25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 22 TEMMUZ 1996 PAZARTESfcS HABERLER HADB>'liler adli tatilde yargılanacak • AMCARA(LBA)- HADEP2 Olağan Kongresi'nde Türk bayrağının indirilmesi ola>ınin ardından tutuklanan aralarında parti genel başkanı Murat Bozlak'ın da bulunduğu 29 kişinin adlı tatil kapsamına girmeyen Ankara DGM'de ağustos ayı içinde yargı önüne çıkanlacağı öğrenildı. Avukatlaroiaylı kongre sonrasında gözaltına alınmalann ve tutuklanmalann hukuka aykın olduğunu da belirterek •"İtirazımız üzerine bir süre önce tutuklu bulunan lOkişi serbest bırakıldı. Tutuklu bulunan diğer kişiler için hangi maddeden da\a açılacağını biz de merak ediyoruz. Polis halen bayrağı indireni bıle bulamadı. Bayrağı toplayan ise suçlu olarak ilan edildi" dedıler. Keyfi çıkarma yargıya takıldı • ANKARA (ANKA)- Işçilerin. keyfi işten çıkanlmalan yargı engeline takıldı. Yargıtay Hukuk Dairesi. sendıkalı işyerlennde dısiplin kurulu karan olmadan ışçilere herhangi bır disıplın cezası verilemeyeceğine karar verdi. Işverene hakaret ettiği gerekçesiyle ıhbar ve kıdem tazminatı ödenmeden işten çıkarılan işçi, yargıdan destek buldu. Tazminatsız işten çıkarma işlemı keyfi olduğu gerekçesiyle iptal edildi. Kararda. aynca işten çıkarma cezasının oybirliğiyle alınmasının şart oldugu bildinldi. Hukuk daıresı, yerel mahkemenin yaklaşımını onaylamadı. Kararda toplu iş sözleşmesi yapılan işyerlennde işçilere disiplin cezası verilmesi için disiplin kurulu karan gerektiğine dikkat çekıldı. içbitören • ANTALYA(AA)- Antalya "da dün akşam devriye görevi yaparken düşen polis helikopterinde şehit olan 4 emniyet görevlısi için tören düzenlendı. Antalya'nın Kemer ılçesindeki Phasclıs mevkiinde trafik helikopterinin düşmesı sonucu şehit olan emniyet göie\lilerinden başkomiser Mehmet Yener Antalya'da topraga \erilirken helıkopterpilotu komiser Tahsin Demirayak ile polis memuru Şahin Güngör'ün cenazeleri dün Ankara'da toprağa verildi. Polis memuru Raşit Ermenek'in cenazesi de memleketi Konya'ya göndenldi. ANAP, hükümeti halka soracak • ANKARA (LBA)- ANAP anketli muhalefet dönemini başlatıyor. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın talimatı ile yapılacak anketlerde. özellikle REFAHYOL uygulamalarına karşı halkın bakışı belirlenecek. Elde edilen verilerle yenı stratejiler saptanacak. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz"ın prenslennden lsparta Milletvekilı Erkan Mumcu, ANAP'ta anketli muhalefet dönemini başlatıyor. ANAP'ın anketlerinde halka REFAHYOL uysulamalan, DYPIideriTansuÇıllerile ilgili iddialara bakışlan ve 2000 yılının lideri kim olmalı sorulan yöneltılecek. Adli tatile eleştiri I ANTALYA (AA) - Çağdaş Hukukçular Dernegı (ÇHD) Antalya Şube Başkanı Sezgin Tekin, "45 günlük adli tatıl nedeniyle ertelenen davalann gecikmiş adalete neden oldugu eleştirisine katılmamak elde değil" dedi. ÇHD Şube Başkanı Tekin. yaptığı açıklamada. adli tatilın. adli mekanizmanın bır an olsun rahatlaması. yargısal birikimlenn gıdenlmesı. toplumun çoğunluğunun tanm ekonomisıne dayalı olması nedeniyle üretıcınin hasat mevsiminden alıkonulmaması, yargıç. savct.adli personel \e avukatlann dınlenmesi gerekçeleriyle konulduğunu: ancak tatıl süresinin I aya indırılmesı gerektiğıni belırttı. Çekiç Güç için gizli oturum. Muhalefet ve DYP'den istifa edenler görüşmeye katılmayacak 'Erbakaırm aleti olmayız'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Türki- ye'de konuşlandınlan Çekıç Güç"ün göre\ süresinin uzatılıp uzatılmaması için karar verecek olan TBMM, Başbakan Necmettin Erbakan'm isteği doğrultusunda. genel gö- riişme yapacak. RP'nin \erecegi önerge- nin kabul edilmesi durumunda, genel gö- rüşme eizlı biroturumla gerçekleştirilecek. Muhalefet partileri ANAP. DSP. CHPgrup- ları ile DYP'den istifa eden bağımsız mil- letvekılleri görüşmeye katılmayacaklar. CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin. Er- bakan'ın kendi kafasında geliştırdiğı "ka- ranlık senaryolara" alet olmayacaklarını söyledi. DYP Genel Başkanı. Başbakan Yardımcısı ve Dışişlerı Bakanı TansuÇil- ler'in "Çekiç Güç çocuğu olduğunu ve ABD'nin kucağındaoturduğunu". "düşen takkesinin Erbakan'm kelini gösterdiğini" milletvekıllerine yazdığı mektuptaöne sü- °ren Yeniden Doğuş. Partısi (YDP) Genel Başkanı HasanCelalGüzelde. RP'nin eiin- de.ÇekıçGüç'ünPKKkamplanndaeğitim yaptığına ilışkın belgeler olduğunu belırt- •CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin. hükümetin kendi çalıp kendi söyleyeceğini belirterek, Erbakan'ın kendi kafasında geliştirdiği "karanlık senaryolara" alet olmayacaklarını söyledi. ti. Güzel. "ABD'nin köpeği olmava devam mı edeceğiz" diye sordu. Muhalefette izlediğı politıkalardan dö- nüş yapmak için TBMM 'de genel görüşme yaptırarak kılıf hazırlama ve muhalefet par- tilerinı de alınan kararlara ortak etme anla- yışı sergilediği belirtılen Başbakan Erba- kan'ın girişimı. iktidar dışındaki parti grup- iarınca reddedildi. Muhalefet partileri, Çe- kiç Güç ile ılgilı bugün. olağanüstü hal için de 24 agustos çarşamba günü yapılacak gö- rüşmelere katılmama karan aldılar. TBMM Genel Kurulu'nun bugün saat 15.00'tc başlayacak çalışmaları öncesinde TBMM Dışişlerı ve Mıllı Savunma komıs- yonlan ortak bır toplantı yapacaklar. Top- lantıda Dışişlerı. Genelkurmay. MİT ve ABD yetkilılerinın açıklamalarının dinle- neceğı belirtildi. Komisyona. ANAP'lı üye- lerin katılmayacağı bildinldi. ÇHP ve DSP'li üyelenndeaynı yönde hareket etmesi bek- lenıyor. Daha sonra toplanacak genel kurulda da, RPmilleHekilleri.görüşmelerin gizli birotu- rumla yapılması ıçın önerge verecekler. Önergenin kabul edilmesi durumunda, gö- rüşmeler gizli yapılacak. Sağırvedilsızele- manlar, genel kurulda görev yapacak. Gö- riişmelenn tutanaklan. 10 yıl süreyle saklı tutularak yayımlanamayacak. CHP Genel Sekreten Adnan Keskin, dün düzenledigı basın toplantısında. Çekıç Güç konusunda bugün yapılacak görüşmeye ka- tılmayarak hükümeti, "kendi söyleyipken- di dinleyen" konumuna düşüreceklerini söy- ledi. Keskin, "TBMM, Erbakan Hoca'nın kendi kafasında geliştirdiği karanlık senar- yoları sahnelevebileceği bir atrna değildir. TBMM'yi yabancı ülkelerin elçileriv le mu- hatap erme anlayışı, demokratik bir uygu- lama değildir"'' dedi. GüzePden ret mektabu YDP Genel Başkanı Hasan Celal Güzel de partısinin genel ıdare kurulu toplantısın- da, tüm millet\ekıllerine ayrı ayrı gönder- diği mektuplarla. millet\ekillerini Çekiç Güç'e "hayır" demeye çagırdığını belirtti. Oylamanın \atanse\erlik sınavı olduğunu söyleyen Güzel. Çıller'in "Çekiç Güç ço- cuğu olduğunu, ABD'nin kucağmda otur- duğunu", Erbakan'ın da. "takkesinin düş- tüğünü, kelinin göründüğünü" söyledi MektubundaÇekıç Güç'ün. Kuzey Irak'ta, halkın güvenliği ıçın bulunduğu ıddıasının doğru olmadığını. asıl amacın Kuzey Irak'ta bağımsız Kürdıstan kurdurulması \e Tür- kiye'den toprak talep edilmesi olduğunu belirten Güzel. mılletvekillerini. Çekiç Güç'ün Türkiye'de kalması süresinin tek- rar uzatılmasına "hayır" oyu vermeye ça- ğırdı. Keskin: Haberleşme özgürlüğü kısıtlandı 'RTÜK, idam mangası gibi' •Keskin, "Takkeli Hoca" diye nitelendirdiği Başbakan Necmettin Erbakan'ın. parlamento kürsüsünden Türk basınını açık bir üslupla tehdit ettiğini belirtti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-CHP Genel Sekreten Adnan Keskin. REFAHYOL hükümetınin, basına yönelik olarak II. Abdülhamit dönemi uygulamalan sergiledığıni. haberleşme özgürlüğünün ayaklaralttna almdığmı söyledi. Keskin. RadyoTelevizyon Üst Kurulu'nun da (RTÜK) televizyon kapatma cezalanyla "adeta idam mangası işlev ine soyunduğunu" ileri sürdü Adnan Keskin. dün düzenledıği basın toplantısında, hükümetin basına yönelik tutumunu sert bir dille eleştirdi. "Takkeü Hoca" diye nitelendirdiği Başbakan Necmettin Erbakan'ın. parlamento kürsüsünden Türk basınını açık bır üslupla tehdit ettiğini belirten Keskin. "Arkasından haber yasaklamayı. yayın durdurmayı iceren yaptınmlarla haberieşme özgürlüğü ayaklar alfına alındı. Haksızlıkların ve gerici uygulamalann toplum tarafından öğrenilme korkusu ile haber \asakJanıaları ve televizyon kapatmaları gündeme geldi ve haberleşme özgürlüğü avaklar altına alındı" diye konuştu. RadyoTelevizvon Üst Kurulu'nun da bıı uygulamalan infaz edecek "idam mangası" görev ine soyunduğunu sa\unan Keskin. "Türk basınını Abdülhamit susturamamıştır. 50 yıllık demokrasi deneyiminden sonra onunfotokopileriTürk basınını susturmada başanlı olamavacaktır" dedi. Cumhurbaşkanı Süleyman Denıı ıtık1 * 1 1 1 PİlliflPH fllfli Ksll # U€*sfl W I U t ti£ küçük kasabalaıtfakiinsanlarahepadlany- la hitapetti.Öncekigündesel felaketinin vaşandığı bülgeyegitınişti( unıhurbaşkanı. Ahun'un Şulıutilçesinde, ktndisi- oin 1974 ydındaçekiJmiş rvsnıini taşı\an \a>lı \atandasm Denıirere ulaşınasjıu koı umaJartngelleıııekisrcdi. "Baba" çek- ti aldı yaşlı amcavı onlann elinden. Ğönlünü aldı. yoluna devanı etti. (Fotoğraf: AA) Başbakan'ın KKTC gezisinden notlar Erbakan 9 a alkolsüz kokteyl ERGUN AKSOY LEFKOŞA/GtRNE - Başbakan Necmettin Frbakan ve beraberindekilerı taşıy an Türk Hava Yollan'nın (THY) "Şanhurfa" uçağı. Esenboğa Havaalanı'ndan kalktıktan bır saat sonra, Ercan Havalimanf na doğru alçalıyor Hostes. dahili anonsla, önce kemerlerin baglanmasmı istiyor ve konuşmasını. RP'nin dini söylemine ayak uydurarak, "Hayırlı inişler" dileğiyle noktalıyor. "Hayıriı inişlerle" gezisine başlayan Erbakan'ı. Başbakan olduktan sonra ilk yurtdışı gezisini gerçekleştirdıği Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC), Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ile dığeryetkililer karşılıyor. Ercan Ha\alımanfnda ilk göze çarpan, bez bır afış üzerinde "Mücahit Başbakan; hoşgeldiniz" yazısı. Havalımanının üst katında bekleyen bır grup türbanlı kadın. kalabalığın arasındaki "Mücahit Başbakam" görmek için bırbırleriyle yanşıyor. Erbakan'ın ilk durağı Lefkoşa. Kıbrıs Barış Harekâtf nın 22. yıldönümü kutlamalanna katılan Erbakan, alana bir grup RP'linin "Kıbns fatihi" sloganıv la girdı. Bu sloganla coşan Erbakan. Başbakan Yardımcısı oldugu sırada 1974'te yapılan Barış Harekâtı'nı tek basına gerçekleştırmış bır "koımrtan" gibı davrandı. "Dönemin Başbakan Yardımcısı'ydım" diyen Erbakan. harekât karannı veren dönemin Başbakam. DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit'in adını anmamaya özen gösterdı. Törenı izleyen ada halkı. Ecevit'in göz ardı edilmesinden hoşlanmamasına karşın; tepkiler fısıltı düzeyinde kaldı Ayranlı kokteyl Hükümet kurduktan sonra. Türkiye'de halka her gün bir müjde vereceklerini söyleyen Erbakan. "vaat zincirini" adava da taşıdı. Çalışanlanna maaş ödemekte zorlanan KKTC'nın "olmayan kalkınma programınr destekleyeceklcrinı açıklayan Erbakan. adadaki emeklileri. memurları ve işçılen de unutmadı. Başbakan. "Yoksulu güçlendirmek için hanrlanan projeter desteklenecektir™ mesajı verdi. Erbakan. daha sonra geçtiği Gırne'de. Başbakan Hakkı Atun tarafından onuruna verilen kokteyl ve öğlen yemeğıne katıldı. Girne'nın en lüks otellennden bırisı olan Dome'de verilen kokteylin mönüsünün. Erbakan'a göre hazırlandığı gözlendi. Masalarda; portakal suyu. ayran. vışne suyu ve kolalann yanında "olmayan içki mezderine" de yer \ enlme^i dikkat çekti. Bikinililere örtü Yemek salonunun plaja bakan cephesı Erbakan'ın zıyareti nedeniyle örtüldü Plajdaki bikinili. mayolu kadınlann görüntüsünün yemek salonuna vansımasını engellemek ıçın. öğle saatleri olmasına karşın. kırmızı kalın kadıfe perdeler sıkı sıkıya örtüldü Geçmiş yıllardakı kutlama kokteyllennde ıçkılerın "su" gıbi aktığı. gece hayatıyla ünlii Girne'de. KKTC'li yönetıciler. Erbakan'a uyum sağladıklan görüntüsü vermeye özen gösterdıler. Çanakkale muhabırimız Turhan Narler'ın bildırdıgıne göre. Başbakan Erbakan. Kıbrıs dönüşü, hafta sonu tatilını geçirmek üzere Ata uçağı ile Çanakkale'ye gıttı ORAL ÇALIŞLAR Birarkadaşım, "Erbakan, partisinde- ki bütün kadınlann çarşafı çıkarmasınt söylese ne yaparsın" diye sordu. Taoii ki memnun olurum diye cevapladım. Erbakar'ın o kafayla böyle bir şey söy- lemesini beklemenin hayal olduğunu bi- liyorum. Kendi eşini ve çocuklarını ka- patan. kapatmada hayır olduğunu sanan ve bunun propagandasını yaparak oy toplayan bir parti liderinin, "Örtününüz" yerine ",Açrf/n/z"demeyeceği hepimizin malumu. • • • Peki Erbakan ne yapabilir? Erbakan, siyaset sahnesine çıktığı gün- den bu yana üç aşağı beş yukarı belli bir siyasi ve ekonomik çizgi izliyor. Bu çizgi. taşra tüccarlarının, küçük ve orta büyüklüktekı yerii imalatçıların çıkar- lannı esas alıyor. 1965 yılında Demirel le Erbakan'ın Odalar Birliği'ndeki kapış- masının esası da, merkezı istanbul'da olan büyük sanayi ve ticaret burjuvazi- siyle, bu büyümeden zarar gören Ana- dolu sermayesinin çatışmasıydı. Erbakan, gelişen ve modernleşen ka- pitalizme dırenen, geleneksel küçük ve ortaya sermayeye dayandı. Bu serma- yegrubu.gelişmeden zarar gördüğü için modernleşmeye karşı tutucu fikirlere yatkınlık gösteriyordu. Islamcı propa- ganda bu kesımler içinde daha etkili olu- yor ve daha fazla taraftar topluyordu. Süreç ıçınde TÜSlAD'a karş; MÜSİ- RP, Neden Geri Adım Atıyor? AD'ın ortaya çıkması da bu tepkinin so- nucuydu. Erbakan ve RR Türkiye'de devletçilıği en fazla sahiplenen akım özelliğiyle de ön plana çıkıyor. Gümrük duvarlarının yüksek tutulması ve iç pa- zann korunması da orta büyüklüktekı üreticilerin eğilimini yansıtıyor. Erbakan, bu kesimleri kollayarak on- lar arasında önemli bir örgütlenme ba- şansı gösterdi. Türkiye'nin son yıllarda Gümrük Birliği'ne yönelmesi en çok bu kesimleri tedirgin ettiği için onların tep- kilerinin de sözcüsü olmayı bir görev edindi. Erbakan'ın ekonomik siyaseti, devlet- çi ve korumacı. Bu nedenle büyük ser- maye kesimleriyle arasında bir güven- sizlik oluşmuşdurumda. Son dönemde RP'nin iktidara ortak olmasıyla tekelci ba- sında gelişen tepkileri de bu endişenin bir parçası olarak görmek gerek. Ancak, Erbakan ne kadarorta büyük- lükteki sermayeyı kollarsa kollasın, ne ka- dar onlara dayanırsa dayansın, artık ik- tidarın bir parçası haline geldi. Türki- ye'de, yalnızca orta sermayeyi koruya- rak ve onların tutucu tepkilerini dıle ge- tirerek hükümet edilemez. Türkiye, ciddi büyüklükte ve kapitaliz- min oldukça geliştiği bir ülke. Dikkat alı- nacak ağırlıkta bir sanayi ve ticaret bur- juvazisinın oldugu birgerçek. Bu büyük burjuvazınin, hem ekonominin yönlen- dirilmesinde hem de siyasi tercihlerde bir varlık olarak ortaya çıktığını görmek ge- rek. Onları yok sayarak Erbakan'ın Tür- kiye'yi yönetmesi mümkün değil. Türkıye'dekı iktidarın önemli ayakla- rından birısi de Ordu. Ordu. tercihini Ba- tı'dan yana yapmış, Türkiye'de her za- man bir rol oynadığını gösterdi. Ikı as- keri darbe, ordunun ıktıdar içindeki ağır- lığını daha da arttırdı. Türkiye'nin Iran olmadığını Erbakan biliyor. Aynca Türkiye'deki islamcı kesim- lerin önemli bir bölümü, laik gündelık yaşam nimetlerinden yararlanıyorlar. Is- lamcı kadınlar hiçbir Islam ülkesinde ol- madığı kadar rahat hareket edıyorlar. Türkiye'deki ayrıcalıklarınm da farkında- lar. RR Islamiyeti bir siyasi propaganda ara- cı olarak kullanıyor. Öte yandan, bütün RP yöneticileri, -buna il ve ilçeleri de ek- leyebiliriz- sistemın nimetlerinden ya- rarlanmaktan vazgeçmıyorlar. İktidara ortak olmak. onların bu rahatını daha da yaygın hale getirecek. RR artık islamı anlamda radikal bir parti değil. İçindeki radikal kesimlere rağmen yönetiminin düzeni değiştire- cek girişimlerde bulunması çok zor. Çün- kü, gitgide yozlaşan bir laik sistem ıçın- de semirdi, büyüdü ve bu kültürü içine sindirerek kendisine bir yaşam alanı ya- rattı. Bu arada kendisi de Islami anlam- da yozlaştı. Sistemin diğergüçleriyle ya- pacağı ciddi çatışmalardan neler kaybe- debileceğini çok iyi biliyor. Ayrıca, böy- le bir çatışmanın onları, eski konumları- nın gerisine iteceğinin farkındatar. RP, giderek sisteme uyum sağlaya- cak. Sistemle uzlaşan bazı adımlar attı- ğında da, "Vaybe söyledikleriniyalıyor- lar" tepkisinı göstermenın bir yararı ola- cağını sanmıyorum. 12 Eylül'den bu yana 16 yıldır Türki- ye otoriter sağcı bir egemenlik altında. Partiler değişse de anlayışlar değışmi- yor. RP. 16 yıldır Türkiye'yi yöneten sağ- cı partilerden daha mı otoriter, daha mı halkdüşmanı? Meseleyeemekçileraçı- sından baktığımızda değişen bir şey yok. O zaman RP'ye karşı tutumumuz da diğer partilere karşı tutumumuzdan fark- lı olmayacak. Halk aleyhtarı, demokra- si ve laiklik aleyhtarı her adımının karşı- sınadikileceğiz. Onlardan, halkın çıkar- larına uygun hareket etmelerıni isteye- ceğiz ve bunun mücadelesini yürütece- flız- • • • Iyiye iyi, kötüye kötü Geçmişte bol keseden attıklarını, ik- tidarda yalayıp yutarlarsa da fena ol- maz. BIZBKE ERDAL ATABEK Asıl Tehlike: Fanatizm... Bugün yalnız biz değil. bütün dünya "fanatizmln tutkulu batağına daha çok saplanmış görünüyor. Di-; limize "tutkulu yandaşlık", "körinançlılık", "bağnaz- lık" diye çevirebıleceğimiz "fanatizm", kaynağı ne' olursa olsun "ınancına körü körünebağlıolmak", "bu inancın dışında kalanlan karşıtya da düşman görmek" olarak açıklanır. Bu tanımıyla da sadece "din köken- li fanatizm"yoktur, milliyet, etnik köken, meslekfeti- şizmi, okul klancılığı gibi her "inanca dönüşmüş bağ- lılık" fanatizme varabilir. Bir dine inanıp da fanatik ol- • mayanlar bulunduğu gibi, dinsiz olmayı da fanatiklik düzeyine çıkarmış olanlar bulunabilir. Kullandığımız sözcüklerı kavramsal olarak anlama- mak, dahası merak etmemek bir toplumun kültür dü- zeyi için temel eksiklıktir. O nedenle de yanılgılar bir türlü kabul edilemez, özeleştiri yapılamaz, bu da yan- lışların düzeltilememesıne yol açar. Fanatizmin duygusal kökeninde "duygulannı tanı- ' mamak, duygulannı yönetememek" yatar. Duygula- nnı yönetemeyen insan boşlukta kalmaktan korka- cağı için "duygulannıyöneten birakıma katılmak" is- ter. Aslında bu davranış bir katılma değildir, sürüklen-' medir. Içinegirdiğiakımonu "birgücünparçası"^yap- tığı, böylece "değerli kıldığı", "koruma altına aldığı" için kişinin duygusal karışıklığı sona erer. O artık "grup etkileşimı" ıçındedir, kendine göre "ilkeleri vardır" , "varacağı hedefler bellidir", "gerekirse hayatı paha- sına onlan savunacaktır". O zamana kadar duygula- rı karmaşa içinde, ne yapacağını bılemez durumda olan insan kendisinj "değerli ve güçlü biri" olarak bulur. Artık "onlar ve düşmanlan" vardır. Her şey "ak ve ' kara"gib\ berraklaşır. Düşmanlık psikolojisi bir kez oluştuktan sonra arkadan "şiddet" gelecektir. Fana- tizm ve şiddet aynı memeden emzirilen kardeşlerdir. • • • Atlanta Olımpiyat Oyunları "ırkçı fanatizm"\n şid- , dete dönüşerek yaşadığı güney bölgesinde yapıl- maktadır. Amerika, siyahlara karşı beyazlann üstün- lüğünü sımgeleyen "ırk ayrımı"ndan çok acılar çek- miş bır ülkedir. Bugün bile bu aynm bütünüyle orta- dan kalkmış değildir. Güney Afrika ırk ayrımcılığını bütün şiddetiyle ya- şamıştır. Bugün Kuzey Irlanda'da Proteston çoğunluk ile Katolik azınlık arasında mezhep aynmcılığının yarat- tığı fanatizmin ve şıddetin acıları yaşanmaktadır. Hitler Almanyası "âri ırkın üsf(vn/ügt/"fanatizmiyle başta Yahudiler olmak üzere kendilerinden olmayar, herkese yönelen şiddetı yaşamıştır. Türkiye Sünni-Alevi çatışmalarını, Sıvas olaylarını yaşamıştır. Kürt sorunu da Kürtler arasında da Türk- ler arasında da fanatik grupların eline geçmiş durum- dadır. Islamcı gruplar arasında fanatik olanlar vardır, Bunlar şiddete başvurmaktan kaçınmamaktadırlar. Dünyadaki bütün toplumlan tehdit eden "fana- . tizm"in en tehlikeli yanı görülmemesi, fark edilmeme- si, dahası "övülecek bir sosyal değer" sayılmasidır. Fanatik, ortalama toplum değerlerinde, "ilkeleri olan ve bundan şaşmayan, ödün vermeyen, ne yapaca- ğını kesinlikle bilen ve düşüncelerini değıştırmeyen kişi" olarak övgüye değer bulunmaktadır. Özellikle az- gelişmiş kültürterdeyaşanan en büyük tehlike budur., Olumlanmasıgereken "sosyaldeğer", "bilinçlika-'' rahıhk"t\r. "Bılınçli karartılık" ile "körü körüne bağlı-/,, lık" arasındaki temel fark, bilinç ile kör inanç arasın- ," daki farktır. Bilinçli kararlılık ile inanç arasındaki fark görülme- diği'sürece ibre fanatizmden yana kayacaktır, böyle de olmaktadır. Fanatizmin panzehri "bilinçli kararlılık"Ur. Önemli olan. bireyleri "bilinçli kararlılık" hedefinde yetiştirebilmektir. -' • • • '• Bunu sağlamak için temel koşul. "laik eğitim'ö'ır. • "Laik eğitim", ınsanları bır dine inanan ya da bir dine' karşıt olmadan "her konuda kendi karannı ölçüp bi- çerek doğruyu yanlışı ayırarak karar verebilen, karar- larının sorumluluğunu da taşıyan kişiler" olarak ye- tiştiren eğitimdir. Böyle bir eğitim, insanlan bilginin ha- malı yapmaz, "bilgiyi bulabilen ve kullanan kişi" ya- par. Böyle bır eğitim sadece bilgi vermekle kalmaz, ondan çok daha önemli olarak "kışılık eğitimi" yapar,, "doğru davranış eğitimi" yapar. İkinci temel koşul, insanlara "kendiemekleriyle hak ettiklerinin kendilerinın olduğunu" öğreten toplum- sal düzendir. Bir toplumda insanlar emekleriyle ya- şayanların hiçbir şey kazanamadığını. başkalarının emeklerini kendine aktaranların kazançlı çıktığını gö- rürse orada fanatizme açık bir ortam var demektir. ' Üçüncü temel koşul da, toplumda sınıflar arasın- daki ekonomik dengesizliğin ortadan kaldırılmasıdır. Tarihin bütün fanatik hareketlerı, sosyal ve ekonomik dengesizliklerden kaynaklanmıştır. Onun için de "bu gidışle" fanatizm daha da geii- şecek gibi görünmektedir. ANAP'h Okuyan, DYP kongresini değerlendirdi 4 Çîller tasfiye kayynııı oldu' DÜRDANE KOCAOĞLU ANK.AR.4 - ANAP Genel Başkan Yardım- cısı Yaşar Oku- yan. DYP kongresini değer- lendınrken, "DVP, bu kong- reyle tasfiye sürecine girdi. Tansu Çıller de DYP'nin tasfivesini yapacak kavvım oldu" dedi ANAP Ö'rup Başkanvekılı CumhurEr- sümerde Çıller'in kendisi- ni DYP'deki atanmış dele- gelere seçtirerek genel baş- kan olduğunu. ancak hiçbir zaman milletın seçtiği baş- bakan olamay acaeını söyle- di Okuyan. Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada. DYP kongresini. "Çiller'in ha- babam sınıfi" olarak nıtelen- dırdı. DYP kongresinın Çıl- ler' ın kesın zaferiy le sonuç- landığına dikkat çeken Ya- şar Okuyan. "DYP,Çiller'in partisioİmuştur" dedi. DYP kongresinin. DYP için so- nunbaşlangıcıoldu-. . ğunu ileri süren Oku- . yan. kongrenin De- •; mokrat Parti (DP)ve, Adalet Partısi (AP) mısyonunu da sona)ty erdirdığini söyledi. • j DYP kongresinin, parti-;,. nın hükümet içindekt kor d numunudeğiştirmeyeceğir . ni savunan Yaşar Okuyan, : "Çiller. kendisi hakkındaki, volsu/Jukiddialannınörtbas edilmesi uğruna DYP'yi hü- kümete sığıntı yaptu,.. DYP'nin, RPyönetiminde' . ki hükümetteki bu sığınU -, konumu devam edecek" de- • dı. Okuyan, DYPkongresi- •• nin merkez sağın bırleşme ','< adresınin de ANAP oldu- ğunu bır ke^ daha ortaya koyduğunu söyledi. . ANAP'ın 5. olağan kongre- sinin 24-25 ağustosta yapı- ' lacağını anımsatan Yaşar. Okuyan. "Kfvngrenasjlolur- muş göstereceğiz. ANAR :• merkez sağın çekim merke- ' zi olduğunu bir kez dahaor-•'' tava kovacak"dedi. ' •'
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear