14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
9 OCAK 1997 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYF* HABERLER um:ag'a destek zjyaneti • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu)-CHP Kadın Kollan Başkanı Güldal Okuducu ve Merkez Yönetım Kuruiu üyeleri, Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı (um:ag) Başkanı Güldal Mumcu'ya destek ziyaretinde bulundular. Güldal Okuducu zivarette. " Susurluk ve Aczmendi olaylanndaki gelişmeler. Uğur Mumcu ile yaşanacak bir dönemde farklı olurdu. Karanlığın üstünü açmada. deşıfre etmede en etkıli kışi Uğur Mumcu olurdu" dedi. Güldal Mumcu da Uğur Mumcu'nun olaylan açığa çıkarmada. bağlantı kurmada birçok kişiye göre daha iyi çalıştığını anımsatarak Lğur Mumcu'un öldürülmesinin karanlık bağlantılann uzantısı olduğunu belirîtı. Güldal Mumcu "Sizlerin desteğiyleayakta duruyoruz" dedi. Erbakan'a Gülen sorusu • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Çankaya Köşkü'ndeki liderler zirvesinde gündeme gelen Milli Istihbarat Teşkilatı (MİT) raporunda Fethullah Gülen'in adının geçmesi, sağ eğilimli basın organlannın başlamğı tartışma üzenne ANAP Manisa Mılletvekilı Abdullah Akarsu. Başbakan Necmettin Erbakan'ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesınde. "Susurluk listesine ülkemizin mümtaz şahsi>etlerden Fethullah Gülen nasıl girdi" sorusunu yöneltti. Akarsu. Erbakan'a. listenin basın organlanna sızdınlması hakkında Başbakanlık bünyesinde bir soruşturma açılıp açılmadiğinı da sordu. Çiller'e 'ebleMik' nitelemesi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, devlerte oluşturulan yasadışı örgütlenmeler konusunda dıle getirdiği görüşlerini PKK söylemine benzeten DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'e, "hamakat (aptallık) ve eblehlik (budalalık)" nitelemesinde bulundu. Susurluk skandalındaki süreci "rezalet" olarak değerlendiren Yılmaz, "ltalya'da "Benim üzerime gelmek, devleti tahrip etmektir' diyen başbakan. şu an hapiste" diyerek kendisini de kapsayan iddialan gündeme getirenlen devleti tahrip etmekle suçlayan Çillere cezaevi göndermesi yaptı. Ayukatlara gözaltının nedeni • İstanbul Haber Servisi - Halkın Hukuk Bürosu avukatlannın. Sabancı suikastı sanıklanndan Mustafa Du>ar"ın "Ercan KartaFın benimle görüşme talebini avukat Ahmet Düzgün Y'üksel ile Metin Narin iletti" sözleri üzerine gözaltına aindıklan belirlendi. "K.uryelık yapt.klan" ddiasıyla büro avukatlarıncan Metin Narin hâlâ gözaltırda turulurken A.hrnet Düzgün Yüksel ise aran.yor. lstınbul Barosu, Narin'in gö:altına alınmasını kınadı. KISA... KISA... • Kamuo\unda - 'kıyak emedilik yaası" olarak adlaıdınlanve milbtvekilkrinın emekliliklernde özel düzenlemekr getiren yasayı ipta ettiren.erel mahkeme. parhmentorun ıptal hükJmlerin; direnmesini Örtüü biçirrde eleştirdi. • Hak-İşv;Özçelik-İş Senlikası Genel Sekreteri Recai Başkın, İskenderun Denir Çelil İşletmesi'nin y-ılkrdır vapılan tüm uyanlara nğmen yeterli ü n k m alınnaması raecfeniyle şı anda bomba > iiUü bir gani gibi her an patamaya iazır durumda oldığunu snledi. • Catma ceğer vergisinin b»ınn önce-Fazine"ye gırnesıni siilamak amıcıyla b:vanname verme v e »deme aresinın 10 gün ön< alınmamı öngören ve ek. ergiyeabi mallarda t>aı«irol uvulanması için IVldiye Balinlığı'na yetki •veien yasaasansı. TBMM Cüeıel Kuruu'nda de;işiklik upılarak kabul e d ı d i . Dini örgütlenmeler, bugünkü mafyaya ya da illegal örgütlere benzeyen yapılar içeriyor Tarikatlar şeriat aracıHALİL NEBİLER • Kelime anlamı ana yol olan şeriatın kollan. vani caddeler. sokaklar anlamma selen Majımut Efendi'vi ziyaret tarikat, her zaman siyasetin içinde oldu. Her dönemde siyasetle iç içe olan, siyasete müdahale eden ve yönlendiren tarikatlar. siyasetin getirdiği nemayı da değerlendiriyorlar. islam dünyasında iktıdar kavgasının kızıştığı 12 ve 14. yüzyıllar arasında. çe- şitli gruplann iktıdara v ürü- me araçlan olarak ortaya çıkan tankat ör- res'e destek karşılığında ezanın Arapçaya Parti cephesinde topladığımız bilinmekte- gütlenmeleri. bugünkü "maf\a" çetelere y a Ç^v nlmcsini. Rısale-i Nurların serbest bıra- dir. şimdi de dağıttığımız bu Risale-i N'uriar da illegal öraütlere benzeyen yapılar içeri- kılmasını. Avasofya'nın cami yapılmasını savesindekomünizmlevemasonluklasava- yorlar. " istivordu. Nursi nın 1960'ta doğu illennin şacağız. Müslüman Remokratlanngöstere- Bütün tarikatlann ortak özellikieri arasın- salılenne gönderdıği mektuptaki şu satırlar. cekleri \ardima inanıvorum." dazikır(ayin). süluk (çıle). şevh - pirdıder tarikatlann sivasete nasıl etki ettiğini gös- Cumhuriyet döneminde tarikatlann siya- -önder).derviş(yetışmış-kâmil kişi). mü- terebilıvor: setle iç ıçelığine çok ömek bulunuvor. Ör-y nt (bağlı - mensupi. silsile (aşama - hıve- rarşi). kol - şube. adab - erkân (tarikat ıcı terbiye ve kurallar). tekke (tarikat merkezı). özel kıyafet ve ortak dıl yer alıyor. Bugün herhangi bir illegal örgüt veya çetede bu özellikieri uynen zıkır (toplantı). süluk-çile (e\- lem). şeyh - pir (lider - çe- te reisi). derviş (miiitan). mürit (vandaş - sempatı- zan). silsüe (örgüt içi hive- rarşi). adab - erkân (örgü- tün kendi kurallan). özel kıyafet. ortak dil (kod adı. şifreli haberleşme v s.) ola- rak görebilıyoruz. Kelime anlamı ana vol olan şeriatın kollan. yani caddeler. sokaklaranlamı- na gelen tarikat. herzaman siyasetin ıçinde oldu. Ör- neğin Osmanlı Imparator- luğu"nun kuruluş aşama- sında Bektaşilik ve Mev- levilik. imparatorluk top- raklannın Türkleştırilme- si ve İslamlaştınlması ça- lışmalannı sultana bağlı olarak yürütüyorlardı. Sultan II.' Abdülha- mid'ııı Şazeli şevhi Mu- hammed Zafir el-Mede- ni'ye intisap ertiği. yanı ona bağlandığı biliniyor. Bu padişah avnı zamanda Rıfai şeyhi Ebu'l Hüdaes- Sayyadi'yi bir danışman olarak kullanıyordu. Sul- tan Reşat'ın ise Me\le\i olduğu \e Kemahlı şevh Ismail Hakkı'ya bağlı ol- duğu biliniyor. Cumhuriyet döneminde Adnan Menderes, Bavra- mi şeyhlerınden Akif Efendi ile sık sık görüşûr- ken Said-i Nursi ile mek- tuplaşma \e aracı lar saye- sinde anlaşıyordu. Saıd-i Nursi, "İslam kahramanı" olarak bahsettiği Mende- "Doğu bftlgesinde komünistliği 60 bin Nursinin savesinde önlemekteyim. Bu yüz- den bölgenizde Risale-i Nuriar toplattırıl- mamalıdır. Nasıl ki Arapça ezanı okuttur- duk \e bu »a\ede Müslümanlan Demokrat neğin eski bü\ükelçilcrden \ e Cumhurba^- kanlığı Genel Sekreterlerinden Fuat Ba\ra- moğlu. Bayraıni\e tarikatı kurucusu Hacı Bayranı \"eli sulalesındendir. Sülevman Demirelin Nak^ıbendi şeyhi ÇİZMEDEIV YUKARI MUSA KART ettiği. Necmettin Erba- kanın Mehmet Zahit Kot- ku'ya bağlı olduğu biliniyor. Her dönemde siyasetle iç ıçe olan. siyasete müdahale eden ve yönlendiren tarikatlar, siyasetinge- tirdiği nema\ ı da değerlendirivorlar. Örne- ğin Işıkçılann elindeki Ihlas Holdıng. Nak- şilerin bir kolunun kurduğu Hak Yatınm AŞ. Nurcu Çetınka>a Gıyim Sanayii gibi örnekler bunun bir göstergesi. Tarikat holdingleri arasında özellikledik- kat çeken grup ise Fethullahçılar cemaati. Fethullah cemaati iki trilyon lira sermayeli Asya Fınans. lşık Sigona. Zaman gazetesi. Aksiyon veSızıntı dergileri. SamanyoluT\! Burç FM \e Mert FM >anı sıra 20 kadarye- rel radyo. Pierre Cardin tem- silcilıği gibi şırketlerin yani sıra 200"ün üzerinde vakıf. yurtdışındaki şırketleriyle tam bir imparatorluğa dönüş- müş durumda. Vakıfçılık ve pansiyoncu- luk. vanı öğrencı yurtlan ve Kuran kurslan ise tarikat hol- dingcilığinin ön aşaması ola- rak değerlendiriliyor. Nemalanma konusunda zaman zaman saldırganlaşan tarikatlara KıbnsTürk İslam Cemiyeli kurucusu Nakşi- bendi şeyhı Nânm Adil Kıb- nsi gösterilebilir. Kıbrısı. 1950"lerde Müslüman mal- lannın Rumlar tarafından yağmalanmasma ve satılma- sına aracı olan. koyu bir ln- giliz hayranı. aynı zamanda Rum işbirlikçisı. hep Lond- ra'da vaşayan. Malez>a'dan Avrupa'ya birçok yerde kay- nağı belli olmayan yan yatı- nmlarla rantların sahıbidir. Türkiye'de başta RP olnıak üzere Korkut Özal v e çev re- sivle ilişki içindedir. Tarikat içındeki müridin mürşide, yani yandaşın bir üstüne bağımlılığı konusun- dakı sıkı kurallar. bu bağım- lılığın din örtüsü altında ol- ması. yandaşın üstüne itiraz edememesi. sonuç olarak ka- palı bir yapıyı. bu kapah ya- pı da çürümevi. cinsel yarar- lanmayı. ujuşturucu kullan- may ı. müridin sömürülrnesi- ni gündeme getinyor. Tarikat liderlennın holdingleri, kişi- sel sen etlen bu emek sömü- rüsünün de bir göstergesi oluvor. DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, sahte şeyh ve mürşitlere karşı seferberlik önerdi 'Islamın özünden sapıldı 9 ANK.ARA (Cumhuriyet Bürosu) -DSP Genel Başkanı Bülent Ece\it, bazı tankatlann toplumda gelenek- sel ve olumlu görev ler üstlendikle- rini savundu. Ecevit. bazı dıni ör- gütlenmelerin ise "sapıklık ve sap- kınlıklara" v öneldiğını. "Allah'a u- laşma yolundan çıkıp ikridara. str- vete. hatta şehvete yönelen sahte şe\hler. mürşitler" türedığını belir- terek Divanet İşleri Başkanlığı"nı görev e çağırdı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur kumbaracıbaşı da "Tarikat ve dergâh pisliği örtülme- meli. Adalet Bakanı Şev ket Kazan polisle değiL din be/irgânlanyla uğ- raşsın" açıklamasını vaptı. Ecevit. partisinin grup toplantı- sının açılışında yaptığı kısa konuş- mada. bankacıhk sistemi ile ılgıli araştırma önergelerinin öncelikle TBMM gündemıne alınması için çaba gösterdiklerini söyledi. Ece- vit, son günlerde bankacıhk siste- mındeki anzalann uluslararası dü- zeyde sıkıntılar yarattığma dikkat çekti. DSP lideri. toplum vaşamı ve devletteki tüm hastalıklann bir bir ortava çıktığını. karanlık ılişkiler ağının ardından. tarıkatçılık tuzuğı- nın ne ölçülere vardığının da gözler önüne serilmeve başlandıüını söv- ledi. Hastalıklann ortava dökülmesi- nin olumlu bir gelişme olduğunu vurgulavan Eeevıt. şu değerlendır- melerı vaptı: "Bazı tarikatlann Türk-İslam kiiltiiründe önemli bir veri vardır. Müslümanlığın ilk döneminde kinıi mutasavMflar kendi başlanna Al- lah'a ulaşma yolları aramışlardır. Fakat zamanla tarikatçılık birevsel arayışlan toplu aravışlara dönüş- müştür. Bu süreç içinde bazı tari- katlar aşın ölçüde kurumlaşmış. ka- tı kurallara bağlanmıştır. Islamda ruhban sınıfı voktur. Buna rağmen bazı şevhler ve mürşitler kendi ko- numlannı fiilcn ruhbanlığa dönüş- türmüşlerdir. Toplum da veryeron- lan buna ^orlamışlardır. Tarikatçı- lıktan \e İslamın özünden ilk sap- malar bövle başlamışrır. Sapmalan da zaman zaman özellikle topium- sal kargaşa ve bunalım döneminde sapıtmalar. hatta bazen sapıklıklar İ7İemiştir. Bunu bütün tarikatlar Diyanet İşleri Başkanı Yilmaz'dan tarikatlara tepki 'Geçici evlilik fuhuşa kılıfANK.\R.\ (Cumhuriyet Büro- su)- Diyanet tşleri Başkanı Meh- met Nuri Yılmaz, Aczmendi tari- katı şeyhi Müslüm Gündiiz ile Fa- dimeŞahin'in ilışkısiyle gündeme geien tartişmalara değinirken, et- kinliklerini arttıran tarikatlara ay- rım yapmaksızın sert tepkı göster- di. İslamıvet'te şeyh. münfve ta- rikatlann yerinın olmadığını. din alanmda yetkin insanlann 2 asır önce çocuklanna "sakm tekkelere gitme" v asiyetinde bulunduklannı anımsatan Yılmaz. Kuran'm özün- den sapmalar olduğuna dikkat çekti. Yılmaz. İslamVJa tekeşlili- ğin esas alındığmı vurgulayarak. "Ceçid ev lilik fuhuşa kılıf yarat- makür"'dedi. Yılmaz. dün düzcnlediği basın toplantısında. bugün başlayacak olan ramazan ayına ilişkin bilgiler venrken. tarikatlar konusunda da görüşlerini aktardı. "Bugün çeki- len sıkıntılar Kuran'asırt çevirme- nin sonucudur" diyen Yılmaz, di- nin özüne aykırı olarak ınsanlara hurafelerin aşılanmaya çalışıldığı- nı kaydetti. Cin çıkartma gibi uy- durma yöntenılerle haikın aldatıl- dığına dikkat çeken Yılmaz. "Pey- gamber sirkeyiçokseverdi: illa sir- keyi sevmemiz mi gerekir? Onun sevdiği şevi sevnrezseniz kâfir mi olacaksımz? Böyle şev olur mu?r dedi. için söylemek haksızlık olur. Bazı ta- rikatlanmızın toplumumuzda kök- lü gelenekleri \ardır." CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Kumbaracıbaşı da yaptığı ya- zılıaçıklamada. çarpıkolaylardizi- sinın dindar insanlar için de bir uva- rı olması gerektiğıni söyledi. Kum- baracıbaşı. şu görüşleri kaydetti: "Ne vank ki bütün bu çirkin olav- lar dehşetle izlenirken. başka bir dehset verici tutum da Adalet Baka- nı Sayın Ka/ün'ın olava tek taraflı vaklaşımıvlaortava çıkmıştır. Sıvas katliamı sanıklannın avukatı, bu ke/ Adalet Bakanı kisvesi altında de- mokrasiv i sav unur bir görünrü ver- meve çalışıvor. Birdenbire insan haklannı hatırlavan bakan. tarikat şev hini vakalav an polisler için soruş- turma talep edivor. Ama din istis- marcılannın yuvalandığı tarikat ve dergâhlarla ilgili bir soruşturmamn talimatinı nedense vermevi düşün- müvor. Savın Kazan'ın bu tavn. kendisinin de bilemediğimiz bir ta- rikatın ve\a dergâhın rahle-i tedri- sinden geçmiş olabileceği sorusunu akia getirmektedir." IRMIKI AYDIN EıVGİIV e - mail: engin (a planet.com.tr "O/ıöe/"diyenlervar. Bunlar iki öbekte toplanıyor. Birinci öbek, yurttaşlık (bilgi- si) dersinden sınıfta değilse bi- le bütünlemeye kalanlar. Su- surluk'tan sıkıldılar. Bu sıkıntı- nın altında minik. mutlu ve akıl- ları sıra güvenli dünyalarının et- kilenebileceği kuşkusundan doğan korku yatıyor. Susurluk onlara göre çığrından çıkıyor. Hatta çıktı. Tamam kötü işlere bulaşmış bir avuç kötü adamın maske- lerinin düşmesi iyi oldu, ama orada durmuyor bu. Gitgıde devletin kendisi, sistemin özü sorgulanmaya başlandı. Bu- nun sonu yok. Eğer bir sonu olacaksa o bir altüstlük demek. Küçük, mutlu, güvenli dünyala- rın sarsılması, çalkalanması demek. Bu korkutuyor. Üstelik altmış gün süreyle sabah, öğle. akşam Susurluk ayranı da içilmez ki. Işin içinde aşk yok. kıskançlık yok, kav- ranması kolay entrika yok, ka- dın yok. (Sarışın biri var. ama o kadından sayıimıyor. Erkek egemen bir dünyanın değer öl- çülerine vurulduğunda en er- 'Ohhhhhhhhhbe!' Çekenler... kekten daha erkek. daha şıd- dete tapar. daha kaba. daha kan dökucü bir sarışın o). Bütün bunlar olmayınca da sıkılmak kaçınılmaz. Susur- luk'un güncelliğinin bittiği. gün- demden düştüğü iyi oldu. ikinci obektekı "o/Vdeyicıler, gerçekten çok içten bir oh çek- tiler ve onların "off'unda h'le- rin sayıs çok... Ağır yaralar al- dıkları, unıudu kestıkleri bir ku- şatmadan kurtulmak üzere ol- duklarını düşünüyorlar. "Ohhh- hhhh be!" diyorlar. "Az daha kelleyi yitiriyorduk. Azdaha bal tutan parmaklarımız koparılı- yordu. Bereket, bereket gün- demden aüştü de bırsoluk al- dık. Belkı tümüyle paçayı kur- tardık!.." Herifler (ve karılar) oh çek- mekte haklılar. Susurluk kam- yonu çeteye çarpmıştı. Fadi- me Şahın de Susurluk'a çarp- tı. Hangı televızyon kanalına dönersenız dönün, karşınıza Fadime Şahın çıkıyor. ince ve usta ışi bir makyaj. Kirpiklere ve göz altlarına çok dozunda çekilmiş rimeli. dudaklarını bi- çimini abartmadan ortaya çı- karan ruju, pahalı ve zevklı eşarbıyla Fadime Şahin karşı- mızda. Değme spikere taş çı- karmacasına, teklemeden ve başı sonu sağlam cümleler ku- rarak ve dakikada kullandığı kelime sayısı ile spikerlik sınav- larından yüzünün akıyla çıka- cağı kuşkusuz bir genç kadın ekranımızda. Ağlıyor, ağlatıyor ve anlatıyor, anlatıyor. anlatı- yor... Susurluk da neymiş!.. Bu olayda aşk var. Seks var. Kıs- kançlık var. Kadının intikamı var. Hapislere düşmüş erkek var. Erkekte kendisıne topluca ve toplumca öfkelenilmesi için gereken her nitelik, kadında pembe dizileri aratmayacak güzellik var. E. daha ne olsun? Elbette Susurluk'un canı ce- henneme. Eibette Çatlı'lar. Bu- cak'lar, Ağar'lar, Kırcı'lar, kır- sızlar. hırsızlar, özel timciler toplumsal belleğın çöp sepetı- ne atılmalı Yeni film çok güzel. 24 kısım tekmili birden. Aşk, in- tikam. polis. seks. baskın, skandal, heyecan... Bu kadar elverişlı bir olay, bu kadar uy- gun birzamanlama!.. Nitekim o yüzden büyük gazetelerin ün- lü 3. sayfaları yerine, birinci sayfanın manşetlerine kuruldu. inmeye de niyeti yok gibi... Tabıı yutturabilirlerse, tuttu- rabilırlerse... Ama unutulmasın, boş yere umutlanılmasın. bu ülkede ha- bercilık mesleğini cıddiye alan ve halkın haber alma gereksı- nımini onurlu bir uğraş olarak kavrayan gazeteciler var ve sa- yıları az değil. Unutulmasın. Susurluk bizim Cumhuriyet'in sabah toplantı- larında hep gündemin birinci maddesi. Radikal'dek\ arka- daşlarımız, gazetenın manşetı- ne Fadime vakasını ya da Sa- bancı cinayetinı koydukların- da hemen yanına "Susurluk unutulmaz" bandını boşuna yerleştirmediler. AN Kırca'nın Fadime haberlerini sunarken ağzının kıyısına yerleştırdiği gü- lücük, erbabına bir şeyler an- latsa gerek... Rastgele örnek- ler verdik. Meraklısı varsa uza- tırız. Hayır yutmadık, yutmaya da niyetimiz yok. Ne Susurluk'u unutmaya, ne Susurluk'u kimileri zaten ölmüş üç beş tetikçinin, kiralık katılin omuzlarına yıkıp "işte toplum temizlendiiiii!" kandırmacasına boyun eğmeye niyetimiz var. Susurluk bu ülkenin bıçak sırtındakı kaderidır. Ya geçmi- şimizi karartanların geleceğimı- zi de karartmalarına boyun eğeceğız, ya kendimize pırıl pı- rıl bir gelecek yaratmak için sa- dece kendimize güvenip inadı- mızı dıri tutacağız. Metin Göktepe'yi ölüm yıl- dönümünde yeniden andık. Uğur Mumcu'nun ölüm yıldö- nümü o uğursuz 24 Ocak'a az kaldı. Onları yok eden kanlı pu- suların izini sürerken Susurluk kamyonunun açtığı yoldan git- memiz gerektiğıni iyi biliyoruz. Sınav süruyor. POIİTİKA GUNLUGU HİKMET ÇETİNKAYA Örgütlü Güç... Fadime Şahin bugün Türkiye'nin bir numaralı ka- dını... Fadime ağladıkça biz de gözyaşlarımızı tutamıyor, Fadime masayı yumrukladıkça biz de camı çerçe- veyi indiriyoruz... Fadime Şahın kanaldan kanata koşuyor... Acaba Fadime tüm bunları 'kendini temize çıkar- mak' için mı yapıyor? Hayır!.. Fadime bugüne dek özel televizyon kanallarından 4 milyar lira kazandı. Son çıktığı bir televizyondan önce bir milyar lira istedi ve kendisine 500 milyon li- ralık bir çek uzatılınca kabul edip canlı yayına çık- tı... Fadime'nin sayesinde tarikat-tıcaret ve siyasetin ne olduğunu hem televizyoncular hem de toplum öğrenmeye başladı... Şimdi benim televizyoncu arkadaşlara bir önerim var: "Manisa, Muğla (Fethiye), Rıze, Antalya, Konya. Kayseri, Gaziantep gibi ıllerdekı ağırceza mahkeme- terine bir uğrayıp, dava dosyalanndan 'fiili livata' olaylarına bir göz atsınlar. 14-15 yaşındaki erkek ço- cuklann başlanna nelergeldiğınigörsünler, eğerba- şarabilirlerse bu çocukları televızyon ekranlarına çı- karsmlar..." Fatma Girik, "Söz Fato'da"da Gebze'deki Yatılı Kuran Kursu'ndaki ilişkileri ilk kez ekrana getiren ki- şidir. Kimı 'ağabeylerin' 14-15 yaşlarındakı erkek çocuklarda kurduğu 'sapık ilişki'y\ yansıtmıştır... Gebze'deki Yatılı Kuran Kursu hangı tarikatın egemenliğındeydi, hangi gazete Fatma Girik'ın üze- rine gitmiştı? O zaman gazeteler ve diğer özel tele- vizyon kanalları niye susmuştu? Nedeni çok açıktı. Çünkü o tarikatın şeyhi 'dev- let katı'nda saygın bir kişiydi, ekonomik olarak çok güçlüydü... • • • Bugün çok sayıda tarikat vakfı 'çarpıkilişkilerin' ka- rargâh merkezi haline dönuşmüştür Tarikat vakıfla- rının yurtlannda ve dergâhlannda kız ve erkek ço- cuklar aldatılmıştır. Örnek mi? Manisa Ağır Ceza Mahkemesi'nde hâlâ süren 'fi- ili livata' davasmda yaşananlardan... 15 yaşındaki bir ortaokul öğrencisine tecavüz eden 'tarikat mu- ridV şu anda en ünlü bir avukat tarafından savunul- maktadır. Çocuğun ailesı ise tarikat şeyhi ve adam- ları tarafından once parayla. ardından 'öldürürüz' gözdağıyla susturulmak istenmiştır. Yaklaşık 29 yıl önce Ege'de ve Güneydoğu'da yap- tığım 'tarikatilişkileri' ve 'Yatılı Kuran Kurslan'n\ ıçe- ren dizi röportajlarımda bu çarpık ilişkileri yansıtırken şeriatçı çevreler tepki gösteriyordu. Örneğin Bugun gazetesinın sahibi ve başyazarı Mehmet Şevket Ey- gi, beni 'yalanyazmakla' suçluyordu. Yıl 1968'dı ve o tarihte Eygı 'toplu namazlar' adı altında 'şeriatçı ey- lemlere' ilk ışareti venyordu... Yıl 1997 ve biz tarikat, siyaset, tıcaret ilişkilerinı, genç kızlara kurulan 'seks tuzakları'nt yenı öğren- meye başlıyoruz. Ancak hedef olarak Müslüm Gün- düz ve Ali Kalkancı gibilerıni seçiyoruz... Bu işlerin babaları nerededir, onların yediği nane^ ler niçin sergilenmemektedir? Kimsesiz ama zengin 1 yaşlı kadın ve erkeklenn evleri, arsaları sahtecılikle nasıl ele geçirılmektedir. Niçın bunlar kamuoyuna yansıtılmamaktadır? • • • 1986 yılında Denİ2İİ'nin Tavas ilçesine bağlı Kızıl- cabölük kasabasında 15 yaşındaki Bekir İkiz 'tari- kat pansiyonu'nda niçin intihar etmişti? Bu olay 11 yıl önce Türkiye'yı şöyle bir sarstı. Dö- nemın Cumhurbaşkanı Kenan Evrenı bile etkıledı... Sonra ne oldu? Devreye ANAP mılletvekillerı girdı ve olay kapatıldı. Amaolayın boyutu ortadaydı ve 15 yaşındaki Bekir ikiz, bir 'ağabey' tara f| .ndan kandı- rılmıştı. Bunları yazıp çizmek 'dın düşmanlığı' değıldir. A- maç, din bezirgânlannın, sahtekârlannın gerçek yu- zünü sergilemektir. Çünkü Anadolu Müslümanı çag- daştır, demokrattır. RP'tı Temel Karamollaoğlu, Ali Kalkancfyı 'yakın- dan tanımadığını' söylüyor. Oysa Karamollaoğlu'nun oğlu MuhammetZaid Karamollaoğlu, Kalkancı ile birlikte 'Feraiz ilim ve Edep Vakfı'rvn kurucusudur... Ya dığer kurucular kımlerdır? ismail Ekrem Ergüney, Arif Kalkancı, Serhat Selçuk Tirioğlu, Ayhan Canlıoğlu, Muhammed Mekki Arvas, Murat Yabaş, Veli Dönmez ve Şev- ki Sönmez... Devletin tarikat vakıflarını denetlemesi. sadece is- tanbul'da iki bin evi, yurdu olan tarikat şeyhlerinin polisten sılahlı kuvvetlere, eğitımden spora dek uzantılarına bakması gerekir... Kimi tarikat liderlerinin ilişkisi, devlet içinde örgüt- lenen 'çeteler'e dek uzanmaktadır... Tarikatlar bugün en örgütlü ekonomik ve siyası güçtür Türkiye'de... Devletin güvenlikten sorumlu istıhbarat bırimleri- nin tarikat şeyhleriyle ilgili 'raporları'ru hasıraltı eden zihniyet. Müslüm ve Ali'nin 'cinsel tercihlen'n't med- ya aracılığıyla öne çıkararak sözum ona 7a*, de- mokratik devlet' olduğunu kanıtlamaya çalışıyor... Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn Email:Hikmet.Cetinkaya JI Planet.com.TR Şevket Kazaıı: Şahiıı'in masuıııivetine inanııuvoruııı Haber Merkezi - Acz- mendi tankatı liden Müs- lüm Gündüz'le avnı e\de basılan Fadime Şahin. Ağ- n'ya giden kabine uçağın- da espnli divaloglara konu oldu. DYP'li Sanayi ve Ti- caret Bakanı Yalını Erez. çevresindeki RP millene- kıllerine, "Fadime çıktı. iş- ler kesat oldu, ramazan ge- lince okuyup üfieyip malı götürecektiniz" di\e takıl- dı. Adalet Bakanı Şevket Kazan, gazetecilerin soru- lan üzerine başlangıçta Şa- hın'in masumiyetıne ınan- dığını belirterek "Ancakte- levizyonlara sık sık çıkma- va başladıktan sonra artık masumivetine güvenmivo- rum. Ahlâki dummundan tedirginim** dedi. DYP Kars Milletvekili Sabri Güner de Devlet Bakanı Salim Ensarioğlu'na takı- lırken "Biz şıhız. Ama Fa- dime'siz şıhız. Ensarioğlu bana "Şıhım" derdi. Kendi- ni âlemin şıhı olarak tanıtır- dı. Fadime'den sonra 'Ba- bam öldü. ;>ıhlık bıtti' de- meve başladı" dedi. Zeki Karabavır da Güner'ın sözlennı vıneleverek "Bb. şıhız. Ama Fadime'siz şı- hız" dedi. CHP İstanbul İl Kadın Kurulu Başkanı Muazzez Çelcbi ve bir grup partıli. Fadime Şahin'e destek 71- vareti vaptı. Ötcvandan İngiltere'nın ünlü gazetelerinden The Timesın "Gerçeklerin or- taya çıkması İslanıi partivi kızdırdı" başlıklı lıaberin- de. Fadime Şahın olayııı- dan sonra RP'nin prestij kaybertığine dikkat çekilo- rek basına yeni kısıtlamala- rın gündeme gclcccğı vur- uulandı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear