25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
EYUk. 19« PAZAB CUMHURİYET SAYFA HABERLER Sül'derı PKK uraraı B a k a n ı AklJIJı Gül :F*K.K"nir ercr wgütü olduğunu -"liigüayarak ~~Türkıye'je <a-şı PKKyi hcim knHanrsa zararm o şzörür" ded. Rf Van ^Iılletvekıi Fetıullah Erbaş'ın. PK.K. Lampını zriyaretim ürranıen ırnani amaçlarlajjpnfını sav-unan D e v l e t Bakaa Gül. "FethuIlahEnaş. Kiin değildır, Kirtirev'i de bilmez. FethuJJah Erbış.. daha 3nce d e örgûtün elhdsn birkaç lcîşıyi kurtarmış. aracı olmuştu. Bı yüzden askerlenn ailelerinden baskı üeliyordu" dedi. Termik santralar • \NKARA(Cumhuriyet ESürosul - Efekrrk Mühendıslen Odası (EMOı, FLEFAHYOL hükiimetinin, idari mahkeTielerin karanna karşın, Yatağan ve JCemerköy temik santrallannı çalışnrmak istemesıni. tağırrsız yargıya müdahale olarak degerlendirrii. EMO'dan yapılan açık,amada, hükümetin bu karanyla "anayasa sucu" islediğı vureulanarak "Söz konusu termik santrallann çevreye verdigi zarann en önemli kanıtı, TEDAŞ ın 1986 yılında ben yöre üreticilerıne idediöj tazminatlardır" denıldi. Marlboro'ya tazminat davası • ESKİŞEHİR (Cumhuriyet) - Geçen günlerde Grady Carter isimli akciğer kanseri olan Amerikalı bırsigara tiryakİMnin Lucİcy Stnke sıgarasını üreten Brovvn and VVıllamson türiin şırketi aleyhine açıp 63 milyar tazminat kazandıgı davanm bır benzerı Eskışehir'de açılıyor. YılmazSayınadlı işçi emeklisı yurttaş, 40 yıldır tiryakisı olduğu Marlboro sigarasının üreticisi Philıps Morris firması aleyhine damar tıkanıklığı olduğu gerekçesryle 1 miîyarlirabk tazminat davası açacağyıı bildirdi. Dövizzedelere destek • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Ölüm orucunu devam ettiren dö\ izzedeleri dün zıyaret eden Kamu-Sen Genel Başkanı Resul Akay, "Sızin bu haklı mücadelenizi desrekliyoruz. mücadelenıze sonuna kadar devam etmelısınız" dedi. Akay. döv izzedelere destek sözü verdiğinı açıklarken. dev letin bu işi bir an önce çözmesi gerektiğini. vatandaşıyla ınatlaşmasının anlamsız olduğunu belirtti. Vergi refopmu önerisi • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Türkıye Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminlı Mali Müşavirler Odalan Bırlıgi'nın (TÜRMOB) dün yapılan 7. Olağan Genel Kurulu'nda konuşan Genel Başkanı Mustafa Özyürek. bütçe açıklannın lojman arazisi satılarak kapatılmasının oJanaksız olduğunu \urgulayarak "'Açıklar ancak kalıcı bir vergi reformuyla kapatılabilir" dedi Şimdi de Iğdır ve Şanlıurfa'da • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu)-Iğdır ve Şanlıurfa"da ickı satışına sınırlama getinldi. Igdır Valiliği yayımladığı teblığle yasaya aykın içki satışı yapanlar hakkında gerekli ışlemlerin yapılacağını kaydetti. Jçişleri Bakanlığı'nın 27 haziranda vayımladığı genelgeyle, Teİcel yasasında yapılan değişiklik nedeniyle ortaya çıkan yasal boşluğun giderilmesı amacıyla valilerden gerekli düzenlemeleri yapmalan istenmişti. Alema eylemleni • İZMİR (Cumhuriyet Ege Biirosu) - DİSK Yürütme Kurulu Üyesi ve Örgütlenme Daıresı Başkanı Hulusi Karlı, hükümetin zorunlu tasarrufta yapılan talanın durdurulması ve geri ödenmesi için başlattıklan îylemin daha da güçlenerek devam edeceğinı açıkladı. FCarlı, zorunlu tasarruf jygulamasının hukuk dışı >e emekçılerin aleyhine îlduğunu vurguladı. CHP Genel Başkanı Baykal Kuzey Irak'ta her an yeni dengelerin oluştuğunu söyledi 'REFAHYOL fason hükümet'ANKARA (Cumhuriyet Büro- su)-CHPGenel Başkanı DenizBay- kaL Kuzey Irak'ta her an yeni den- gelerin oluştuğunu. ancak Türkı- ye'dekı u fason hükümetin*'buolu- şumlann dışında kaldığını belırte- rek, u Kuzey Irak'ta bir Kürt siya- sal oluşumunun kaçınılmaz bir şe- kildc orta>a çıkmakta olduğuna ta- nıkolacağız" dedi. Baykal. Başba- kan Necmettin Erbakan'ın. G-7 olarak bılinen dünyanın en gelişmiş ülkelerine karşı en gelişmiş 7 Müs- lüman ülkesini •*7M*'olarak örgüt- lemeve çalışmasını tepkıyle karşı- ladı.' Baykal, dün parti genel merke- zinde düzenlediği basın toplantı- sında, RP-DYPkoalısyonunu "fa- son hükümet" olarak nıtelerken. dünyanın Türkıye'ye olan güvenı- nin de azalmaya başladıgını kav- detti. Hükümetin dışpolıtıkada bır- biriyle çelişen bakış açılarına sa- • Deniz Baykal, Başbakan Necmettin Erbakan'ın, G-7 olarak bilinen dünyanın en gelişmiş ülkelerine karşı en gelişmiş 7 Müslüman ülkesini "7M" olarak örgütlemeye çalışmasını tepkiyle karşıladı. hıp oldugunu vurgulayan Bavkal. "Cumhurbaşkanı. Başbakan. Dı- şişleri Bakaıu farklı farklı bakış açn ları ortaya koy uyor. Dış potitikanın bövteçdişküeretahanınıüJüvok' dı- ye konuştu. Baykal, Başbakan Er- bakan'ın bu gelişmeler karşısında kamuoyuna karşı "suskun" kalma- v ı tercifı ederek. gece yansı gizlı ku- lıs çalışmalanyla ülkenın dış poli- tikasmı yürütmeye çalıştığını söy- ledi. Başbakanın Iran konusunda- ki görüşlerinin Türkiye'nin yetkılı kurumlannın görüşleriyle çelışti- ğını kaydeden Baykal. şunlan söy- ledi: "Milli Cüveniik Kuruİu (MGK)'da dinletilen kaset, İran'ın Tûrldye'ye terör ihracatı vapnğını gösterivordu. Bugünkü gelişmeler- le bu bir kc/ daha kanıtlandı. PKK'nın İran'dan Türkiye'ye iki kezgeçmesi de bunu pekiştirdi. Aca- ba Başbakanın görüşlerinde bir de- ğişme oldu mu? Bu konuda tatnıin edilmemizgen.'kh'or. İran'ın PKK'\a verdiği destek. Türkhe'nin vetkfli ku- rumlanna karşın yok sav ılmıştır.'" Baykal. Kuzey İrak'ta oluşturu- lacak güvenlik kuşağının Dışişleri Bakanlığı tarafından ilân edilmesı- ne karşın hâlâ uygulanamamasını eleştirerek. "Türkıye, dış politika- da hic bu kadar aciz duruma düş- menıişti Bu birzaafı>ettir\eben bu- nu hazmedemhonım" görüşünü dile getirdi. ABD'nın Kuzev Irak'ta büyük bir yenilgıye uğradığını savunan Baykal, dengelenn her an değiştı- ğı bölgede Türkiye'nin çok etkisız kaldığını söyledi. Baykal, ABD'nin Kuzey Irak'a olan müdahalesi ve Kürdistan Demokrat Partisi lıden Barzani ile Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyinarasındaki ışbirlı- ğinın danışıkîı döğüş olmadığını vurgulayan Baykal. "ABD'nin Irak'a yapacağı silahlı saldın. bir umutsuzluk ve çaresizlik hareketi olacaktır" diye konuştu. Baykal. ABD'nin maaş verdiğı ve Çekıç Güç hımayesınde yetiştırdiği ajan- lan Amerikaya çekme noktasına sü- rüklendiğini vurgularken, bunun bır süper gücün uğrayabileceğı en büyük yenılgi oldugunu kavdetti. Kuzey İrak'ta bır Kürt sıyasal ör- gütlenme hareketinın geliştiğıne dikkat çeken Baykal. "Bölgede bu kadar sıcak gelişmeler yaşanırken. ülkenin başında böyle bir hüküme- tin yer alması tam bir talihsizlik. PKK'nın bitiriJmesi ise olanaksız değiL Ancak Türkiye'nin dış politi- kasının bu gerçeğin yö/önüne aiına- rak, yeni bir anlayışla değeriendirit- mesi gerekiyor" dedi. Baykal. Başbakan Erbakan'ın Türkiye, Iran, Pakistan. Malezya. Endonezya. \fısır ve Nijerya'yı 7M sımgesi ıle bır araya getirmeye ça- lışmak istemesini "bos bir hayaJ" olarak değerlendırdı. CHP Genel Başkanı Deniz Bay- kal Cumhuriyete yaptığı açıkla- mada. hükümetin izledığı dış poli- tıkanın ulusal çıkarlar çerçevesin- de şekillendırilmedıgini kavdetti. Gelişmiş Müslüman ülkelen bır araya getırmenin çok güç oldugu- nu belırten Baykal. "Bu ülkeJerara- sında da çıkar çatışmalan var. Kâ- ğıt üzerindeki hedefler sonuç \er- mez" dıye konuştu. Kesebir Ecevit'i uyardı 6 Olağanüstü kurultay mutlaka yapılacak 9 ANK.\RA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP Edırne Mıllet- vekili Erdal Kesebir olaganüstü kurulta- yı toplayacaklannı belirterek. genel merkez yönetıminın eksik olduğu gerekçesıy le kabuf etmedığı olaganüstü kurultay ıstemli başvurudı- lekçesindekı gerekli ınıza- lan tamamladıklannı söyle- di. Kesebir, dün DSP Genel Merkezf ne giderek yönetı- min reddettiği dilekçedekı eksik 23 ımzayı sundu. Ga- zetecilerin sorulannı yanıt- Iayan Kesebir. "Bu genel merkeze son başvummuz olacak. Yanıt bekliyoruz. Bundan sonra yargıya baş- vuracağız. Olaganüstü ku- rultayı toplayacağız" dıye konuştu. Kesebir. anayasa- nın, Sıyası Partikr \asası ile parti tüzügünün uygulanma- sı durumunda "çfle çiçekle- rfnın gündemden düşece- ğını vurgulayarak. "Genel baskanm gnıpta yaptığı ko- nuşmayı uygulamasını bek- liyorui Demokrasi mücade- lesini bekliyoruz. O, bir de\ adamdır. Saçizane cılız bu hareketin bitriğini görecek- tir" dıye konuştu. Genel Başkan BülentEce- \it'in gücüne örgütün gücü- nün katılmasını istedikleri- ni kaydeden Kesebir. "Tabaıı iktidaristiyor. DSP iktidar ol- madıgı sürece çıle çiçekle- n' yannı kaimayacakür" de- di. Kesebir. bırsoru üzerine ıstifay ı düşünmedığinı. bas- kılann geçmişte generaller tarafından Ecevit'e uygu- iandığını vurguladı. Ihraç edilmesi durumun- da. ihraççılann tarih önün- de zor durumlara düşecek- lenni anlatan DSP Edırne Mılletvekılı Erdal Kesebir. -Çik çiçekleri tükenmez, Do- ğada ne kadar çiçek varsa, partide de o kadar çile çi- çeklerivardır**dedı. RP'nın güçlendığı ortamda şenata karşı dırenebılecek tek par- tinin DSP oldugunu savu- nan Kesebir. şunlan söyle- di "DSPeslaDSPolsaydibu partinin 149 üyeli il kongre- İi'ri açıklanabilirdi. Çünkü 6 yıl önce partinin nıillerve- kiİiyuktu. Dün sizsıradan bir partiydiniz, bugün en azın- dan solun 1. partisisiniz. RP'ye karşt umut DSP'dir. Ozeiestiri yapar. yoluna de- vam eder. Örgüt genel bas- kanın arkasıııa kaülırsa Sa- yın Ece\it 1977'deki ınutlu- İuğu yeniden yaşar." Kesebir. bır soru üzenne 165 imzaya ulaştıklannı da sövledi. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART TRT'de >a\ ımlanan "Perde Arkası" programında darbe uyansı >apıldı. Türk Metal Sendikası'nın öncülüğünde düzenlenen eyleme 6 bin işçi katıldı ÜLEVTİNTGENCELLİ BURSA-Türk Metal'ın öncülü- ğünde Türk-Iş'in şemsıyesınde Bur- sa Fomara Meydam'nda gerçek- leştirilen "Yerli Üretime Saygı Mi- tingi", beklenen ılgıyi gdrmedi. Türk Metal Sendıkası yetkililen. "150 bin kişiyi Fomara'ya toplaya- cağE*1 demelerine karşın. dün 5-6 bin işçi mitinge katıldı. Katılımcı- lann büyük bolümünün TOFAŞ ve Renault fabrikalannda çalışan iş- çilerle, Bursadişındangetirilen iş- çiler olduğu görüldü. Katılımınaz- Iığının Türk Metal Sendıkasfna Türk-Iş ve DÎSK içınden yükse- len eleştirilenn neden olduğu sav u- nuldu. Önceki günden bu yana hazırlık yapan Türk Metal Sendikası'nın yerel yöneticileri, katılımın az ol- ması nedeniyle oldukça sıkıntılı anlar yaşarlarken. mıtınge Bur- sa'dakı işveren temsilcileri "tam kadro" destek verdiler. Bursa Tı- caret ve Sanay ı Odası Başkanı D\'P Bursa Milletvekili AliOsmanSön- mez'in oğlu Celal Sönmez de be- delsiz otomobil ithalıni önsören kararnamenin kınandığı mıtingın önemli konukları arasındaydı. "Aç kalmak istemiyoruz, İşçiye düşmarusonlan hüsran, Bursa' dan gelin çıkmaz, bedelsiz hıyar çık- maz" yazılı pankartlann taşındığı ve "Hükümet şaşırma, sabnmıa taşırma 1 " sloganının atıldığı mi- tıngde "parti lideri" gibi konuşan Türk Metal Sendıkası Genel Baş- kanı Mustafa Özbek. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı NecatiÇe- lik'e çatarak şunlan söyledi' "Bir konfederasyonun başkanlı- ğından Çahşma ve Sosyal Güven- lik BakanhğVna ulaşmış bir işçi ola- rak buna nasıl ünza artın? Yüz bin- lerce işçiy i işsiz bırakaeak. sofrası- na kan dograyacak bu karan nasıl imzaladuı, soranm sana? Çelik, sen muhalefettey ken, ANAVOL hükü- meti sırasında tasarruf ve netnala- nn üç ay içinde ödenmesi için ver- diğin önergeye şimdi niye sahipçık- mıyorsun! RP iktidar oimasa, bu- nun kahramanhğıruyapacak,ş0v ya- pacaktın.Şov yapnıa.Önergene sa- Irak a uygulanan ambargo protesto edildî Gaziantep'te 10 bin kişi yürüdü KEıVIALCAN GAZİANTEP-BM Güvenlik Konseyi'nin Irak'a uyguiadığı ekonomik ambargo. Gaziantep'te, ambar- godan etkiienen binlerce kişinin katıldığı bir mi- tingle protesto edildı. Mitinge, politikacılar, beledi- ye başkarılan. ticaret ve sanayi odalan yetkililen, es- naf birlıklen, çeşitii meslek odalartndan kışiler ka- tıldı. Miting Tertip Komitesi Başkanı Mehmet Ars- lan. BM'ye seslenerek. "Ya siz bizi ciddiye ahn, j« da biz de sizi ciddiye aimayız" dedi. Gaziantep İstasyon Meydant'na gruplar halinde gelen yaklaşık 10 bin kişi, ellerinde 'Ekonomik am- bargoja haya-' ve 'Yetti artık" yazrlı pankartiar taşı- dı. 'Viır vur inlesin, Amerika dintesin", 'Vur \ıır in- JesinBM dinfcsin"diye sîoganlann da atıldığı miting- te, kadıniarm yanı sıra çocuklarda ellerinde bayrak- larla gösteri yaptı. Mitinge. Irak Büyükeiçiliği'nden Nizamd SaibSa- lih de katılarak, tercürnanı aracılığıyla notlar aldı. Mitingte strasıyla, Şanlıurfa Belediye Başkanı Ab- met Bahçıvan, Gaziantep Büyükşehir Belediye Baş- kam CejalDoğan,Sanayi Odası Başkanı Kamı'IŞer- betçi,Diyarbakır Ticaret Odası Başkanı Mehmet Şi- riny iğk.Tertip Komitesi Başkanı MehroetArslan ko- nuştu. Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Ce- lal Doğan da konuşmasmda. ABD'yle dost olmamı- zin, onursuz olmamızı gerektirmediğini belirtti. hip çık. Biz ikiyüzlü politikacı iste- miyoruz..." Erbakan ve Çiller'ın. şimdiye kadar hıçbır fabrıkanın açılışını yapmadıklannı, şimdi de fabrika- lan kapatmak için çalıştıklannı sa- vunan Özbek. Erbakan'a yönelik şueleştiriyi yaptı: "Sen Ankara'da boranik bahçelerinin açıltşında bu- lunuyorsun. Ancak bahçe açarsın, fabrika açanıazsın." Özbek. hükü- metin uygulamalannı akrep sokma- sına benzeterek "Kaynak yarata- cağım derken elinizdeki kaynağı tüketiyorsunuz. Ben hükümetin iz- lediği pofirikayı akrebe benzetiyo- rum. Dönüp kendini sokuyor. Sizak- rep gibi kendinizi sokacaksınız, bi- ze pisliğini bulaştırmay ın. Gidin ne- rede sokarsanız sokun ölün!.." dı- ye konuştu. Türk İş Genel Başka- nı Bayram Meral de mıtıngde yap- tığı konuşmada, kararnamenın yü- rürlüğe girmesiyle Türk ekonomi- sinin çökeceğini savundu. Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Mustafa Özbek, REFAHYOL'un. kullanılmış otomobil ithalatını ön- gören kararnameyı çıkarmaya gü- cünün yetmeyeceğini savundu. NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR MELBOURNE - Avustratya'nın tanınmış TVyapımcılanndan Pe- ter Murphy le "Dateline" prog- ramında konuştuk. Irak'taki Kürt- lerin yaşadığı son felaket ve bü- yük acı. Avustra/ya'da da haber- lerin birınci sırasında. Bu ne- denle Türkiye'den yeni gelmış olmam onlann ilgisini çekti ve TV programına davet ettiler. Avustralyalılar, RP iktidarını ve koalisyonun geleceğini me- rak ediyorlar. TV programında da Peter Murphy sürekli bu konu üzerinde durdu. Avustralya ne- re, Türkiye nere? Ama biz kötü şöhretimizle dünyanın her yanın- da merak konusu oluyoruz. Kürt sorunu, PKK, siyasi islamcılar ve Türkiye'nin geleceğine ilişkin meraklı sorularla karşılaşıyoruz. Önceki gece "12Eylül'ün 16. Yılında Türkiye" başlıklı bir ko- nuşma yaptım. Türkiye'den yıl- lar önce gelen yurttaşlanmız hâ- lâ Türkiye'nin kaderini düşünü- yorlar. Avustralya'da sakin ve yumuşak bır siyasi ortamda ya- Avustralya'da Türkiye Gündemden Düşmüyor ŞSS? şarken ülkelerinden gelen fela- ket haberleri onlan yüreklerinden yaralıyor. Avustralya Türkiyeliler Kültür Demeği'nin25. kuruluşyıldönü- müydü. Yurttaşlanmız bu kıta- ya Almanya'daki taleplerin ka- pandığı bir dönemde ge\meye başlamışlar. llk gelişler 1968 so- nunda. 1969-1971 yoğun bir göç dönemi. O yıllarda 15 gün- de bir uçak geliyormuş. Bu ne- denle buraya listeleri çıkanlan iş- çilerin gelmesi ayları bulmuş. Şimdi haftada iki gün Türki- ye'den buraya uçak kalkıyor. Avustralyalı Türkiyeliler Kül- tür Derneği, Islami örgütlenme- den sonra kurulan ılk dernek. 1968-69 rüzgân Türkiye'de eser- ken, buradaki solcular da bu derneği kurmuşlar. 25. yıldönü- münde, o günlerde derneği ku- ranlar bugünlere nasıl geldikle- rinı anlattılar. Şimdi artık 2., 3. kuşak yeti- şiyor. Ingilızce burada büyüyen- lerin anadili. Türkçeyi konuş- makta zortuk çeken gençler ço- ğunlukta. Yaşam koşulları Tür- kiye ile kıyaslanınca oldukça iyi olan yurttaşlarımızın temel so- runu, Türkiye'ye gelip gidebil- mek. Bir ailenin Türkiye'ye gidip gelmesi yaklaşık 10 bin Avust- ralya Doları'na mal oluyor. Al- manya'dakilerle karşılaştınnca 7- 8 misli bir masraf söz konusu. Bu nedenle Türkiye'ye gitmeye karar verenler, uzun süre kal- mak amacıyla gidiyorlar. 3-4 ay kalanlar, emekliler içinde ise 2- 3 yıl kalanlardan söz ediliyor. Ancak böylesine uzun bir kalış onca masrafa değiyor. Görüştüğümüz birçok yurt- taşımız 8-10 yıldır Türkiye'ye gitmemiş. 10-15 yıl gitmeyen- ler bile var. Bir kısım aileler ise toptan Avustralya'ya geldiğı için Türkiye ile bağlan iyice azalmış. Bu nedenle gitmek gereksinimi de duymuyorlar. Artık kendile- rini Avustralyalı kabul ediyorlar. Almanya'daki gibi ırkçılık ve dış- lanma ile yüz yüze gelmemele- ri, buradaki yaşamlannı kolay- laştınyor. Kendilerini yabancı gi- bi hissetmiyorlar. Melboume'dadolaşırken, bu- radaki yaşamı Almanya ve Av- rupa ile karşılaştınyoruz. Alman- ya'da dükkânlar sabah 9-10 sı- rasında açılır ve kesinlikle akşam 6'da kapanır. Cumartesi günle- ri de en fazla öğle 2'ye kadar açık kalabilir. Burada tam tersı bir hava avar. Dükkânlann bazıları haftanın 7 günü açık ve bir kıs- mı 24 saat satış yapıyor. Bu ça- lışma temposu emekçiler açısın- dan aşın çalışma sorununu gün- deme getiriyor. İşçi örgütleri çok çalışmaya neden olan düzenle- melere karşı çıkıyorlar. • • • Melboume kenti, dünyada ya- şaması en kolay kent- birisi seçilmiş. City diye anılan şehir merkezi, çok katlı işyeri binala- rından oluşuyor. City, küçük bir alanda toplanmış durumda. Bu- nun dışındaki yerler, yerleşim yerleri. Melbourne City'de dört bir yana 60 km uzaklığa kadar mahalleler yer alıyor. Şehirtama- men yatay yapılanmış. Tek kat- lı ve bahçeli onbınlerce ev ye- şillikler içine yayılmış. Herkes tek katlı evlerde oturuyor. City'e uzaklığına göre evlerin fiyatları artıyor. Türkiye'den gelenlerin çoğu taksıtle bu evlerden sa- tan almış. Melbourne'da ev satış ilanla- rı hemen tıer yeri kaplamış du- rumda. Durmadan yeni mahal- leler kuruluyor. Yeni tek katlı bahçeli evler inşa ediliyor. Tıpkı Istanbul gıbı burada da inşaatlar var. Ancak Melbour- ne'da gecekondu yok, insanlar üst üste yığılmıyorlar. Ulaşım bir felaket haline gelmiyor. Çünkü burada savaş yok... POLİTİKA GÜNLÜGÜ HİKMET ÇETİNKAYA Ey Aşk, Ey AşkL Tıpkı bir çocuk gibi, oturdum güneşli göğün altın- da ve koşup giderken yanından, oynadım dakikalar- la... içimde tarifsiz bir coşku yeşerıyordu sevdanın do- ludizgın sevişmeleriyle büyüyen, içimde hınzır bir uğultu eski mevsimlerin hüznünü gösteren... Tıpkı bir çocuk gibi, yaşanmış hüzün nedir bilme- den, bakıp durdum göklere, yarını aceleye getirme- den... Rod McKuen çaldı kapımı göz kapaklarımın ardı- nasığındığında... Bense tüm yalnızlıkları kendime saklamıştım o an... Bulutlar geçiyordu art arda karşı kıyıya doğru. Gü- neş kaybolmuştu. Bır bardak kırmızı şarap masada bana gülümsüyordu. Artık eylüldü karşımızda duran... Sakin ve ağırbaşlı olan bizler hüznü yaşıyorduk ten- halaşan denizlerde... Bakışımın ulaşabildiği son sınırda duvarlar umut- suzluk gibi yüksekti. Gökyüzü kristal bir zindana dö- nüşmüştü. Sabahın külrengi ufkunda tattığımız yeni aşklar hiç- bir zaman soluk almayacaktı. Ahmat Şamlu, belki de "Çöl baştan başa sis içinde" diyecektı. Bense böyle havalarda çığlık çığlığa olur, yeri gö- ğü inletirdim: "Ey aşk, ey aşk! Kızıl yüzün görünmüyor..." Tıpkı bir çocuk gibi oturduğum güneşli göğün al- tından kalktım ve yürümeye başladım... Gök şimdi gümüş rengindeydi... İçimde hınzır bir uğultu giderek çoğalıyordu... Birden korktum. Aşkın sığınağa dönüşmesinden kuş- ku duydum. O yüzden avazım çıktığı kadar bağırma- ya başladım: "Ey aşk, ey aşk! Maviyüzün görünmüyor..." ' ••• Sen göz kapaklarımın ardına sığındığın için Rod McKuen ile hiç konuşmadım. Derın bir mavinin için- den hüznü çıkarıp attım. Endymion efsanesinin Lat- mos gecelerine daldım. Selene'nin incecık belinde, rüzgârla dağılan saçlannda aşkın sevgi ışığını buldum. Ölümsüz tannların insanları nasıl kıskandığına tanık oldum... Bilmem beni anlıyor musun, bilmem bakışlarında o kaçamak buluşmaların özlemini duyuyor musun? Ben tıpkı bir çocuk gibi hüznü yaşamadan gökle- re baktım yıllarca... Senin ıri gözlerinde, ıslak dudaklannda yaşamı ara- dım... Benim yüreğim içime hiç sığmadı senden sakladım... Miguel Hernandez ile konuştum geceler boyu... Ben ona seni anlattım... Inan, yıldızımla da hiç ba- rışık olmadım... Üç yarayla çıkageldim bir gün karşına: 'Sevda ya- rası, ölüm yarası, yaşam yarası...' Oysa sen gülüp geçtin!.. Bertolt Brecht'i oynadım kimseye çaktırmadan. Dedim ki: "Toptan tüfekten daha fazla ölüyordu inş^r\lafj Çok daha kötü blriafar'day'aşayanlar..." ' Gözlerinde hüzünler büyüyor, gökyüzü ise beni hiç umursamıyordu... Yılmadım, direndim, aynı şarkıyı söyledim, çatık kaşlı efendilere: "Çoğunluk için savaş müthişti / Ama artık sona er- mişti I Ve acılarla dönüldü eve I Ve savaşın faturası başlandı ödenmeye..." Kimse umursamadı beni, kimse "doğru söylüyor- sun" demedi... Ama biz hâlâ yineliyoruz geceyi gündüzü ve şim- diki zamanı... Deniz sakin, soğuk oturuyor, birdal ormanın karan- lığında ışığa doğru haykınyor: "Ey aşk, ey aşk!.. Tanıdık yüzün görünmüyor." • • • Tıpkı bir çocuk gibi ellerim ceplerimde, güneşli gö- ğe bakıyorum... Gök beni aldatıyor her zamanki gibi... Içimdeki soğukluk, alevin coşkusu değıl. Bir gece önce söylenmiş olan şarkı beni derinden sarstı. Sen kayboldun her zaman olduğu gibi. Hayalin üzerine, karanlık tozlu biravuntu. Gözlerin kısık, ama anlamlı. Ben çaktırmadan seni izliyorum, belki gelirsin diye bekliyorum... Sabahın kül rengi ufkunda belki de bir süvari ses- sizce duruyor ve atının uzun yelesi rüzgârda savru- luyor... Yanmış çitlerin yanında genç kız sessiz, kımıldama- dan duruyor ve ince eteği rüzgârda dalgalanıyor... Tanrım genç kızlar neden böyle çekingen? "Ey aşk, ey aşk!.. Ben seni terk ettim aslında..." HİKMET ÇETTNKAYA J . KİTAP C I KT I : .BARONUMN ^ K.\ZLARI j , Oin Baronu, Kenan Evren'den Turgut Özal'a; Tansu Çiller'den Bülent Ecevit'e dek her kesimle ilişki kurdu 'Şeriat - Ticaret' zincirini genişletti. 250.000 TL (KDV aahıl) 1.KtTAP 2.KİTAP JjlIBEI (ITİIIITI K)SILND\ KLKT lllll! Clllltlli zMPAK BULAŞ'Il kAN ~ = 250.000 TL (KDV dahıl) 250.000 TL (KDV dahıl) Çağ Pazarfama A.Ş. Verebatan Caddesı Saikımsoğut Sokafc No: 9/B Cağatoğlu istanbul Tet:514 01 96^95 Posta çekı no.- 666322
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear