23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 20 EKİM 1997 PAZARTESİ HABERLER BVIff'ben saldırıya protesto • ANKARA (Cumhuriyet Bfirosu) - Emeğin Partisi (EMEP) Ankara il öıgütû üyeleri, Diyarbakır'da gazeteleri hedef alan saldınlan protesto amacıyla bugün saat 12.30'da Sıhhiye Zafer Çarşısı önûnde düzenleyecekleri basın toplantısınm ardından Kızılay Postanesi'ne kadar olan alanda Emek ve Gündem gazeteleri satacak. EMEP'den dün yapılan yazılı açıklamada, Emek gazetesinin Diyarbakır bürosunun kimliği belirsiz olduğu öne sürülen silahlı kişilerce basılarak, muhabirlerinin dövüldüğü ve ölümle tehdit edildikleri kaydedildi. Bursa'da kömür faciası • BURSA (AA) - Bursa'da kömür sobasından sızan gazdan zehirlenen aynı aıleden bir kişi öldü, 3 kişi tedavi altına alındı. Komşulan tarafindan SSK Bursa Hastanesi'ne kaldınlan Güney ailesinden Z.G. (6). müdahaleye ragmen kurtanlamadı. Abdullah, Hatice ve Sevinç Güney'in tedavisi de sürüyor. Yetkililer. kömûr sobasından gazın, bacanın kapalı olması nedeniyle odaya sızdığınm belırlendiğini söylediler. simge olamaz • ANKARA (AA)- MT1P Genel Başkanı Devlet Bahçeli, başörtüsünün bir siyasi partinin simgesi olamayacağını, ancak bir siyasi partinin bunu sımge haline getirmeye çahştığını söyledi. Hükümetin ekonomiyi düzeltmek amacıyla birtakım ekonomik tedbirler alma çabasında bulunduğunu ancak, kendilenne göre bu hedeflenn inandıncı olmaktan uzak olduğunu ifade eden Bahçeli, dar ve sabit gelirli insanlan enflasyona ezdirmeyecek politikalann acilen gehştirilmesi gerektiğini söyledi. Başkanlar Midilirde • MİDİLLİ (AA) - Kıyı Ege Belediyeler Bırliği'ne üye betediye başkanlan, birliğin 8. toplantısına katılmak üzere Yunanistan'ın Midilli Adası'na gittiler. Kıyı Ege Belediyeler Birliği Genel Sekreteri ve Kuşadası Belediye Başkanı Yardımcısı Mehmet Zeki Fidandal, geziye gitmeden önce 1980 yılında işlediği bir suçtan dolayı arandığı gerekçesiyle Ayvalık'ta polis tarafindan gözaltına alındı. Aynca, 83 konuğu taşıyan tekne Midilli Limanı'na yanaştığı sırada pıknik tüpünün alev alması sonucu ciddi bir yangrn tehlikesi geçirdi. Amerikalı gezgin İstanbul'da • tstanbulHaberServisi- Yaklaşık 15 yıldır dünyayı yürüyerek dolaşan Amerikalı gezgin emekli cerrah VVinston Great (65), AvTupa'dan Asya'ya Boğaz Köprüsü'nden yürüyerek geçti. Basın ve televizyonlann gerçekleri tam olarak yansıtmadığını söyleyen Great, gerçekleri yerinde görmek için dünyayı yürüyerek dolaşmaya karar verdiğini belirtti. Atatürk hayranı olduğunu vurgulayan gezgin Great, Time dergisinin anketine katılarak oyunu Atatürk'e verdiğini söyledi. KESK toplantısı • İZMtR(AA)-Kamu Emekçileri Sendikalan Konfederasyonu (KESK) Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Cengiz Aşkıncı, Türkiye'de kamu emekçilerinin grevli, toplusözleşmeli sendikal hak ve özgürlûkler için verdiği mücadelenin 8. yılını doldurduğunu söyledi. KESK Ege Bölge Toplantısı'nda konuşan Aşkıncı, Personel Rejimi Yasa Taslağı, yeni Sendika Yasa Taslağı, zorunlu tasarruflar ve 1998 bütçesi ile memurlara verilecek zam konusunda alınacak tavır ve bunlara yönelik eylem tak\ imini belirlemek amacıyla, 22 merkezde bölge toplantılan yapıldığını söyledi. 10 milyon sermayeli et şirketine santral temizliği ihalesi verilmiş Telekom'da trflyonhık yanhşANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin, 10 milyon liralık sermayeli et alım-satımı üzerine kurulan ETAŞ adlı şirketin Türk Telekom'dan trilyonluk santral temizliği ihalesi aldığını öne sürdü. Keskin, dün düzenlediği basın toplantısında, Doğu ve Güneydoğu'da yurttaşlann üretim olanaklanndan yoksun bırakıldığını ve temel hizmetlerin sağlanamadığını belirtti. Istihdam sorununu çözecek yatınmlann durduğunu, bölgenin yatınmcılar için bir cazibe merkezi olmaktan • CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin, ETAŞ adlı 10 milyon lira sermayeli şirketin, Telekom'dan trilyonluk ihale aldığını iddia etti. Keskin, "kurtuluş reçetesi" olarak sunulan özelleştirmenin, Doğu ve G. Doğu'ya yeni sorunlar getirdiğini, özelleştirilen kurumlann demirbaşlarımn başka yerleşim birimlerine aktanldığmı bildirdi. çıkanldığını anlatan Keskin, "Yıüardır yapılan taahhütier, yaşama aktanlamadı. Halk, buruklukla sorunlann çözülmesini beküyor. Bu tablo insan olmanın onuruyla bağdaşmıyor"' dedi. Keskin, "kurtuluş reçetesi" olarak sunulan özelleştirmenin bölgeye yeni sorunlar getirdiğini, özelleştirilen kurumlann demirbaşlannın başka yerleşim birimlerine aktanldığmı bildirdi. Doğu ve Güneydoğu'da kamu görevlileri ve güvenlik güçlerinin yasadışı davranışlannm büyûk sıkıntı yarattığını vurgulayan Keskin, bölgeye geniş bir bakış açısı ile eğilmek gerektiğini söyledi. Keskin, şu görüşleri dile getirdi: "Siyasal iktidar, bölgeye yönelik bir önlem paketi açnuş, ama uygulamada bu paketin takipçisi olmayacağını ortaya koymustur. Vaatler sıralayıp, diğer hükümetler gibi çarpıkhklan, yanhşlan yainızca izleyeceğini göstermistir. Bölgenin cazibe merkezi haline gelmesi için tesvik ve kaynak aktarunına Yeni Asya gazetesi sahibi Mehmet Kutlular tarafindan okutulan mevtide, aralannda MHP, RP ve DYP miDetvekillerinin de bulun- duğu 5 bin kişi katıldı. Mevlitte en büyük sorun, ayakkabılara muhafazalı bir yer buhınmamasıydı. (Fotoğraf: TARJK TINAZAY) SaidNursVnin mevüdindestyasişov ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bediüzzaman Said Nursi'nin, ölümünün 37. yılı nedeniyle, Kocatepe Camii'nde dün mevlit okutuldu. Yeni Asya gazetesi sahibi Mehmet Kutlular tarafindan dün öğlen namazından sonra okutulan mevlide, aralannda bazı milletvekillerinin de bulunduğu yaklaşık 5 bin kişi katıldı. Kuran okuhması ve vaaz ile başlayan mevlit programı. öğlen namazının kıhnmasının ardından saat 13. OO'te Kutlular'ın. Bediüzzaman hakkında kısa bir takdim konuşmasıyla sürdü. Mevlitin okunmasının ardından. hatim ve mevlit duası yapıldı. Mevlide MHP Erzurum Milletvekilı tspnfl Köse, RP Içel MilletvekiK Ali Aydın Baş ve DYP Adıyaman Milletvekili Mehmet Nedim Bügiç'in de aralannda yer aldığı politikacılar katılırken; ANAP'lı bakanlar Yaşar Topçu ve Eyüp Aşık ile DYP'li milletvekilleri Mehmet Agar. Rıza Akçah. Köksal Toptan. Nurhan Tekinel. Hamdi Üçpmsrlar, RP'li milletvekilleri Cevat Ayhan, NaciTerzi, AbduOahGül. Mehmet Elkatmış. AbdüllaÜf Şener, İsmail Yümaz, Abdiilkadir Öncel, İstanbul Büyükşehir Beiediye Başkanı Tayyip Erdoğan, Konya_ Belediye Başkanı Halü Ürûn telgrafgönderdi. ihtiyaç vanür." Devlet kaynaklannın usulsüz yöntemlerle bireysel zenginliklere aktanldığmı savunan Keskin, Türk Telekom'daki Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu raporlannda belirtilen 400 milyar liraya yakın yolsuzluklan bütünüyle ortaya koyacak siyasi iradenin gösterilemediğini söyledi. Keskin. "Ulaşürma Bakanı 2 kişiyi görevden alarak görevini yapüğı yaklaşunnıa gjrrniştir" dedi. Türk Telekom'un kendi personeliyle yürüttüğü santral temizliği işinin özel kişi ve şirketlerce yapılması için ihale açıldığını anlatan Keskin, dövize endeksli olarak yapılan ihaleye yainızca 4 fırmamn çagnldığma dikkat çekti. Keskin, Türk Telekom'a yılda 2-3 trilyon liraya mal olacak ihaleyi kazanan 2 firmadan ETAŞ"m şartnamede öngörülen niteliklere sahip eleman çahştırdığma ilişkin Sosyal Sigortalar Kurumu kayıtlannda herhangi bir bilgi bulunmadığmı kaydetti. Sermayesi 10 milyon 5 ortaktan oluşan ETAŞ şirketinin ihaleyi aldığı dönemde yainızca 10 milyon liralık sermayesi bulunduğunu bildiren Keskin, şirketin temmuz ayına kadar et alım-satımı ile ilgilendiğini söyledi. Keskin, şöyle devam etti: "Bu firma, bu sermayeyle, bırakın santral temizliğini, kasaplık bile yapamaz. Şirketin ana sözleşmesine ihakden 4-5 ay önce, santral kurma elektrik işleri yapma gibi yeni maddeler eklenerek amaç değişUdiği yapılryor. Uyduruk. paravan şirketlere bir kamu kunımunun trUyonlaruıı verenler hâlâ görevlerinde duruyoriar. Bir koyun bedeli kadar sermayesi oîan bir şirkete ihale verihyor. Devlet kasasından bu şirketkr zengin ediüyor." Keskin, yolsuzluklan, usulsüzlükleri ve Susurluk olaymı aydınlatamayacağmı savunduğu 55. hükümetin geçmiş iktidarlann uygulamalannı izleyeceğini öne sürdü. Ciımhıırbaşkanı: Herkes okuyacak ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, "Parota beffi. Bu memleketin bütûn ço- cuklan okuyacak. Ana kucağındakico- cuktan yaşhsuıa kadar herkes okuya- cak" dedi. Anadolu Çağdaş Eğitim Vakfi tarafindan yaptınlan "YidnEğt- İHBevPnin açılışını yapan Cumhurbaş- kanı Demirel, vatandaşlann okul yap- tırarak eğitime katkı sağladıklannı. devlete düşen görevin de bu okullar için öğretmen yetiştirmek olduğunu söyledi. Demirel, Türkiye'de genç nüfusun yoğunluğuna karşın ortalama eğitim süresinin 3.2 yıl olduğunu, bu raka- mın gelişmiş ülkelerde 10 yıla ulaştı- ğını vurguladı. Türkiye'de 100 çocuktan 100'ünün de ilköğretime devam ettiğini kayde- den Cumhurbaşkanı Demirel, bu ço- cuklann ortaokula geçiş sürecinde yüzde 30 kayıp verdiklerini anımsattı. 8 yıllık zorunlu eğitimin bu durumu engelleyeceğini belirten Demirel, "Universiteye ise 100çocuktan dokuzu gidebiiiyor. Bu çok düşük bir rakam. Bu şekiİde çağdaş okunayız. Bu, bir an önce düzdtilmeJidir" dedi. Demirel daha sonra Dikmen'de Tuncelililer Vakfi'nca yaptınlan kız öğrenci yurdu ile inşaatı süren ceme- vinde inceîemelerde buhındu. Dikmen Cemevi'nin açılışını, Ata- tûrk'ün Samsun'a çıkışının 80. yıldö- nümü olan 19 Mayıs 1998"de yapaca- gını açıklayan Demirel, ihtiyaç duyu- lan yardımın yapılacağını söyledi. Dikmen Caddesi'nde yaptmlan kız yurdu hakkında Çankaya Belediye Başkanı Doğanlaşdelen'den bilgi alan Demirel, ihtiyaç duyulan malzemele- rin sağlanması için yetkililere talimat verdi. Çetîn: Yasama yürütme güdümünde ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Başkanı Hikmet Çetin, "ken- disinden çok şey bekknmesine karşın yetkisizüğjnden'* yakındı. Meclis Baş- kanı 'nın, uzlaşma içinde konulann tar- tışılmasına oıtam sağlama görevi bu- lunduğunu anımsatan Çctin. "Tophraı beklentflerinde hakh pariamento daha etkin çaiışabüir. Ancak başkanhgm herhangi birmüeyyidesi vok" dedi. Çe- tin, "uzun zamandır yürûtmenin gü- dümünde gibi görüntü çizen yasama- nın ağıruğıni koyması gerektiğini'' de ifade etti. lnterstar'da yayımlanan "Kmıuzı Kottuk" programına katılan Çetin, yö- neltilen sorulara temkinli yanıtlarver- meyi yeğledi. Susurluk olayıyla bağ- lanblı olarak DYP'li Mehmet Ağar ve Sedat Edip Bucak hakkmdaki doku- nulmazlık fezlekeleri ile ilgili sorula- ra açık yanıtlar vermeyen Çetin, bu ko- nulann TBMM Başkanhk Divanı'nın oluşumundan sonra ele alınacağım vurguladı. Anayasa değişiklikleri ve dokunul- mazhklar üzerinde henüz siyasi parti- lenn uzlaşmaya varamadığma da dik- kat çeken Çetin, partiler arasındaki çe- kişmeleri en aza indinneye ve uzlaşma ortamı sağlamaya gayret göstereceği- ni söyledi. RP hakkmdaki kapatılma davasına ilişkin sorulan yanıtsız bırakan Çetin, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in tartısmaya açtığı başkanhk sisteminin ise iyi incelenmesi gerektiğini bildir- di. Milli Güvenlik Kurulu ile ilgili tar- nşmalara da değinen Çetin, "MGKde- mokrsısnıin vetoplumun bu aşamasm- da çok yararh bir kurum. Shü-asker, bütûn sorunlann konuşukiuğu bir yer" diye konuştu. Müdahil avukat Alptekin, davanın 'Çete' davalarıyla da bağlantısının kurulduğunu söyledi ' 16 Mart'ta kontrgerilla yargılanıyor' DEVRjM SEVtVlAY 16 Mart davasının bugün gö- rülecek duruşmasında mahkeme MİT Kontrterör eski Daire Baş- kanı Mehmet Eymür, MİT gö- revlisi Korkut Eken ve MlT Müsteşar Yardımcısı Mikdat Al- pay'ın dinlenip dinlenmeyeceği- ne karar verecek. Müdahil avu- katlardan Cem Alptekin, dava- nın Abdi tpekçi cinayeti, Bahçe- lievler, 1 Mayıs 1977 ve DGM'de görülen "Çete" dava- lanyla da bağlantısının kuruldu- ğunu anımsatarak, 16 Mart'ın, kontrgerillanın yargılandığı bir davaya dönüştüğünü vurguladı. Alptekin, böyle bir yargılaoıa- nın kamuoyu desteğine yoğun ihtiyaç duyduğunu söyledi. 16 Mart 1978 günü İstanbul Üniversitesi (1Ü) Eczacılık Fa- kültesi önünde 7 kişinin ölmesi, 41 kişinin de yaralanmasıyla so- • 16 Mart 1978 günü İstanbul Üniversitesi (ÎÜ) Eczacılık Fakültesi önünde 7 kişinin ölmesi, 41 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan bombalama ve tarama olayına ilişkin yeni davada mahkeme bugün MlT görevlileri Mehmet Eymür, Korkut Eken ve Mikdat Alpay'ın dinlenip dinlenmeyeceğine karar verecek. nuçlanan bombalama ve tarama olayına ilişkin 1995'te yeniden açılan dava, her duruşmada yeni boyutlar kazanıyor. tstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bu- gün saat 10.00'da görülecek du- ruşmada mahkeme, TBMM Su- surluk Araştırma Komisyonu'na verdikleri ifadeleri dikkate ala- rak Mehmet Eymür ve Korkut Eken'in dinlenip dinlenmeyece- ğine karar verecek. Eymür ve Eken komisyona, 1980 öncesin- de Abdullah Çath'lan çeşitli ey- lemlerde kullandıklannı ve "gayri nizami harp" uyguladık- lannı anlatmışlardı. Mahkeme Mikdat Alpay'ın davada tanık olup olmayacağını da karara bağlayacak. Alpay'ın, CHP Mil- letvekili Hasan Fehmi Güneş'in Içişleri Bakanı olduğu dönemde eski Avrupa Demokratik Clkücü Türk Dernekleri Federasyonu Başkanı Lokman Kondakçı'yla 30 Mart 1979'da Marmara Köş- kü'nde yaptığı görüşmenin bant çözümünü 15 Ağustos 1985'te temin ettiğine ilişkin MİT Kon- tr Komünizm Dairesi (KKD) Başkan Yardımcısı sıfatıyla im- zası bulunuyor. Söz İconusu bantlarda 16 Mart davasıyla ilgi- li olarak Yassıada davasında yar- gılanan Ankara Merkez valile- rinden Oktay Engin' in de adının geçtiği çeşitli bilgiler yer alıyor. Duruşmada aynca karar veril- mesi halinde MlT ve Jandarma Istihbarat Başkanlığı'na 1978 yılında 3. Kolordu Komutanlı- ğı'ndan dinamit yapımında kul- lanılan TNT kalıplannın çalın- ması hakkında bir soruşturma yapıp yapmadığı sorulacak. Ge- çenlerde sürpriz tanık olarak or- taya çıkan 3. Kolordu Savaş ls- tihkam Taburu'ndan emekli ve alhn madalyalı Astsubay Oğuz Scrçinlioglu. katliamdan önce ve sonra Yüzbaşı Vedat Oztürk'ün Abdullah Çatlı, Meral Çath, Ha- hık Kırcı ve Oral Çefik'i birliğe getirdiğini öne sürmüştü. Serçin- lioğlu, Yüzbaşı Mehmet AKÇe- viker'in de hırsızlık olayına biz- zat kanştığını savunmuştu. Iti- rafçı ülkücü Ali Yurtaslan da iti- raflannda 16 Mart katlıamında kullanılan TNT kalıplannın Çat- lı tarafindan verildigini ve bun- lann askerlerden almdığını iddia etmişti. Mahkemenin yann vennesi beklenen bir diğer önemli karar ise Susurluk skandalı sonrasrnda İstanbul Emniyet Müdürlüğü Te- rörle Mücadele Şubesi Müdürlü- ğü'nden Niğde Emniyet Müdür- lüğü'ne atanan Reşat Aftay hak- kında suç duyunısunda bulunul- masıyla ilgili. Olay sırasında fa- illerin peşinden koşan polis me- murlanna "koşmaym" uyansm- da bulunan dönemin komiseri Altay'ın Terörle Mücadele'de görevliyken Çath'yla 5 kez tele- fon görüşmesi yaptığı tespit edil- mışti. Altay'ın aynı zamanda de- lil toplanılmasıyla ilgili mahke- menin dosya yazışmalannda da taraf olduğu ortaya çıkmıştı. BEBİZE ERDAL ATABEK Doğaya Diişman Olunca... llk düşünürler doğayı, bu arada insanı da yaratan temel ilkelerin hava, toprak, su, ateş olduğunu dü- şünmüşlerdir. Kimine göre hava daha önemlidir, ki- mine göre su. Ama doğanın bu dört canlı varlığı, için- deki, üzerindeki canlılan yaratmış, onlan besleyip büyütmüş, korumuştur. Insanoğlu da havayı solu- muş, topraktan çıkan besinlerieyaşamış, sudan ge- len her nimetten yararlanmıştır. Ateş de değiştirici özelliğıyle yenileşmelere neden olmuştur. Insanın doğayla başlayan dostluğu ne yazık ki böyle sürmedi. Insanın açgözlülüğü, nerde başla- yıp nerde bittiğini kestiremediği hırsı onu doğayı yağmalamaya itti. tnsan türünün en ılkel, en açgöz- lü, sonunu göremez gruplannın yaşadığı yerler do- ğantn en çok tahrip olduğu yerler oldu. Gelişmiş top- lumlann insanlan, daha çok kazanç uğruna doğayı mahvetmekten çekinmediler. Dünyanın akciğerleri olan "yağmur ormanlan" kesilerek sığır otlaklanna çevrildi. Bu sığırların etleri hamburger köftesi ile bonfileler için gereklıydı. Ormanlardan kereste elde ediimesi için kesilen ağaçlar, daha sonra seltere, toprak erozyonuna, kuraklığa, açlığa yol açacaktı a- ma.. aldıran olmadı. Hava tabakalan gene daha çok kazanmak için üretilip gönderilen gazlaria dengesi- ni yıtirdi, ozon tabakası delindi. Dünya ısınmaya başladı, kuraklık ve açlık tehlikesi arttı. Seller dün- yanın her tarafında zararlara yol açtı; ölenler, evsiz kalanlar bu durumun kurbanlan oldular. Türkiye'de nelerin olup bittiği de gözlerimizin önünde. Ormanlar ya yakılıyor ya kesilerek yok ediliyor. Hepsini teröre bağlamadan önce kendi insanımızın yaptıklannı da unutmayalım. Terör de kendi payma düşeni yapıyor. TEMA Vakfı çtrpınıyor, erozyonla kaybettiğimiz toprağın her yıl bir Kıbns'a eşit oldu- ğunu açıklıyor. Erozyon, toprağın ölümü demek. Toprağın en verimli üst tabakasını kaybetmek, ora- dan alınacak ekinin artık alınamaması demek. Bu da tanm ünjnlerinin artık dışandan alınmasının ne- denini açıklıyor. Zeytinlikleri sökerek oteller yap- mak, bağları sökerek otomotiv endüstrisi kurmak, dağı taşı otelle motelle doldurmak, bizim doğayla pek banşık olmadığımızı ortaya koyuyor. Ite kaka yapmaya çalıştığımız turizmde nelerin istendiğini anlamaya çalışmayan, "deniz-güneş- kum" üçge- ninde tutmaya çalıştığımız dünya gezginleri kendi ülkesinde beton yığınaklanndan kaçıyor. Biz onla- ra gene betonlar gösteımeye çabalıyoruz. Kirletti- ğimiz denizler, sanayi atıklannı doldurduğumuz ır- maklar hem çevrelerini kırletiyor hem de bitki ve kuş çeşitlerini yaşatmıyor. foprağı, havayı, suyu kirlettikten sonra gelen ateş de yangınlarla gerisini çözümlüyor. ilk düşünürlerin "yaratılışm başı" olarak düşündükleri dört öğeyi sonradan gelen insanlar "yokoluşun sonu "na çevir- meyi başardılar. Şimdi tufan gibi gelen sellere ba- haneler anyoruz, evlere dolan sulan boşaltmaya ça- lışryoruz, sele kapılıp giden otolardaki insanlan kur- tarmaya çabalıyoruz. Su yataklanna ev yapanlar, insanlar. "Buraya ev yapılamaz" denince kazma kürekle saldıranlar, in- sanlar. "Ne yapsınlar k r kolaylığına kaçmadan her şeyi büyük bir plan içinde göremezseniz, günübic- lik yaşarsınız. İstanbul 15 milyon insanı banndıra- maz. Sel yatağına da ev yapacafeınız, çöp yığını- nın kıyısına da. Bunlan yapınca da sel de basacak, çöpdağı da patlayacak. Gelecek yıllarda İstanbul'da yaşayanlar bugünleri de arayacaklardır. Yollarda gü- venle yürüyemez olacaklar, her köşe başı bir saldı- n tuzağı olacaktır. Böylesine bir gelir uçurumu var- ken, iç göç bu hızla yaşanırken bugünkü durum çok, ama çok aranacaktır. Doğaya düşman olunca, doğa da öcünü alır. Toprağın değerini bilmezseniz aç kalırsınız. Havanın değerini bilmezseniz makine havası so- lursunuz. Suyun değerini bilmezseniz bir bardak suyu pa- rayla alırsınız. Bugün bunlann hepsi de böyle olmaktadır. Zavallı insanoğlu, kendini çok güçlü sanıyor. Gökdelenler yapıp güneş ışığını kesiyor, sonra da elektrik ampulleriyle çevresini görmeye çalışıyor. Her tarafını betonla kapatıyor, toprağı saksıda görmeye çalışıyor. Temiz sulan kirletiyor, sonra da kırlettiği sulan te- mizlemek için para ödüyor. Doğaya düşman olarak yaşanmaz. O zaman da doğa sizi içinden atar, yapay bir hayata mahkûm ed- er. Siz de kendinizi bırakıp bu duruma başka sorum- lular ararsınız. Boşuna zahmet. Sorumlulann hepsi de karşılanndaki aynada. Yüksekova'da terör Uzaktan kumandalı bomba patladı: 2 ölü YÜKSEKOVA/ ŞEM- DtNLİ (Cumhuriyet) - Hakkâri'nin Yüksekova il- çesinde bir araca yerleşti- rilen uzaktan kumandalı bombanın patlaması sonu- cu 2 kişi öldü, 19 kişi ya- ralandı. llçe merkezindeki Posta lşletme Müdürlüğü ile Emniyet Müdürlüğü bina- lannın arasma park edilen ve uzaktan kumandalı bomba yerleştırilmiş araç dün öğle saatlerinde infi- lak etti. Patlama sonucu o sırada yoldan geçen 2 va- tandaş yaşamını yitirdi. Yaralanan 19 kişi ise Yük- sekova Devlet Hastane- si'nde tedavi altına alındı. Yetkililer bombanın parça tesirli olduğunu ve patla- ma sonucu Yüksekova'nın çevreyle telefon bağlantı- sının kesıldiğini açıkladı- lar. Hakkâri Valısı Nihat Canpoiat, patlamanın, 21 EC 266 plakalı Şahın mar- ka otomobilde^erçekleştı- ğini kaydetti. Olen kişinin üzerinden herhangi bir kimlik çıkmadığını belir- ten Valı Canpoiat, "Büyük bir ihtimalle ya aracı kul- lanıyordu ya da bombanın ajarlanmasında görev ah- yordu" dedi. Canpoiat, patlama sonucunda Tele- kom Müdürlüğü'ne ait bi- nada büyük hasar meyda- na geldiğini belirterek te- lefon bağlantısının kurul- masına çalışıldığını bildir- di. Emniyet Müdürlüğü ve çevredekı bazı binalann da hasar gördüğünü kayde- den Canpoiat. şunlan söy- ledi: '•Yaralanan 10 kişi ayakta tedavi edildi. Teda- vi alnnda bulunan 9 kişi- den birinin durumu ciddi- yetini koruyor. Ayakta te- davi edilen yarahlardan bi- ri polis, biri de askerdir." Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinde de tarlada taş toplayan Ramazan Tuzgöl (60), İbrahim Tuzgö) (30), AK Erol (54) ve Halfl Ay- melek(24). kimligi belirle- nemeyen kişilerce yaylım ateşine tutuldu. Yaralanan köylülerden Ali Erol, kal- dınldığı Şanlıurfa Devlet Hastanesfnde öldü. Öte yandan Irak Kürdis- tan Demokratik Partisi'nin (IKDP) Sesi Radyosu, IKYB güçlerinin ele geçır- dıği bölgelerden çekılme- mesi halinde çatışmalann devam edeceğinı duyurdu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear