14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 29 HAZİRAN 1996 CUMARTESt. 12 DIZIYAZI S S K N a s ı l K u r t u l u r ? / D r . A l p e r A k c a m Hekim-hastakavgasınason• Hekimi hekimlikten çıkaran, sağlık personelin bunaltan sistem iyileştirilmeden, hastane binaiarındaki kalabalıkları dağıtmadan kötü hizmeti düzeltebilmek mümkün değildir. Hastaneyi, hekimi gereksiz yere meşgul eden, olay çıkaran, diğer ciddi hastalara ayrılacak zamanı ve enerjiyi çalan hastanın da bir sorumluluğu olması gerekir. • Hastanın ve hekimin sorumluluğu, yasalarla, korkutmalarla, cezalarla değil, insancıl çalışma koşulları, gereken sevk zinciri ilkelerine uyma, çalışmanın karşılığını verme, gereksiz müracaatta en azından parasal kayıpla karşılaşılacağını bilmekle yerine gelebilir. -4- Yerel sigorta konseyi uygulaması ile sigortalı çalışan sayısının artması, prim gelirlerinin artması, giderlerin azalması. bürokraside görevli birçok memurun daha \erimlı çalıs,acag\ alanlara kaydınlması ilk bakışta görülecek olumluluklardır. Artan gelirlerle eksik dispanser. sağlık istasyonlarını arttırabilir. sigorta sağlık kuruluşiarını en iyi özel hastaneyle yarışacak kaliteye yükseltebiliriz. Yüz binlerce insanın yaşadığı Karabük'te sigortanın sevklerden \erdiği açık kaynağı. sağlık hizmeti eksiklıği olan bir kardiyolojik araştırma merkezi kısa zamanda kumlabilir. Diyaliz ünitesi. manyetik rezonans araş.tırması. tomografik araştırma yapacak merkezlerin açılması kısa zamanda sağlanabilecek işlerdir. Yeter ki birileri gölge etmesin. Hekimler, günah keçisi Sigortanın sağlık hizmeti kötü. Bunu herkes biliyor. Nedeni nedir? Para eanlısı hekimler. asık suratlı personel... Peki bu hekimler. bu personel hapse atılırsa. cezalandınlırsa olay düzelir mi'.' Hiç sanmıyoruz. Hekimi hekimlikten çıkaran. sağlık personelini bunaltan sistem iyileştirilmeden. hastane binalanndaki kalabalıkları (semtlerinde. işyerlerinde iyileştirmeden. hastalıklardan korumaktan kaçınarak poliklinik binalanna yığmayı sürdürerek) dağıtmadan kötü hizmeti düzeltebilmek olası değildir. Hastaneyi ve hekimi suçlayarak bir yere \aramayız. Hiçbir hekim. anasından doğarken veya tıp fakültesinde okurken günümüzün dejenere olmus, para eanlısı kötü örneğinin bir parçası değildir. Olayları neden sonuç ilişkileri içinde değerlendirebilmeyi becermek zorundayız. Hekimi paradan başka şey düşünmeyen, sağlık personelini asık suratlı. hırçın gösteren. aşırı iş yoğunluğu yamnda personel çalıştırmada yerel yöneticilere çok söz söyleme yetkısi bırakmayan anlayıştır. Hastane yöneticileri en küçük bir iş değişikiiği. personelle ilgili disiplin uygulaması yaptığı anda. Ankara'dan. parlamentodan ses gelmekte. "adamını bulan" personel. tembel de olsa göğsünü gererek idarecisine karşı çıkabilmektedir. Hekime işyerindeki çalışmasından ötürü hak ettiği ücreti vermeyen SSK yönetimi \e diğer kamu sağlık yöneticileri. muayenehanelerden hastane olanaklarının pazarlanmasına ses çıkaramamakta. az para ile çahşttnlan hekim en pahalı yükleri. ücretini veren kuruma yıkarak hastaya şirin gözükmeye çabalamaktadır. Tomografisinden MR'sine en pahalı araştırmalar. salt muayenehaneye geldi diye hastaya sunularak kurum zarara uğratılmakta. tıbbı endıkasyon yerine muayenehaneye uğramış hastanın istenci ön plana çıkmaktadır. SSK hastanelerine başvuran hastaların çokluğu nedeniyle ilgili servislerde gereken tedavinin uygulanması çok güçtür. Çalıştığı kurumda ne yaptıysa yanına kalmış, yata yata ücret almış personel. gereğinde hastanedeki tıbbi aygıtları kırma. bozma eylemine girmekte. dışarıda merkezlere hasta sevkinde aracı. pay ortağı olabilmektedir. Kurunun yanında yaşın da yandığı SSK sağlık çalışanlannın çoğunluğunun iyi niyetli, cefakâr insanlar olduğunun bilincindeyiz. Anlatmak istediğimiz. personel olumsuzluklarının kaynagının tek tek bireylerin kötü olması değil. sistem bozukluğu olduğunun bilinmesidir. Özerk ve demokratik işleyişli hastanelerde. sağlık kuruluşlannda çalışacak sözleşmeli personel ve işsizlik sigortası. personel olumsuzlugunu çözecek birbirinden aynlamayacak iki ana başlıktır. Sözleşmesi yenilenmeyen personel. işsizlik sigortası ile yaşamını sürdüreceği süre içinde kendini sorgulayabilecek. yanlışlarından kurtulabilecektir. Günümüz sağlık sistemi sorgulamasında hep hastaneler ve hekimler günah keçisi olarak seçilmekte. sorumluluk tek tek birey lerin kötülüğüne. hastanelerde çalışanlann tembelliğine faturalar kesilmektedir. Sorunlu hastalar Sağlık sunumu yapan hekimler. sağlık personeli kötü diyelim. Hastamızda hiç mi kabahat yok? Cebindeki sigorta karnesini en ufak sorunda hastaneyi birbinne katmak için kullanan. "Sivrisinek ısırdı", "Uyku tutmadı!" diye acil servise koşan. yapılan tedaviye müdahale eden, gereksiz film. tahlil isteyen hastanın sağlık sistemindekı olumsuz etkisi gözardı edilemez. Hastaneyi. hekimi gereksiz yere meşgul eden. olay çıkaran. diğer ciddi hastalara ayrılacak zamanı ve enerjiyi çalan hastanın da bir sorumluluğu olması gerekir. "Benim paramlaçalışıyorsun!". "Seni sürdürürüm ha!" kabadayıhklan. hastanelerde sıkça karşılaşılan olaylardır. Hekimi. hastaneyi gereksiz rahatsız eden. sevksiz ve acil olmayan nedenlerle hastaneye gelen hastanın sigorta prim kesintisi bir ay sonra ilgili sözleşme gereği arttınlarak kesilmeli. normal ücreün iki kat\ alınabilmelidir. Orta büyüklükte bir SSK hastanesi acil servisine tatil günü hasta başvuru sayısı 200'ün altına düşmez. 200 hastayla yirmi dört saat uğraşmak zorunda kalan ilgili servisin gerçekten acil hastaya gereken zamanı ayırabilmesi. başvuran tüm hastaların hakkıyla değerlendirilebilmesi olası değildir. Çoğunluğu. yaşamın çeşitli alanlarından kaynağını almış "nörotik" yakınmalar başvuruların çoğunluğunu oluşturmaktadır. Hastanın da, hekimin de kendine göre sorumluluğu \ardır. Bu sorumluluk yasalarla. korkutmalarla. cezalarla değil. insancıl çalışma koşulları. gereken sevk zinciri ilkelerine uyma. çalışmanın karşılığını verme. gereksiz müracaatta en azından parasal kayıpla karşılaşılacağını bilmekle yerine gelebilir. Bugünkü yapıyla, çarpık sağlık örgütlenmesi ile hekim de haklıdır, hasta da... Şimdiki hastane kalabalıklarının kalkmış. hekimlere bakabildiği sayıda hasta verilmiş olduğunu varsayalım. Hekimin muayenehanesi \arsa. hastası az bile olsa onlara gereken yakınlığı göstereceğini beklemek aşırı satlık olur. Kamuda iyi bakılan. gereken sağlık yardımını alan hasta muayenehaneye niye gitsin? Hekim bunu bilerek. bir yolunu bulup hastayı muayenehaneye kanalize etme yolunu seçecektir Ikilem yok. ya hastane ya muayenehane!.. Hastane çalışması ise şimdiki gibi angarya kabilinden. bir numara koparttıranın hekimi satın almış gibi ha\alara girmesine olanak sağlamayacağı: hekimin buktıyı hastaya. yaptığı ameliyata göre ücret alacağı: hasta ile hekim arasında hiçbir aşamada para alışverişi olmayacağı bir ortamda yürümesi gerekir. Hastanede tedavi hekim için angarya. hasta için işkence olmaktan çıkarılmalıdır. Refakat uygulaması Demokrasi ile halk dalkavukluğunun karıştırılması. oy kaygısı ile alınan politik kararlar. halktan. sigortalıdan yanaymış gibi gözüken bazı kolaylıklar halk kaynaklannın çarçur edilmesine. çalışanların katkılarıyla oluşmuş bir kurumun korkunç zararlara uğramasına yol açmaktadır. Hasta sevklerinde neredeyse olağan duruma getirilmiş "refakat" uygulaması ile otobüs finnaları zengin edilerek 30 milyonun üstünde bir kesime hizmet veren sigortanın yalnızca se\klerde \erdiği refakat yol ücreti ile her yıl milyarlarca para kaybettiği kolayca izlenebilir. Karabük ömeğinde verdiğimiz yıllık 24 milyar sosyal sigorta giderinin büyük y çoğunluğu bu kalem nedeniyle ; oluşmaktadır. Sigorta. hastaya sağlık yardımı yaparken "refakat" uygulaması ile bir kişilik yerine iki kişilik yol ücreti ödemekte. hekim muayenehanelerinden geçnıiş. büyük merkezlere sevk isteyen hemen her hasta. yanında refakatçi götürsün götürmesin iki kişilik yol ücreti almaktadır. Hastanelerin. hele de taşradaki yoksunluğu. önemli araştırma ünitelerinin yokluğu göz önüne alınırsa yıl bazında trilyonlarla ifade bulacak refakatçi yol ücretleri ödenmekte olduğu anlaşılabilmektedir. İlaçta katkı payı İlaç giderlerinin büyük bir kısmı. katkı payı alınmaksızın yapılan. kn>nık lıaMalıklara üçlü sağlık kurulu kararları ile ilaç yardımıdır. Karabük SSK Hastanesi'nde 1995 yılı için, katkı payı alınmaksızın verilen ilaç bedeli. 40 milyar TL dolaylarındadır. Türkiye genelini düşündüğümüzde tutar trilyonlara ulaşmaktadır. Belirli ve çok önemli ~kanser"\e "kronikböbrek yetmezliği" gibi hastalıklar ile çocuklardaki gelişme gerilikleri dışında katkı payı alınmaksızın ilaç venlınesi uygulamasına son verilmelidir. Sonuç Özerk ve demokratik sigorta. Yerel yönetim. Özerk \e demokratik sağlık örgütlenmesi. Önce koruyucu hekimlik. Sözleşmeli personel - İşsizlik sigortası. Halk dalkavukluğuna - politik oyunlara son. Sigorta uygulaması kısa bir girişten sonra örgütlenme ömeklerıne kadar vaçtığımız.bıc.ırnlerde. yukarıda ^ H " sVraladığımrz âna ılkelerle "*'*• T -- yürütülebildiğinde himmetsiz, yardımsız. ayakta durmayı başaracaktır. Bu sistemin yürütülmesinde çalışan ve çalıştıran için sigorta zorunluluğu. kesintikrin yasa gereği bordrolar üzerinden yapılması gerekmektedir. Dışarıdan prim ödeyerek isteğe bağlı sigorta uygulaması özel sigortalarda olduğu gibi genel sigorta uygulamasında da bulunmalıdır. Günümüzdeki eksik kapsam genişletilmeli: emeklilik. . işsizlik. analık. kaza vb. sigortaları da kapsama alınmalıdır. İsteğe bağlı sigortalılıkta yatınlacak prim oranı. çalışanlann yatıracağı primden düşük olmamalıdır. Günümüzdeki politik amaçla çıkanlmış. gülünç denecek derecede düşük primle yapıian "tanm sigortası" uygulaması kaldınlmalı. yerel sigorta konseylerinin gelir durumlanna göre belirleyeceği. ama hiçbir zaman çalışan işçinin yatırdığı primden aşağı olamavacak miktarda prim yatırmayı kabul eden her birey, s igorta kapsamına girebilmelidir. Sigorta sistemimiz ve SSK konusunda tartışılacak tüm aynntıları yazıp dökmek olası değil. Önemli olan da her şeyi en ince ayrıntısına kadar kurcalamak değil, kurtuluş ıçın gerekli yol ve yöntemı bulabilmektir. Öncdikie yapılması gereken, kurumu hak sahiplerinin demokratik yönetimine bırakmaktır. Örgütlenme modelleri ve işleyiş mekanizması üzennde süreç içinde yeni aydıniıklar doğacaktır. SSK özeUestirilemez!.. SSK himmet istemiyor!.. Özerk ve demokratik sigorta için birükte mücadele!.. Hastanede tedavi hekim için angarya, hasta için işkence olmaktan çıkarılmalıdır. BITTI POLİTİKA YE ÖTESİ MEHMED KEMAL 'Alo, Ben Burda../ Apereyi alıp kulağına götürdüğünde "alo" demez, "Ben burda Habib Edip..." derdi. Tanıdığımda ga- zeteciydi. Başka gazeteler kırmızı başlıkla çıkarken onun gazetesi Yeni İstanbul'un başlığı maviydi. Bü- tün gazeteler Babıâli'de çıkarken, Şişhane'yi mesken tutmuştu. Makineleri de yönetim yeri de kocaman, beş katlı bir apartmandı. Kimsenin gazetesinde asan- sör yokken onunkine, asansörle inilip çıkılırdı. Savaş içinde Almanlarla ticaret yapmış, büyük vur- gun vurmuş derlerdi. Savaş sonrasmdaysa hem ga- zete çıkarıyor hem de Almanlarla ticaret yapıyordu. Bankalar için IBM makinelerini o getirtmişti. Emlak Kredi Bankası IBM'le çalışıyordu. Tıraş makinesinden makineli tüfeğe kadar her türlü makine onun tekelin- deydi. Remington Rand yazı makineleri de. Ortado- ğu'da bütün yazı makineleri imtiyazını ele geçirmek istiyordu. Ama DP'nin yıkımı (27 Mayıs) çabuk geldi, yurtdı- şına çıkmak zorunda kaldı. Uzun yıllar içeri gireme- di. Yassıada duruşmalarının sonunu beklemek zorun- da kaldı. DP kodamanlarıyla ilişkisi vardı. Habip Edip Törehan ticaretin olduğu kadar gayrimenkulün de merakhsıdır da... Doğancılar'da, Salacak'a inerken sol kolda Kasap Veli Sokağı'nda büyük bir bahçe var, onu alıyor. Bu güzel bahçe ölümünden sonra eşi Al- man Elizabeth Törehan'a kalıyor. Eşinin ölümü üze- rine bu büyük bahçe "Dışişleri Bakanlığı Ortadoğu ve Balkan incelemeleh Vakfı"na geçiyor. Eski büyükel- çiler geçende bu bahçede bir garden party veriyor- lar, bizim gazetede resmini gördüm. Patron sağ olsa böyle toplantıları ne de çok severdi. Birden kulağım- da, "Ben burda Habip Edip" sözleri çınladı. DP ileri gelenleriyle arası çok iyiydi. Onlara arada sırada, ufaktefek armağanlar gönderirdt. Patron sü- rekli Avrupa'da bulunduğundan. ben de gazetenin Ankara temsilcisi olduğumdan, bu armağanlara ara- cı olurdum. Bu armağanlar genellikle kravat olurdu. Ankara Valisi ve Belediye Başkanı Kemal Aygün'e bir gün, bir düzine kravat göndermişti. Armağanları alan aynı zamanda polis müdürü olan Kemal Aygün, "Bu olmadı" demişti. "Neden beyefendi?" "Ben polis müdürüyüm, sen de kurt bir gazeteci- sin; sırası geldiğinde bunları yazarsın." "Estağfurullah neden yazayım!.." "Yazarsın yazarsın." Yassıada duruşmaları sırasında armağanlar konu- su açıldığında eski polis müdürüyle göz göze geldi- ğimizde gülüşmüştük. Yazılmasa bile dedikodusu ediliyordu. DP iktidarında döviz yoktu, büyük döviz sıkıntısı çe- kiliyordu. Bunu gören patron bir banka kurarak dö- viz işlerine el atmak istiyordu. Yasalan inceletiyor. mevzuattaki boşlukları arıyordu. Adı "yüzde 70"açıkmışZorlu bugünkülerin yanın- da sütten çıkmış ak kaşıktı. Nitekim kaçak döviz aran- dığında bir şey bulunamamıştı. Söylenenlerin çoğu tevatür ve söylenti olmaktan ileri gitmemişti. Devlet adamı olsun siyasetçi olsun. telefonu kal- dırdığında, "Ben burda Habip Edip" çıkışları biraz alay konusu olurdu. Taklit etmek isteyenler de tele- fonu kaldırdıkiarında, "Ben burda Habip Edip" der- di. .••:.•::.:--..•-.•--•: :: "'.--.'' ! Nedense kendini tanıtırken hiçbir zaman "Habip Edip Törehan" demezdi "Alo..." "Ben burda Habib Edip..." i "Ben de Törehan..." Şaşırmıştı... • • B U L M A C A SEDAT YAŞAYIS 1 2SOLDAN SAĞA: 1/Ölütiün üzerin- den çıkan gıysi... Eğik olarak kesıl- miş kenar. 2/ Gü- reştebıroyun... Bir 3 ilimiz. 3/Soğuğun etkisiyle ya da bir bükülmesonucun- da bel bölgesinde birden birebeliren ağn.4/ilave...Cin- sel güçsüzlük. 5/ Senetlere. arka yü- zünde yer kalma- dığı için eklenen kâgıt. 6/ İyi. güzel. tam... Ispanyollann se\ inç sözü. 7/ istenç zayıflıgı... Ayak direme. 8/Ödenmesi gere- ken bir paranın. alacağa sa- 3 yılarak bir bölümünün ödenmesi... Atasözlerine dayana dıdaktik Çin şiiri. 9/ Meydan... Pirinç ve şe- kerkamışından elde edilen 7 birtürrakı. 8 Yl KARIDAN AŞAĞ1YA: 9 L 1/ lçerdiği bağdokusunun artı- şına bağlı olarak. bir dokunun ya da organın patolojık sert- leşmesi. 2/Üstü açık boru... İşler durumda olan. 3/Hayvan yiyeceği... İlgi.4/Tokmaklarlaçahnan bir Afrıkaçalgısı. 5/ Siyah. sert ve ağırbirtahta. 6/Tanrı... Verme. ödeme. 7/Fut- bolda. kalecinin topu yakalamak amacıyla yaptığı atlama. 8/ Altının simgesi... Nışastalı tanelerin su\ la ka\ natılarak bu- lamaç kı\amına getirilmiş durumu. 9/Vücudu. kasları geliş- miş \e bıçımli olan. Türk Kalp Vakfı Muayene, Teşhis, Tedavi Tel.: (0.212) 212 07 07 (PBX) Faks: (0212) 212 68 35 Üreticiden büyük indirim!BAKIRKÖY İsunbul Cad. No: 39 • KADIKÖY fchanye Cad. No: 10 * OSMANBEY Halaskargazi Cad No: 2S?' GALÖASARAİ' tstiklal Cad. No: 216 - 21? • FIMKZADE Millet Cad. No: f>\ * BEYOĞLl1 Istülal Cad. No: 167: W BVNGALTI Ergenekon Cad. No: 49 • TEKİRMĞ DemiıtavaAlışveriş Merkezi * MECİDİY1KÖY Sivntaş Sok. No: 14 Erkek giysilerimiz, Osmanbey, Kadıköy, Beyoğlu, Bakırköy ve Mecidiyeköy Mağazalanmızda satılmaktadır. Bakırköy, Kadtköy ve Beyoğlu Mağazalanmız pazar günleri açıktır. tki Adım Ötesi Halil Mağazası
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear