29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet Imthaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yavın Yönetmenı Orhan Krinç 0 Genel Yayın Koordınatörü llikmet Çetinkava# Yazuşlerı Mudurlen Ibrahim Yıldız, Dinç Tayanç (Sorumlu) • Haber Merkezi Mudunr Hakan Kara 0 Görsel Yönetmen Fikret Eser Dı^ Haberler Şinasi Danışoğlu 9 Utıhbarat. Cengiz ^ ıldırım 0 Ekonomı Bülent kı/anlık • Kultur: Handan Şenköken • Spor. Abdüjkadir Yûcelman • Makaleler Sami Karaören 0 Duzeltme: Abdullah Ya/ıcı 0 Fotosraf Erdoğan Köseoğlu • Bılgı-Bclee Edibe 8 u ğ r a 0 YurtHaberlerı Mehmet Faraç >ayınKumlu UhanSetçuk(Başkanı Orhan Erinç. Okta> Kurtböke Hikmet Çctinka> a. Şükran Soner. FrfiunBakı.[)in(rTa>ani1. İbrahim > ıldız. Orhan Bursalı. Mustafa Balba\, Hakan Kara. AnkaraTemsılcısı Mustafa Balba> • Haber Muduru Doğan Akın Atatürk BuKan \ o 125, K.at 4. Bakanlıklar-\nkara Tel 4195020 (" hat). Faks 4I95027 0 Izmır Temsılcısı Serdar Kıak. H Zıya Bh 1352 S 2 3 Tel 4411220. Faks 44191P 0 AdanaTemsılcisı ÇetinVığenoğlu. InönûCd 119 S No 1 Kat 1. Tel 363 12 II. Faks 363 12 15 Muessese Muduru Erol Erkut 0 Koordınator Ahmet Korulsan 0 Muhasebe Bültnl Yener 0 ldare Hüscyin Gürer 0 ljletme Önd«r Çeük 0 Bılgı-lşlem Naü İnal 0 Bılgısayar Sıstem Mürii\eC Çikr MEDYA C: • Yonetım Kurulu Başkanı - Genel Mudur Gülbin Erduran # Koordınator Reha Işıtman • Genel Mudur Vardımcısı MİM \kdağ Tel 514 <P 53 - 513958O-513S460-61.Faks 5138463 avtmla>ao *e Basan: Yenı Gun Haber Ajansı Basın \e Yavmcıhk A Ş uAcKMg Cad !•> 41 Cağaioğlu 34334 tst PK 246 Istanbul Tel lU 212) 512 05 05 Cü hatı Faks (0 212) 513 85 95 14OCAK1997 İmsak: 5 49 Güneş:7.21 Öğle: 12.20 Ikındi: 14.44 Akşam: 17.06 Yatsı: 18.32 Kıbrıs'ta deprem • Haber Merkezi - Kıbns açıklannda dün saat 12 2O'de. 5 2 şiddetinde deprem meydana geldi. Boğazıçı Cnhersitesi Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstırüsü'nden yapılan açıklanada. depremin merkez üssünün. Akdenız'de Kıbns adasının güneybatısına 50 kılometre uzaklıkta olduğunun belırlendiğı belirtıldi. Üniversiteden burs • İstanbul Haber Servisi - Anadolu Lnıversıtesi Rektörü Prof. Dr. Akar Öcal. katma bütçelı ıdareler 1997 yılı bütçe yasası esaslanna göre üniversite yönetım kurulunun, •"öğrenci sosyal hizmetler fonundan tüm birimlerdeki örgün öğretım yapan 3 bin öğrencıye her ay 5 er milyon burs vermeyi kararlaştırdığını" bildırdi. Uygulamanın yalnızca örgün bölüm öğrencilerini kapsayacağını açıklayan Öcal. her birimin. kendi kayıtlı oğrencısinin yüzde 2Ü'sinı aşmayacak şekilde ihtiyaç sahibi öğrencileri belirleyerek rektör yardımcılanndan bırinin başkanlığında oluşacak komisyona bildireceğini behrtti. Bir kitap daha toplatıldı • İstanbul Haber Senisi - Gökkuşağı Yayınlan tarafından basılan 'Devnmcı Yol'dan Seçmeler" isımli kitap, DGM tarafından yasaklanarak el konuldu. 'l9">7-1980yıllanarasında yayımlanan Devnmci Yol dergilerindekı siyasi ve teorik yazılann yer aldığı kitabın toplanmasına ilişkin kararda. "Türkiye Cumhunyetı devletının ülkesi ve mületiyle bütünlüğünü bozmayı hedcfleyen örgüt propagandası yapıldığı" öne sürülüyor. Yayınevi, belge nıteliği taşıyan kitabın yasaklanma karanna itiraz edeceklerini bildirdi. Sınav maratonu devam ediyor • ANKARA(AA)-Milli Eğitım Bakanlığı'nın merkezi olarak gerçekleştirdiği ilkokul sonu, ortaokul sonu. ara sınıflar de\let parasız yatılı ve bursluluk sınav lanna başv urular bugün başlıyor. Baş\urular. 13 şubattasona erecek. Sınav lara gırmek ısteyen adaylar, halen devam ettıkleri okullann müdürlüklenne başvurabılecekler. Ortaokul sonu devlet parasız yatılı ve bursluluk sınavı. 3 Mayıs 1997 Cumartesi, ara sınıflar devlet parasız yatılı ve bursluluk sına\\, 18 Mayıs 1997 Pazar, ilkokul sonu devlet parasız yatılı ve bursluluk sınavı da 15 Hazıran 1997 Pazar günü tüm il merkezleri Lefkoşa, Rıyad. Medıne, Cidde ve Trab!us"ta gerçekleştinlecek. ATO'dan 400 öğnenciye burs • AN kARA (AA) - Ankara Ticaret Odası (ATO). ekonomik durumu iyi olmayan 400 başanlı lise ve üniversite öğrencisine karşılıksız burs v erecek. Burs almak isteyenlerin başka bır kurumdan burs almamış olmalan gerektiğinı ıfade eden. ATO Başkanı Ahmet Çavuşoğlu, sınıfta kalmayan öğrencılenn bu burstan, öğrenim hayatlan boyunca karşılıksız olarak yararlanabileceklerini bildirdi. KİHA 8 yaşında • İstanbul Haber Senisi - İstanbul Ünıversitesı Haber Ajansfnın(tÜHA) kuruluşunun 8. yıldönümü hırtörenle kutlandı. Törene Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Naıl öüreli. 10 Rektörü Prof Dr. Bülent Berkarda. 1Ü lletışım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nüket Güz katıldı Törende bir konuşma yapan Güreli. basının demokrasiler için vazgeçilmez bir kurum clduğunu kaydederek "Demokrasi açısından' gazetecılik ve habercılik, erdemli bır işlev i üstlenmek cemektir" dedi. Düşmanca, sinsice davranışlann 'başkaları'ndan geldiğini anlatan tarih dersi kitaplarmda aşın milliyetçilik körükleniyor 'Kahraman Türlder diinyaya karşı'FİGEN ATALAY Tarih öğretmeni MırthıOztürk'e halen gö- rev yaptığı vakıf lısesıne kabul edılmeden önce sormuşlar: "Resmi tarih hakkındane düs.ünüyorsun?" Öztürk, ışe alınmama ns- kine karşın düriist davranıp. "Pek sev- mem'"yanıtını vermiş ve işe alınmış. •Türkiye'de böyle bır durumun belki de ikincı bır örneği yok. Ama gerisi çok bil- dik. Çünkü. Öztürk ve onun gibi çoğulcu- luğu, demokrasiyi savunan öğretmenlenn karşısına, Mıllı Eğitim Bakanlığı'nın ders programı. ders kitaplan. aileler ve kafalan klişelerle dolu öğrenciler çıkıyor. Türkiye Ekonomik ve Toplumsal Tanh Vakfı, Georg Eckert Enstıtüsü ve İstanbul Alman Kültür Merkezi, geçen hafta sonun- da. "Ders Kitapian Aracüığıy la Türk-Alman Üişkileri" konulu bir sempozyum düzenle- di. "Ortaöğretimde Türk Kimliğine Bakış" konusunda konuşan Mutlu Öztürk. verdiğı dersleri ve öğrencilennı şöyle anlattı: "Öğrencikrimizin kafalannda daha or- ta 1. sınıfta, tarihe dair korkunç klişeler oiuşmuşdurumda.Onlaragöretarih, biz kah- • Mutlu Öztürk, tarih derslerini şöyle anlattı: "Öğrencilerimizin kafalannda daha orta 1. sınıfta. tarihe dair korkunç klişeler oiuşmuş durumda. Onlara göre tarih, biz kahramanlarla kötü adamlar arasındaki mücadeleyi anlatıyor. Öğretmenleri de çizgi roman anlatıcısı olarak görüyorlar." miş imparator"olarak nitelendirilmiştir. Mertlık de sadece Türklere aıtti. "Haçhlar hiç beklemedikleri anda Yıldınm Bayent'ı karşılannda görünce ne yapacaklannı şa- şırddar. Çünkü HaçlıOrdusu dağınıkbir du- rumdaydı. Yıldınm Bayezıt, düşmanın bu durumundan yararlanmayıdüşünmedi. On- lara mertçe bir mevdan savaşı yapmak için firsattanıdı." Akdeniz'ın artık aynntılı ola- rak bilinen tanhınde de "başkalan"nın ye- ri yokru. "PrevezeZaferiileSarlken'in Ak- deniz'deki üstünlüğüne son verildi. Akdeniz bir Türk gölü haline gekti". Lütfedılıp Rö- nesans'ın toplumsal sonuçlan anlatılmaya ginşıldığinde de o dönemde yazılıp söyle- nenlere hiç bakılmaksızın basmakalıp söy- lentiler y ınelenmektedir: "Avrupa'da ikisı- nıf halk meydana geldL Biri sanattan ve ede- biyattan zevk alan yüksek tabaka, diğeri btinlardan zevk almavan halk sınıfıvdı" ramanlaıia kötü adamlar arasındaki cadeleyi anlatıyor. Öğretmenleri de çizgi ro- man anlatıcısı olarak görüyorlar. Öğrenci, orta 3. smıfa geidiğindeson halini alarak fark- lıyaklaşuniaratamamen kapanıyor. İnkılap Tarihi dersi işlevini çok iyi yerine getirerek ülkenin içinin de dışının da düşmanlarla do- lu olduğunu düşünen bir öğrenci tipolojisi yaratnvayı başanyor." Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fa- kültesi öğretım üyesi Prof. Salih Ozbaran ise tarih ders kıtaplânnda "başkalan"' so- rununu anlattı. Özbaran. "Milli Tarih" kı- taplanna göz atıldığında, tarihin bir bölge. bir imparatorluk, bir devlet ile ne denli sı- nırlı kalındığının hemen fark edileceğini söyledi ve ınceledıği kitaplardan şu ömek- leri verdi: "Mala^irt Savaşı abartüı anla- tım ve övgülerle betimlenirken Türklerin rakibi Romanos Diogenes "kendini beğen- Osmanlı kuv-vetleri sankı av partısıne çı- kanlıyor: "Barbaros,Osmanbkaptamder- yası olduktan sonra büyük bir donanma hazıriattı. Akdeniz'e açıldı. İtalya kıy ılannı v urdu. Tunus'a çıktı. Bu sıralarda Venedik- liler \e Şaıiken, Osmanlılara karşı düşman- cadavranışlarda bulunuyoriardı. Kötü, düş- manca, sinsice davranışlar, "başkalan'ndan geüyordu her zanıan." Özbaran"ın çözüm önensi ^öyle: "Ki- tapların gelişen tarihçiliğin ürünlerini NC toptumun beklentileriniiçermediği sürece\a- rarlı olamayacağı, bundan da öte zararlı olacağını düşünmorum.' Başkalan' nın gö- rüntükrine de yanıt verebilecek kitaplann üretikugi ortamdaki demokratik gelişmeler- le bûiikte yol aunabileceğine inanıvorum." Bochum Ruhr Lnıversitesı öğretim üye- sı Fikret Adanır. "Türkiye'deki ders kitap- lan belü bir hedefe, yani gençlikte milti duy- gulan geliştirmeye yönelik. Kitaplara göre Türk gençliğinin Türk ulusunun kahra- manlığını öğrenmesi gerekiyor. Çoğulculu- ğayeryok"dedı. Mıllı Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu üyesi Needet Sakaoğlu da tarih kı- taplannın yetersızlığinden yakındı. İOO çocuktan 78'i dayak yiyor İstanbul Haber Servisi- Çocuğu İstismardan Koru- ma ve Rehabilitasyon Der- neği"nce( ÇİKORED) ger- çekleştirilen bir araştırma, ülkemizde kız çocukları- mn yüzde 34.6 smın. erkek çocukların ise yüzde 32.5'inin istismara uğradı- ğını ortaya koydu. ÇİKO- RED ve MÜ Adh Tıp Ana- bilım Dalı Başkanı Prof. Dr. Oğuz Polat. çocuk istıs- mannın. bırey ve toplum yaşamını dönüşü olmayan sonuçlarla buluşturan bir kavram olduğunu belirte- rek. "Her 100 çocuktan 78*inin dayak yiyor olması son derece düşündüriicü- dür" dedi. Prof. Dr. Oğuz Polat. Pi- mapen Kültürevi'nin dü- zenlediğı toplantıda. baş- kanlığını yaptığı Çocuğu İstismardan Koruma v e Re- habilitasyon Demeği tara- fından yaptınlan araştırma- nın sonuçlarını açıkladı. Türkiye capında istismar e-posta : tan (o vol. com. tr konusunda yapılan araştır- maya göre, her 10 kız ve er- kek çocuğundan 3"ü, yaşa- mınınherhangıbırdilımın- de istismara uğruyor. Çocuk istısmannı. "Biryetişkinin ya da genel olarak toplu- mun bilerek ya da bilmeye- rek ortay a koy duğu dav ra- nışlar ve yarattığı ortam- larla çocuğun sağlığınu fizik- sel veya psikososyal gelişimi- ni olumsuz yönde etkileme- si" olarak tanımlayan Prof.Dr. Oğuz Polat. istis- mar türlennı "fiziksel, cin- sel, duygusal istismaıiar ve ihmaller" şeklınde sınıflan- dırarak §u görüşlere yer v er- di: "İn&ankişiliğinin yüzde 80* i, 0-5 yaş arasında oluşu- yor. Oysa, dayak yiyen ço- cuklann yüzde 75" i 0-5 yaş grubunda. Suça itilen ço- cuklann yüzde 59'u dayak yüzünden evden kaçmışlar ve suç işlemişler. Okullarda dayak yeme olgusu ise >üz- de 92 olarak karşımıza çı- kıyor.'' Dayak. ihmal. sevgısizlik, iletişimsizlik, ensest ve ba- zen söylenen küçük bır sö- zün de çocuk ıstısman ola- bileceğını vurgulayan Prof.Dr. Oğuz Polat. söz- lerini şöyle sürdürdü: "'İstismar rakamlannın yansımalan sonucunda da cinsel sapıklann. ifade için işkence modellerini seçen polisin, kansını döven er- keklerin. frijitlerin, rinerci çocuklann, eşcinsellerin, ço- cuğunu döven ana ve baba- ların, trafık kurallannı hi- çe sayan şoförlerin, katille- rin sayısı artacaktır. İstis- mara uğrayan her çocuk, yıllar sonra çocuğunu istis- mara uğratma riski taşıyan anne teya baba olmakta- dır." Gençlik ve Tarih Projesi Öğrenciler tarih :; kitaplanna güvenmiyor Gençlik ve Tanh Projesi Llusal Koordınatörü Or- han Silier."Lise Öğrencile- ri ve Tarih: Türkiye Sonuç- lan "nı açıkladı. Sıİıer. genç- lenn 26 Avrupa ülkesi ve ts- raıl ve Fılıstın'den 30 bın cıvanndakı benzer >aş \e eğitim grubundaki gençle karşılaştırılmasından çıkan sonuçlan şöyle anlattı: "Oğrencilerimiz. hemen hemen tüm ülkelerdeki öğ- renciler gibi tarih dersi ki- taplanndan memnun değü- dirier. Aynca tarih dersi ki- taplannın tarihsel gerçekle- ri y ansıtma açısından güve- niliriiği bakımından da Tür- kiye'denverilencevaplaren olumsuz ortalamalanndan biridir. Ders kitaplannı an- cak edebiyat eserleri kadar gerçekleri yansıtır bulmak- tadırlar. Bu durum. öylesi- ne kesin bir reddedişi yan- sıtmaktadır ki uluslararası değeıiendirmedeörrıekola- rak işaret edilmektedir. Tiirkgençlerinin 'düşun- ce özgurlüğü', 'demokıa- sı". "kendi ülkelerındekı yoksullarladayanışma". 'ne pahasma olursa olsun ba- rış" ve 'çevrenin korunma- sı' alanlannda en yüksek duyarlıükgösterengruplar içinde yer almaktadır." Çorap piyasasında yer almak isteyen Claude, babasmm 600 yapıtını içeren CD-ROM hazırladı Picasso'dan kalan en büyük miras nıerak • Picasso öldükten sonra bile adıyla yakınlannın para kazanmasını sağhyor. Oğlu Claude, dünyada ilk kez üzerinde kübıst motifler taşıyan çoraplara babasının adını Tkullanarak alıcı buluyor. Kültür Servisi - Bir çift Picasso çorabı ıster miydînız? Hayır, düşündüğünüz gibi Pfcasso"nun kendi çorabı değil bunlar. Bu çoraplan dünyada tek bir isım yapabili- yor. O da Pıcasso'nun oğlu Claude. Cla- ude, dünyada ilk kez üzerinde kübist mo- tifler taşıyan bu çoraplara babasının adı sayesinde ımzasını atıyor Picasso öldükten sonra bile, adıyla ya- kınlannın para kazanmasını sağlıyor. Bu- na Paloma'yı da örnek olarak verebilıriz. Paloma da tıpkı Claude gibi babasının adın- dan yararlanarak moda imparatorlanna ra- kip oldu. Claude Picasso. bugün 49 yaşında. An- nesi yirmili. babası ise altmışlı yaşlarda gezinirken o dünyaya geldı. Sakin görün- tülü. aynca şık giyimli bu adam, babası- nın tıknazlığını almış olmasına rağmen gözleri ile ondan aynhyor. Claude, Nevv York'ta amatör olarak uğraştığı foto mu- habirliği ve film direktörlüğünden sonra 1970'lerde F r ansa'ya geri döndü. Onun uygulamalı sanatlardaki risk alma başan- sı. birçok insanı etkiledi. Şu günlerde Claude Picasso'nun gücü. babasının sanat ortamındaki gücünü aş- mış durumda. Çünkü Picasso'nun yapıtla- nnın telif haklannın tümü onun elinde. Claude Picasso düny a> a geidiğinde annesi > irmili, babası ise altmışlı yaşlardaydı. Kuşkusuz son günlerin en çok konuşu- lan filmi "Surviving Picasso" oldu. Fakat bu filmden hoşnut olmayan bir isim var, o da büyük ustanın oğlu Claude. Küçük Pi- casso. bu film için film şirketlenne baba- sının yapıtlarını kullanma ızni vermedi. Neden olarak da senaryonun gerçeklerden çok uzak oluşunu ve tanhsel hatalarla do- lu olmasını gösterdi. Hatta daha da ılen gi- derek film yapımcılannı maskaralık üret- mekle suçladı. Claude Picasso'nun film yapımcılanna tepkisi anlaşılabilir. Çünkü film onun çocukluğundan da kesitler ve- riyor ve o da babasının şöhretini kıskanç bir gardıyan gıbı savunuyor. Fakat buna karşın büyuk ustanın yapıtlannın mobil telefon kapaklarında yer alması için onay vermesı herkesi şaşırttı. tşte tam bu nok- tada Claude, yanlıs, anlaşılmalara bir son vermek için Picasso'nun 600 yapıtını içe- ren bir CD-ROM hazırladı. Natıona! Gallery ve Louvre Müzesı. Cla- ude Picasso'nun hazırladığı bu CD-ROM'u koleksiyonlanna alarak 20 yüzyılın büyük ustasını birinci ağızdan izleyenlere yansıt- mayı amaçlıyor. Picasso, Guernicada olduğu gibi birçok >apıtında. oğlunu model olarak kullandı. Claude. birtakım hilelerle üç boyutlu ola- rak tuvaldekı yerini aldı. Claude. tuvalde- ki aksı için "Kİnı burnunun veyüzünün böy- le yansıtümasım isteyebilir ki" diy or. Claude. babasının yapıtlannın kendi ça- bası ile tekrar popülante kazanmasını gu- rur duyarak karşılıyor. "İnsanlar. Picasso hakkında kitap yazdıklannda sürekli yay- gara koparacak kısunlan ele aldılar, böy- lelikle her şeyi, özellikle sanatını anlatabi- leceklerini düşündüler. Babamın. 'Sana- tım. otobıyografimdır'sözünü baz alarak olayları analiz etmeye çalışıyorlar. Bence bu çok ilkel bir düşünüş." •*Onun sanatı. felsefi boy utlan ve pariak çahşmalan olan bir sanattı. Fakat o hiçbir zaman yapıtlanna kendisinin düşünmedi- ği yorumlarla yaklaşılmasından hoşlan- mazdı. Kübizm'in ilk temsilcilerindendi, ama insanlann bu akıma teorik açıdan yak- laşmalanndan sonra neo-klasizmi savun- may a başladL Ve klasik resmi kendisine öğ- retilenlerden farklı biçimde ele aldı." Claude babasından ona kalan en büyük mirasın. hayatın her aianında meraklı ol- mak. yeniyi denemek olduğunu ıfade edi- yor. Ama yenıyı denerken seçici olmayı. profesyonel gibi davranmayı da unutma- mayı sözlerine eklıyor. Claude. olaylara turıst ya da estetikçı gibi yaklaşılmaması gerektiğinı ve risk alıp sonuna kadar gıdil- mesı gerektiğinı söylerken Picasso'nun tüm yaşamını bu eksen üzennde ele aldı- ğını da vurguluyor. Picasso, birçok yapıtında oğlunu model olarak kul- lanmıştı (üstte). Claude Pi- casso bugün 49 yaşında. Bergamalı demokrasi dersi veriyor R4KAN DİRİK İZMİR - Nerede çevreye bır saldırı varsa artık ayağa ilk kalkan onlar. köylüler. Onlann yaşamı temiz. kif- lenmemiş toprak ve suya bağlı. Gökova'da, Akkuyu'da Kurudere'de dıreniyorlar. Bergama köylülen hem di- renıyorhem demokrasi der- si veriyor... Bergamalı köylüler. top- raklannda sıyanürle altın çı- kanlmasma karşı yürüttük- leri mücadelelenni yaptık- lan referandumla sürdürdü- ler. Ovacık köyünde siyanür- le altın çıkarmak isteyen Eu- rogold "ölüm". sıyanürle al- tına karşı çıkmak ise "ya- şam"laözdeşleşmiştı. Berga- malı köylüler. kullandıklan 2866 oyun tamamında siya- nürle altına "hayır" diyerek ınisıyatiflerinı yaşamdan ya- na ortayakoydular. Devletin yapması gerekenı kendileri- nın yaptıklannı belırten köy- lüler. seslerine kulak veril- mesı zamanının çoktan gel- dığinı dile getirerek referan- dum sonucunun dikkate alın- masını istedıler. Bergamalı- lann "Altını yöre halkı istiyor" dıyenlere de yanıtlan net: "Biz, ülkede demokrasi var mı yok mu tartışmalan arasında demokrasi dersi ve- riyoruz. Bugüne kadar han- gi sandıktan tek renkte oy çıktı? Yöre halkı Eurogoki'î, istemiyor. Bunu da sandıkta en güzel şekilde gösterdi. Kimse'halka rağmen' hare- ket etmeye çalışmasın." Yatağan 'Termik santrallar kiralanamaz' ÖZCAN ÖZGÜR YATAĞAN - Yıllardır Tür- kiye'nın gündemını belırle- yen çevre eylemlerinin ya- şandığı Yatağan'da bugjin- lerde enerji işçileri ile linyit ışçılennın omuz omuza ey- lemleri var. Mahkemenin ka- patma kararı karşısında dün meydanlara çıkan işçiler, bu- gün özelleştirmeye karşı so- kaklarda olacaklar. 12 termik santralın 20 yıl- lığına kiraya çıkanlmasını •*özelleştirme" olarak nite- lendiren işçiler. uygulama- lara karşı kararlılıklannı, kur- duklan barikatta sergiliyor- lar. Geçen hafta sonunda Amenkan ENG firmasının temsılcilerini santrala sok- mayan işçiler. dığertaliplile- re de geçit vermemeye ka- rarlılar. Sendika başkanlan Erol Soğancı, "Hiçbirini sokmaya- cağız. Sıkıysa gelsinler" dı- yor ve her şey ı yapmaya, fa- turasını da ödemeye hazır ol- duklannı söylüyor. Yatağan'da artık "Santral- lan kapattırmayız" pankart- lannın yerini. "SattırmayTz" pankartlanna bıraktığı görü- lüyor. Çevreciler de sanki ge- çici "ateşkes" ılan ehnışler. Yatağan Çevre Dernegi'nden Süleyman Soylu, "Önce şu özelleştirme ölüsünü kaldı- ralım, sonra yine kaldığunız yerden devam ederiz. Yani desülfiirizasyondan" diyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear