25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 1 EKİM 1997 ÇARŞAMBA OLAYLAR VE GORUŞLER 28 Şubattan Önce, 28 Şubattan Sonra... RECEPBİLGİNER S on gûnlerde, yeruden tartışıl- maya başlandı: 12 Eylül'den önce, 12 Eylül'den sonra di- ye. Ammsıyorum: 12 Eylül günü. Kumkapı'da, her za- man gittığimiz bir meyhane- de öğle rakımızı içerken, 13.00 haberle- rinde. radyodan spikerin sesinı duymuş- tuk: "Silahh Kuvvetier, emir komuta zin- ciri içinde >önetime el koymuştur." Babıâli'ye dönüşte, karşılaştığım bır yazı işlen müdürü arkadaş. sevınçle "Bu iş bftti" diye boynuma sanlmıştı. Silahlı Kuvvetler'in yönetime el koymasıyla. ül- kedeki kargaşanın, ıktıdar baskısmın, hat- ta, kötülüklerin sona ereceği inancının se- vinciydi bu. Medya, hemen hemen bütünüyle gaze- te başlıklanna, televizyon ekfanlarına yansıttı bu sevınci. Hele başyazarlar, he- le köşe yazarlan, adeta yeni bir dönemı müjdeliyodardı. Oysa, süayönetım ilan edilmişti. Birtakım yasaklar konmuştu. Silahlı Kuvvetler'in yönetime el koy- masının sevjnciyle boynuma sanlan yazı işlerindeki arkadaş. hemen ertesi gün. sı- kıyönetımce gözaltına alındı. Sucu. sıkı- yönetim tebliğınden önce yazılıp gazete- ye giren bir yazıyı yayımlamış olmaktı. Teknik yönden, o yazıyı sıkıyönetım teb- lığinden sonra gazetede çıkarmanm ola- naksız olduğu yolunda Gazeteciler Cemi- yetı'nden bir belge alarak gözalündan kurtulmuştu. Gitgide, basınla sıkıyöne- tim arasında sorunlar. baskılar bırbinni kovaladı. Yine anımsanm; 12 Ey1ül'ün lıderi Ke- nan Evren, Gazeteciler Cemıyeti'ni zi- yaret etmışti. Toplantı salonundaki ko- nuşması, orada bulunan gazetecılerce al- kışlanmıştı. Cemiyet Başkammız rahmet- li Burhan Fekkde, toplantı kürsüsünden ınerken. Sayın EvTen Paşa'nm elini öp- müş, "Ben devletin efini öpüyonım" de- mıştı. Evren Paşa da cemiyet bınasından aynlırken, merdhende, Burhan Felek'ın elini öperek buna karşılık vermışti. 12 Eylül'ün getirdıklen ve götürdük- leri tartışılırken, şımdi de, 28 şubattan ön- ce, 28 şubattan sonra tartışması gırdi gün- deme.28 şubatta yapılan MGK toplantı- sında alınan kararlar, medyada büyük destek görmüş, laik cumhunyetın irtıca tehdıdinden kurtanlması içın atılmış önemli bir karar diye alkışlanmıştı. Da- hası. medyanın büyük bir bölümü. asker- lerin yönetime el koyması ıcin, cesaret venci yazılar yayımlamadılar mı9 Şımdı unutuldu mu bunlar ki, kimılen, yeniden demokrasi kahramanlığına (!) soyunma- ya kalkıyor Atatûrk'ün kurduğu "de- mokratiklaikcumhuriyet" REFAHYOL hükümetınin tehdıdinden. Türkiye, Iran ve Cezayır gibi ırtacının kıyısından dön- dürüldü diye ANASOL-D hükümetini ıçenden ve dışandan destekleyenlere ne oldu böyle? Refah Partısi"ni, demokrasi ıçin, laik sistem için en büyük tehlike görenler, bu parti kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesf ne venlince birden ağız de- ğıştirdıler "Kapatılma demokrasive ay- kındır,dünyayarezilohıruz" demeye baş- ladılar. Evet, şairin dediğı gıbi: "Yine onlar, yine onlar!" Ama sadece olar değil, ANASOL-D koalısyonunu kuranlarla bu koalisyona dışandan destek verenler, yani "demok- ratik laik" cumhuriyetı koruyan ve des- tekleyenler "kimi içeriden, kimi dışan- dan" başladılar ayn havalar çahnaya. Gerçı, ANASOL- D hükümetinin kimi bakanlan da kimi tutumlanyla buna ça- nak tutmuyor değıller. Bu bakanlar, bü- yük çoğunluğu oluşturan kamuoyunun kendilerine desteğine karşm şımank bir mirasyedı vurdumduymazlığı ile, hata üs- tüne hata yapmaya başladılar. Bu dönemin, bütün sorumluluğunu yüklenen üç hder var sahnede. Partilen ve bütün kadrolanyla. Hükümettekı Mesut Yılmaz, Bülent Ecevit, Hüsamettin Cindoruk. Dışanda da bu hükümete, değerlı bır destek veren Deniz Baykal. Bu dört lıdenn siyasal ge- leceğı, bu hükümetın. ülkeyı temiz top- lum ve temız sıyaset düzlüğüne çıkarma- sma bağlıdır öncelikle. Susurluk'ta orta- ya çıkan bütün bu pıslikler, öncesiyle son- rasıyla temızlenmezse ne ekonomı düz- lüğe çıkar ne huzur ortamı yaratılır ne de secım demokrasiyı irtica belasından kur- tanr.Hanı demokrasi uzlaşma ve anlaşma rejimiydi... Lıderler, partı kımliklenni, yani partizanca düşüncelerini kapıda bı- rakıp uzlaşma odasına girmedikleri, gire- mediklen sürece, üzerine titrediğimiz demokrasiyı bu bataktan kurtaramayız. Acaba istenen, 28 şubat ortamına yeniden dönmek mi? iYENI VOL HYUNDAI ASSAN OTOMOTİV FABRİKASI TÜRKİYE'DEN DÜNYAYA AÇILDI. İzmrt / Ali Kahya Beldesi'nde 1.000.000 m 2 alanda kurulan Hyundai Assan Otomotiv Fabrikası, üretime başladı. Dünyamn en ileri teknolojisi ve yıllık nihai 120.000 araç kapasitesi ile Türk Otomotiv Sektörü'ne büyük güç katacak olan fabrika; kısa sürede utaşacağı 1600 çalısanı, bilgisayar destekli tasanm ve ûretim ûntteteri, robot destekli üretim hatlarıyla çağda| Türk insanma layık araçlan buradan armağan edecek., •IKIYOR. YENİ KUŞAK TÜRKİYE YOLURINDA! Dünyanın otomotiv devlerinden Hyundai ile Türkiye'nin güçlü gruplanndan Kibar Holdiog işbirliğiyle kurulan Hyundai Assan; yeni kusak otomobilleri şimdi Türkiye'de üretecek! Yüksek teknoloji, çağdaş tasanm, üstün kalite ve ekonominin yorumu olan, yeni kuşağtn simgesi Accent 1.5 ve Accent 1.3'ler... Gücü, tasarımı ve otomobili aratmayan konforuyla hayranltk uyandıran H-100 Panel Van / Window Van ve Minibüs'ler burada üretilip, buradan yola çıkacak. HYUNDAİ ASSAN OTOMOTİV FABRİKASI KUTLU OLSUN! Dünya otomotiv sektörünün ilk sıralannda yer alan Hyundai 50. yılını kutlarken, Hyundai - Assan işbirliği, Türkiye'ye yeni kuşak otomobiller kazandıracak. Hayırlı otsun! Hvunanı PENCERE Dilde Okyanus... Masamın üstüne 'TÖMER' damgası taşıyan bir sürü dergi yayılmış... 'TÖMER' nedir?.. "Türkçe Öğretim Merkezi"r\m kısartılmışıdırTÖ- MER; ama, bu açıklama yeterli mi?.. Dergilerden birıni elime alıyorum; adı "Dil ve In- san"; kapağında kendisini şöyle tanıtıyor: "Anka- ra Üniversitesi TÖMER Kayseri Şubesi Dergisi"; sayfaları çevınyorum, Ahmet Ada'nın Cahit Kü- lebi'ye ilişkin yazısında şairin günümüzü de vur- gulayan bir dörtlüğünü okuyorum: önce gelincikleri yolduk Nar ağaçlannı tuttuk kurşuna. Ardından andızlan devirdik Aptallık, bilinçsizlik, bir hiç uğruna • Çelişkileri zehir zemberek bir ülkede yaşıyoruz; gecekondunun yani başında gökdelen yükseliyor; mayo defilesini kara çarşaflı kadın izliyor... Türkçe- nin medyada yozlaştırılma süreci gün geçtıkçe hız- lanırken. üniversitelerimizde dil bilıncinin bilimsel- leştiği görülüyor. Nüfus patlamasıyla birtikte yaşanan göç olgusu, taşrayı büyük şehirlere yığdığından, öğretim çar- kından geçmemiş çoğunluk anadilinin hakkını ve- remiyor; Istanbul şivesi varoşların kuşatmasında can çekişiyor. TÖMER bu alacalı ortamda, bılimsel öncülük yo- lunda epey yol almış durumda... Türkçeyi, yabancı dıllerin evrenselliğınde ger- çekleşen ölçeklerle değerlendirmek; artıları ve ek- silerı bılimsel yaklaşımlarla saptamak; anadilımıze en büyük saygıyı ve katkıyı içerir. • TÖMER'den kaynaklanan çeşitli yayınlardan ki- min haberi var?.. Başkentten başlayıp Bursa'ya, Trabzon'a vb.'ye yayılan çalışmalarm yalnız bilimsel olduğunu söy- lemek insafsızlık olur; dilin estetiğıni edebiyatla pe- kiştiren güzel yayınlarçoğu kışıye ulaşamıyor; bel- ki de üniversite çemberinden dışarıya çıkamıyor. Ülkemızde medya tuhaflaştı; üst üste gazeteler çıkıyor; bu gazetelere köşe yazarları gereklü... Ben diyeyim beş yüz, siz deyin bin beş yüz köşe yaza- n üretildi. Her gün çalakalem yazılıyor. Medyada köşe yazariarının yanlışlarını izleyen köşeler de oluştu; ama yetişmek zor... Ortalıkta tozdan dumandan geçilmiyorken TÖ- MER'den kaynaklanan dil, çevirı, yazın ve bilim dergılennin hıç olmazsa medyada değerlendıril- mesi yararlı olurdu; kendi hesabıma, TÖMER'in yayınlarından çok şey öğrenıyorum, ilgiyle izliyo- rum yayımlanan dergilerı... • Dil kişinin kimliğidir, bılincidir, mutluluğudur, dü- şüncesidir, yaşamıdır. Insan beşikte anadilinı öğ- renmeye başlar; gözlerini yaşama kapadığı zaman da öğrenim bitmemiştir. Türkçenın olanaklannı tam anlamında kullanmak herkesin harcı değil... Kimi sözcük dil okyanusunda bır damla!.. Ama bir de o damlanın kullanıldığı tümceye, ye- re ve zamana göre renk ve ânlam değiştirdiğıni dü- ( şünürsek, dil okyanusunun sınırsızlığı daha iyi an-' laşılır. Bu okyanusta bir ömür kulaç atsak da hiç- bir kıyısına ulaşamayacağımız belli değil mi!.. Sınırsızlık nasıl bir duygu?.. Özgürlükle anlamdaş mı?.. Evet, dilde bağımsızlaşamayan kişinin yaşamda özgürleşmesi olanaksız. KARMA RESİM SERGİSİ 17RESSAM 25 YAPIT Mustafa Pilevneli, İbrahim Çiftçioğlu, Ramiz Aydın, Devrim Erbil, Mustafa Aslıer, Vural Yıldırım, Sadık Altınok, Hayati Mismen, Muzaffer Akyol, Veysel Günay, Mehmet Özet, Umur Türker, Alptamer Ulukılıç, Mahmut Celayir, Ali Atakan, Ahmet Özel, Tanju' Alpay. (Bilim Sanat Galerisı Katkılarıyla) CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ Salonlarında Adres 1 Istıklal Cad. Zambak'Sok. No:4/1 (Aksanat Karşısı)Taksım İLAN T.C. AYDEV ASLİYE İKİNCİ HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN DosyaNo: 1995,368 Davacı Hesna Bayır vekıli Av. Nezetin Akkuzu ta- rafından, davalı tapu sicil müdürlüğü ve davaya dahil edilen Salıh Çağlar aleyhine ıkame edilen tapuda isim tashihi davasınm yapılan duruşması sonunda: Mahkemerruzce verilen 24. 9.1996 tanh ve 1995/368 esas, 1996/582 karar sayılı ılamına göre açılan davanın kabulü ile dava konusu Aydın ıli Me- sudiye Mah. pafta: 93, ada 451. parsel: 14 numara- sında kayıtlı taşınmazda 7/16 hisse sahıbı Salih oğlu Salih'in soyisminin Çağlar olarak tapu kütüğüne tes- ciline, peşin alınan harca göre bakiye 124.000.- lira harcın davacıdan alınmasına, masraflann davacı üze- rinde bırajcılmasma. ücreti vekâlet takdirine yer ol- madığına dair temyizi kabil karar taraf vekillerinin yüzüne. dahili davalının yokluğunda karar verilmiş olup, davaya dahıl edilen Salih Çağlar'ın adresi mec- hul olduğundan karann ilanen yapılmasına karar ve- rilmiş olup, bu nedenle bu karann gazetede ilan tari- hinden itibaren 15 gün sonra davaya dahil edilen Sa- lih Çaglar'a teblıg edilmiş sayılarak da\aya dahil edilen Salih Çağlar'ın 15 gün içinde venlen bu karan temyiz etmediği takdirde hükmün kesinleşeceğı, teb- ligat yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 42636 Nüfus cüzdanımı. Sigorta kartımı kaybettim hükümsüzdür. SAİTUSLU
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear