25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 8 EKİM 1997 ÇARŞAMBA3 HABERLER Bir komutanın terör günlüğü17 Eylül - Bölüktenbrifing aldım... 21 .OO'de nizamiyeye taş atıldı... 21.30 üa 5-6 kişilik görüntü alındı... Tank topu ile atış yapıldı. Grup dağıldı. 18 Eylül - Gebze"ye araç gönderil- di. Aracın sağ arka tekerinde iki bijon eksik... Taburdan TEK konusunda yar- dım istedim. Çevre aydınlatmasında bir hayli eksik var. 19 Eylül - 14.00'te yapılacak toplan- tıyı. 15.00'te yaptım. Telsizle kodlu konuşma, pusu görevine çıkış ve dö- nüş saatlerinin emrini verdim... Koru- cu timi ile Beylerbeyi- Pendik bölge- sine göreve çıkıldı... Telsiz dinlemele- rinde teröristlerin TNT. kapsül ve kab- lo istekleri arttı. 20 Eylül - Taburkomutanı geldi. Sa- at 11 .OO'de de Tugay komutanı ve ma- iyeti geldi. Harita mütalaası ve arazi in- celemesi yaptık. Tugay komutanı ma- yın hakkında verdiğım bilgileri yanlış anlayarakbenikorkakhklaithametti... Telsizin aküsü onanldı. 21 Eylül - Şiddetli yağmur nedeniy- le konvoy emniyetine giden takım pe- rişan halde döndü. Bebek ve Kadıköy bölgelerinde görüntü alındı. tlkinde 10-12 kişi diğennde 3 kişilik bir grup görüldü. Atışlar yapıldı. Ilkinde yara- lı ve ölüler oldu. Diğerinın köpek ol- duğu, vurulunca anlaşıldı... Elektrik uzun süre kesik oldugundan gözetle- me imkânlan zorlaştı. Gece saat 24.00'te elektrikler geldi. Voltaj çok yüksek ge- lince çevTe aydınlatmasındaki bazı pro- jektörleri patlattı. 22 Eylül - TEK'ten gelen adamlar- la çevre ve yol aydınlatmalannı elden geçirdik... Konvoy tarihleri değişti, izincileryan yoldan geri döndü... Çev- re aydınlatması istediğim gibi olmadı. 23 Eylül - Çevre aydınlatması için malzeme alındı ^e ısmarlandı... Kış için mevziler elden geçirilecek. Mal- zeme ihtiyacı artıyor... 12 nolu projek- törün lambası patlak. 24 Eylül - Aydınlatmalartamamlan- mayaçalışıldı... Dün gece yapılan din- lemeye göre emniyet tedbirlerini art- tırdım. Dinlemede gruplann bir araya gelmesi söz konusuydu... Havanlann tanzim atışlan yapıldı... Telefonlann hepsi devre dışı kaldı. 25 Eylül - Telefonlann onanmı için bir uzman çavuşu görevlendirdim. So- nuç olumsuz. Havan atışı telefon hat- tının üzerine düşmüş. 26 Eylül - Aydınlatmalann bir kıs- mı daha yapıldı. ancak kısa devre var. Sürekli sigorta atıyor. Taburdan TEK personeli istedim... Yemekhanede prob- lem var. (Kavga)... Ay bugün çok gü- zel aydınlatmayapıyor... Dinlemeler te- röristlerin ikmai sisieminin sekteye uğ- radığını gösteriyor. Bölgede köylüle- rin dolaşımı azaldıkça ikmalleri zorlaş- tı. 27 Eylül - Telefonlar faal duruma getirildi... Aydmlatmalar belli bir se- viyeye geldi. Hâlâ bazı lambalar kısa de\Te yapıyor. Projektörler henüz fa- aliyete geçmedi... Malzemeliklerle il- gili bir çalışma başlattım. 28 Eylül - Bölük dün akşam bol mik- tarda balık yedi... Gece elektrikler ke- sildi. Sabahakadargelmedi. Telsiz çev- rimine kimse çıkmayınca havan atışı yaptım ve uyuyanlan uyandırdım. 29 Eylül - Taburdan jeneratörü iste- dim... Projektörlerden biri yapıldı... Telsiz genel kanalında uzun süre terö- ristler kanştırma yaptılar. 30 Eylül - Kantin sayımı yapıldı... 2. projektör de onanldı... Konservatuvar mezunu çakal, bölgede dolaşıyor... Ka- nalizasyonun devresi mazotlandı. Si- nek sayısında azalma oldu... Eve tele- fon ettim. Kızım hastalanmış. 1 Ekim - Konvoy var. 7.30'da mayın araması başladı... Bir antipersonel ve altında antitank mayını tuzaklanmış. Imha edildi... Tahmin ettiğim gibi Ka- dıköy koruculan ile Üsküdar korucu- lan arasında çatışma çıktı. Harita mü- talaasını çok iyi yapmamızın sonucuka- za olmadan çatışma önlendi... Tugay ko- mutanı bölük bölgesini gezdi. Mayın- la ılgili gereken konulan söyledim. ra- hatladım... Gece elektrikler kesıkti. 2 Ekim - Beyoğlu'na gidildi. Elekt- rik malzemesi.tabldotmalzemesi. 1000 tane briket, bir projektör ve bölük ma- aşı getirildi... Alınan son duyumlar. teröristlerin havan mühimmatını getirdikleri yö- nünde... Köpeklerebirertasma aldım... 20 Eylül - Tugay komutanı mayın hakkında verdiğim bilgileri yanlış anlayarak beni korkaklıkla itham etti... Telsizin aküsü onanldı. 9 Ekim - Bir şerefsiz sürekli telsizle mandallama yapıyor... 2. takımdaki aynı asker her nöbet saati yaklaştığında hastalanıyor. Bir tek hamile kalmadığı kaldı. Telefon kontür ücretlerinin değişmesi gerekiyor... Jeneratör tabura gitti. 3 Ekim - Mevzi modeli yapıldı. Pro- totipe uygun çoğaltacağız... 10 tane projektör lambası alındı. Pahah oldu- ğu için geri gönderdim... Jeneratörha- len yapılmamış. 4 Ekim - Jeneratör geldi. Çalışmıyor... Kaynak makinesi ve matkap almak için Kartal'agittim. AlçakYoğiınluklu Ça- tışma isimli bir kitap aldım... Gece ha- rekete geçti... Pisuvarlann altı değişti- rildi. başladı. Gözetleme ve dinleme zorla- şıyor... Trafonun girişindeki regülatör patladı ve yangın çıktı. Sabaha kadar elektrik gelmedi. 12 Ekim - Elektrikçiler geldi, patla- yan regülatörü devre dışı bırakarak doğrudan gerilim hattına bağladılar. Voltaj çok düşük... Salı günü 1000 KVV'lik trafo geliyor... Kuzeyimizden 39-40 kişilik terörist grubu giriş yap- tı. 13 Ekim - Odam fare dolu... Mevzi- lerin saglam yapıldığına inancım yok... mız yok. bu da bizim için en sevindi- rici konu. Arama-taramada yola dö- şenmiş bir antitank mayını bulundu... Bütün gün boyunca telefon ve telsiz- ler geçmiş olsun mesajlan ile doldu... Yorgunluktan ölüyonım. Vitamin ve ağn kesicilerle ayakta duruyorum. 20 Ekim - Gelen dinlemelerden te- röristlerin bize saldırdığında ağır ka- yıplar verdirdiği anlaşıhyor... Telefon- lar çalışmıyor. 21 Ekim - Ankara'dan gelen elbise- ler bölüğe dağıtıldı. Çok hora geçti... 5 Ekim - Operasyon saat 04. OO'te başladı. Bir şehit. bir yaralı var. Böl- gedeki teröristleri kurtarmak için terö- ristlerin takviye yapacağı duyumlan var. 6 Ekim - Projektörler, tam verimli ça- lışmıyor... Gece son derece tedirgin geçti. Bölgede büyük hareketlilik var. 7 Ekim - Gündüz yaptığımız kont- rolde Beşiktaş köylülerinin aydınlatma lambalannın kablolannı kestiğini gör- dük. Tarlada çalışmalarını yasakladım. Saat 24.00'te elektrikler gitti. Sabaha kadar gelmedi... 1. takımın asteğmenin- de gevşemeler var. Terhis tarihi yaklas.- tığı için herhalde. 8 Ekim - Jeneratör onanldı... Havan mevziine gittiğimde kimseyi göreme- dim. Kontrollerimi arttıracağım. 9 Ekim - Bir şerefsiz sürekli telsiz- le mandallama yapıyor... 2. takımdaki aynı asker her nöbet saati yaklaştığın- da hastalanıyor. Bir tek hamile kalma- dığı kaldı. 10 Ekim - Sabaha kadar elektrik yok- tu... Havancılarlahâlâ sorun var... An- kara'dan ağabeyimi arayıp, aydınlat- malar için balans ve ampul istedim. 11 Ekim - Hava kapandı ve yağmur Telefonlar yine kesik... Yağmur hâlâ de- vam ediyor. 14 Ekim - Telefonlar yapıldı... Ak- şam normal kanaldan Kürtçe bizim ka- rakolun ismi geçti. Alarma geçtik. Bö- lük dışanda sabahladı. Herhangi bir şey yok. 15 Ekim - Gözetleme esnasmda 3 te- rörist bölüğü görüldü. Görüldükten bir dakika sonra tepelerine havan mermi- si düştü... Bilgisayann printeri anza- landı. 16 Ekim - Denetleme hazırlıklanna başladık... Sürekli görüntü almıyor. 17 Ekim - Bölgemde yoğun bir köy- lü trafiği oluşmaya başladı... Taburko- mutanı denetlemeden memnun aynl- dı. 18-19 Ekim - Denetleme çok güzel geçti... Saat 21.30'da 25 kişilik bir grup görüldü. Çatışmaya başladı. 1. Takımı takviye gönderdim. 25 kişilik bir diğer grup da bölüğe yaklaşırken tespit edil- di. Ateş açıldı. Bu sırada bölük bölge- sine yoğun ateş başladı. Karşılık ver- dik. Mühimmat kritik noktaya gelince takviye yaptık. Teröristler kanştırma yapmaya çalıştılar. Yoğun ateş baskı- mızın sonucu kaçtılar. Şehit ve yaralı- Telefonlar çalışmıyor... Telefona ekip gönderdik, düzeldi. 22 Ekim - Konvoy hareket etti. Üç mayın bulundu. 450 gr'lık TNT'lerin beşini üst üste koymuşlar. Konvoyu uzun süre izlediler. Telsizle kanştırma yaptılar. Görebilecekleri tekyere 120 mm'lik havan attım. Telsiz konuşma- lan kesildi... Hava kapandı. Yağmur ve rüzgâr başladı... Telefonlar çalışmı- yor. 23 Ekim - Tugay Komutanı geldi. Koruculara ödül verecek. Bir de bizim çobana, mayın bulduğu için. Benim bölük aslanlar gibi çarpıştı. Zayiatsız teröristleri etkisiz hale getirdi. Kimse- nin umurunda değil... Mevziler için kavak ağacı alındı... Yine tuzaklı ma- yın bulundu. 2.5 kilogramlık bir TNT kalıbı. tmha edildi. Bu sırada diger karako- lun elektrik hattı zarar gördü... Gece du- yum geldi. Alarma geçtik... Gece tra- fomuzdan kıvılcımlar çıktı... Telefon- lar kesik. 24 Ekim - Gece üç kişilik görüntü alındı... Muhtemelen tank yoluna ma- yın döşediler. Bütün unsurlar müte- yakkız duruma gecirildi... Telefonlarke- sik. 25 Ekim - Bugünü atışla geçirdik... Takım komutanlanna takdirname ver- dim. Teğmene de kalem hedıye ettim... Telefonlar kesik. Gündüz elektrik yok- tu. Akşam 17.00'de geldi. 26 Ekim - Telefonlar düzeldi. Ancak tekrar bozuldu... Gece sakin geçti... Saatleri bir saat geri aldık... Dört kişi- lik görüntü alındı. Tankın atışı tam üzerlerine düştü. 27 Ekim - Akşam üzeri voleybol ma- çı yaptık... Saat 17.50'de yoğun bir ateş açıldı. Herkes yerini aldı. Karşılık ve- rildi. Ateş arahklarla devam etti. Saat 19.00'da teröristler çekildi. Telsiz din- lemelerinden, grup lideri kesin sonuç istediğini söyleyince sabaha kadar bek- ledik. Şehit ve yarahrmz yok. 28 Ekim - Aynntılı mayın araması yaptık... Bölükle bir konuşma yaptım. Tacizler esnasındaki hatalı hareketle- ri ve doğrusunun nasıl olması gerekti- ğini anlattım... Telefon bağlantılan için clemens getirttim... Kesin sonuçlu bir eylem duyumu geldi. 29 Ekim - Gece yine hareketli ve görüntülü geçti... Aydınlatmalarda ek- silenler var... Dinlemelerde bizim böl- gemize yönelik hazırlık yapıldığı an- laşılıyor... Gece boyunca bizim telsiz kodlanmızı kullanarak çevrimde kan- şıklık yarattılar... Şalterler yenilendi. 30 Ekim - Gece sakin geçti. Ancak dinlemelerde mayın laflan geçiyor. Bu sıralaryine mayın işi hareketlenecek... Fenerbahçe Ingiltere'de Manchester United'ı Boliç'ın golüyle 1-0 yendi... Evi anyorum. Abimi anyorum. Mem- lekettekilerin hepsini defalarca anyo- rum. hiçbiri evde yok. 31 Ekim - Taburdan hızar istendi... Dinlemelerden büyük çaplı eylem ya- pılacagı ortaya çıkıyor. Gruplar bir ara- ya geliyorlar... Kantin sayımı yapıldı. Telefon hattı için yeniden kablo seril- di... Gece sakin geçti. 1 -2 Kasım - Aydmlatmalar elden ge- çirildi... Gece son derece tedirgin geç- ti. Duyum ve dinlemeler, 15 dakikada bir geldi... Kış tertiplenmesine geçili- yor. 3 Kasım - Dinleme ve duyumlar art- tı... Gece muhtelif yerlere havanlarla atış yapürdım... Telefon hatnmn onanmı de- vam ediyor. 4 Kasım - Sabaha kadar atışlara de- vam ettirdim. Birkaç kez görüntü alın- dı... 2. Takımın astsubayı işi layıkı ile yürütüyor. 5 Kasım - Sabah erkenden mayın arama köpekleri ve dedektörler geldi. Yığınla tuzak ve mayın bulundu. Kon- voy başına herhangi bir şey gelmedten*- gitti ve geri döndü... Yakmdaki operas- yondan kaçan teröristlerin benim böl- geme doğru ilerledikleri anlaşıhyor. 6 Kasım - Sabahtan itibaren terörist- ler panik havası içinde telsizden konu- şuyorlar.. Şiddetli yağmur başladı. Pro- jektörlerden bazılan devre dışı kaldı... Üsküdar'a giden takım fazlasıyla ıslan- dı... Görüntü alındı, iyice izledikten sonra domuz olduğu anlaşıldı. Arala- nnda fark yok! 7 Kasım - Bulunan tuzaklan ve ma- yınlan. sabah gelen teknisyen astsubay patlattı. Bu patlama konvoy geçerken olsaydı, herhalde facia olurdu... Hava açılıp kapanıyor. Yağmur yağdıkça elektrik kesiliyor. Akşama kadar jeneratörle idare ettik. Tam mazotun bittiği sırada elektrik geldi. 8-9 Kasım - Mayın araması yapıldı. Herhangi bir şey yok... Hat kontrolü ya- pıldı. Birisi iki yerden baltayla parça- lamış... Gece sakin geçti. Dipnot * Bir bölük komutanın ajandasın- dan alınan yukandaki notlarda, yazar tarafindan değişiklik yapılmamıştır. ls- tanbul ilinin semtleri ajandada geçtiği gibi verilmiştir. ** Güneydoğu'dan Öyküler'de an- latılan olaylar, bir kısmı hâlâ devlet memuru statüsünde bulunan güvenlik görevlileri ile yapılan söyleşiler sonu- cunda öyküleştirilmiştir. Olaylarda ge- çen kişilerin kimlikleri ve olayların geçtiği yerler ya değiştirilmiştir ya da belirtilmemiştir. Olaylann asıllanna sadık kalınmıştır. SÜRECEK TIŞLNOKTASII ORAL ÇALIŞLAR Çankın hapishanesinde yatan genç- lerden mektup geldi. Ankara Üniver- siteleri Öğrenci Koordinasyonu üyesi olarak imzaladıklan mektuplarında Bütent Karakaş, Mahmut Yılmaz, Aşgın Doğan, Metin Murat Kalyon- cugil ve Özgür Tütekçi cezaevinden dışanya duygulu mesajlar yolluyorlar. "Silahlı çeteye üye olmak iddiasıy- /a"TCK'nin 168/2. maddesinden 12.5 yıla; Mahmut Yılmaz dışındakiler ay- nca molotofkokteylli eylem suçlama- sıyla 5.5 yıla mahkûm edildiler. Bü- lent, Aşgın, Metin Murat ve Özgür top- lam 18 yıl, Mahmut ise 12.5 yıl ceza aldılar. Gençlerin dosyalan 17 Ara- lık'ta Yargıtay'da görüşülecek. Devlet içindeki silahlı çetelerin sokaklarda dolaştığı Türkiye'de, harçları protes- to eden ve YÖK'ün üniversiteler üze- rindeki hegemonyasını sona erdire- bilmek amacıyla eylem yapan genç- lerin "silahlı çete" iddiasıyla hapisha- neyeatılması, nasıl birortamdayaşa- dığımızı çok güzel tanımlıyor. Mahpustaki Gençlerden Mektup... Genç bir öğrenci olarak hapisha- nelerde yatmanın ne demek olduğu- nu iyi bilirim. Türkiye böyle bir ülke iş- te. 25 yıl önce, şimdi Türi<iye'yi yöne- tenlerin bir kısmı da gençlik önderi olarak hapislere girmişlerdi. Zaman onlan değiştirdi, amaTürkiye'nin ger- çeklerini değiştirmedi. Yeni gençler yetişti ve bu kez onlar düzenle çatış- ma içine girdiler. Bu devtet, farklı dü- şünene hoşgörü göstermeyi bir türlü öğrenemedi. Zaten o noktaya geldiği an. birçok sorunu da halletmiş ola- cak. Çankın Cezaevi'ndeki gençlerin mektubunu sizlere aynen aktanyo- rum: "Sevgili Oral Ağabey, 'Herhangi biryerindedünyanın/bir tutuklunun yüreğindeki avluya/ konu- yordu/ birgüvercin/ prangalardan, ke- lepçelerden, bukağıdan/sardunyalar açıyordu pas renginde' BehçetAysan. Bir ülkeden yazıyoruz size. Bir ül- kenin, alfabenin 'ç' harfi kadar uzak ve 'ç'orakyöresinden. Bizlerüniversitelerimizde öğrenciy- dik, üniversitemizin ve ülkemizin ka- raran yerlerine inat, umut ve özgür- lük türküleri söylediğimiz için, şimdi mahpusdamındayineöğrenciyiz. Ya- şamın belki de en incelik isteyen us- talaşmasınıyaşıyoruz; ruhumuza umut etmenin sıcak gülüşünü işliyonjz gün gün, gece gece. Üniversitelerimizdeyken sayısız öğ- renci eylemiyle haykırdık sorunlanmı- zı, taleplerimizi. Bizi duymak isteme- yenlerin, yıllardırkabuklanna çekilen- lerin, bizleri duymaya ve anlamaya başladığını fark edince bizlere mah- pus olmakdüştü. Paranın, kanın ve si- lahın gölgesinde, gözyaşlanyla sula- nan bu topraklann evlatları, bir kere onurve özgühük isyanının tadına var- mamalıydı. Biz isyanımızı onlara du- yuramamalıydık. Her insanın yaşamı biryolculuktur. Heryolcu kendi haritasmın serüven- lehni izler. Tarihin bizi burada yaşama- ya mahkûm edenlere bir cilvesi, ya- şamakta olduğumuz serüven, bizleri daha bir yaklaştırdı insanın yüreğine ve bilincine. Dışarıdan bize uzanan, yüksek du- varlann bile kapatamadığı gökyüzüne yazıyoruz özgühük tutkumuzu hergün. Gün gün işliyoruz yaşamımıza acemi yüreklerimizin ustalaştığı çocukgülüş- lerini. Birülkeden yazıyoruz. Bu ülkenin in- sanları, kaybolmakta olan belleklerin yannı isteyen tarihlerinde tanıyohar bizi. 68Mayısı'ndan, 12Martsehpa- lanndan, Eylül'ün soldurulan çiçek- lerinden, 90'lann üniversitesinde fer- mana karşı geleceği istememizden... Gayri resmi düşlerimizi, bu ülkenin tarihini yapana kadar hayatımızın tek zorunluluğu olan inatsevgiye, özgür- lüğe ve isyana mühürlenecek. Atfabe- deki 'ç' Che'n/n gülüşüne veyüzüne kavuşacak. Sevgiyle." Ben de Çankırı'daki genç arkadaş- lanma ve mahpushanelerdeki tüm tu- tuklulara eski bir mahpushaneci ola- rak sevgilerimi yolluyorum. Burası Türkiye, Yaşar Kemal'inden Aziz Nesin'ine, Bülent Ecevit'inden Sü- leyman Demirel'ine kadar hapisha- nelerden geçmeyen kalmadı. Hapis- hane günleri gelirgeçer. Önemli olan odönemi iyi degerlendirmek, zama- nı iyi kullanmak ve sağlıklı kalmak. Türkiye ne yazık ki hâlâ hapishane- lerde eğitilen ve kendini yetiştiren in- sanların ülkesi olmaya devam ediyor. Gerçek üniversiteleri, özgür bir or- tamda kurabileceğimiz günlere ulaş- mak dileğiyle... Refah savunması 'RP'nin laiklik karşıtı hiçbir davranışıyok' # 'Gazete kupürleri, video ve teyp kasetleri delil sayılama:.' # Smnmmada ağırlıklı olarak Başsavcı VurulSa- vaş '1 hedefalan RP. Erbakan ve milletvekiîle- rinin cihat çağrılarını içeren video ve teyp ka- setleri ile gazete kupürlerinin delil sayılama- yacagını savundu. RP konferanslarda laik-de- mokratik cumhuriyeti yıkarak şeriat kuracak- larını söyleyen millenekilleriyle ilgili suçlama- ların, dava açddıktan sonra "ihraç edildikle- ri" için partiyi bağlamayacağım ileri sürdii. % "Başsavcı Anayasa Mahkemesi 'ne adeta mey- dan okumuş ve manevi baskı altına almaya çahşmıştır." SEBAHAT KARAKOYLN ANKARA - RP'nın Anayasa Mahkemesi'ne verdiği yazılı savunmasında, iddianamedeki suç- lamalar çürütülmeve çahşılırken, ağırlıklı olarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Viıral Savaş'ı he- defalan eleştirilere yer verildi. Başsavcı Savaş'ın RP'nin hazırladığı ön savunmayı okumadan esa- sa ilişkın görüşlerini açıkladıği savunularak. "Eğer Sa> ın Başsa> cı partimLrin haaıiadığı ön savunma- yı okumak zahmetine katlansa> dı. belki de imkân- azı ispat için bu kadar uğraşmazdT denildi. Sa- vımmada. RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan ile millervekillerinın cihat çağnlannı içeren vi- deo-teyp kasetleri. gazete kupürlerinin delil sayı- lamayacağı iddia edildi. RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan ve hu- kukçu 7 milletvekilinin iki aylık bir çalışmayla hazırladıklan 315 savfadan oluşan savunmada "RP'nin dini \eya felsefı bir ekol dmadığ}"1 belir- tılcrck. u Başsa\crnın csas hakkındaki görüşünde anlatma>a çalıştığı hayal mahsulü İslamı görüş modeli' ik RP'nin bir ilgisinin olmadığı" kayde- dildi. Savunmanın ilk bölümlennde Başsavcı Vu- ral Savaş'a yönelik suçlamalarda bulunuldu. Sa- vaş'ın bu dava ile ilgili tutum ve davranışlannın "Bulunduğu makamın mehabetine uygun olma- dığı'', görüşlerinin bütünüyle "yanlış bilgi, yorum ve yanlış sonuclara dayandığı" öne sürüldü. Baş- savcı'nın esasa ilışkin görüşlennin Türkiye'nin uluslararası yükümlülüklerine de aykın olduğu belirtildi. RP'nin savunmasından dikkati çeken bazı bölümler şöyle: - Başsavcı esas hakkındaki görüşünde Anayasa Mahkemesi'ne karşu "İstediğim karan verirseniz şeref kazanırsınız; vermezseniz anayasayı ihlal et- miş olursunuz" diyerek adeta meydan okumuş ve mane\i baskı alöna almak istemiştir. - Esas hakkındaki görüşüyle Başsavcı Yüksek Mahkeme'yi muhatap almamıştır. Esas muhatabı kendisinin "okuyucu" diye adlandırdığı belli bir jçvjfdjr. , , - Gcrçt'kk ve hukukla ilgisi bulunmayvn bud*> < vanın acılabilmcsinin asıl sebepleri arasında RP'nm sömüriiye idn venmeyen ekonomik politikasmdan rahatsız olan bir kısım rantiyeci kesimin ve onla- nn kontrolündeki tekekri medyanın yoğun tahrik- leri bulunmaktadır. - Necmetin Erbakan ve arkadaşlan hakkında yıllar öncesinden bugüne kadar belgelenmiş laik- liğe aykm tek bir dava söz konusu değildir. -tmam-hatipokullannın en fazla IMSPdönemin- de açüdığı iddialan doğru değildir. Milli Eğitim Bakanlığı'nın imam-hatip okullan acması kay na- ğı anayasa \eyasalardan alan normai bir hükümet icraatıdır. Eğer imam-hatip okullan açmaksuc sa- yüacaksa veya parti kapatma nedeni olacaksa RP'den önce diğer partilerin kapaulması gerekir. RP'nin savTjnmasında davanın usul açısından red- dini gerektiren nedenler sıralanırken de anayasa- nuı 68. ve 69. maddelerinin doğrudan uygulanma- sının mümkün olmadığı belirtildi. tddianame ve esas hakkındaki görüşte uygulanacak yasa mad- delerinin gösterilmediğine dikkat çekilerek bu ge- rekçelerde davanın usul açısından reddedilmesi gerektiğrkaydedildi. "Laikliğe a\kın icraaümız yok' RP'nin polıtikalannın ve icraatlannın yerel ve genel seçimlerde halkın oylanyla onayladığı gö- rüşüne yer verilen savunmada şöyle denildi: "Gerek merkezi hükümeticraaünda gerekseye- rel yönetimlerin uy gulamalaruıda RP'nin laikfiğe aykın bir karar \f eylemi kesinu'kle mevcut değil- dir. Bu da\ ada RP'ye \e şahıslara yapılan isnadar- da laikliğe ay kınlık fiilinin kanuni unsurlan mev- cut değildir. İsnat olarak ileri sürülen çok hukuk- luluk ve 8 yıllık kesintisiz eğitim hakkındaki MUIi Güvenlik Kurulu (MGK) kararuu eleştirmek la- iküği ihlal fiilinin unsuriannı taşunadığı için bun- lann laikliğe ay kınlığından söz edilemez." 'DeBlyok' Savunmanın "Sonuç \e Talep" başlıklı son bö- lümünde usül ve esas açısından davanın reddedil- mesi istenirken. "odak olma" suçlamasıyla ilgili olarak iddianamede yer verilen "gazete kupürle- ri, teyp ve video banüannın böyle bir davada deiil say ılamayacağı" savıınuldu. Partinin merkez karar kurullannın laikliğe aykın bir karan ve eylemi bulunmadığı öne sürülürken. iddianamede isim- leri geçen Rize Milletv ekili Şevld Yılmaz, Anka- ra Millervekili Hasan Hüseyin Ceylan ve Şanlıur- fa Milletvekıli İbrahim HaBI Çeük" ın dava açıldık- tan sonra partiden ihraç edildikleri, bu nedenle bu milletvekilleriyle ilgili iddialannın parti ile ilgili davaya mesnet yapılamayacağı kaydedildi. Erbakan, dava sonucunun kesinlikle 'ret' olaca- ğını öne sürdü. Savaş'ın saviannın hukuki daya- naktan yoksun olduğunu savunan Erbakan, "Sav- cı, imara hatiplerin kapatüması ile Kuran kursla- n konusundaGenelkurmay 'ın tavsiyeJerine RP'nin muhalefet ettiğini belirtmiş. ildnci olarak RP, özel hukuk çerçevesinde, insanlara daha fazla hak ve- rilsin demiş. Bütün iddialar bu iki husustan ibaret MGK'nin karaıian tavsiyedir. Bunlann kararla- nna uy mak bir zorunluluk değüdir" dedi. RP Genel Başkan Yardımcısı ŞevketKazandün düzenlediği basın toplantısında savunma ile ilgi- li özet bilgi verirken. Anayasa Mahkemesi üyete- rine övgüler yağdırarak. "Bu yüksek mahkemenin asil ve yedek üyelerinin her biri fevkajade seçkin ve değerli kişilerdir. Hiçbir kişi kurum ve zümre- nin v«ya herhangi bir siyasi görüşün etkisi altında değilkrdir ve danıa/Jar. Bu yüksek nıahkeme şov yeri değil. hukuk ve adaletin tevzii mücssesesidir" dedi. Kazan. davanın reddedileceğine inandık- lannı da kaydetti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear