Catalog

SAYFA CUMHURİYET 15 EYLÜL 1996 PAZAR r HABERLERIN DEVAMI TURKIYE IstanbuJ _Y 21 Sinop 22 Adana PB 33 Edırne 20 Samsun 25 Mersin PB 30 Çanakkale PB 21 Trabzon Kocae'ı Y 25 Diyarbakır A Izmır _Y 23 Giresun Y 26 Şanlıurfa PB 27 Ankara Y 21 Mardin Manisa PB 29 Konya PB 25 Siirt Aydın PB 28 Eskişehir B 19 Hakkâri PB 2 Denızli PB 25 Sıvas B 24 Van PB 24 Zonguîdak Y 24 Antalya PB 28 Kars B 25 Yurdun kuzey kesim- leri parçalı ve çok bu- lutlu, Trakya, Marma- ra'nın doğusu, Kara- denız ile îç ve Doğu Anadolu'nun kuzeyı sağanak ve yer yer gök guoırtulü sağanak yağışlı, ötekı yerler az bulutlu geçecek. Ha- va sıcaklığı yurdun ku- zeybatı kesimlerinde hıssedılırderecedeol- "iak üzere tüm yurtta azalacak. AVRUPA Londra Paris Roma Berlin Amsterdam Madrid Sofya Brüksel PB PB PB Y B Y PB Y 22 21 24 16 15 26 17 19 Budapeşte Y 13 Münih Atina Milano Oslo Hefsinki Stockholm Belgrad Viyana Bonn Pb Y PB Y Y Y Y Y 27 24 13 12 16 17 13 20 14 Taşkent Tahran ASYA Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Tiflis Kahire Y A PB A PB PB Y PB 16 34 25 32 28 25 30 34 Şam 35 Açık bulutlu 3'-'utlj > Çok bulutlu Yağmurtu Karlı Sulu kar i Gök guruliükj GTJNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK I Baştarafı 1. Sayfada dalga geçen sütünlar. Türkiye sadece dışanda değil, içeride de bir ateş çem- beri içinde. Bu çember, kirni zihinlerdeki zayıf bir olasılığı "olabilir"e dönüştürüyor, br "müdahale" yine sütunların, söylemle- - rin konuğu. Dün. Izmir'deki ECO toplantısında Tansu'nun, Iran Dt- şişleri Bakanı Velayeti ile konuşacağı, ehhh, tabii PKK'nin sınır sızmalanndan şikâyet ederken konuk bakanı bir "gü- zel azarlayacağı" söyteniyordu. Masaya bir yumruk, bir yumruk daha... Olmadı mı? Sağ eli, iki el arasına alıp ada- mı şöyle bir güzel yumuşatma eylemi... Her şey bu vatan için! Oysa, Kuzey Irak, eskiye oranla Türkiye'nin daha fazla iigi alanında. Sorular: Barzani'nin Saddam'la anlaşarak Kuzey I- rak'a egemen olması, Türkiye'nin izlediği hem PKKterö- rü hem de Ortadogu politikalarını nasıl etkileyecek? Çevik Güç'ün gitmesi kesinleşirse sınırötesi harekâtla- rın sürdürülmesinde yeni sakıncalar doğacak mı? Hazır- lığı sürdürülen güvenlik kuşağı ne zaman uygulamaya gi- recek? Bilindiği gibi Türk resmi ağızlan, sınırötesi hare- kâtları Çekiç Güç'ün "şemsiyesi altında" yaptıklarını söy- lerierdi. Türkiye'nin asıl kafasını tırmalayan soru; Barzani ege- menliğinın süreklıliği. Yada bugün kamuoyunda fazla cid- diye alınmayan Talabani faktörünün geleceği. Barzani'nin Saddam'la işbirliğine giriş nedenlerini, ko- nuları yakından bilen ve baba Barzani ile dostluğu olan gazeteci VVilliam Safire, Nevvyork Times'ta 5 eylüldeki yazısında şöyle anlatıyor: "Mesud Barzani, dört ay önce en yakın yardımcısını Washington 'a göndererek Kürt gruplann birbiriyle dövüş- mesine mani olacak 'gözlemcilere' ödenmek üzere ABD'den birkaç milyon dolarkoparma arayışına girmiş- ti. Kimse, bununla ilgilenmedi." Parayı alamayınca... "Clinton para vermeyince Barzani bozuldu. Temmuz ayında 4 bin Iranlının Talabani kuvvetlehne destek ama- cıyla ikı günlüğüne Irak'a gırerek silah bırakıp çıkmalan üzerıne Barzani, Ulusal Güvenlik Konseyi görevlisi Ste- ven Grummon'a faksla şikâyette bulundu. Ancak hiçbir yanıt alamadı. Bunun neticesinde Barzani, Saddam'la iş görmek ;s- teyen ve Barzani kuvvetlehne kaçak petrolden elde edi- len 'vergi'y/ ödemek suretiyle, Türk Kürtlerine karşı yap- tıklan yardımlann bedelini ödemeyi taahhüt eden Türk- lerin sözünü dinlemiştir." Ve... Barzani'ye o sıralar Türkiye, örtülü ödenekten beş milyon dolarcık maddi yardımda bulunduğu gibi önemli ölçüde çeşitli silahlar da verdi. Safire ile aynı gün Nevvyork Times'ta çıkan Chicago Üniversitesi profesörierinden Marvin Zonis'in yazısı, Ta- labani ve Iran sorununa şöyle değiniyor: "Irak'a karşı Amerikan askeri gücünün kullanımı Sad- dam'ı zayıflatabilir ve adı geçeni daha fazla saldırgan davranışlarda bulunmaktan caydırabilir. Ancak, ne kadar fazla olursaolsun, hiçbiraskeri veya diplomatik güç, Tür- kiye-lran ve Irak arasındaki bir anlaşmazlıkta hakem rolü oynayamaz. Ve Kürtlerin bihiğini de sağlayamaz. Nitekim, ABD'nin harekâtı maksadını aşan bir sonuç yaratarak Kuzey Irak'taki iktidarboşluğundan en fazla ya- rar sağlayan ülke olan Iran'ın güçlenmesine yol açmıştır. ABD, bu sınıraşan (TSK'nin) askeri harekâtlara göz- yumdu. Ancak, Türkiye'nin yeni Islami Başbakanı Nec- mettin Erbakan, Islami komşulanna hürmeti nedeniyle Kuzey Irak'ın kontrolü peşinde koşmuyor." Bu doğru sav karşısında sevindirici olan "devletin, Ho- ca gibi düşünmediğini" her fırsatta kanıtlaması. Prof. Zo- nis yazıyı sürdürüyor: "Irak'ın zayıflığından ve Amerikan çabalannın Kürtlerin bihiğini sağlama konusundaki başansızlığından yaraha- nan Iran; Irak Kürdistanı'ndaki hâkim güç haline gelmiş- tir. Bununla beraber, Iranlılann Kuzey'in kontrolünde Sad- dam'dan daha başarılı olmalan beklenmemelidir. ABD, herşeyden önce, Iran ve Irakarasında Kuzey'de devam eden mücadeleye tepkigöstermekten vazgeçme- lidir." Ya Türkiye? Kuzey Irak politikası olmadığı savları doğ- ruysa, çeşitli seçeneklere göre derhal politikalar üretmesi gerekiyor. Tabii Tansu, başını "sükseloji"den kaldırabilirse... Türkiye'den Irak'a ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türki>e'nin, Kuzev Irak içlerinde "geçici tehlikeli bölge" (GTB) yerine Irak ile geçmişte varolan sıcak takip anlaşmasının yinelenmesi yolunda getirdiğı önerinin Bağdat'ı şaşırttığı belirtildi. Türkiye'den GTB'yi oluş- turmamasını isterken, Ankara'nın sı- cak takıp anlaşmasını canlandırma yolunda öneri getirmesine hazırlık- sız yakalandığı bildirilen Irak heyeti- nın. "Bağdat'a soralım. Bu konuda cevap vermek k;in yetkilendirilme- dik" yolunda yanıt verdıği öğrenıldi. Irak Devlet Başkanı Saddam Hü- seyin'in danışmanı sıfatıyla Yusuf Hammadi başkanlığındaki bir Irak heyeti hafta içinde Ankara'ya gelerek temaslarda bulunmuş ve Bağdat'ın, GTB'nin kurulmasının egemenlik haklanm zedeleyici bir girişim olarak değerlendiriidiği yolundaki görüşü- nü iletmişti. Bağdat adına GTB'ye karşı çıktı- ğını bildirmesi üzerine Dışişleri Ba- kanı Tansu Çiller'in, bir araya geldi- ği Hammadi'ye, "Madem GTB'ye karşısınız, o zaman sıcak takip anlaş- masını canlandıralım" önensinı gö- türdügü kaydedıldi. Türkiye'nin Kuzey Irak içlerinde bir güvenlik kuşağı kurması fikrine karşı çıkarken sıcak takip anlaşması- nı yineleme önerisi getireceğini bek- lemeyen Hammadı'nin biranbocala- dıktan sonra. "Bu konuda yanıt ver- meye hazır değiliz. Bağdat'tan taümat aldıktan sonra size yanıt veririz" de- dıgi kaydedildı. Diplomatik kaynak- lar, Türkiye'nin. Irak'ın tepkısini ölç- mek ıçin sıcak takip önerisıni ortaya attığmadikkatçekerek şöyle dediler: "Biz GTB'yi olusturmakta karariı- yız. Ancak Irak, Kuzey Irak'ta tam kontrolü sağlayabiliyor ve bizimle devletten de\ lete olan sıcak takip an- laşmasını yinelemeye hazır olabiliyor- sa GTB'den vazgeçebiliriz. Ancak I- rak'm Kuzey Irak'a ne derece hâkim olduğu konusunda kuşkulanmız var." onerı Türkiye, Irakbirliklerinin, rakip Kürt gruplarından Irak Kürdis- tan Demokratik Partisi'nin (IKDP) bölgede güçlenmesine destek ver- mek amacıyla Kuzey Irak'a girme- siyle birlikte terör örgütü PKK'nin bölgede güçlendiğine dikkat çeke- rek, GTB' nin en kısa zamanda uygu- lamaya konması gerektiginin altını çiziyor. Türkiye ve Irak arasında Bağdat'ın Kuveyt'i 1990 yılında işgal etmesi öncesinde yürürlükte olan sıcak takip anlaşması çerçevesinde Türk Sılahlı Kuvvetleri, Irak içlerinde 5 kilomet- reye kadar girerek PKK teröristle- rini izliyorlardı. Sağ dizkapağı parçalanan şairin en az 5 yıl yürüyemeyeceği belirtildi beiediyede XYS üyesi Sinar öldürülmek istendi işçi kıyımı ADAPAZARl (Cum- huriyet) - Refah Partili Adapazan Belediyesi'nde çahşan 460 işçinin iş akit- lerifeshedildi.ANAPSa- karya Milletvekili Ersin Taranoğlu. RP'li Beledi- ye Başkanı Xnz Duran'ı "siyasi ahlaksızhk" yap- nıakla suçladı. 1180 kişinin çahştığı Adapazan Belediyesi, ta- til günü olmasına karşın dün ani bir kararla ekono- mik sıkıntıları gerekçe göstererek 460 çalışanı- nın iş akitlenni feshetti. Işten atıldıklarını giriş kapısına geceden asılan duyurudan öğrenen işçi- ler, belediye önünde top- lanarak beklemeye başla- dılar. tşçiler izdiham yarata- rak işten atılıp atılmadık- lannı öğrenmeye çalışır- ken, polis, işçilerin top- laoiBasıyla başlayan gef- ginlik nedeni> le belediye binası etrafuıda onlem at- dı. Adapazan Belediye- si'nde çalışan işçilerin üyesi bulunduklan Hiz- met-Iş ile Genel-Iş Sendi- kası yetkilileri olaya tep- ki gösterdiler. Sendika yetkililerinin, yapacaklan toplantılarda işten çıkart- malara karşı gerçekleştiri- lecek eylemin şeklini be- lirleyecekleri bildirildi. İşçilerin atılması, siyasi partilerin de tepkisine yol açtı. ANAP Sakarya Mil- letvekili Ersin Taranoğlu, RP'li belediye başkanının işçileri atmaya hakkı ol- madığını söyledi. Beledi>e Başkanı Aziz Duran'ı siyasi ahlaksızlık yapmak, RP Genel Mer- kezi'ni de işçi kıyımına destek vermekle suçlayan Taranoğlu, konuyu Baş- bakan Necmettin Erba- kan'la görüşeceklerini söyledi. Adapazan Belediye- si'nde çalışan 1200 işçi- den 20'si de kısa süre ön- ce işten çıkanlmıştı. SONBAHARDA CANLANACAK KAĞITLAR DOVİZVEFAİZE DİKKAT! ECZACIBAŞIDAN YENİ TESİS TURCAS EL DEGSŞTiBDi SÖYLEŞhBEDii ENSARi: "GELECEâiREN6ÜZELMESLEâiBORSACIUK" BORSADAKi CENGtZ PEKSOY Geçen pazar günü Yaka- cık'ta trafik kazası geçirerek ağır şekilde yaralanan Tür- kiye Yazarlar Sendikası (TYS) üyesi şair ve ressam JaleSinar, öldürülmek isten- di. Sağ dizkapağı bütünüyle tahrip olan Sinar, iyileşince ilk işinin, Moda'ya gidip ki- taplannı imzaiamak olacağı- nı söyledi. TYS Başkanı Ataol Beh- ramoğlu, şuçlulann bir an önce adalet önüne çıkanlıp gereken cezanın verilmesi gerektiğini söyledi. Vatan Hastanesi'nde teda- vi gören Sinar, saldın olayı- nı şöyleanlattı: -.Modaİnciburnu'nda açıkhava standında kitaplarımı imza- larken çevre esnafi tarafindan tehdit ve taciz edildim. Başta emniyet olmak üze- re Kadıkö> Belediyesi ile cumhuriyet savcılığına başvuruda bulunmama karşın yeterli önlem aünmadı. Beledi- yeden, resmi olurunu alarak kitaplan- mı imzalamaya başiadım. Ancak, aynı yerde satış >apan korsan tezgâh sahip- leri. benim gelmemle birlikte başka sa- natçılaruı da Moda'ya akacağını ve so- Vakacık'ta, geçen pazar araba kazasında ağır bir şeküde yaralanan ressam ve şair Jale Sinar, ezilerek öldürülmek istenüdiğini öne sürdü. kağuı eUerinden gideceğinidüşünmeye başladılar. Beni sataşmalarla yıklınna- ya çalıştılar. Ben durum düzelsin diye şikâyette bulundukça işler karıştı ve tehditier, evimin önünde ezilmek isten- diğim güne kadar sürdü." da gördügunü söyledi. Sinar'a arabayla çarpan Nuri Akgün adlı şahıs yaka- lanarak emniyet yetkilileri- ne teslimedildi. Sinar, "Benizorgünümde yalnız bırakmayan TYS üye- si arkadaşlanma buradan aynca teşekkür etmek istiyo- rum" dedi. TYS Başkanı ve gazete- miz yazarlanndan Ataol Behramoğlu konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Sınar'ın başına gelen acı olayın üzün- tüsü içinde olduklannı belir- terek şunlan söyledi: "Halkıyla doğrudan Uişki kurmak ve iletişimini bir Saldın kaldınmda Sinar, kaza günü kendisine çarpan aracın, yürüdüğü kaldınma çıkarak cepheden vurduğunu ve bunu üç kez yinelediğini, buolayı bazı yurttaşlann Gaf üstüne gaf açıkhava düzenindegerçekJeştirmek is- teyen sanatçının, korsan esnafça tehdit ve taciz edilmesini kınamış ve üye arka- daşlarımızla birlikte e> lemini destekle- miştik. Sinar >alnız değildir. İ \emizin bir an önce sağhğına kavuşmasını ve yakalanan zanlının hak ettiği cezaya çarptınlmasını bekliyoruz." Doktorlar, Jale Sinar'ın sag dizkapa- ğının bütünüyle tahrip olması nedeniy- le en az 5 yıl yürüyemeyeceğini söy- lediler. REFAHYOL • Baştarafı 1. Sayfada yan Kazan'ın Özel Kalem Müdürlüğü. ba- kanın büyükelçi ile görüşmeyi iptal ettigini bildirdi. Cumhuriyet'e bılgi veren kaynaklar, Alman Büyükelçiliğı'nden randevu istendiği haberi- ni alan diplomatlann, Adalet Bakanı'nı. "Bir bakanın bir ülke büyükelçisine iadei ziyarette bulunmasııun diplomatik teamüle aykın" ol- duğu konusunda uyardığını belırttiler. Adalet Bakanlığı, Alman Büyükelçiligi'ne ıadeı zıyaretin iptal nedeni konusunda birbil- gi veımezken, Kazan'ın, büyük olasılıkla Dı- şişlerı Bakanlıgı'nın uyansı üzerine Ver- gau'yu makamında ziyaret etmekten vazgeç- miş olabileceğini belirttiler. Ancak Başbakan Erbakan'ın, bu kez Cum- hurbaşkanı Süleyman Demirri'i by-pass et- mekten kaçınarak, Almanya'yı ziyaret etmek için bir girişimde bulunmadığı öğrenildi. Almanya'nm, Demirel'in kasım başında Almanya'ya yapacağı ziyarete büyük önem verdıği ve buna gölge düşmesini istemediği- ne de dikkat çekildi. Erbakan'ın, agustos ayında yaptığı ve Iran'dan başladığı Uzakdoğu ziyaretinde yap- tığı diplomatik gafı yine tekrarlamaması için uyanldıgı belirtildi. Erbakan, geçen yıldan tüm hazırlıklann ta- mamlandığı, Demirel'in Malezya'yı da kap- sayan Uzakdoğu ziyaretini, bu ay içinde ger- çekleştireceğini bilmesine karşın, ısrarla Ma- iezya'yı ziyaret etmek için kendisine randevu ayarlamıştı. Demirel, "Bir başbakanın ziyaret ettigi ül- keye hcmen ardından cumhurbaşkanının git- mesinin diplomatik geteneklere uymayacağı- nı" bıldırerek Uzakdoğu gezisini iptal etmiş- ti. RP'nın, başta lideri Erbakan ve kabine üye- lerinın, Türkiye'nin geleneksel olarak, PKK terörü ve bu örgüte bakış açılan nedeniyle dış politikasını hassas bir zemin üzennde yürüt- tüğü Iran \e Libya gibi ülkelerle yakın temas içine girmelerinin, kamuoyunda da rahatsız- lık yarattıgına dikkat çekıliyor. Koalisyonun küçıik ortağı Başbakan Yar- dımcısı ve Dışişleri Bakanı Tansu Çiller'in de, Irak'ın Incirlik'te konuşlu Çekıç Güç'ün ko- ruması altındaki Kuzey Irak'a girmesiyle ger- ginleşen olaylar sırasında, telefon teması ol- madığı halde, ABD Başkanı Bill Clinton ile görüştüğünü kamuoyuna açıklaması ve Was- hington'un kibar bir dille böyle bir görüşme olduğunu yalanlaması Ankara'yı zor durum- da bırakmıştı. RP'li Devlet Bakanı ve gölge Dışişleri Ba- kanı olarak anılan Abdullah Gül ile DYP'li Devlet Bakanı NamıkKemal Zej bek'in, bu ay başında Libya'yı ziyaret ettiklen sırada, lider Albay Muanımer Kaddafi'nın, "Türk kılıcı Kürderi kadedi\or" yönünde Türkiye ve or- duya dıl uzatan açıklamalaryapması, bu ülke- nin Türkiye'ye bakış açısını ortaya koymuştu. Başbakan Erbakan'ın, Türkiye'nin gelenek- sel olarak devletleri muhatap alma politikası- na ters düşen ve Dışişleri Bakanlığı'nı by-pass ederek bazı yabancı kışi ve kuruluşlarla tema- sa geçmesi uygulamasına bir yenisi eklendi. RP. Erbakan"ın önceki gün parti genel mer- kezinde cuma namazından sonra, Tunus'un, şeriatçı olduğu gerekçesiyle aradığı devrik Başbakanı Raşid el Gannuşi ile bir görüşme yaptığını doğruladı. Erbakan. Cezayir'de iktidardan indinlen FlS'in bir benzeri olan Nedva hareketinin li- deri olan Gannuşi ile iki saat kadar görüştü. RP'li yetkililer, görüşmenin içerigi konusun- da bilgilen olmadığını savladılar. Erbakan, daha önce de Kuzey Irak'taki din- ci gruplardan Şeyh Osman ile yakın temasa geçmiştı. • Baştarafı 1. Sayfada lar. Barak, yaptığı yazılı açıklamada, esnaf odalannm tek taraflı aldıklan zam ka- rarlannın, valilik ve belediye- lerce durdurulmasını isteye- rek, "zamctlarm tüketkiyi yo- lunmuş kaza çoirdiklerini" belirtti. Barak açıklamasında, özellikle ekmek, dolmuş ve taksi ücretlerine yapılan zam- lara dikkat çekerek şunları söyledi: "Zamlar iktidann verdiği yetkiyie esnaf odala- nnca tek taraflı olarak karar alnna alınıyor. Tüketici örgüt- lerine bu zamlan iptal ettir- me yetkisi tanınmaması. siya- setçilerin ayıbıdır. Zamlara belediye ve \alilik derhal mü- dahale etmelidir. Bir avuç zamcının, rantiyenin milyvn- larca tüketiciye eşit oünayan şardarda acı çektirmesine hiç kimse göz yumamaz." Barak, son zamlarla me- mur ve işçilerin reel ücret- lerinin 150-200 dolara çekil- diğini kaydetti G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada mi bulamadın?" havasında küçük bir bakış fıriatıp, ilgisizmiş gibi davranma pozuna girer. Genç kız böyle bir şeye hazırlıkh... Zaten durum da çok yakınmayı gerektirmeyecek kadar güzeldir. Saçlar, yeni başaklanmış mısır saçağı gibi rüzgâr- lanırken, sohbet fısıltıyla devam eder... Kimi sevgililer, parkın öteki sakinlerinden rahatsız olmayacakları bir "çift" olup, yeryüzünden çook uzaklara giderler... Alçak yoğunlukta bir yakınlaşma... Delikanlı biraz ileri gidince "sakın"\aşma... Sadece ve sadece kendileri vardır. Arada türbanlı sevgililer tabloyu biraz değiştirir a- ma, bozmaz. Eli sevgilisinin elinde, dirseği de kar- nıyla göğsünün arasında, arada bir temasta. "Kafa- sında her şeyi çözmüş" bir havaları vardır: - Ben saçımı da örtehm, sevgilimle de gezehm... En, "özgüheh" ise 20 yaşın biraz altındakilerdir. Ortak özellikleri, kot pantolon, çevreyi takmama ve sevimlilik... Kimi zaman delikanlının saçı, genç kızdan uzun- dur... Önümüzdeki günlerde, bütün gün sohbahar yaprağı toplayacak park görevlileri birbirlerine so- rariar: - Hangisi erkek lan bunlann?.. "Çok mevcutlu" ge\en\er, büyük olasılıkla, "Anne- ciğim bugün ben arkadaşım Tuğba'da kalacağım. Birlikte ders çalışacağız" diyenler. "Kızım ayn ayn çalışamıyor musunuz" sorusuna yanıt hazırdır: - O bir derste not tuttu. Ben ötekinde, birleştirece- ğiz... "Pekiyavrum. Dikkat edin. Kapı çalınca hemen aç- mayın. önce kim olduğunu sorun..." Park bankının bir bölümü, ders kitaplannı koymak içindir. BeJki de akşam üzeri gerçekten arkadaşına gidip ders çalışacak. Ama yanına hafıf bir kazak da aldığı- na göre, park buluşması uzayabilir... Lise çağındakilerin birbirine en kolay yaklaşma yo- lu ise sivilce patlatmak... Patlatmadan önceyüzü bir güzel okşamak gerekir. Tabii, sonra da... Sevgi özürü... Park sevgilileri çok hoşuma gider. Bende bir dizi duyguyu çağrıştınr. Hepsinin yüzünde ayn bir güzel- lik, sıcaklık vardır. Birbirlerine o kadar yakın, içtendirler ki... Çoğun- lukla da ürkektirler. Ben yaklaşırken ellerini çekme- lerinden, kendilerine çekidüzen vermeye girişmele- rinden ürperirim. Kendimi çok gereksiz, fazla biri bu- lurum. Pek çok kez düşünmüşümdür. Şeytan der ki: - Balbay, yaklaş yanlanna, "Merhaba, sevgili sev- gililer, ben biraz daha buralarda deli dana gibi koşa- cağım. Alın şu evin anahtan. Sonra da zaten işim var. Gidin rahat edin..." de... Bana, en özürlü insan kimdir, diye sorsalar; "Sev- gi özühüsü olandır" derim... Sevgi özürlülüğü kadar yaşamı etkileyen bir baş- ka durum da "sevgisini anlatamama, ifade edeme- me" özürü... Biz Türklerde sevginin bu yanı, olumsuzluk değil, aksine, "vay be" denecek başka bir özelliktir: - Sevgisini yıllarca içinde sakladı. Kimseye sır ver- medi, sevdiği kişiye de... lyi halt etti... Gençlerin, aşkı, sevgiyi, bulduklan ya da bulduk- lannı düşündükleri ilk yaşlardan itibaren bunu ifade edebilmeleri, bir başka yanıyla yaşama başlangıç. Okuta nasıl başladığımız mı içimizde daha çok yer eder, ilk sevgilimiz mi? Anne-babalar istedikleri kadar karşı çıksınlar, ken- dilerince önlem alsınlar, ilk aşk bir şekilde yaşanacak. "Oyaşamasın, biz öğretihz" diyemezsiniz... Bir kişiye, suya girmeden yüzme öğretebilir misi- niz? Aşk insanı yaralarmış, olumsuz olursa derin izler bırakırmış... Olsun... Üstelik insan aşkı her istediği an yakalayamaz ki... Biraz davetsiz, biraz saygısız bir misafir... Gelirken sormaz... Giderken de... 17 yıllık kaçış bitti 6 Sımrdan girip eylem yapıyorlar' MERİH AK İZMİR - Dışişieri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller, PKK'yle ılgilı kaygılannı dıle getirerek Iran'ı uyardı. Son günîerde Iran'dan geçen teröristlerin Türki- >e'de eylem gerçekleştirdikten sonra yine bu ülkeye kaçtıklarını belirten Çiller, "Bu mese- lenin arük beklemeye tahammulö kalmamış- ür. Ya beraberce bu meseleyi halledelim, veya- hut Iran tarafı bu mesi'kyi halletsin ki tercihi- miz budur. Biam sınırlanmıza geçiyorlarsa ve tekrar Iran'a kaçıyorlarsa biz bunun gereğini yapabilelim" dedı. Iran Dışişleri Bakanı Ali Ekber Velayeti ise konuya ilışkin sorulan yanıtlamaktan kaçınır- ken Kuzey Irak'taki gelişmeleri de kastederek "Sınır güvenliği konusunda ülkeler arasında toplantılar yapılacak" demekle yetindi. Ekonomi Jşbirliği Örgütü (ECO) toplantı- sına katılmak üzere lzmir'e gelen Çiller. \'e- layeti'ye sert çıktı. Çiller, Velayeti'yle yakla- şık yarım saat süren ikilı görüşme sonrasında vaptığı açıklamada son terör olaylannda Iran'ın varlığına dikkat çektı. Velayeti'ye, Türkiye'nin iki ülkenin dostluk ve kardeşliğinin genişletilmesinden yana ol- duğunu anırr=attığını belirten Çiller. "Kar- deşlik bağlan. bizim komşu ülkelerle çokönem verdiğimiz bağlardır. Ancak dostluğun ve kar- deşliğin mesulheti vardır. Bu kardeşliğin me- suliyeti, özellikle terör gibi bir mücadelede bi- zim meselelerimize açık bir biçimde egilmele- ridir" dedi. Çiller, önceki gün Iran sınınndan Türki- ye'ye gelen teröristlerin 6 askeri öldürdüğünü ve daha sonra yeniden Irana kaçtıklannı be- lırtti. Çiller, Kuzey Irak'ta Türkiye'nin oluştur- mak istediği tampon bölgeyle ilgili soruyu ise yanıtlamaktan kaçındı. Velayeti de ikili ve bölgesel işbırliği konu- lannınÇiller'le yapılan görüşmede ele alındı- ğını söyledi. ECÖ'nun kuruluşunu öngören Izmir Ant- laşması'nın üzerinde değişiklikler yapmak için Türkiye'ye geldiklerini belirten Velayeti, Erbakan'ın ziyareti sırasında imzalanan do- ğalgaz boru hartıyla ilgili de Çiller'e bilgi ver- dığıni bildirdi. Iran Petrol Bakanlığı'ndan bir heyetın Türkiye'ye geleceğini bildiren Vela- yeti, görüşmede bölgesel sorunların da ele alındığını söyledi. İdam cezalan Çiller, ECO toplantısından sonra yaptığı basın toplantısında da hükümetin insan hak- lan konusunda çalışmaları sürdürdügünü. i- dam cezasının kaldırılmasının gündemde olduğunu belirtti. Tansu Çiller, "tdam cezalannın kaldınlması için, hükümetimiz büyük bir çalışmayı gün- deme getiriyor. İnsan haklan ve demokrasi bağlamında dünyanın gelişmiş ülkelerinde ne varsa. bunu ülkemize getirmek yolunda çalışmalanmız \ar. Bu çalışmaları n. Adalet Bakanlığı nezdinde ele alınması için gerekli çalışmaları sürdürüvoruz" dedı. • Baştarafı 1. Sayfada veren kişi olarak bilinen O- ral Çelik, Malatya ve Istan- bul / Eyüp'te adam öldür- menin yanı sıra kaçakçılık ve halkı isyana teşvik etmek suçlanndan yargılanacak. Çelik, Eylül I995'te Türki- ye'ye gelip MHP'de siyaset yapmak istediğini belirterek savcılığa dilekçe vermişti. Türkiye'nin ve Interpol'ün 1979 yılından beri kırmızı bültenle aradığı Oral Çelik, yoksul ve 4 çocuklu bir aile- nin en küçük çucuğu olarak 1959 Malatya Hekimhan Yu- karı Ginnene Köyü'nde doğ- du. Ülkücü görüşleriyle tam- nan öğretmen ağabeyi Musta- faÇeiik'in etkisi altında yeti- şen Çelik, eğitimini Malatya Turan Emeksiz Lisesi'nde Mehmet Ali Agca'yla birlikte yaptı. İlk eylemini 7 Mayıs 1979 günü Malarya'da sol görüşlü iki öğretmene saldırarak ger- çekleştirdi. Saldırdığı öğret- menlerden biri yaşamını yi- tirdi, diğeri yaralı kurtuldu. 1 Şubat 1979 Abdi Ipekçi cinayetinin sanığı Mehmet Ali Ağca yakalanınca, Oral Çelik'in de adı gündeme gel- di. Mehmet Ali Ağca ifadele- rinde Oral Çelik hakkında ipucu vermekten kaçındı. 23 Kasım 1979'da Ağca, tutuklu olduğu Istanbul Kar- tal Maltepe Askeri Ceza- evfnden kaçınldı. Kaçırma planını "Atilla" kod adlı Oral Çelik ve Nevşehirli ülkücü Abdullah Çatb'mn yaptığı belirlendi. Oral Çelik 1985'te Isviç- re'de yakalandı ve sınır dışı edildi. Fransa sınır kapısında serbest bırakılan Çelik, Bedri Ateş sahte kimligini kullan- maya başladı. Kasım 86'da Fransa'da otomobilinde ero- inle yakalandı. Bedri Ateş adıyla yargılandı ve 4 yıl ha- pis yattı. 28 Eylül 1990 tari- hinde Papa davasının Italyan sorgu yargıcı. Fransa'da tu- tuklu bulunan Bedri Ateş'in Interpol tarafindan aranan O- ral Çelik olduğunu ileri sürdü. Tekrar sorguya alınan Çelik, Bedri Ateş sahte kimligini kullandığını itiraf etti. Eylül 1993 'te Bedri Ateş sahte kim- liğinı kullanmak suçundan 30 ay hapse mahkûm edildi. 1993'te Fransa tarafindan Italya'ya iade edildi. 21 Ara- lık 1993'te Ağca'yı da sorgu- layan savcı tarafindan sorgu- landı. Ağca. kendisiyle yüz- leştirilen Oral Çelik'i tanıdı. Türkiye'den Italya'ya polis- lerle birlikte giden Nedûn Şengün ve Ekrem Tekgûl de Çelik'i teşhis etti. Malatya'da- ki aiiesi de kendilerine göste- rilen fotografiardan oğullan- nı belirledi. Ancak Papa dava- sında San Pietro meydanında- ki varhğı tespit edilemediğin- den serbest bu-akıldı. Italya'da uyuşturucu davasından ayn- ca 2 yıl hapis vattıktan sonra beraat etti ve lsviçre'ye iade edildi. Milliyet Gazetesi Genel Yayın Müdürii ve başyazan Abdi Ipekçi'nin katillerinden ve Ağca'ya vur emri veren ki- şi olarak bilinen Oral Çelik, Malatya ve Istanbul Eyüp'te adam öldürmek suçlanndan aranıyordu. Çelik aynca Tür- kiye"de kaçakçılık ve halkı is- yana teşvik etmek suçlann- dan da yargılanacak. Sahte kimlik ile Fransa'da yaşadıgı sürede Türkiye'den kendisine sahte kimlik gön- derildiğini söyleyen Çelik, Eylül 1995'te Türkiye'ye ge- lip MHP'de siyaset yapmak istediğini belirterek savcılığa dilekçe verrruşti. PKK ile çatışma: 7 şehit • Baştarafı 1. Sayfada Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nden yapılan açık- lamaya göre, PKK terör ör- gütüne yönelik sürdürülen operasyonlarda çıkan çatış- malarsonucu. Van'ın Çatak ilçesi Kemertepe Bölgesin- de 33, Şırnak merkez Hilal mevkii, Beytüşşebap ilçesi Cevizağacı bölgesi ve Na- maz Dağı'nda 22, Hakkâ- ri'nin Çukurca ile Mardin'in Nusaybin ilçeleri kırsalmda 6 olmak üzere toplam 61 te- röristöldürüldü. Son 15 gün içerisinde öldüriilen terörist sayısı 200'ü aşarken bölge- de operasyonlann arahksız sürdürüldügü bildirildi.