25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 6 MAY1S 1996 PAZARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER Yükseköğretim Yasa Taslağının Getirdikleri Prof. Dr. MELİH ERSOY - KESKİNOK ODTÛ Oğretım H er ıktıdar değişimınde gundeme gelen vukse- kogretım yasa onenlerı bu kez vennı başta, yenı \OKBa$kanıKemalGü- rüz olmak uzere, çok dar bır çev re tarafından hazırlanan bır taslaga bıraktı Bu tasiak. en az geçmı% \ OK de- nevımı kadar yuksekoğrenımde gıdenl- mesı guç zararlar vermeye adaydır \ OK duzenı yuksekoğretım sıstemımızde onemlı bır tahnbata yol açmış. karşısında \enlen savaşımın da katkısıyla omrunu doldurmuştur Bu taslak ıle YOK duzenı yemden dınltılmeve çalışılmaktadır Taslak, aşın merkeziv etçi bir >apı öner- mcktedir: Akademık ortamdan bağımsız ve sınırlı bır "seçkinler" grubuna dayanan yonetım vapısı venı bırgelışmeolarak su- nulmaktadır Unıversıtelerarası Kurul tu- muvle ışIevMzleştınlerek fıılen ortadan kaldınlmakta ve tum gorev len YOK tara- fından atanan sınırlı sayıdakı oğretım uye- sı ıle sanavıcı. tuccar ve bankacıya teslım edılmektedır Bu nıtelığı ıle taslak. akade- mık ozerklığe tam bır ıdeolojık saldın ara- cı olarak tum açıklığı ıle gozlerönune se- nlmektedır Taslakta \ OK. unıversıtelenn butçele- rının belırlenmesınden tum oğretım ele- manı \e personel kadrolannın dağıtımına. sözleşmelı oğretım elemanlarına venle- cek maaşlardan rektorlere \apılacak ek odemelere kadar hemen tum konularda tek yetkılı organ durumuna getırılmektedır Yenı onen ıle YOK, salt yonetsel açıdan değıl malı yonden de unıversıtelen kendı denetımı altına alacaktır V uksekoğretıme a>nlacak kavnakların unıversıtelerarasın- Y.Doç.Dr.ÇAĞATAY Üy elerı da dağıtılmasından AR-GE ve OSYM fonlannın ışletme ve denetımı ıle persone- le yapılacak odemelenn belırlenmesıne, v akıf unıversıtelenne yapılacak dev Jef yar- dımının saptanmasına kadar tum canalıcı parasal konularda YOK, tek yetkılı organ olmaktadır Bu katı merkezıyetçı hıyerarşık orgut- lenme. benzer bıçımde. unıversıte ıçı va- pılanmayadaaktanlmaktadır Gorev sure- sı dort yıldan beş y ıla çıkarılan ve sınırsız kez seçılebılen rektorler, unıversıtelenn tum yonetsel ve malı ışlevışınde tek soz sa- hıbı kışı durumuna getınlmektedır Rek- torlere, "belirii koşuilara" uvan oğretım uvelennın maaşlannı bırkaç kat arttırabıl- me yetkısı venlmektedır Taslak, demokratik olmavan bir yapı- lanma önermektedir: Lnnersıte yonetı- mıyle ılgılı olarak yururluktekı yasanın hıyerarşık vapısını v umuşatmak bır yana. daha da katı bır model onenlmektedır lş- lev len tümuyle ortadan kaldınlan Unıver- sıteleraraM Kurul da unıversıte senatolan- nın seçımle belırlenen uyelen dışlanırken, bu kurulun tum gorev lennı ustlenen Aka- demık Değerlendırme Kurulu'nun uyele- n YOK tarafından belırlenmektedır (*) Bolum kurullarının salt oğretım uyelenn- den oluşacağı hukme baglanarak, oğretım elemanlan ve araştırma gorev lılen bu ku- rullardan dışlanmaktadır Taslak. ıddıa edıldığınm tersıne, kurulları karar organ- lanna donuşturmemektedır \ onetıcılenn belırlenmesınde. atama, tek vetartışmasız yontem olmaktadır Taslak, ulkemızın en egıtımlı kesımmı oluşturan oğretım ele- manlanna guvensızlık temelınde oluştu- mlmuştur Taslak,paralıeğitimegeçişidzendirmek- tedir: Taslak paralı unıversıte modelıne geçışı daha da hızlandıracak bır vapılan- ma önermektedir Buna gore, Bakanlar Kurulu tarafından heryıl belırlenen öğren- cı katkı paylanna ek olarak unıversıtele- nn. bu tutann uç katını aşmamak uzere ek katkı payı ıstevebıleceklennı hukme bağ- lamaktadır V ururluktekı yasada bu fonda toplanan paralann oğrencılerın beslenme kulturel sportıt ve sosyal gereksınmelen ıçın harcanmaM ongorulmuş ıken taslak- ta. bu şekılde toplanan paralar unıversıte- lenn ışletme hesaplarına geçınlmekte \e bu^ukumluluk ortadan kaldınlmaktadır L niversiteler arasındaki farklılaşma gö- zardı edilmektedir: Taslak. ulkemızdekı. çok savıda ve bırbınnden farklı deneyı- me. akademık kadrolara. araç-gereç. ku- tuphane, bına. laboratuvargıbı altvapı ola- naklanna sahıp olan unıversıtelere tek tıp ve katı merkezivetçı bır model onererek. gelışmekte olan unıversıtelen dısıplıne et- meye çalişırken. gelışmış unıversıtelenn onunu tıkamaktadır Avnca, ozel statulu profesörluk gıbı, unıversite geleneğımız ıçınde oluşmamış bır model. sonuçlan kestınlmeksızın sırf yurtdışında oraeklen vardıye yüksekoğ- retımsıstemımızeyamanmayaçalışılmak- tadır Asistanlık kurumu çökertilmektedir: Yasa taslagı, yururluktekı yasada zaten ol- dukça zayıflatılmış olan asıstanlık kuru- munun ıyıce çokertılmesıne vonelıktır Akademık kadrolann altyapısını oluştu- ran buınsangucukaynağına.oğrenımbur- su gıbı yaklaşılarak unıversıtenın gelece- gı ıpotek altına alınmaktadır Taslak, bilimsel gelişmey i teknoloji ure- timine yonelik etkınliklerie sınırlı gormek- tedir: Yasa taslağı unıversıteya da yukse- kogrenım kurumlannın eğıtım - araştırma ışlev lennın bır butun oluşturduğu, bunla- nn da unıversıtenın dığer ışlevlennın ya- nı sıra kendıne ozgu bır kulturel ortam ıçınde gelışebıleceğı gerçeğmı gozardı et- mekte. unıversıtenın butun ışlev ını serma- yeye bağımlı araştırma - gelıştırme ışlev ı- ne ındırgemektedır Bilimsel gelışme,tek- nolojıuretımıneyönelıketkınlıkler olarak gorulmektedır Taslak, toplumbılım, sanat dallan. mımarlık ve planlama eğıtımı ko- nulanna ılışkın bırperspektıf ıçermemek- tedır Tumuyle tekiıolojı uretımıne yone- lık araştırma etkınlıklenyle sınırlı bır bı- lım anlayışına, bu alanlar feda edılmekte- dır korsan üniversiteler meşrulaştınlmava çanşılmaktadır: Yasa taslağı basında ol- dukçatartışılmışolan korsan unıversıtele- rı meşrulaştırmaya yonelıktır Yabancı unıversıtelenn Turkıye'de şube açması du- şuncesı somurgecı bıryaklaşımdır Budu- şunce unıversıte eğıtımını yalnızca bır mufredat sorununa ındırgemektedır Yasa taslağı. eğıtım sıstemıne somurgecı bır ba- kışın urunu olan bu gınşımlen meşrulaş- tırmaya yonelıktır Oysa kı her unıversıte. bulundugu mekân kulturel ve toplumsal ortamı ıle anlamlıdır Üniversitenin kendi içinden denetiroi olanaksızlaştıniroaktadır: Yasa taslağının son derece aynntılı oluşu. hıçbır alanda esneklığe olanak sağlamamaktadır Yasa taslagı üniversiteler açısından akademık ozerklığı sinırlayan bırcendereye dönuşe- cektır Yasa taslağının gerekçelerınde esneklık olarak sunulan olanaklar-ornek olarak es- nek kadro, araştırma gorevlısı kadrolan- nın merkezı olarak kullanılması- merkezı- yetçı nıtelıklen guçlendınlen ve kendı ıçınden denetımı olanaksizlaştınian unı- versıte sıstemı ven alındığında, merkezı organlara son derece sorumsuz dav ranma. keyfı hareketetme ve temel akademık bı- nmlenn akademık ozerklıklenne muda- hale etme olanağı sunacaktır Taslak, unıversıte eğıtımındekı kalıte ar- tışını oğretım elemanlan arasında ucret farklılaşması yaratarak sağlama beklentı- sı ıçındedır Ucret farklılaşmaMnayonelık sozleşmelı oğretım elemanı ıstıhdâmı ola- nağının, yetkılen arttınlmış organlarelın- de ne tur araçlara donuşebıleceğı kestınl- memıştır Sonuç: Taslağın. merkezı y abancı dıl sı- navının yardımcı doçentlık aşamasında zorunlu kılınması. oğretım elemanlannın kadrolan saklı kalmak koşuluyla dığer unıv ersıtelerde gorev v apmalanna olanak vermesı. eğıtım-oğretım faalıyetlennın yedışer haftalık donemler halınde yapıl- ması akademısyenlenn haftada bır gun- den fazla dığer kamu kuruluşlannda go- rev almalannın onlenmesı, torba butçe uy - gulamasına gıdılmesı gıbı kuşkusuz bazı olumlu yanlan da bulunmaktadır Ancak ırdelenmesı gereken, bu tur kuçuk olum- lu yanlann, YOK duzenı ıle cıddı tahnba- ta uğray an yuksekoğretım sıstemımıze bır katkı getınp getırmeyeceğıdır On yıldan uzun bır sure, yarattığı sorun- larla tartışılan, Turkıye'dekı oğretım ele- manlan demeklennın karşısında onlarca secenek (alternatıf) yasa onensı gelıştır- mış olduklan bıryasanın yenne koyulacak oian bır yasanın, oldu-bıttıye getınlmesı yuksek öğrenım sıstemımız açısından tam bırtalıhsızlık olacaktır I*) Basında Akademık Değerlendırme Kurulu u\elerının YÖK\ertne Cumhurbuş- kanı tarafından seçıleceğı bıçımınde değışık- lık \apıldığı haberlerı çıkmıştır Bu değijtk- lık taslaga gelınlen eteştırılerın ozumı ueğış- tırmedıgı gıbı u\elerın seçımınde akademık çeııelenn kalkısım tumuıle ortadan kaldır- maktadır ARADABIR Av. Dr. CENGİZ ABBASGİL Asgari Ücretin Saptanması Asgarı ucretın saptanması ışlemlerı, nedense, su- reklı tartışmalaria başlar Bu yıl da aynı durumla kar- şı karşıyayız Her gundeme geldığınde tartışmalara neden olan ve ışçı kesımını de ışveren kesımmı de hoşnut bırakmayan bu asgan ucret nasıl bır şeydır? Bır bakalım Asragı ucret, yasal dayanağını Iş Yasa- sı'nın 33 madde hukmunden almaktadır Bu hukme gore çalışanlann ekenomık ve sosyal du- rumlarının duzenlenmesı ıçın bır komısyon aracılığı ıle ucretlenn en az (asgarı) hadlerı, en geç ıkı yılda bır saptanır Bu komısyonun adı, Asgan Ucret Tespıt Ko- mısyonu'dur Hukumet, ışçı ve ışveren temsılcılerın- den oluşur Goreve ıse uygulamalara gore, her yıl Ça- lışma ve Sosyal Guvenlık Bakanlığı tarafından çağrı- lır Bu komısyonun çalışmaduzenını sağlamak ıçın ıse aynı yasa maddesı hukmune gore "Asgan Ucret Yo- netmelığt" çıkanlmıştır Komısyon bu yönetmelıkte belîrtıten ılkelere gore çalışır ve onun öngörduğu doğ- rultuda asgarı ucretı saptar Bu yönetmelıkte asgan ucretın tanımlaması da yapılmıştır Yonetmelığın 1 madde hukmune gore asgarı ucret, "Işçılere normal bır çalışma gunu karşılığı olarak odenen ve ışçının gıda, konut, gıyım, sağlık, ulaşım ve kultur gıbı zo- runlu gereksınımlerını gunun fıyatlan uzerınden as- garı duzeyde karşılamaya yetecek ucrettır" Aynı yo- netmelığın 5 madde hukmu ıse asgarı ucret sapta- nırken komısyonun, sosyal ve ekonomık durumu, ge- çınme endekslerını vs gıbı gerçeklerı goz onunde bu- lundurması gereklılığını vurgulamıştır Anayasamız da 49 maddesı ıle " Devlet çalışanlann hayat sevıye- sını yukseltmek.. ıçın gereklı tedbırlerı alır" buyur- maktadır Bu anayasal hukum de çalışanların ınsanca yaşa- ması bakımından Asgarı Ucret Tespıt Komısyonu ve tum obur ılgılılere verılmış bır uyarı komutu anlamın- dadır Bu nedenle ış sadece yasalar tarafından bu- yurulan bu ılkelerı tam ve yansız olarak uygulamaya kalmaktadır Ancak bu bağlamda nedense ışler ka- rışmaktadır Ulkemızde enflasyonun uçlu rakamlara dayandığı, hemen her gun her şeye zam yapıldığı bır ortamda, nedense asgarı ucretın saptanmasında bu gerçekler goz onunde tutulmaz Ancak bızce anla- şılması zor, ekonomık nedenler ve memleketın yuk- sek çıkarlarının gerektırdığı savlarına sığınılır Her ne- dense emeğıyle geçınen ve başkaca bır gelırı olma- yan çalışan çoğunluk kesımın çıkarları, bu bağlam- da, unutulur ya da gerı plana ıtılır Işte bu noktada gerçek dışı savları bır yana bıraka- rak ulkenın ve çalışanlann gerçek gereksınmelerını goz onunde tutmakta buyuk yarar vardır Tersı durum sosyal sıkıntı ve patlamaları da beraberınde getırebı- lır Bu nedenle anlamsız savları bır yana bırakarak gu- nun koşullarına uygun bır asgan ucretın saptanması gerekır Bunu gerçekleştırmek sanıldığı gıbı zor da de- ğıldır Yeter kı yasa ve yonetmelık hukumlerı tam ve yan- sız olarak uygulansın Yonetmelık hukumlerıne gore pıyasa fiyatlan, geçınme endekslerı, ayrıca enflas- yon durumu goz onunde bulundurularak yapılacak yansız bır matematıksel ışlem sonucu gerçek asga- rı ucret ortaya çıkar Bunun otesınde gerçek dışı ba- hanelere sığınmak bu yoldakı yasa hukumlerını rafa kaldırmakla eş anlamlıdır Çöpe Atılası Atasözleri... Namuslu olmayı ahmaklık, onurlu olmayı budalalık, ışını hakkı ıle yapmayı salaklık.. sayanlann sayısı gün geçtıkçe çoğalıyor. Prof. Dr. ÇETİN YETKİN N eredeyse sayılamayacak denlı çok yaşamsal. toplumsal ve ulusal so- runumuzvar. bıçak kemığıneda- yanmış yoksulun Gün geçmivor ki analar, babalar, eşler a> -vıldızlı bavrağa sanlmış bir tabutun ba- şında yaşamının bahannda şehıt edılen delıkanlı- lar için ağlayıp dovunmesın. Nunanıstan. Sunve, Rusya. Avrupa devletlen, Iran, tumu bırden dort bir yandan ulusal varlığımızı kemirmeve uğraşı- yor! Buna karşılık: vetkılı yetkısız kışilerin nanıus- suzluklan diz bo> u. sivasal \aşam kisisel çıkar sag- lamaçabasınadonuşmuş,varlıklılanınız l,alt De\- ri'ne taş çıkaran bir sefahat içinde, avaktopu kar- şılaşmalanndan sonra silaha sanlıp adanı oldurur duruma gelmışız, ama başta univcrsıtelenmiz ol- mak üzere bu olunısuzluklara karşı seslerini yük- seltmcleri gerekenler birer çıkar siperine başlannı gömmuşkr. dıllerinı yutmuşlar; dunkü uvusturu- cu kaçakçısı bugun savgıdeğerolmuş,diinkü karan- bk ışler uzmanı bugun kaınuovu oluştunıvor! Namuslu, onurlu olmak aptallık sayılıvor' Ne- den'' Nedenı çok. ama ben bunlardan yalnızca bı- nne degınmek ıstıyorum bu yazımda O da gun- luk yaşamımızda bızlere yol gostermesı gereken atasozlenmız olacak Evet, bu karanlık tablonun bır nedenı de bence kımı atasozlenmız Zamanın suzgecınden geçerek varlık kazanan bu sozlenn bırçoğu sankı gunumuz ıçın soylenmış gıbı En azından bugun dunkunden daha geçerlı Ne yazık 1 Çunku, bunlann açıkça oğutledıklen davranış bıçımı. kışının yalnız kendını duşunme- sı. ona doğrudan bır zarar vermedıkçe, kotulukle- re karşı çıkmaması. yanı tam anlamı ıle bencıl ol- ması Bu sozlerle. guçluler karşısında yaltaklan- maz. ışını yaptırabılmek ıçın alçakça valvarmak gerektığı öne surulüyor. namus ve kâr kavramlan- nm ateş ve su gıbı oldugu soylenıyor Uzucüdur, nıce bılgelık sımgesı atasozlenmız arasında bun- lann da yer alması Uzucüdur. ama aynı zamanda da her gun yaşadığımız topiumsal gerçeklen de or- taya koyuyorlar Şu "köşeyidönen" adamın rahatlığına ve arsız- lığına bakın Kuşkusuz. "Her kovun kendi baca- ğından asılır" sozunu slogan edınmıştır kendıne "Ar" edıp de ruşvet almayan memurun, vergısını kuruşu kuruşuna odeyen ışadamının. vatandaşı ka- zıklamayan esnafın, kendısı gıbı deve yukuyle "kâr" etmedığını gordukçe. kıs kıs gulerek u \r ne- den kâr etmez" nakaratını mınldanmaktadır Bo- şunadenmemış"Armuduniyisinia>ılaryer"dıye l Koşeyı donen şu adamın yolsuzluklanna, hırsız- lıklanna göz yuman. görevmın gereğını yenne ge- tırmeyen kamu gorev lısı de kuşkusuz, "Bana do- kunmayan ydan bin yaşasın" dıyordur Böyle de- dıkten sonra da "ELcieköpmekkdudakaşınmaz" sozunu bılgelığın ta kendısı olark gorup sabah ak- şam amınne mudurune yaltaklanması artık onun ıçın en doğal davranış bıçımıdır Hem atalanmız boşuna mı "Çirkefe taş atma üstüne sıçrar" demış- ler'' Sana ne çırkeften, sen kendı ışıne çıkanna bak, başına neden belavı saracaksın kı' Toplumsal çarpıklıklar, ulkemızın topraklannı aynk otu gıbı sardıkça, bu çarpıklıklann kurbanı olan ve çaresızlık, yoksulluk, ışsızlık yuzunden hastane parasmı odeyemedığı ıçın. el bebek gul bebek buyuttuğu yavrusunn cesedını morgun buz- dolabında bırakan babanın "yurttaş*' olduğunu gormezlıkten gelen yetkılılere **EI icinyannıa na- re, yak çubuğuntı keyfini ara" hıkmet-ı alısının mutluluk yolunu gosterdığı de bır başka gerçek Kaldı kı lıerkes toplumdakı vennı bılmelı sınıf- sal yoksulluk yazgısma boyun eğmelı değıl mı' Kı- şı. ıtılıp kakılmaktan kurtulmak ıçın çaba göster- memelı Çunku, bır başka sozde de açıkça denılı- yor kı, "EvU evinde köylü köyünde gerek". Kendınden guçsuzlere karşı hak-hukuk, namus- luluk. doğruluk gevezesı kesilenlenn, kendılenn- den bırazcık guçlu olanlar karşısında açtıkları tes- lım bayragının gondere yakın koşesınde "Bükeme- diğin eli öp" sozcuklerının altın yaldızlı harflerle yazılı olduğunu göruyoruz Gerçekten de çoğumuz nasıl da kanıksadık çev- remızde olup bıtenlen Kanıksamak ne soz 1 Imre- nır bıle olduk tnlyonluk vurgun yapanlara namus- suzluklan sayesınde yeryuzunde bugunden yann- kı cenentı yaşayanlara' Telev ızyonlann bu rezıllık- len ballandıra balandıra gostenp durduklan prog- ramlan en çok "rating" yapanlardeğıl mı ; Namuslu olmayı ahmaklık, onurlu olmayı buda- lalık, ışını hakkı ıle yapmayı salaklık sayanlann sayısı gun geçtıkçe çoğalıyor Gonul ıstıvorkı, ata- lanmız bu sözlen zamanın damla damla oluştur- duğu bılgelıklerden, bu gunlen onceden kestırerek bızlen uyarmak ıçın suzüp çıkarmış olsunlar Yok- sa, bu sozlerle gerçekten bızlere oğut vermeğe kal- kışmışlarsa, ne yazık Çunku, Turkıyemız, bu soz- len, yuz karası bencıllıgını aklamak ıçın hıç kım- senın aklının ucundan bıle geçıremeyeceğı bır ul- ke olmayı çoktan hak etmıştır Ama ne derler "Ağacın kurdu içinde olur". Doğru. tum bu olumsuzluklara karşı bır avuç yurtsever ınsan dırenmeye ve seslennı yukseltme- ye çalışıyor "Zaman sana uvmazsa sen zamana u>" sozunu hıçe sayarak. "dinozor" dıye adlandı- nlmayı goze alarak Ne çare kı. "Balık baştan kokmuş". Evet, doğrudur. "Her koyun kendi bacağından asılır". Ne kı, koyunlan salhaneye topluca gotu- rurler' Kendıne "insan" olmayı yakıştıramazsan, kovunlan ornek alırsan, hayvan surusu halınde ge- zersın ve bır gun senı de boğazlayıp kendı bacağın- dan asıp dennı vuzerler 1 PENCERE TARTIŞMA Anzavur Isyanı-Geyve Boğazı İNDIRİM KUPONU Bukupon3l Hayn 1996 tarfhlne İeadar Momem Jeam ma£ıxalannd» geçeHıdîr 2 3Nısan 1996 Salı gunu yayımlanan, değerlı hocamız Sayın Toktamıs Ateş'ın "Ihanet Çemberi" başlıklı yazısını dıkkatle okudum Ilgınç makalesıne ek bılgı olarak aşağıdakı tanhsel olaylan kısaca ekleyerek mıllı mucadelemızın çok onemlı bır ısyamnı oluşturan Anzav ur ısyanının Geyve yoresı ıle ılgılı bolumune katkıda bulunmak ıstıyorum Bılındığı gıbı Sıvas Kongresı'nde Hayet-ı Temsılıye'nın oybırlığı ıle almış oldugu karara bınaen. Kuvayı Mıllıye Umum Kumandanlığf na .41i Fuat Paşa (Cebesm) getınlmıştı Alı Fuat Paşa. emnndekı kahraman subay ve erlerle Anzavur'a karşı Geyve Boğazı'nı mudafaa etmış, duşman kuvvetının yan gucune sahıp olmasına karşın Anzavur ve bırlığını bu yoreden puskurtmuştu Alı Fuat Paşa, asılen Geyve Boğazı "nın kuzey gınşınde Taraklı ve Goynukte durdurmayı planlamış ve 23Mayıs 1920tanhme kadar toplayacağı eğıtılmış mufrezelerle asılenn merkezlenne hucum etmeyı duşünmuştü Ah Fuat Paşa'nın bu mutalaasını Erkn-ı Harbıye-yı Umumıye Vekâletı kabul ettıkten sonra Paşa, Mıralay Rafet Bey'ın komutasında Mudurnu'da bır yığınak yapmaya karar vermıştı Boylece mıllı mufrezeler vasıtasıyla asılenn yan ve genlen tehdıt edılmek suretıyle ısyan mıntıkası yavaş yavaş kuçultulmeve başlanmıştı Bu durum karşısında asıler bır sonuç alamıyorlardı Kuvveyı ınzıbatıyenın yanı İstanbul hukumetının top ve makınelı tufekle takvıye edılmış ıkı bın kışılık bır kuv^vetı Ahmet Anzavur'un kumandası altında Geyve Boğazı nın, Sakarya'nın batısından ve doğusundan taarruza karar vermıştı Alı Fuat Paşa. duşmanın bu taarruzla ılgılı karanndan haberdar olmuş. her ne kadar daha once davranmak ıstemışse de katı taarruzu gerçekleştırecek olan 600 suvan, yedı yuz pıyade, 4 top ve makınelı tüfekten oluşan Çerkez Ethem'ın mufrezesı, ancak 16 mayısta Bursa'ya gelebılecektı Karşı taraf ıse 15 mayısta harekete geçmeyı kararlaştırmıştı Alı Fuat Paşa, yıne de 15 mayıs sabahının erken saatlennde maıyetındekı suvan boluğu ve ıkı makınelı tufekle Doğançay'dan Değırmendere ıstıkametınde hareket ettı Kışla Çayı'nın batısındakı bır dağın ormanlık bolgesınde asılenn ateş baskınına uğradılar. fakat asılenn taktık hatası ve Doksan Yıllık Çınar 1 906(1322) yılında Çankın'nm Karacav ıran beldesınde Mudems Süley man Efendi'nın ıkıncı çocuğu olarak dunyaya şeref verdığınde. Osmanlı. ıçınde bulundugu cangıldan çıkışın yollannı ararken. halk, kulluğun çaresızlığmı yaşıyordu ÇocukJuk ve ılk gençlık yıllannı o da babası gıbı -Padişahım çok yaşa" dıyerek geçırdı Eskı yazı oğrenımı ve dın eğıtımı ıle geçtı o gunler On beş yaşına geldığınde en yakında Kastamonu Muallım Mektebı vardı 1927 yılında bu mektebı bıtırdığınde en gerçek yol gostencının bılım olduğunu oğrenmıştı Yokluktan yoksulluktan, kulluktan kolelıkten kurtulmanın tek yolunun bılıme sanlmak olduğunu anlamıştı Ulusuna ve yurduna hızmet ıçın sabırsızlanıyordu Ilk gorev yen olan Burdur'a bu bılınçle gıttı O yıllann suyu, yolu ve elektrığı olmayan Burdur'un Gazı llkokulu'nda ıkı yıl boyunca bu ınanç ve bılınçle çalıştı Adapazan'na atanması çıktığında Ozel ldare'nın odeyemedığı 50 lıra maaşını eşraftan Nuri Efendi'ye kırdırarak yola çıktı Ev lendı Jlk evlılığınden ıkısı kız beş ev lat sahıbı oldu 1952'ye kadar Çankın'nın Ildızım, Ilgaz'ın Çorekçıler. Kurşunlu'nun Bayramoren nahıyesı ıle Delgoz ve Çavundur koylennde gore\ yaptı Ekmeğını asını boluştu, boluk kumandanı Recep Efendi'nın tedbın sayesınde burunlan kanamadan kurtuldular Asılere, mukabıl ateşaçıldı Panıkleyıpkaçtılar Sakarya Koprüsu'ne yapılan saldın ve halıfe kolordusunun llmıye ve Ikramıye koylenne saldırışı netıcesız kaldı Bu şıddetlı çarpışmalarda Alı Fuat Paşa'nın kurmaylan buyük yararlılıklar gostermışierdı Paşa da ellennden yaralanmıştı Doğançay saldınsını bızzat \hmet Anzavur yonetmıştı Başansızlıkla sonuçlanan bu saldınlar sonucu. Paşa'nın kuvvetlen, asılen önlenne katıp surmuşlerdı Son defa Anzav ur. Geyve lstasyonu'na hucum etmeyı denedı Kuvayı Mıllıye güçlen sayıca, teçhızatça çok daha az olmalanna karşın Anzavur başanya ulaşamadı Sakarya'nın doğusuna da geçmedı yaralanna merhem. karanlık dunyalara ışık olmaya çalıştı 1952'de eşını kaybedınce yenıden ev lendı Uç erkek evladı daha oldu 1970"te emeklı olduğunda Kurşunlulu meslektaşlan arasındaki adı "Milll Şef olmuştu Şımdı o. yanı yıllann Muhsin Hoca'şı. yuksek oğrenım yaptırdığı evlatlarıyla, ulkesıne kazandırdığı bınlerce oğrencısı ıle doksan yaşında mutlu koca bır çınar Yıne Kastamonu MualJım Sakarya Köprusu'nün mudafaasını ıstıhkâm mufrezesı büyuk başanyla gerçekleştırdj Buarada ınsanın gozlennı yaşartacak olaylar cereyan etmışn Yuzbaşı Dayı Mesut Bey, on beş kadar subay arkadaşı ıle İstanbul 'dan Alı Fuat Paşa'ya ıltıhak etmek ıçın yaya gelmışlerdı Paşa'nın eskı yaverlennden kurmay mektebı oğrencısı Yüzbaşı Ferit Efendi de lstanbul'dan kalkıp Paşa'ya ıltıhak etmıştı Bunu Demirci Efe'nın zeybeklen ızlemıştı Cıddı ve dennlemesıne bır araştırma konusu olan Geyve menkıbesının genç araştırmacılanmız tarafından ele alınması en buyuk dıleğımdır Ayşe Cebesoy Sanalp Ünıversıtelıler Küitür ve Eğıtım Vakfı Genel Müdürü Mektebı 'ndekı kadar bılıme ınanmış Yıne 1927 yılındakı kadar genç ve heyecanlı Yıne 50 yıldır yaptıgı gıbı her sabah erkenden "gazete"sını alıp, katarakttan kurtardığı tek gozuy le okumasına devamedıyor Şukran duygulan ıle 90 yaşını kutluyor selam ve saygılar sunuyorum sevgılı hocam, sevgılı babacığım Evlatlann ve öğrencılenn adına SüJevman Ünsal Tarihîn Tekerleği Avrupa'nın otesınde berısınde yapılan seçimler- de, sandıktan sol çıktı mı, bızde bır cayırtı başlıyor, solcular sevınıyorlar - Savulun, sol gelıyor'. Solcuların sevıncı, medyadakı doneklerde öfkelı tepkıler yaratıyor Neden^ Tepkı nıçın gerçek sağcılardan değıl de donekler- den gelıyor7 . Çunku donmeler yobaz olur Kışı dın değıştırdı mı, bağnazlaşır, ınsan ıster ıhtıda eylesın, ıster tanassur etsın, yenı gırdığı dının murtecısıne donuşur Cayırtı bundan kopuyor. Donekler ne dıyor - Hayır1 Sol oldu Hem Avrupa 'da kazanan sol bızımkı gıbı değıl - NasıP ; - Onlar yenılıkçı - Hımmm. - Onlar ozelleştırmecı - Haaa - Onlar Kemalıst değıl -Hııı Donmeler Kemalızme bozuluyorlar, Avrupa solu. neden Kemalıst olsun? Onlar 'Aydınlanma Devrı^ mı'n\ kendı tanhsel koşullannda Mustafa Kemal doğmadan çok oncelerı yaşadılar • Insan solcuyken sağa yamanabılır, sağcıyken so-, la gonul verebılır, bunlar doğaldır, ama, bızım do-^ nekler, Moskova'nın dedığını dedık sayan, Marks'a. peygamber gıbı tapan, kımseye eleştın hakkı tanı-," mayan, sosyalızmı şablonculuk sanan koftehorlar- dı, dın değıştırdıkten sonra kafayı degıştırmedıler "\ Kafa aynı kafa . Şabloncu kafa1 .. Keratalar hazır gıyime ahşıklar, eskıden Moskova malı unıforma gıyerlerdı, bu kez VVashıngton mar- kalı konfeksıyon malı kullanıyoriar « Ayıp değıl mı canım1 i Avrupa ya da Amenka'da sol ne yapıyorsa, bız ne- den taklıt etmek zorunda kalalım? Turkıye'nın ger-, çeklerıne gore sol fikır, program, tasarım, tartışma neden olmasın? Avrupa'da bır sol partı kendı top- lumunun koşullanna gore ozelleştırme yapabtlır Ben onun mukallıdı mıyım'' Neden ozerkleştırme ya da başka yontemler uzerınde çalışıp kafa yormaya- yım"? Moskova şablonculuğu uzerıne sol, Turkıye'de tutmadı, donekler bu kez VVashıngton şablonculu- ğu uzerıne laf uretıyorlar Dönek ya da donme dedığımız koftehorlar, bır de solcuların "Tanhın tekeheğıgerıyedonmez"deme- lerıne çok kızıyorlar Hay Allah' Kım çıkarmış bu tekerlek lafını'' Sozluklerde tekerleğın ıkı anlamı var Bın bıldığı- nız tekerlek, otekı edılgın eşcınsel erkek Tekerlek doner Ancak kım demışse demış, "Tanhın tekerleği ge- n donmez" demış, bızım donekler "doner" ıddıası- nı guderek dıyorlar kı - Bakın bıze, bızım tekerleğımız hem ılen dönü- yor hem gerı Neyapalım'? Herkesın tekerleği bır olmaz ki!.. • Dılerız kı bundan sonra dunyanın otesınde ben- sınde yapılan seçımlerde sandıktan sol çıkmaz 1 Çıkarsa Turkıye'de başımız ofkelı doneklerle be- laya gınyor.. DUYURU Tekırdağ llı Merkez Barbaros Beledıyesı hudLrtlan dafiılınde Tuğser Toprak Sanayı ve Ticaret A Ş" tarafından yapılması planlanan Tuğla Fabnkosı ıte ılgılı olarak 7 Şubat 1993 tanh ve 21489 sayılı Resmı Gazetede yayınlanarak yururluğe gıren "Çevresel Etkı Degerlendırnnesı Yonetmelığı nın 15 moddesı uyannca halkımızı yotınm konusunda bılgılendırmek goruş ve önerllerını almak uzere aşağıda belırttlen yer gun ve sootte 'Çed süfocin* HaBcın Kahlımı Toptantıs' yapılacaktır Halkımıza saygıyla duyuruiur Toplanti yeri Muhltfin Çeker Kıraattianesl Bartsaros/Teklrdag Toplantı tarihı 08 Mayıs 1996 Çarşomba Toplantısaatı 10 00 TUĞSER TOPRAK SAN. VE TİC. A.Ş. Borbaros / TEKIRDAĞ Tel 0-282 2/3 10 28 Fax 0-282 273 10 29 ANKARA 8. AŞLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Sayı 1994 1071 Davacı Malıye Hazınesı vekılı tarafından davalı Se- vımKadırbeyoğluve 10 arkadaşı aleyhıneaçılan "tes- cıl" davasının sonunda, Davalılardan Sevım Kadırbeyoğlu'na dava dılekçe- sı, tavzıh dılekçesı ve karar gazete ılanı ıle teblığ edıl- mış olup. mahkememızce venlen 28 11 1995tarıhve 1994 1071 esas. 1995 871 sayılı karar dav acıvekılı ta- rafından temyız edılmış ışbu ılanın yayın tanhınden ıtıbaren 10 gun ıçensınde temyıze ıtıraz etmedığınız takdırde dosyanın yargıtaya eondenleceğı ılanen teb- lığ olunur 244 1996 Basın 84586 SELENDİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ SayıNo 1995 130 Karar No 1996/21 Hâkım Namık Ozdemır 32327 Kâtıp MeteUlaş764 Davacı Dede Ozcan. Selendı Karabeyler Ky'den Dav alı Nufus Mudurluğu. Selendı Dava Nufusta ısım değıştmlmesı DavaTa 7 11 1996 Karar Ta 15 3 1996 Davacı tarafından mahkememıze açılan ısım değış- tınlmesı davasının yapılan açık yargılaması sonunda, HUKUM Dosyadaaçıklanan nedenlerle. Selendı ıl- çesı Karabeyler koyu 54 hanede nufusa kayıtlı Fevzı ve Sudıyeoğlu. I 12 1969d lu DedeOzcan'ın nufus- takı dığer bılgılen bakı kalmak şartı ıle sadece ısım ha- nesının Osman olarak değiştınlmesıne, Karann Turkyıe genelınde yayımlanan yuksek tıraj- lı bırgazetede ılanına, davacının yuzune karşı yasal yo- lu açık olmak uzere karar venldı 15 3 1996 Basın 84610
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear