25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
29HAZİRAN 1996 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA 13 ANKARA kulisi IŞIK KANSU Yunus Nadi Ödülleri1920'nın Mart ayı Kocaelı Yarımadası. Yunus Nadi. bır grup arkadaşıyla bırlıkte Anadolu'ya geçıyor Kuşçalı Koyu'ne 4 5 saatte ulaşıyor. Şayak paltolu telgrafçı AIi ıle tanışıyor Telgraf hatları bın yerınden kırılmış Alı, onu bırakır, otekını tutar, onu geçer, obürunu yakalar Uğraş da uğraş Ama Alı Efendı, Yunus Nadı'nın deyımıyle, "fedakâr ve hatta fedai." Alı Efendı butun gece uyumaz, Ankara'ya, Mustafa Kemal Paşa'ya ulaşır Yunus Nadi, Mustafa Kemal ıle telgraf ıletışımı kurar "Giriştiğimiz mücadelenin azameti, müstagni-yi izah-ı tafsildir. Bütün cihan bize hasımdır. Dört taraftan mahsuruz." Mustafa Kemal'ın telgrafı tıkırdar "Muhtelif meselelere temas eden endişe-i âlilerinin pek vatanperverane olduğunu takdir ile yad ederim." Yunus Nadi ve arkadaşları, yenı gunlerın kapısını açmaya, bağımsızlığın fıdesı cumhurıyetı yeşertmeye, Ankara'ya şu onuriu yurekle gırerler "Bütun felaketlerie dolu bu hercümerç içinde umit olarak yalnız Ankara vardı ve oradaki Heyet-ı Temsiliye karargâhı! Bu karargâh ve onun ruhu olan Mustafa Kemal Paşa, bütün bu müşkilata karşın milletin sinesinde menkuş olan asalet ve hamiyete istinat ediyordu. Türk milleti zillet ve esareti kabul edemezdi." Yunus Nadi, halkın kutsal başkaldırısının kentınde, Ankara'da, ulusal egemenlığın temehne harcını atar 23 Nısan 1920'yı Şoyle anlatır "Daha sabahtan herkes en büyük bir bayramın zevk ve şetaretine iştirak etmek üzere evlerinden dışarıya uğramışlar, kadın erkek, çoluk çocuk, haline gore herkes allı güllü en güzel urbalarını gıyerek, Hacıbayram Camii ile Büyuk Mıllet Meclısı ıçtımagâhı ittihaz olunan binaya kadar azami bir kilometre kutrundaki daire dahilinde bulunan bütün sokakları, bütun arsaları, bazan damlannın tepelenne kadar bütün binalan doldurmak üzere hertarafı istilaya koyulmuşlardı. Yerii, yabancı bütün Ankara bu muhit içine sıkışmaya çalışıyor, fakat mümkün olmadığı için taşıyor, taşıyordu. Bir hayat manzarası ki, mütemadi dalgalan ve mütevali medd ü cezirieriyle hakikaten heyecan-bahş idi." O yukselen, çekılen dalgalar kı; sonunda halkçı, devrımcı cumhunyetın aydınlık, venmlı kıyısına ulaşır. Yunus Nadi Odullen, cumhurıyet ustalannın orduklerı yapı taşlannın uzerınde yukselen çağdaş uygarlığın sımgesıdır. Cumhurıyet, yonetım bıçımının otesınde, bır yaşam bıçımıdır Kulturu, yazını, sanatı, duşunu ıle Dun bu odulu alanlar, Mustafa Kemal ıle telgraf ıletışımını kuran Kuşçalılı telgrafçı Alı Efendı kadar yureklı, ozverılı, aydın. yurtsever ve geleceğın habercısıdırler Kulağınızı dayayın bağımsızlık savaşı vermış toprağımıza dıkılı sağlam telgraf dıreklerıne Yunus Nadı'nın "Cumhuriyefının atardamannın Turkıye'ye can veren tıkırtılarını duyacaksınız. Rant ekonomisi Göz hapsine karşılık DSP'h mılletvekıllennın, orgutsuzlukten yakındığına ıhşkın "DSP'de göz hapsı" adlı yazımjz uzenne okurumuz Bekir Özcan, gonderdığı mektupta, tepkısını şoyle dıle getınyor "Aydın'ın bır ilçesinde, bir eski belediye başkanının ganp huyu vardı: Her seçim zaferını eşinı degiştırerek kutluyordu. Sanınm, uçüncü eşinden doğma, 8-9 yaşlanndakı çocuğu annesini paylamış: Anne, sende hıç mı akıl yoktu' Babam seçım kazandı, kansını boşadı, bırıyle daha eviendı Bır başka seçım daha kazandı, yıne kansını boşadı, bır daha eviendı Bır seçım kazandığında senı de boşayıp bır başkasıyla evleneceğını neden duşunmedın'? Altı ayda altı kez değişen DSP ıl, ılçe yonetımlerinden söz edıyorsunuz. Belki üç, dort yıl oldu, bır gazetede Mersın'e 21. il başkanının atandığını okumuştum. Doğrusu şaşıyorum, seçmenm yüzde 14'ü partılennın bu 'demokratık' ve 'sol' nrteliklerını nasıl goremıyorlar?" TMMOB Mımarlar Odası'na genç ekıp geldı Genel Başkanlığı, eskı Mımarlar Odası Ankara Şube Başkanı Fatih Söyier ustlendı Zeki Barutçu Genel Başkan Yardımcısı, Kaan Köksal Genel Sekreter, Tores Dinçöz Genel Saymanlığa geldı Yonetım kurulunda Ayhan Çelik. Bahattin Şahin ve Mahmut Yıldınm uye olarak gorev yapıyorlar Fatıh Soyler, odadakı yenı donemın hedeflerını anlatırken, oncelıkle gunumuzde yaşananlan, mımarlıkla ılgılı çok lyı saptamalar yapmalan gerektığını anlatıyor "Rant ekonomisi özellikle 1980 sonrasında hem sosyal alanda, hem de fizikı mekânda çok büyuk çoküntulere yol açtı. Bunun uzenne gıtmemiz gerek. Çünkü bu durum, sadece Türkiye'nın hem genelinde hem de kentler ozelinde coğrafi mekânı etkilemiyor. Aynı zamanda mesleğimizi ve meslektaşlarımızı etkiliyor. Eğer kentlenmız, ozellıkle 1980 sonrası sosyal devlet ilkesinden vazgeçilmesinden kaynaklanan dönüşümlerin ardından nüfus artışı ile birlikte farklı bir kentleşme -çarpık kentleşme dıyemeyeceğım, onu epeyce aştık- biçimine doğru gidiyoruz. Bu saptamaian yapmamız ve bunlann üzerine gitmemiz gerek. Eğer kentlerimizin yüzde 60'ından daha buyük bir orandaki yapılaşması, kaçak yapılaşma haline dönüşmüşse, bu durumdan mimarlık mesleğinin doğrudan etkilenmesi söz konusu. Rant ekonomisi, bu anlamda hiçbir değer tanımayan bir tavır sergiliyor. Her türlü değeri ezip geçiyor. Oysa biz bu değerlere sanlmak ıstiyoruz. Bu değerler de sosyal değerlerimiz bizim, toplumsal değerlerimiz, insan ilişkilerimiz. insan ilişkilenmizin her türlü etik kavramdan yoksun bır şekilde üzerinden ezilip geçilmesi, bizi derinden yaralayacaktır. Toplumla olan ilişkilerimiz bozulacaktır." Ne dersenız deyın, tum deger yıtıklerıne karşın. toplumdan yana olmanın dırencı suruyor KİM KİME DO1 BEHIÇ Orduda huzursuzhığu YUSIFÖZKAN \NKARA-Turk Sılahlı Kuv- vetlen'nde (TSK) gore\ yapan personelın. maaşlann azlığı ne- denıyle buyuk sıkıntı ıçınde ol- duğu \e bu nedenle ordudan ay- nlmalann geçen vıllara gore yuz- de 170 oranında arttığı bıldınldı Yılın ılk 5 avında. vabancı uy- ruklularla hılelı yollarla evlene- rek TSK'den aynlanlann sayısı- nın lOO'u geçtığını belırten as- ken kaynaklar, personel uzenn- de. "sistemin kendilerine sahip çıkmadığı, aldıklan dıişiik ma- aşın artık bir hükümct politikası olduğu ve düzelmesinin mümkün olmadığı. herkesin kendi başının çaresine bakması gerektiğj'" ınan- cının vavgınlaşmava başladığını söyledıler Asken kaynaklar enflasvonun sureklı artmasına karşın. TSK mensuplannın maaşlannın gıde- rek enmesınm. orduda sıkıntı y a- rattığını behrttıler Kaynaklar. "1993 yılından bu yana TSK'nin mali durumlan- nın dikkate alınma\arak sistemli bir şekilde bugünkü kötü duru- nıun \aratıldığınr savundular Mılyarlarca lıra harcamayla ye- tıştınlen kalıtelı personele. ode- nen "komikücret'" nedenıy le. or- dudan aynlmalann. geçen yılla- ra gore > üzde 170 oranında arttı- ğı bıldınldı TSK mensuplannın ekonomık sıkıntı ortamına ıtılmesının, mes- leğekonsantrasyonuvemotıvas- yonu olumsuz yönde etkıledığı \e bazı personelın, gelecek kay- gısına duşerek yasak olmasına karşın. ek ış bulmaya zorlandığı kay dedıldı Asken kavnaklar, ıç pıyasanın gereksınım duyduğu yonetıcı \e teknık personele çok cazıp ola- naklar sunulması nedenıy le. per- sonelı TSK bunyesınde tutmanın son derece guçleştığını belırte- rek "Eğer bugün disiplin olavla- nnda kavda değer bir zaafiyete rastlanmıyorsa, bunun en buyuk nedenupersonelin >etiştirme tar- a ve manevi hasletteri ile nıoral giıcündendir" soruşunu dıle ge- tırdıler TSKde 1984 yıhndan bugune kadar teğmen maaşının 250-300 dolar duzeyinde oldu- gunu \ urgulayan ka> naklar. per- sonel maaşlannın "sistemli ola- rak" genye göturuluşunün, sos- yal çevrenın de değışmesıne ne- den olduğunu bıldırdıler Ankara'da lojman olanaklan ve bazı ıstısnaı durumlar dışında Ayrancı. Kuçukesat ve Bahçelı- e\ ler gıbı semtlerde oturan ordu perbonelının hemen hıç kalmadı- ğını kaydeden kavnaklar. subay ve astsubaylann buyuk çoğunlu- ğunun buyuk kentlerde gorev al- mak ıstemedığını vurguladılar Kay naklar. "29 nıihonBra ma- aş alan bir yüzbaşı, bıiralarda 20- 25 mih on ev kirası öde>ememek- tedir. Bilindiğinin aksine TSK. personelinin ancak >ü/de 35'ine lojman olanağı sağlavabilmekte- dir. Napılan anketlerde. persone- lin borçlar \ üzunden kredi kart- lanna vonelerek, 2 veva 3 maaş ileriden gittiği anlaşılmaktadır. O\\K'tan borç para çekmeven vokgibidir." \abanci uyruklularla "hileli yollarla*' ev lenerek ordudan ayn- lan subav savısının. vılın ılk 5 avında 100'ü geçtığını de v urgu- layan kaynaklar. "Personel üze- rinde. sistemin kendilerine sahip çıkmadığı. dola>ısı>la Bu maaşın artık bır hukumet politikası ol- duğu ve düzelmesinin mumkun olmadığı. herkesin artık kendı başının çaresıne bakması gerek- tığı' inancıvavgınlaşmaya başla- mıştır"dıve konuştular Yonetıcı durumundakı 25 yıl- lık bır albayın, yanında çalışan ışçı statusundekı bır personelden daha az maaş alırduruma duştu- ğunu bıldıren askerı kavnaklar. ~O\ \K gibi kuruluşlann ga> re- tine karşın, personelin büyük bir kısmının emeklilikte başını soka- bilecek bir evleri voktur. Bütün bunlar, TSK personelinin ekono- mik problemlerie boğuşmasına ve gerek kalheli personelin ordu- dan kaçmasına. gerekse TSK'de görev almak iste>en personelin ni- teliğinin düşmesine neden olmak- tadır" gorflşunu dıle getırdıler Kavnaklar dovurucubırucretar- tışı olmaması durumunda. or- dudan avnlmalann daha da ar- tacağına dıkkat çektıler Yazar Abdullah Rıza Ergüven 'e hapis, yayıncı Arslan 'apara cezası 'Yasak Tümceler'suçlu bulundu İstanbul Haber Servisi - Yazar Abdullah Rıza Ergüven'ın "\asak Tümceler" adlı kıtabı basın yoluvla Allah'a dıne. pevgam- bere. kutsal kıtaba hakaret ettığı gerekçesıyle suçlu bulundu Kıtabınvazan Ergu\en. 1 vıl 8 a> hapıs. kıtabın vav ıncısı Ismet \rslanağır para cezasina çarptırıldı tstanbul 2 Aslıye Ceza Mahkemesı'nde gorulen davanın. karar duruşmasına kadar gelişen olaylar şoyle oldu Abdullah Rıza Erguven'ın "Yasak Tüm- celer" adlı kıtabına dıne hakaret ettığı gerekçesıvle dava açıldı Mahkeme, Atatürk'e hakaret eden bır kıtaba yazdıgı on- sozle tanınan Prof Dr Salih Tuğ'u bılırkışı olarak tayın ettı Tuğ. Erguven'ın kıtabında dıne hakaret ettığı goruşune ver verdı Erguven'ın avukatlan bılırkışıve ıtıraz ettıl- er Mahkeme bu ısteğı kabul ederekyenı bılır- kışı atadı Ancak, venı atanan bılır kışıler de Erguven'ın Ya;>ak Tumcelerını suçlu buldu Ikıncı kez sunulan bılırkışı raporunda suç un- surlan şovle Mralandı "... \bdullah Rıza Ergüven tarafından va/ılan kitapta, İslam dinininJoplum. insan. varadılış gibi konulardaki anlavışı eleştirisel biçimde ve bir roman uslubu içinde sergilen- mektedir. Nitekim, inceleme konumuz olan eserdeki roman kahramanlan. Anadoiu'daki verieşim verlerinde oradaki insanlan avdınlatma ve dinin olumsuz vpnleri bakımından halkı uyarma geziieri vaparken bu kişilerin halkla giriştikleri tarti'jmalar söz konusu romanın temel olavını oluşturmak- tadır. Bu tartışmalarda verilmek istenen mesaj. İslam dininin toplumu sosval ekonomik yönden geri bıraktığı ve insanlan mutsuz kıldığıdır. Bu tema işlenirken kul- lanılan bazı ifadeler şövledir... Bu nedenle 'Yasak Tümceler' isimli kitapta ver alan ifadeler ile TCK'nin 175/3 maddesinde düzenlenmiş bulunan vasal unsurlan gerçek- leşmiş olmaktadır." Mahkeme. bılırkışı raporundakı goriışlen yıneledığı gerekçelı karannda suç unsuru- nun oluştuğuna karar verekek kıtabın yazarını ve vayınciMnı suçlu buldu Erguven'e venlen ceza tecıl edıldı AKPINAR KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN Da\acılar Malıve Hazınesı \e Hulusı Lnlu taratından. da\ah \dem Dcnız alevhıne Akpınar Çalıbumu kovundc kam 288 parselc ıhşkın oiarak açı- lan tespıtın ıptalı ve tescıl da\abinın vargılamabi sonunda dosva Kaman Kadastro Mahkemesrnın 10 03 1995'tanhlı >etkısızlık kaıan ıle mahkememı- zegelmı^olup tum aramalara ragmen da\alı mırasçılan Hax%a Denız. HUMK Denız Mehmet Denız Hanım Denız Şahıne Denız Durmu^ Denız Rı- fat Denız Erdoğan Denız Sultan Denız Cıhan Denız Zahıde Denız Husne Denız (1972 d lu) Nurav Yulaf Ekrem \ uiaf Se\gı Yulaf Neıla \ ulaf Hayrullah Yulaf Sulevman Yulaf Muammer Yulat Fatma \ ulaf ve Habıl Yulaf ın tum aramalara rağmen adreslen bulunamadığından duruşma gunu teblığ edıltfmemış olup duruşmamn atılı bulunduğu 02 08 1996 gunu saat 09 OO'da Akpınar Adlıyesf nde yapılacak duruijmada bızzat vc>a vckıllcn va- sıtasıvla hazır bulunmaları \e Yargıtav bozma ılamına karşı dıveeeklennı bıldırmelen gelmedıklen takdırde duruşmava de\am edılıp toplanan delılle- rc gore karar \enlecegı teblıgat >enne geı,erlı olmak uzere ılanen teblığ olunur Basın 94983 ÇİZGİLİK K.İMİL MASİKİCI Y\WVL \ HARBI SEMİH PORO\ OOHHOO GADDAR DAVUt MRI hi RTCEBE yiO HAYAT VAOSA SAMA KUVffUKLU yiUD/Z <£AW||Ş BAMA NE ^ 8İ OAUA KH-Kl SJLERSEN, 8EMPE SENf B O L H B AV KAB.E k&ttüNu a OAU. OhiA GÖGE~ G&Vl-EMSDf ARTIK TSTESEKTE yATAA^AVI^/ - BULLT BEBEK \VRM çirrçi DE\WIIVAB. MIRMIRLAR LĞIRDI 2£SK AtMAYl 1 .. -4MA MAL-ESEF 6>UNWJ OKuUı YOKI.. I wrr TARİHTE BUGÜN \ıi\n\z \RIKAX 29 Haziran GLOBE T/YATROSU YANGINU. 1613'TE BUGÛN, SUAK£SP£ARE'İN LDNÜRA'DAKİ^ ÜNUJ AHŞAP TİYATKOSU "GLOB£°, Bl " YANG/N SONUCU YOK OLOU. 1599 'DA, THAMBS NEHRINİN 6ÛNEYİNDE K RULtoUŞ OL4N SEKİZGSN PLAtJLI TIYATGO BIMASININ OHTA K/SK4I BO$TU VE SAHHE BUBAMyOl-ŞAH NE OMU, i PENŞiy OPEY£NL£R)N AYAKTA IZLEDİKLERİ YERDı.DAHA VARLIKULAR BAUCONLAgMN, OTUfiARAIC İZLiyEBİUYORLAIiD/. "SLO8E TlYATROSlCsHAKESPEAflE'ıN 8 HENRY OYUNU SERSlLENI&CEN, KURU-SIKI BlR TDPA77ŞI S/RASIN- DA KAZAYLA TUTU$ARAK YAHMIŞT/.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear