Catalog

SAYFA CUMHURİYET 24 EKİM 1997 CUMA HABERLER ÖDP'nin 1. Büyük Konferansı ve Kongresi'nde Uras'tan başka aday yok, yanş PM için Demokrasiye örnek kongre(Haber Merke- zi) - Özgurluk ve Dayanışma Partı- sı'nın 1 Olağan Partı Konferansı öncekı gün Ankara'da başladı Cu- martesı günıi sona erecek pam kon- feransından sonra pazar gunu de Ankara Atatürk Spor Salonu'nda ÖDP 1 Olağan Büyük Kongresı toplanacak Konferans-kongre "Ozgürlüğe, Dayanışmaya, Banşa Koşuyoruz" temel sloganı ıle ta- nımlanıyor. ÖDP çevrelennden alınan bılgı- lere göre partı ıçındekı gruplarara- sında bır ortak liste mutabakatı sağ- lanamadı. Ancak aynı kaynakJar bunun ÖDP'de doğal olduğuna ve hatta ÖDP'nin tanımı gereği oldu- ğuna dıkkatı çekıyorlar. Buna kar- şılık genel basjcanlık içın UftıkUras dışında herhangi bır aday bulunmu- yor Bu yüzden konferans ve kong- redekı seçım yanşının. toplam 100 kışilık partı meclisı üyeliklennde yaşanacağı belırtiliyor. ÖDP'de öte- kı partılerde uygulanmayan "kon- ferans-kongre" yöntemı, parti içı demokrasının ilgınç bır uygulama- sı olarak dikkatı çekjyor. Sıyasal Partıler Yasası 'nın partı kongrelen- ni aynntılı kurallara bağlaması yü- zünden parti seçımlennde ve karar- lannda salt delege seçılenlerin ka- rar verme yetkısı bulunuyor Tabanda demokrasi Kuruluşundan ıtıbaren taban de- mokrasisinı örgûtsel bır hedef ola- rak benımseyen ÖDP, delege sıste- mınde somutlanan "temsiüdenıok- rasi" kısıtlamasını aşabilmek içın en küçük parti biriminde dahı kong- reden önce bir konferans toplama geleneğını yerleştirdi. Siyasal Par- tiler Yasası'nda yer almayan ve bu yüzden yasal bir geçerliliği olma- yan konferanslar ÖDP'de behrleyi- cı bir ağırlık taşıyor. Konferanslara ilke olarak tüm partıliler katılabılı- yorlar Partilıler, söz hakkına sahıp- ler ve eğılımlerini oylanyla belirtı- yorlar. Konferanslarda alınan tavsi- ye kararlan ve ağırlık kazanan eğı- limler yasal olarak değıl ama fiılen kongrenın sonucunu belırliyor Öncekı gün başlayan 1. Olağan Büyük Konferans'ta da cumartesi gününe kadar karar tasanlan parti- lilerce tartışılacak. parti meclisi ve öteki yönetıci organlar için tavsıye karan nıtelığınde oylama yapıla- cak. Bu yönüyle ÖDP Konferansı. SAAT 21.00 ve YAĞMURDERELİ HAPtSTE - ÖDP'Iiler saat 21.00'deıshkve düdük çalarak "Sürekli Aydınlık İçin Bir Dakika Karanhk" ey lemine destek verdL ÖDP'Iiler, "Eşber dışan, çeteler içeri" sloganı arü. (Fotoğraf: AYKUT KÜÇÜKKAYA) partinin yenı yönünü, yönelimleri- ni ve yönetım kadrolannı belirle- yecek, kongre ıse bir anlamda bu kararlann yasal geçerliliğini sağla- yacak bır "şekil şarti"nı yerine ge- tirecek. ÖDP Konferansı'nda, parti ka- rarlar komısyonu tarafından hazır- lanıp partı meclisi tarafından sunu- lan toplam 18 karar tasansı ele alı- nacak. Bir kitapçıkta toplanan ka- rar tasanlan sıyasal, ekonormk, sosyal ve kültürel alanlarda ÖDP çizgısının tanımlanmasını hedeflı- yor. Karar tasanlanndan ılkı "Mili- tarizmin tasfiyesi ve demokrasi için ordu güdümüne son" başlığını ta- şıyor. Kürt sorununun ele alındığı ve "siyasal çözüm için bans ve de- mokrasi'' başlığını taşıyan kararta- sansmda ise "banş ohnadıkça de- mokrasiye, demokrasi olmadıkça banşa ulaşılamayacağı" yargısının altı özellıkle çızılıyor. Öteki karar tasanlannın başhkla- n ıse şöyle "Özgürlükçü bir laik- lik için", "Siyasal tslam ve kadınla- nn özgürlüğü", "Halk sarmaşığı: Her gün, her yerde siyaset", "Top- lumsal ihtiyaçİar için bir ekonomi", "Savaş ve mihtarizme karşı kadm dayanışmasr, "Maceracuyayılma- cı veteslimiyetçi dış poütikaya son", "Kıbns'ta macera değiL, çözüm", -Söz. yetki, karar, iktidar çauşanla- ra", "kadın emeğinin özgürleşme- si için'', "Sosyal güvenlik yurttaşhk hakkıdır", "Parasız, demokratik eğitim", "Herkese sağhklı yaşam", "KaHteli sürdürülebilir yaşam için ekolojist bir kalkınma", "Tanmda çöküntüye karşı seferberük", "Göç- menlere eşit haklar", "Tek yol ka- rayolu değü", "Ne geçmiş tükendi, ne vannlar". Kongreye treıüe İstanbul Haber Senisi - Özgürlük \e Dayanışma Partisı'nin (ÖDP) hafta sonunda Ankara'da yapılacak l'ıncı Olağan Kongresi'ne katılacak olan tstanbul delegeleri öncekı akşam trenle Ankara'ya gitti. Haydarpaşa Gan'nda • • ' toplanan partıliler adına bir basın açıklaması yapan ÖDP istanbul tl Başkanı Mehmet Atay, 20 ay önce ÖDP'yı kuranlar arasında avukat Eşber Yağmurdereti'nin de bulunduğunu hatırlatarak, Yağmurdereli'nin cezaevinde bulunması nedeniyle kongreye katılamamasından büyük üzüntü duvduklanm • belirtti. ÖDP olarak | " ^ demiryollanrun gelişimine büyük önem verdiklerinı vurgulayan Atay, u Biz demiryollanna dikkati çekmek ve karayohı yolculıık dayatmacılığına son vermek için trenle Ankara'ya gidiyoruz" dedi. Atay, istanbul 'un ulaşımına çözüm için Boğaz köprülerinin birinin toplu ulaşım araçlanna aynlması gerektiğini de sözlerine ekledi " ÖDP'Iiler saat 22.00'de Ankara'ya hareket eden ry- Anadolu Ekspresi'yle Ankara'ya gittiler. ÖDP'Iiler dün sabah Ankara'ya ulaştılar. 2108 DELEGELİ KONGRE Kadınlardan büyük katılım ÖDP 1. Büyük Konferans ve Kongresi'ne toplam 2108 delege katılıyor. Bunlardan 2000'i partının ılçe ve il kongrelerinden seçılen delegelerden oluşuyor. 100'ü ıse önceki parti meclisi üyeleri. Konferans- kongreye partı meclisi üyelennın yanı sıra 7 disiplın kunılu üyesi ıle genel başkan da doğal delege olarak • katıhyorlar. ÖDP Büyük Konferans ve Kongresi'ne katılanlar partinin bugüne kadar örgütlendiği 62 il, 385 ılçe ve 409 beldeden seçilerek geldıler Parti örgütleri arasında en fazla delege ıle temsıl edılen ıl. istanbul ÖDP üyelennın büyük çoğunluğu da tstanbul'da. Partinin belde, ilçe ve ıl konferanslannda tüm üyelerin söz ve oy hakkı bulunmasına karşılık, büyük konferansta delege olmayan parti üyelennın katılma, izleme ve söz hakkı bulunuyor ama oy haklan yok. ÖDP'dff ' u pozitifay r nmctlıkilkesi' n uyannca kadmlar içın bütûn yönetim organlannda yüzde 30'luk bir temsil kotası tanındı. Üye kompozisyonu ıtıbanyla ÖDP zaten bütün öteki siyasi partıler arasında kadın üye ve yönetici oranı en yüksek parti. BIRBAKIMA SERVER TANÎLLİ Asıl Güçlük Nerede? Genetik bilim ve teknığındekı gelişmeler baş döndürücü. Nasıl denir? Aklın, hayalın almayacağı işler oluyor. Bu yılın başlarında, Ingiltere'de, kopyalama yoluyla "Dolly" adlı bir koyunun elde edıl- mesinin yarattığı şaşkınlık ve yol açtığı tartışmalar hatırlardadır. Gazetelerın verdiği yeni haber de şu: Yine Ingiltere'de ve yine gene- tik müdahale yoluyla, araştırma- cılar başsız bir kurbağa embriyo- nu (oğulcuk) gelıştırmişler. Sade- ce başı olmayan, ama yüreğı, kan dolaşım sıstemi ve öteki kimi or- ganlan olan bir kurbağa! Buluşun açtığı asıl çığır da şu: llerde aynı yöntem ınsanlara da uygulandığında, "başsız insan embriyosu" oluşturulabilecek; böylece yürek, karaciğer ve böb- rek gibı organlar, yapay rahim içinde büyütülüp "yedek parça" olarak kullanılabilecek. Yüreğiniz mi tekliyor? Yedeğiy- le değiştirebıleceksıniz. Karaci- ğerinızden, böbreğinızden mi ya- kınıyorsunuz? Yedeği sizi bekli- yor. Sadece bır ameliyat sıkıntısı, sonra sapasağlam ayaktasınız. Başka organlar için de düşü- nebilirsiniz bunu: Göz, kulak, mı- de... Hastanın doğrudan doğruya kendi dokusundan üretılen "ıs- maıiama" organda, doku uyuş- mazlığı da söz konusu değil. Or- gan kıtlığının doğurduğu sıkıntılar ve geçenlerde gazeteci Nur- can'ın ölümüne yol açan çıkmaz- lar tarihe kanşacak demek. Dahası, ömür uzayacak. Ne güzel! Geçıcı bir süre için geldiğimizdünyada, olabildığınce kalmayı; güzellıklerinden ve ni- metlerinden daha da yararianma- yı kim istemez? Çok yaşamak, ınsanoğlunun büyük istekleri arasındadır. Bilim ve teknik, son bırkaç yüzyıldakı buluşlanyla bunun olanağını sağ- lama yolundadır. Geçmiş yüzyıl- lardakinden daha fazla yaşanıyor; öldürücü hastalıklara, bu arada salgınlara karşı daha korunmuş haldeyiz. Bilimın ve tekniğin er- demleri arasında saymalı bunla- n. Ya zarartarı? dıyeceksinız. Iki şey birbirine hep kanştırılır, *âikkat etmeli: Bilim de teknik de, insanın ortaya koyduğu şeyler. Her ikisinın de iyi ve kötü diye bir değeryargısı yoktur. Bilim ve tek- nik, atomu parçalar, ama ondan atom bombası yapmak insana kalmıştır. Neyin, ne yolda ve na- sıl kullanılacağını, insanın değer yargılan belirler. Bilim veteknolo- jı örneğin çevre kirliliği diye bir afetı başımıza musallat etmişse, bızım yüzümüzdendır; ve bu be- ladan kurtulmaya karar verdiği- mizde, imdadımıza yetişecek olan, yine bilim ve teknik olacak- tır. Her şey, bizim karanmıza bağ- h. Bilim ve teknik, insanlığımızdan bağımsız değildir. Insanlık, teknik ilerlemeyle maddi güçsüzlüğünden sıynlır- ken önüne dikilen dev sorunlann karşısında hareketsiz de dura- maz; geriye sorumluluk diye de bir şey kalmıştır. Sorumluluk: Bu konu üzerinde özellikle durmalı! İnsanın yeryüzünde tek başına egemen olduğu, hele hele evre- nin merkezi olduğu inancı, sağ- lam temeller üzerine oturmuyor. Farklı bir yerimiz var, doğru, an- cak doğanın dışında değiliz; da- hası, onun, sorumluluklannın bi- lincınde olması gereken bir "uzantı "sıyız. Teknik, en delice isteklerimiz de dahil, bütün arzulanmızt gerçek- leştirmeye itiyor bizi; bilinçsiz ve çaresiz arkasına takılıp gıdemeyiz onun. Şunu unutmamatıyız ki, in- sanız biz, yani canlı ve ölümlü, öz- gür ve uygar varlıklanz; ınsanlığı- mızın anlamında ıse "doğal sınır- lanmızı kabul etmek" ve "ahlak- salsınıriarımızıdayaratmak'var- dır. Aynca, sorumluluğumuz yal- nız bugün için de değil, "gelecek kuşaklar"a karşıdır da. Onlara ınsanca bır toplum bı- rakmak zorundayız. Ama aynı zamanda anlamını yi- tirmemiş bır doğa da... Hayır, unutmuş değilim: Bu amaca ulaşmanın, hiç kuşkusuz toplumun yapısına ilışkin gerekle- ri var. Ne olursanız oîunuz, hangi güzel nıyetlerle donanmış olursa- nız olunuz, sonunda kapitalist bir toplumun kazanç hırsına ve onun tüketım toplumu anlayışının du- varlarına gelıp çarpacaktır kafa- nız. Böylece, kapitalist toplumu tartışmadan hıçbir şeye hiçbir çö- züm üretemezsinız. Şu son bilim- sel ve teknik buluş da, toplumu- na ve onun stnıfsal yapısına göre dağıtacaktır nimetlerini. Insanlann, yalnız uzun değıl, in- sanca da yaşayacaklan bir dün- ya kurmak: Aslolan bu ve asıl güçlük de burada!.. Biz bankacıyız; ama her zaman paradan üstün değerlerin varlığına inandık. Ve sadece, bizimle aynı fikri paylaşanlarla çalıştık. ...çünkü biz Osmanlı Bankasıyız.