22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
A OCAK 1997 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Diyarbakır Demokrasi Platformu bölgede yaptığı incelemeleri raporlaştırdı 4 HaIk korucu olmak istemiyor' Faili mechul Adtyaman horku kenti JBRAHIMKÜÇÜK ."" ADIYAMAN - Güneydo- ğu'nun "en baü ucu'nda yer Bİan Adıyaman. -faili meç- hul dnayetJer'"le sarsılmaya başiadı. Kentte 12 arahktan bu yana işlenen dön cinaye- tin de faili bulunatnadı. Cina- ıVetlerin çoğunun "kafaya kurşun sıkılarak" işlenmesı dikkati çekıyor. Batman'da <Jaha önce gerçekleştirilen 'ijaih meçhul saldında ölenle- "rin sayısı da üçe jükseldi. ' Adıyaman-Gölbaşı kara- yolunun 16 kilometresınde trcan Aslan "ın cesedini gö- tten köylüler. olayı polise bil- •dirdiler. Battanıyeye sanlı durumdakı ceset üzerinde yapılan otopsi sonucunda. -Aslan'ın vücudunda ne kur- ijun ne de darp izıne rastlan- dı. Doktorlar. cınayetin bo- ğulma sonucu işlendiği kanı- sına vararak rapor hazırladı- Adıyaman-Şanlıurfakara- yoluüzenndeki Kuyulukkö- yü yakınlannda bu kez bir değil. ıkı erkeğın başlanna kurşun sıkılmış cesetleri bu- lundu. Kentte gerginlik tır- manırken 20 aralık günü ani- den ortadan kaybolan Muri Koca'nın, cesedi aradan bir- kaç gün geçtikten sonra Adı- yaman-Kahta karayolu üze- rinde bulundu. Adıyaman ,Belediyesi'nde bır dönem geçıcı işçı olarak çalışan Ko- ca"nın neden ve kımlertara- fından öldürüldüğü belirle- jıemedi. Nuri Koca"nın da başına bır kurşun sıkılarak öldürüldüğü saptandı. Batman'da da önceki gün Tki kişinin öldürüldüğü silah- lı saldmda ağır yaralanan Seiman Suna, (22) tedavi gördüğü Batman Dev let Has- tanesi'nde yaşamını yitirdi. Yurt Haberleri Servisi - Lıce'de güvenlik güçlerı- nin yurttaşlan zorla koru- cu yapmav a çalıştığı iddi- alannı yennde inceleyen heyet. "Lice Gözlem Ra- poru1 * hazırladı. Rapor- da." Konıculuk kesinlik- le halkın istemi olmayıp. askeri yetkililerin hukuk dışı dayatması olduğu an- laşılmıştır'"denildi. Di>arbakır Demokrasi Platformu'nun çağrısı üzerine 30 aralık günü Lı- ce'ye giden siyasi parti. ınsan hakları dernekleri, sendikalar, meslek odala- n temsilcileri ve basın mensuplarından oluşan heyet. halk ve yetkililerle görüştü. Heyet. yapılan görüşmeler ve gelişmele- ri rapor haline getirerek Lice Gözlem Raporu baş- lığıyla adı altında kamu- oyuna açıkladı. Heyetin saptamalan Raporun "Tespitler*" bölümündeşöyledenildi: " Heyetimizin gerek yet- kililerle gerekse haİkla yapmış olduğu görüşme- ler sonrasında şu sonuçla- ra vanlmıştir. Konıculuk kesinlikle halkın istemi ol- mavıp. askeri yetkililerin hukuk dışı dayatması ol- duğu anlaşılmıştır. Jan- darma Komutanlıği'nda turulan ve zorunlu eğitim yaptınlan ilçe sakinlerinin biiyük bir maddi \e mane- \i baskı altında olduklan sonucuna vanlmışör. 21 - 30 Aralık 1996 ta- rihleri arasında zorla silahlandırüanfann ailelerinde nizamiye kapısı öniindeki bek- leyişleri sırasında zaman zaman gerginlik- lerin yaşandığı ve muhtemelen ü/ücü so- nuçlar doğabileceği kanaati hasıl olmuştur. Erkek nüfusun heyet üyeleriyle görüşmek- ten çekinmeleri, heyet Lice'ye girmeden ön- ce güvenlik görevlilerinin halkı konuşma- malan yönünde yapılan baskıların sonucu olduğu anlaşılmıştır. Yıllardır devam eden iç savaş ortamında sivil toplumun en kat- merli biçimiyle yoksullaşmasına. yerinden yurdundan edilmelerine \e ağır >aşam ko- şullanna bırakıldıklarının en somut örneği Lice'de bir kez daha göriilmüştür. Baskıla- nn devam etnıesi halinde Lice'den kitlescl ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART bir göçün >aşanabileceği endişesini taşı- makta>'iz." "Resmi heyet gönderilmeli' Raporun "Öneriler" bölümünde ise şu görüşlere ver \erildi: "En üst düzeyde vet- İdlilerden oluşacak bir resmi he>etin. kısa zamanda \\^\v giderek incelemelerde bu- lunması \e sözkonusu keyfiliğe son \erile- rek, halkın mağduriyetinin acilen gideril- mesi. gerek raporunıuz \e gerekse basına \ansıyan bilgiler gösteri\or ki. ilçedeki u\- gulama hukuk dışıdır \e bu >erilerin adli \etkililer tarafından suı; du\urusu olarak kabul edilerek. \asal işlemlere başlanmalı- dır. l lusal \e uluslararası insan hakları ku- rumlan. si\il toplum örgiitleri \e tiim de- mokrasi güçlerinin Lice'de olup bitenler karşısında acilen harekete geçerek. Lice Gözlem Komitesi'nin oluşturulması sağlan- malıdır. Konunun önemi \e \ahameti kar- şısında ö/ellikle bölge millehekillerinin so- ruönergesi Meclisaraştırması\b.>öntem- lerle konu>u TBM.M">e getirmeleri \e Lice halkının içinde bulunduğu insanlık dışı u> - gulamalara kayıtsız kalınmaması \önünde duyarlık göstermeleri gerekmektedir." Raporun bırer örneği. Cumhurbaşkanı. bakanlar, milletvekıllen. sıvasi parti baş- kanlan \e tünı si\ il toplum örgütlerine gön- derildi. Kamu Emekçilcri Sendikalan Konfcdc- rasyonu (K.ESKI. Lice halkına "zorla ko- ruculuk da\alılmasını \e bunu akla\acak açıklamalan" kınadı, hukuk dışı uvgulamalarabiran ön- ce son verılmesini istedi. KESK Merkez \'ürütme Kurulu"nca yapılan yazılı açıklamada. Olağanüstü Hal Bölge Va1 isı Necati Bili- can'ın söylediği sözlerin inandmcı olmadığı belirtil- di. Lice'de yurttaşlann zor- la korucu yapıldığına yöne- Iık tartış.malar sürerken. Li- ce Belediye Başkanı Behçet Tektaş ilçedeki zorla konı- culuk ıddialannda kendısi- nin yıpratıldığını söyledi. Tektaş yalanladı Tektaş dün yaptığı vazılı açıklamada. son günlerde koruculuk olav ı ıle ilgili ola- rak hakkında yayılan haber \e sö\ lentilerin doğru olma- dığını belırterek "Kimden \e nasıl alındığı belü olnıa- yan, kimi haval üriinii beya- natlaıia şahsım ağır bir it- ham altında bırakılmıştır. Açıkçası şeref \e ha> shetime dil u/atılmıştır. Bu bilgilerin kimlerden alındığı belü ol- madığı gibu bana da bu ko- nudahiçbirşe\ sorulmadan, >aniola\ araştınlmadan ba- sına yansıtılmıştır. Tiim Lice halki, beni de ailemi de iyi ta- nımaktadır. Bu konuda bir- birimi/e bir şe\ ler anlatma- mıza gerek >oktur" dedı. "Vemek yoksullara verilecek' Belediyede çalıştınlan ge- çıci ışçılerın korucu olmala- n içın işlerıne son verildiği volundaki söş lentilerin de doğru olmadığını bildıren Tektaş. bunun sezon sonu nedeniv le yasal zorunlukgereği u>gulandığını söyledi. Ra- mazan-ayı boyunca işadamı Halis Toprak tarafından \erilecek iftar vemeğinin sade- ce koruculara \erileceği haberinin de ger- çeği yansıtmadığını vurgulayan Tektaş. şövle de\am etti: "Bütün Liceliler bilmektedir ki. bu ye- mek sadece yoksul insanlara \erilecektir. Diğer bir iddia ise. belediyeninbundan son- ra iş isteven şahıslara iş \erilme>eceğidir. Bu da tamamen \alan \e iftiradan ibaret- tir. Koruculukla ilgili bana atfedilen konu- lann benimle hi*,bir ilgisinin olmadığını her- kes bilnıelidir. Koruculuk sistemi \ıllardır Doğu \ e Güneydoğu'da uygulanan bir poli- tikadır.~ G ü m r ü k B i r l i ğ i A n l a ş m a s ı n ı n b i r i n c i y ı l ı însan haklan sorunu Türkiye'yi sıkıştınyor ÖZGEN ACAR r ANKARA- Ankara, Avrupa Parlamen- tosu'nun(AP)Strasbourg'da 19Eylül 1997 tarihinde bütçe görüşmelerinde "Türki- ye'de durum" önerisini 23 olumsuz. 20 çe- kimser oya karşılık 319 oyla kabul etti. Bu kararda; Türkiye'nin. GB'nin AP ta- rafından onaylanması için yapmış olduğu taahhütleri yenne getirmediği, tersine insan haklan ve demokratikleşme konusunda bir geriye gidiş olduğu iddia edilmekte. Türkı- ye'nınİEge'de Kıbns'ta tahriklere gıriştiği. kuzey Irak'ta da saldırgan bır tutum izle- "diği öne sürülmekteydı. Avrupa K.omısyonu "Zaten 4/5'inin Yiı- îıan vetosu ileişlemez hale geldiğini" anım- sattıysa da parlamento "Türkiye'yeyönelik mali yardunın tiim kalemlerinin dondurul- masına" ılişkın tavsiye karannı aldı. AP'den ikinci darbe 24 ekimdeki bütçe <prüşmelerinden geldi. AP'nin yeni kara- jinda, Türkiye'de din özgürlüğü ihlallerin- Üen söz edilmekte. 30 eylülde Istanbul'da St. George Kılisesi'nin bombalanması kı- nanmakta. Patrikhanenin korunmasına iliş- kin taahhütler anımsatılmakta. Ilahıyat okulunun bir an önce açılması çağnsında bulunulmaktaydı. m AP. aynca Vunanıstan'ın veto ettiği ka- lemleri askıya almakla kal- mıyor. Türkiye'ye yapılaeak yardımlar konusunda ko- •ıtıisvonun pariamentoya bil- -gi vermesı kcşulunu da geti- «yordu. > İkrsadı Kilkınma Vakfi, •AB'nın insar. haklan konu- ii aldıâı ?u karan şövle bul edilen karannın küçümsenmesinden kaçınılması gerektiğini belirtmek isterim. Bunu kabul etseniz de etmeseniz de Türki- ye'nin AvTupa'ya kay da değer bir adım da- ha yaklaşması. bu parlamentonun onay ı ol- maksıan mümkün değildir. Türk hüküme- tinin, 1995 Temmuzu'nda anayasa değişik- liklerini gerekli yasal düzenkmelerk yaşa- ma geçirmek \e insan haklannı daha iy i ko- rumak üzere reformlan uygulama konu- sunda açık \e kesin bir biçimde \ermiş ol- duğu sözü bugüne değin yerine getirmemiş olması. AP'de büyiik bir dış kınklığı yarat- h. Almanya. Türk hükümetince şimdi he- deflenen ve yeni yasal değişiklikleri olumlu değerlendirmekte \e bu değişikliklerin gü- \enlik güçlerinin uygulamalarını \edüşün- ce özgürlüğünü somut bir biçimde etkîleye- rek AB'deki çoğunluğun gü\enini tekrar kazanmasını ümit ediyor.** Kömür çelik anlaşması 1996y ılmdaki smırlı say ıdaki olumluge- lişmelerden biri A\rupa Kömür Çelık Teş- kilatı (AKÇT) anlaşmasında görüldü. AB'nin tamamlayıcısı niteliğindeki bu an- laşmay a Türkiye de taraf oldu. tKV'ye göre Türkiye'de çeşitli bakanlık ve müsteşarlıklar arasındaki anlaşmazlık- lar sonucu: fiilen uygulamada olan AB ve EFTA ülkeleri için gümrüksüz ıthalat kal- dınlarak geçmiş üç yıla vönelık gümrük vergisi tahakkuku yapılmak ıstendı. Sanayiciyı çok zor durumlarda bırakan bu uvgulamadan vazgeçilmesı ıçın bır a_\ beklemek gerekti. Bu arada müzakere ko- zu olarak kııllanılmak istenen AKÇT anlaş- ması acele olarak ımzalandı. Bu gelışme- lerde \B Komısyonu. Türkiye ıçindekı kar- gaşayı ızlemekle yetindı.- Türkıye ıle AKÇT arasında Serbest Ti- caret Anlaşması 25 temmuzda ımzalandık- tan sonra 1 ağustosta şürürlüğe girdi. An- laşmanın. biryandan Türk demır-çelik sa- nayiinin AB ile bütünleşerek ileri teknolo- lilerle beslenmesıni. öte yandan sanayicile- rımızın gırdi malıvetlennı azaltarak AKÇT ürünlerine dayalı ımalat sanayimızın reka- bet gücünün artmasını sağlaması bekleni- yor. Türk demır-çelik ürünlerinin AB pazar- larına vergisiz girişi sağlanmış olup. bu du- rumun ülkemızın ihracatının çeşiılenme- sine katkıdabulunacağı sanılıyor. AB'nin Ankara'dakı Temsilcisi Büyü- kelçi Michael Lake yanıtlarını. Yunanis- tan'ın vetosu \e insan hakları ıhiallen ko- nulannda da sürdurdü. - Ekonomik ilişkiler dışında. Türkiye ile AB arasındaki siyasal ilişkilerde. ömeğin insan haklan konusunda ne gibi oluşumlar gözlendi? - Bu sorunlar. AB'nin temel gruplarını etkiledıği ıçın tahrik olarak nıtelendinyo- rum AB'dekıler Türkiye'nin her zamanki borunlu bölgelerine değindiler. GB'nin ikinci ay ı bile dolmadan, hâlâ çözümlenme- mışolan Kardak bunalımı yaşandı. Böyle- ce Yunanlılar. AB'nm güçlenmesıne. özel- lıkle vardımcı olacak malı işbırlığını veto ettıler. Bu. utanç \encı bırdurumdur. Çün- kü. kesinlikle bu desteğın büyük bölumü AB ile arz talep ilışkısi içinde olan orta \e küçük çaptakı girişimcileri desteklemeyi hedeflemiştir. Veto. iki tarafı da etkiledi. Türk tarafı bunun. ikili bir sorun olduğunu \e \&'y\ ılgilendirmedığinde ısrar ediyor. Böylece. Türkiye'nın. \unanistan ile bırlık- te bu sorunu çözmede yüzde 50 oranında sorumluluk payı olduğunu düşünüyorum. Türkler. mali ışbirliğininbaşlayamamasın- da sadece AB'yi suçluyorlar. Hepimiz. bu olaya ikinci bir kez bakmak zorundayız. - Nasıl bir bakış açışı öngörüyorsunuz? - AP'nin Türkiye'nin Akdeniz'dekı ma- li düzenıni sınırlayan sorunu. Türkiye'nin uzun süre insan haklan \e düşünce özgür- lüğü konusunda Avrupa'nın kabul ettiği standartlara ulaşamamasından kaynaklanı- yor. Bu. Türklenn sorunudur \e bunu çöz- mek,ancak Türklerin elindedir. AB. bu ko- nudaki genel memnuniyetsizliğini belirt- miştir. Genel sözcüğünü kullandım. Çün- küpartilerınçoğundanveRefahPartisi'nin AB'yi engelleyeceğini söyledikten sonra Refah ile koalisyon kuran b'aşbakandan -bu siyasal bir tutumdur \e koalisyonun kuru- luşu fevkalade demokratik ıdi- memnuni- yetsızlık duyulmuştu. TBMM'nin lıemen hemen tüm yıl boyunca kisıtlı çalıştığını bilmemize karşın. insan hakları konusun- da hıçbir ılerleme sağlanmaması. AP'yi kızdırmıştır. \anlı^ olan sorun; Türk gü- venlik güçlerinin öteki Türk vatandaşları- na yönelik uygulama biçimlerinden kay- naklanıyor. AP; mali anlaşmalan içeren dış sözleşmeler. insan hakları ve demokratik- leşme konusunda özel bir sorumluluğa sa- hiptir. Fakat. AP'yı bir bütün olarak temsil etmez. Bakanlar Kurulu'nun ve komisyo- nun görev i Türkiye ıle olan mali işbirliği- ni korumaktı ve bütün sorun ileriki birdö- neme ertelendi. Olabilecek en iyi şey. Tür- kiye'nin özellikle insan haklannın uygu- lanması ve düşünce özgürlüğünün sağlan- ması konusunda önleyıci adımlaratmasıdır. AP'nın bu değişıkliklere derhal. büyük bir istekle karşılık vereceğine inanıyorum. BİTTİ -• "'Türkiye. Avrupa İnsan flaklın SÖzltsmesi'ni onay- fcmıştır. Bu södeşme.devlet- Itre-, ülkesindtyaşayan birey- ître Umel hak>« özgürlükle- *i taaıma yikümlülüğünü •*çnmektedir. Bu sözleşme Türk.Anay asisı'nın 90. mad- '<İes.î geregincs aykınlık iddi- fcı gtrekçesi\ıe de dahi A na- Ttasa Mahkeınesi'ne başvTi- rulatnaz.N e >ar ki sözleşme; genefi gibi taaıtılmadığı için * i i i d k l IRMIKI AYDIN ENGİN e - mail: engin ;" planet.com.tr g öuinde hak ara- strhestisi Jduğununebi- "reyie-. ne de ır.gulayıcdar bil- "ıne*ıedir. i : EKIayıayhTürkiye'deso- run kukuksa çerçevede ya- pılnıısı gereiü değişiklikler değil bir arjyış' değişikü- Ei>ükelçisi de Ankıra'da düşüncelerini "jöylt açıklac 1 *~Bir dost »larak .4P'nin bu kıdar a <> bir farkla ka- Gazete sayfalarındaki, TV kanallanndaki dinginlik sizi ya- nıltmasın. Bıkmış bile olsanız Susurluk bizi bırakmayacak. Daha da önemlisi biz Susur- luk'u bırakmamak zorundayız. Yılbaşı arifesi ve ertesinin dinginliğini yaşıyoruz. Geçici. Çok daha şaşırtıcı açıklamalar, haberlerle sarsılacak Türkiye. Yatay ve dikey, daha çok rezil- lik günışığı görecek, çok rezı- lin maskesi düşecek. Aşınmış bir deyimle söylersek fırtına öncesinin sessizliğindeyiz. Çetelerin adlarını ezberledik. Söyiemez çetesi, Kocaeli çe- tesi, Yüksekova çetesi, izmir çetesi, Bucak çetesi filan. hep öğrendik. Ama çetelerin yapıp ettikleri, kollarının uzandığı yer- ler. kurumlar henüz açığa çık- madı. Kaçak polis şefleri Se- dat Demir ve ZZZZZ DDDD fi- lan henüz yakalanmadı ya da teslim olmadı ve en önemlisi henüz ötmediler. Mehmet Ağar "Çok üstüme gelinirse benim de bir çift lafım olur" demişti. Aslında çok çift lafı ol- sa gerek. Ağar da henüz bül- Hatırlayıp Utanmasm Çocuklanmız... bül kesilmedi. PKK itirafçılığından seyyar cellatllğa geçmiş Alaattin Ka- nat. özel harpçi mi öldürmeye doymaz bır cinayet aygıtı mı yoksa "hem o. hem o" mu ol- duğu henüz anlaşılmayan Ah- met Demir'in (kod adı: Yeşıl) marifetleri henüz kamu bılinci- ne yansımadı. Özel timcı Ay- han Çarkın ve iki arkadaşı da- ha konuşmadılar. Sadece "Ko- nuşursak ısınnz haaa" şantajı- nın ucunu gösterdiler. Haber sağanağı önümüzde- ki günlerde hızlanarak sertle- şerek ürkütücü boyutlara ula- şarak sürecek. Hazır. haber sa- ğanağı mola vermişken biz de durup bir düşünelim. Anımsa- yalım ve değerlendirelim. Susurluk patlak verdiğinden bu yana, bizim Hikmet Çetin- kaya Cumhuriyet arşivinden Uğur Mumcu'nun yazılarını, onunyıllarönceyazdıklarınıel- den geçıriyor. Her defasında şaşkınlığını gizlemeden konu- şuyor: - Yazmış be Aydın.'.. Şuraya bak. Hepsini, daha o günlerde tek tek. satır satır yazmış; ad ad sıralamış... Altlarını çizmiş. Gösteriyor. Şaşkınlığını bölüşüyor. alçak- ça, hunharca yok edilmiş arka- daşımızın meslek hünerini hakiı bir övünçle. birlikte izliyo- ruz. Kulaklarımızda Uğur Mum- cu'nun gülerek söyledikleri: - Herkes bunları nereden, nasıl öğrendiğimi, bulup çıkar- dığımı soruyor. Çok basit. Geçmiş yıllann dava dosyala- nnı tarayan herkes bulur çıka- rır bunları. Onun "ço/ctoas/f"dediği bin- lerce ve bınlerce sayfalık dava dosyaları arasında geceler ve günler, haftalar ve aylar boyu dolaşmak demek. iğneyle ku- yu kazmak, pösteki saymak demek. Sabır, inat ve olağa- nüstü bir iş disiplini, tutarlı bir meslek ahlakıyla bezenmiş ça- lışkanlık demek. Aylar süren bir çabanın bazen hiçbir sonuç vermemesini göze almak de- mek. Kısacası adam gibi çalış- mak, gazeteci gıbı gazetecilik yapmak demek. Hasan Uysal çok yıllar ön- cesı birlikte çalıştığım birarka- daşım. O da inatçı ve çalışkan bır basın amelesidir. Haberci- liğin, muhabirliğin içine sekız de kitap sıkıştıracak kadar ça- lışkan. Altı yıl önce bir kitap yazdı: Kurtlu Kokteyl. Kokteyl karışık içki demek. Hasan Uy- sal, Susurluk'tan 6 yıl önce yazdığı kitabının üst başlığını da "Devlet-Ülkücü-Mafya" koymuştu. Böylece kokteylin bileşenlerinı daha 6 yıl önce olanca açıklığı ile gözler önü- ne sermişti. Uğur Mumcu'nun yazıp çiz- dikleri toplumsal belleğin de- rınliklerine gömüldü. Bugüne bağlanamadı. Hasan Uysalın Susurluk'u 6 yıl önce bize an- latan, daha önemlisi Susur- luk'u 6 yıl önceden haber ve- ren kitabı suskunluk duvarları- na çarptı. Susurluk patlak verince de herkes şaştı. "Vay anasını ne- ler oluyormuş da haberimiz yokmuş" dedi. Haberci daha nasıl haber versin? Ya gazetesinde yazar ya kitaba döker. Yani... Yani hiçbir şey birden olma- dı ve hiçbir şey günışığına ye- ni çıkmadı. Bundan sonra olup biteceklersakın ola ki "şok ha- ber" filan gibi algılanmasın. Bi- linmesi gereken hemen her şey biliniyor. Artık yeni bilgilere çok da fazla gerek yok. Her şey apa- çık ortada. Hem de epeydir... Bundan sonrası edilgin bir ilgiyleyeni gelişmeleri, yeni ha- berleri izlemek olamaz. Artık edilgin izleyicilerin değil, etkin ve sorumlu yurttaşlann günü. Yoksa... Yoksa Yevgeni Yevtuşen- ko'nun dizeleri bizim için yazıl- mış olacak: " Yıllar sonra hatırlayıp I uta- nacak çocuklanmız I cesaret sayıldığını I doğruluk denen şeyın..." POIİTİKA GÜNLÜGÜ HİKMET ÇETİNKAYA Dinozor... Cumhuriyet her hafta çarşamba günleri 'Dinozor' adlı bir mizah eki veriyor. Yayın yönetmenliğinı Zafer Temoçin'in yaptığı 'Dinozor'un dün sabah ilk sayısını bir kez daha okudum... Dinozor niçın çıkmıştı? işte gerekçesi: "Ülkemiz adeta 'doğalpark'. Ne yana dönse- niz, 'nevi şahsına münhasır' bir mahlukla karşı- laşıyorsunuz. Politikadan futbola, medyadan topluma kadar, hayvan isimleri açısından be- reketli bir ülkede yaşıyoruz. Ne yok ki? At var. Hem de Kırat. Krallığı çoktan kaybet- miş Aslan Sosyal Demokratlar var. Çalışkanlı- ğı tartışılır Arılar var. Barış yanlısı Güvercinier de var, savaştan yana Şahinler de. Dumanlı ha- va sempatizanı Kurtlarvar. 'Ofe/Ay/s/'bilemev- cut Başka? Kara Kartallar. San Kanaryalar. Be- yaz Martılar. Yeşil Timsahlar. 'Minik Kuş' haber taşıyor, 'Ardıçkuşu' yorum yapıyor. Imaj çağın- da medyayı 'Renkli Kelebekler' sarmış. Paparaz- zi'nin bir başka adı 'Muhabbetkuşu' mudur? İnek Şaban'la yatıp, İnek Şaban'la kalkan 'en- teresan' bir nesil yetiştiriyoruz. Koç'un buzdolabına taksit ödüyoruz, Veve' sigarası içiyoruz. 'Minik Serçe'yi dinliyoruz (te- lefonlan dahil), 'Devekuşu 'nun yapımlanna gü- lüyoruz. italyan Aygın Stallone hemen her ak- şam ekranlarda. 'Manda' bağımlıları giderek çoğalıyor. Köstebeklerdeöyle. 'Bukalemun' o\- mak, hiçbir çağda bu kadar moda olmamıştır. Daha? Rant düşkünü Leş Kargaları, alaturka libera- lizmin iş bitirici Çakallan, hiçbir şeyi umursa- mayan Koyun sürüsü çoğunluk, sürüyü kola- çan eden Çoban Köpekleri, sayıları giderek azalan Kelaynak aydınlar. Hayatımız 'fabl' gibi. Bu kadar 'Geyik' muhabbeti yeter. Yaşanan bu hayvan masalına, bir katkı da bizden: Artık Dinozor da var. Yarasalara inat merhaba. Biz karanlık bir mezbaha değil, güleryüzlü bir ülke istiyoruz." • • • Şu anda Dinozor'un dördüncü sayısını okuyo- rum... Vedat Özdemiroğlu'ndan Ferhan Şensoy'a, Erdal Belenlioğlu'ndan Fikret Bekler'e, Sunay Akın'dan Metin Hakyeri'ne Altay Martı'dan Alp Tamer'e, Zafer Temuçin'den Musa Gümüş'e, Yiğit Özgür'den Ümit Atalay'a dek çok sayıda ar- kadaşımız yazıp çiziyor Dinozor'da... Dinozor'u okumaktan büyük keyif alıyor, hem gülüyor hem de düşünüyorum... Vedat Özdemiroğlu ve Erdal Belenlioğlu, Dino- zor'un dördüncü sayısında Özer Uçuran Çiller'in 'Dinozor' için yazdıklannı (!) derlemişler: Mutlu ve Başarılı Olma Sanatı.. Bakalım nasıl mutlu oluyormuş insan: • Ne yapıp edip banka sahibi olmaya bakın. Bu size huzur, güven ve "keş para" getirecektir. Unut- mayın, mutluluk dolara endekslidir. Başan ise bor- sada ölçülür. • Bankanız batarsa korkuya kapılmayın. Güneş de batıyor. güneş battı diye sokaklara mı dökülü- yoruz? • Eşinizle iyi geçinin. Hele o eş size muhtelif rant ve komisyon gelirlerı sağlıyorsa daha da iyi geçi- nin. El üstünde tutun. Hesaplarla siz ilgilenin, o yo- rulmasın. Ona sık sık akıl verin. Fikir vermenize ge- rek yok, fikirsiz de yaşanabilir. • Mümkün mertebe Refah olayına sıcak bakın. İyi bir eş, iyi bir iş demek olduğuna göre, iyi iki eş, iyi iki iş anlamına gelir. Bir erkeğe dört eş durumu ise şüphesız çok kârlıdır. • Başınız sıkıştığında yemin etmekten hiç çekin- meyin. Vaziyeti kurtarın. toplumu kendinize acın- dırın. Size tavsiye edeceğim yeminler şöyle: ikigö- züm önüme aksın ki. Allah bin türlü belamı versin ki. gayrimenkullerim yanıp kül olsun ki, bır dolar bir liraya eşıt olsun ki! • Evinizde gazeteci besleyin. Bu sizin stresinizi alacaktır. Ayaklarınızın dibinde kıvnlıp yatan sevim- li bir gazetecinin mırıltısı, size her şeyi unutturur. • iktidarın nimetlerinden yararlanmak gerekir. Nasıl ki bir koyunun etinden, sütünden, derisinden faydalanıyoruz: iktidarın da ihalesinden, kredisin- den, gücünden faydalanmalıyız. Yoksa iktidar mun- dar olur. (Allah korusun) • "Seni lapacı, seni yıkamacı, yağlamacı" di- yenlere aldırmayın, onlara kısaca "Yürü bayırın gülü" deyin. Bu sizin iç dengenizi düzeltecektir! • • • Bir kez daha yineliyoruz: Dinozor, sadece çarşamba günleri Cumhuriyet'le birlikte veriliyor... Dinozor okumak bir ayrıcalıktır... Sakın önümüzdeki hafta çarşamba günü gaze- te satıcısından Cumhuriyet'i alırken 'Dinozor' iste- meyi unutmayın! Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya (<> Planet.com. TR Lice'de baskıyı duyurmuştu BelediyeBaşkanı'nuı kardeşi kaçırüdı Dİ\ ARBAKIR (UBA) - Lice'de yurttaşların zorla korucu yapıldığı savlanna ilişkin tartışmalar sürerken olaylan gündeme getirmekle suçlanan Belediye Başkanı Behçet Tektaş'ın kardeşi Abdülselam Tektaş'ın kimliği belirsız silahlı 5 kişi tarafından kaçmldığı öğrenildi. Lice'deki olaylan yerinde inceleyen heyetin ilçeden aynlmasından sonra, Belediye Başkanı Behçet Tektaş'ın kardeşi Abdülselam Tektaş'ın evine kimliği belirsiz 5 kişi baskın düzenledi. Silahlı kişiler. "Görüşmek isth'oruz" diyerek Tektaş'ı yanlanna alıp götürdüler. 3 günden ben kendisinden haber alınmayan Abdülselam Tektaş'ın hayatından endişe ediliyor. Lice Belediye Başkanı Behçet Tektaş. kardeşinin kaçmldığı gece Lice'deki bütün resmi makamlara başv urduğunu. ancak bir sonuç alamadığını söyledi. Başkan Tektaş. "Kardeşimin kaçınlmasının koruculuk yüzünden olduğuna inanıyorum. Aiievi bir mesele değil, bana göre siy asidir. Lice'de meydana gelen olaylan De\let Bakanı Salim Ensarioğlu'na da sözlü olarak biklirdim" dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear