25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
14OCAK 1997 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Zaın isteyen -doktora somsturma • A.NKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Başbakanlık Müsteşa: V'ekili Osman Kadr Keskın. Ankara Tabip Oıias:'nın (ATO) rgeçer. perşembe günü .Başbikanlık önünde .düzenlecıği protesto gösterisinde "kendisini muhatapkabul etmeyen" -ATO yöneticileri ile Türk -TabiplenBirliğı(TTB) yöneticileri hakkında soruşturma açılmasını v istedi Keskın. ATO Başkanı Dr. Mehmet Altınok'un. Başbakan Necmettın Erbakan'ı '"takıvye;ilikle" L eleştirmesinın de suç oldugunu savundu. TOFAŞ'ta üretim yeniden başladı • Bt RSA (AA) - TOFAŞ'ta. otomobıl satışlanndakı durgunluk ve artan stoklarnedeniyle 27 Aralık 1996 tarihinde durdurulan üretime yeniden başlandı. 18 günlük aradan sonra. otomobıl stoklannın büyük bölümü eritilirken. rdurgunlugun de\am etmesi halinde, fabnkada kısa sürelı üretime ara \ermeler yine gündeme gelebılecek. TOFAŞ'ta 2 ocakta işten çıkartılan bin 10 işçiye, 808 milyar lıra kıdem ve ihbar tazmınatlan ödendi. Zorunlu tasarruf 506.2 trilyon oldu • ANKARA (AA) - Kamuoyunda "zorunlu tasarruf" olarak bilinen Çahşanların Tasarruflannı Teşvik Hesabı'nda bıriken para mıktan. İ996yılı kasım ayı sonu itibanyla toplam 506 trilyon 158 milyar liraya ulaştı.Hesapta kasım sonu itibanyla biriken paranın 180 trilyon 741 milyar 816 milyon lirası anapara. 325 tnlyon 416 milyar 496 milyon lirası ise nakit bazda nemadan oluşuyor. Hesapta kasım sonu itibanyla binken paranın 115 trilyon 531 milyar 902 mılyon lirası. anapara ve nema olarak hak sahiplerine ödendi. Srtebank'a atama • Haber Merkezi - Chemical Bank AŞ iken Sürmeli Grubu'na satılan yeni isminin Sitebank olarak değiştırilmesi öngörülen bankanın genel müdürlüğüne Naci Ayhan atandı. Naci Ayhan. daha önce Egebank \ e kısa süre de Interbank Genel Müdürlüğü görevinde bulundu. 'Ünivepsiteler yıppatılıyon' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümetin polis ve ordu kadrolanna ek zam yapmasına bir tepki de Üniversite Öğretim Üyeleri Derneğı Başkanı Prof. Dr. Burhan Şenatalar'dan geldi. Şenatalar, kamu kesiminde yapılan farklı maaşlan eleştirerek •"Lniversiteler için zorunlu duruma gelmiş olan ayarlamanın yapılmayış nedeni 'kaynak olmayışı' değil. "niyet olmayışfdır" dedi. Sigapaya zam • Haber Merkezi - R J. Reynolds Reklam ve Pazarlama AŞ. bazı sigaralannın perakende satış fivatlanna bugünden geçerli olma üzere zam yaptığını bıldirdi. Buna göre sigara fiyatlan şöyle oldu: Camel uzun 130 bin lira. Camel kısa 120 bin lira. Salem uzun 130 bin lira. Winston uzun 80 bin lira. VVjnston kısa. 70 bin üra. Monte Karlo uzun 70 bin lira. Monte Karlo kısa 60 bin lira. Ege uzun 50 bin lira. Ege kısa 40 bin lira. IT0115 yaşında • Ekonomi Servisi - tstanbul Tıcarer Odası (İTO). bugün 115 yaşına giriyor, İTO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yıldınm. "İTO. ülkemizin ilen uluslardüzeyine çıkanlmasmda ihtiyaç duyulan duzenlemeleri ülke gündemine ılk getiren kuruhiş olarak gurur duymaktadr" dedi. Yıİdınm. odalann. kamu yarannı önplana alan rnesleki kunılıışlar oldugunu. bu özellikleri ile dernekler gibi sadece kendi üvelerinin nenfaatlannı gözeten kuruluşlardan aynldığını ıfade etti. İstanbullu fmncılar 1997 yılmın toplusözleşme görüşmelerini ekmek zammına ayarladı Ekmek fiyatına 'sandviç'HLLVAGENÇ Küçüle küçüle sandviçe dönen ekmeğe yine zam geliyor. Hükü- metin ekmek fiyatlannın 15 bin li- raya çekilmesi için yaptığı baskılar sonrasmda çözümü ekmeğin grama- jını düşürmekte bulan fırıncılar. şimdı de 210 gram ekmeğin fiya- tını 20 bin liraya çıkarmanın hazır- lığını yapıyorlar. İşçiye ücret anışı yapmak için "ekmek zammı" şar- tı koşan fınncılar. aksi halde imza aşamasına gelen toplu iş sözleşme- lerini y anda kesme tehdidi savuru- yorlar. Ekmek fiyatı hesaplamala- nnın birkaç gün içinde tamamlana- cağını açıklayan Istanbul Fınncı- lar Odası, ekmeğe istediklen zam- mın yapılmaması halinde toplusöz- leşme görüşmelerinin Istanbul Ek- mek fşverenleri Sendikası tarafın- dan yanm bırakılacağını belirtti. Fınncılann 210 gram ekmeğin fiyatını 20 bin liraya çıkarmalan halinde. 250 gram ekmeğin fiyatı yaklaşık 24 bin liraya yükselmiş olacak. Fmncılann 250 gram ye- rine. 210 gram ekmek üzerinden fiyat artışına gitmelerini kamuovu- nun tepkisinden korkmalanna bağ- layan piyasa çevreleri. "250 gram ekmek üzerinden zam vapmaya kalksaJar, aradaki fiyat farkı bü- yür. Şu anda 15 bin liraya sattıkla- RP'nin ekmek politikası tutmadı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - REFAHYOUun %mek fiyatının 18 bin lira-. .m 15 bin liraya çekilmesi onündeki politikası tutma- Türkiye Ziraatçılar Der- neği (TZO) Başkanı İbra- him Yetkin. ekmekteki indi- rimın gramaj düşürülerek sağlandığını. gramajı düşük ekmeğin 18 bin liraya çıka- rılmasıyla kaybın arttığını söyledi. REFAHYOL'un bugday- dakı fıyat polıtikasıyla RP Ankara tl Başkanı ZekiÇe- lik'in ABD'den lOObınton hastahklı buğday ithal etme- sinin sağlandığı ileri sürül- dü. Türkiye Ziraat Odaları BirliğılTZOB)Başkanı Fa- ruk Yücel de. Anadolu'da düşük olan ekmek fiyatının hükümetin müdahalesiyle 15 bin liraya yükseldiğini. is- tanbul'da da fınncılann maf- ya oluşturduöunu söyledi. REFAHYÖL'un2ayön- ceki müdahalesiyle fiyatı 18 bin liradan 15 bin liraya çe- kılen ekmek. yeniden 18 bin liradan satılmaya başlandı. Hükümetin popülıst bir yaklaşımla ekmek fivatlan- na müdahale ettiğı belinildi. n ekmeğe 20 bin istiyorlar. Ekmeği tekrar 250 grama çıkanp, 24 bin li- ra isteseler halk tepki gösterir" de- diler. 210 gram ekmeğin fiyatının 20 bin lirayaçıkanlması içingerekli ha- zırlıklan yaptıklannı söyleyen Istan- bul Fınncılar Odası Başkanı Fahri Özer. hükümetin bu konuda sorun çıkarması halinde imza aşamasına gelen toplusözleşme görüşmeleri- ni tamamlamayacaklannı bildirdi. Fınnda çalı>an işçiye ilk yıl için yüzde 90 zam verilmesınin prensıp- te karara bağlandığını hatırlatan Özer. "İkinci yıl için yüzde 70 artış öngörülüyor. Enflasyonun üzerinde bir maaş arnşı öneriyoruz. Bu da ek- mek üretim maliyetlerinin artması anlamına geliyor*" dedi. Özer. bu konuyu görüşmek üzere çar^amba günü Çahşma Bakanlığfnda bir toplantıya katılacaklarını söyledi. Iş- çı temsilcisi sendikalarla prensip- te anlaştıklannı söyleyen Ekmek Işverenleri Sendikası Başkan Yar- Jımcısı Muharrem Keçeli. istenilen oranda ekmek zammı yapılmama- sı halinde imza aşamasına gelen toplusözleşme görüşmelerini ta- mamlamayacaklannı belirtti. Top- lusözleşmenin hafta sonuna kadar ımzalanmış olacağını belirten Öz- gıda İş Sendikası Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Paçal. aksi şe- kildebeyanlar\eren fınncılann ek- meğe zam yapabilmek için işçiyle hükümeti karşı karşıya bırakmaya çalıştığını söyledi. Ekmeğe zam ya- pılmaması halinde işçiye zam ve- rilmeyeceğı şeklındeki tehditlerin gerçekleşmesinin mümkün olmadı- ğını \urgulayan Paçal. "Gerekirse gre\e gideriz" dedi. Fınncılar \e i^\eren sendikası temsilcilerinın çarşamba günü bu konuda görüşme yapmak üzerine Çalişma Bakanlığı'na gidecekleri- nı bıldiren Paçal. "İşcitemsikileri olarakbizim bu toplantıya katılaca- ğınıız konusunda kesin bir şey >ok" diye konuştu. Ekonomi stratejileri açısından Türkiye'yi yetersiz bulan ABD'Ii ekonomi profesörü Thurow 6 Türkîye yer alacağı ligi belirlemeK' BARIŞ DOSTER ÖZLE.M VLZAK ABD'de polıtik platformlann ve ulusal ekonomi politikalannm oluş- turulmasında yönlendinci bir ses olan M1T (Massachussets Institü- te of Technology) ekonomi profe- sörü Lester Thurmv, bozuk ekono- milerle köktendincilik arasında ya- kın bir ılişki oldugunu söyledi. Eko- nomik açıdan zor durumda \e umut- suz olan insanlann köktendinciliğe ya da etnik aynmcılığa kolay kapıl- dığını söyleyen Thurovv. "Bugün yalnızca Slüslüman köktendincilik yok. Hıristiy an. N ahudi Hindu, Bu- dist köktendinciliği de var" dedi. Türkçe'ye çevrilen son kitabı "•KapitalizminGeleceğrnin tanıtı- mı için Koç-Lnisys'nın davetlisi olarak Türkiye'yegelen Prof. Thu- row akademısyenliğinin yanı sıra Nev, Yörk Times gazetesi ile Ti- mes ve Ne\\ svveek dergilerinde y a- zılar yazıyor. Cumhuriyet, Thu- row'la küreselleşmeden, ABD'nin dış politikasında yürüttüğü çıfte standartlara kadar değişik bir yel- paze içinde söyleşı yaptı. Thurou bu arada Türkiye'ye de ilginç me- sajlar gönderdı. -"Kapitalizmin Geleceğj" adın- da bir kitap yazdınız. Neden böyle bir konu seçtiıûz? -Kapıtalızm rekabete dayalı \e güçlü olanın kazandığı bir sistem- dir. Ancak artık kapitalizmin bir rakibi yok. O halde nasıl güçlü ol- sun? Dolayısıyla temelden çürük birsistem. Sosyalizminyanştanta- mamen çekilmesine ve ideolojile- rin birbırlerine yaklaşmasına karşın sol. sağdan daha çok etkileniyor. Solcular. piyasa ekonomisinden. özelleştirmeden. küreselleşmeden fazla etkilendiler ve sağa kaydılar. Fakat küreselleşme de hemen olma- yacak. Bu çok uzun bir yol. Fakat mutlaka gerçekleşecek. -Türkiye gibi yeni sanay ileşmek- te olan ülkelerin yeni dünya düzeni ve küreselleşmeden nasıl bir yarar sağlayacaklannı umuyorsunuz? - Globalleşmenın bir ülke için ıyi olup olmaması o ülkenin belırgın bir stratejisi olup olmadığına bağlıdır. Globalleşme . Hong Kong. Singa- pur. Güney Kore, Cin veGüneydo- ğu Asya ülkeleri için son derece olumlu oldu. Çünkü bu ülkelerin her şeyden önce belirgin bir strate- jileri var. Ve bir onun kadar önem- li olan da insan eğitimıne büyük yatınmyapmalan. Aynı globalleş- me Afrika ülkeleri ıçın ise hiçbir an- lam ifade etmiyor. aksine çıkarlar doğrultusunda kullanıldığı için olumsuzluklara yoi açıyor. -Türkheiçin ne söyleyebilirsiniz? - Her şeyden önce Türkiye lıgi- ni belirlemeli. Ekonomi strateıile- ri konusunda Türkiye net bir çizgi- ye sahipdeğil ve insan eğitimıneye- terli önemi verdiğine inanmıyorum. Ben olsam bu konulann üzerinde yo- ğunlaşır. bütçe açığını. enflasyonu. köktendinciliği dert etmezdim. Tür- kiye'nin coğrafi konumunu son de- rece önemli. Ancak Türkiy e atak v e kararlı olmak zorunda. aksi halde yalnızca bir köprü olarak kalır. - Türkiye ve Av rupa Birliği ara- sında yapılan gümrük birliği konu- sunda düşünceleriniz nelerdir? - Gümrük birliğinin Türkiye için fazla bir şey değiştıreceğinı zan- netmiyorum. Gümrük birliğı ancak Türkiyc'nin AB'ye ve ortak paza- ra girişinde ilk adım olarak kabul edildiğinde anlam kazaınr. Şu an ıçm ne yararı var ne de zararı. - ABÖ, Hberal tkarrti savunan bir ülke. Nüzyılın başlarında ise Cumhuriyet, MIT (Massachusses Insritütc of Technology) ekonomi profesörü Lester Thurmv ')a küreselleşmeden ABD'nin dış politikasında yürüttüğü çifte standartlara kadar birsöyleşi yaptı. ABD'nin ekonomi politikalan ken- di endüstrisini. o/cllikle de imalat sa- nay ini koruyan bir anlayış içindey- di. Şinıdi ABD, yeni sanayileşmek- te olan ülkelere "ticarı sınırlarınızı açın " diyeöğütveriyor. Buradasiz- ce bir çelişki bulunmuyor mu? - Bunun tutarlı bir davranış ol- madığını söyleyebilirim. Bunun ya- nı sıra şöyle bırgerçek bulunuyor. Şu anda Japonya. Tayvan. Güney Kore "koruy ucu politikalan" olan ülkelervebaşanlı olan ülkeler. Özel- leştirmenin ekonomi için faydalı olduğuna inanıyorum. Ancak eko- nominın gelişmesı için başka ol- gulara da ihtiyaç var. Altyapılann kurulması.yanönlemlerinalınma- sı lazım. Halk ikna edilmeli. Mek- sıka. bu konuda başanlı oldu. Fran- sa da başanlı bir politıkayla ABD. Japony a \ e Almanya'dan sonra dün- yanın4. büyükekonomikgücüha- îine geldi. Ben ne Japony a öncülü- ğünde bir Pasifik blokuna, ne de ABD öncülüğünde bir NAFTA'ya fazla şans tanımıyorum. Ama ÂB gelecekte çok güçlenecek. ulus dev - Tetler zayıtlayacak. Rusya. doğal kaynakları. sanay ı ve teknolojik bırikimı.yeti^mış insan gücüyleer geç kendinı toparlayacak. 22. yüz- yıl Çin'ın yüzyılı olacak. -ABD hükümeti, IrakveİranMa ticaret konusunda Türkiye'ye uya- nlarda bulunuyor. Ancak Yuııaııis- tan. Sırbistan ile olan ticari ilişkile- rini yüriitüyor hatta silah satışı bi- le yapıyor ve ABD. buna ses çıkar- mıyor. Si/ce burada bir çifte stan- dart bulunmuyor mu? - Doğru. buna çıfte standart dı- yebilıriz. Şöyletanımlayayım. iran ve Irak teröre destek vermelerinin yanı sıra ABD ve bircok ülke için büy ük bir pazar. Sırbistan ise tıca- ri pazar olarak pek öyle iştah açıcı değil ve terörü yalnızca Bosna için- de izoletııtuyor. Buyüzden Irakve iran kadar ÂBD'nın ılgisinı çek- mıvor. Petrol-Iş'in 1997 beklentfleri Ekonomi Servisi - Emek cephesi. 1996 yılının değer- lendirmesini yaparak 1997 yılında gerçekleşmesi bekle- nen ekonomik gelişmeleri ve beklentilerini açıkladı. Petrol-lş Sendikasf nın hazırladığı. !997 yılının beklen- tilerini içeren raporda. buyılın işçiler vediğerçalışanlara ne gibi güçlükler ve olanaklar sunduğu açıklandı. Rapor- da. 97"de en önemli sorunun iş güvencesi olacağı belirti- lirken. özelleştirme. taşeronlaştırma. ücretlerin düşürülme- si. fason üretim işçiliği ve kapsam dışına alınma sorunla- nnın da halen varol- duğu ve mücadeleye devam edilecegi kay- dedildi. Raporda. ekono- mik büyümenin hız- lanacağı veyaklaşık 650 bin işçinın top- İşçi kıyunı uyarısı Daha önce 4 kez özelleştirme ihalesi çıkanlan ve bir kez de ka- patılma kararı alınan Petlas'ın özelleştirilmesınin son aşamasın- da. çalışan sayısınm 700"e düşü- rüleceğinin açıklanmasına tepki gösteren Petrol-İş Genel Başka- nı Bayram Yıldınm. "Bir kamu kuruluşu olan ÖİB. hangi hak- la ve gerekçeyle bir çırpıda 400 üyemizin işinden olması kara- mu alabilir? Petlas'a 1976-1993 arası 13 trilyon lira harcanmış- tır. Bu harcamanın dolar ifa- desi ise 1 milyar 186 milyon- dur. Özelleştirme sürecinde 1.1 milyar dolar gelirve 3.9 milyar dolar gider ile yakınlarına tril- yonlar kazandıranların bu ka- rarı asla kabul edilemez" dedi. Petrol-İş Serndikası'ndan yapı- lan açıklamada. Petlas için ihale- yi yapan herilgili veÖİBçalışa- nı hakkında sendikaca Cumhuri- yet Savcılığı'na suç duyurusun- da bulunulacağı belirtildi. lu sözleşmelennin yapılacağına değini- İirken. kamu yatınm- lannda azalmanm yi- ne süreceği savunul- du,. Özel kesimde 1991 'den bu yana sa- bit sermaye yatınm hacminin yılda orta- lama yüzde 5 oranın- daarttığı ve bu artı- şın süreceğinin ka- bul edilmesine kar- şın, bu oranm top- lam sanayi üretimini fazla etkilemeyece- ği ileri sürüldü. Ay- nca 1997 yılında da sermaye çevrelerine güven vermek için ücretlerin düşürül- mesi ve vergilerın arttınlması gibi ko- nulann da gündeme geleceği belinildi. Özelleştirmeuygulamalannda tutarsız- lık. yanlışlık ve programsızliğm süreceği tahmin edilen raporda. özelleştirmenin önüne geçmek için çalışmalann sürdürüleceği ifade edilirken. 1997 yılının özelleştirme yılı ilan edildığine değinildi. Raporda, bütçe harcamalannın gelirlerden daha fazla ol- ması dolayısıyla bütçe açığının büyümeye devam edece- ği kaydedilerek. 1997 hükümet programında öngörüldü- ğü gibi. bütçe açığını sıfıra ulaştırmanın mümkün olma- yacağı açıklandı. Raporda. mevcutyatırımlaraaynlmış kaynaklarlayılla- nn birıktirdiği yenileme yatınmîannın yapılmasının bile güç olduğu. bu yüzden hükümetin 'kendi okulunu ken- din yap' politikasını sürdüreceği savunuldu. Ishak Alaton Ombudsman Sistemi'ni anlattı Aracı kurumların sonu mu geliyor? Paranıza vö veren IŞÇEMN EVRENİNDEN ŞUKRAN SONER Hesaplaşmadan Olur mu? Bugünlerde karşılaştığım değişik çevrelerden er- kek arkadaşlarda bir özlem, bir özlem... Bir tarikat kurup özel harem yaratabilmenin koşullarını araş- tırıyorlar. Muta nikâhı hakkında aynntılı bilgi edin- menin peşindeler. Şakası bir yana, iş sokakta yürüyen türbanlı kız- lara laf atma boyutunda halka mal olmuşsa, kamu- oyunda olayın kirfiliği yolunda bir kanaat oluşmuş- sa. islamcı kesim, şeriat hukukunun, tarikatların bü- tünü üzerinde bir hesaplaşmaya girişmese bile. ni- kâh konusunda dönüşü olmayan bir noktaya gel- miş bulunuyor. İslamcı kesimin, şeriat yanlısı kimi önemli söz- cüleri "Farz olan tek nikâhtır. Ortada miras hukuku, kardeşlenn bırbirinı tanıması gibi sorunlar varsa, aklımızı başımıza toplamalı, kargaşaya, kaosa sü- rükleneceğimiz görüşlerden vazgeçmelıyiz" diyor- larsa, Aczmendi liderini kurtarmak üzere kimi mü- ritlerinin, "ikişahit varmı, nikâh tamam"Tekerleme- leri, tarikatlann, şeriat düzenlerinin savunulmasına yarardan çok zarar getiriyor. Aklı başında olanları bu gerçegi çok iyi gördükleri için, olayı reddederek ide- olojilerinı, şeriatı kurtarmanın telaşındalar. Reddettikleri Atatürk'ün devrimlerı, medeni hu- kukun, yasal nikâhın, kadına sağladığı haklar. gü- venceler. şeriatçıların arasında bile öylesıne kökleş- miş, yerleşmiş ki bunlara karşı durmanın aptallık ol- duğu anlaşılmış bulunuyor. Adı konmadan, Atatürk devrimleri ile gelen tekeşlilik, medeni hukuk ilkele- ri şeriat adına bile savunuluyor, şenatın resmi nikâh güvencelen çerçevesınde donatılmamış nikâh tür- lerine ve çokeşlilığe sahip çıkılmıyor. Şenat nikâhı için de resmı nikâhta geçerli olan bütün unsurların varlığı vazgeçılemez koşullar olarak sayılıyor. Bal gi- bi de adı konmadan şeriat hukukundan ödün veril- mek zorunda kalınıyor. Aklı başında şerıatçılar için yaşamın gerçeklerı ağır basıyor. Camiden. namazdan çıkmış grubun tartışması- na kulak misafiri oluyorum. Onlar bizden öfkeli; "Bunlar Müsluman değil, bu pislik temizlenmelı" dı- ye bağrışarak görüş yürtüyorlar. Türkıye'nin şeriat, tarikat tehditlerinden kurtulması çok uzun bir süreç; ancak ınanmış Müsluman ile şeriat düzeni iktıdarı- nı, tarikatları savunanlar arasında ılk cıddi tartışma ve hesaplaşmanın başladığı ve kolay kolay da ört- bas edilemeyeceği ortaya çıkmış oluyor. • • • Erbakan - Çiller ıkilisi, REFAH\OL iktidarı, son günlerde medyayı susturmanın çırkin yollarını ye- niden türetmış olsalar bile, Susurluk'la başlayan tartışmayı, devletin içine sızan çeteler. mafya - uyuş- turucu - silah tıcareti - aşiret - yargısız infaz - cina- yetler.. kirli ihşkileri ile halkın hesaplaşmasını gün- demden çıkaramayacaklar. ittifak güçlerı elbette, hesaplaşmanın gerçek ra- yınaoturmasını, sağlıkh olmasını engellıyor, ıktidar- lan ile birlikte çetelere de zaman kazandırıyor. Da- hası kimilerini belki de hesap vermekten kurtarıyor. Amaçatı biryerden akmıyor, kevgirgibi delinmış bu- lunuyor. Bir yerden deliği tıkıyorlar, kirli sular bir baş- ka yerden yol bulup akmayı sürdürüyor. İşin şaka kaldırır yanı yok. Bu kadar belge, bu ka- dar bilgi ve kirli çamaşınn ortaya çıkmasından son- ra, çetelen pisliğini kapatarak iktidariannı sürdürmek, uzun süreçte sadece Erbakan ve Çıller'in, değil par- tilerinin ve de çoğunluk kadrolannın zaranna, son- larını hazırlamak anlamına geliyor. Haber programları ya da tartışma toplantıların- da şöyle bir çevrenizdekilerin davranışlarını izleyin. Çiller'i daha önceleri hiç değilse çok güzel bir ka- dın olarak gören erkekler bile, "Bu kadının yüzüne bir çirkinlik bulaştı, bakışları değişti, kanalı değiş- tirsenize, bakmaya katlanamıyorum" türunden tep- kiler verebiliyor. Sarışın güzel kadının yüzüne Susurluk'taki kirli- liğin, çirkinlik olarak yansıdığı yargısı yayılmışsa bu işin geri dönüşü yoktur. Erbakan'ın kafasındaki til- kiler "iktidar için en güzel fırsat, meydan boş kal- dı" yolunda sinyaller verse de bu kez yanılıyor. Ken- di bindiği dalı kesiyor. Doğrusu ya simgesi olduğu kafalann çirkin yüzünün daha iyı görülmesine yara- dığı için. bu aymazlık. iktidarlannın toplumdaki her gün büyüyen tahribatına rağmen, bir anlamda ya- rarlı da oluyor. Erbakan, iktidar uğruna, çetelerle toplumun he- saplaşmasını, Türkiye'de hukuk düzenine geçişi er- teleyebilir, çeteler ıktidarına doping yapabilir ama geçen her gün, kendisiyle birlikte Çiller'i de önce- den haberli, bulaşıkolsunlarolmasınlar, çetelerin bir uzantısı, parçası. sahibi ve bekçisi konumuna ge- tiriyor. Çeteler hesaplaşması ertelendikçe, hesap- laşmanın birkaç kurbanla kapatılması, örtbas edil- mesi şansı da azalıyor. Kadınları ezen şeriat hukukunun savunulmasının türbanlı. çarşaflı kadınlan, Atatürk devrimleri ve me- deni hukuk ile gelen tek eşlı, yasal nikâh düzeninin sahibi ve bekçisi kılması gİDİ çok yararlı bir sonucu var. Onun gibi Susurluk hesaplaşmasının iktidar uğ- runa erteletilmesınin de hesaplaşmanın geçıştiril- meden çok daha sağlıkh yapılabilmesinı sağlamak gibi, çok hayırlı bir sonucu olacağa benziyor. Başkan Uyar:TEDASa talipdeğiliz Yimpaş'm gözü şeker ve birada TREND HER PAZAR BAYINIZDEN ALMAYI UNUTMAYINIZ SEVFİÇELİKKAVA ^'OZGAT - Av rupa'nın en büyük ve modern tesislerin- den Aytaç Et Entegre'nın yüz- de 70.46'lık hissesini satın alarak adını duyuran, İslami sermayenin önde gelen kuru- luşlarından Yımpaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Dursun L'yar, TEDAŞ'a talip olmadıklannı belırtirken ya- nıım halinde bulunan Sor- gun Şeker Fabrikası'nı satın alnıak üzere gündemlerine dahıl ettiklerini açıkladı. Çankırfda bulunan Ay- taç'ın yüzde 1 7.51 "|jk hisse- sini de satın alarak bu tesisin yüzde 88"ine sahipolan Yim- paş Holding. son olarak As- ya Finans'ında yüzde 7.15'lik hissesini bünyesine dalıil et- ti ve bu finans kurumunun en büyük ortağı oldu. Yimpaş'ın talip olduğu ileri sürülen yatırım ve kuru- luşların çoğundan habersiz olduklannı da vurguiayan holding yönetim kurulu baş- kanı Dursun L'yar. "Bizhold- nigolarak kendi y-atınnı alan- larımızda büyüyerek geliş- mek isti\oruı" dedi. RP ile olan ilışkilerini giz- lemediklerını de v urgulay an Uyar. "Ancak. bu partiyle herhangi bir organik bağı- nıız yoktur. Biz ticaret yapı- yoruz, onlar siyaset.. Bugün için RP'nin ülkenin kalkmma- sında önemli adımlar ataca- ğına inandığımız için sadece destek veriyoruz. Bu inancı- mıa kaybedersek. politikala- nyla ülkeyi refaha taşıyaca- ğına inandığımız başka bir siyasi kuruluşa destek veri- riz. RP'ye destek veriyoruz ama çalışmalanmızın büyük çoğunluğunu,değişik paritile- re mensup insanlann oluş- turduğu da bir gerçektir. Eğer sadece Yimpaş'ın ve çalışan- iannın oy kullandığı bir san- dık otsa o takdirde durunı daha net ortaya çıkar" dedi. Yimpaş'ın 42 mağazası- nın bulunduğunu. yıllık cıro- sununiseyaklaşık 15 trilyon 'ivarında olduğuna da dik- kat çeken Dursun Uyar. Yim- paş'ın ana sermayesinin yüz- de 90'lık bölümünün mcn- kul ve gayrimenkullerinin oluşrurduğunu. bırtrilyonun üzerinde de vergi muafiyct- lerinin oldugunu açıkladı
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear