22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
12 1S97PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Rzjkçller Derneği I İstanbuJ Haber Ser\isi - Türkıye Fizikciler Derneği Istanbu Şubesi'nin 2. Olağan Genel Kurulu dün Yıldız "ekaıik Üni\ersitesi Fen-Edebiyat Fakültesi'nde yapıldı. 162 ü.enin o> kullandğı ger-el kurulda usul hakkındayapılan tartışmal] oylamanın ardındaı yeni yönetim kurulu belirlendi. Oylama sonucura eöre yeni yönetim kurula üyeliklenne Prof. Dr. MetınAnk 125. Prof Dr. KubilayKutlulOö. Yrd. Doç. Dr Işık karabay 105. Prof. Dr Mehmet Can Akyolcu 103. Doç. Dr. Bakı Akkuş 102 oyla seçildi. Genel kurula Prof. Dr. Erdal tnönü de katılarak o> kullandı. Koç'un naaşını çalanlar tutuklandı • İstanbul Haber Senisi - îşadamı V'ehbi Koç'un kemiklerinin Zincirlikuyu Mezarlığı'ndan çalınmasıyla ilgili olarak yakalanan ve dün adliyeye çıkanlan l "i kadın 5 kişi tutuklandı. Şişli Adliyesi'ne saat 13.00 sıralannda getirilen sanıklar BüTent Kol. İlhami Elkenci. Gürsel Çakmakçı. Mahmut Özçelik ve Nurten Kol(Bilgili)'ninSişli Cumhunyet Savcısı Tunç Onat tarafından ifadeleri alındı. Sanıklar. 'cürüm için teşekkül oluşturmak'. 'ölüyüçalmak" ve 'gaspa teşebbüs' suçlamalan ile tutuklanarak cezaevine gönderildi. Hükümet karşılıkSE para basıyor' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP Grup Başkanvekili Hüsamettin Özkan. REFAHYOL hükümetinin geçen yıl göreve geldiği temmuz ayından yılsonuna kadar Merkez Bankası'na 230 trilyon liralık karşılıksız para bastırttığını bildirdi. Özkan yaptığı yazılı açıklamada. bütçe açıklannın bu şekilde kapatılmaya çalışıldığını belirterek. enflasyonun yüzde 85'e tırmanmasının nedeninın karşıhksız basılan para olduğunu ifade etti. 'Duyar'ı Çakıcı teslim etti' iddiası • İSKENDERUN (Cumhurivef) - Hatay'ın Iskenderun ilçesinde ülkücü kesımde konuşulan iddıalara aöre. Sabancı suikastı zanlısı Mustafa Duvar'ı, üikücü mafya Alaattin Çakıcı teslim etti. IdcLayagöre, DHKP-C örgjtü üyelen hakkında infaz emri çıkarttıklan Mustafa Duyar'ın Şam Büyükelçi iği'ne teslim olrraması çin pusu kurJular. Kurulan pusudan haterdar clan Çakıcı ve arkıdaşlar Duyar'ı bii}ükelçil:ğe sokmayı başırdılar Bazı ülkücü çe\reler. Çakıcı'nınbu koruda bazı yetkililerle pa_zarlık yipmış olajilece&ni de ileri sürivorlar Ssğlık faturası sınırlanası • \NKARA (Cumhuriyet BLrosu) - Mtlletvekillerinin sasiık fanralanyla ilgili idöalar üıerine harekete ge-cetıTBMMBaşkanlığı. öz*J sağl ü kuruluşlanyla yajılan s.ö:leşmelen iptal ert. MecİK bundan böyle öztl kurunlardan getirilen fatıralarırtamamını ödbTneyeek, faturaların T ö k Tabirleri Birliği'nin (T~B)belr!ediği ücret taıfesini ssan bölümü rrLİletvekılerince kaşılanack. TBMM Ba.kanlı|10cakl997 ta«rh=nde-n tıbaren özel sa.dıkkurım \e kuuuşlaryla yeni söJeşme ipılmamasını kaarlaştnriı. « • • • • Iddialar üzerine YOK ve Atatürk Universitesi Rektörlüğü iki ayn soruşturma başlattı 6 Muta ırikâhı'na soruşturma• Öğrenciler ve öğretim üyeleri arasında da muta nikâhının yaygın olduğu Atatürk Universitesi'nde bazı fakülte ve yüksek okullarda büyük oranda etkili olan tankatlann öğretim görevlilerine baskı yaptığı, zaman zaman öğretim görevlilerini zorla tarikat toplantılanna götürdükleri ileri sürüldü. RECEP KAPUCL / E.MRE GLLCAN ERZURUM - Günlerdir kamuoyunda tartışılan tarikatlarla ilgili iddialar bırbin- ni kovalarken. gözler bir anda "muta nikâ- hının merkezi" olarak adlandırılan Erzu- rum Atatürk Ürmersıtesi'ne çevnldi. Tari- kat üyesi bazı öğretim görevlilerinin öğ- rencilen muta nikâhı yapmaya 2orladığı yönündeki iddialar üzerine YÖK ve Ata- türk Cniversitesi Rektörlüğü iki ayn soruş- turma başlattı. Rektörlük aynca. tüm öğre- tim göre\ lılere \e öğrencilere çağnda bu- lunarak. gördükleri \e tanık olduklan olay- lann kendilenne ıhbaredilmesini istedi. Gazetemızde yer alan "Genç Kızlara Muta Nikâhı Tuzağı, Erzurum Muta Nikâ- hı Merkezi" haberleri bir anda tünı gözle- rin tarikatların denetımindeki Erzurum Atatürk Cniversitesi'ne çevriimesine ne- den olurken. tarikatçı öğretim üycleri dc iddialar karşısında paniğe kapıldı. Bu ara- da çoğu tarikat mensubu öğretim görevli- leri hakkındaki iddialar ise birbirini kova- lıyor. Öğrenciler ve öğretim üyeleri arasında da muta nikâhının yaygın olduğu Atatürk Cnıversitesi'nde, bazı fakülte ve yüksek okullarda büyük oranda etkili olan tarikat- lann. öğretim görevlilerine baskı yaptığı, zaman zaman öğretim görevlilerini zorla tankat toplantılanna götürdükleri ilen sü- rüldü. "Bize bildirsinler' Tarıkatlann merkezi konumundaki İkti- sadi İdan İlımler Fakültesı. Diş Hekımlığı Fakültesi \e Ziraat Fakülteleri ile bazı bö- lümlerde tarikat mensubu olmayan öğretim görevlilerinc akademisyen kadrosu veril- mediği iddıaedıiirken. son yı 1larda üniver- site bünyesınde açılan kadro sınavlan ara- cılıgıy la da çok sayıda tarikat mensubunun asistan ve araştırma görev lisi olarak üniver- Mteye alındığı vurgulandı Gazetcmizde yer alan iddialar üzerine. YÖK'ün "Şeriatçı kadrolaşma". Atatürk Universitesi Rektörlüğü"nün ise "Mutani- kâhı ve öğrenciler üzerindeki öğretim üye- si ve tarikat baskısı" ile ilgili ayn ayn so- ruşturma başlattığı öğrenıldi. İsminin açrk- lanmasını istemeyen üst düzey bir univer- sitesi yetkilisi, Fadime Şahin. AJi Kalkan- cı, Müslüm Gündiiz üçlüsü ile gündeme gelen öğretim üyeleri ve öğrenciler arasın- da. muta nikâhı kılıfı altındaki beraberlik- lerinbirbilimyuvasınayakışmayacakcid- dı iddialar olduğur.u belirterek şunlan söy- ledi: "Tüm öğretim görevlilerine ve öğrencile- re çağnda bulunuyoruz. Yüz >üze göriiş- mekten çekini>ortarsa. bize gördüklerini, yaşadıklannu tanık olduklannı. du\ dukla- nnı posta \ e telefon aracılıği) la bildirsinler. Biz de gereğini yapalını. Şu ana kadar bize ulaşan bir şikâ>et \ok. Baskı altmda bera- beriiğe /orlananlann şikâyetlerini bir an önce bize ulaştırmalannı bekliyoruz." Nazmiye Yalçın kocasmın zoruyla tarikata girdi, ruh sağlığı bozıüdu ^Atatürik düşmarılığı yapıyorlar9 • Fatih'te Mahmut Hoca'nın lideri olduğu bir tarikata kocasının zoruyla giden Nazmiye Yalçın. bir süre sonra burada gördüğü baskılar yüzünden ruh sağlığında bozulmalann meydana gelmesi nedeniyle Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde tedavi gördü. KEREM ILGAZ Kocasının zoruyla tarikata giren Nazmiye Yalçın ısımli genç bir kadın. tarıkatta yaşadıklan nedeniyle depresyona girerek ruh hastalıkları hastanesinde tedavi gördü. Fatih'te Mahmut Hoca'nın tarikatına giden Nazmiye Valçın'a. çarşafını çıkarması durumunda delıreceği söylendi. Yalçm. tarikatlarda ınsanların beyninin yıkandığını ve Atatürk düşmanlığı yapıldığını belirterek. "Ben Allah'a inanıyorum. ama onlannkine değiP dıy e konusuyor. Nazmiye Yalçın (30) belki de. Aezmendi lideri Müslüm Gündüz'le birlıkte basılan Fadime Şahin°ın. "Benim durumumda çok sayıda Fadime var" açıklamasındaki Fadimelerden biri. 15 yaşında kendisinden 12 yaş büyük bırisiyle evlendinlen Nazmiye. bu ev liliğinden üç çocuk sahibi oldu. Eşinin zoruyla çarşaf giyen Yalçın'ı eşi ve eşinin ailesi tarafından yapılan baskı yıldırdı. Eşinin kendisini hamileyken bile dö\ mesine aldırmadığını söyleyen Yalçın. tek endişesının çocuklanna kötü bir şey yapılması olduğunu söylüyor. Fatih'te Mahmut Hoca'nın lideri olduğu bir tarikata kocasının zoruyla giden Nazmiye Yalçın. bir süre sonra burada. gördüğü baskılardan ötürü ruh sağlığında u tki yıldır Mehtap Erol isimli bir arkadaşımın yanında kalıyorum" diyen Na/miye Yalçın "Bana çocuklanmı dahi göstermiyorlar" diye konustu. bozulmaların meydana gelmesi nedeniyle Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıklan Hastanesi'nde tedav i gördü. "Her yaptığım hareket bana günahmış gibi gelmeye başladı. Ne yapsanı günah gibi geliyordu" dıye konuşan Yalçın'ın rahatsızlığı giderek çoğaldı. Zaman zaman içindc bulunduğu durumun farkına vardığını belirten Yalçın. kendisini bu durumdan kurtarmak ıçin kitaplar okumaya başladıgını anlatıyor. Zamanla üzerinde bulunan çarşafı da atarak türban takan Nazmiye \alçın. bıraz daha modern giyınmesının eşini rahatsız ettiğını anlatıyor. ^•alçın. eşinin kendisine komplo kurduğunu belirterek "Çocuklanma, "Anneniz kitap okumaya başladı. çok değişti' di>e konuştuğunu öğrendim. E>de hu/ursu/Juk başladı. Her gün eşimden ve ağabeyinden dayak yiyordum. Daha sonra bana bir tuzak kuran eşim beni evden kovdu. çocuklanma da "Anneniz başka bir erkekle evden kaçtf yalanını söyledi" dedı. Kocasi Erkan Yaiçın ıçin psikolojik hastalığının bir "lüks" olduğunu ıfade eden Yalçın, eşinin kendisiyle uğraşmak istemediğinı ve bu durumdan sıkıldığını söylüyor. Yalçın, yaşadıgı kâbus dolu günleri şöyle anlatıyor: "Eşimin ailesinin adı Sıvas katliamına kanşmıştı. Eskiden açık bir kadın gördüğüm zaman ona düşman gözüv le bakardım. Her şe> günahtı benim için. Kimse\cyü/ümü göstermi\ordum. Çocukluğumdan beri Hoca'ya gidhorduk. larikarta beyin yikanıyordu. Sürekli olarak Atatürk'ü kötülüyorlardı. Dışarıdan çamaşır almak günah, etdeki kıyafetle dışan çıkmak günah. Tankatlann hastalığımda etkisi büyük oldu. Her şeye günah divoriardı. Sonra yavaş yavaş açıldım. Ne düşünsem günah mı işliyorum diye düşünürdüm. Ben hastalanınca beni bir hoeaya götürdüler. O hoca birçok kadına tecavüz etmiş. Bana da benimle biriikte olursan iyileşirsin dedi. Eşimin ailesi. daha sonra beni doktora götürdü. Gittiğimiz doktorlar da dinciydi. Bana "Buna gâv urca depresyon denir" dedi. Bana hâlâ elektroşok tedav isi u>gulanıyor." Evden ayrıldıktan sonra türbanını çıkardığını söyleyen Nazmiye Yalçın. "Herşevden nefret ernıeye başladım. Bana kimse sahip çıkmadığı için birçok yerde kaldım. Mezariıklarda bile yattım. Lyesi olduğum RP kadıkoy İlçe Örgütü'ne başvurdum, ancak onlar beni oyaJayarak " Sen bir süre daha böyle bekle. Sonra bize gel" dediler. 2 yıldır Mehtap Erol isimli bir arkadaşımın yanında kalıyorum. Bana çocuklanmı dahi göstermiyorlar" diye konuştu. R e f a h P a r t i s i t a r i k a t s k a n d a l ı n d a n h u z u r s u z 6 Ne idiiğü belirsiz sahtekârlar' • RPGrup Başkanvekili Salih Kapusuz. Aezmendi lideri Müslüm Gündüz'ün kadınlarla ilişkileri konusunda patlayan skandalı değerlendirirken "Bir-iki sahtekânn yaptıklan. İslama ve kurumlanna hakaret gerekçesi olamaz" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-RPGrup Başkanvekili Salih Kapusuz. Aezmendi Iiden Müslüm Gündüz'ün Fadime Şahin ile bir ev de basılmasından sonra meydana gelen tarikat tartişmalanndan rahatsız oldukları mesajını \erdi. Kapusuz. "Bir-iki sahtekânn yaptıklan tslama ve kurumlanna Kültür Bakanı 19 türbe açtı İstanbul Haber Senisi - Kültür Bakanı Ismail Kahraman. İstanbul Türbeler Müze Müdürlüğü'nce düzenlemesi yapılan 19 türbeyi ziyarete açtı. Ismail Kahraman dün Eminönü Hatice Turhan SuJtan Türbesi'nde düzenlenen törenle kentin değişik yerierinde bulunan 19 türbeyi ziyarete açtı. "Manevi kapılanmız" olarak nitelendırdiği türbelerin ziyarete açılış törenlerinde konuşan Bakan Kahraman. "Kendi tarihine, değerterine yabancı olan insanlann ne millet olmava ne devlet olarak var olmaya haklan vardır" dedi. Anıtlar. abideler ve manevi eserlerin. ait olduğu milletin coğrafyaya vurduğu damgalar olduklannı savunan Kahraman. "O eserleri jaşatırsanız, yaşama hakkınız var demektir, kapııuz var demektir. Türbeler de bizün mane\i kapılanmızdır" diye konuştu. Ziyarete açılaniarla biriikte Istanbul'da toplam 40 türbenin ziyarete açılmış olduğunu anlatan Kahraman. türbelere gereken önemi vermenin ve gelışttrmenin bakanlık görevleri arasında yer aldığını söyledi. hakaret gerekçesi oiamaz. Birtakım yanlışlıklar ve sahtekâıiıklar gerçek önderleri zedelememeli" diyerek Gündüz ve müritlenneağırbirdille tepkı gösterdı. Salih Kapu.suz, düzenlediği basın toplantısında bazı çevrelerin iddialannın aksine. REFAHYOL"un kısa ömürlü olmadığını ve ekonomik bunalım beklentilerinin de boşa çıktığını savundu. Susurluk'taki trafik kazaMiıın ardmdan. Başbakan Necmettin Erbakan'ın. suskuıı kaldığı gerekçesiyle eleştirildiğinı anımsatan Salih Kapusuz. "Başbakanhk Teftiş kurulu"nun raporu bunlan söyleyenlere en ivi yanıt olmuştur. De\let ciddiyeti içinde her şey yapıldı ve yapılmaya de\am edecek. Sadece konuşmak, kimseyebirşey kazandırmaz. Lafla peynir gemisi yürümez*' diye konuştu. Son günlerde halkın dini duygulannı rencide eden bazı tartışmalar yaşandığını belirten Salih Kapusuz. şunlan söyledi: "Ne idüğü belirsiz bir-iki sahtekânn yaptıklan İslama ve kurumlanna hakaret gerekçesi olamaz. Böyle yapanlan millet affetmeyecektir. Mal bulmuş mağribi anlayışıyla toplumu rencide etmeye jönelik dav ranışlann kimseye yaran olmaz. Birtakım yanlışlıklar ve sahtekâriüdardan dolayı gerçek önderleri zedelemeye kalkışmasınlar. Bu ülkede İslamı öğretmek zorundayız. Gerçek İslamı anlatıp ögrermezseniz elbette birtakım yanlışlıklara kapılanlar olur. Bu yanlışlıklar İslama mal edilemez." Yavuz Onen Ucret zamları adaletsiz • T.MMOB Başkanı Yavuz Önen, REFAHYOL hükümetinin ücretlere yaptığı son zamlann aynmcılık güttüğünü belirtti. İstanbul Haber Servisi - Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birlığı (TMMOB), REFAHYOL hükümetinin askeri personelin ücretlerine yüzde 72 zam yapmasına karşın. kamu çalışanlanna sa- dece yüzde 30'luk bir zam vermesini eleştirerek "buay- nmcılığın ve utanç verici du- rumun" bir an önce düzeltil- mesinı istedi. Bu arada aske- ri personele yüzde 40 ek zam veren hükümet, polislerin ek zam oranını yüzde 20'de tut- tu. TMMOB. 18 ocaktaAnka- ra'da "Demokratik Türkiye - İnsanca yaşanT konulu bir mitinggerçekleştireceklenni belirterek başta TBMM çatı- sı altında bulunan 111 "mü- hendis-tnimar milletvekili" olmak üzere tüm kamu çalı- şanlannı mitınge davet etti. TMMOB, dün Basın Mü- zesi'nda son yapılan zamlar- la ilgili bir toplantı düzenle- di. Toplantıda konuşan TM- MOB Başkanı Yavuz Önen. REFAHYOL hükümetinin sanayileşmeden ve üretim- den uzaklaşarak rant ekono- misini desteklediğini. bunun ^onucunda da çalışanların milli gelirdeki payının düştü- ğünü kayderti. Onen. gayri safi milli hasıladan 1993 yı- lında kişi başına yüzde 20'lik pay düşerken bu oranın şim- dilerde yüzde 10'a indiğini söyledi. Önen. son zamlardan son- ra Silahlı Kuv vetler'in en alt kademesi olan bir çavuşun ücretınin mimar-mühendis ücretlerinin üzerine çıktığına dikkat çektı. Geçıci zamlar. yetki kararnameleriyle avu- tulmak yerine artık kalıcı ya- sal haklar istediklerini söyle- yen Önen. hükümetten talep- lerini şöyle sıraladı: "Grevli, toplusözleşmeli sendikal düzenin kamu kesi- minde bir an önce kabul edil- mesi: zorunlu tasarruf para- lannın geri verilmesi; yalınm ve istihdam alanlannın açıt- ması: işsizlik sigortasuun baş- latılması." Önen. bu ıstemlerinin ger- çekleştirilebilmesi için ise dev letın güvenlik ve savaş harcamalannı üretim alanla- rına kaydırarak bir an önce demokratikleşme yolunda adımlar atması gerektiğıni bildirdi. Türkiye Kamu-Sen tstan- bul Başkanı Hanefi Lostanda hükümetin. adaletsız maaş zammı ile "Biri yer biri ba- kar. kıyamet ondan kopar" atasözünü hayata geçirmek üzere olduğunu belirtti. Hü- kümeti ciddi oimaya çağıran Lostan. muhalefetin konuya duyarlı olmasını istedi. Polislere ek zam şoku içişlen Bakanı Meral Ak- şener. polislere 1 ocaktan ge- çerlı olmak üzere yüzde 20 düzeyinde ek maaş artışı ve- rileceğini bildirdi. Akşener. emniyet personelinin ek zam- larını ocak ayı maaşlanyla biriikte alacaklannı söyledi. Hükümet. Türk Silahlı Kuv\etleri (TSK) personeli- nin maaşlanna verdiği yüzde 40 düzeyindeki ek maaş arti- şını, polislere yansıtmadı. Akşener. dün yaptığı açıkla- mada. polislere yüzde 20 dü- zey indeek maaş artışı verile- cegini bildirdi. Akşener, kararnamenin imzalanmak üzere olduğunu belirtti. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Tarihi Yeniden mi Yazmalı? Arizona'da bir Kızılderili kenti var. Adı "Havasu". Havasu'nun Kızılderili dilindeki anlamı da "hava" ve "su"... Kızılderililerin tek bir dili yok. Ama en çok kullanılan "Atabaşkan"dili. Örneğin bırtepeye ver- dikleri ad da "Çapultepe". "Tepe" ve "yurt" sözcükleri, Kızılderililerin dille- rinde çok sık geçiyor. Çok uzun yıllar önce ABD'ye ilk gıttiğimde. bir Kı- zılderili köyünden geçmiştık. Boncuk gerdanlıklar, bakır bilezikler, kilimler satıyorlardı. Üzerierindeki motiflerın yörük motifleriyle benzerliği çarpıcıydı... Derken Amerika'da sayıları bir milyonu bulan Me- luncanlar çıktı ortaya. Türk kökenli olduklannı öne sürerek, önceki yıl Türkiye'ye kadar geldiler. Geor- ge VVashington, Elvis Presley gibi ünlüler de o kö- kendendiler. Bulgur seviyor ve "bulcur" diyorlardı. Sabah iş- yerinde siftah yaptıklarında. parayı sakallanna sü- rüyorlardı. "Negam"\n onların dilindeki karşılığı ise "ne gami" idi ve sık sık kullanıyorlardı... • • • Birkaç yıl oluyor. İstanbul Arkeoloji Müzesi'nde "Çağlar Boyu İstanbul" sergisi açılmıştı. , Orada sergilenen paralardan bırisi MÖ 5. yüzyı- la aitti. "Hellenistik dönem" dıye sunulmuştu. Oy- sa, paranın üzerindeki yazıyı, Ön-Türkçe uzmanı Kazım Mirşan çözdü. "OY OGUY" yazılıydı. Ve bu, Ön-Türkçe "Dü- şünrre Yeteneği" demekti. Bunu kabul etmeyen- lere de bir soruyu yanıtlamak kalıyordu: - Başka dilden ise hangi dilden? Nasıl okunur? Anlamı nedir? Olayı çok geniş bir araştırmanır, içine yerieştiren kişi ise Haluk Tarcan.. Fransa'da yaşıyor. Sor- bon'da öğretim üyesı ve CNRS'de de araştırmacı olarak yıllarca çalışmış. Türklerin Anadolu'ya ilk ge- lişlerinin MÖ binlerce yıla kadar uzandığmı kanıtla- yan birçok belge ve bilgi bulmuş. istanbul ve Bo- ğaziçi isimlerının kökenlerıni de "Ön-Türkçe" ile açıklayabiliyor. Böylece de istanbul'u Yunanlıların değil On-Türklenn kurduğu savı ortaya çıkıyor. "Astan-Bolig"in Ön-Türkçedeki anlamı "Göksel- Kent",. Astan-Bolig giderek Astan-Bulen olmuş, o da zamanla İstanbul 'a dönüşmüş. Boğaziçi'nın Batı kaynaklanndaki bir adı da. öküz demek olan "Oxus". Sayın Tarcan, bunun kökenı- nin de Ön-Türkçede "Akarsu" demek olan ÖG-ÜZ olduğunu öne sürüyor. Bu adı verenler de Anado- lu'da Ön Türk Devleti olan OY-URUM AT'ı kuran- lar. MÖ yaklaşık 2 bin yılında Boğaziçi'ne ulaştıkla- rında, "nehir gibi akan" sudan etkilenmişler. ÖG- ÜZ, yani "Akarsu" adını vermışler. Onu da Batılılar ÖKÜZ diye anlayıp, giderek kendilerine ve Hellen uygarlığına maletmışler... • • • Kazım Mirşan ve Haluk Tarcan'ın 376 yazıt üze- rinde yaptıklan ınceleme sonuçları gerçekten de il- ginç. Birçok bilım dahnda olduğu gibi, tarihi de Ba- tı'dan yaptığımız çevırilerle öğrenmişiz. Eğer Sayın Tarcan'ın banayolladığı kanıtlar doğruysa, kendi ta- rihimizi yeni baştan yazmak zorundayız. O zaman Yunanlıların Konstantinopl, Pontus ve Kıbrıs savları da çürüyor. Ermenilerin Doğu Anado- lu ile ilgili savları da.. Ve elbette Sevrı yeniden can- landırmak isteyenlerin tüm dayanakları da... Kızılderililer ve Meluncanlarla kültür benzerlikle- ri elbetteki ilginç... Ama Anadolu'nun binlerce yıl- lık geçmişı bizim için sadece ilginç değıl, aynı za- manda çok önemli. Sorbon'da yapılan tartışmada. Fransız bilim adamları bile "kendilerine çok ters olduğu halde" bir savı ciddiye alıyorlar: Yazıvı Türklerin bulmuş olabileceği savını... Bir büyük Ön-Uygarlık savını... Atatürk. bugün Atatürk karşıtlarının cırit oynat- tığı, TürkTarıh Kurumu'nu nıçın kurmuştu? Kendi- mizin ve Anadolu'nun geçmişini daha iyi öğren- mek için değil mi? Şovenizmden uzak... Önyargısız!.. KESK Cenel Başkanı Erdem ^Sendika yasası çıkanlmah' İstanbul Haber Servisi - KESK Genel Başkanı Si- yami Erdem. kamu çalı- şanlanna yapılan farklı üc- ret artışlanyla ilgili olarak Başbakan ve muhalefet partı liderlerinden görüşmc talebindebulundu. Erdem. grevli toplusözleşmeli sen- dika yasasının bir an önce çıkarılmasını istedi. KESK Genel Başkanı Siyamı Erdem. dün Başba- kan Necmettin Erbakan'a kamu çalışanlannın ücret- lerindeki farklılıklarla ilgi- li olarak bir mektup gön- derdi. Erdem mektubunda. yıl- lardan beri uygulanan, "hü- kümetlerin tek taraflı ücret belirlemelerinin sonucun- da alım gücünün sürekiı düştüğünü vurguladı. Ya- pılan son maaş artışianyla biriikte yaşamın daha da çekilmez halc geleceği be- lirtılen mektupta. ^öyîede- nıldı: "Hökümetimizin yap- ması gereken, sendikal ha- reketi görmezlikten gelmek y a da y aptığımu demokra- tik faaliyetleri antidemok- ratik yöntemlerle bastınp cezalarvermek değil,dev le- tin imzaladığı uluslararası sözleşmelerin gefirdiği y ü- kümliilükler ile anay asanın özüne uygun yaşam stan- dardı geliştirmek, grevli toplusözleşmeli sendika ya- sasını bir an önce çıkar- maktır. Bu hükümetiniz açısından anayasal bir gö- rev vesorumluluktur." Baş- bakan'a yazdığı mektupta. görüşmeden kaçmanın de- mokratik olmayacağını \ urgulay an Sıy amı Erdem. en kısa zamanda görüşme talebinde bulundu. Köylüler sandık başına gidfyor ^Siyanürle altuı' bugün oylaıuyor İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Bergama Ovacık altın madeni çev re- sindeki 9 köy halkı. altm madenciliğini isteyıp iste- mediğini gösteımek için bugün sandık başına gidi- yor. Saat 8.30'da başlayıp 15.00'te sona erecek refe- randumda 5 bin köylünün oy kullanması bekleniyor. Bergama Çevre Yürüt- me Kurulu üyeleri. refe- randumun ~halkın yaşama hakkı konusunda söz sahi- bi olduğu" ıçin yapıldığını ve sonucunun göz ardı edi- lemeyeceğini söylediler. Bergama Ovacık bölge- sınde çokuluslu Eurogold şirRetinın sıyanürlü yön- temle altın madeni ışlet- mesıne kar^ı çıkan yöre köylüleri, referandum ya- pılması konusundaki is- temlerınin hükümet tara- fından dikkate alınmama- sı üzerine kendi aralarında referandum gerçeklcştiri- vorlar.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear