14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
20 EKİM 1997 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER İÜ Adli Tıp Enstitüsü, daha kesin sonuç alınması için FBI'ın 'Suç Analiz Formu'nu Türkiye'ye uyarladı FBI yöntemi Türkiye'deİPEKYEZDANt Türkiye'de faıli meçhul kalan birçok suıkast ve cinayetin aydınlatılamamasın- daki en büyûk etkenlerden biri olarak gösterilen "Olay yeri incelemesi vc deül toplannıasındakiyctersizfikJer"m aşılma- sı amacıyla lstanbul Üniversitesı Adlı Tıp Enstitüsü Sosyal Bilimler Ana Bilim Da- lı tarafından "'Suç Analiz FonnıT gelişti- rildi. İÜ Adlı Tıp Enstitüsü Araştırma Görevlisi Tanıl Başkan, FBI'da kullanı- lan formlann lstanbul Emnıyet Müdürlü- ğü Kimlik Tespıti ve Olay Yeri Inceleme Şube Müdürlügü tarafindan yaklaşık bir aydır kullanılmaya başlandığını ve olum- lu sonuçlar alındığını söyledi. Başkan, FBI 'da kullanılan formun tüm Türkiye'de uygulanmaya başlamasıyla birlikte suç- la mücadelede de önemlı bir aşama kay- dedilebileceğinı söyledi. • tÜ Adli Tıp Enstitüsü Araştırma Görevlisi Tanıl Başkan, FBI'da kullanılan formlann îstanbul Emniyet Müdürlügü Kimlik Tespiti ve Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlügü tarafından yaklaşık bir aydır kullanılmaya başlandığını ve olumlu sonuçlar ahndığını söyledi. Başkan, FBFda kullanılan formun tüm Türkiye'de uygulanmaya başlamasıyla birlikte suçla mücadelede de önemli bir aşama kaydedilebileceğini söyledi. İÜ Adli Tıp Fakültesi ve Bartm Valili- ği işbirlığiyle geçen günlerde Bartın'da düzenlenen "AdH Bilimler Fonımu"nda, olay yeri incelemesınin ve delıl toplan- masının eksıksiz yapılabılmesi amacıyla İÜ Adlı Tıp Enstitüsü Sosyal Bilimler Ana Bılim Dalı tarafından geliştirilen "SuçAnalizFonmT tanıtıldı. FBI'ın Şid- det Suçlan Araştırma Merkezı tarafindan kullanılan ve enstitü tarafından Türkı- ye'ye uyarlanan formun en önemli özel- likleri. olay yerinde yapılan inceleme ile ilgili cevapsız bir soru bırakmaması ve delillerin tam olarak toplanmasını sağla- ması. Kullanımı İnterpol tarafından da desteklenen ve birçok gelişmiş Avrupa ülkesinde uygulanan "Suç Analiz For- mu", ceza hükmü gerektiren herhangi bir olay yennde ılk incelemeyi yapan ad- li polis ya da jandarma tarafından doldu- ruluyor. Toplam 162 sorunun yer aldığı formun doldunılması ise sadece 20-25 dakika alıyor. Forumda konuşan İÜ Adli Tıp Ensti- tüsü Araştırma Görevlisi Tanıl Başkan, yaklaşık bir aydır lstanbul Emniyet Mü- dürlügü Olay Yeri İnceleme Şube Mü- dürlügü tarafindan kullanılan formlann. yılbaşından sonra tçişleri Bakanlığı ara- cılığıyla ülke genelinde uygulanması için çalışmalara başladıklaruu söyledi. Ceza hükmü gerektiren herhangi birolay yerin- dekı bir delıl kaybının olayın seyrini ta- mamıyla değiştırebildiğine dikkat çeken Tanıl Başkan. formdakı bilgilerin özellik- le yargı aşamasında çok faydalı olabile- ceğıne dikkat çekti. Formlardan elde edı- len bilgilerin bilgisayara aktanlması sa- yesinde suçlarla ilgili istatistiki bilgilerin de elde edilebileceğine dikkat çeken Baş- kan. "Böylelikle suçla mücadelede de (inemli aşamalar kaydedilebilir" dedi. Tarsus'ta öğretmen cinayeti 'Yaşamını öğrencflerine adamışb 9 UFUKTEKİN TARSL'S - Tarsus'ta bir gün arayla iki öğretmenin katledilmesiyle ilgili yeni bilgilere ulaşılmaması, kurbanlann ailelerini de sa- bırsızlandınyor. Akıncılar Mahallesi'ndeki evinden çıktıktan üç-beş dakika sonra başına sıkılan tek kurşunla öldürülen Fen Bil- gisi Öğretmeni Mustafa Özkan ve bir gün sonra bı- çakla öldürülen meslektaşı Oktay Bulun hakkında da bir dizi spekülasyon söz konusu. Mustafa Özkan 'ın ağa- beyi Erdem Ozkan, Tekir- dağ'ın Muratlı ilçesinde adliyede memur olarak ça- lışıyor. Kardeşinin cenaze- sıne yetişememiş ama cina- yetten tarrr 10 gün sonra dü- zenlenen protesto mitingi- ne rapor alıp gelmiş. Çok üzgün. bir o kadarda kızgın olduğu anlaşılıyor ağabey Özkan'ın. " O " diyor, "hiç kimseyi incftmeyen, tersine herkese yardım eden biriy- di. Düşmanı olması müm- kün değildL Hâlâ inananu- yorum öldürüldüğüne." Öldürülen Özkan öğret- menin Yakup ve Ali adın- da. biri Nurdağı'nda diğeri Istanbul'da görev yapan iki polis kardeşi daha olduğu- nu öğrenıyoruz ağabey Er- dem Özkan'dan. Cinayeti duyar duymaz Tarsus'a gelmiş ikisi de. Onlar da olayın nedenini anlamakta zorlaruyorlarmış. Ağabey Erdem Özkan. "yaşamını öğrencilerine adamış biri" olarak söz ediyor kardeşin- den. Bazı gazetelerde çıkan haberleri yalanlamak ister- cesine, "Ne içldsL, ne kuma- n ne de gece hayaü vardı" diyor. Özkan, kardeşinin siya- sal görüşü ile ilgili sorumu- zu da çok kesin bir dille şöyle yanıtlıyor: "Atatürk milliyetçisrydi. Atatürk Ukelerine inanan bir öğretmendi. Fakir ftıka- raya yardım ederdL Oğren- cisi hastaysa hastaneye eü>- le götürürdü. lnsandı o_" Cinayetin işlendiği soka- ğın başındaki Serçe ve Öz- lem apartmanında oturan- lara da bir çağnsı var ağa- bey Özkan'ın: "Allah nza- sı için gelin, şahitlik yapın, bilgj verin, eşgalini söyleyin, polisi arayın, bizi arayın_" Sohbet sırasında Musta- fa öğretmenin 'imam-ha- tipte istemeyerek görevlen- dirildiğini' öğrenıyoruz. Ağabe> Erdem Özkan, ka- fasındaki birçok soru ışare- tini de şöyle sıralıyor: "Önceki lise müdürii Hizbullahçıymış, onunla tarnşmış. Zaten Milli Eği- tim de onu Konya'ya gön- dermiş. İsteği dışında i- mam-hatipe gönderdiler. Aslında kardeşim imam- hatipteçabşmak istememiş- ti. Ben herkestenşüpheleni- yorum. Bakuı Katiller ne- rede' mitinginekansıveka- nsuıın ailesi katümıyor. Ba- canağım, kayınbiraderim neredeler, niye gelmemişler, bir sormak gerek_" Aleviler endiseli ' Aslanı kafese sokmak istiyorlar' DEVRİM SEVİMAY Dıyanet lşleri bütçesinden yardım almayı kabul etme- yen Alevı demekleri. devlet eliyle bir "Alevi ve Bektaşi Enstitüsü" kurulmasına da sıcak bakmıyorlar. Alevi enstitüsünde Sünni devlet ideolojisinin gölgesinin bu- lunmamasını isteyen Alevi- ler, bir enstıtüye ihtiyaç du- yulduğunu, ancak bunun yi- ne Ale\ iler, tarafından oluş- turulması gerektiğini vurgu- ladılar. Alevi dernekleri, başba- kanyardımcısı ve DSP lide- ri BulentEcevit'in Ankara ve Gazi Üniversitesi işbirliğiy- le ensptü kuracaklannı açık- lamasını eleştirerek "Ece- vit'in bunu bilgisizlikten söy- lediğini umut ederi/" dedi- ler. Pir Sultan Abdal Kültür Derneğı Genel Başkanı Murtaza Demir, Gazi Üni- % ersitesf ndeki Alevi Kürsü- sü'nün Türk-İslam Sente- zi'nin gündeme getırildığı günlerde kurulduğuna dik- kat çekerek kürsünün Alevi- likle yakından uzaktan ilgisi olmadığını savundu. Demir, kürsünün yayımladığı kitap- tan ve aylık çıkardığı Genç Erenter dergisinden izledik- leri kadanyla kürsüde resmı devlet idelojisinin ve ülkücü bir çızginin hakim olduğunu söyledi. Yayınlardan örnek veren Demir, kürsünün Ya- vuz Sultan Seüm'i göklere çıkanrken dönemin Alevile- nni isyancı olarak tanırağuıı, Aleviİerin camiye gitmeme- lerinin nedeninin ıse Alevi köylerinde cami olmaması şeklinde açıkladıklannı ve bu köylere mutlaka cami ya- pılmasını savunduklannı be- lirtti. Demir, "Ya biz devtete henüz kendimizi anlatama- dık \a da bizi anlamak dev- letin işine geüniyor. Ben Ece- \it"in enstitü fikrinin bilgisiz- likten kaynaklandığınainan- mak istiyonun. Aksi takdir- de çok üzülûrüz'' dedi. De- mir şu önende bulundu: "Tûm Ale\i dernekleri bir arayagelsin ve bir beyetoluş- tursun. Enstitüyü bu heyet oluşrursun. Devlet ise nasıl Bizans kültürünü korumak, kelaynaklan korumakadma yardımda bulunuyorsa bize de bu anlamdadestekolsun." Semah Kültür ve Araştır- ma Vakfı Başkanı Lütfi Ka- leü de resmi devlet ideoloji- sıyle Alevi enstitüsü kurul- masına karşı olduklannı be- lirterek enstitünün ancak Aleviİerin kendi inanç siste- mi içinde oluşturulması ge- rektiğini söyledi. Kaleli, şe- riat seslennin yükseldiği Türkiye'de, bu durumun çok tehlikeli sonuçlar doğurabı- leceğini anlatarak şimdiden Alevilğin üç ana kola bölün- düğünü söyledi. Vosvosçular 8yülık eğitime destek verdi Otomobillerin en sevimlisi Vos\'oslar, bu kez 8 yıllık temel eğitim için bir araya geldiler. Sultanahmet'te gerçekleştirilen Vosvos panay ınnda buluşanlar, eğitimin önemlni bir kez daha vurguladüar. Wblks\agen Fan Clup'ün Eminönü Beledryesi'nin katkılanyla düzenlediği panayır öncesi Dohnabahçe'de toplanan Vosvoslar, komoy halinde mey dana girdiler. Geçmişin sokak panayınnın güniimüze taşındığı etkinlikte. gözleme, pamuk şeker. şerbetçiler, uzun adam, çocuklar için o\ un alanlarryla hem biiyükler hem de küçükİer doyasıya eğlendiîer. Fotoğraflar: (SAADETUSLU) Kullanım durumları • Adam öldünne veya teşebbüs • Saldırgan ve/veya mağdur kayıp • Şüpheli ölüm • Cinsel suç M Adam kaçırma I Kundaklama Formun toplayacağı bügiler: M Doldııran ile ilgili • Mağdur ile ilgili • Suçlu ile ilgili • Deliller ile ilgili • Olay ve bağlantılı olduğu diğer olay ya da olaylarla ilgili Bakan Menzir 'TÜRKSAT 2A 1999tia yerini alacak' tstanbul Haber Servisi - Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir, TÜRKSAT 2A uydusunun 1999 yılı içinde fırlatılması gerektiğini söyledi. Uydunun bu tarihte fırlatılmaması halinde Türkiye'nin yerini kaybedeceğini belirten Menzir, "Bunu bilen Kuzey Kıbns, Irak, tran ve Suriye de bizim uyduyu firlatacağımız 50 dereceye talipier. Türkiye. uydunun aülıp aölmamasına karar vermek zorunda" dedi. Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir, Türkiye'nin uzaya firlatmayı düşündüğü üçüncü uydu hakkında Holiday Inn Öteli'nde bir basın toplantısı düzenledi. Menzir, TÜRKSAT İB ve TÜRKSAT lC'nin ardından 1999 yılında atılması planlanan TÜRKSAT 2A"nın Fransız fırması AEROSPATIALE ile ortak yapıldığını söyledi. Söz konusu Fransız firma hakkında şahıslara ait olduğu şeklinde haberler çıktığını belirten Menzir. "Bunlar doğru degil. Ortak olduğumuz firma devlet kuruluşu. Türk Telekom ve AEROSPATIALF:, ülkelerinin bakanlar kurulu karan ile yiizde Sl'i Türk taranna ait oünak üzere Monacoda EUR\S1ASAT adlı ortak bir şirket kurdıılar* diye konuştu. EURAS1ASAT Teknik Dırektörü İlhami Aygün de uydunun fırlatılmasıyla Türkiye'nin bu konuda dünyanın önde gelen 4 ülkesınden biri olacağmı söyledi. TÜRKSAT 1 projesi çerçevesinde yapılan uydu kontrol yer istasyonlan ve eğitilen personelin, önemli bir yatırım gerektirmeden güncelleştirilerek bu projede de kullanılacağını vurgulayan Aygün, "Aynca ortaklarca verilen kuruluş sermayesi dışuıda Türkiye Hazinesi'De mali bir yük getinnenıektedir" dedi. Aygün, yeni uydunun Türkiye'nin Avrupa ve Orta Asya'da pazarını genişleteceğini söyledi. BARIŞ PARTİSİ GENEL BAŞKANLIĞINDAN 1. OLAĞANÜSTÜ KURULTAY DUYURUSU Partimizin 1. Olağanüstü Kurultayı 2 Kasım 1997 Pazar günü saat 9:00'da, çoğunluk sağlanamadığı taktirde aynı gün ve aynı yerde saat 11:00'de Söğütözü Yükseliş Kolleji Spor Salonunda aşağıdaki gündemle, nisapsız toplanacaktır. Sayın Delegelerimize, partililere ve kamuoyuna saygıyla duyurulur. GÜNDEM Abidin OZGUNAY Barış Partisi Genel Başkanı 1- Yoklama, açılış ve saygı duruşu, 2- Kurultay Başkanlık Divanı'nın oluşturulması, 3- a) Tüzük Komisyonunun oluşturulması, b) Gelir, Gider, Mali Hesap Komisyonu Oluşturulması, c) Kurultay Bildiri Komisyonunun oluşturulması, 4- Genel Başkanın açılış konuşması, 5- YDH (Yeni Demokrasi Hareketi)'nin Barış Partisine katılımının görüşülmesi ve karara bağlanması, 6- a) Çalışma raporunun okunması, görüşülmesi ve oylanması, b) Genel Yönetim Kurulu'nun aklanması, ^ 7- a) Tüzük Komisyon Raporunun ve değiştirilmesi uygun görülen Tüzük Maddeleri tasarılannın okunması görüşülmesi ve oylanması, b) Kurultay bildirisinin okunması, görüşülmesi ve karara bağlanması, 8- Seçimler (Genel Yönetim Kurulu ve Disiplin Kurulu) 9- Dilekler ve Kapanış. Öğrenciye yeni yurt olanağı lstanbul Haber Servisi - Yeni öğretim yılının başla- masına karşın lstanbul'daki 6 devlet üniversitesinde bu yıl öğrenime başlayacak yaklaşık 28 bin öğrenciden önemli bir bölümü bannma sorunu yaşıyor. lstanbul'daki toplam 22 öğrenci yurdundan birine yerleşmek için Kredı ve Yurtlar Kurumu'na başvu- ran yaklaşık 7 bini aşkın öğ- renci henüz yerleştirilmez- ken kurum yetkilileri, açık- ta öğrenci kalmaması için öğrencilerin beş günde bir yurt müdürlüklerine asıla- cak listeleri izlemesini iste- di. Yurtİara yerleştirileme- yen öğrenciler, varoşlarda bile aylık kirası 30 milyon liradan başlayan bir ev tut- manın kaygısını taşıyor. Kredi Yurtlar Kurumu'na bağlı lstanbul'daki 10 kız, 11 erkek öğrenci yurdunda kalmak için başvuran öğ- rencilerden yalnızca 8 bin 99'u kuruma bağlı yurtlara yerleşme şansına erişirken 7 bini aşkın öğrenci henüz "yurtsuz" durumda bulunu- yor. Halen, kuruma bağlı yurtlara başvuran ancak yerleştirilemeyen öğrenciler için doğan yeni bir firsatla, beş günde bir yurt müdür- lüklerine yeni listeler asıla- cak. Bu öğrenciler, yurtlara yerleştirilinceye dek bann- ma konusunda güçlük çe- kerken yetkıliler, öğrencile- rin bu listeleri izleyerek yurtlara yerleştirilip yerleş- tirilmediklerini öğrenmele- rini istedi. lstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü'nün denetimin- deki 168 özel yurtta ise 2 bin759'ukız. 14binll4'ü erkek, toplam 16 bin 873 öğrenci bannabiliyor. Özel yurtlann aylık ücreti 15-20 milyon arasında değişu-ken öğrenciler Kredi-Yurtlar Kurumu'nun yurtlannda günde 16 bin lira yatak üc- retı ödeyerek bannabiliyor. AYDINLANMA EMRE KONGAR 'Şef'len Dayamşması Enfes bir Brahms konseri. İki harika solist: Erdu- ran ve Rudin. Muhteşem birfestival açılışı. Konse- rin sonunda, olağanüstü besteciliğiyle hepimizi bir kez daha büyüleyen bir şef: Güneş. Konser sonrası enfes bir yemek. Yemeğin sonun- da dondurmalı nefis birtatlı: Alaska. Ve dondurma yemeyen bir "Maestro." Hepimiz bize bu muhteşem konseri verenleri memnun etmeye çalıştığımız için, "Şer'in bu özel- liği dolayısıyla masada küçük çaplı bir kriz yaşanı- yor. Müşerref Hekimoğlu, hizmet eden genç kızlar- dan birine durumu söylüyor. Yanrt harika: "Bu tatlı- nın dondurmasızı olmaz." Ama Müşerref Hanım kararlı: "Şefe söyleyin, ma- samızda dondurma yemeyen kişi, bu geceyi bize yaşatan şef." Birsüre sonra ben, Betin Güneş'in yemediği ikin- ci Alaska'mı kaşıklarken maestro da, Şef'in yolladı- ğı nefis keşkülü ağız tadıyla yiyor. * • • Sevgili okuyuculanm, bugün size "öznel" bir ya- zı yazmaya karar verdim. Böylece belki, Türkiye'nin siyasal durumunu yansıttığım "nesnel" yazılarla ka- rarttığım ruhunuzu biraz neşelendirebilirim. Biliyorsunuz, son zamanlarda değerli köşe ya- zarlanmızın politikacılarla yedikleri yemekleri yaz- malan adet oldu. Ben de bugün bu yeni modaya uyarak, yediğim son önemli yemegi sizlerle paylaşmak istiyorum. Benimki politikacılarla değil ama, onlardan (ne yazık ki sadece uzun dönemde) daha önemli oian sanatçılarla ilgili. Masada dokuz kişiyiz. Ben, solumda ünlü sanatçımız Ayla Erduran, sa- ğımda, ünlü yazanmız Müşerref Hekimoğlu, fevka- lade mutluyum. Kültür Bakanlığı'nın kurucusu, halen New York'ta profesörlük yapan Talat Halman, Müşerref Heki- moğlu'nun öteki yanında. Ayla Erduran'ın öteki yanında bir başka maestro, sabahleyin, çocuklara harika bir konser veren Şef Griffrts var. Ev sahibi ile sahibesi, Zeytinoğlu çifti, Betin çiftinin yanında oturuyor. ••• Bizi taşıyan özel uçak Eskişehir'e iner inmez, ADD yöneticileri beni alıp götürmüşler, konser öncesi, 2.5 saat süren uzun bir söyleşi yapmışız gençlerle. Eskişehir, "bozkırda yetişen bir çiçek." Kafamda konferans sırasında tanıştığım pınl pınl genç beyinlerin soru ve yorumları, kulaklarımda Brahms ve Güneş'in melodileri, damağımda yeme- ğin tadı, "Cennet herhalde Eskişehir'de" diyorum. Masadaki ilk öykü biraz önce, birinci bis parçası olarak kendi bestelerinden birini, Karadeniz ezgile- rinden esinlenmiş bir nefeslı çalgılar parçasını çal- dırmış olan Betin Güneş'ten geliyor ve babası ile, Sen Josef üsesi'nin tasfiye edilen bandosunun alet- lerini nasıl satın aldıklarını anlatıyor. Bu arada hepimiz, "Laz" olmakla sürekli bir biçim- de övünen Talat Halman'ın, bu "Karadeniz'den esinlenmiş parçanın" bis olarak seçilmesindeki "parmağını" konuşuyoruz. Ikinci öykü enfes: Yavuz Zeytinoğlu, kendisini aşmış insanlann rahatlığı içinde, klasik Batı müztği- ne ve özellikle nefesli sazlara nasıl heves duyduğu- nu, Yüksek Kaldınm'daki bir dükkânın vitrininden nasıl "görkemli bir alet" beğendiğini ve eşiyle bir- likte artık müziğe başlamak üzere, bu sazı satın al- maya gittiklerinde onun bir "zurna" olduğunu nasıl öğrendiğini ve böylece nasıl "hevesinin kursağında kaldığını" anlatıyor. Ayla Erduran ile ortak bir yanımızı keşfediyoruz: Her ikimız de "bilim-kurgu" türü filmlere meraklıyız. Büyük sanatçımız konserden son derece memnun, "Eskişehir Festival Orkestrası birinci sınıfbir perfor- mans gösterdi" diyor. Masaya bir ara Filiz Ali geliyor. Kurduğu 72 kişi- lik "Eskişehir Festivali Orkestrası"n\n başansını ayakta alkışlıyoruz. Orkestra elemanlannın hepsi Türk ve yüzde 95'i yurtdışında hayatını kazanıyor: Müşerref Hekimoğlu ve ben dertıal bu orkestra- nın "Eskişehir Festival Orkestrası" kimliği ile lstan- bul, Ankara, Izmir festivallerinde ve yurtdışında da çalmasının sağlanması gerektiği görüşünü savunu- yoruz. Yavuz Zeytinoğlu buna dünden hazır. Belki de bizden önce düşünmüş bile, Filiz Ali'ye "Bunun yollannı araştıralım" diyor. Ben kızı Alev'in benim hakkımdaki eleştirilerini anımsatıyorum, hep birlikte gülüşüyoruz. Yavuz Bey'in kızı Alev, "Emre Bey ile babam ne zaman bir araya gelseler, hep başımıza ya yeni bir iş ya ye- ni bir masraf çıkıyor" diyerek, beni babasıyla birlik- te her gördüğünde takılıyor. Uzaktan Zeynep Zeytinoğlunu görüyorum. Bir trafik kazasında yaşamını yitiren sevgili dostum Mümtaz Zeytinoğlunu anımsıyorum. Türkiye, hem beceriksiz, hem haris, hem yetenek- siz, hem hırsız politikacılara karşın yine de değişi- yor, gelişiyor. Anadolu bozkınnda sanat ile dürüst girişimcili- ğin, ADD ile ÇYDD'nin koalisyonlan, Ankara'daki koalisyonlann kararttığı ufkumuzu aydınlatıyor. Medya Notu: Çocuklann reklamlarda kullanılma- sı, hem ilke, hem de uygulama olarak "midemi bu- landınyor." Bundan sonra karar verdim, reklamla- nnda çocuk kullanan ürünleri almayacagım, çevre- me de almamalan için propaganda yapacağım. e-posta: Emre. Kongar (o raksnet. com web sayfası: http^/remzi.com.tr/yazar. html Koıusoıııol Hasan toprağa verildi karanffllerie toprağa verildL Asd adı Hasan Asmaoğlu olan Kotnsomol Ha- san'uı Ümranhe Kocatepe Mezarfağı'ndakicenazetöreninearalannda ÖDP lstanbul İl Başkanı Mehmet Atay "ın da bulunduğu çok sayıda seveni kaül- dı. Mehmet Atay ise konuşmasında. Komsomol Hasan'ın her zaman genç yaşadığma dikkat çekti. (Fotoğraf. HATİCE TUNCER)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear