22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
15 EYLUL 1996 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER SSıaavı kazanmamış ya da düşük puanlı okullan kazanmış öğrenciler, yüksek puanlı liselere yerleştiriliyor _Anadolu liselerinde 4 hileli naldP« = İ G E \ ATALAY Çccuklan AnadoİJ Lıseleri Sınavı'nı l«Lazaıamayan anne-babalar, çareyi "hi- •eli nMkil"cc buldu Baz; Anadolu lisele- r î . bcşannu. ış>en değıştırme. sahte sağ- Iıkr^porlan almagıbı vontemlerle nakil g e l e t öğrenciler yüzünden kapasitelen- n i aşı. Be>ıktai Âtarürk Anadolu Lıse- s i nös. yalnızca bu kavı: dönemınde ge- l<en nakil öğrencı savıs; 83'e ula^tı. Aradolu lıselerinc nakiller. bu konu- »daki yönetiıelıkte >er alan esaslara gö- r e ya:»ılıvor. Bına göre. velınir kamu görev ı nak- 1 î . ışverı nas.Ii, \elının ölümyadabo^an- rna n^denıvle ılk alt. ay içınde yapılan ikametgâh değışiklığı. doğal afetler \e gıbı olağanüsti. hallerde ilk altı ay e ikametgâhdegışıkliğı. cangüven- liğının bulunmaması nedenıyle ıkamet- g â h d^ğişiklıği. öğrencılenn hastalanma- s ı halınde oğrenım gjrdüğu yerde teda- visınm mümkün olamayacağını acil bır biçırrde gösteren tam teşekküllü resmı hastaneden alınmış sağlık raporu alın- masıdurumundanakılyapılıvor. Aynca. bazı derslenn öğretımıni yabancı dille yapan ve lise öncesi hazırlık sınıfı bulu- nan özel Türk ve v abancı okullar ile Ana- dolu meslek \e teknik ortaöğretim ku- rumlanndan Anadolu liselerıne, nakıl koşullannı taşımak kaydıyla ögrenci naklı >apılabılı>or. Bırçok \elı, çocugunu tstanbul'dakı "iyT Anadolu lıselenne yerleştırebılmek ıçin görünüşte yukarıdakı esaslara uv- gun. ancak gerçekte "hileli nakil"diye nıielendınlebilecek şöntemlere başvu- ruvor. Nakıl sıkıntısının en çok çekildığı okul olan Beşiktaş Atatürk Anadolu Lısesı Vakfı Başkanı EnderErel'ınverdıği bil- gilere göre, nakiller şu >öntemlerle ger- çekleştınliyor "Birincisi doğal yollardan gelen nakil- ler. Çocuk, Anadolu'da herhangi bir Ana- dolu lisesinde okurken, babası İstan- bul'da görev lendirilivor ve buraya nakli vapılıyor. İkincisi. çocuk düz bir ortaokulu biti- riyor. Daha sonra Askeri liselerden biri- ne giriyor ve hazırlık sınıfında kalıvor. Kaldığı halde Anadolu lisesine nakli >a- pılıvor. Üçüncüsü, çocuk hiçbir Anadolu lise- sini kazanamıvor. Herhangi bir özel oku- la kavdı vapılivor. Hazırlık sınılını oku- duktan sonra özel okul bulunmayan bir yere, örneğin Çanakkale'ye götürülüvor ve burada özel okul olmadtğı için Anado- lu lisesine kaydı yapılıyor. Altı ay sonra ço- cukta birden bire 'avrılık anksıyetesı" başlıyor \e çocuğun bu okula nakli vapı- lıyor. Dördüncüsü, çocuğun İstanbul'daki bir Anadolu lisesini kazanamavacağı an- laşüınca, düşük puanla öğrenci alan bir Anadolu lisesinin bulunduğu yerlere gö- türülüvor. Örneğin Ünye'de sına\a giri- yor ve buradan düşük puanla öğrenci alan bir okulu kazanıyor. Birkaç ay son- ra çocukta 'a>nlık bunaltısı' başuyorve çocuk yine burada. Beşinci >öntem, Anadolu liseleri sına- \ ını kazanamamış bir çocuk,özel okulda okuyor. Anne-baba geçici olarak boşanı- yor. Anne, özel okul bulunma>an bir ile gidiyor ve çocuk o ildeki Anadolu lisesi- ne kaydettiriliyor. Birkaç ay sonra anne- baba yeniden evleniyorlar. Çocuk da bu- rava nakledilijor." 20 raporlu nakil 800 öğrenci kapasıtesıne sahıp Beşik- taş Atatürk Anadolu Lisesinde. nakiller nedenı>le halen 1200 öğrenci öğrenım gorüvor. Lısebınnci sınıflardasınıfmev- cudu 52'\e çıkmışdurumda. Lise son sı- nıfta, okula 36 kışılık mev cutla başlayan öğrenciler, nakiller nedenivle 106 öğren- ci olarak mezun olacak. Bu dönemkı na- kıllerin 20'sı sağlık raporlan>la gelmış. Nakil gerekçelerı. raporlarda, "avnük bunaltısı, seperasvon anksivetesi. avrılık anksiyetesi, reaktif depres\on, obsessif kompülsif nev roz, uv um bozukluğu " ola- rak belırtılı>or. Yakıf başkanı Ender Erel, nakillerin, okulların egitim kalitesini olumsuz bi- çımde etkilediğıni belirterek, şunlan sövledı: -Nakil öğrenciler. puanlanna bakma- dan. puanı v üksek okullara velinin isteği ve ikanıetgâhına bakılarak gönderiliyor. Bu da çocuğun ve diğer çocuklann başa- rısını düşürüvor. Geçen vıl Doğu'daki Anadolu Uselerinden gelen üç öğrenci de sınıfta kaldı. Ankara. Izmir ve Bursa dı- şındaki Ulerden gelenlerin yüzde 80'i ba- şansız. Sınıflarda ver kalmadı. Kimi sı- nıflarda sıralarla tahta arasmda bir met- rebilevok. Sağlık raporlan da çok düşündürücü. Hepsinde "ayrılık anksıyetesı' yazıyor. Anne-baba çocuğundan niye aynlıyor? Bu raporları kimler veriv or? Raporla ge- len çocuklann ruh sağüklaruıda bir prob- lem yok, ama sevive düşükiüğü nedeniv- le uyum bozukluğu yaşamaya başlıvoriar ve asıl sorun o zaman çıkıyor. Eğitiın ka- litemizin düşmemesi, nakillerle gelen öğ- rencilerin ve bu okula sınav kazanarak gü-mişöğrencilerin başarısı için budunı- ma son verilmesini istivoru/." EĞİTİ>I-SEN^DEN VELİLERE ÇAĞRI 6 Gerici ve ırkçı eğitim besleniyor'A>KARA / İSTANBUL (Cumhuriyet) - Eğıtım-Sen Genel Sekreten Erol Savumlu. okullann \enı öğretım yılına daha büviik sorunlarla gırdığıni belirterek eğıtım ku- rumlannınkatkıpa\ı. kırtasıyegıderı \eba- gışlarla ticarethane\e dönü^türuldüğünü söy ledi Eğıtım-Sen Istanbul şubelerı de si- yası iktıdarlann yıllardır ke>f i. antıdemok- ratik, plansız \e günübırlik politıkalar ızle- mesi sonucu eğıtimin kaosa sürüklendığını öne sürdü Eğıtim-Sen Genel Sekreten Erol Savum- lu. dün düzenlediği basın toplantısında. ül- kenın içınde bulunduğu ekonomık. sosyal \e sıvasal bunalımlardansağlıklı bır eğıtım sistemının çıkma.sının nıumkün olmadığını vurgula>arak sıvasal ıktıdarlann laık. bılım- sel \e demokratık eğıtım >enne. gericı \e ırkçı bir eğıtım pohtıkaMnı besle>erek bu- günlere taşıdığına dıkkat çektı. Savumlu. bilimsel eğıtimin gereğı olan 8 yıllık zorun- lu\e kesıntısız eğıtım yenne "5artı3"mo- delinın uvgulanması ve ımam-hatıp lisele- rinin orta kısımlannın 8 vıllık ılköğretım dışında kalmasının sağlanmasıyla gerıcılı- ğe odıin \enldığinı kavdetti Her öğretım yılı başında vehlerden zorla alınan ve bır memur maaşına vaklaşan kayıt paralannın eğıtimin temel sorunlanndan bın durumu- na geldığını ka>deden Savumlu, kendılen- ne özgü gıvsi belırle>en ve tek bır mağaza ile anlaşan okul v öneticilennin çıkar sağla- v arak v elıleri bir kez daha sömürdüğünü »a- vundu. Savumlu. gereksinime göre öğretmen vetiştırmek yenne açığı kapatmak için pe- dagojık formasyon almamış olan ünıversı- te mezunlannın öğretmen olarak alınması- nın eğıtimin içenğinı boşalttığı ve kalıteyi düşürdüğüne dikkat çekti. Eğıtım hızmetlennı yürüten öğretmen. memur. hızmetlı ve teknısvenlerın ınsanca yaşavabılecek bır ücret alamadıklanna dık- kat çeken Savumlu, ek ders ücretlen ve faz- la mesaı üceretlennın komik mıktarlarda ol- duğunu sövledı Savumlu, sendıka uyelen- ne yönelık baskı. sürgün ve cezaların alabil- dığıne arttığını v urgulav arak okullarda eğı- tım emekçılennınkendilennı veeğıtım-öğ- retımı ilgilendıren konularda yalnızca bir uvgulayıcı olarak gorulmesininkararsüreç- lerıne katılımını engellediğıne işaret etti. FOTOĞRAFLI DİPLO^t4L\R [C4LDIRILDI Türban adım adım yasallaştınlıyor EMİSE ivAPLAN • Ilk olarak DYP'li Milli Eğitim Bakanı Mehmet Sağlarn^ "^ı'ÖK Başkanlığı yaptığı dönemde türbanlı öğrencilere kolaylık sağlamak için üniversite diplomalan \e >urtdışı denklik belgelerinden fotoğraf uygulamasını kaldırdı. Bu karann hemen ardından YÖK'ün istemi üzerine Milli Eğitim Bakanlığı da ilk ve orta dereceli okullarda fotoğraflı diplomaya son \erdi. toğrafı kaldınrken bu karann hemen ardından ılk ve orta dereceli okullarda da fotoğ- raflı dıploma uygulamasına sonvenldı. Koalisvonhükü- metının RPkanadı.ünıversi- telerde türbanlı öğrencilerin kavıtlarının vapılmadığı ve kımlık kartı venlmesınde zorluk çıkanldığı gerekçe- siyle üniversite rektörlerini hedef alırken eğıtım kurum- larında türbanı vasallaştır- mak ıçın >önetmelık değı- şikliğınehazırlanıvor Hüku- - REFAHYOL |hükümetı. ünıversıtelerde • türbanı yasallaştırmak ıçın ', yönetmelık değışıklığı çalış- ' malannı sürdürürken oncekı Ihükümetler dönemınde alı- | nan kararlarla "türban ser- • bestliği"'ne zemın hazırlandı. iDYP'lı Mıllı Eğıtım Bakanı | Mehmet Sağlam, Yükseköğ- • retım Kurulu (YÖK.) Baş- ', kanlığı v aptığı dönemde ünı- 'versıte dıplomalarından fo- Uyuşturucuya karşı önlemler Okulçevresindeki esnafdenetleneceh İstanbul Haber Servisi - Ataköy Regatta'daki barlann •kapatıiması içm çahşma başlanldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sağlık Daire Başkanlığı, özellikle okul çevre- lerindekı kırtasıyecilerde "uyuştunıcu nheiikli yapıştırı- a " denetımleri yapacak. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Narkotik Şube yetkilile- rinİB yeni öğretim yılında okul çevTekrinde alma\ı plan- iadıkfan önlemieTİ açıktamasından sonra, dün de istanbul -Büyükşehir Belediyesi Sağlık Daire Başkanlığı ve Refah yartisi Bakırköy Ilçe Başkanlığı. ortaöğrenim gençliğini •tehdit eden uyuşturucu tacirlerine karşı mücadele başla- iacaklannı açıkladı. Sağ11k Daire Başkanl ığı yetki1tleri. bazı yapıştıncılann uyuşturucu özellik taşıdığını belirterek bu tür yapıştırcı- îan satan okui çevTesindeki esnafin denetleneceğini ve ijunların satıştna izm vermeyeceklerini vurguladılar. • Uyuşturucu bağımlılığının daha ilkokul sıraiannda baş- ' ladığını kaydeden yetkililer "^iııer^. -bafi 1 * gibi uyuştu- ! rucu özelliği bulunan ve bağımlılık yapan yapıştıncılar- • la, bazı yabancı markalı yapıştincılann okul çevresi es- - nafmda satıldığının tespit ediJmesi ve geçen yıl narkotik şube tarafmdan yapılan aramalarda. Amerikan malı ""bhıe stars'* adlı yapıştıncının bu çevrelerde ele geçirilmesi üze- rine esnafı denetleme karan aidıklannı ifadeettiler. RP Ba- kırköy İice Başkanı UhiGürpinar da Ataköy Regetta'da bulunan barlann kapatılması için hükümet düzeyinde gi- rişîmJerde bulunacaklannı söyledi. metın DYP kanadı da türban konusundaRP'yedestekve- rırken oncekı hükümetler dö- nemınde eğitim kurumların- da türbanın serbest bırakıl- ması ıçın ortam >aratıldı. Türban konusunda ilk odün. DYPMı Milh Eeitım Bakanı ve DYP-SHP hükümetı dö- neminde YÖK Başkanlığı vapan Mehmet Saglam tara- fından verıldi. YÖK'ün 15 Nisan 1994 tarihinde aldığı kararla. önlisans, lisans ve yükseklısans diplomalan ile yundışı denklik belgelenn- de fotoğraf uygulamasını kaldırdı. Kararda. şöyle de- nıldı "Önlisans, lisans ve li- sansüstü diplomalannın fo- toğrafsız düzenlenmesinin kabulüne. merkezi v abancı dil başan belgeleri ve doçent- lik belgelerinin fotoğrafsız düzenlenmesi hususunda Doçentlik Sınav Yönetıneli- ği'nin Ugili maddelerinde de- ğişiMik vapılnıası gerektiğin- den bu konuda başkanlığa yetki verilmesine ve söz ko- nusu beigelerin kötüye kulla- rulmasının önlenmesi açısın- dan arka vuzlerine belge sa- hiplerinin nüfııs cüzdan ör- neklerinin çıkanlarak mü- hürlenmesine karar verildi." Bu karann hemen ardın- dan. Mıllı Eğıtım Bakanlığı da YÖK'ün ıstemı üzenne ılk ve orta dereceli okullar- dakı dıplomalarda değışiklık vaptı. Bakanlık. türbanlı öğ- renci fotoğraflarının kabul edılmemesi nedenıyle kök- tendıncı çevrelenn hedef al- dığı "fotoğraflı diploma" uy- gulamasına son verdı. Ba- kanlığın. konuya ılı^kın 10 Hazıran 1994 tarıhlı kararın- da şöyle denıldı: "Bakanlığımıza bağlı egi- tim-ögretim kurumlannda kullanılan basılı evraktan, öğrenci kinılik kartı. kütük dcfteri ve okul dışından bin'r- me smavlanna girenler için düzenlenen sınav^ giriş belge- si dışındaki belgelere fotoğraf vapışönlması ve kurulumu- zun3Mayısl994tarihvel41 sayılı karannın yürürlükten kaldınlması kararlaşnnlnuş- ür.' 'Kuğu Gölü'nün kuğulan erkek Çe\iri Senisi - Rusya'dan sonra baleye en fazla önem veren ülkelerin başında gelen İngiltere'de, bale gösterilerine ilginin giderek azalnıası, yetkilileri çözüm arayışına itti. Çavkovskinin ünlü bale eseri "Kuğu Gölü"nü yeni bir koreografı ile sahnevc kovan Piccadilh Tiyatrosu, sanatseverlerin voğun ilgisini çekmeyi başardL Vılın en önemli sanat olav lanndan biri olarak nitelendirilen bale gösterisinde kuğulann baletler tarafindan canlandınlması pek çok sanat elestirnıeninin tepkisine vol açtı. Piccadilh Tiyatrosu sanat yönetmeni Catherine Dore, bu eleştirileri şöyle vanıtladı: "İnsanlar baleyi sofistike bir sanat dalı olarak algılıyor. Bu çok yanlış. Balenin popiilist bir sanat dalı olduğunu kanıtlanıak için Çavkovskinin en tanınan eseri Kuğu GöliTnü seçtik. Eserin riim koreografısini değiştirdiL En önenılisi kuğulan kadınlar değil erkekler canlandınvor. Bu ilk başta tuhaf gelebiür, ama kuğular genel kanının tersine kocaman. güçlü varatıklar. Dola>ısı>la kuğulan erkeklerin canlandırması daha gerçekçL" HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Soldaki Çıkmaz! Halkın yüzde 20'sinin desteğini alan bir RR na- sıl olur da halkın yüzde 80'ıne hükmeder? Bu sorunun sağda ve solda iki yanıtı var. Sağda.. ılkesizlik ve bunun sonucu olarak, kişi- sel çıkarların öne çıkması. Solda.. var olan ilkeleretrafında birleşmeyi sağ- layacak yapıyı oluşturamamak. Son yarım yüzyılda Erbakan kafasını iktidara götürecek yola yeşıl halıları zaten o sağ döşedi. Şimdi ektiğini biçiyor. Morali bozuk. RP'ye armağan ettiği oyları geri almaktan öyle- sıne umudunu kesmiş ki... Çareyi, solun zaten dı- be vurmuş olan oylarından pay almakta arayacak kadar şaşkın. Onunla büyük basının bazı köşe yazarları uğraş- sın. Bizim sorunumuz sol ile. Çünkü, sol dırilirse, demokrasinin de kurtulaca- ğına ınanıyoruz! • • • Atatürk'ün partisıne 1960 yılında kaydolmuş. Kayseri il gençlık kolu başkanlığından il başkanlı- ğına kadar. her kademede görev yapmış. Türkı- ye'de ilk kez sandık esasına göre örgütlenme mo- delini gelıştirip uygulamış. 1977'de milletvekili seçilmiş. Ecevit'in isteği ile genel yönetim kuruluna gir- miş. Ihanet etmemiş, saygısızlık etmemış. Gerisini bana yolladığı mektuptan okuyalım: "ideolojisine ınandığı partıye bir türlü üye kay- dedilmeyen bir DSP'Iİ olarak büyük acı çekiyo- rum. Eğeraynı konumda binlerce insanın bulun- duğuna inanmamış olsa idım, suskunluğumu sür- dürerek haklı düşüncemı ıçımde çürütecektim." Sayın Mehmet Gümüşçü, konuyla ilgili düşün- celerimi tamamen paylaştığını belirttıkten sonra, özellikle bir tümcemı yınelıyor: "Şehatçı bir kafanın, devleti sinsi sinsi ele ge- çirme yolunda gıderek cüretlendığı bır dönem- de... Sayın Ecevit'in CHP ile birleşmeye hayır tu- tumunu sürdürürken hoşgörü ile karşılanabilme- si, solun sağlıklı tüm öğelerıne DSP'nin kapısını gerçekten açmasına bağlıdır." Ve ekliyor: "Marmaris 'tekı adam, benim konumumda olan- lara on yıl sıyasetyasağı getirmışti. Ecevit çifti, bu hukuk dışı cezayı ömürboyuna çevırdi. Yasak kal- kar kalkmaz DSP'ye üyelık başvurusunda bulun- dum. Ama bugüne dek üye olamadım... Ben ve benim gibıler, gene de sandığa gidip oyumuzu verdik. Çevremızdekılere de verdirdik. Ama 'Kıni insan yüreğine yük sayarım' diyen insancıl Ece- vit'iyeniden buluncaya dek, DSP'ye artık oy ver- meyeceğim." • • • DSP, çizgısinde tutarlı. Etkili muhalefet yapıyor. Kalabalık ANAP ve DYP Meclıs oturumlarına 20-30 kışi ile katılırken, DSP 74 milletvekılinin en az 40-50'sı ile hep görev başında. Bunlar iyi güzel, ama yeterli değil. DSP Milletvekili Prof. Hikmet Sami Türk bile, partisini savunurken, bazı eleştırilere de açıktan hak veriyor: "DSP çok büyük genişleme potansiyeline sa- hip. Ancak bu konuda aşırı bır ihtiyatlılık olduğu- nu ben de kabul ediyorum. Sayın Genel Başka- nımız 1957'den beri milletvekili ve çok büyük si- yasal deneyimleri olan bir insan. Bugünkü aşırı ih- tiyatlılık, sanırım geçmişte yaşadığı olumsuzluk- lardan kaynaklanıyor. Ancak bu polıtikanın za- manla değışeceğine inanıyorum." • • • Türk demokrasisinin geleceğı Türk soluna bağ- lı. Türk solununki de -en azından bugün için- bü- yük ölçüde DSP'ye. DSP bizi bunun için ilgılendırıyor. Ecevit tarihsel bir sorumluluk altında. Partisinin içınden ve dışından gıderek artan eleştırıler karşı- sında sadece iki seçeneği var: Ya somut koşullarını sıralayıp "Ancak bu koşul- larla CHP ile bırleşebilirim" diyecek... Ya da par- tisinin kapısını, aynı ıdeolojyi yürekten paylaşan, siyasetı bir çıkar aracı gibi görmeyen herkese aça- cak... Sayın Ecevit erdemli, nitelikli ve çok etkili bir ön- der. Ama çok da önemli bir kusuru var: Kitlelere güveniyor da, o kitleleri oluşturan insan- lara teker teker güvenmiyor! OZEL AKŞAM OTELCILIK VE TURİZM MESLEK LİSESİ Tel : (O212) 23O O2 32/33 234 35 76 Osmanbey-ŞİŞLİ KAYITLAR DEV O 0 1 OO y i l d l T insanlar, ışığa üşüşen pervanelergibi sinema salonlannı doldunıyor. Çünkü, bir tutkudur sinema. Birhayal, birdüş... KAYITLAR DEVAM EDIYOR. ...Ve bu düşü yaşayan, hayatl her gün yeniden yornmlamayı, ona her yeni günle yeni bir duygu, farklı bir anlam katmayı bilen erkekler. Dtıfy giyerler.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear