Catalog

(OCVK1997CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Ci-fte standart iamuda zam dengesi bozuldu A N K A R A (Cumhuriyet Bürosı) - REFAHVOL hiikiineti, aralannda hâkirrier. savcılar. bürok-atlar, öğretım üyeleri, hekirrier ve öŞretmenlerin de buluniuğu kamu çahşaılannın özliık haklarını tyileşırmek için TBMM'den aldığ.i yetkıyı yalnızca Türk SilahlKaıvvetlen(TSK) ve güvenık güçleri için kullanyor. Memur maaşına vüzde 30 zam öngören REF.4HYOL hükümetı. TSK persotelıne yüzde 42 lık ek artış \;rmesinin ardından giher'.ik güçleri için de "aru yüzde40" oranında maaş zamrr. gündeme getirdi. HükÜTietin 1997 bütçesinde maaşhrda yapılaeak ryıleştırmeler için ayırdığı 50 trılyor lıralık ödeneğin tamanını TSK. personeli için kullarmasının ardından güvenlik güçlerinın maaşlınndakı ek artışın kaynaiı açığa düştü. Mılli Eğıtin Bakanı Mehmet Sağlam'ın. öğretmenlere ek maaş zammı vaadı de koalisyon üderlen düzeyinde henüz doğrulanmadı. Hükümet. yaklaşık 15 gün önce TSK personelinin tazminatlanna esas katsayıyı yüzde 30 ile yüzde 179 oranında arttırarak gerçekleştırdıği yüzde 72'lik maaş zammı düzenlemesıni güvenhk güçlerine de yansıtmayı planlıyor. TBMM'den kamu çalışanlannın özlük haklannın iyileştinlmesi için yetki alan hükümet. bu yetki çerçe\esinde yapılaeak artış için biitçeden ayırdığı 50 trılyon lıralık ödeneğin tamamını TSK. personeli için kullandı. Memur maaşlanna yüzde 30 artış öngören ve muhalefet partılerının bütçe görüşmeleri sırasında bu artışın yüzde 50"ye çıkanlması yönündeki önergelenni kabul etmeyen hükümetın. güvenlik guçjenne yapmayı planladığı yuzde 40 etc artış için kaynak bulması gerekiyor. Sivil memuriar kapsam dışı KESK'e bağlı Asım-Sen. TSK'dekı sıvil memurlann ek artıştan yararlanamadıklannı bıldirdı.'KESK MY üyesı Tayfun İşçi. maaşlann toplu pazarlık sistemiyle belirlenmemesi nedeniyle bu tür sonınlar çıktığını \urguladi. Türkıye Kamu- Sen Genel Başkanı Resul .\kay da kamu personeli arasında yapılan aynmcılık sonucu çalışma banşının \e ülke huzurunun bozulmasından hükümetin sorumlu olacağını söyledi. Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretirn üyelerınden Alpaslan Işıkh ıse siyasal iktidann "nesnellikveadaler ölçülenyle değıl, "kim ağır basıyorsa ondan yana" da\randığını söyledi. Işıklı, ek maaş anışının "büyük adaletazükleri önlemenin aracı" olmaması gerektığmı vurguladı. Artışa tepki DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit bütün kamu görevlılerıne aynı zammın yapılrnası gerektığinı söv ledi. Ecevıt. TSK'nın gereksınim duyduğu uzmanlaşmış bılim adamhn. yüksek müherıdısİer ve doktorlar gıbı teknik elemanlann yeterli aylık tlamayınca aynldilanna dikkat çektı. CHP Genel Sekreten Adnan Keskiı de TSK. mensuplanna ve potse vapılması düşürulen ek zammın kamu görevılerı açısından "adalrtsiz" olduğunu belirtti. Çalışna \e Sosyal Güvenlik Bakan Necati Çelik ise kaynas. paketlerinden somut sonuç alındıkça kamu göre\ ılenne ek artış verileceğı vaadini yıneledı. Kımliğimı kaybettim. Hükümsüzdür. KEMAL GÜSER 1.07.1986 tarihinde Ka;sen'den aldığım 62259 nımaralı oto ehliyetimi kabettim. Hükümsüzdür. ASLAMALCI Ehliyetimi kaybettim. Hükümsüzdür. SATIGÜLMEZ Susurluk Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış: Yargıyı harekete geçireceğiz Karadayı haftaya çağrdacak • RP'li Elkatmış, Genelkurmay Başkanı Karadayı, Jandarma Genel Komutanı Teoman Koman ve MİT Müsteşan Sönmez Köksal'ın da komisyona bilgı vermeye çağnlacağını açıkladı. Elkatmış, Ecevit'in. başbakanlığı döneminde kontrgerilla iddialannı ilettiğini açıkladığı Kenan Evren'e de bu iddialann doğru olup olmadığının sorulacağını söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Susurluk kazasının ardından gündeme oturan devlet için- deki yasadışı örgütlenmeleri araştırmak üzere kumlan TBMM Susurluk Araştırma Komisyo- nu. Genelkurmay Başkanlığı'nm "ellerindeolav- la Ugüi belge bulunmadığı" yönündeki iki yazı- sından tatmin olmadı. Komisyon başkanı. RP Nevşehır Milleu ekilı Mehmet Elkatmış. gele- cek hafta yapacaklan topjantılar için Genelkur- may Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Karada- yTyıdadavetedeceklerini bildirdi. Elkatmış ay- nca, kaldınldığı açıklanan JİTEM ile ilgıli id- dıaları aydmlatabilmek içın eski MİT Müsteşa- rı. Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Te- oman Koman ile MİT Müsteşan Sönmez Kök- saTın da dinlenilecek isimler arasında olduğu- nu bildirdi. TBMM Susurluk Komisyonu, gelecek hafta- ya hızlıbırtempoylabaşlayacak. Cumhuriyet"in sorulannı yanıtlayan komisyon başkanı Elkat- mış. pazartesi günü Ömer Lütfü Topal cınaye- tine adı kanşan 3 özel tim görevlisi. Özel Ha- rek'at Daire Başkanı İbrahimŞahin ile eski Is- tanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Bilgi Ünal"ı dinleyeceklerini. aynı hafta içinde de Karada- Cazetecilerin sorulannı yanıtsız bıraktı Yazıcıoğlu, savcıAslan 'a ifade verdi İstanbul Haber Scrvisj - Görevinden ahnan lstanbul Emniyet Müdürü Kemal Yazıcıoğlu. dün Sanyer Cumhuriyet Savcısı VeK Aslan"a ifade verdi. Yazıcıoğlu, yaklaşık bir buçuk sa- at sürert görüşmeyle ilgili olarak hiçbir açık- lama yapmadı. Yazıcıoğlu. dün Sanyer Cumhuriyet Savcı- lığına giderekifade verdi. Yazıcıoğlu'nun. ku- marhaneler kralı Ömer Lütfü Topal cinayeti- ne kanştıği öne sürülen 3 özel tim görevlisi- nin cineyetle ilgilerinin nasıl ortaya atıldığı. bu görevlileri, emniyete ihbar edenın kim olduğu konusunda ifade verdiği ögrenildi. Aslan ile Yazıcıoğlu arasında yaklaşık bir buçuk saat süren görüşmede konuşulan konulardan biri de katliam zanhsı Abdullah Çadı'nın Ömer Lütfü Topal cinayetinde kullanılan silahta bu- lunan parmak izinin ne zaman tespit edildiğiy- di. Yazıcıoğlu, ifadede verdikten sonra çıkar- ken gazetecikrin sorulannı yanıtsız bıraktı. Yazıcıoğlu, 28 temmuzda öldürülen To- pal'ın katil zanhlan olarak Ayhan Çarkın, Oğuz Yonıhnaz ve Ercan Ersoy adlı üç özel tim görevlisini gözaltına aldırarak sorgulamasını yaptırmıştı. Sorguya Yazıcıoğlunun da katıl- dığı öne sürülmüştü. Öze! tim görevlilerinden Ayhan Çarkın"ın cinayet nedeniyle suçladığı MehmetAğar'm. Yazıcıoğlu'ndan üç özel tim görevlisini sorgu anmda Ankara'ya gönder- mesini istediği ortaya çıkmıştı. Başbakan Necmettin Erfoakan'la yaptıgi gö- rüşmede "Bana 15 gün süre verin, olayın tüm bovuriannı aydınlataynTT demesine karşın hü- kümetin RP kanadının bilgisi dışında Meral Akşenertarafından görevinden aiınan Kemal Yazıcıoğlu, Çankaya Köşkü'nde toplanan li- derler zirvesinde yoğun tartışmalara neden ol- du. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirelde ola- yın aydınlatılması amacıyla Yazıcioğlu'ndan "yararianılmasını'* istedi. yının komisyona çağnlacağını söyledi. Komis- yonun Karadayı'ya. Söylemezlerçetesi ile Baş- bakan Necmettin Erbakan a sunulan MİT rapo- runda adı geçen asker kökenli kişıler \e Özel Harp Dairesı'nin yapısıyla ilgili iddialara ilışkın sorular yönelteceği ögrenildi. Devlet ıçindeki yasadışı örgütlenmelerle ilgili bilgisi olan ya da suçlanan kim \arsa dınleneceğinı anlatan Elkat- mış. "Genelkurmaj Başkanı da olsa, başka bi- risi deolsa, hiç kimse TBMM'nin üstünde degil- dir. Hiçbir makanı da Meclis'in önüne geçemez" görüşünü dile getirdi Komisyonun. henüz belgeleri inceleme \e olayla ilgili kişileri dınleme aşamasındaolduğu- na dikkat çeken Elkatmış. incelemeler sonrasın- da suçlu gördüklen kışılerle ilgili savcılıklara suç duyurusunda bulunacaklannı bildirdi. Ko- misyonun bir kamu görevi yaptığını vurgulayan Elkatmış. "Bir suça muttali olan kamu görevli- si, o suçu duyurmakla mükeüeftir. Suçlu kişileri cezalandıracak olan yargıdır. Yargıyi harekete geçirecek organ ise yüriitmedir. Ben, komisyon kimi suçlu görürse. yargıya gitmekten çekin- mem" görüşünü dile getirdi. Susurluk kazasının başkahramanı DYP'li SedatBucakile eski Içiş- lerı Bakanı Mehmet Ağar'ın ise en son dinleni- leceğini anlatan Elkatmış. "Çünkü. suçlamala- ra muhatap olan bu iki kişidir. Eğer önce çağı- nrsak soruşturma \ anm kalır. O nedenle bütün iddialar ortaya çıksın. ondan sonra bu kişileri çağıralım diye düşünüyoruz" dedi. E\Ten'e kontrgerilla sorusu Elkatmış. DSP Genel Başkanı Bülent Ece- vit'ın başbakanlığı döneminde kontrgerilla ile il- gili ıddıalan aktardığını açıkladığı es"ki Cumhur- başkanı Kenan Evren'indedinleneceğini bildir- di. Elkatmış, E\ren'e hem Ecevit'ın iddialann sorulması hem de uzun süredır devletin en üst makamlarında bulunan bir kişı olduğu için çağ- n yapılacağını söyledi. Eski MİT'çi KorkutEken'in aynı gün çagnl- malarına karşın MtT Kontr-Terör Daire Başka- nı Mehmet Eymür"den bir gün sonra ifade ver- meye gelmesi komisyon üyeleri arasında tartış- ma yarattı. Bazı komisyon üyeleri. Eken'in, bir gün sonra gelerek. "Eymür'eyanıt verici" açık- lamalarda bulunmasının. araştırmanın sağlıklı olmasını engelledığini dile getinrken. Başkan Elkatmış. "Maksatlı bir durum söz konusu de- ğil. Biz Eken'ezaten ulaşamamışbk, bir günson- ra kendiliğinden geldi" dedi. ANAP'lı Yaşar Okuyan 'Telefonlanmızı hem MİT hem çete dinliyor' • ANAP Genel Sekreteri Yaşar Okuyan, telefonlan MİT'in dinlemesinden rahatsız olmadıklannı. ama MİT'in kendilerini dinleyeceğine çeteleri dinlemesi gerektiğini bildirdi. ANAP lideri Yılmaz ise kendisinin telefonlannın dinlenildiğinin danıştığı tüm uzmanlar tarafından doğmlandığını söyledi. ANK\R\ (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP Genel Sekreten Yaşar Okuvan, MtT tarafından dinlenılen telefonlannın Susurluk olayından sonra çete tarafından da dinlenıldığını ılen sürdü. Okuyan. uyuşturucu kaçakçısı Hüseyîn Baybaşının iddıalarının da araştırılmaya değer olduğunu söyledi. Okuyan. postadan ısıaısiz ihbar f l k b t e d i Pasomu kaybettim. Hükümsüzdür. BAHADIROĞL U uzmanlara araştırtacaklarını bîidirdî. ANAP Genel ""* Başkanı Mesut Yûmaz da kendisinin telefonlarının dinlenildiğinin danıştığı tüm uzmanlarca doğrulandığını söyledi. Yılmaz. telefon dinleme yöntemının anayasaya aykın olduğunu belirterek. "Türkiye'de yalruz bentm değil ola\ larla uzaktan yakından Ugisi olabilecek herkesin telefonu dinleniliyor" dedi. Yaşar Okuvan, ANAP Genel Merkezi'nde düzenledıği basın toplantısında Susurluk olayının örtbas edilmesı durumunda hükümetin demokrası ve hukuk düşmanı olacağını sövledı. Başbakan Necmettin Erbakan"dan Başbakanlık Teftiş Kurulu'na sonışturmayı başlatmasını öneren Okuyan. "Devleti suiistimal eden \a da edenler hakkında ilgili olanlann açığa çıkanlabilmesi için kamu görevlilerini kapsayacak bir pişmanlık yasası çıkanlması gerekir" dedi. Okuyan. sorular üzerine uyuşturucu kaçakçısı Hüseyın Baybaşın'ın ıddıalannın araştınlmaya değer olduğunu söyledi. Ba>başın'ın söylediklenne mesafeli bakmak gerektiğini vurgulayan Okuvan, ıddialarla ilgili bir kasetlen olduğunu bildirdi. Okuyan. gelen ıddıalan da araştırdıklannı belirterek şöyle konuştu: "Elimize gelen iddialar konusunda titiz davranıyoruz. Uzmanlanmız var, incelettiriyoruz. Bugün postadan bir ihbar fotokopisi çıktı. İçinde ciddi iddialar var. boşversek olmaz, ilgili arkadaşlara vereceğiz üıceleyecekler."' Okuvan. e\. cep \e araba telefonlannın hem MtT hem de çete tarafından dınlenildiğıni de belirtti. "Izleniyonız" dıyen Okuyan. MlT'in dinlemesinden rahatsız olmadıklannı ama MİT'in kendilennı dinleyeceğine çeteleri dinlemesi gerektiğini bildirdi. ANAP İstanbul Orgutu 'Halk ümidi ve neşeyi unuttu' İstanbul Haber Servisi-ANAP îstanbul il örgütü, 1996'yı değer- lendinne toplantıstnda kendi ik- tidarlan ile REEAHYOL dönemi- ni karşılaştırdı. Yapılan değerlendirmede 1980Tİ yıllarda uygulanan eko- nomik ve sosyal politikalann. yil- larca kendi içine kapanmış toplu- ma bir soluk getırdiği kaydedile- rek bu trendin 1991 'den sonra kö- tüye gittiği v\ırgulandı. Geçen yı- hn değevlendirmesinde 1991 'den itibaren iktidan devralanlann da- ha önce oluşturulan altyapınm verdiği güvenle "cennetler wat ettiklerT ve '•Adrivatik'ten Çin Seddi'ne edebıyatT yapabildik- len anımsatılarak. yaşanan olay- lann iyimserliği tahrip ettiğine dikkat çekildi.Bildiride, 1997'ye sıkmftlarla giren halkın ümidi ve neşeyi çoktan unuttuğu ifade edildi. Olkenin bugün bulunduğu yer anlatılırken, AB'den dışlanan, çirkin ilişkilerin içinde her gün skandallann yaşandığı, çahşan- lann emeğinin karşılığını alama- dığı ve işsizliğin çığ gibi büyüdü- ğü ifadelerinin kullanıldığı bildı- ride yeni yılın sağlık ve esenlik gettrmesi dileğinde bulunuldu. Metro ihalesiAlbayrakhn İstanbul Metrosunun elektromekanik sisteminin ihalesini. Albayrak İnşaat'ın aralannda bulundu- ğu Fransı/ Cegelec-Cengiz İnşaat Sanayi konsor- siyumu kazandı. Daha önce 264 milyon 900 bin dolar tcklif vercn konsorsivum ihalevi, vagonlar hariç 180 mihon dolara al- dı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Basın Danışmanı Hüsc\in Besli, yılbaşmdan önce konsorsiyumla yapılan 4-5 tur görüş- meden sonra teklifte 187 milyon dolara kadar düşüldüğiinü belirterek son vapılan göriişmede de 180 mihon dolara inildi- ğini söyledi. Besli, işin süresinin 18 ay olduğunu belirterek, piyasada hazır vagonlann bulunduğu gibi Ankara Büyük^ehir Belediyesi'nin elinde de fa/la \agon olduğunu anımsattı. Metronun elektromekanik sistemi için 1995 yılında yapılan ilk iha- leyi vagonlar dahil 224 mihon dolara Siemens ka/anmıstı. Ancak. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Siemens ihalevi kazan- dıktan sonra sözleşmeyi imzalamayı bir yıl geciktirdiği için ihalevi iptal ermişti. (Fotoğraf: MEHMET DEMİRKÂYA) Türkiye ile KKTC arasmda 'entegrasyon'a yönelik ilk adım bugün atılıyor AB'ye ^bütünleşme' resti ErbakarTa eleştiri Okuyan. RP'nin vılbaşına alternatıf olarak "Mekke'ıün feöh VTİdönümü1 " gerekçesıyle şölen düzenlerken Başbakan Necmettin Erbakan'ın Antalya'da tatil yapmasını eleştirdı. Okuyan, "vTİbaşını". yıllardır "yuanbaşı" olarak nıteleyen Erbakan'ın. ıktidar döneminde bir günlük tatıle 4 gün daha ekleyip "Antalya'da Noel'i kutlamaya gittiğini" sövledi. Erbakan'ın. partisinm düzenledıği Mekke'nin fethı kutlamalarına katılmadığına dikkat çeken Okuyan. "Eğer Mekke'nin fethi o gece kutlanıyorsa. Erbakan neden oraya değil de 5 yıldızlı otele gitti? Belki 31 aralık aksamı RP tabanı için Mekke'nin fethi, Erbakan için yılbaşıdır" dıye konuştu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkıye. Güney Kıbns'ın adavı temsılen A\- rupa Birliğf ne |AB) tam ü\e yapılma planına karşı. KKTC ile bütünleşmeye >önelik ilk teknik adımı bugün ımzalana- cak protokolle atacak. Türki- ye'nın gümrük birlığine gır- mesinden önce cumhurbaş- kanları düzeyinde imzalanan deklarasyonun ekonomik aya- ğını oluşturan ve yaklaşık 200 milyon dolarlık proıe karşılı- ğı krediyi de öngören proto- kolde. "üretim ve yatınmın arttınlması. emeklilikten kay- naklanan harcamalann bütçe dışına çıkanlması. KKTC elektriğinin özelleştirilmesi, kuzey kesiminde yeni turizm bölgeleri açılması" öngörülü- yor. KKTC Başbakanı Derviş Eroğlu. Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş. Maliye Ba- kanı SalihCoşarve Ekonomi Bakanı Erdal Onurhan'dan oluşan KKTC heyeti. Türk hükümetinın daveti üzerine dün Ankara'ya geldı. RP'nin Kıbrıs işlerınden sorumlu De\ let Bakanı Abdullah Gül başkanhğındaki Türk tarafı ile Eroğlu başkanhğındaki KK- TC heyetleri. dün ilk görüş- meyi gerçekleştirdiler. Top- lantı öncesinde gazetecilerin sorularınıyanıtlayanGül.protokolünamacı- nın Kuzey Kıbns'ı içinde bulunduğu ekono- mik sıkıntılardan kurtarmak olduğunu bil- dirdi. Gül. 1997 'nin KKTC ekonomisi için "atılım yılı" olacağını vurgulayarak. kişi ba- şına düşen gelirin 5 bın dolann üzerine çıka- nlacağını kaydetti. Gül. Türkiye'nin KK- TC'nın her zaman arkasında olduğunu belir- terek. "Bunu hem KKTC'yegöstermek,hem bütün dünya kamuovuna göstermek üzere- dir" dıye konuştu. Eroğ'luda 1997 yılında ABD. İngıltere ve Dış politikada yine çelişki REFAHYOL Kıbns konusunda ters düştii ANKARA (Cumhuriyrt Büro- su)-Hükümet ortaklannm uzlaşa- madıklan maddelerin başmda ge- len dış politikada bir çelişki de "Kıbrs'ta çözüm" konusunda or- taya çıktı. DYP'nin elinde bulu- nan Dışişleri Bakanlığı. Kıbns'ta iki kesimli, iki toplumlu federal bir yapıdan yana olduğunu belir- tirken, RP'nin "gölge dışişleri ba- kanı" Devlet Bakanı Abdullah Gül, "Onlar öyle diyebilirler. Biz gerçekçiyiz. Adada KKTC adında bir devlet vardır. Kıbns'ta çözüm sağlanmışnr'" dedi. Ankara'da iki ülke heyetleri ara- sında dün başlatılan ekonomik ağırlıklı görüşmelere, REFAH- YOL koalisyonunun ortaklannm dış politikadaki farklı bakışlan gölge düşürdü. Adadaki bölün- müşlük durumunun kabul edile- meyeceği. mutlaka kalıcı bir çö- züm bulunması gerektiği görüşüy- le hareket eden başta ABD. Ingil- tere ve AB'nin 1997 içinde yapa- cağı girişimlerin Kıbns'ı günde- min başına çektiği bir süreçte, ko- alisyon ortaklannın soruna farklı yaklaşmalan "diplomatik skan- dal" olarak değerlendirildi. RP'li Gül, dün gazetecilerin so- rulannı yamtlarken, 1997*de Kıb- ns için uluslararası girişimlerin ar- tacağını belirterek, "Ikitaraf ara- andaki banşın saglanmasına yö- nelik katkılan memnuniyetie kar- şdanz" dedi. Gül, Kıbns'ta sorun bulunmadığını ve çözümün sağ- landiğını söyledi. Gül, bir başka gazetecinin. "Ancak Dışişleri Ba- kanlığı adada iki kesimli. iki top- lumlu eşit hak sistemine dayatı fe- deralbiryapıöngörmüyornıuT 'so- rusuna da şu yanıtı verdi: "Onlar öyİe diyebiliricr. Bizim için önenıli olan Kıbns Türk hal- kuını can güvenliğidir, ekonomik yapısının güçlendirilmesidir. Biz gerçekçiyiz." AB'nin Kıbns konusundakı girişimlenni yo- ğunlaştıracaklannı belirterek. "Bu dunım, KKTC ekonomisinin güçlendirilmesi gerek- liliginiaçıkcagöstermektedir"dedi. Cumhur- başkanı Rauf Denktaş'ın oğlu. KKTC Baş- bakan Yardımcısı Serdar Dcnktaş da iki ül- ke arasında bugün imzalanacak olan anlaş- manın tüm dünyaya birmesaj olarakalgılan- ması gerektiğini kaydetti. Denktaş. Türki- ye'nin KKTC'ye kullandırdığı finansman- larda koşullann önceki döneme göre değişip değişmediğine ilişkin bir soruya, "Türkiye, bu defa biraz IMF (Uluslara- rası Para Fonu) gibi davram- yor. Finansman şartian önce- İeridahayumuşaktı" yanıtmı verdi. Türkiye'nin ilk aşamada kredi sağlayacağı projeler arasında "üretim vevaunmın arttınlması. emeklilikten kay- naklanan harcamalann bütçe dışına çıkanlması, düzensiz ve pahalı olan KKTC elektriği- ninözeUeştirüınesr de \er alı- yor. Buprojelerintoplamma- liyetinin yaklaşık 250 milyon dolar ruttuğu kaydedildi. KKTC'nin dış pazarlara açılması. rekabet olanaklan- nm geliştirilmesi \e ihracatı- nın arttınlması amacıyla Tür- kiye'nin verdiği 5 milyon do- larlık Eximbank kredisinin 25 milyon dolara çıkanlacağı bıldirildi. Aynı kapsamda, KKTC'de yürürlüğe konula- cak Yabancı Sermaye Yasası ile dış yatınmlann ülkeye çe- kilmesı öngörülürken. Türki- ye'nin katkısıyla Kıbns'ta ye- ni turizm bölgelen açılması hedefleniyor. Diplomatik kaynaklar. eko- nomik protokol ile Türki- ye'nin KKTC'ye "nakitpara yardımı yerine proje karşıu- ğında kredi'" vermesinin sağ- lanacağı. böylece Lefko- şa'nın ekonomik altyapısının oluşturulmasınm hedeflendiğini söylediler. Aynı kaynaklar, Türkiye'nin AB ile gümrük birliğine geçmesinın 3 gün öncesinde. Cum- hurbaşkanı Süleyman Demirel ve Denktaş'ın imzaladıklan deklarasyonu anımsatarak, "3 ocak protokolü de bu deklarasyonun ekono- mik avağınıoluşnıruyor. Türkiye, KKTC'nin yalnız olnıadığı mesajını bir kezdaha \erivor" dediler. Türkiye ve KKTC, AB'nın Kıbns adı altında Güney Kıbns Rum Yönetimi'ni tam üye olarak alması durumunda "bütünleş- meye" gidecekleri mesajını da veriyor. Bilim adamları 'Atom bombası olanaksız' CEM LLUTAŞ Atom bombası yapılacağı imalarına karşı bılim çev releri. anahtar teslimı nük- leer santral satın alınarak atom bombası teknolojisi edinilemeyeceğini \urguladı- lar. RP çevrelerinde İslam ülkelerinin İsra- il'e karşı nükleer silah üretmesi gerektiği düşüncesi yüksek sesle ifade edılirken, nükleer santral konusunda ikiye bölünen bilim adamları. atom bombası yapımının olanaksız olduğu konusunda görüş birli- ğine \ardilar. Bilim adamları ve çevreci- ler, atom bombası teknolojisinin nükleer santral ithali ile mümkün olmadığını kay- dederek. Türkiye'nin ımza koyduğu "Nükleer Silahlann Yayılmasını Önleme Anlaşmasrnı (NPT) anımsattılar. Sınır- sızÇevre Yolculan'ndan \üsufBanş, el al- tından dolaştırılan atom bombası söyien- tisinin. tslamcı ve millivetçı kesimleri aji- te ederek, aktif taraftar toplama politikası olduğunu, ancak bunun teknik ve hukuken mümkün olmadığını belirtti. Türkiye Atom Enerjisı Kurumu yöneti- ciliği yapmış bazı bilim adamlannın, 12 Eylül yönetiminın ıktidarda olduğu dö- nemde, askerlenn ilgisini çekmek için ola- yın askeri boyutunu öne çıkarmaya çalış- tıklarını anımsatan nükleer enerji mühen- disı Prof.Dr. TolgaYarman. "BurasıMar- kos'un, Franko'nun ülkesiymiş gibi, abuk sabuk hayaller >eşertilebilmiştir" dedi. 'Dokunmak bile yasak' Türkıye"dekı çahşır durumdakı tek nük- leer reaktörün yöneticisı olan İTÜ Nükle- er Enerjı Enstitüsü Müdürü Prof. Hasbi Yavuz da nükleer silah düşüncesıni ger- çekleştirmenin mümkün olmadığını bil- dirdi. Küçük bir ısı eneıjisı dışında cıddi bir üretimı olmayan araştırma reaktörü- nün Uluslararası Nükleer Enerjı Ajan- sı'nın (IAEA) sıkı denetimine tabi oldu- ğunu anlatan Yavuz. NPT anlaşması gere- ği. tükenen uranyum yakıtlarma dokun- manın bıle yasak olduğunu söyledi. Yavuz, nükleer silahla ilgili çıkarılan söylentile- rin gerçeği yansıtmaktan uzak olduğunu kaydetti. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Recai Kutan'ın lran gezısi dönüşünde nükleer santral konusunda hükümetin kararlı oldu- ğunu bildirmesi ise sert tepkılere neden ol- du. Kutan. Iran-Türkmenistan doğalgazı ve lran petrolünün Ceyhan'a akıtılması projeleriyle bölgesel enerji konıonktürün- de önemli değışıklikler yapılacağını açık- lamasına karşın nükleer santral konusun- da "kesin kararlı" olunduğunu söy-lemiş- ti. 'Medyada iş güvencesi kalmadı' ALİ ER Son yıllarda tüm sektörlerde giderek >o- ğunlaşan sendıkasızlaştırma furvasının en çok basın sektörünü etkiledıği. basın emek- çilerınin, iş ve sendıka gü\encesınden yok- sun olduğu belırtildi. Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Ziya So- nay.medvaçalışanlannınçokküçükbırbö- lümünün sendıkalı olduğunu belirterek sen- dikasız ortamda istediği gibi at koşturan medya patronlannın, 212 say ılı yasa kapsa- mında çalıştınlması yasal zorunluluk olan gazetecileri. temizlik ışçisı. çaycı. şofor gi- bi kadrolarda çalıştırdıklannı. şu an 212 sa- yılı yasa kapsamında çalışan çok sayıdaki gazetecinin de 1475 say ılı İş Yasası kapsa- mına geçmeve zorlandıklarını ifade etti. Sonay. medya çalışanlarının sorunları ile ilgili değerlendirmesinde, basın emekçıle- rınin çok ciddi sıyasal. sosyal \e ekonomik sorunlan bulunduğunu söyledi. Siyasal so- runların. gerek sıyası iktidârlar. gerekse şid- det yanlısı örgütlerın yönlendırdıği \e\a göz yumduğu fiili saldırılar ile yasakçı ya- salardan oluştuğunu belirten Sonay. şu bil- gileri verdi: "Eylül 19% itibanyla, mesleki faali\etle- rinden dola> ı. toplam 109 gazeteci. > azar ve yayıncı halencezaevinde nıhıklu \e hüküm- İü olarak bulunmaktadırlar. Gazeteci °Me- tin Göktepe', polis tarafından gözaltına alın- dıktan sonra öldürülmüştür. Gazeteciler birçok toplumsal ola> da polis coplanyla dö- vülmekte, tehditedilmekte. fümlerine >e ka- setlerine el konulmaktadır. Birçok gazeteci 'faili meçhul' cinayetlere hedef olurken yi- ne çok sayıda gazeteci de terör örgütleri ta- rafindan kaçınlıp tehdit edilmektedir." Sermaye vapısı Medyanın yüzde 80 oranında iki büyük grubun kontrolünde olduğunu anımsatan Sonay, sözlerini şöyle sürdürdü: "Butekel- ci yapı sonucunda. basın emekçileri patron- lann kölesi durumuna gelmekte. kendileri- ne dayatılan çalışma koşullannı kabul et- mek zorunda kalmaktadıriar. İş güvence- sinden yoksun olmalan nedeniyle de sendi- ka) örgütfcnmeye gidememektedirler. Az sa- yıda, astronomik ücretle çalışanlar hariç, basın emekçilerininçoğu ucıız işgücü olarak kullanılmaktadır." Sonay. TGS'nin yalnızca Cumhuriyet gazetesi. Anadolu Ajansı (AA), ANKA ve UBA haber ajanslanyla bazı radyolarda ör- gütlü olduğunu anımsatarak iş gü\encesı- nin en az olduğu ve keyfı işten atılmaların en çok görüldüğü işkolunun basın sektörü olduğunu ifade ettı. Sonay. basın patronla- rının sendikalaşmayı önlemsk için çok sa- yıda taşeron firma kurduğunu da belirterek üç büyük tirajlıgazeteden Milliyet'ın 1996 yılı kayıtlarında 46. Hürriyet'ın 90. Sa- bah'm ıse HO gazetecinin çalışıyor görün- düğüne dikkat çektı.