25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 13 OCAK 1997 PAZARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER Osmanlıcaya Dönüş Tasansı! Prof. Dr. CEVAT GERAYMersm L'nnersıtesı Oğıetım L\esı G azetelere van»ıyan haber- lırlerıyle oluşan malvarlığına da el atıldı lerden. hukumetın bozulan Turkçemızı korumak ama- cıy la bır y asa tasansı hazır- Iadığını oğrenıyoruz Tasa- n yasalaşırsakımı alışvenş kuruluşlannm adlarının değiştmlmesı. ye- nılennm kurulmasına ızın venlırkenbuaçı- dan denetım yapılması yanında kıtle ıletı- şım araçlannın sunuculannın da denetlen- mesıyolunagıdılmişolacak <\ynca.bude- netımı yapacak kurullaroluşturulacak Kı- sacasi bır tur jasal zorlamalaria dilimizi koruma koihığu kurulmuş olacak 1980'den bu >ana kultur kuşatmasının bır sonucu olarak yabancı dıllenn. ozellık- le Ingılızcenın etkısı> le dıhmızın yozlaştı- nldığı bır gerçektır 12 Eylul asken yone- tımının tutumu yuzunden bu yozlaşma bır anlamda kurumsallaştırılmıştır tlk once, TRT vayınlannda ve oğretım kurumlann- da herkesçe benımsenmış. yaygın bıçımde kullanılmakta olan sozcukler yasaklandı Sonrada \tarurk un sıyasal ıktıdardan bağımsız bır demek olarak kurduğu Turk Dıl Kurumu 1982 Anayasası ıle bır de\ let daıresıne donuşturulerek sıyasal ıktıdarın gudumu altına sokuldu Bununla da kalın- madı Ataturk"un kalıtından bır dılımını dernek tuzel konumundakı bu kuruma ba- ğışlama ıstencı (vasıyetı)değıştınlerekye- nı de\ let daıresıne yoneltıldı Lstelık. ku- rumun bu gelırının dışında uye odentıleny- le bağışlardan, etkınlıklennden doğan ge- Bu dunyadaeşıgorulmemışbır'hukukre- zaleti'olmakla kalmıyordu Boylece dılı- mızın yabancı dıllenn bo>unduruk \e ku- şatmasmdan kunarılmaM 'sadeleştirilme- si\ oğretım. yazın bılım sanat. uygulayım ve kultur alanlannda uygar ulkelennkıyle yanşabılecek bırguce ka\ uşturulması doğ- rultusunda kurumun sağladığı gelışmeler bır yana ıtılmış oluyordu Yasayla kapatılan kurumun uyelennın ayn bır toplanma gınşımlerı de uzun sure baltalandı Sonunda Dıl Derneğı kurula- bıldı Dıl devrımmı surdurme ışle\ını ba- şanyla surduruyor Dılın gelışmesı konusunda kanımca sağ- Iıklı yaklaşımlardan bırı bılımsel çalışma- ların bılım, duşun sanat ve vazın adamla- nnın suzgecınden geçınlmesı, onlann te- rım. deyım ve sozcuk onenlennın yapıtla- rındayansıması yoluyla toplumun beğenı- sıne sunulması yontemıne dayanmaktadır Bu vasalarla bellı vasaklann va da zor- lamaların getırılmesını ıçeımeyen bıryak- laşımdır Dılın gelı^mesını engelleme çaba- sındabırtutumvar Osmanlıcacılarıntutu- mu Geçmışın ozlemını çeken Kuran'ın dılımıze çevnlmesıne karşı çıkanlar Bun- lar. dıl \e harf de\nmlen>le Osmanlı kul- turu ve tanhımızle ılışkının koptuğu goru- şunu savunanlardır Dılyozlaşmasınınbaş- lıca sorumlusu olan o gunku asken yone- tımın başı Kenan Evrende bu yaklaşımı sa- \unanlardan bınydı 26 e>luldekı dıl bay- ramlanndan bırınde gorevı başındayken bu doğrultuda bır demeç vermıştı 'De\- rim' sozcuğunu sozluklerden, yazışmalar- dan çıkarttıran. hatta unıversıtede okutu- lan 'devrim tarihi'dersının bıleadını değış- tınen bın olarak nıçın kendı soyadını 'E\- ren'den 'Kainat'a çev ırtmedığıne şaşmak- tayım1 1980 sonrası yozlaşmalara askersel yo- netımden Mcazedi' polıtıkacılann tutumia- n da etkılı olmuştur OzaJbaşbakan olurol- maz bır genelge>le dılın arılaşmasının'do- ğal seyrine' bırakılması doğmltusunda bır genelgeyayımlamaklakalmamış, karşılığı Turkçemızde var olan pek çok sozcuğun yenne Ingılızcelerını kullanma yolunu tut- muştur Hatta seçımlerde ve halk oylamalannda kendısının GuneşTanergıbıyardımcılan- nın Ingılızce 'slogan'lar attığını anımsıyo- ruz Yanılmıyorsam bır 19 Mayıs Bayra- mı'nda. gençlere yonelık konuşmasında 'çağdaş uygariık duzeyi' demeyıp Tnuasır medenıyetsevnesi' sozcuklennı kullandığı- nı hıç unutmuyorum Ilk ve ortaoğretımde Turkçe sozcuİden kullanan oğretmenlere mufettışlenn ve sozumona "ınillıvetçi-mıı- hafazakâr' yonetıcılerın baskılar yaptığını çok ıv ı bılıyoruz Okul kıtaplannın buyük çoğunlu|u Os- manlıca ağırlıklıdır Otellerın, dukkân ve mağazaların adlannı goren okuyanlar ken- dılennı Turkıye'de değıl. bır Batı ulke^ın- desanabılır Dıyelımkı kımılerı başka ul- kelerdekı herhangı bır kuruluşun ulkemız- dekı terrtsilcısı vadauzantısıdır Pekı, Aziz Nesin ustanın dıkkatı çektığı gıbı Marma- ra Otelı demek varken "The Marmara" de- menın akla uygun gelen bıraçıklaması ola- bılır mı' Orneklen çoğaltmak ıstemıyoruz HABITAT-II ıçın hazırlanan uhısal yaza- nak. Turkçeye karşı en buyuk saygısızlık omeklerınden bındır Turkçenın en buyuk yozlaşması kıtle ıle- teşım araçlarında gorulüyor Ozellıkle te- levızyon kanallarının pek çoğunun adı Turkçe değıl Hele 'e>ç bi bi' dıye Ingılız- ce okunuşu ıle ınsanı rahatsız edenlen de var Hele,radyov e televızyon ıziencelennde sunucu konuşmacıyadasanatçı olarak rol alanların kullandıkları kotu Turkçe ve ya- bancı sozcukler tumceler ınsanı çıleden çı- karıyor Haberlerı oku>anlann 'telaffuzla- n' ne denlı bozuk' Bunlan bılıyoruz Ama butun bunlar. bırtakım yasal zorlamalar ve yasaklar getırılerek gıdenlemez Onemlıolan sorunun eğıtım dızgemızm dılımızıbılen, sevenvetadınavarmışbırey- Ieryetiştırememesındenkaynaklanmasıdir Bır unıversıte oğretım uyesı olarak ılko- kuldan bu yana 'testçocuğu* durumuna >o- kulmuş olan gençlerın yazılı sınavlarda verdıklen hem >azım hem de Turkçe hata- lan>la dolu kâğıtlannı okuyup anlayabıl- menın ve değerlendırmenın ne denlı gûç bır ış olduğunu çok ıvı bılıvorum Sozlu sı- nav larda da ıkı sozcuğu bır araya getıreme- dıklerıne >akından tanık oluyorum Kanımca bukonuda eğıtım dızgemızde dılımızı sevdırecek. okuma alışkanlıkları- nı gelıştırecek bır oğretım verılmelıdır Kı- tabı du^uncevı suç ?>ayan bır toplumda gençlenn kıtap okumaya yonelmelerını bekleyemevız Ders kıtaplarında. dılın us- talan sa\ ılacak çağdaş ozan v e y azarlanmı- za ververılmesı okuma zevkını vedıl »ev- gısını gelıştırmenın en ıvı yoludur Ulke- mızde kıtap ve dergıler çok pahalıdır Kı- taplıklar gencın ayağına gıtmedıkçe. >a- > ınlara erışmek olanaksızdır Çoğunluğu Ingilizceoimakuzerepekçok fakultede oğretimin \abancı dilde \apüma- sının da dilimize \e kulturumuze yabana- laşmıs gençler \etiştirmek açısından ne den- lisakıncalı olduğunu belırrmekısterim.üa- hası YOK'unbaşındaolanların Turkçenın bılım dılı olamayacağı yada Turkçe ıle bı- lım yapılamayacağı yolunda açıklamalar yapması, bu konuda Mıllı Eğıtım Bakanı ıle tartışmaya gırmesı çok duşundurucu- dur Son soz Devletdaıresı durumundakı ku- rumun onensı olan bu dıl sıkıyonetımı tas- lağına ne demelı1 1Canımca •dilimiz bozu- lu>or'bahanesıylegunumuzun ıktıdan Os- manlıcaya donuş ıçın kılıf anyor ızlenımı- nı verıv/or Devletın dıl daıresının. yaşayan Turkçe. gelışmeyı doğal seyrine bırakma eğılımınde oluşu bu kuşkumuzu guçlendı- nyor Golge etmeyın. başka ıhsan ıstemı- yomz Ulkemızde Turkçenın gelışmesıne. arılaşmasınagonul vermış yazarlar ozan- lar, sanat ve bılım adamlarının yapıtlannın okullara derslıklere gırmesını engelleme- yın. düşunceyı ozgur kılın. kıtabı suç ara- cı goımeyın. yayınları ucuzlatın, dılımız. kendını korur ve kendını yenıden uretır ARADABIR AHMET ARPAD 1923'te Uzatılan Dal... Geçen 1 0 Kasım'ı anımsayalım: Olumunun 58 yıldonumunde Anıtkabır'e koşan yurttaşlar de- mokratık kıtle orgutlerı, memuriar, ışçıler Atatürk'u ıçten gelen bır coşku ve sevgıyle andı Turkıye'nın hemen hemen her koşesınden gelen çoğunluğu genç yurttaşlar coşku selı oluşturarak onun olum- suz olduğunu olum gununde vurguladılar Ata'nın 10 Kasım'da huzunle değıl, coşkun bır sevgıyle anılması umıt verıcı oldu insanlarımızın duşunduğunu ve uyandığını gorduk Kendıne "ay- dın" dıyenler, umursamazlar, uyuşturucu almış gı- bı yaşayanlar, kıhnı kıpırdatmayanlar, kotumserler, bu mılletın gozlerı kışısel çıkardan başka bır şeyı gormeyen vekıllerı, toplumdan gelmeye başlayan uyanmayı bır an once sezmelı, kavramalı Polıtıka yapanlar şapkalarını onlerıne koyup duşunmelı. Sağcısı solcusu, gerıcısı . 10 Kasım'ın coşku yuruyuşu bır başlangıç Ul- kedekı kotu gelışmelere toplumun bıreylen "dur" demeğe hazırlanıyor Demokratık kıtle orgutlennı ve sendıkaları onemlı gorevler beklıyor Yurtıçınde ve yurtdışında sayıları hızla artan dayanışma ve du- şunce orgutlerı artık birleşmelı, btr arada hareket etmelı Hepsınden onemlısı, halka ınmelı Son yıi- larda oluştuğunu ızledığımız Atatürkçu bu dernek- ler başarıh çalışmalarla gunumuze geldıler, sanırım yeterı kadar da kok saldılar. Semınerlerle, yemek- lı toplantılarla, demeçlerle daha çok zaman yıtırme- melı, halkın yanında ve onun ıçınde olduklarını ıs- patlamalılar 30 bın uye ısterse mılyonları coştura- bılır Bır an once Ataturkçuluğu ulke ınsanma mal etmelı, Kemalıstlerın gerçekleştırdığı devrımı top- luma yenıden anlatmalılar Ulkenın gerçek aydın- lan artık yureklı olmak zorunda Korkusuzca Her olumsuzluğa karşın çokuntunun henuz başlangı- cındayız ancak ıçten çurumenın belırtılen hızla ço- ğalmakta Vurguncusu, tutucusu, bolucusu, şerı- atçısı çok başlı bır canavar orneğı ulkenın uzerıne çoreklenmış Susurluk olayı butun pıslığı ortaya çı- kardı Çağı yakalaması gereken Turkıye'yı boğu- yor bu çeteler bu vurgun- cular Dını değerlerı somu- renler, cumhurıyetın de- ğerlennı ayaklar altına alı- yor Antı-demokratık ya- salar düşunceyı engellı- yor, basına ıktıdar baskısı getırmeye ozenıyorlar Tek umut, uygar toplu- mun tehlıkeyı sezen bırey- lerının uyanması insanla- rımız artık daha da sılkın- melı, surdurduklen karan- lık yaşama son verıp "Bu- rada bız de varız" demelı- dır Atacakları kararlı adımlar, onları demokrası ve aydınlanma bılıncıne goturecek yığınlarda uya- nışı hızlandıracaklardır. Sozumona değışık goru- numlu gemılerını laf ebe- lığı ıle yurutmeye çabala- yan partılerden bu ulke kurtulmalı Gonul ıster kı, seçmenlerın yuzde 15'ının umudu sol bır partı de bu arada trenı kaçırmasın Hesap sormanın ınançlı atılımların ve yurdu her en- gele karşın sahıplenmenın zamanı çoktan geldı Yaklaşık 150 yıldır oz- gurluk gmşımlerının hep yuzeyde kaldığı ulkemız- de kokten bır değışme hıç gerçekleştırılememıştır Osmanlı'dan gunumuze toplum, hakkını aramaya hıç alıştırıîmamıştır "Hak venlmez, alınır 1 " ozdeyışı Ataturk'un ne denlı koklu vegerçekçı bır devrim de- hası olduğunu kanıtlar Ancak Ataturk gıbı deha- lann, Turkıye'nın kısırorta- mında kolay kolay yetış- meyeceğını de kabul et- mek zorundayız Onun 1923'te uzattığı dal, ulkeyı ıçıne duştuğu bataklıktan bugun de kur- taracak guçtedır Bu dala tutunmalıyız. Nükleer Atığın Tehlikesi Büyüktür! Dr. ŞEVKtl'E SAĞBtL Palolojı Uzmam NÜSED Yonelım Kurulu ûyesı w w IK n, F k; Ikemızde nukleer santrallann kurulma- "sı va da kurulmaması henuz tartışılırken nukleer atık sorunu çarpıcı bır şekılde gundeme geldı 5 Kasım 1996 tanhlı Cumhunv et gazetesınde Savın Çevre Ba- kanı /jyaatrin Tokar'ın nukleer santral- dan çıkan nukleer atıklan "Bir kamvon yükd" olarak ku(,umsevıcı vorumlamalannı bunun uzenne çevre- cılerden gelen "Btifa" çağnsını bunun \anı sıra Nuk- leer Enerjı Muhendısı Sa\m Prof Dr Tolga\arman'ın "Sız o kamvonun şofönı olur musunuz.'. Nukleer atık \ uklu kamyonu nereye park etmeyi duşunüyorsunuz" sorulannı ıbretie okuduk v e bu soruna çok dıkkatlı bır şekıldeegılmemızgeregınıduvduk Bunlarbıze 1986 vılındd mevdana gelen Çernobıl Nükleer Reaktorka- zasını venıden anımsattı Bu kaza ulkemtzı bırçok yonden etkılemıştı En çok etkılenen voremız Kara- denız voreM ıdı Bu voremız en onemiı geçım kayna- ğı olan çav, fındık tutun gıbı urunlennı nukleer kır- lenme nedenı ıle ıhraç edemedı kullanamadı ve en acı- sı yore halkı elınde kalan bu urünlen atacak ızole edecekverbulamadı kadenneterkedıldı Maddı ma- nev ı v e sağlığı ılgılendıren bırçok ^orunlar v aşandı Bu sorunlar ulkemızın baska vorelenne dolaylı olarak vansıdı Yıne o zaman bır sayın bakanımız elınde bır bar- dakçav ıletelevızyonekranınaçıktıve "Bakmbenbu çavikorkmadaniçiyonım" gıb< bır demeç verdıler Bu savın bakanımızın vucudu bır geıger cıhazı olmadı- ğından o anda ıçılen çavın verdığı nukleer enerjı sın- y allennı ızlevemedık Yapılan bu kahramanlıga da bır anlam veremedık $ımdı de Sayın Çevre Bakanımız nukleer bır santraldan çıkacak atıklan "Değersiz bir kamvon yükii madde"olarak yorumluyorlar Bu bır kamvon vuku atık, \uksek radyasyon ureten bır atıktır Böyle bır kamyona değıl şofbr olmak, çok onemlı koruyucu onlemler almadan yanında bulun- mak da buyuk saglık sorunlanna yol açar Nukleer enerjı veçevresorunlan ıl ılgılı bırdeme- ğm (NUSED) uyesi olmamız nedenı ıle Iıteratürden ve basından bu konulan vakından takıp etmekteyız Aynca sağlıkçı olmamız da bu konuy a genış bır şekıl- de egılımımızı zorunlu kılmaktadır Nukleer atık sorunu basıt bır sorun degıldır Nuk- leer atığın ne olduğunu v e nasıl ızole edıldığını butun detaylan ıle bılmek zorundayız Bu konu ıle ılgılı bazı yetkılıler bır nukler enerjı santralının atıklannın yuksek sevıyelı nukleer enerjı uretmelen nedenı ıle aşağıda kısaca açıklanan ışlem- lere tabı tutulduklannı belırtmektedırler Bırsantraldayakıtolarakkullanılanradyoaktıfmad- de bu santralda yakıt çubuklan ıçınde bulunur Orne- ğın uranyum yakıtı 3 7 metre uzunluğunda, 1 5 santı- metre çapta tuplenn ıçınde bulunur Bunlann I 3'Q, yanı yaklaşık 30 tonu her yıl reaktorden çıkanlır ve Yenıden Işlem Merkezı'ne gondenlır Bu merkezde atığın ıçınde bulunan uranyum ve plutonyumtm 0 095"ı aynlır Genye kalan ve vuks>ek sevıyelı nuk- ler enerjı ureten 15 tonluk nukleer atık. her bın 3 met- re uzunlukta, 36santımetre çapta MIındır>eklındeca- ma dönuşturülur Bunlann K;rbın 450 kılogram ağır- hğındadır Toplam 15 ton ağırlığında olan bu nukleer atık, yaklaşık bır kamyon dolusu olup sureklı kalmak uzere toprağın 600 metre dennlığınde bulunan bır ka- ya ıçıne gomulur "\ynca bu atığm veraltı sulanndan etkılenmemeM ve urettığı yuksek nuklerenerjının bu sularasızarakçevrevezararvermemesı ıçın onlemler alınır Öncelıkle en onemlı onlem. bu atığın çok az ye- raltı suvu akışı olan ya da hıç olmayan vejeologlann bu konuda kesınlıkle emın olduklan bır kava oluşu- mu ıçıne gomulmesıdır Ikıncı olarak sılındır şeklındekı bu atığın dıştan pa- ketlenmesı onlemı gelır Ozetle bu atık aynca dıştan 6 ayn tabakadan ıbaret koruvucu ıle sanlır En dışta- kı tabaka suyu dışanda tuhnak ıçın şışecek bır sıva- dır Bu onlemler en kotu koşullarda bıle nukleer sı- zıntıyı bınlerce yıl onleyecek kapasıtededır Bu anla- tılanİar çok y uksek maddı olanak çok y uksek bır tek- nolojı ve bılgı bınkımı gerektınr Sonuç olarak Sorun sadece nukleer santral kurul- ması degıldır Sorun aynı zamanda bu santrallardan her yıl çıkacak olan ve yuksek sev lyede nukleer ener- jı ureten atığın ızolasvonudur Aksı takdırde bır kamyon yuku nukler atıga bır kamyon yuku alelade bır madde yorumunu getınnek- le ulkemızı ve ulusumuzu yann buyuk sorunlarla ba^ basa bırakmış oluruz Buna hakkımız var mıdır' M',ı. Fasa Fiso B aşbakan Necmettin Erbakan. "Susurtuk kazası" ıçın fasa fıso bır ola\ demıştı Doğal olarak bu deyım aklıma bırçok oluşumlan getırdı Orneğın Başbakan Necmettin Erbakan ın "ÇekiçGıiç31 \ralık'ta gidecektir" sozu Işte bu soz enı\ le boyu ıle fasa fıso. Çekıç Guç hıçbır yeregıtmıyor Neden dersenız Çekıç Guç yerde olan bır guç degıldır kı Adamlar atlıyorlardı teknolojının en son hankası oyuncaklanna "Vok Irak radanna khlenmiş. yok Irak bataryalan verden havaya Sam füzesi atmış" gunlerını gun edıp duruyorlardı Şayet bu yazdıklanma ınanmıyorlarsa Sayın Şfikrfi Elekdağ'ın Vtıllıyet gazetesınde 16 Aralık 1996'da çıkan yazısını okusunlar Ne yanı "Çekiç Güç" tabelasmı değıştırmek zor mu' "Çekici Giiç" dıye yazarsın olur bıter Ammsarsanız Süleyman Demirel zamanında ulkemızdekı ABD asken yerleşımlen base yanı üs olarak adlandınyorlardı Bırtakım kışıler ulkemızde "üs" ıstemezuk deyınce Sayın Süleyman Demirel "Ülkemizde üs voktur tesis >anhr" demıştı Yanı tesıs ıçın No base \es installation demek ıstemıştı Asken kuruluş us olmaktan çıkıp tesıs olunca sankı bırşey mı değıştı"' Yooo eskı tas eskı hamam, bu Çekıç Guç gıdecek sozu de ışte bunun gıbı yanı Çekıç Güç hooop değıştır resmın arkasını yenne çekıcı guç gelır Zaten bu Çekıç Güç'ün çekıcı güç olarak endamı vucut eyleyeceğını çok zaman once Sayın Tansu Hanım soylemıştı Ben de hanımefendı surçu lısan eyledı. gazeteler de gaf yaptı dıye yazmışlardt dıye duşunmuştum Meğerse hepsı taa(') o zamandan programa alınmış Mete Apak Kavaklıdere/Ankara CUMHURİYETTEN OKURLARA -; a,-,:, ) ORR4N ERİNÇ [ Anayasa Yiirürlükte m\f Refah Partısı'nın gerçek yuzu. gızlemekte zortam dıkları nıyetlerını bolum bolum ortaya koydukça, her geçen gun bıraz daha belırgınleşıyor I Geçen hafta da yaşananlar. RP'yı, "Demokrasir denyana bır partı, anayasal sınırlar ıçınde faalıyet gosterıyor" gıbı sozlerle savunmaya ya da hosgor'- meye çalışanların yanılgısını da kesın bıçımde or«- taya koydu Onemlı olgulardan bın, Adalet Bakanı Bay Şev- ket Kazan'ın Susurluk olayına ılışkın basın toplan- tısıydı Başbakanlık Teftış Kurulu nun raporunda 35 kışı yer almıştı Soruşturma, Erbakan Hoca ta- rafından 'devletgorevlısı-mafya-polıtıkacı' uçgern ıçınde oluşan çete ya da çetelerı ortaya çıkarmak uzere başlatılmıştı Ama soruşturma, ortada çete olmadığını belgelemıştı Bu sonuca nasıl ınanılacaT ğı duşunulurken Bay Kazan sağına dondu, dos- yayı Adalet Bakanlığı Ceza işlen Genel Muduru'ne teslım ettı ve "Artık dosya yargıca ıntıkal etmıştır. Bu nedenle uzennde konuşulmaması, yazılıp çızıl- memesı gerekır" anlamında bır açıklama yaptn Dosyanın bır bakanlık burokratına venlmesı ıle yart gılama donemının başlamış sayılmasını Turkıye ılk kezyaşıyor Buyorum TBMM Susurluk Komısyo? nu'nun çalışmasını engellemek yonunden de onerri taşıyor Çunku anayasaya gore yargıya aktanlmış olan konuları TBMtvTnın ele alması olanaklı değılı Onumuzdekı gunlerde bu konudakı RP ısteklenru de ızleyeceğız demektır j Ikıncı olgu ıse laık Turkıye Cumhurıyetı'nın Başr bakanı'nın, Başbakanlık Konutu'nda tarıkat ve ce| maat lıderlerıne ıftar verışı Bır yanda tarıkatçılık yaptıkları gerekçesı ıle yargılananlar, bır yanda ta> rıkat şeyhı ya da cemaat hderı olduklan ıçın Baş» bakan tarafından davet edılıp ağırlananlar ' 73 yıllık laık Turkıye Cumhunyetı'nde yaşana| bu olay bıle kımılennın gozunu açmaya yetmeye) cek gıbı gorunuyor i Ulkemızın boylesıne aymazlıklar yaşadığı hafta bıterken bombalı bır suıkast sonucu aramızdan ay* rılan Onat Kutlar'ı ıkıncı olum yıldonumunde anr dık Kultur, sanat alanındakı etkınlık ve gınşımlerj kadar ulke sorunlarını da dıle getıren, akıl suzget cınden geçırdığı doğrulan ve orgutlenmenın onet mını gençlere aktarırken umutsuzluğa kapılmanıtı sakıncalannı da hatırlatan bır aydın olan yazanmi' zı burada da saygıyla anıyoruz j * ı Kıbrıs'ta yaşanan fuze gergınlığını, medya henuz gundemıne almadan Cumhurıyet adım adım, bu- tun boyutlarıyla aktardı Ankara'nın, sılahlanmasi' na hız veren Guney Kıbrıs Rum Yonetımı'nın Rus^ ya'dan Turk topraklarını da vurabılecek fuze satın almasına karşı bır suredır yuruttuğu dıplomatık ta^ arruzun ardından Mıllı Guvenlık Kurulu'nun aldığı, gerekırse asken harekât yapılabıleceğı karannı mut- tefıklerıne ılettığını Lale Sanibrahımoğlu yazdı! Sarııbrahımoğlu, Turkıye nınr Rum kesımıne sattı* ğı sılahlan Boğazlardan geçıren Rusya'yı engelle4 mek ıçın 1936 tanhlı Montro Sozleşmesı'nı ıncele4 meye aldığını da aktardı. . • ' I Serkan Demirtaş, Turkıye'nın komşularındarj ı kendısıneyonelengudumlufuzetehdıdım Ortadct -' 'ğu'dakıfuzeprofrllnı'çıkararak yanşrtti41. ,v<«-! f| Tanıtnn ve Toplanlı Organıza<vonlan dalındj faalıvet fosteren şuietımızde gorev almok uzere /««« ıhşkılerını ön planda tutan Sorumluluk alma^a ısıeklı WııuJmr'£rccl prnçramlannı kullanabılen Yarauıı bşılıklı Scvohüt ctmne manm olıruıyan lnphz(( \a.ışma dılıne sahtp Yönetici Asistanları Seyahat organiMrvnnlannın lanııımııuia snre\ ahcak Satış Temsilcileri Gorûnümüm oncm veren On muhüiebe btlçtune sahıp Konuşmü \e YUZI tebugtnı bıfcn Sekreterler aranınakladır IsteUüenn (0212i VA44 81 numaralı telefoodan randevu alaral ozşeçmışlen ıle bırlılte şahsen başvurmalan gerekmektedır FRITERM A.Ş. "Soğutma Ekipmanlan" imal eden firmamıza İngilizce bilen, deneyimsiz ENDÜSTRİ MÜHENDİSİ alınacaktır. llgılenenlenn 20.01.1997 tanhıne kadar aşağıdakı adrese özgeçmışlennı gondermelen rıca olunur Başvurular gızh tutulacaktır ADRES Organıze Den Sanayı Bölgesı 10/1 lParsel 81464 Aydınhköy- Tuzla/ Istanbul Fax (0216)394 12 87 K A F» S (Kadın Sağlığı ve Aıle Planlaması) Hlzmet Sıstemı Bllgl Hattı. 212 - 257 06 46 Var mı? Sabanci Cerrter cınayetının fallı olduğunu ıtıraf et^ tığını belırten Mustafa Duyar'ın Şam Buyukelçıli7 ğı'ne teslım olmasının ardından yapılan şıfrelı yat zışmalan ve.şanığın Turkıye'ye getırılmesının per-f de arkasını Özgen Acar aktardı * > Içışlerı Bakanlığı mufettışlerının Metin Gökte? pe'nın gozaltında oldurulmesı olayında donemın is? tanbul Emnıyet Muduru Orhan Taşanlar'ı da suçt ladıklannı Dürdane Kocaoğlu yazdı • Hüsamettin Cindoruk'un kurucu genel başka-i nı olduğu Demokrat Turkıye Partısı programındaı yurtdışında bulundurduğu malvartığıyla DYP lıdeq M.Arkası 17. Sayfada '"- ' Şimdi Haberler/ NTV'YE NASfL ULAŞACAKSINIZ? Vericiler: Adana CH 55 • Ankara Dıkmen CH 60, Yenimahalle CH 67 • Antah/a CH 10 • Bursa CH 49 • Erzurum CH 28 • Gazıantep CH 51 • fstanbul Beykoz CH 23, Çamltca CH 63, Firuzköy CH 23, Guneşlı CH 40, Kınalıada CH 29, Okmeydanı CH 57, Reşrtpaşa CH 28 • Izmır Balçova CH 52, Bayraktı CH 65 • Hatay Reyhanlı CH 56 • Kayseri CH 44 • Kocaeli CH 46 • Konya CH 33 • Malatya Merkez CH 39 • Samsun CH 46 • KKTC Selvılrtepe CH 50 Kablo: Adana S 24 • Ankara S 30 • Antalya S 30 • Bursa S 15 • Gaziantep S 30 • Istanbul S 30 • Izmır 5 30 • Kayseri H 09 • Konya S 30 > Uydu: EUTELSATII-F2 10° Doğu. Yatay, 10986 MHz
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear