Catalog

Cumhuriyet Jmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yonetmenı Orhan Erinç • Genel Yayın Koordınatoru Hikmet Çetinkava # Yazıışlen Mudurlerı. İbrahim Yıldız. Dinç Tavanç (Sorumiu) # Habcr Merkezı Muduru. Hakan Kara 9 Gorsel Yonetmen Fikret Eser Diş Haberler Ergun Balcı#Ntılıbdrat Cengiz >. ıldırım 9 Ekonomı Bülent kı/anlık 9 Kultur Handan Senköken 9 Spor. Abdülkadir Yücelman 9 Makjleler Sami Karaören 9 Duzeltme Abduflah Yazıcı 9 Fotoerat" Erdoğan Köseoğlu 9 Bılgı-Belge Edibt Buğra 9 Yurt Habcrlen Mehmet Faraç Orhan Erinç. Okta> Kurtböke. HiknıctÇelinkava.ŞükranSonfr. Ergun Balcı, Dinç Tay anç. İbrahim \ildiz. Orhan Bursalı. Vlusrafa Balba>, Hakan kara. Antara TcniMİcısı Mustafa Balba> 9 Haber Muduru Doğan Akın Atatürk BuK an No 125. Kat 4. Bakanhklar-Ankara Tel 4195020 (7 hat). Faks 4195027 • tznıır Term,ılcısı Serdar Kızık. H Zı>a Blv 1352 S 2 3 Tel. 4411220. Faks 44191 P • Adana TemsılciM Çetin >. iğenoğlu, InonuCd 119 S No 1 Kat 1. Tel 3522550, Faks 3522570 Müessese MüdünJ Erol Erkut 9 Koordmator Ahmet Korulsan 9 Muhasebe Bülent \ ener • Idare Hüseyin Gûrer 9 Işlettne Önder Çelik 9 Bılgı-lslem Nail tnal 9 Bılgısayar Sıstem Mfirûvet Çikr MEDtA C: • Yonelım Başkar.ı - Genel Mudur ı Erduran 9 Koordmator Işıtman # Genel Mudur Yan Mioe Akdağ Tel 514 o: 5139580-5138460-61.Faks 5 >a>ımla>an \e Basan: N-enı Gun Haber -\ıan*ı. Ba>ın ve Ya>ıncılık A Ş Turlocağ'ı C ad 31 4! Cağakıglu 34334 l»ı PK 246 Uıanbul fel (0 212) 5i: 05 05 (20 hao Faks (0 212ı 513 85 «5 8MAYIS 1996 tmsak:4.04 Güneş: 5.47 Öğle: 13.08 Ikindi: 16.59 Akşam: 20.15 Yatsı: 21.50 Bilginer'in tiyatrosu • Haber Merkezi - Medina \e Turgul DDB tarafından IFR'ye vaptınlan Iş Bankası reklam çekımlen sıraMnda tiyatro konuşuldu. Uğur Yücel ıle Haluk Bilginer'in yer aldıgı çekimlerde bir süre önce Bılginer'in tiyatrosunda çıkan yangın konuşuldu. Reklam filminde daha önce Türkiye güzelı olmuş Arzum Onan \e Jülide Ateş de rol aldı. Taşar'ın destek isteği • AN K.ARA (Cumhuriyet Biirosu) - Çe\ re Bakanı Mustafa Taşar. Tiirkiye genelindekı 188 gönüllü kuruluşa bir >azı göndererek. çe\renin korunması ve ıvileşririlmesi için fahri danışmanlık istedı Taşar. Çe\re Bakanlıgı'nda gönüllü kuruluşlardan sorumiu bırimın başına Müsteşar Yardımcısı Ali Dalbay'ın getinldığini bıldirdi. Taşar, en i> ı çe\ re mımannın bak3nlık ile eşgüdümlü olarak çalışacak gönüllü kuruluşlar olduğunu vurguladı Yılan zehpinden ilaç • ANKARA(AA)- Tacıkistan'ın yılan zehrınden 5 ayrı ilaç ürettiği \e elde edılen preparatlardan bınnin kanamayı 20 saniyede durdurduğu bildirildi. Türkıye'de temaslarda bulunan Tacıkistan Saglık Bakanı Alamkhon Akhmedov, yılan zehnnden ürertıkleri ılaçlann kozmetıkte, plastık cerrahıde ve bazı amelı>atlarda kullanıldıgını belırterek "yanıklarda. vanmiş tabakayı almak gerektığınde kanama meydana gelıyor Bu ilacı stenl bez üzerine yapıştınyorsunuz \e kanamayı 20 saniyede kesıyor" dedi. 'Âşık Veysel nisanda anılsın' • SIVAS(UBA)-Küçük yaşta ıçine düştügü karanlıga karşın yaşama umudunu \e ınsan sevgisini yitirmeyerek Anadolu ınsanını türküleştiren \e ünü sınırları aşan halk ozanı Aşık Veysel'ın oğlu Ahmet Şatıroğlu. babası adına yapılan anma ve kutlamalann yagışlı geçen mart ayından nisan ayına alınmasinı istedi. Şatıroğlu. "Zaten Sıvrialan Köyü'nün şollan düzgün değil. Ilk yagmurlardan itibaren çamurdan çıkılmaz hale jelıyor. Dolayısıyla kutlamalara katılım da az Dİuyor" dedi. Suçlu ve güçlü • V\ASHINGTON(AA)- 3ır kadına sarkmtılık »aptığı ıçın ceza alan Ermeni asıllı Kanadalı Paul fotoncuyan. ABD'ye giriş /apmasına izin venlmediği çin da\a açtı. ABD jöçmen Dairesi'ne karşı la\a açan Totoncuyan'ın ıvukatı Robert Kolken, nü\ekkılini savunurken 'Sarhoşru ve Montreal'de lolaşıyordu. Güzel bir .adını görünce eliyle lokundu. Bunun cezası ımürboyu ABD'ye irememek olmamalı" dedi. [uşadası'nda leprem I Haber Merkezi - [uşadası'nda çok hafif iddette deprem meydana eldi. Kandilli Rasathanesi etkililerinin verdiği bilgiye öre. dün saat 01.27'de ?mır Deprem •tasyonu'ndan yaklaşık 65 ilometre uzaklıkta 3.6 ddetinde bir deprem levdana eeldi Yurtdışında laiklik ve Atatürk karşıtı propaganda çalışması yapanlar ve derslerinde başanlı olamayanlar incelemec Burshı öğrenciler geri çekiliyo]• YÖK ve Milli Eğitim Bakanhğı burslusu olarak yurtdışına gönderilen yüksek lisans öğrencileri hakkında YÖK tarafindan başlatılan inceleme sürerken, Muğla Üniversitesi 19 öğrencisini geri çekme karan aldı. EMİNE KAPLAN ANKARA - Yurtdışına gönde- rilen bazı burslu yüksek lisans ve doktora öğrencılerinin laiklik ve Atatürk karşıtı propaganda içınde oldukları ve derslennde başanlı olamadıklan haberlerinin ardın- dan, Muğla Üniversitesi 19 ögren- cıyi gen çekme karan aldı. Yük- seköğretim Kurulu'nun (YÖK) da 40 öğrencinin durumunu ınceledı- gı biîdırildi. ABD Drexel Üniver- sıtesi ögretim üyelennce YÖK'e sunulan raporda. ögrencılerin ak- tivitelerinın ızlenmesı ve "kiiltü- rel şok" yaşayan öğrencilerin bil- gilendırilmesi gerektıgı vurgulan- dı. Yeni açılan üniversitelerin ögre- tim üyesi gereksinimini karşıla- mak amacıyla >xırtdışma gönden- len bazı burslu yüksek lisans ög- rencilerinin laiklik ve Atatürk kar- şıtı propaganda yaptıklan haber- len ve Sayıştay'ın öğrencilerin ız- Ienmedıği gerçeğini ortaya ko>- masının ardından YÖK. çalışma- lannı yoğunlaştırdı. Sistem değişiyor YÖK, burslu öğrencilenn seçım sistemini degiştirirken. bu yıldan itibaren yeterlilik belgesi (aksep- tans) olan öğrencilerin sözlü sı- navla seçılmesi ve diğer öğrenci- lerin "bilim $mavı"na tabı tutulma- sını kararlaştırdı. YÖK, eğinmlennde başanlı ola- mayan 40 ögrencının durumunu ıncelemeyealırken Muğla Üniver- sitesi, master eğıttmıni tamamla- >an 19 öğrencinin geri çekilerek doktora eğitimini Türkıye'de sür- dürmelerine karar verdı. Muğla Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof Dr. YavuzGündüzalp. 1994 yılında >abancı dıl barajını aşa- madıgı ıçin 3 öğrencinin gen çe- kıldiğını belirterek üniversite >ö- netım kurulunun aldıgı karar uya- nncakoşullan>erinegetireme>en 19 öğrencinin de doktora eğitımı- nı ünıversıtede tamamlayacagını söyledi. YÖK'ün belirledıği ilke- ler çerçevesınde bütün burslu öğ- rencilerınin ızlendığini anlatan Gündüzalp. şu bılgilen verdi. "İ ni\ersitenin \eni aldıgı karar u\ annca. > üksek lisans dereccsini aîmak için 2 yıllık ek süre alanlar, > üksek lisansderecesi333 notunun altında olanlar \e > urtdışında öğ- renimlerini sürdürdükieri ün'ıver- sitedeki danışmanların olumsuz rapor \erdiği Öğrenciler. eğitimle- rini Tiirki>e"de sürdürecekler." Gündüzalp. 19 öğrencinin geri çekilmesı karannın laiklik v e Ata- türk karşıtı propaganda iddialany- la bir ilgısınin bulunmadığını be- lırtirken, Türkiye'de şerıat düzenı istediğinı açıkça beliıttığı ve öğ- rencilerarasında ideolojik gruplaş- ma yaratmaya çalıştığı ilen sürü- len AydjnÇetin'in geri çekilen öğ- renciler arasında yer alması dikkat çekti. ABD'den YÖK'e rapor ~ ABD Dre\el Ünıversıtesi Türk- çe Fakültesi ögretim üyelen Prof. Dr. Banu Onarai, Prof. Dr. Mirat Giirol. Prof. Nihat BUgütay tarafın- dan YÖK'e sunulan raporda. bir grup burslu öğrencının ünlü ünı- versitelerde çalışma yapacak ka- dar iyi eğitime sahip olmadıkları kaydedilerek öğrencilerin kültü- rel ve sosyal kaynaşmada zorluk çektiklerine dikkat çekildi. Rapor- da. bazı öğrencilerin de Türki- ye'nın ana değer ve hedeflerinı yansıtmayan aktıvıteler içinde ol- duklan vurgulanarak öğrencileri izleyecek ve bursluluk ılkelerini belirleyecek bir "Danışma Mecli- si" oluştunılması gerektiğı kayde- dildi. Raporda, öğrencilerin yaşadığı kültürel şokun azaltılması için gi- decekleri ülkelenn kültürel vesos- >al özelliklerine ilışkın bilgı veril- mesi gerektiğı vurgulanarak şöy- le denildi: "Öğrenciler, danışnıa medisin- ce belirienecekstandart testlereta- bi tutulmalıdır. YÖK ve Milli Eği- tim Bakanhğı bünyesinde kayıt ka- bul birimi oluşrurulmalı ve bu bi- rirae alınacak personel, uluslara- rası eğitim konusunda denevimli ol- malı. Internet alnapısın kullana- cak bilgi\e sahip olmalıdır. Danış- ma meclisince her jil öğrencilerin akmiteleri ve akademik araştır- ma performanslarına ilişkin bir rapor düzenlenmeli ve öğrencilerin Türkiye'nin demokratik ve laik il- keleri baştacı etmeleri sağlan- malıdır." 'Türkiye'de yetkililer Çernobil'deki patlamanın etkilerini kamuoyundan gizledi' Yeşil Banş'tan Akkuyu uyarısı• Greenpeace tarafından hazırlanan "Çernobil'in Tiirkiye Üzerindeki Etkileri" başlıklı raporda, ÇernobiKin halktan gizlenen etkileri konusunda bağımsız bir araştırmaya izin verilmesi ve Akkuyu 1da nükleer santral yapımından derhal vazgeçilmesi istenildi. İstanbu) Haber Servisi - Greenpeace örgütü tarafın- dan hazırlanan raporda. Çer- nobıl Nükleer Santralı'nın patlamasından sonraki etki- lerinın. Türk yetkililerince kamuoyundan gızlendiğı be- lırtildi. Raporda.Çernobil'in Türkiye'ye etkilen üzerinde yoğun bir bağımsız araştırma vapılmasına izin verilmesi gerektiği savunularak Akku- yu'da nükleer santral kurma planlanrun da derhaJ terk edıl- mesi istendi. Greenpeace Mediterrane- an, Çenıobil felaketinin ya- rattığı etkiler v e bunun Türk kamuoyundan saklanmasını değerlendırdıği "Çernobil'in Tiirkiye üzerindeki Etkile- ri" adlı raporu yayımlandı. Raporda, 26 Nisan 1986 yı- lında meydana gelen patlama- nın üzerinden 10 yıl geçme- sine karşın Türkıye"de resmi ve akademik kurumlarda ya- pılmışkapsamlı hıçbirçaîış- ma olmadığı savunuldu. Yet- kilılenn kâr yönelımlı ticari yaklaşımının ınsan sağlığı ve çevreye yönelık tüm unsur- lann üsninde rutulduğu sa- vunulan raporda. "Yetkilile- rin baş ka\ gısı. sağhk sorun- lannı önlemek değiL ticareti koruvucu önlemler almak- tır^denıldı. 'Gerçekier gizlendf Çernobıl Nükleer Santra- lı'nın patlamasından sonra- ki ilk açıklamalarda Türki- ye'de radyasyon olmadığı şeklinde açıklamaların ya- pıldıgına dikkat çekilen rapor- da. Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) Başkanı Ahmet Yüksel Özemre'nın. Almanya, Avusturya gibı ba- zı Avrupa ülkelennin konu- yu çok abarttıgı yönündeki görüşü anımsatıldı. Greenpeace raporunda, Sa- nayi ve Ticaret Bakanı Cahit Aral'ın "Türkive'de günde iki kez yapılan ölçümlerde. radvasvon düzeyinin Çerno- bil kazası öncesindeki doğal se%i>esindeolduğu tespitedil- miştir... komitemiz radvav yonun Türkiye kıvılannda, toprakta, suda \e hav ada do- ğal sevhedeolduğunu açıklar. TAEK tarafından daha önce belirtildiği gibu sularımızda. sütlerimizde, sebze ve meyve- lerimizde. etlerimizde, hubu- batınuzda.radvas>onoranı ile Ugili hiçbir sakınca yoktur" görüşüne de yer verildi. Dönemin Sanayi ve Tica- ret Bakanhğı. Doğu Karade- niz Bölgesi'nden gelen tüm fındıklann Fıskobırlik tarafın- dan alınacagını ve bölgeden dışarıya çıkarılmayacağını açıklamıştı. Raporda aynca, özellikle çaydaki radyasyonun tüm yet- kililer tarafından saklandığı. bu çayı ıçenler ve çay üreti- minde çalışanlann hiç düşü- nülmediği vurgulandı. Patlama sonrasında Ham- burg Üniversitesi ve ABD'de- ki Woods Hole Oceanog- raphy Enstitüsü'nden ikişer bilım adamının Karadeniz'de yaptıklan araştırma sonuç- lanna da yer verilen raporda şu görüşlere yer verildi: "Karadeniz, reaktör saha- sına cn vakın tuzlu su havza- sıdır. Çernobil'den önemli miktarda direkt atnıosferik serpinrive maruz kaldı. Buna ek olarak ÇernobiPden yav ılan radvoaktif maddeler Tuna ve Dinyeper nehirleri tarafından Karadeniz'e ta- şınmıştır ve taşınmaktadır. Bu nehirlerin su havzalan. kaza alanındaki > üksek ser- pinti bölgelerininçoğunu içer- mektedir." KaradenızTeknik Üniver- sitesi. lç Hastalıklan ve Pe- diatn Anabılım dallannca ya- pılan araştınnalarda, yeni do- gan bebeklerde bazı hasta- lıklann arttığının görüldüğü- ne de değinilerek şöyle denil- di: "Lösemili vakaları vüzde 0.7'den >üzde 2'ye çıkmıştır. Yeni doğan bebekler de radyasyondan etkilennıiştir." Tûrkiye'den istekler Çernobil felaketinin etki- lerinin yeni veni ortaya çık- maya başladığını belirten Greenpeace. Türk >etkili)er- den şu taleplerde bulundu: "- Türk yetkilileri Çerno- bil'in Türkiye'yeetkileri üze- rinde yoğun bir bağımsız araş- tırma vapılmasına izin ver- melidir. - Bu konudaki tüm bilgiler kamuovuna açıklanmalıdır. - Mersin >akınlannda Ak- kuyu'da bir nükleer santral kurma planlan terk edüme- lidir. - Türkiye, kömür \e nük- leere dayalı yatınmlara yö- nclmek yerine enerji verim- liliği proğramları ve rüzgâr, güneş, biyokütle, jeotermal \e sugibi alternatifenerji ka> - naklarını planlamah ve uy- gulamaya geçmelidir.' Dünyada nükleere tepkiler dinmiyor Çeviri Servisi - Dünyanm çeşitli ülkelennde nükleer karşıtı eylemler sürüyor. Almanya'da nükleer karşıtlan Fransa'dan gelecek nükleer atık trenini protesto eylemi düzenlerken Japonya'nın başkenti Tokyo'da 3 ağustosta Hiroşima'da sona erecek bir "Banş Yürüyüşü' başlatıldı. Mükleer enerji karşıtı vüzlerce göstericı. Almanya'nın Dannenberg kentinde. çarşamba günü Fransa'dan geimesı beklenen ve nükleer atık taşıyan trenı protesto etmek ıçin demirvolu üzerinde gösten yaptı. Gösteriye müdahale eden polıs, bazı göstencıleri tutukladı. Tokyo'da, nükleer enerji karşıtı bir grup Banş Yürüyüşü başlattı. 890 kişınin katıldığı Banş Yürüyüşü, 3 Ağustos 1996 günü, Hiroşima'da sona erecek ve eylemciler 6 ağustos günü, Hiroşima'va atılan atom bombasının 51. yıldönümünü anma etkinliklerine katılacak. BAKANLIK HALA BELİRLEME] Liselerde 'alar dersi' kargaşas tstanbul HaberServisi - Li - selerde bu ögretim yılında uy- gulanmaya başlanan sınıfgeç- me sisteminde kargaşa yaşa- nıyor. Milli Eğitim Bakanlı- g! "aton derslerTni hâlâ be- lırlemedigı ıçın öğrenciler. önümüzdeki ögretim yılı ders- lennı seçemıyor. Okul yöne- ticileri ve öğretmenler. alan belirlemede öğrencinin yon- lendirilmesi için zaman kal- madığından yakınıyorlar. 1995-96 ögretim yılında ders geçme ve kredi sistemi- nin yerine uygulamaya konu- lan sınıf geçme sisteminde, lise 1.sınıf öğrencilennin, lı- se 2. sınıfta okuyacaklan ala- nı belirlemek için seçım yap- maları gerekiyor. Ancak, "AJan/Bölüm De'rsten", "AJan Bölüm Seçmeli Dersleri" ve "Seçmeli Dersler"henüz bel- lı olmadığı için yönetici. öğ- rencı ve öğretmenler ne yapa- caklannı bilmeden beklıyor. Istanbul'dakı okullann HA- BITAT-II nedeniyle erken ka- panacak olması da yönetici- lerin ve ögretmenlerin kaygı- sını arttınyor. Okul vönetici- leri ve öğretmenler. öğrenci- leri ilgi. istek ve vetenekleri- ne göre vönlendirebilmek ve meslekı rehberlıği yapabıl- mek ıçin bu derslenn bugüne kadar bellı olması ve öğren- cilerın bilgılendirılmesi ge- rektiğıni belırtiyorlar. Zaman daraldıkça ögrencilenn alan secıminde hata >apabile lerine ve kendı yapı lann; mayan alanları seçebile lenne dikkat çeken öğretr ler, "Onlara yardımcı olı gereken bizlerin desistem I kında > eterii bilgimizin ol ması hatalann artmasıni den olacakdr" dıyorlar. Milli Eğitim Bakanhğı kilılennden aldığımız bı lere göre. "*AJan/Bölüm D leri". "AJan Bölüm Seçı Dersleri" ve "Seçmeli t> ler"ın belırlenmesinde aşamaya gelindı. Yetkilı bu derslerin en geç bir h, içinde okullara duyurtıla ğını belırrtıler. Nasıl olacak? Sınıfgeçme sisteminde se 1. sınıfı geçen öğrencı bu sınıfta okutulan dersler kı başan durumlanna göre se 2. sınıfta alanlara yöne ler. Lise !. sınıfta öğrencı. a na yönelmede kaynaklık ec derslenn yıl sonu notlanı agırlıklı ortalaması 2.50 daha yukan ise o alanı seç Bu ortalama, birden ç alan için yeterli ise ısted alanı seçebilir. Alanlara yön me şartını taşımayan öğren istediğı ve derslerdekı baş durumu gözönüne alınarak gılı müdür yardımcısı. su öğretmeni ve velısi tarafı dan öğretıme açılan alanl< dan birine vönlendınlir. 'Özürlüler Haftası mayısta olsun Özürlüler 6 eşii hak' peşinde SAAPET LİSLU Türkiye'de bulunan özür- lüler, diğer insanlara verilen haklara sahip olmak istiyor- lar. Ulaşım koşullan yeterli olmadığı ıçın dolaşamayan, gözleri görmediğı, elleri tut- madığı va da duvamadığı ıçin ış bulamayan özürlülerimız, "Biz de insanız. Yaşamaya hakkınuz var" dıyorlar Birleşmiş Mill'etler (BM) tarafından 1981 yılında ilan edılen 10-16 Mayıs tarihlen arasındaki Dünya Özürlüler Haftası, 1991 yıhndakaldınl- dı. Bu tarihten sonra 3 aralık günü Dünya Özürlüler Günü olarak kutlanmaya başlandı. Türkiye de BM'nin karannı esas alarak aralık ayındaki Dünya Özürlüler Günü'nü resmen tanıdı. Türkiye Sakatlar Demeği ve Ortopedik Özürlüler Fe- derasyonu Başkanı CemilŞe- ner. kış mevsimine denk ge- len 3 arahkta seslennı yeterin- ce duyuramadıklanndan şi- kâyet ederek "Haftamız eli- mizden alındığından sustu- rulmuş olduk. O v üzden bu yıl eskiden okiuğu gibi mavts a\w- da etkinliklerimizidüzen)e>e- ceğiz*' dıve konuştu. Özürlü ın- sanlann toplumda dışa atıl- mış bir kesim olduğuna dik- kat çeken Şener. sözlerini şöy- le sürdürdü: "Valiler. belediye başkan- lan, partiler özüriükrin so- runlannı bümiyor. Bu insan- larabu sorunlan anlatacağız. Yapacağımız etkinliklerle, özürlü kardeşierimize bir se>- ler yapabileceklerini anlata- cağtz.Amaamızbaşarma haz- zını onlara tattırmak.'" Özürlülenn en büyük so- runlanndan birini "örgütsüz- lük" olarak tanımlayan Baş- kan Şener. aynı amaç uğruna mücadele eden bu insanlan, büyük bir grup haline dönüş- türmek ve birleştirmek ıstedik- lerinı söv ledı ve **bumı başî nrsak sorunu büyük orand çözeriz" dedi. Şener. karşı laştıklan sorunlan şöyle sı raladı: "Bu insanlann yüzde 80 eğitimsiz. Eğitim alamadıkla n için iş de buJamıvorlar. Bi de ulaşım sorunlan var. So kaklardaözüriüleryok. Çün kü evinden çıkıpdolaşabilece ği imkânlara sahip değil. Eği tim alma, sosyal yaşama ka nlma hakkımız var. Diğer in- sanlara nasıl vardun edili>or sa. özürlülere de yardım edU meli." 10 müyon özürlü Bedensel Engellılerle Da- yanışma Demeği Başkanı Ke- mal Demirel ise bu insanlan bellı günlerdeanmanınhiçbıı şeyı çözmeyecegını söylüyor Demirel, 1985 senesınde ya- pılan nüfus sayımında 7.5 mil- yon özürlü ınsanın saptandı- ğını, ancak bu rakamın bu- gün 10 milyona yaklaştığını söyledi. "Bizacıbirşeyinkut- lamasını> ı apıyoruz''diyen Ke- mal Demirel. şöyle devam et- tı: "Türkiye olarak fabrikas- yon gibi> iz. KarayoUan, has- tahaneler, doğumlar.. bircok yerde sakatlanmava davetive çıkanüvur. \eterli eğitim veril- miyor. îşveren özürlüvü kül- fet olarak görüyor. Çoğu işsiz olduğu için ekonomik durumu da bozuk. Dolavısıvla sağlık hizmetlerinden de gerektiğı gibi vararlanamrvoriar." Türkiye Sakatlar Derne- ği'nin, 10-16 mayıs tarihlen arasındaki haftada yapmayı düşündügü etkinlikler ise şöy- le: "Galatasaray'dan Taksim Anıtı'na kadar vürüyüş. 12 mayıs günü Galatasara>-Be- şiktaş maçı öncesinde özürlü- ler arasında bir futbol maçı, satranç turnuvası, konser, ti- yatro gösterüeri." Stockholm Su Ödülü Imberger'jin Avustralyalı bilim adamına 150 bin dolar tutanndaki ödülünü 8 ağustosta Kral Gustav verecek GÜRHAN LÇKAN STOCKHOLM - Dünyanm en büyük çevre ödüllerinden 'Stockholm VVater Prize' (Stockholm Su Ödülü), bu yıl Avustralyalı bilim adamı Jörg Imberger'e yeriliyor. Batı Avustralya Üniversitesi'nin Su Araştırmaları Bölümü Başkanı olan Profesör Imberger'e bu ödül. "limnoloji" dalında, yani "tatlı sulann fizik ve biyolojik hallerini inceleme bilgisi" üzerine gerçekleştırdiğı devrimci yaklaşımdan ötürü uygun görüldü.'Çeşitli uluslararası şirketlerin ve lsveç devletinin katkısıyla oluşturulan ve Stockholm'de her yıl yapılan Su Festivali dahil çeşitli İcuruluşlarca desteklenen ödülü veren Su Ödülü Komitesı'nin Başkanı Alf-Göran Dahlberg. ödül gerekçesini şöyle açıkladı: "Prof.Imberger, temel bilimsel araşrırmalar ve uvgulamalar için çok yararlı olan bir şekilde farklı bilimsel araştırmaları ve bulgulan bir arada değerlendirmişrir. Çalışmaları;fîziksel,biyolojik ve kimyasal süreçleri ortak bir kapsamda değeriendirerek ümnoloji sahasında dev rimci atılımların vapılmasına olanak sağlamıştır." Prof. lmberger, 150 bın Amerikan Dolan tutanndaki ödiile layık görüldüğünü. Tayland'daki Songkhla Gölü'ndeki çaiışmalan izlerken öğrendi. Karara hem şaşırdığını hem de kendı ve arkadaşları adına sev inç duvduğunu belirten Imberger'ın ılk tepkısı şövle oldu: "Benim değişik disiplinleri (bilim dallarını) bir arada değerlendirivor olmam. neredeyse kültürel bir oluşum. Fiziksel limnolojû bugün dek yalnızca bivologlarvekimyageıier tarafından yapılıyordu. Ne var ki araştırmalarınıiA birçok kimyasal ve biyolojik bulgulann, suyun hareketliliğinden kaynaklandığını gösterdi. Bu hareketin kaynağını ve sulann kanşımı olayını ortaya çıkaramazsak biyolojik ve kimyasal bulgularm yorumunu da yapamayız." "Profesör Jörg Imberger'e ödülü 8 ağustosta, Stockholm'deki Su Sempozyumu sırasında lsveç Kralı Carl XVI Gustav tarafından venlecek. UK.BT1CI TUKETİC1