Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
9 OCAK1997 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 13
UYCARLIKLARIN IZINDE OKTAY EKİNCI
1996 boyunca koruma ve kültür alanındaki tüm eski kazanımlar saldınya uğradı...
Kültür Bakanlığı'nda 'darbe' yılıTürkıye'ninenbüyükzengıniiğıni veev-
rensel lamliginı oluşturan tarih, kültür ve
doğa değerlerimızin "devlet adına" korun-
tnası görevı Kültür Bakanlığı'r.â ait.
Böylesi bir sorumiulukla yüklü görevin
yine korumadan yana yerine getirilebilme-
si için ise aynı değerlere önem veren \e
"yağmaya kârşı direnebilecek" yürekli ve
duyarlı kişilerin bakanlık yönetimini üstlen-
meleri gerekiyor.
Geride kalan 1996 yılı. işte bu açıdan bü-
tün bir Kültür Bakanhğı tarihınin belki de
en "taMhsiz yılı" olarak süreklı genlımler
içinde yaşandı. Daha göreve başlar başla-
maz. koruma kurullanna ve SİT kararlanna
saldıran bir "Koruma Genel .Müdürü"; yi-
ne göreve başlar başlamaz kültürden ve k'o-
rumadan yana demokratik kuruluşlara açık-
ça savaş açan bir "Kültür Bakanı" ve aynı
şekilde koltuguna oturur oturmaz Taksim 'e
cami yapmayı en büyük hızmet olarak ilan
eden bir başka "Kültür Bakanı_" 1996'nm
çağdaş uygarlık beklentıleri karşısındakı ka-
ranlık ve ürkütücü gelişmelerine imzalanm
attılar...
Kuşkusuz çağdaş bir hukuk devletinde as-
lında kişiler değil, anayasal ilkeler ve yasal
kurallar belirleyıcidir. Ne var kı Türkiye'de
bunun tam tersinin hâlâ geçerlı olduğunun
en açık örneği de işte bu bakanlann ve ge-
nel müdürün önlenemeyen ve denetleneme-
yen hukukdışı "kişiserdavTanışlanyla Kül-
tür Bakanlığı'nda sergılendi
Söz gelımi eğer bugünün "temiz toplum-
cu"lıderi.MesutYılmaz.geçenyıl birazdu-
yarlı davTanıp. vaktıyle kendisinin de görev
yaptığı Kültür Bakanlığrnı ANAYOL döne-
minde Agâh Okta> Güner'e teslım etme-
seydi; Altan AkaMarihi ve doğayı savunan
kişi ve kuruluşlara saldınrken böylesıne ba-
şı boş bırakılmasaydı >ada REFAHYOLku-
rulmuş olsa bile hiç değiise su Türkiye Cum-
huriyeti'nin Kültür Bakanlığı'na İsmail
Kahraman gibi bir "şeriat yanlısı" getirilip
oturtulmasaydı. siyasal ortamm tüm olum-
suzluklanna ragmen yıne de kültür alanın-
da böylesine bir tahribat belki de yaşanma-
yacaktı..
İşte özellikle bu 3 kişınin ellenndeki ka-
mu yetkilerıni kendi siyasal ve ıdeolojik
beklentilen doğrultusunda "milhanca" kul-
lanmalanyla ortaya çıkan gelışmelerden ba-
zı kesıtler. Görülüyorkı 1996'nın hemen her
ayı. koruma \ e kültür alanındaki önceki yıl-
larda elde edilen tüm kazanımlar için sanki
bir "karşı devrim günkri" olarak yaşanmış.
OCAK'96: Yeni döneme hazırlık
•lktıdardakı CHP-DYPkoalısyonu. Ara-
lık (1995) ayındakı genel seçim sonuçlan-
na göre yenı oluşacak hükümet kurulunea-
yaİcadar görev başinda. Fikri Saglar. Kültür
Bafc'am-AJtan Akat ise J993'te vine Fikfi
Sağiar tarafından görevden uzakİaştmlma-
sı üzerine açtığı davayı kazandığı için "yar-
gıkaranyla" gelip yeniden oturduğu Kültür
ve Tabiat Varhklannı Koruma Genel Mü-
düriüğükoltuğunda "venidöneme" hazırla-
nıyor...
•Koruma kurullanyla ilgili yönetmelik
değişikliği taslağı. Altan Akat tarafından
son şekle geririliyor. Kimi "sakıncah" görü-
len kurul üyelerini. hemen görevden alabil-
mek için üyelik süresinın "2 yılla" sınırlan-
ması öngöriilüyor.
•lstanbul III Numaralı Koruma Kuru-
lu'nun Kasım (1995) ayında Beykoz ve Sa-
nyer ilçelen ıçin aidıgı "doğal SİT" karan-
nın koruma \e planlama ilkelerini belirleyen
14 Aralık 1995 tarihli ikinci karannın dâğı-
tımı, genel müdürün telefon talimatıyla
"durduruluyor." Konu ancak lOOcak 1996
günü kurul üyelerince Fikri Sağlar'a bildi-
rildikten sonra çözümleniyor ve Altan
Akat'ın 11 Ocak 1996 tarih ve 104 sayılı ya-
zısıyla SİT karan ilgili yerlere dağıtılıyor.
•Koruma Genel Müdürü Altan Akat, 17
Ocak 1996 günü müsteşaryardımcısı Şakir
Çefik'in de "bakan adına" katıldığı bir top-
lantı düzenleverek lstanbul"daki koruma ku-
Jşte, Kültür Bakanlığı'nın **1996 >ılı görüntiisü". Mimarlar Odasfnı gece\ansı işgal eden Bakanlık yetkiüsi. bu "resmi"
eyteminin ardından polisin koruması altında "yüzü örtülerek" kaçınlıvor2.12.1996. (Fotoğraf: BERTAN AĞANOĞLU)
rulu üyelenne ve raportörlerine "kendi ko-
rumaanlayışıni" anlatıyor. Kurullann. özel-
IikJe SİT kararlannı eleştiren Akat. üyeleri
adeta "azarlarcasına" yaptığı konuşmadan
ötürü tepki alıyor. Aynı toplantıda. restoras-
yon projelerinin Mimarlar Odası'nca da de-
netlenmesi kuralını "yakında kaldıraeağı-
ru" duvuruyor. .
ŞUBAT'96: Kiyım yönetmeliği
yürürlükte
•lstanbul II. Numaralı KorumaJCuru-
lu'nun, İTÜ raporlanna dayanarak Ömerli
ve Darlık su hav zalannı çevreleyen orman-
lık ve tanmsal karakterlı alanlar için almak
istediği StT karan dayine Altan Akat'ın gi-
rişimleriyle durduruluyor ve "sonuçlandı-
nlmryor."
•Koruma kurullanyla ilgili yönetmelik
değişikliğı 8 Şubat 1996gün ve 22548 sayı-
lı Resmi Gazete'de yay ımlanarak yürürlüğe
giriyor. Yönetmelik. kurul üyelerinın görev
süresıni "2 yıla" indirirken uzaması için ba-
kanlığa en çok 5 kez "yeniden görevlendir-
me" yetkısi veriyor. (Bu yönetmeüğe daya-
narak görev den alınan üyelerce açılan dava-
lar sonucunda Danıştay kasım ayında yüriit-
meyı durdurma karan verdi.l
MART'96: Agâh Oktay
Cüner işbaşında
•Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Me-
«utYılmaz başkanhğındakiANAP-DYP or-
taklık hükümetıni 6 Mart 1996'da onaylı-
yor. ANAYOL"un Kültür Bakanı ve "ülkü-
cü" kökenlı Agâh Oktay Güner işbaşında.
•Başta lstanbul olmak üzere Bursa. Edir-
ne gibı yörelerde önemli SİT kararlan alan
koruma kurullannın özellikle -korumaa"
olarak tanınan hemen tüm üyelen. bu kurul-
lann müdürlerivlebir!ikte\e'*veni yönetme-
üğe" dayalı olarak Mart (1996) ayı boyun-
ca ardı ardına görevlennden ahnıyorlar.
•Altan Akat. koruma kurullannda "ken-
disiyie uyumlu" bir yeniden yapılanma için
güvendiği uzrnanlarla bırlikte Yıldız Sara-
yı'ndahaftasonlan "damşmaveytniüyebe-
lirleme" toplantılan yapıyor.
•lstanbul III Numaralı Koruma Kuru-
lu'nun "kryımdan önce" aldığı ve Sanyer-
Beykoz doğal SİT alanlanndaki "koruma
dereceterini" belirlediöi 7Mart 19%tarih v e
7935-7936-7937 sayîîı kararlan da Altan
Akat tarafından yeni Kurul Müdürü Bülent
BUgin'e verilen talimatla "durduruluj'or."
NİSAN'96. Koruma ilkelerinde
karşı devrim'
•Genel müdürlükçe durdurulan SİT ka-
rarlannın. aralannda Tansu Çiller'ın de bu-
lunduğukimiünlülereaıtSanyer-Kılyos'ta-
kı villa ınşaatlanna kısıtlama getirdiğınin
basında yer alması üzenne. 23 Nisan 1996'da
bir basın toplantısı düzenleyen Agâh Oktay
Güner. ANAYOL döneminde uygulay acak-
lan koruma anlayışını şöyle özetliyor: "Ko-
ruma kurullan bundan böyle uy gulanabilir
nitelikte karaıiar alacaklar. (...) Projeler ar-
nk Mimarlar Odası'nca denetlenmeyecek
(...) İnsanlann mülk sahibi olmalan bir va-
yet noktasına gelme>ecek~"
•Bakanın dile getirdiğı bu "yeni koruma
(!) anlayışını" resmen yürürlüğe sokmak
üzere yıne Altan Akat tarafından hazırlanan
"ilke karan değişikliklerinirı" Koruma Yük-
sek Kurulu'nca da "olduğu gibi onaylandı-
fı" ortaya çıkıyor. Üyelen yeniden belirle-
nen. ancak aralannda Prof. Dr. Gönül Tan-
kut gibı kımi eski üyelerin de bulunduğu
Koruma Yüksek Kurulu. daha önce 1993-
1995 döneminde müsteşar Prof. Dr. Emre
Kongar başkanhğındaki Yüksek Kurul'un
aldıcı tüm koruma iikelerinı 19 Nisan 19%
Odası'y la eski Kültür Bakanı Timurçin Sa-
\aş döneminde ımzalanan 1995 tarihli "ko-
ruma bilinci için ortak etkinlikler" protoko-
lunu da "sessizce" iptal edıyor. Bakanhkta-
kı önemli görev lerin hemen tümünde deği-
şiklik yapılarak özellikle sorumlu mevkile-
re MHP eğılimlı kadrolargetiriliyor
•HABITAT-II toplantılan bittikten sonra
Genel MüdürüAltan Akat imzalı ve 13 Ha-
ziran 1996 tarihini taşıyan "tahliye yazKi"
Yıldız Sarayı'ndakı Mimarlar Odası lstan-
bul Şubesi yönetıcilerine 27 Haziran 1996 ta-
rıhinde "faxla" iletilıyor. Ertesi günü ise
(28.6.1996) Cumhurbaşkanı DemireL Kül-
tür Bakanlıgı'na RP'lı İsmail Kahraman'ın
getirildıği Erbakan başkanhğındaki RE-
FAH^OL hükümetini onaylıyor...
TEMMUZ 96: ismail Kahraman
işbaşında
•Yenı Kültür Bakanı İsmail Kahraman,
Agâh Oktay Güner'le bırlikte düzcnlenen
devırteslımtörenindeGüner'ın "baş.anhgi-
sı üzenne kendisine yapılan başvuralan iş-
leme koy mayarak tarihi yok eden çevrelerin
bakanlıktaki "koruma müdüıü" olma işle-
vini sürdürüyor...
•Sılifke'deki arkeolojik SİT alanında ka-
lan kıyı arazilerindeki tarihsel kalıntılar.
Kültür Bakanlığı'ndan gelen emirle "müze-
yetaşınarak" aynı araziye imarolanağı sağ-
İanmaya çalışılıyor..
•Kültür Bakanı İsmail Kahraman, 10 Ey-
lül 1996 günü Yıldız Sarayı'nda "Koruma
kunıllanndan ve SİT kararlanndan şikâ-
yetçi olan belediy« başkanlanyU" görüş alış-
venşinde bulunuyor. Toplantıda Ankara Be-
lediye Başkanı Meiih Gökçek'in dile getir-
digi "Koruma kuruüannı bize bağlaym"
şeklindeki öneri basında da geniş yankı ya-
pıyor...
EKİM '96. Kurullara karşı
kampanya
•İsmail Kahraman'ın RP'li belediye baş-
kanlanvla yaptığı toplantıda öne çıkan gö-
rüşler, fçişleri Bakanlığf nda hazırlanan "ye-
ni belediyeyasası taslağındaki'maddelere de
geçiyor. Taslağa göre 2863 sayılı Koruma
Yasası'nda da değişiklik yapılarak konıma
kurulu üyelennin "Büyükşehirbelediyebaş-
katunca teldifedilecek kişiler arasından" se-
çilmesi öngörülüyor.
•Istanbul Büyükşehır Belediye Başkanı
Recep Ta»ip Erdogan. RP eğilimlı Mimar-
lar ve Mühendisler Gurubu'nun Dedeman
Oteli'ndeki kahvaltıh toplantısında yaptığı
konuşmada. "Koruma kuruUan kakünlma-
Udu-" kampanyasını başlatıvor.
•MimarlarOdası ve Tarih Vakfından son-
ra Ankara'daki AKM'de faaliyet gösteren
tüm sivil toplum kuruluşlannın da binadan
çıkanlmalan yönünde girişımler yoğunla-
şıyor. Eski Kültür Bakanı Fikri Sağiar döne-
minde bu mekân tahsislenni yapan eski
Müsteşar Yardımcısı Şaldr Çelik'e de İsma-
il Kahraman tarafından "5 maas. kesinti" ce-
zası veriliyor...
KASIM 96: SİT kararlanna
tırpan
•Altan Akat'ın ısrarlan üzerine Koruma
Yüksek Kurulu'nun Danıştav kararlanna
günü ıptal ediyor. Bir günlük oturumda tam
"49 korumacı ilkeyi" değiştırerek yenne
"SİT kararlannı engelleyki; tanmsal ve do-
ğal alanlara imar olanağı vcrcn \e tarihi bi-
nalann yıkımını öngören
r
yenı ilkeleri dev -
reye sokan Yüksek Kurul. yine Emre Kon-
gar döneminde başlatılan "Mimarlar Oda-
sı denetimini" de yürürlükten kaldınyor...
MAYIS'96: Kültür kurumlarına
saldırı
•Kültür Bakanı Agâh Oktay Güner. An-
kara'daki DevletResinıveHeykelMüzesi'nin
mülkıyetinin 1994 yılında MHP lideri .\1-
paslan Türkeştarafından gündemegetırilen
"Türk Ocaklan Genel Merkezi'nedevredil-
mesi" yönündeki kanun teklıfinı TBMM'ye
sunmak üzere yeniden işleme koyuyor.
•Aynı günlerde yine Agâh Oktay Güner,
MimarlarOdası'mn Yıldız Sarayı'nda 1995
yılından itıbaren lOyıl ıçin kullanmaktaol-
duğu dış karakol binasının "odanın dinden
alınmasıyla" ilgili genel müdür Altan
Akat'ın "protokol iptaK" teklifini 17Mayıs
1996 tarihinde onaylayarak yürürlüğe soku-
yor.
•Benzer şekilde Tarih Vakfi'nın da HA-
BITAT-I1 sergilen ve lstanbul Müzesi pro-
jesi için 1995'ten itibaren 49 yıllığına kul-
lanmakta olduğu Darphane binalannın da
bu vakfin elinden geri alınması ıçin yine
Agâh Oktay Güner tarafından imzalanan ilk
yazılı bildırim, 24.5.1996 tarihini taşıyor.
Güner bu gırişimde. yıne kendi seçtiğı üye-
lerle yeniden oluşturduğu Prof. Dr. Sema\i
Eyice başkanhğındaki Koruma Kunılu'na
Altan Akat tarafından dıkte edildiği söyle-
nen "Darphanenin rL\BITATsergÖerinden
sonra hemen Kültür Bakanhğı'na iadesi"
şekhndeki 24 Nisan 1996 gün ve 7
682 sayı-
lı karan dayanak gösteriyor...
HA2İRAN96: HABITAT günleri
suskunluğu
•Türkiye'nin "e\ sahipliğini" üstlendiği
Istanbuldaki HABITAT-11 DünyaKentZir-
vesL özellikle çevrenm \e kükürün korun-
masında "devlette sKil toplum kuruluşlan-
nın yakın işbirliği" teması üzennde yoğun-
laşıyor. Mimarlar Odası'nın Yıldız Sara-
yı'nda. Tarih Vakff nın Darphane'de. diğer
birçok demokratik kuruluşun ve derneğin
Ankara'daki AKM mekânlannda kültürel ve
sanatsal faaliyetler içerisinde olması, evsa-
hibi Türkiye'nin Kültür Bakanhğı eliyle bu
temaya destek verdiğı "başanlı örnekleri"
olarak gösteriliyor.
•Bütün bu çalışmalar "uluslararası bir il-
gi ve beğeni içinde" sürerken Agâh Oktay
Güner'in Mayıs (96) ayında imzaladığı ve
MimarlarOdası'mn Yıldız Saray ından, Ta-
rih Vakfı'nın ise Darphane'den "tahliyesi-
ni" öngören resmi yazılar. HABfTATgün-
lerinde "bekletilerek" teblığ edilmiyor.
•Agâh Oktay Güner. Adana Mimarlar
rişimlerini" sürdüreceğini belirtiyor. Altan
Akat makamını yıne koruyor ve bu "sörek-
liliğin" bakanlıktaki "kurmay bürokratı"
olarak görevine devam ediyor.
•Agâh Oktay Güner'in Yıldız Sara-
yı'ndaki bina kullanım protokolunu iptal
eden işlemleri hakkında idare mahkemesın-
de dava açan Mimarlar Odası lstanbul Şu-
besi Başkanı Prof. Dr. Cengiz Eruzun,yeni
Kültür Bakanını ziy aret ederek "mahkeme
karannın beklenmesigerektiğini" söylüyor.
Aynı zamanda "avukat" olan Ismail Kahra-
man'ın yanıtı ise "mahkemede kazanırsı-
nız. bu nedenle hemen çıkmamz laam" şek-
linde oluyor.
• İsmail Kahraman ve Altan Akat, tarihi
Taksim Maksemi bitişiğındeki SİT alanına
gıren arsada "Taksim Camisi" projesıne
onay vermeleri için koruma kuruluna baskı
yapıyorlar.
•İsmail Kahraman, bakanlığa bağlı çe-
şitli binalarda faaliyet gösteren kuruluşlar
arasında "sadece çağdaş ve laik kültür anla-
yışını savunan" sivil toplum örgütlerini bu
mekânlardan çıkartmak üzere çalışma baş-
latıyor.
ACUSTOS 96: Korumacılara
REFAHYOL ZUİmÜ'
•Kültür Bakanlığında "korumacı" ve
"demokrat" olarak tanınan 100'den fazla
yönetici ve uzman. görevlerinden ahnıyorve
uzun süreli geçici görev lerle bakan'lıktan
uzaklaştınlıyor.
•Bakanlık Yüksek Tefhş Kurulu müfet-
tışleri. Koruma Genel Müdürü Altan
Akatıntalebi üzerine özellikle Arkeologlar
Derneği'ne üye olan arkeologlann sırayla
ifadelerini alarak bakanlıktaki gelişmeleri
"basına kimlerin duyurduğunu"sorgu)uyor-
lar.
•Galata Kulesi çev resindeki S tT dokusu-
nu oluşturan binalar. kurul karan olmadan
anıden yıkılmaya başlıyor. Mimarlar Odası
olaya müdahale ediyor.
EYLÜL '96: Tarihi yıkanlar
korunuyor'
•Galata'daki SİT dokusu yıkımlannda
tartışmalar büyüyor. Mimarlar Odası. yı-
kımlann kurul karan olmadan ve "Beyoğhı
Belediyesi'nin izniyle" gerçekleştığini Kül-
tür Bakanlıgı'na iletiyor ve önlem alınma-
sını istiyor.
•Oda'nın 3 Eylül 1996 tarihli bu başvu-
rusuna 30 Eylül 1996 gün ve 4436 sayılı bir
yazıyia yanıt veren Koruma Genel Müdürü
Altan Akat; "Mimarlar Odası'na bilgi ver-
memiz mümkün değildir, aynca birdaha ba-
kanhğınıı/ı bu rüryazışmalaıia meşguletme-
yin" şeklindeki resmi ıfadeteriyle dikkatle-
n yıne üzenne çekıyor.
•Altan Akat. beozer şekilde Kayseri'de-
ki 17. yüzyıla ait Mollaoğtu Konağı'nın da
yıne RP'li belediyenin girişimiyle yıkılma-
aykın olmasına rağmen ilan ettiği 23 Ağus-
tos 1996 gün ve 466 saytlı ilke karanna da-
yanarak "haklannda dava açılan SİT karar-
lannı yeniden gündemlerine alan" lstanbul
ve Izmır Koruma Kurullan'nda "gerilimli
toplanblar" yapılıyor. Yine "Genel Müdür-
lük isteği" (yani. "baskısı") ile gerçekleşen
bu toplantılar sonucunda İzmir-Çeşme Ya-
nmadası Stt alanlan yeniden imara açılırken
tstanbul'daki Sanyer-Beykoz StT alanlann-
da "imar ptanı onayı" sürecıne gınliyor.
•TBMM'ye sunulacak yeni kadro tasla-
ğında, Kültür Bakanlıgı'na •*24kisilikimam
kadrosu" alınması komisyonlarda kabul
ediliyor. İsmail Kahraman, bu imamlann
"müzelerde Kuran okuyacağını" söylüyor
•lstanbul 3. idare Mahkemesı, Kültür Ba-
kanltği'nın Mimarlar Odası'nın Yıldız Sa-
rayf ndaki bina kullanım protokolunu iptal
eden ve Oda'nın binayı boşaltmasını öngö-
ren tüm işlemlerini hukuka aykın bularak
28. Kasım 1996'da oybirliğiyle "yüriitmeyi
durdurma" karan veriyor. Yargının bu ka-
ranndan bir gün sonraki hafta sonunda ise
bina polisler tarafından "kuşatma" altına
almarak Kültür Bakanı ve valinin emriyle
çevik kuvvet tarafından "zorla" boşaltılı-
yor...
ARALIK '96: İşgal ve tehdit ayı
• 28.11.1996 tarihli mahkeme karan 2
Aralık 1996 Pazartesi günü valilik ve Kül-
tür Müdürlüğü'ne tebliğ edilmesine rağmen.
aynı günü izleyen "geceyansı" başlatılan bir
operasyonla bu kez Kültür Bakanhğı ele-
manlan. polis koraması altında Mimarlar
Odası'nın boşaltılmış binasını "işgal" edi-
yorlar. Operasyonu yöneten jCoruma Genel
Müdürü Altan Akat, "mahkeme karann-
dan haberleri obnadığmı" söylüyor.
• Altan Akat. Mimarlar Odası 'nın yanısı-
ra Tarih V'akfi'na da saldınya geçerek Darp-
hane binalannın HABITAT-II sergileri sıra-
sında "tahrip edildiği" (!) gerekçesiyle he-
men boşaltılması girişimlenni başlatıyor.
Vakfa gelen 11.12.19% tanhlı bir yazıda,
Darphane'nin "10gün içinde" ve boş olarak
gerı venlmesi isteniyor.
•Dış Karakol Binası'nın Mimarlar Oda-
sı'nca kullanımını öngören 28 Kasım 1996
tanhli mahkeme karannı gece baskınıyla
"fıilen uygulanamaz kılan" Koruma Kuru-
lu Müdürü Bülent Bilgin, belediyelere gön-
derdiği 18 Aralık 1996tarihli resmi yazıda,
"yeni adreslerinin YıldızSarayı Dış Karakol
Binası" olduğunu bildiriyor...
Böylece Kültür Bakanİığı'ndaki 1996 yı-
lı yönetim anlayışına egemen olan ve dam-
gasını vuran "hukuk dışı kültür politikası",
anayasayı açıkça çiğneyen "TC"damgalı
resmi yazışmalarla da belgelenmiş ve arşiv-
lere geçmiş oluyor.
Ne dersiniz; 1997'nin gerçekten umutla
karşılanabilmesı için, en az "Susurluk" ka-
dar Kültür Bakanİığı'ndaki bu gerçeklere
de duyarlı olmak gerekmiyor mu?..
ODAK NOKTASI
AHMET CEMAL
İyi Şeyler'den
Kötu Şeylere...
Geride bıraktığımız yılın son ayında: ülkemizde,
yayıncılık alanında bir eşı daha görülmemiş bir olay
yaşandı. iyi Şeyler Yayınevi'nın sahibi olan reklam-
cılık şirketi, ani bir kararla yayınevini "daraltma-
ya"karar verdi. Yayınevinin yöneticisi ishak Rey-
na ile öteki çalışanlarına da yayınevinin Akaret-
ler'deki bürosunu bir hafta içerisinde "boşaltmala-
n" buyruğunu iletti.
Selim îleri, geçen salı günkü "Yayınevi Batıran
Yazar" başlıkh nefis köşe yazısmda. İyi Şeyler Ya-
yınevi'nin Cevat Çapan'ın yönetimindeki şiir dizi-
sinden birbirinden güzel başka dizilere ve kitapla-
ra uzanan öyküsünü dile getirdığinden. ben olayın
o dönemine değinmeksizin, yayıncınm sorumlulu-
ğu, daha doğrusu bu olayda belırginleşen sorum-
suzluğu üzerinde duracağım.
Yukarıdaki satırları okuyanlar, bir yayınevinin açıl-
dığı gibi çeşitli nedenlerle kapsamını daraltabilece-
ğini ya da kapanabileceğini de düşünerek bu ola-
yın benzerlerinden ayrılan yanının ne olduğunu -
haklı olarak- sorabilirier. Zaten benim amacım da
bu "ayrılan yanlan" dile getirmek...
Her şeyden önce bu yayınevinin parasal olanak-
sızlıklar nedeniyle köklü bir değişime karar verdi-
ğine inanmayı haklı gösterebilecek bir neden yok.
Çünkü yayınevinin yalnızca şiir kitaplan yayımlayan
yayınevi olmaktan çıkıp, genişlemesinin üzerinden
henüz bir yıl bile geçmedi. Bugün yayıncılık yap-
maya karar veren en cahil birinin bile girişiminden
en az iki yıl kazanç beklememesi gerektığini bildi-
ği göz önünde tutulursa, durum daha iyi anlaşılır.
Aynca bu yayınevinin sahibi olan reklam şirketinin
parasal durumunda da -en azından bizim bildiği-
miz- bir kötüye gidiş olmadığına göre sözü edilen
değişime daha farklı nedenler aramak gerektiği
kendiliğinden ortaya çıkar. Kaldı ki ancak yedı se-
kiz aylık bir geçmişe dayanan "genişlemiş" yayı-
nevinin bu sürenin sonundaki satış rakamlan ve ki-
mi kitapların daha şimdiden ikinci basım aşaması-
na gelmiş olması, "daraltma"nın olası parasal ne-
denlerini bütünüyle safdışı kılmakta.
Bir başka "tuhaflık," kendıni yayınevinin -aslın-
da daha çok bir kapatmayı çağrıştıran- daralma
biçiminde gösterdi. Çoğu kitap dizgideyken böy-
le ani bir karar alan sermaye sahıpleri, yani reklam
şirketinin ortakları, bu kararlarından yayınevine ki-
taplannı vermiş olan yazarları ve çevirmenleri ha-
berdar etme gereğinı duymadılar! Yazarların ve çe-
virmenlerin doğrudan ılişki kurdukları personeli bü-
tünüyle işten çıkarırken basılmış ya da dizgide olan
kitaplarla, yapılmış sözleşmeler konusunda bun-
dan böyle kimin muhatap alınacağma ilışkin her-
hangi bir açıklamayı gereksız buldular! Hıçbır ku-
ralauymayanbudavranışlarkarşısındasıkılmakise
iyi Şeyler Yayınevi'nin. nezaketı ve dostluğuyla ya-
yıneviyle ilişki kurmuş herkesin gönlünü kazanan
değerli yönetmenı İshak Reyna'ya düştü. ishak
Reyna, bütün yazarlara ve çevirmenlere durumu te-
lefonlaaçıkladı. Buarada sermaye sahiplerinin ya-
yınevinin yöneticisinden "basına yayınevi adına
açıklama yapmamasmı" istemeleri. işin tuhaflığını
daha da belirgin kıldı: herhalde bu kişiler, bir yayı-
nevi açmanın her şeyden önce okuyucuya karşı
bir sorumluluk yüklenmek olduğunu asla düşün-
meksizin, yaptıklarının "işletmeiçerisinde"kalabı-
leceğine inanmışlardı!
Belirtmek istediğim bir nokta var. Kimileri bu ya-
zıyı yazmamın nedenini, iyi Şeyler'de benim kitap-
larımın da çıkmış olmasına bağlayabilirler. Ben, ki-
taplarımın çıktığı yayınevlerinın kapanması olayıy-
la geçmişte de karşılaştım. Ama o yayınevlerinın
çabalannı, kapanmalarından çok sonra bile takdir-
le anmayı sürdürdüm, çünkü onlar; yazara, çevir-
mene ve okuyucuya karşı sorumluluklarını bilen,
ama kimi clanaksızlıklar nedeniyle yayın dünyasın-
dan çekilen saygın yayınevlerıydı. "İyi Şeyler" ola-
yında ise karşımızda ne yazık ki kitap yayımlama-
yı, örneğin ajanda çıkarmakia eşanlamlı sayan bir
zihniyet bulunmakta.
Eğer sermaye sahiplerı, asıl uğraş alanlan ile ya-
yıncılık arasında bir bağ kuramadılarsa. bunu baş-
tan düşünmeliydiler. Ya da kendi asıl uğraş alanı-
nın yani sıra yayınevi açmanın okuriarla nasıl doğ-
rudan bir sorumluluk ilişkisi kurmak demek oldu-
ğu ve bu sorumluluğun gereklerinin nasıl yerine
getirildiği konusunda örneğin Yapı Kredi Yayınla-
n'ndan biraz ders almalıydılar! Oysa iyi Şeyler'ın
sermaye sahipleri, böyle bir sorumluluğu duyduk-
larına ilişkin en ufak bir belirti vermeksızın, kenara
çekilmeyi yeğledıler; böylece de gerçekte tek ka-
nıtladıkları, çok iyi başlayan iyi Şeyler'i kötü şeyle-
re dönüştürmekte hiçbir sakınca görmedikleri ol-
du.
Bir yayınevinin okurları, yazarları ve çevirmenle-
ri, bir kez böylesine hiçe sayabilen sahipleri. bu sa-
atten sonra yayınevlerini -şöyle ya da böyle- sür-
düreceklerini açıklasalar bile, anılan kesimlerin gö-
zünde yeniden inandıncı olabilmeyı acaba nasıl ve
kimlerin aracılığıyla başarabileceklerdir? Evet, şim-
di okurtarın ve bütün kitapseverlerin yanıtını ve me-
rak ettikleri, aynca ülkemizdeki bütün yazar ve ya-
yın kuruluşlarının da ilgilenmeleri gereken soru,
bence bu sorudur!
Grammy adayları açıklandı
• NEVV YORK(A.A)Müzık dünyasımn Oscar'ı olarak
adlandınlan Grammy Ödülleri adaylan bugün
açıklandı. Soul müziği sanatçısı Tony Braxton.
Kanadalı şarkıcı Celine Dıon. Gloria Estefan ve Jevvel
en iyi kadın şarkıcısı ödülü için aday gösterildiler. En
iyi erkek şarkıcı olarak ise. Eric Clapton. Bryn Adams.
John Mellencamp. Tony Rich ve Sting aday olarak
gösterildi. Grammy Ödülleri, Nev\ \brk'un Madison
Meydanı'nda 26 şubat tarihinde yapılacak törenle
sahiplerinı bulacak.
Ankara sinemaya doyacak
• ANKARA (ANKA)-9. Ankara Uluslararası Film
Festivali. bu yıl 14-23 mart tarihleri arasında
sinemaseverlerle buluşacak. Dünya sinemasının
ustalannın yanısıra, genç yönetmenlenn filmlerinin de
yer alacağı festivalde bu yıl. yeni İspanyol sineması
tanıtılacak. Aynca. kadına ilişkin sorunlan ışleyen
filmler. 'Sinemada Kadın Imgesi' başlıkh bölümde
gösterilecek. Fransa'dan Bertrand Blier. Raoul Ruiz
gibi eski ustalann yani sıra. özellikle genç yönetmenler
bölümünde Reinhard Hauff. Petr Stein ile Peter
Lilienthal'in filmleri sınemaseverlere sunulacak. Louis
Mallede, Italya'dan genç yönetmenlenn fılm toplu
gösterimi de gerçekleştırilecek. Ingiliz sınemasından
önemli örnekler de festivalde yer alacak. Canlandırma
filmleriyle tanınan Quay kardeşlerin, kuklalarla değil
gerççk oyuncularla gerçekleştirdikleri ilk film
izleyıcilerle buluşacak. tngiltere'den ikinci film ise
Nicholas Hytner'in Alan Bennet'in oyunundan
uyarladığı 'Kral George'un Deliliği' olacak.