Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
9 EKİM 1997 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
RP destek
arıyor
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - RP Genel
Başkanı Necmettin
Erbakan, partisıyle ılgili
kapatma davasında
yargılama sürecinin
başlamasıyla bırlıkte
kamuoyu oluşturma çabası
ıçine girdi. Daha önce "bir
lusım medya" olarak
suçladığı basın
mensuplanna özel davet
veren Erbakan'ın gelecek
günlerde yurt gezilerine
çıkmayı planladığı
bildirildi. RP'nin son
savTinmasi da ilk savunması
gibi kitap haline getirilerek
yurtiçi ve yurtdışında
dagıtılacak aynca
İnternet'te de servise
konulacak.
Keskin'den
DSP'ye eleştiri
• GAZİANTEP
(Cumhuriyet) - CHP Genel
Sekreten Adnan Keskin.
"DSP'nin. sosyal
demokratlar içın cazibe
merkezı olmaktan çıkmaya
başladığını" söyledi.
Güneydoğu ve Doğu
Anadolu bölgelerindeki bazı
ıllen dolaşarak örgütlerin
sorunlannı dinleyen Adnan
Keskin. Bülent Ecevıt'ı.
u
ülke gündemı ve hükümet
uygulamalarına duyarsız
kalmak" ılesuçladı.
Yazar Emin
Karaca'ya ceza
• tstanbul Haber Servisi -
Türkıve Yazarlar Sendıkası
Genel Sekreteri Emın
Karaca, Alman Araştırmacı
Yazar Leo Müller'den
çevırdıği "Gladio" kitabının
ikinci baskısına yazdığı
önsözden dolayı ceza aldı.
Istanbul5No'luDe\let
Güvenlık Mahkemesı,
Karacayı "'Yayın yoluyla
halkı bölge farkı gözeterek
kin ve düşmanlığa tahrik
etmekten'"bır yıl sekiz ay
hapis ve 700 bın lira para
cezasına çarptırdı.
Nihat Tunalı ve
Turan Gül öldü
5 İstanbul Haber Servisi -
Tjirkiye Gazeteciler
Ç ^ i i j g G C i
gazeteci Nîihât Tunalı •
Istanburda, Hürriyet gazetesi
Hollanda muhabırlerinden
Turan Gül Ordu'da yaşamını
yıtırdı. Sırasıyla Tan. Yeni
Gazete. V'atan, İstanbul
Ekspres. Günaydın gazetelen
ile Foto-Spor ve Hayat-Spor
dergilerınde sayfa
sekreteriığı ve yazı işleri
müdürlüğü görev lerinde
bulunan Tunalı'nın cenazesi,
yann Kuzguncuk Camn'nde
kjlınacak namazın ardından
Nakkaştepe Mezarlığı'nda
toprağa verilecek.
Bandırmalıoğlu'na
beraat
• İstanbul Haber Servisi -
Susurluk davası kapsamında
tutuksuz olarak yargılanan
özel timcı Ziya
Bandırmalıoğlu,
Beyoğlu'nda yakalanan
DHKP-C örgütü itirafçısı
Osman Gürbüz'e silah sattığı
iddiasıyla yargılandığı
davadan beraat etti.
Düzeltme
• Gazetemızin dünkü
sayısında yer alan
"Şırnak'ta Kültür
Festıvali'' başlıklı haberde,
açılışı yapacak olan Devlet
Bakanı Salih Yıldınm'ın
adı, Salih Kapusuz olarak
çıkmıştır. Düzeltir, Devlet
Bakanı Yıldınm ve
okurlanmızdan özür dileriz.
TBMM Başkanlığı yanşı hızlanıyor. ANAP'lı Pakdemirli ile Kâmran tnan adaylıklannı açıkladı
Ydmaz ıızlaşıııa arayacakANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - TBMM Başkanlığı yanşına
katılan ANAP'lılann sayısı 3'e
yükseldi. ANAP'lı Mustafa Ka-
lemli'nin bugûn, CHP'li Hikmet
Çetin'ın ise yann adaylıklannı
açıklayacaklan bildirildi. ANAP
Kocaeli Milletvekilı Hayrettin
Uzun liderlerden destek turunaçı-
karken yann ANAP'lı aday sayı-
sının 4"e yükselecek olması bu
partıde rahatsızlık yarattı.
Başbakan Mesut Yılmaz'ın ilk
turda alınacak sonuçlara göre
ikinci turda ANAP adaylannın te-
ke ındirilmesı için çaba gösterece-
ği bildirildi.
TBMM Başkanlığı yanşına
dün de ıkı aday katıldı. ANAP'ın
muhafazakâr kanadından Manisa
Milletvekili Ekrem Pakdemirli,
dün düzenledıği basın toplantısm-
da adaylığını açiklarken diğer par-
tilerden bırçok milletvekilinin
kendisine "Ulke normaJ koşullar-
da değiL bu koşullann iyileştirü-
Dısisleri'nde imza sıkıntısı
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- DTP'nin, Dışişleri
Bakanlığfnın yurtdışı
görevlendirmelerle ilgili
kararnamesıni
imzaiamaması bakanlıkta
sıkıntı yarattı.
Diplomatlar, Dışişleri
karamamesinin diğer
kadrolasma hareketleriyle bir
tutulmasının yanlış oldugunu
belirterek büyükelçilerin
gidecekleri ülkelerden
agreman alındığını
antmsattılar.
mesi \« vumuşama sağtanması için
ada>' oT çağnsmda bulunduğunu
söyledi. TBMM içinde uzlaşma
ve yumuşama sağlayabileceği dü-
şüncesıyle aday oldugunu bildi-
ren Pakdemirli. "Başbakan ile gö-
Imzalanmayan kararnamede
yer alan büyükelçilerle ilgili
karşı ülkelerden agreman
istendiğini ammsatan
diplomatlar. bu sorunun
uluslararası bir skandala
dönüşmeden çözümlenmesj
gerektigini vurguladılar.
Dışişleri Bakanı Cem, dün
düzenlediği basın
toplantısında, bir soru üzerine,
"olayla ilgili olarak özel bir
merak içinde olmadığınT
söyledi. Cem, kararnamelerin
düzenlenmeden ilgili yerlerle
rüştfinüz mü" sorusuna. "Aday-
ok izne tabi degiL Ama asgari ne-
zaket kurallanna ben uydum" ya-
nıtını verdı.
Pakdemirli, ANAP'lı aday sayı-
sının fazlalığına dikkat çekilerek
görüşüldüğünü anımsatarak
sorunun önemli olmadığını
kaydetti. DTP Genel Başkanı
Hüsamettin Cindoruk ise dün
düzenlediği basın
toplantısında, büyükelçilere bir
tavırlannın söz konusu
olmadığını, ancak atamalarda
"müzakere ilkesTne uyulması
gerektigini söyledi.
Cindoruk, kararnamenin
Bakanlar Kurulu'na
getirilmeden önce kendilerine
bildırilmemesini "unutkanuk"
olarak değerlendirdı.
yöneltilen bir soru üzerine,
"ANAPIa bügi birikûni olan çok
arkadaşımız vardır. Yadırgama-
mak lazun. Sayının çokhığu, ülke
için siyaset için zenginük. TB-
MM'nin hür iradesinin en doğru-
yu bulacağuıa ûıanıyorum" dedi.
Pakdemirli, "İlk turdan sonraçe-
kilme söz konusu olabilir mi" so-
rusuna da "Hep bö\le olmuştur,
zomnluluk ortaya çıkarsa değer-
lendiririm" karşılığını verdi. Se-
çılme şansmın yüksek oldugunu
savunan Pakdemirli. "Ama oyla-
ma gizü, sandıktan korkmayan si-
yasetçi yoktur" dedı.
ANAP Bitlis Milletvekilı Kâm-
ran İnan da TBMM Geçıcı Baş-
kanı Yasin Hatiboğlu'nu ziyaret
ederek adaylık başv urusunu yap-
tı. Hatiboğlu, "duayen" olarak an-
dığı Inan'a başan diledi. İnan da
aday1 ığı "bir hak okluğu kadar,
birvuflfe olarak gördüğünü" söy-
ledi. İnan, bazı lıderlerin "parti-
mizin adayı" açıklamalannı eleş-
tırirken "Anayasunız. partiierin a-
daygöstermesiniyasaklar. TBMM
Başkanüğı'nı politizeetmemekge-
rek. Genel başkanlann da bütün
üyelere eşit mesafede olması bek-
lenir" dedı
Fikri Sağlar
Çiller'e
suç
duyurusu
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-CHPlçel Millet-
vekili Fikri Sağlar, başba-
kan olduğu dönemde örtü-
lü ödenekten 5.5 mılyar li-
rayı dolandıncılara aktardı-
ğı' belirlenen DYP lıderi
Tansu Çilier ile eski Baş-
bakanlık Özel Kalem Mü-
dürü Akuı tstanbullu hak-
kında suç duyurusunda bu-
lundu.
Sağlar, Cefeüettin Selçuk
Parsadan ve arkadaşlanna
örtülü ödenekten 5.5 mıl-
yar lira vererek görevıni
kötüye kullandığı gerekçe-
siyle dün, Çiller ve Istan-
bullu hakkında Ankara
Cumhuriyet Başsavcılı-
ğı'na suç duyurusunda bu-
lundu. Suç duyurusu dilek-
çesinde Sağlar. Ankara 9.
AğırCeza Mahkeraesi'hin
9 Temmuz 1997 günü ver-
di ğı karar ile Parsadan ve
arkadaşlannın eski Kara
Kuvvetleri Komutanı
emekli Orgenaral Necdet
Öztorun'un adını kullana-
rak. dönemin Başbakanı
Çiller'in talimatıyla örtülü
ödenekten toplam 5.5 mil-
yar lira para aldıklanna
dikkat çekti. Sağlar. dılek-
çesinde. paranın Akın ls-
tanbullu tarafından sanık-
lara ödendiğinin hükme
bağlandığına işaret etti.
Dılekçede, Çiller ve ts-
tanbullu'nun öırülü ödenek
parasını kullanım amactna
aykın bıçımde. siyasi par-
tilerin idare. propaganda ve
seçım gereksınimlerini kar-
şılamak için harcadığı be-
lirtılerek, "Örtülü ödene-
ğin. hakkında soruşturma
açılması istenenlerin nite-
lendirdikleri gibi gönül ha-
zineleri olmadığı keyfi kul-
lanılmavacağı açıkür" de-
nildi. Sağlar. suç duyurusu
dilekçesinde, Tansu Çiller
ve Akın Istanbullu hakkın-
da ceza soruşturması açıl-
ması ve Türk Ceza Yasa-
sı'nın (TCY). "irtikap" fi-
ilini düzenleyen 209, "gö-
revin genel niteUkte kötüye
kullanılması" hükmünü
ıçeren 240, "cezajıartüran
hal" hükmünü düzenleyen
219. maddelen uyannca 10
yıldan az olmamak koşu-
luyla ağır hapis cezası ile
cezalandınlmasını istedi.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
Enflasyonu düşürmek için önce enflasyon lobisiyle uzlaşılması gerektigini söyledi
Baykal: IMF'ye giivenmekle olmaz
MERİHAK
IZMİR - CHP Genel
Başkanı Deniz Baykal, TB-
MM Başkanlığı konusunda
anlaşmaya açık olduklannı
bildirdi. Hikmet Çetin'ın
cuma günü TBMM Baş-
kanlığı 'na aday olacağını
açıklayan Baykal, "Böyle
bir ihtimali araşünyor ve
buna açık dunıyoruz" diye
konuştu. Baykal, Türkıye'de
ANASOL-D hükümetinin
de öncelikli olarak ortaya
koyduğu enflasyonla müca-
dele için "enflasyoo lobisiy-
le uziaşması" gerektigini de
savundu.
CHP Geriel Başkanı Bay-
kal. dün Izmır'de ağırlıklı
olarak DSP'den ıstifa eden
yaklaşık 300 kişinin partiye
katılımı töreninde yer aldı.
Sabah geldıği havaalanında
gazetecilerin sorulannı ya-
ÖDP: Hükümet Ozal okulu'nun devamı
tstanbul Haber Servisi - Cçlü koalisyon
hükümetinin açıkladığı istikrar
paketınin, IMF güdümünde olduğu ve
bunun faturasının da çalısan kesimler
tarafından ödeneceği uyansı yapıldı.
Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ODP)
Genel Başkan Yarduncısı Saruhan
Oluç, 55. hükümeti *^)zal okulur
nun
bir devamı olarak nıteledi.
Saruhan Oluç, yaptığı yazılı
açıklamada, "Çahşanlann yaşam
düzeylerini biraz daha düşürmeyi
içeren söz konusu istikrar pakenvle,
üçlü koalisyon hükümetinin sermaye
yanlısı terdhini açıkça ortaya
koyduğumT ileri sürdü. Oluç,
enflasyonun düşürülmesi, işsizliğin
azaltılrnası, ücret ve maaşlann artması,
kamusal hizmetlerin çogaltılması ve
vergi adaletsizliğinin giderilmesinin
emekçiler için en yakıcı ihtiyaç
oldugunu kaydetti.
nıtlayan Baykal. TBMM
Başkanlığı konusunda daha
önce Başbakan Mesut Yü-
maz'a ANAP'tan bir adayı
destekleyebilecekleriru söy-
lediğini anımsattı. Ancak
Hikmet Çetin'ın bu aşama-
da adaylığının gündeme
geldiğini dile getiren Bay-
kal şunlan söyledi: "Sayın
HikmetÇetin'in Meclis baş-
kanhğındadiğer partilerden
destek alma ihtimaline ken-
dimizi hazırrutacağı/. Diğer
partiler destek verir ve uy-
gun görülürse Sayın Çetin
Meclis Başkanı olabilir. Mil-
letvekili sayımız Sayın Çe-
tin'i başkanlığa taşımava ye-
terli değiL Bu konuda hiçbir
pazarhkve hiçbir müzakere
olmadı. CHP'li arkadaşımı-
zın bu dönemde Meclis Ba-
kanhğı'na çok uygun düşe-
ceğine inanryonız. Eğer TB-
MM buna sahip çıkar ge-
rekli desteği verirse bu ger-
çekleşir.''
Mevcut hükümetin so-
runlan çözmede kararsız
davrandığını da dile getıren
Baykal, hükümetin enflas-
yona karşı ciddi bir politika
uygulamak zorunda kaldığı
gerçeğini gördüğünü söyle-
di. Hükümetin 1998'deyüz-
de 50'lik bir enflasyon he-
defı belırlediğine dikkat çe-
ken Baykal, sözlerini şöyle
sürdürdü:
"Kamu harcamalannda
enflasyonla mücadele için
ciddi bir azahna gerekrvor.
Bu kararuhğı hükümette
göremiyoruz. Bu progra-
mın başanya ulaştınlması
rakamlan birbirine tutan
teknik bir çalışmayla bit-
mez. Buna inanacak, destek
>«recek, sahiplenecek sosyal
\e siyasal ortamın oluştu-
rulması lazundır. Eğer bu
mücadele progranu, işçiye,
memura, köylüye endeksli
bir politika olursa bu işle-
mez. başanya ulaşmaz.1
*
IRMIKI AYDIN ENGİN
CumhuriyeVm hemen her odasına
yerleştirilmiş hoparlörterden elektro-
nik bir uğultu duyuldu. Kanıksadığı-
fnız, çoğu kez duyup da dinlemedi-
ğimiz o bildik çağn başlayacak san-
dık. Çağn, "Dikkat! Yazıişlerinde top-
lantı başlamak üzeredir. llgililerin
toplantıya katılmaları..." diye başlar.
Gazetenin ipten kazıktan kurtulmuş
^akımının barındığı "bizim" odada
genellikle bu, "Bize değil, ilgililere
söylüyorlar" diye yanıtlanır.
Bu kez öyle olmadı. Odayı bir mü-
zikdoldurdu. Yumuşacık. Bildik. Bir-
birimize bakıştık. Yüzler aydınlandı.
Odayı, gazeteyi "Che Türküleri" dol-
durdu: "Hasta Siempre" (Sonsuza
dek).
Biri gözlerini boşluğa dikti. Kısık,
fısıltı gibi, kendi kendine söylercesi-
ne:
- Bugün, 8 Ekim'de yaralı ele ge-
çirdıler onu. Yann da öldürecekler.
-. Yüzler gölgelendi.
; Odayı, Cumhurıyet'in koridortarı-
nı dolduran müzik sürüyor. Gün acı
başladı.
Dün Sabah5
Bizim Odada...
Biri, son çıkan Pazar Dergi'den
alıntıladı:
- ...otopsi raporu Che'n/n yaşatı-
labilecekken öldürüldüğünü doğru-
ladı.
Bir gitar odaya kederi ve umudu
bir arada taşıdı: "Siembre tu Luz!"
(Işığın Tohumu Sensin).
Gün acı başladı.
Biri yineledi. Kısık, fısıltı gibi, ken-
di kendine konuşurcasına:
- Bugün, 8 Ekim'de yaralı ele ge-
çirdiler onu. Yann da öldürecekler.
Birinin bıraktığı yerden bir başka-
sı sürdürdü:
- Yann 9 Ekim. 19 yıl önce Anka-
ra 'da Bahçelievler-de 7 TİP'Iİ "Che"
öldürüldü. Telle boğdular, enseleri-
ne mermi sıktılar. On dokuz yıl önce
yedi Che'yi daha öldürdüler...
Sessizlik birkaç saniye sürdü. An,
"birkaç saniye" ne kadar uzun, ne
kadar yıpratıcı, kavurucu!
"...çatışma kısa sürdü. Che yara-
landı. Higueras kasabasına götür-
düleronu. Ertesi gün astsubay Ma-
rio Teran ve albay Felix Ramos-
Rodriguez'/n silahlarından çıkan
mermiler delik deşik etti bedenini.
öldü..."
Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı
Askeri Savcılığı'nda Haluk Kırcı'nın
17 Kasım 1980 günlü ifadesi:
"... Kapıyı iki kez çalarak içeri gir-
dik. Eter şişesini vererek bunu Ab-
dullah'/n (Çatlı) gönderdiğini ve
'Onları bayıltalım' dediğini söyledi-
ler. Dışarı çıktım. Abdullah'a 'Bu
böyle olmaz. Evdekileri ikişer yahut
birer birer dışan çıkanp tenha bir yer-
de öldürmemiz gerektigini' söyle-
dim. Abdullah 'Olur' dedi. Bayıltıp
bağladığımız kişilerden ikisini alarak
arabaya götürdük. Çatlı arabayı ha-
reket ettirdi ve Eskişehiryoluna çık-
tık. O iki kişiyi indirdim. Tümseğe
yüzükoyun yatırdım. Her birinin ka-
fasına üçer tane mermı sıktım ve
arabaya döndüm. Tekrarevegeldik.
Kalan beş kişinin baygın vaziyette
yattığını gördük. Telden yapılmış bir
askıyı aldım ve birini onunla boğma-
ya çalıştım ancak boğamadım. Bu-
nun üzerine bir havluyu ağzına ve
bumuna bastırarak boğdum. Hep-
sini bu şakilde öldürmekzorolacak-
tı. Hepsinin kafasına kurşun sıkarak
öldürdük. Tabancayı dışanda bekle-
yen Abdullah'a verdim..."
• • •
Astsubay Mario Teran'ın bir gaze-
teciyle yaptığı röportajdan alıntı:
"... Gözleriaçıktı. Kapatmakiste-
dim, albay durdurdu. 'Bırak gözleri
açık gitsin' dedi. Cansız bedene bir
kez daha ateş etti. Odadan çıktık..."
Bir Latin Amerika ritmi Cumhuri-
yet'in koridorlarında yankılanıyor:
"Zamba del Che" (Che'nin Türküsü).
"Bizim" odada adlar, yerler, her
şey birbirine kanştı. Bolivya'da Ab-
dullah Çatlı tabancasındaki mermi-
leri Ernesto Che Guevara'ya boşai-
tıyor. Albay Felix Ramos-Rodrıguez,
Bursalı bir delikanlının, Efraim Ez-
gin'in ense köküne mermi sıkıyor.
Haluk Kırcı Higueras kasabasında,
astsubay üniformaları içinde umu-
da şarjör boşaltıyor. "Devlet için kur-
şun sıkan şerefli" astsubay Mario
Teran, tel bir elbise askısını Salih
Gevenci'nın boğazına dolamış, bo-
ğuyor onu...
"Bizim" odada keder, öfke, acı iç
içe geçti. Bolivya'da ve Bahçeliev-
ler'de ve dağlarda ve kentlerde, yer-
yüzünün yedi iklim dört bucağında
adları Mario Haluk Felix Abdullah
Teran Kırcı Rodriguez... diye uza-
yıp gidenler Che'leri öldürüyorlar.
Şimdi, şu anda, bu satırlar yazılır-
ken, şimdı, şu anda, siz bu satırlan
okurken Che'leri öldürüyorlar. Şim-
di, şu anda, bu satırlar yazılırken,
şimdi, şu anda, siz bu satırları okur-
ken Che'ler doğuyor...
"Bizim " odada keder ve umut yan
yana, iç içe...
Gün acı başladı.
POLTIİKA GUINLUGU
HİKMET ÇETİNKAYA
Yoksulluk...
Topkapı'da 300-400 metre uzunluğunda bir ek-
mek kuyruğu...
Soruyorum:
"Saat kaçta geliyorsunuz buraya?.."
Yanıt:
"Sabahın beşinde..."
Istanbul'dan Adana'ya; Ankara'dan Gaziantep'e
dek her yerde insanlar yaşam mücadelesi veriyor;
işçi, memur, öğretmen, emekli, esnaf, dul, yetim gi-
derek ağırlaşan yaşam koşulları karşısında ne ya-
pacağını şaşırıyor...
Çalışan kesim yoksulluk sınınnı çoktan aşmış du-
rumda. Işsızler ordusu salt Güneydoğu'yu değil,
büyük kentlenn varoşlannı kuşatmış durumda...
Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit, enflasyo-
nun durdurulması gerektigini vurgularken şöyle di-
yor:
"Ekonomik paketle hemangi bir acı gelmeyecek.
Hem ekonomiyi sağlıklı bir zemine oturtabilmek
hem de toplumda giderek artan sosyal adaletsizli-
ği sona erdirebilmek için mutlaka enflasyonu de-
netim altına almak gerekiyor..."
Bülent Bey, çalışan kesimi, üreticiyi enflasyon ca-
navanna yedırtmeyeceklerini söylüyor...
Nasıl olacak bu iş?
Ne ANAP'lı Işın Çelebi, ne de Güneş Taner, bu
konuda ınandıncı bir açıklama yapıyor...
Gazeteler poşette çorba verince satışlan 100-150
bin artış gösteriyor; gazeteler kalem, defter, boya
dağıtınca satışlan 40 binlerden 150 binlere yükse-
liyor...
Yani insanımız 30 bin liraya çorba içıp 60 bin lira-
ya kalem, defter, boya alıp tasarruf yapıyor...
Halk, yoksul ve aç; gelir dağılımdaki uçurum gi-
derek genişliyor; emekçilerin alım gücü her yıl yüz-
de30geriliyor...
Bülent Ecevit diyor ki:
"Bugün Türkiye 'deki kadaryüksek enflasyon bu-
lunan bir ülke dünyada kalmamıştır..."
Neden, niçin?
Türkiye bugün Ispanya'dan salça, Anantin'den n-
mon, iran'dan kavun, karpuz, italya'dan dolmalık bi-
ber ithal ediyorsa, bu ülkeyi yönetenlerin, gazete-
lerin köşelennden ahkâm kesenlerin oturup düşün-
meleri ve şu soruyu kendilerine yöneltmeleri gerek-
mez mi:
"Bugünlere nasıl geldik?"
• • •
CHP hderi Deniz Baykal, ANASOL-D ıktidarına
'avans vermeyi' sürdürürken ezilen emekçi kesim
kime sığınacak, hangi siyasal partiyi tercih edecek?
Deniz Bey, ANASOL-D'nın Başbakanı Mesut Yıl-
maz'a 'desteğıni' sürdürürken CHP'nin oylannda
bir artış var mı dersiniz?
Yok!..
Neden, niçin yok; CHP; emekçi kesimin, ezilen yı-
ğınların niye umudu olamıyor? İP'ten ÖDP'ye doğ-
ru bir 'sol rüzgâr' neden esmiyor?
Tüm dengeleri altüst olmuş bir toplum, kolay ko-
lay kendine gelemediği; medya denilen o sihirli güç
çıkar gruplarının elinde olduğu için...
Halkı kim uyandıracak, kim yönlendtrecek?""
Sadece "Şeriat geliyor" denilerek bir yere vânl-
maz. Sekiz yıllık kesintisiz eğitimle de çağdaşlık ol-
maz...
Bu ülkede 65 milyon insan yaşıyor. 65 milyonun
içinde sadece 3-4 milyon rantiyeci devletin sırtın-
dan para kazanıyor. Liberalizm, bu kesimin çıkar
aracı oluyor...
Öğretmen, memur, işçi, emekli, dul, yetim açlık-
tan kınlıyor bu ülkede, kimsenın 'gıkı' çıkmıyor; yok-
sul ailelerin zeki çocuklannı tarikat şeyhleri kapıyor,
kimse umursamıyor...
Ne diyor Bülent Ecevit:
"Ekonomikpaketle halka acı gelmeyecek..."
Güler mısiniz ağlar mısınız!
Devlet, çalışanın ücretinden vergiyi 'gasp' etmi-
yor mu?
• • •
Türkiye'de ekonomi yıllardır tüm iddialara karşın
bunalımı aşamamış, devletin sırtından sanayici, işa-
damı kazanmış, fatura ise çalışan kesime çıkanlmış-
tır...
Ekonomisi bunalımda olan bir ülkede elbet de-
mokrasi ve demokratik kurumlar ölümcül bir has-
talığa yakalanmış gibidir. Böyle olunca da yargısız
infazlar, faili meçhul cinayetler artar, suçlular ise Va-
fansei'er'olarak ortalıkta dolaşır...
Türkiye'de sendikal hareket can çekişiyor, yargı-
nın bağımsız olup olmadığı tartışılıyor; bu arada in-
sanlar da 'Müslüman olanlarve olmayanlar' diye iki-
ye aynlmak isteniyor...
Türkiye'de kadercilik felsefesi insanlann yaşam
biçimi oldu, gazeteler, televizyonlar 'Yeni Dünya Dü-
zeni' bağlamında 'Yeni Sol', 'Yeni Sağ' arayışına gir-
di, 'sorgulayıcı akıl' böylece bir kenara itildi...
Bülent Ecevit diyor ki:
"Halkı enflasyon karşısında ezdirmeyeceğiz..."
Elinizde hangi sihirli değnek var, söyler misiniz?
ABD'ye bağlı ekonomik politikalarla çalışan ke-
sim daha da ezilecek, IMF'nin acı reçeteîeriyle zen-
gin daha zengin, yoksul daha da yoksul olacaktır...
E. Posta: Hikmet.Cetinkayarnraksnet.com
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
ÇAGDAŞ YAYINLARI
Hikmet Çetinkaya
ŞERİAT PAZARI
Fıyatı:500.000TL
Cumftunyet Kitap Kulübü Çağ Pazarfama A.Ş.
Yerebatan Cao. Satkımsöğüt Sok. ^io.9/B Cağatoöfu-lstanbuS
Tet.514 01 95«6 Posta çekı OQ;:666Ş22