29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
5 E<M1997PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 11 bVden protesto eyleml • İstanbul Haber Servisi - lnsanHaklan Derneği'nin (İHD) Diyarbakır, Urfa ve Mardin şubelerinin kapatılması. ınsan haklan savumıculan tarafından dün derneğin tstanbul şube binası önünde protesto edildı. İHD'lilerin 18 haftadır sürdürdüğü eylemde konuşan dernek yönetim kurulu üyesi Erol Ercan, İHD şubelerinin gerekçesiz ve süresiz olarak kapatılmasının hukuka aykın olduğunu belirtti. Eyleme. Berlın Eyalet Parlamentosu'ndan Demokratik Sosyalist Parti (PDS) üyesi Gıyaseddin Sayan ile Berlin Parlamentosu Cumartesı Anneleri Komitesi'nden Susanne Köselıng ve Uta Müller de destek verdı.l Fotoğraf: BERTAN AGANOĞLU) Pehlivanlıoğlu mahkûm oldu • Haber Merkezi - ANAP Ordu Millervekili sıfatını taşırken Türk Hava Yollan hosteslerinden Serpil Yücedağ'ı tokatlayan Alparslan Pehlivanlıoğlu. 150 milyon lira tazminat ödemeye mahkûm oldu. Hostes Yücedağ'ın açtığı manevi tazminat davası ile ilgili alınan karar Yargıtay tarafindan onaylandı. Yargıtay, Pehlivanhoğlu'nun, 1995 Aralık ayında yaşanan tokat olayı ile ilgili olarak Yü£edağ'-a 90 milyon lira nfane^ttazrnioat ödemeşi_ karannı onâyİadı. Cezanın yasal faizleri ile birlikte 150 milyon lira olarak ödetileceği belirtildi. üp basın susttıpulamaz 1 • tstanbul Haber Servisi - Günlük Emek ve Ülkede Gündem gazetelerinın 10 gündûr Diyarbakır'a sokulmaması Beyoğlu tstiklal Caddesi'nde düzenlenen yürüyüşle pfotesto edildi. Cumartesi Annelen'nin eylemine destek veren Emeğın Partısi'ne üye yaklaşık 20 kişilik bir gnıp, kayıp yakınlannın evleminin ardından ellerindekı Clkede Gündem ve Günlük Emek gazeteleriyle, "Özgür basın susturulamaz' sloganı atarak Galatasaray'dan Taksım'e kadar yürüdü. TİYAD'dan kınama B İstanbul Haber Servisi - Interstar ana haber bülteninde. Kırklareli Cezae\i'nde evlenen itirafçı Semra Polat'm Mustafi Duyar'dan hamile kaldığını duyan diğer tutukluve hükümlülerin eşleriyk birlikte olabilmek için baslattıkJan açlık grevinin haben tutuklu ailelerhce kınandı. TİYAD ve Hakar ve Özgürlükler Platfornu yaptıği yazıh açıklanada haber bültenhde ölüm orucuna katılan tutuklu ve hükümülerin görüntilerinin kûllanıdığına dikkat çekilenk. "Haber itirafçıann yaptıği açlık grevidı. Interstar diğer turukluan karalıyor'" denild: 'Susırluk kara kuttf I İstınbul Haber Servisi - Banş Eartısi İstanbul tl Örgüti dün Bakırköy Özgürûk Meydanı'nda basın çıklaması yaptı. Eileriıde "Susurluk bu sistemn kara kutusudur" >azılı ıi)ah kuttılar taşıyan partilier. "Çeteler halka hesap erecek" diye slogan attı. Bınş Partisı İstanbul ll Başkau Başar Yaltı. 'Susuıukçetesı merısiDİanna ve onlann destekisi pişkin ve yüzsüz siyasa aktörlere' bir türlü dokunlamadığını belirtti. Başbakan Yılmaz, ekonominin iyileştirilmesi için yeni tedbirler alınacağı mesajı verdi 'Halk kemer sıkacak'EMtVE KAPLAN ANKARA - Başbakan Mesut Yılmaz. partisinın ıl başkanlan toplantısmda. ciddi önlemler alınmaması durumunda 1998 yı- lında enflasyonun yüzde 150'ye cıkabilece- ğinı belırterek "Bizün de canırruz yanacak. halkın da. Sıkmtıya düşsek de yapılması ge- rekenleri yapacağız. Halk kemer sıkacak" dedı. Başbakan Yılmaz, dün ıl başkanlannı topladı. Yılmaz, tabanına ıl başkanlanvla mesaj gönderirken "şeriatçı diktatörlük ile laik diktatörlük" arasmda demokrasiyi sa- vunacaklannı söyledi. Başkanlık sıstemi konusunda TurgutÖzal gibı başkan bulun- masının mümkün olmadıgını savunan Yıl- maz, sistemin normal insanlarca en iyi şek- • Başbakan Yılmaz, hükümetin 1998 yılı enflasyon hedefıni yüzde 50 olarak belirlediğini belirterek yine halktan destek istedi. "'Sıkıntıya düşsek de yapılması gerekenleri yapacağız" diyen Yılmaz, 1998 ilkbahan öncesinde seçime gidilmesinin mümkün olmadıgını belirtti. Başbakan. '163' benzeri bir maddenin geri getirilmesinin söz konusu olmadıgını söyledi. liyle yönetilmesi gerektiğini dile getirdi. defıniyüzde50olarakbelirledik. Bununiçin Parlamentonun çalışamadığına ve denetim tedbirler alınması gerekecek ve halk kemer faalijetlerini gerçekleştıremediğine dikkat çeken Yılmaz. "Çünkü pariamentoiçinden çıkardığı hiikümeti denetlevemiyor. Parti diktatörlüğü denetimi sağlayamryor" dedı. Sıkıntıya düşülse de yapılması gerekenleri ve doğruyu yapacaklan.ni belirten Yılmaz özetle şöyle dedi: "Şu anda enflasyon yüzde 90 dolayında. Ciddi önlemler alınmazsa bu oran viizde 150'Iere çıkacak. 1998 >ilı için enflasyon he- sıkacak. Memurlara da enflasyon kadar zam vapüacak." Yılmaz. da 1998 ilkbahan öncesinde se- çıme gidilmesinin mümkün olmadıgını be- lırtirken hükümetin icraatının sonucunun, ancak 1999 yılmda alınacağını vurgulaya- rak erken bir tanhte seçimden yana olma- dıkları mesajmı \erdi. İrtıca ile mücadele konusuna da değinen Yılmaz. TCY"nin 163. maddesinın kendi dönemlerinde kaldınldığını. bundan geri adım atmalannın söz konusu olamayacağı- nı kaydederek "8 yıl İstanbul'u ne kadar memnun. Konya'yı ne kadar rahatsız ettiy- se, bununla ilgili düzenleme İstanbul'u o ka- dar rahatsız, Konya'yı da o kadar memnun edecektir" dedı. Yılmaz, ınsanların Al- lah'la ilışkilerini kolaylaştıracaklannı, an- cak devlet ve din ilişkilerinde rejimi tehli- keye sokacak hiçbir faalıyete izin vermeye- ceİclerini söyledi. Toplantıda il başkanlan- run tanm kredi faizlerinin arttınlması, son yapılan zamlar, beledıyelere ödenek aynla- maması konulanndaki yakınmalannı Yıl- maz'a ilettiklen öğrenildi. Yılmaz akşam saatlerinde de Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile görüştü. Görüşmenin ardından herhangi bir açıklama yapılmadı. Cıımhuriyet Kitap Kulübüyenüendi Kültür Servisi - Türirîye'nin ük kitap kulübü olan Cumhuriyet Kitap Kulübü'nün (CKK) Taksim'de buiunan şubesi yenilenerek hizmete açüdı. Kulüpte 150 crvannda seçkin yayuıevinin şnrden romana, Optan felsefeye, sanattan tarihe, denemeden çocuklara yöneuk yapıüan çok özel indirimlerle ve "Sonbahar Kitap Şenfiğj" adı altında okura sunuluyor. 17 ressamın 25 yapıtı CKK'nin salonlannda karma olarak sergüenjrken önümü/deki günlerde imza gûnleri düzenleneceğL, söyleşilere ve dinletilere de düzenli olarak yer verileceği bildirildi. (Fotoğraf: KüBlLAY TÜNTÜL) ul Boğazı'na üçüncü köprü - tüp geçit tartışması devam ediyor 'Dördüncü köprü planlanıyor' İstanbul Haber Servisi - İstanbul Boğa- zı'nda kentin her iki yakasındaki ulaşımı ra- hatlatmak için öngörülen 3. köprü yapılma- dan dördüncü köprünün planlandığı belirtil- di. Şehir Plancılan Odası İstanbul Şube Baş- kanı Ahmet Turgut, üçüncü köprüye karşı hukuki mücadele başlatacaklannı belirtti. CHP İstanbul ll Örgütü'nün -İstanbul Bo- ğazı'na üçüncü köprü mü. raylı tüp geçit mi" tartışmasıyla ilgili dün düzenlediğı panel. CHP 11 Merkezfnde gerçekleştınldı. CHP İstanbul 11 Başkan Yardımcısı HikmetÇar- boğa'nın yönettıği panelde konuşan Şehır Plancılan Odası İstanbul Şube Başkanı Ah- met Turgut, tartışmalı üçüncü köprü yapıl- madan dördüncü köprünün planlandığını ve çizim aşamasına gelindiğini bildirdi. Tur- gut, üçüncü köprünün. İstanbul nâzım plan- lanna, bazı SİT bölgelerini tahnp ettiği için 2863 sayılı Kültür ve Tabıat Varlıklannı Ko- ruma Yasası'na ve Ulaştırma Bakanlıöı'nın 1985-1988 arasmda hazırladığı Raylî Sis- temler Projesf ne aykın olduğu gerekçele- nyle hukuki mücadele başlatacaklannı söv- ledi. İTÜ Ulaşım Anabilim Dalı Öğretim Üye- si Güngör Evren de tartışmayı yalnızca İs- tanbul kentıçı ulaşım bağlamından çıkara- rak Ortadogu ve Avrupa'yı birbirine bağla- ma yaklaşımıylaele almak gerektiğini söy- ledi. Boğazdan geçışin kent içi ulaşımıntek 'sorunu olmadıgını belirten Prof. Evren. "Günde10 milyon kişi seyahat ediyor. Bunun valnızca 1 müyonu boğazdan geçiyor. Dola- yısıyla boğaz geçişi kent içi ulaşım sorununun yalnızca onda l'ini oluşturuyor" dedı. Mimarlar Odası'ndan Yılmaz Kuyumcu i se ulaşımdaki sorunlann artık bir krize işa- ret etttğıni vurgularken Inşaat Mühendisle- n Od? ; ı tcmsılcısı Rezzan Bulut da Yüksek Planl.'ma Kurulu'nun bugüne kadar uygu- lanan politikasının kavşaklann düzenlen- mesi. alt ve üst geçitlenn yapılması olduğu- nu belirtti. 'Dünya Öğretmenler Günü' kutlanıyor YUSUFZİYAAY •Dünya Öğretmenler Günü'nü, Türkiye'deki öğretmenler, yoksul- luk ve sendikal engeller içinde kut- luyor. Eğitim-Sen, 8 yıllık kesinti- sız temel eğitime geçilmesiyle de- mokratik eğitim mücadelesinde 'Dün)1 »ÖğretmenlerGünü'nün da- ha fazla anlam kazandığını belirte- rek tüm eğitimcileri örgütlü müca- deleyeçağırdı. Öğretmenler, 'Dün- ya Oğretmenlar Günü' nedeniyle bugün saat 13.00'te Sultanahmet Meydanı'nda toplanarak tstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü'ne yürü- yecek. Eğitim-Sen İstanbul şubeleri adı- na yapılan yazıh açıklamada, dün- yada ilk kez 1994 yıhnda, Türki- ye'de ise 1996 yılında kutlanmaya başlanan 'Dünya Öğretmenler Gü- nü'nün, bütün ülkelerdeki öğret- menlerin haklan, statüleri ve mes- lekı gelişmeleri açısından önemli olduğu vurgulandı. 12 Eylül döne- minde demokrasi güçleri üzerinde- ki ağır baskılarla birlikte öğretmen örgütlerinin de kapatıldığı anımsa- tılan açıklamada. aynı zihniyetin öğretmenler günü olarak 24 kasımı ilan ettiği belirtildi. Öğretmenler gününün 5 ekimde kutlanmasını isteyen Eğıtim-Sen'in açıklamasında, 24 kasımın, öğret- menlerin iradeleri dışında ilan edi- len "sözde öğretmenler günü" oldu- ğu belirtildi. Eğitim-Sen'in raporunda, Türki- ye'de bir ilkokul öğretmenine en yüksek 290 dolar maaş verilmesine karşm. bu rakamm Isviçre'de 2 bin 755, Almanya'da 1700. ABD'de 1564 dolar olduğu ifade ediliyor. Öğretmenlerin denetim ve değer- lendirilmesinin sağlıklı olmadığı belirtilen raporda, uygulamalann antidemokratik ve bağımsız yargı ilkesine aykın yürütüldüğü öne sü- rülüyor. lÜ'de öğrencişenliği Bu yd dördüncüsü kutlanan İstanbul Ünhersitesi Oğrenci Şenliği dün rektorlük binasının ön bahçesinde coşkuyla gerçekİeştirildl İÜ Oğrenci Kültür Merkezi'nin organize ettiği şenliğe yeni ve eski öğrencilerin yanı sıra çok sayıda öğretim üyesi de katüdı. İU Rektörü Prof. Dr. Bülent Berkarda'nın "Şenliğe Davet" başhklı konuşmasımn ardından İÜ Devlet Konservatuvan "Big Band Jazz Orkestrasr bir konser verdi. Resim, ebru, fotoğraf kulüplerinin düzenledigi sergilerin açılışıv la devam eden şenlik Işığın Yansunası, Kardeş Türküler ve Bulutsuzluk Özlemi'nin konseriyle sona erdL Bu arada Berkarda İÜ Avcüar Kampusu Kreşi'ni hizmete açtı. Açüışta konuşan Berkarda, Avcüar Kampusu'nun gekceğin "Avcılar Ünhersitesi"' olduğunu vurguladı. (Fotoğraf: KADERTUĞLA) O h i ç b i r z a m a n n e y a r ı ş ı t e r k e t t i n e d e k o ş m a y a a r a v e r d i Mehmet Ali Aybar'm 90 yıllık koşusu Haber Merkezi - Koşmaya herhalde her çocuk gıbi küçük yaşlarda başladı. Orneğin 5 Ekim 1908'deki doğumundan birkaç yıl sonra. Örneğin köklü. varlıklı, görgülü bir İstanbul ai- lesinin konağmın geniş bahçe- sinde... Sonra Galatasaray Lisesi'nde koşmaya başladı. Hem sınıfta. hem pistte. 1928-1936 arasında ay yıldızlı formanın koşucusuy- du. 1928 Amsterdam Olimpıyat- ları'nda 200 metrede koştu ve Tüikiye rekorunu kırdı. 1931 'de Balkan Oyunlan'nda 200 metre ikincisiydi. Aynı oyunlann 4x 100 bayrak yanşında ıse bırin- ci. Pist değiştirdi. Önce hukuk bi- liminin pistlerinde koşmaya baş- ladı. Hep o bildik. uzun fulelı. güçlü ve inatçı koşucuydu Par- lak bir hukuk eğıtımıni arkasın- da bırakıp akademik kariyere geçtiğinde yine koşuyordu: ts- tanbul Üniversitesi Hukuk Fa- kültesi (1936). aynı fakültede anayasa hukuku asistanı (1937), hukuk doktoru (1939), Fransa'da hukuk araştırmalan (1939- 1940), dev letler hukuku doçenti (1942). Dönemin Türkiyesi'nde "hu- kuk", bu kadar iyi bir koşucuyu taşıyacak gelişkinlikte değildi. 1945 "te Vatan gazetesınde yazdı- ğı siyasal içerikli yazılar yüzün- den ünıversıteden uzaklaştınldı. Pist değiştirdi. Daha zorlu, da- ha dikenli. daha çileli bir pistte koşmaya başladı: Siyaset. 1946'da tek parti iktidarının "ceberrut" çizgisine seçenek- mişçesine ortaya çıkan Demok- rat Parti'den bağımsız millerve- kili adavı oldu. Seçilemedi. Ama siyaset pistini de terk etmedi. 1947'de lstanbul'da haftalık Hür gazetesini çıkarmaya başla- dı. Hür gazetesiyle "altı sayı" koştu. Sıkıyönetim gazeteyi ya- saklayınca lzmir"e taşınıp koşu- suna devam etti. Sıkıyönetim bit- ti. tstanbul'a döndü. Türkiye de- mokrasi tarihinde dönemeç sa- yılan bir gazete çıkardı: Zincirii Hüntyet. Koşusunu durdurabjl- mek için Aybar'ı hapse attılar (1949). 1950 affina kadar hapis- te kaldı. 1960 sonrasının görece özgür- lük ortamında koşusuna kaldığı yerden devam etti. Türkiye İşçi Partisi'nin genel başkanı oldu (1962). Aybar'ın başına geçtiği TtP, sosyalizm pistinde işçilerle aydınlann omuz omuza koşnjğu bir büyük maraton başlattı. 1965 de Aybar 14 arkadaşıyla birlikte Meclis'e girdi. 196^'de Vietnam'daki savaş suçlarını araştırmakla görevli uluslararası Russel Mahkeme- si'nin başkanı olarak Vietnam'a gitti. Bir hukukçu titizliği ve sos- yalist kararlılığıyla Amerika'yı yargıladı. Russel Mahkemesi ABD"yi mahkûm ve savaş suç- lusu ilan etti. 1968 "de TtP içinde çatlamalar başladı. Aybar, Leninci modeli reddeden. "Türkiye'yeözgü sos- yalizm" kanadının başındaydı. 1969'da genel başkanlıktan. 1971 "de de partiden istifa etti. Yandaşlan kadar karşıtlan. se- venlen kadar sevmeyenleri oldu. Ama kımse Aybar'ın koşusunda ilkesizliğe. ikı >üzlülüğe. hileye. dopinge yer olmadığından kuşku duymadı O siyaset pistinde de iyi bir koşucuydu. Genlerde de kalsa. seyircisiz de kalsa. alkış- laıîsa ya da suskunluk duvarlan- na da çarpsa, zorlansa da karşıt- lan yandaşlannın birkaç kattna da çıksa ne yanşı terk etti. ne koşmaya ara verdi. 12 Eylül sonrasında koşuyu kitaplar yazarak sürdürdü. Son kitabı üç ciltlik "Türkiye İşçi Partisi Tarihir oldu. Aybar bugün 89 yaşında. Anı- sına düzenlenen toplantıda bir araya gelenler. 6nun 90 yıllık ko- şusunu bugün daha iyi değerlen- diriyorlar. Tıpkı 1931 Balkan Oyunlan'nda ipi en önde göğüs- lediği bayrak yanşında olduğu gibi bayrağın elden ele geçtiğini ve insanoğluyla yaşıt özlem ve ülküleri hedefleyen uzun koşun- un sürdüğünü daha iyi kavnyor- lar... HAFEAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI "Vahim KUSUP..." Numaracı cumhuriyetçilerle şeriatçılar arasm- da ılginç bir dayanışma var. Zaman zaman eğ- lenceli olan bir dayanışma... Ve çok kişi sorma- dan edemiyor: - Ortak noktaları nedir? Ikisi de "Birinci Cumhuriyet"\ yıkmak istiyor- lar. Ama tek başlarına çok güçsüzler. RP'nin kapatılması için açıian dava... RP'yi • savunduğu ilan edilen çok ünlü bir Fransız bi- lim adamı... Dinci kesimlerden birısine "bilimsel destek" veren ünlü birbilim adamımız... ikisinin de arkasında yer alan ünlü bir "numaracı" ka- lemimiz... işte eglenceli birliktelikten yeni bir perde. Ve de o perdenin arkası! • • • Yeni Şafak gazetesi manşetten ilan ediyor: "RP'ye savunma hazırlayacaklar arasmda en önemliisim olan Fransa'nın dünyaca ünlü siya- set bilimcisi Maurice Duverger'n/n raponj önümüzdeki hafta partiye ulaşacak." Allah! Allah! Duverger, hocam... Derslerindeki, kitapların- daki Duverger mi değişti, yoksa yanlışlık bizle- rin kafasında mı? Türk gazeteciler olayı kendisine duyurunca köpürüyor: "- Benim Türkiye ile ilgili en son çalışmam, 1961 'de hazırianan anayasa üstünedir. RP'nin savunmasına katkıda bulunmam kesinlikle söz konusu değildir. Bu partinin temsil ettiği anla- yışa tümden karşıyım." Yani Duverger'nin tavrı -dolaylı olarak- kapa- tılmadan yana! Sadece RP'liler şaşkın değil... RP'nin kapa- tılması için açıian davayı "anlamsız" buldukla- rını her vesile ile ilan eden "numaracılar" da şaş- kın! ••• En Amerikancı bilim adamlarımızdan Şerif Mardin bir kitap yazıyor... Said-i Nursi üzeri- ne. Kitap çok çok bilimsel (!).. Nursi yandaşı kaynakların hepsi var; karşıtı olan kaynakların hiçbirisi yok. Atatürk'e "Deccal" diyen Said-i Nursi, kita- ba göre adeta bir peygamber... Mucizeler yara- tan bir ulu kişi... Anadolu aydınlanmasına öncü- lük eden bir büyük düşünür... İyi mi! Ve o kitabın yazarı Türkiye Bilimler Akademi- si'ne üye yapılmadı diye, tüm numaracı cumhu- riyetçiler kıyameti koparıyoriar. Bu durumun Tl> BA'nın saygınlığına gölge düşürdüğünü yazı- yorlar. Bu durumu "vahim birkusur" olarak ilan edi- yorlar. Ama ne dönem 12 Eylül dönemı ne de ülke- nin başında Evren var... Atatürk'ün kurumları- nın teker teker kapatılıp, ülke kültürünün Türk- Islam sentezcilerine terk edildiği ortam çok ge- rilerde kaldı. Evren, Marmaris'te, Özal toprağın altında. Ne Amerikalı dostların telkinlerine karşı zayıf bir ara dönem söz konusu.. ne de Çankaya'da Amerika'nın "bir numaralı dostu" oturuyor. • • • Amerika... Numaracı cumhuriyetçiler... Türk- Islam sentezcileri... Nurcular, "ılımlı Islamcı"lar... falanlar, filanlar... Ve gazetelerde başka bir haber: "RP kapatılma sonrasının hazırlıklarını yapı- yor. Örgüt de artık sivri isimleri, şeyhleri, şun- lan bunlan istemiyor..." Acaba niçin? Nasıl oluyor da parti içinde sivriler güç yıtirir- ken, ılımlılar öne çıkmaya oaşlıyor? Acaba RP davası "anlamsız" olduğu için mı? Acaba Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu anımsatmak "vahim birhata" olduğu için mi? Küresellesme tartısıldı Toplumda ahlak yozlaşması yaşanıyor İstanbul Haber Servisi - tstanbul'un kurtuluşunun 74'üncü yıldönümü nedeniyle dün düzenlenen "İstanbul ve Küresellesme" panelinde bir araya gelen akademisyenler \ e uzmanlar, küreselleşmenin Istanburda yarattığı tahnbatı tartıştılar. Prof. Dr Türkel Minibaş "KüreseUeşme İstanbul'u ve Türkiye'yi kara para aklama merkezine dönüştürdü" dedi. tstanbul Mimarlar Odası'nca düzenlenen. Prof. Dr. Cengiz Eruzun tarafından yönetilen "İstanbul ve Küresellesme*' paneline katılan Prof. Dr. Hande Suher. globalleşmenin en büyük tehditlerinden birinin gayrimenkule ve ranta dayanan ekonominin gelişmesi olduğunu ileri sürdü. Istanbul'un metropolitan bir şehir olma baskısı altında olduğunu savunan Suher, çözümün planlamada olduğunu söyledi. Küresellesme konusunu toplumbilim açısından ele alan Prof. Dr. Emre Kongar, bireylerin mülkiyetine aktanlan kamu mallannm herkesten bir şeyler götürdüğünü ifade ederek "Ormanlar onnanlığuu, tarih tarihselliğini vitirivor*' dedı. Toplumun her kesiminde ahlak yozlaşması yaşandığını öne süren Kongar. bu yozlaşmanın "yağmayı" da beraberinde getirdığinı ifade etti. Ekonomi politikalan açısından küreselleşmenin İstanbul'u ve Türkiye'yi kara para aklama merkezine, kayıt dışı ekonominin körüklendiği ve sermayenın kısa bir sürede dolandığı bir yerleşim merkezi konumuna getirdiğinı söyleyen Prof. Dr. Minibaş, "İstanbul kuşatnıa altında. Bu kentin tarihsel zenginliğini ve doğasını korumakla sorun çözülmez. Taşı toprağı arttıramazsınız. Yalnızca şehrin candamarlanm koruyabilirsiniz. Ama sıcak paranın döndüğü, kara paranın aklandığı finans sistemine el atabilirsiniz" dedi. İstanbul'u 74 yıl önce terk etmek zorunda bırakılan düşmanlann şimdi İstanbul'u yağmalamaya çalıştığını vurgulayan gazetemiz yazarlanndan Oktay Ekinci ıse küreselleşmenin hukuk sısteminı bertaraf etmeye çalıştığını vurguladı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear