23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 25 EKİM 1997 CUMARTESİ HABERLER davasında 18beraat • İZMİR(Cumhuriyet Ege Bürosu) - "Başbağlar Katliamı" olarak bilinen 21 sanıklı PKK davası karara bağlandı. Erzincan DGM'den güvenlik gerekçesiyle Izmir DGM'ye gelen ve ikı yılı aşkın bır süreden ben devam eden davada, idam çezası istenen 16 sanık ile birlikte toplam 18 sanık beraat etti. 5 Temmuz 1993 günü Erzincan'ın Başbağlar köyü yakılmış ve 30'un üzerinde kişi yaşamını yitirmişti. Eylemin ardından PKK üyesı olduklan öne sûriilen 21 kişi hakkında 17 si idam ıstemiyle olmak üzere dava açılmıştı. Üniversiteye rraJdatıale sürüyor' • MERSİN(AA)- Mersin Üniversitesi'ne (MÜ), YÖK tarafindan müdahalenin sürdüğü iddia edilerek. "her türlü baskıya" karşın, üniversiteye sahip çıkılacağı belirtildi. "Üniversıte Çalışanlan" imzasıyla yapılan açıklamada. Mersin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Vural Ülkü'nün. " 17 Eylül 1997tarihh MÜ Senatosu karan ile YÖK'ü küçuk düşürdüğıi" gerekçesiyle YOK. Soruşturma Komisyonu üyeleri tarafından sanık sıfatıyla sorgulandığı belirtildi. ADD kurultayı Eskişehir'de • ESKİŞEHİR(AA)- Atatûrkçü Düşünce Derneği (ADD) Gençlik Kurultayı, bugün Eskişehir"de başlayacak. Iki gün sürecek kurultaya çeşitli illerden 200'e yakın genç katılacak. Anadolu Üniversitesi Spor Salonu'nda saat 10.00'da başlayacak kurultayın açıhşınt ADD Genel Başkanı Suphi Gürsoytrak yapacak. Geıjçlenn. sorunlannı ve çözüm yollannı tartışacaklan kurultay, daha önce iki kez Ankara'da yapılmıştı. Ankara dışındakı üçüncü toplantı ise Eskişehir'de gerçekJeştirilecek. Akapyakıt yolsuzkığu • DtYARBAKIR (AA) - Devlet Bakanı Salih Yıldınm. Habur Gümrük Kapısı'ndaki akaryakıt yolsuzluğu soruşturmasının çok yönlü sürdüğünü söyledi. Yıldınm, yolsuzluk iddialanna adı kanşanlann kımlık ve sayısını tam olarak bilmediğinı belirterek şunlan kaydetti' "Soruşturma çok yönlü devam ediyor. Tamamlandığında, elde edılen bilgi ve delillerin tamamı yargıya intikal edecek. Yargı da gereğini yapacaktır. İcra çalışıyor, yargı çalışıyor... Kısaca her şe\ yolunda." DTP'den imza kampanyası • ANKARA (AA)-DTP Genel Başkan Yardımcısı Yıldınm Aktuna. il başkanlıklanna gönderdiği yazıda, milletvekillennın TBMM çahşmalan ve siyasi konuşmalan dışında işledikleri suçlarla ilgili olarak dokunulmazlıkJannın sınırlandınlmasının, partilerinin temel ilkelerinden biri oldugunu bildirdi. Bir parti daha kuruldu • ANKARA (AA)-Türk siyasal hayatma yenı bir siyasal parti daha katıldı. Demokiatik Halk Partisi (DEHAP) adını alan partinın kuruluş dilekçesi, Içişleri Bakanlığı'na verildi. DEHAP Kurucular Kurulu adına Genel Başkan Veysi Aydın, partinin kuruluş belgelerinı Içişleri Bakanlığı Genel Sekreteri Ali Bilir'e teslım etti. Yağmurdereli, görmemesi nedeniyle affedilmesini kişilik haklanna saldın saydı 6 Ozel af onıır kmcı'İSTANBUL/ADANA (Cumhuriyet) - Düşüncelerini açıkladığı için apar topar tutuklanarak Çankın Cezaevi'ne konan in- san haklan savunucusu avukat Eşber Yağ- murdereü kendisi içın çıkanlması tartışılan bir affı reddettiğinı yınelerken, Yagmurde- reh'nin tutukJanarak cezaev ine gönderilme- sine ilişkın tepkiler sürüyor. Yağmurdereli kendisi hakkında çıkanl- ması düşünülen "özel af" hakkında yaptığı yazılı açıklamada, gözlennin görmemesi nedeniyle affedilmesinın kişilik haklanna ve insanlık onuruna yöneltilmiş ciddi bir saldın olarak değerlendirdi. Yağmurdereli, "5 Mart 1978 -1 Ağustos 1991 tarihkri ara- sında cezaevinde tutıüdum. Bu mahkûmi- yetiere esas teşkil eden fîilkrin işlendiği id- dia edilen tarihte de gözlerim görmüyordu. Şimdi Türkiye'nin değişen koşullan karşı- sında de\let organlannca \apdacak bu tür- den işlemlerin hukuki değil siyasi oldugunu betirtmek isterim" dedı. Yağmurdereli, affedilmesi halinde Avru- pa Insan Haklan Mahkemesi dahil iç ve dış tüm hukuk yollanna başvuracağını kayde- derek, bir aydın olarak ülkesindeki geliş- meler karşısmda düşüncelerini açıkladığı için 23 yıl hapis cezastna çarptınldığını anımsattı. Böyle bir nedenle cezaevine ko- nuluyor olmasınm evrensel adalet duygusu açısından kabul edilemeyeceğini belirten Yağmurdereli, adalete. insan haklanna ve düşünce özgürlüğüne yönelmiş bir saldın ile yüzyüze oldugunu kaydetti. Gözlerinin gör- memesi gerekçesiyle çıkanlacak "özel af- 6n" da kişilik haklanna ve insanlık onuru- na yöneltilmiş ciddi bir saldın oldugunu vurguladı. Devletin kendisine verilen ceza- nın toplum vicdanında yarattığı tahribatı te- lafi edebilmek içın sakatlığını "bir lütfun konusu" olarak ele aldığının ve istismar et- tiğinin altını çizen Yağmurdereli, şöyle de- CHP'den 2. yasa önerisi Avukat Eşber Yağmurdereli ve diğer hükümlülere özgürlük sağlayacak bir yasa önerisi TBMM Başkanlığı'na verildi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP, "Avukat-\azar Eşber Yağ- murdereli'veözgürlük" arayışı doğ- rultusunda. dün TBMM Başkanlı- ğı'na yeni bir yasa önerisi verdi. CHP Grup Başkanvekılı Önder Sav. "Kimse ahlayıp vahlamasın. timsa- hın °öz\aşlannı dökmesin. Kimler içtenlikli görelim" dedı. A>TU konu- da daha önce bır yasa önensı veren CHP Istanbul Mılletvektli Erean Karakaş da "Bazı politikacüar bu gibi konulan marjinal gördüğü için zamanında bunlar ele ahnamadı. Hükümetönerimize ilgi göstermeo"" diye konuştu. Karakaş, dün sabah parlamento- da düzenlediği basın toplantısında, temmuz ayında verdikleri yasa öne- risi hakkında bilgi verdı. Eşber Yag- murdereii konusunda birrezaletor- taya çıkacağı konusunda çok önce- den uyanlarda bulunduklannı anla- tan Karakaş. "Yasa önerisini hazır- larken Adalet Bakanı ile de görüş- tük. olayın skandala dönüşeceğini söyledik. Başbakan'dan iki kez ran- devu taJepettik.yanıtalamadnV de- dı. Karakaş, TBMM'nin af yasası çıkarması ya da bıreysel af gibi se- çeneklerin olanaksız oldugunu, ko- nunun yasa ile çözüleceğini vurgu- ladı. CHP grup başkanvekilleri Önder Sav, NihadMatkap ile Genel Sekre- ter Yardımcısı Atila Sav ve Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş de ortak bir basın toplantısı düzenlediler. Sav. şunlan söyledi: "Yağmurdereli'nin mahkûm ol- duğu şimdiki eylemi ile daha önce verilen cezası farklıdır. TCK' nin 17. maddesinde, şartlı sahverilmiş olan hükümlülerin geride kalan süre için- de kasıtlı bir cürüm işlememesi ko- şulu vardır. Yağmurdereü'ııin şimdi- ki suçu düşünce açıklamasından kaynaklanmaktadır. Açıklanan dü- şüncenin, çağdaş demokrasilerde benimsenmiş olan açık ve vakın teh- iikeye dönüşmemiş olması halinde cezatayini söz konusu olamaz, kasıt- lı bir cürümden söz edüemez." Avukat-yazar Eşber Yağmurdereli için önceki gece polis ta- rafindangözaltnaalındığıKanalDteloizjonununönünde "Sürekli Aydınhk İçin Bir Dakika Karanlık" eylemi yapıldı. Gösteriye katılan Yağmurdereli'nin oğlu Uğur Yağmurdereli, Çankın Cezaevi'nde bulunan babasının, sadece kendisi için \erilecek olan kısmi affa karşı ol- dugunu belirterek babasının gözaltina alındığı yeri, "Demokrasinin gömüldüğü yer" olarak tanımladı. Ara- lannda sanatçu yazar ve aydınların bulunduğu yaklaşık 200 kişilik bir grup. saat 21.00'de Mecidiyeköy Me- liha Avni Sözen Caddesi'nde buluştu. "Eşber'e özgürlük'" ve "Eşber dışan. çeteler içeri'" şeklinde slogan atan grup adına açıklama \apan Yağmurdereli"nin avukatı Kemal Keleşoğlu da düşünce ö/güriüğünün olmadıgı bir ülkede, hak aramaktan. hukuk ve demokrasiden söz edilemeyeceğini söyledi. (AYKUT KÜÇÜKKAYA) Yazıişleri müdürlenne ceza erte- lemesı getıren yasanın TBMM'de görüşülmesi sırasında verdikleri önergenin ANAP ve DSP milletve- killerince reddedildiğine dikkat çe- ken Sav. "Bu önerge reddedilmemiş olsaydı. Yağnıurdereü bugün ceza- evinde olmayacaktı. Şimdi kimsc ah- la>ıp vahlamasın.timsahgözyaşlan- nı dökmesin" dedı. Karakaş ve arkadaşlannın yasa önerisi Adalet Komisyonu"nda bek- lerken, CHP grup başkanvekilleri dün aynı konuda ikinci bir yasa öne- risini TBMM Başkanlığf na verdi- ler. "Terörle Mücadele Yasası'mn Geçici 1. Maddesinin Son Fıkrasuıın Değiştirilmesi Hakkındaki Yasa Önerisi n nde "Bu hükümlüler hak- kında 647 sayıh Cezalann İnfaa Hakkında Kanun'un ek 2. madde- sindeld indirim hükümleri ile TCKnin 17. maddesi hükümleri uygulanamaz" düzenlemesi yer alı- yor. DTP Genel Başkanı Hüsamet- tin Cindoruk. kertdi partisinın de TBMM'ye bugün bir yasa önensi vereceğini açıkladı. CHP Ankara tl Başkanlığı, Gençlik Kollan ve Kadın Kollan, Yağmurdereli'nin gözaltına alınma- smı Güvenpark'ta düzenlenen ey- lemle protesto etti. Basın toplantısı düzenleyen CHP Ankara İl Başka- nı Haydar Doğan. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirerm "Bana gele- cek bir af dosyasmı derhal imzala- nm" sözlerini anımsatarak "Cum- hurbaşkanı affederim diyor ama yargı tutukluyor. Bireysel bir af ye- rine düşünce özgürlüğünün önün- deki engeDer kaldınlmaİHİır.** •• • ODP konferansmda siyasal Islamın laikliği tehdit ettiği vurgulandı Uras: Solun parti sorununu çözdiik.\NKAR.\ (Cumhuriyet Büro- su)-Özgürlük ve Dayanışma Par- tısı'nın 1. Olağan Büyük Kurul- tayı öncesinde düzenlenen konfe- ranslar sürüyor. ÖDP Genel Başkanı Ufiık Uras. solun parti sorununu çöz- düklerini belirterek, "Binm par- timizde sandaheJer degil. fikirler uçuşuyor"dedi. Konferansta sunulan 19 mad- delik karar tasansında siyasal ts- lamın laikliği tehdit ettiğıne dik- kat çekilerek, Refah Partisi etra- fmda toplanan kitlenin kontrol al- tına alınması önerildi. ÖDP bü- yük kurultayı, yann saat 10.00'da Atatürk Spor Salonu'nda başla- yacak. ÖDP'nin önceki gün başlayan ve 3 gün sürecek konferanslann- da; Kürt sorunu, dış politika, gençlik, kadın emeğinin özgür- leşmesı. siyasal lslam, çalışma yaşamı, eğitim, sağlık, güvenlik, tanm konulan tartışıhrken, konu- ya ilişkın önergeler de değerlen- dinliyor. ÖDP Genel Başkanı Uras, konferanstaki konuşmala- nnda. solun başansının ÖDP'nin kurumsallaşması, polıtikalarını yaygınlaştırması ve derinleştir- mesiyle orantılı olacağını söyle- di. Uras. "Biz yeni kültüriin un- surlannı desteldemeye devam edi- yoruz. 2 kasımda Susuriuk'ta ola- cağız. Bizun potitikamızı şeyhler ya da yaulardan belirleyen yok. Banşse>er emekçiler, muhalifler birlikte karar veriyor. Sandalye- ler değil fikirler uçuşuyor1 " diye konuştu. ÖDP'nin "Özgûrlûğcdayanış- mayakoşu" adlı çalışma raporun- da dünya ve Türkiye'deki siyasi gelışmeler değerlendirildi. Ra- porda. ÖDP'nin özgürlükçü, öz- yönetımci. enternasyonalist ve cınsıyetçi olmayan bir sosyaliz- mi hedeflediği belirtildi. Siyasal Islamın kısıtlı da olsa laik kaza- nımlan tehdit ettiği vurgulanan raporda, bu düşüncedeki kitlele- rın Refah Partisi çevresinde top- lanmasına son verilmesi gerekti- eı belirtildi. vametti: "Sakathğun gerekçe gösterUerek resen ya- pdacak bu tarz bir işlemin de nzam olmadı- ğı için kişilik haklanma ve onuruma karşı yöneltilmiş ciddi bir tecavüz oldugunu açık- ça beyan ederim. Zira 5 Mart 1978 -1 Ağus- tos 1991 tarihleri arasında cezaevinde tutul- dum. Bu mahkûmiyedere esas teşkil eden fi- illerin işlendiği iddia edilen tarihte de gözle- rim görmüyordu. Şimdi Türkiye'nin değişen koşullan karşısında devlet organlannca va- pılacak bu türden işlemlerin hukuki değil si- yasi oMuğumı beürtmek isterim. Sakaüığı- mın anayasanın 104. maddesinin uygulan- masına hukuksal engel ya- ratüğına Uişkin ömekler bu- lunmamaktadır. Körlüğün bir sakatlık olmasına rağ- men suç anında dahi kör olan mahkûmun 'körlü- ğü'nedeniilecezasmın kakiı- rtlması teklifi devlet başka- nmca kabul olunmamıştır.'* Öte yandan Eşber Yağ- murdereli'nın dün Adalet Bakanlığı'nca Çankın Ce- zaevi'ne gönderilen sağlık heyeti tarafından "Sakadık raponı vermek" amacıyla muayene edilmek istendiği öğrenildi. Yağmurdereli ise muayeneyı reddettı. Tepkiler sürüyor "Düşünce suçlusu" avu- kat-yazar Eşber Yağmurde- reli'nin tutuklanarak ceza- evine göndenlmesine yöne- lik tepkilere Adana'dakı ba- zı parti ve kıtle örgütleri de katıldı. IHD Adana Şubesı'nde bir araya gelen Genel-lş Sendikası 1 ve2No'luşube- ler, EMEP. SlP. HADEP, KESK dönem sözcülüğü adına BTS, Emeklı-Sen. İHD, Hacı Bektaşı Veli Kül- tür Derneği yöneticileri adı- na ortak açıklama yapan IHD merkez yöneticisi Sü- leyman Kıhnç, Yağmurdere- li'nin cezaev ine konulması- nın de\letin. hükümetın ve hukukun ayıbı oldugunu vurgulayarak "Bu ayıp kar- şısında sessiz kalmak Türki- ye ayduıının ayıbı olacakür" dedi. Adana Barosu Adana Barosu Başkanı avukat Ziya Yergök de yap- tığı yazılı açıklamada, Yağ- murdereli'nin kişisel olarak özgürlüğüne kavuşmasını sağlayacak bir affin çözüm olamayacağını belirtti. TMMOB 11 Koordinas- yon Kurulu Sekreteri Y'usuf Tek ise yaptığı açıklamada. "Görmeyen gözü, aydınhk kafası ile ülkemizdeki insan haklan ihlallerine karşı çı- karak düşünce suçu işleyeo, bu suçundan dolayı 223 >"•! hapiscezasına mahkûm edi- len avukat Eşber Yağmurde- reü'ye uygulanan bu >apün- mı şiddetle kınıwruz. Aydın- lık bir Türkiye'de düşünce suçundan dolayı insanlann cezae\inde olmayacağı bir yaşam dilcği> le ülkemizdeki siyasi iktidan. a>dınlan ve tüm halkımızı duyartı olma- ya çağuıyoruz'" dedı. İnsan Haklan Derneği ts- tanbul Şubesi pazartesi gü- nü saat 12.00"de Galatasaray Postanesi önünde Eşber Yağmurdereli için kitlesel bir açıklama yapacak. Açık- lamaya çok sayıda sanatçı ve aydınm katılacağıbelirtilır- ken. 'Düşünceye Özgürlük' kampanyası çerçevesinde. üzerinde Yağmurdereli'nin resmi bulunan kartlann da Cumhurbaşkanı, TBMM Başkanı, Başbakan ve parti yöneticılerine postalanacağı bildirildi. SIFIRNOKTASII ORAL ÇALIŞLAR Oral.Çalışlar(S raksnet.com.tr Eşber'in cezaevine girmesiy- le, bu devleti yönetenletin birden insaf damaıian kabardı. ilk tep- ki Cumhurbaşkanı'ndan geldi: "Eşber'in affıyla ilgili evraklarha- zırtanıp önüme gelirse hemen imzalanm." Mesut Yılmaz, Bü- lent Ecevit ve cümle politika er- babı üzüntülenni dıle getiriyorlar. Eşber'le ilgili kişisel bir çözüm bulacaklannı belirtiyortar. Eşber, cezaevine girmeden önce, tutuklanınca, kör olması bahane edilerek vıcdanları ra- hatlatacak bir serbest bırakıl- mayla yüz yüze gelebileceğini tahmin edıyordu. Eşber, suç sa- yılan düşüncelerini söylediği za- man da gözleri kördü, şimdi de kör. Sakatlık gerekçesiyle ser- best bırakılınca görüşlerınden vaz mı geçecek? Böyle saçma- lık olur mu? Böyle bır saçmalığı engellemek ve ışı garantiye al- mak amacıyla Ankara'da notere bir irade beyanı bırakmıştı. Her şeyonun tahmin ettiği şe- kılde gelişti. Adalet Bakanı çok Eşber'e Kişisel Af Saçmalığı bildiğimiz tutumuyla şöyle ko- nuştu: "Doktora gidip rapor al- maktan kaçınıyor. Halbuki âmâ birvatandaşımız. Zannediyonım Cumhurbaşkanımızın affı açısın- dan uygun bir rapor alabilir. Eş- ber Yağmurdereli cezaevinde yatmak için direniyor. Ama Türk kamuoyuda, 'EşberYağmurde- reli cezaevinde yatmasın' diyor." Tam Ottan Sunguriu'ya uy- gun bir bakış açısı. Kim ceza- evinden dışarıya çıkmak iste- mez. Üstelik Eşber gibi yaşama çok bağlı, yaşamı doya doya içi- ne sindirmekten zevk alan birisı için bu değerlendirme tam anla- mıyla saçmalık. Eşber, notere bı- raktığı ırade beyanıyla bir mesaj yolluyor. Diyor ki; "Beni düşün- celerim yüzünden içeri attınız. Türkiye'deki hoyrat cezalandır- ma sistemi gördüğünüz gibi böyle korkunç sonuçlarayolaçı- yor. Körolduğumu bahane ede- rek beni dışanya çıkarmanız hiç- birşeyi çözmez. Yann başka bır nedenle yine aynı tabloyla karşı karşıya kalacaksınız. Bu ayıba kökten son verin." Eşber, daha önce 13 yıldan fazla bir süre cezaevinde yattı. o zaman da gözleri görmüyordu. Üstelik, bu sistemin adalet ba- kanlan onu tek başına hücreler- de tuttular. Yıllarca yakınlanndan haber alamadı, mektuplarını okutacak kimse bulamadı. O günden bugüne ne değişti? Ka- nunlar aynı kanunlar. Bu kez, tepki çok yüksek. Eşber, siyasi bır kimlik olarak, insan olarak lyı tanındı. Gıyabında "şöyleydı, böyleydi" denemeyecek kadar bilinen bir insan haline geldı. • • • Cumhurbaşkanı affına gerek yok. TBMM'de soruna bir-iki gün içinde kolayca çözüm bulu- nabilir. Geçen dönem sonunda da bulunması mümkündü. DSP ve ANAP çözüme karşı çıktıkla- rı için böyle bir tabloyla yüz yü- ze gelındi. CHP Istanbul Millet- vekili Ercan Karakaş, dün yol- ladığı açıklama ile kısa süredeki çözümün nasıl olacağını da açık- lıyor. "Biz bırkaç milletvekili, Seyfi Oktay, Ercan Karakaş, Aydın Güven Gürkan, Mahmut Işık, Şahin Ulusoy bu rezaleti önlemek için daha TBMM tatile girmeden yürürlüktekı yasalara göre kesinleşen 23 yıllık cezaya karşı ne yapılması gerektiğint tartıştık. Bu tartışmalara değerti dostumuz Eşber Yağmurdereli ve hukukçu arkadaşlan da katıl- mıştı. Yasa teklifimizi hazıhadık. Onay için CHP Grup Başkanlı- ğı'na sunduk. Şu anda yasa tek- lifimiz Adalet Komisyonu'nda görüşülmeyi bekliyor. Hüküme- ti oluşturan partilerdestek verir- se, komisyonda, orada tamam- landıktan sonra Genel Kurul'da görüşülerek yasalaşır." Altan Öymen ve bir grup CHP mılletvekilinın hazırladığı bır başka yasa taslağı daha vardı. Bu iki taslak sonuç olarak; yazı- lan ve çizgileri nedeniyle yargıla- nan ve cezalandınlan yazartann ve Infaz Kanunu sonucu şartlı tahliye olup da infazları yanan hükümlülerin cezalannın ertelen- mesini gündeme getmyordu. O gün ANAP ve DSP'nin engel ol- duğu bu taslaklar hazır, komis- yonlarda bekliyor. Bu istenirse bir gün içinde TBMM'ye hükü- met önerisi olarak getirilebilir. ' Sorun da hemen çözüme kavu- şur. DoğakJır ki, bu tür çözümler de geçici. Ceza yasalarındaki düşünceyi suç sayan hükümler temizlenmedıkçe bu ayıp süre- cek. Türkiye ayıplı bır ülke olma- ya devam edecek. Eşber'den köriük dilekçesi is- teyen Oltan Sungurlu'lar, Adalet Bakanlığı kottuğunu işgal ettikçe daha çok beklenz. CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Puslu Bir İstanbul Sabahında Puslu bir Istanbul sabahında daktilomun başında- yım. Balkonun penceresinden araba vapurunun Ha- rem Iskelesi'neyaklaştığını, Kadıköy'den kalkanyol- cu vapurunun Karaköy yönünde Boğaz'ı yanladığı- nı görebiliyorum... Daha uzaklar sis perdesi ardın- da, seçilemiyor. Zihnimdeki birkaç konudan hangisini en çok yaz- mak istediğime karar veremedim... Sabahın erken birsaatinde KüçükyalıTren Istasyonu'nda, Haydar- paşa yönüne gidecek treni beklerken düşündüğüm de buydu... Turgut Uyar'ı, önceki gün AKM'deki anma gece- sini yazabilirdim. Ama onunla ilgili yazımı, orada yap- tığım konuşmayı kültür sayfamızda zaten yayımla- yacağım. Eşber Yağmurdereli'yi, arkadaşlığımızı, perşem- be akşamı Kanal D önünde düzenlenen toplantıyı anlatabilirim. Fakat bu konuda da söylenebilecek farklı bir söz gerçekten kaldı mı? Küçükyalı Tren Istasyonu'nda zihnimden bunlan geçirirken bir yandan da istasyondaki kalabalığı in- celiyorum. Genellikle alt - orta tabaka insanları. Er- kekler yurdumuzun her karış toprağında olduğu gi- bi yine çoğunlukta, fakat kadınlar da (hiç değilse be- nim Üsküdar vapurlarındaki kadın yolcu sayısına oranla) az sayılmaz. Kadınlar içinde tek bir türbanlı yok. Orta yaşlılar genellikle başörtülü, gençlerin ba- şı açık. Köylülükle kentlilik arasına sıkışmış, ne o ne öteki olabilmiş bu insan topluluğu içinde, giyim ku- şamlarına, makyajlarına her zamanki gibi az çok özen gösteren kadınlara karşın erkekler her zaman- ki gibi asık yüzlü, çatık kaşlı, sakal tıraşlan uzamış, giyim kuşamlan yoksul, kişıliksiz ve zevksiz... Bir ses yükseltici, Haydarpaşa yönüne doğru gel- mekte olan trenin Kartal'dan, bir süre sonra da Mal- tepe'den hareket ettiğinı duyurdu. Bu "uygarca"du- yurunun bende yarattığı iyımserlik duygusu, banli- yö trenı istasyonda göründüğünde tuzla buz ola- caktı. Açık kapılarından ınsanlann salkım saçak dı- şarılara sarktığı ve az sonra da itiş kakjştan da öte bir didişmeyle bir köşesine sıkışabildiğim vagonda- ki cehennemi tanımlamak olanaksız. Ulaştırma Bakanı'nın bu sabah trenlerinden aca- ba haberi var mı? Bu trenlerde her sabah işe gider- ken (ve kuşkusuz, akşam saatlerindeki iş dönüşle- rinde) böyle bir cehennemi yaşayan halkın Meclis'te- ki temsilcileri, bu saatlerde bu trenlerde hiç yolcu- luk ettiler mı? Toplama kamplarına, gaz odalarına kurban taşı- yan Nazi vagonlanndan farksız bu tren vagonunda seyahat ederken, insanlardan bir tepki sözü, bir tep- ki davranışı bekliyorum. Küçük söylenmeler dışında böyle bır şey yok. Bunu iyiye mi kötüye mi yormalı, bilmiyorum. Halkımız acaba daha ne kadar süre ken- disine verilenle yetinecek ve aşağılanmanın binbir türlüsüne katlanacak? Kadınıyla erkeğıyle, yaşlısıyla genciyle, kucaktaki bebesiyte banliyö trenıni inanılmaz bir sıkışıklıkta doldurmuş bu insan topluluğuna, ani bir fren duru- munda açık kapılardan dışarılara fırlayarak parçala- nacaklannı, üst üste yığılarak ezileceklerini söyleme- nin hiçbir anlamı yok. Çünkü bunu onlann da bilme- mesi olanaksız. Onlara, Turgut Uyar adında bir şairin, yaşasaydı bugün yetmiş yaşında olacağını, çağdaş insanın, varoluşun sorunlannı kurcalayan büyük ve yenilikçi bir şaır oldugunu, fakat lise edebiyat kıtaplannda kendisine henüz yer verilmediği gibi kitaplannın alt- mış milyonluk toplumumuzda ancak birkaç bin ki- şiye ulaşabildiğini söylemenin de anlamı yok. Oysa Turgut Uyar, onlan da anlatmıştı. "Elleriyıkılıp gitmiş para saymaktan I Cıvatadan, balatadan, üremesiz kadın okşamaktan" ya da "Bir kalır uzun duvahar ve onlann dipleri I Bir kalır yılgın adamlann hep 'evet' dedikleri" dizelennde olduğu gibi... Onlara belki Eşber Yağmurdereli'nin öyküsü de anlamsız gelecektir. Kendisine verilenle yetinmeye, aşağılanmanın binbir türlüsüne katlanmaya alıştınl- mış bu insanlarımıza... Erenköy'den başlayarak inenler çoğalıyor, buna karşıhk binen yolcu hemen hemen yok. Demek ki banliyö trenlerinin asıl yolculan, Bostancı'dan son- raki istasyonların çevresinde yaşayan insanlanmız, yani büyük çoğunlukla halkımız. Kızıltoprak istasyonu'nda bir Milli Piyango bilet satıcısı indi. Siperliği yırtılmış, beyazı kirden griye dönmüş kasketine, çamuriu papuçlanna baktım. Kimbilir hangi gecekondu mahallesinden gelip han- gi istasyonda trene binmiş ve şimdi burada umut da- ğıtacaktı... Puslu bir Istanbul sabahında.. diye yazımın son paragrafına başlamak üzereyken, sisin epeyce çö- züldüğünü, Boğaz'ın süt mavisi ışıltısını gördüm... Bir yolcu vapuru, ardında beyaz köpükler bırakarak bu kez Beşiktaş yönünde ilerliyor... Aslında, mutlu ol- mak için istediğimiz şeyler o kadar az ki: Lise ede- biyat kitaplarında Turgut Uyar'ın da okutulduğu, Eş- ber Yağmurdereli'lerin cezaevinde olmadıgı ve ban- liyö trenlerinde insanlann boğulurcasına bir sıkışık- lıkta değil, gazetelerini, kitaplannı okuyarak ve pus- lu da olsa bir Istanbul sabahının tadını çıkararak yol- culuk edebildikleri bir Türkiye... Yılmaz'a konser protestosu 'Güneydoğu'nun sorununu çözeceğiz' EMÎNE KAPLAN ENVERSEVİŞ DİYARBAJOR - Baş- bakan MesutYılmaz, Gü- neydoğu'nun yaralannı sarmaya hazır olduklannı belirterek devletin görevi- nin hangi yörede yaşadı- ğına bakılmaksızın bütün yurttaşlanna sahip çık- mak oldugunu belirtti. Yılmaz dün 7 bakanla birlikte Diyarbakır'da Yaprak Tütün Fabrikası, Kalkınma Bankası Diyar- bakır Şubesi ile Toplu Ko- nut Idaresi'nce yaptınlan 2 okulun açılış törenlerine katıldı. Tütün Fabrika- sı'nın açılış töreni nede- niyle bir konser veren şar- kıcı Mahsun Kırmızı- güJ'ün Yılmaz'dan daha çok ilgi görmesi dikkat çekti. Yılmaz'ın tören ala- nına girmesi nedeniyle konsere ara verilmesi vurttaşlarca protesto edil- di. Terörün bölgenin geliş- mesini engelleyen önem- li bir unsur oldugunu be- lirten Yılmaz. köylenn boşaltıldığını ve milyon- larca insanın evsiz kaldı- ğını. yatınmlann durdu- ğunu vurguladı. Hüküme- tin Güneydoğu'nun yara- sını en kısa zamanda yar- maya hazır oldugunu bil- dıren Yılmaz, şunlan söy- ledi: "Buraya yaorım pa- keti değil, fabrika açmava geldik.Işte somutadunlar aöyoruz."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear