişi en
azından bir aydır gündemdeydı.
Elbette Rusya'dan başbakan
düzeyinde bir zıyaret önemlıydi.
Moskova'nın Çeçenler'e karşı
PKK'yı öne sürmesı, Asya'daki
Türki cumhuriyetlenne yaklaşı-
mımizdan kuşku duyması ara-
mtzdaki soğuk duvarlan Mosko-
va'nın haylı pekıştirmesıne yol
açmıştı. Devlet, "Adrıyatik'ten
Çin Seddi'ne kadar Türk variığı"
söylemınden Moskova'nın te-
dirgin olduğunu bılıyordu.
Bir değışim yaşandı: Rus-
ya'nın Türkiye'nin yaşamsal
enerji sorununa. ister tıcaret ya
da dolar aşkına, ısterse politık
amaçlarla deyiniz, olumlu bir
gözle bakması çok önemli bir
aşamaydı.
Karadeniz boru hattı; 2.100
metre derınlikten geçerek bıze
ulaşacak, 640 trilyona mal ola-
cak, ancak 16 milyar metreküp
doğalgaz sağlayarak konuttan
^şamâyıye önemli katkıda bulu-.
nacak.
Biraz daha dikkat
Bu anlaşmanın metni, günler-
ce önceden hazırlanmış, kırmızı
kapaklı cılde çoktan yerleştiril-
miş, imza bekliyor. Imzalar atılı-
yor, medyamız yuzünü Batı'ya
dönmüş, hep bir ağızdan sesini
duyurmaya çalışıyor:
"Avrupa Avrupa dikkat, duy
sesimizi!"
Oysa; eski çamlar bardak ol-
muş. Sovyetler tarihı yolculuğa
çıkmış. Batı'yla kaynaşan "libe-
ralbirRusya" gelmiş...
Gerçeklere bir kez daha göz
atınca; çok çok eski tarihterde
tezgâhlanan bir proje bir günde
AB'ye nasıl ve neden "mesaj"
oluyor, akıl almıyor.
AB'ye üyeliğimizi ilan etseler-
di; Çernomırdin'in gelişi ve Türk-
Rus görüşmelerini medyamız
bu denli büyütecek miydi?
Hayır! Batı'nın, hangi döne-
meçlerden geçerek Rusya'nın
bizimle anlaşmalar ımzalama
noktasına vardığını bilmediğini
varsaymak, hatta Rusya ile "ye-
ni bir dünya kuracağımızı do-
kunduran bir yayın siyaseti be-
nimsemek" pek akıl kân olma-
sa gerek.
Rusya'yla Sovyetler döne-
minde başlatılan ve Türkiye he-
sabına siyasal ve ekonomik iyi
ilişkilerin yeniden başlaması ya-
ranmıza sonuçlar veriyor, vere-
bılir. Ancak Moskova ile ilişkile-
ri şantaj sıyasetine kurban et-
memek koşuluyla.
Müteahhitlerimizin 17 milyar
dolarlık yatırım yaptığı geniş bir
alanda hâlâ etkili büyük bir ülke
Rusya. Bölgede 600 milyon nü-
fus.
Çernomırdin'in gelişini yalnız
kalan bır ülkenin Türkiye'ye sa-
nlması gibı degeriendirmek baş-
lı başına bir yanlış. Unutulma-
malı kı Moskova, Yunanistan ile
"ittıfak" halinde. Güney Kıbrıs'a,
bizi hayli kaygılandıran füze ve
silah satımından vazgeçmış de-
ğil-
Ermenistan planına dokun-
durmuyor. Bogazlar'dan ayrıca-
lıklı geçiş hakkı istiyor.
Önümüzdeki zamanlarda bu
konularda Moskova ile terse dü-
şecegimiz kımi yeni gelişmeler
olursa, bugün medyamız koya-
cağı yer bulamadığı Mosko-
va'ya rjasıl ve. neler yazacak-
acaba?
Biraz "basiretli" hareket et-
mek... Biraz daha "temkinli" ol-
mak...
Yararlarımızı savunurken bu-
günün koşullannda Batı'ya Do-
ğu'ya gerçekçi özen göster-
mek...
Acaba fazla bir şey istemek
midır?
Bizim medya, matrak medya!
Türkiye'nin kararına tepkiler sürüyor
'Çifte standart uygulandı'
Bill Clinton: Türkiye Batı
dünyasında demirli kalmalı'
DışHaberlerServisi-Türkıye'nin Lük-
semburg zirvesinden sonra aldığı "AB De
siyasi diyaloğu kesme" karannm yankıla-
n sürûyor.
Avnıpa Parlamentosu'nda en fazla san-
dalyeye sahip Sosyalıst Grup, Türki-
ye'nin tepkisini "mantıklı bulmadjğmr
ifade ederken Yeşıller. "AB, Türkiye'ye
çifte standart uyguladı, Yılmaz'ın tepkisi-
ni anlıvoruz" dedı. Hınstıyan Demokrat-
lar da, Türkiye-AB dıyaloğunun kopma-
masını istedıklennı kaydettıler.
AB Komısyonu'nda Türkiye sonımlu-
su Hans Van den Broek, Türkiye'nin tep-
kisini anlayamadığım kaydettı. AB'nin
Türkiye Büyükelçisi Mkhaei Lake de,
Lüksemburg zirvesının Türkiye'>i AB
üyelığine hazırlayan bir stratejı ortaya
koyduğunu savundu. Konuya bugün de
yer ayıran Avrupa basını. "Türkiye'nin
tepkisinin haklı olduğu~ yorumunda bir-
leştı.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ja-
mes Fole>', önceki gün verdıği brifîngde.
ABD'nın, Türkıye-AB gerginliğinın uzun
vadede kaybolmasını ve Türkiye'nin bir-
Hğe üye olmasmı dilediğini belirtti.
Kıbns'ın AB üyeliğınin, Kıbns sorunu-
nun çözümüne katkıda bulunacağmı ile-
ri süren Foley, "AB zirvesinde, Kıbns'ın
(Rum yönetimi) tam iiyetik müzakereleri
sırasında Kuzey Kıbns Türk Cumhuri-
yeti'nin de (KKTC) temsil edilmesi yö-
nündeyapılanaçıklamalannotaldık" de-
dı.
Avrupa Parlamentosu, bugün Türki-
ye'nin tepkisine yönelik olarak basın top-
lantısı düzenledi. Toplantıda, Sosyalist
Grup Başkan Yardımcısı Klaus Hench,
"Türkiye'nin sert tepkisini mantıklı bul-
nıadjğını" bıldırdı. Hınstıyan Grup lıde-
ri Wilfried Martens de. Başbakan Mesut
Yılmaz'ın tepkisini "kınadığuıT ifade
etti. Türkiye'de bir zamanlar en çok eleş-
tın yağmuruna tutulan Yeşıller'ın liderle-
rinden Claudia Roth ıse AB karannı "çif-
te standart" olarak niteledı.
ingilteTe'nin The Guardian gazetesinin
başyazısında, Türkiye'nin AB've üyelik-
ten uzaklaştınlmasının endişe verici bir
gelışme olduğu behrtılerek "Batı,Türki-
ye'yi rahatsızedici şekilde itmekyerine,in-
ce bir yöntem kuUanmah" denıldı.
Hollanda'da yayımlanan Volkskrant
gazetes: de. konuyla ılgilı haberini "AB
liderieri, Yunanistan'ın zirveyi esir alma-
sına izin verdi" başlığıyla duyurdu.
Türkiye ve KKTC'nin, AB'nin Rum
kesimi ile tam üyelik görüşmelerine baş-
lanması kararına sert tepki göstermesi
üzerine, Rum Milli Muhafiz Ordusu te-
yakkuz durumuna geçti.
FUAT KOZLUKLU
>\ASHINGTON - ABD
Başkanı Bill Clinton, 1997'nin
son basın toplantısında AB'nin
Türkıye'yle ilgili olarak aldığı
karara değinerek "Türkiye'nin
Batı dünyasında kalmasını
sağlamak için mümkün \e
makul olan her şeyin
yaptlmasınuı çok önemli
olduğunu düşünüyorum" dedi.
Clinton. Türkıye'den söz
ederken "Güvenilir, laik bir
tslam yöneümidir. Bizim iyi
müttefikimiz olnıuşlardır" diye
konuştu. Clinton, birbuçuk saat
süren 1997'nin son basın
toplantısında Türk-Yunan
ilişkileri ve Kıbns konusundaki
görüşlerini açıkladı. Yaklaşık
100 gazetecinin katıldığı
toplantıda sorulan yanıtlayan
Clinton. Başbakan Mesut
Ydmaz'la cuma günü yapacağı
görüşmede Türk-Yunan
ılişkılerindeki sorunlann
gündeme geleceğini söyledi.
Clinton, Yunanlı bir gazetecinin
sorusuna veTdiği yanıtta şunlan
söyledi: "Türldye ile
Yunanistan arasındaki
problemler ve Avrupa
Birliği'nde Türkiye ile ilgili
alınan kararlar, bize Amerikan
halknun yeni bir yüzyda
girerken çok önemsediği iki
amaca işaret ediyor. Her şeyden
önce Türkiye'yi Baü'ya
perçinlemenin çok önemli
olduğunu düşünüyorum.
Türkiye Körfez savaşuıdan beri
kayiplara uğrama pahasına tran
ve Irak'taki operasyonlanmızı
destekkyen güvenilir, laik bir
tslam yönetimidir. Bizim iyi bir
müttefikimiz olmuşlardır. Eğer
ülkenin çapına, jeostratejik
önemine. nerede olduğuna, neyi
bloke edebileceğine ya da neye
kapılan açabileceğine
bakarsanız müthis derecede
önemli bir ülkedir. İkinci olarak,
bence Türkiye ve Yunanistan
arasındaki ihtilaflan gidermek
de bizim için çok önemhdir."
Kıbns sorununun çözülmesını
çok istediğinı kaydeden
Clinton, Türkiye ve
Yunanistan'ın birbiriyle ilgili
endişelerini bırakması
gerektiğinı de söyledi.
Demirel: Moralimizi yüksek tutmalıyız
• Baştarafı 1. Sayfada
sansı üzenndeki konuşmalann da oda-
ğına oturdu. CHP Genel Başkanı De-
niz BaykaL "Duygusalbkla. küsküıdük-
le, meydan okumaylaTürkiye'yi istedi-
ğimiz yere taşı>amavacağımızı bümeii-
yiz. Bu hayal kınklığını aşmalıyız" de-
di. Cumhurbaşkanı Demirel, dün Ulus-
lararası Bilim Olimpıyatlan'nda dere-
ceye gıren öğrencılere ödüllennı v erir-
ken AB'nin aldığı karan anımsattı.
Türkiye'nin zaman zaman moral ge-
reksinimı ıçınegirdiğınibelırten Demi-
rel. "Bu bize moral verir. Biz. zaten za-
man zaman gerek olaylan yorumla-
makta çok çabuk-paniğe kapıünaktan,
gerekse zaman zaman bize yoneltflnû|
yanlış değeriendirmelerden dolayı mo-
ral ihtivacı içine gireriz. Bence morali-
mizi yüksek tutnıak için çok sebep var-
du*. Çocuklanmız bize başan getirmiş-
lerdir. Her alanda başan, aradığımız 0-
dur" dedı.
Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit
ise "Hayal kınklıgına uğramadık. çün-
kü hayatterimiz yoktu. Gümrük birtiği
anlaşması sırasında pazartık gücü kul-
lanılmadığı için bu noktaya gelindi" dc-
di. Ecevit. " Üyelik hakkımızdan asla
vazgecmeyiz, ama Türkiye için tek se-
çenek AB'den ibaret değildir. Bir kapı
kapanır, başka kapılar açıur" görüşü-
nü de dıle getırdi.
Lüksemburg zirvesinde alınan kara-
ra gösterdıkleri tepkilen anımsatan
Ecevit, "Bu tepkilerden sonra telaşa,
paniğe kaptldıklan anlasıbyor. Amaçla-
rugünün birinde üyeolacağı umudunu
vererek Türkiye'yi baskı alüna alma ça-
basıdır. Mınanistan. Kıbns. bölücü te-
rörkonusunda Türkiye'yi ödünlerver-
meye zoriamak istiyorlardı. Türki-
ye'nin nüfusunun büy üklüğünden ve
ekonomik olanaklanndan korKuyoır;
lardı" dedi. Ecevit sözlenni şöyle sür-
dürdü: "AB,Türkiye'yi neiçinesığdıra-
biliyor ne de içine sindirebiliyor. Bazı
Avrupahlar da haçlı zihniyeti ve ırkçı-
hk eğilimi bttinçalonda var. Belli ki bu
çevrelende Türkiye'yi küçültme eğilimi
var. Bizim sınırlanmızı Avrupa çizme-
di, gerekirse müttefiklerimize rağmen
biz sınırlanmın koruruz. Şimdi ne ya-
pacağız? Tam üyelik başvnrumuz ge-
çerli kalacak: bu bizim hakkunız. ABile
üyelık bağlamında değil. ama ikili iliş-
kilerimiz dev am edecek. Arük biz, hiç-
bir Av rupa ülkesiyle ne Ege'yi, ne Kıb-
ns'ı ne de güneydoğuyu tarnşuiz. İs-
metînönü, "Yenı bir dünya kurulur'de-
mişti. Şimdi yeni bir dünya kurulmak-
tadır ve 0 dünya da AB'den ibaret de-
ğfldü:''
Deniz Baykal da, "bakstzkarann ha-
yal kınklığı yarattığınr vurguladı.
"Rejimimizde bizi de üzen ohımsuzhık-
larvardır" dıyen Baykal sözlerini şöy-
le sürdürdü:
u
Hayal kınklığını anlıyo-
nım fakat uzunvadeli gelecek gözönün-
de tutularak yeni bir arayışa girilmelL
Türkiye'nin dünyadaki yeri bellidir.
Türkiye'nin bu tarihiyönelişini, şu hüjL..
kümetin, bu hükümetin engellemesi
mümkün değildir. Türkiye'nin tepki
sergileyerek tarihi doğnıltusunu sapur-
ması söz konusu değildir. Bu hayal kı-
nklığını aşmak zorundayız. Başbakan
Yılmaz, Heunut Kohll'le görüştükten
sonra, istediğimizı akük, demişti. Keş-
ke alsaydL, ama alamadı. Birisi alacak-
ür. Bu güç dönemi aşmak için dayaıuş-
nıava ihtiyaç var. Bu karardan dolayı
Türkiye, tarihini inkâr ederek 70 yılhk
siyasetini terk edecek değildir."
DYP lideri Tansu ÇiDer, Türk dış
politikasının ikı ayağından birini tslam
ülkeleri, diğer ayağını çağdaş Batı'nın
oluşturduğuna dikkat çekerek "Şimdi
siz buiki ayağı birdençökerttiniz. Dışa-
nda size bu ülkeyi kimyönetiyordiye so-
rarlar. Buna cevap veremediğiniz za-
man dış gezileriniz turistik geziye döner.
Türkiye'yi Avrupa, İKÖ kapılannda
btrakırsınız" diye konuştu. Demokrat
Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüsa-
mettin Cindoruk da, AB'nin Türki-
ye'ye kapılan kapatmasmın Türkiye
için büyük bır kayıp olmadığını belir-
terek "AB birçok şeyden mahrum kal-
dı.CzüJeçekolajıAB'dir'' dedi Cindo-
ruk, Turkıye'nın eksiksiz bır demok-
rasıyi AB için değıl kendısı için uygu-
laması gerektiğinı söyledi.
ANAP Genel Başkan Yardımcısı
Agâh Oktay Güner. bütçe görüşmele-
nnde, hükümetin AB'ye karşı tavnnı
takdırle karşıladıklannı belirtince,
DYP ve RP sıralanndan, "geç kaldı"
laflan atıldı. Bunun üzenne Güner,
"Biz degü. asıl Türk bayrağuun üzeri-
ne morfin yapüırken susanlar geç kal-
dı'' karşılığını verdi
6
Zina suç
olmasın'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Zına yapan taraf-
lara eşıt ceza öngören yasa
tasansı TBMM Adalet Ko-
misyonu'nda oyalanırken,
Yargıtay Cumhuriyet Baş-
savcısı Vural Savaş, zınanın
suç olmaktan çıkanlması ge-
rektıği yönünde görüş bildir-
dı.
Savaş'ın, Yargıtay 1. Ceza
Daıresi'nde üye ıken, eski
SHP Milletvekıh Erdal Kal-
kan'uı, "Kadmveerkeğinzi-
na suçlanna verilen cezala-
nn eşitknmesini" öngören
yasa önensınin görüşülmesı
sırasında, Yargıtay'ı temsı-
len TBMM Adalet Komıs-
yonu'ndaki tartışmalara ka-
tıldığı öğrenildı. Savaş, daha
sonra Yargıtay Dergısı'nde
kaleme aldığı bir makalede,
konu ıle ılgilı görüşlerini
kaydetti
Savaş, "Kanun önünde
eşitlik ilkesi, gerekmediği
halde bazı eykmleri suç say-
manın haklı gerekçesi oiabi-
lir mi?" başlıklı makalesm-
de, kadın ve erkeğin zına
suçlanna venlen cezalann
farklılığını savunan yerli ve
yabancı bılım adamı hukuk-
çulardan alıntılar yaparak
farklılığı savunanlann gö-
rüşlenne anayasa hukuku
açısından katılmadığını kay-
dettı. Savaş, konunun ana-
yasa değil, kültür sorunu ol-
duğunu vurgulayarak şu gö-
rüşlere yer verdi' "Örneğin,
yasalanmıza göre kadınlar
emeklilik hakkını, aynı işte
çalışan erkeklere göre beş yd
önce kazanmaktadırlar. Ka-
nun önünde eşitlik ilkesini,
karşı görüşte olanlann koy-
duğu ilkeler doğrultusunda
anlarsak. eşitlik sağlanması
gerektiği gerekçesiyle Emek-
li Sandığı Kanunu'nda ko-
nuya ilişkin hükümler iptal
edilmeii ve kanun koyucu-
nun eşitliği sağlayKI hnküm-
ler getirmesi için iptal kara-
nnm yürürtüğe gireceği ta-
rih ileriye ertelenmelidir.
Halbuki eşimiz, sevgjlimiz,
çocuklanmmn annesi olan
kadınlara daha pek çok ko-
nuda erkekkrden daha leh-
te yasal düzenlemeler yapıl-
mahdır. Eşitlik adına sosyal
zorunluluk hasıralö edile-
mez."
Ford kullanıcılarının kali
âafcSfiSJ^r - ^ . —
£621
M fl Ford Otosan, Türkiye'deki başanlı
üretimiyle, Uiuslararası Standartîar
Örgütü'nün kalite belgeleme kuruluşu
VCA tarafmdan, dünyanın en önemli kalite belgesi ISO Q001"i
almaya la^ak görûldü.
Bu belgeyle, otomobilden minibûse, vandan kamyona
kadar ürettigimiz Ford markasıru taşıyan her aracm kaîitesi
ve hizmet anla>oşımız evrensel boyutta onaylanmış oldu.
Ford Otosan olarak, müşterilerimize verdiğimiz değertn
bir karşıhğı olan bu belgeyi almaktan, ülkemiz adma gurur
dmııyoruz.
Ford'da hep daha fazlasını bulacaksmız.