29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
21 MART1996 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Vleclis içindeki lobilerin haksız rekabet ve imtiyaza yol açabileceğinden endişe duyuyorlar Isadaım da rantvekflinden rahatsız CANAJVSOYSAL Milletvekillerinin banka ve holding yönetimlerinde yer ahnası işdünyasını da rahatsız «ti. Sanayici ve işadamJan, milletvekillerinin özellikle banka yönetimlerinde yer al- malannı doğru bulmazken, bunun hem milletvekili kım- lığijıı hem de parlementoyu zedeleyecegini ifade ettiler. Isadamlan, kamuoyunda olu- şan tepkinin hakJı olduğunu, başta bankalar olmak üzere çeşitlı kuruluşlann yönetim- lermde yer alan milletvekille- rinûn, görev aldıklan kuruluş- lann çıkarlan dogrultusunda Meclıs'te lobi faaliyetinde bu- lunabilecekJeri tehlikesine dik- kat çektiler. Istanbul Ticaret Odası (ÎID) Meclis Başkanı ve Toprak Holding Genel Koordinatörü AtabyŞahinoğhı da milletve- killigi ıle işadamliğı kimliği- ni birlıkte taşımanın doğru olmadığını söyledi. Şahinoğlu, "Ben btı konuda çok hassasun. Bu nedenle de milletvekili olan Itişilerin banka ve holding vönetfmlerin- deyerabnalannı uygun görİOOmüvoruın. Ancak bu benim şahsi fîkrim. Genelde döıryada olan bir olay bu" dedi. if 0 Yönetim Kurulu Başkanı Meh- met Yıkhnm, politikacılann ve KİT yö- netimlerinde bulunanlann özel teşebbüs yönetimlerinde yer almasının doğru bul- madıgını belirterek, bu durumun Mec- lis'te çıkan kanunlara gölge düşüreceği- ni ifade etti. Parlamento içinde lobicilik de oluşabileceğini söyleyen Yıldınm, MEHMET YILDIRIM (İTOBşk.) Meclis'te çıkan kanunlara gölge düşmesinden endişe ediyoruz. Parlamento içinde lobi faaliyetleri oluşabilir. ATALAY AHİNOĞLU (ÎTO Meclis Bşk.) Milletvekili kimliğiyle işadamlığı kimliği birlikte yürümez. Dünyada da genellikle böyle oluyor. MURAT BEKDİK (TÜGtAD Bşk.) Türkiye henüz hazır değil. Bu yüzden milletvekilleri özel sektör yoneticiliğinden aynlmalıdır. Spekülasyonlar gayet haklıdır. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP Genel Başkanı BüJent Ecevit, milletvekılliğinin "çıkar bağımhhğı doğurabilecek görevlerle bağdaşmayacağuıT belirterek, holding ve banka yönetim kuruilannda görev alan milletvekillerini eleştirdi. Ecevit, saün aldığı tnterbank'ta DYP milletvekilleri Necdet Menzir, Hayri Kozakçıoğhıve Mehmet Sağlam'a yönetim kurulu üyelikleri veren DYP Bursa Milletvekili CavitÇağlar'ı kastederek, "Hele hek. bir milletvekilinin ulufe dağıtır gibi diğer mifletvekillerine görevler dağıtması çok üzücü" dedı. TİSK ve Hak-Fş genel başkanlan da, bu görevleri kabu! eden milletvekillerini eleştirdiler. DSP lideri Ecevit, partisinin grup toplantısında, öncekı gün "rantiyeci" milletvekilleri konusunda gündem dışı konuşma yapan Kütahya Milletvekili Emin Karaa'yı ve grubunu kutladı. Ecevit, konunun çok önemli olduğunu belirterek,1 *Bazı moral kurallara milletvekilk'ri kendiliklerinden uymalı" dedi. Sendika yönetıcileri ve avukatlannın milletvekili olamadığını anımsatan Ecevit, "Ama holding ve şirkctlcrin yöneticileri milletvekili olabiliyor. Örgütlü toplum kesinılerinin temsilciierinin milletvekiliği önlenmiş oluyor, holding temsilcileri için bir engd yok" dedi. "Eğer millervekillerimizin maaşlan yet- miyorsa, orursunlar maaşlannı arttirsın- lar" şeklinde konuştu. tshak Alaton milletvekillerinin fînans kesimi yönetiminde yer almamalannın daha saygın olmalan açısından gerekli olduğunu vurgulayarak işadamlan kim- liğiyle Meclis'e gırenlerin ise bütün mal ifade etti. Bunun yurtdışındaki örnekle- ri olduğunu da hatırlatan Bekdik, ancak Türkiye'nin henüz buna hazır olmadığı- nı söyledi. ANAP Istanbul Milletvekili Refik Aras, milletvekillerinin banka ve holdinglerde görev almasını doğru bulmadığıni belirt- ri. Aras, Dışbank'taki görevinden yakla- varlıklannı tarafsız bir kayyuma devret- şık 2 ay önce millervekili seçilmesiyle meleri gerektiğinı dile getirdi. Türkiye Genç İşadamlan Derneği (TÜ- GlAD) Genel Başkanı Murat Bekdik ise kamuoyunda oluşan spekülasyonlann ga- yet doğal olduğunu belirterek, dernek olarak buna olumlu yaklaşmadıklannı birlikte istifa ettiğini, Altematifbank'ta- ki görevinin ise bankanın satışıyla bir- likte sona erdiğini kaydettı. Doğan Hol- ding'den de aynlacağını kaydeden Aras, "Ancak esas üzücü olan miJtetvekfli o\- duktan sonra banka ve holding yönetim- lerine giren milletvekillerinin durumu. Esas tepki gösterilmesi gereken bu* dedı. Seçimden önce Ihlas Finans Yönetim Kurulu Başkaniığı görev inden adayiığı- nm kesinleşmesiyle istifa eden ANAP Is- tanbul Milletvekili AliCoşkunda. hisse- si olmadığı halde banka ve holdinglenn yönetim kurullanna gıren milletvekille- rinin durumunun sıyasi ahlaka uygun düş- mediğinı kaydetti. Coşkun, bu tıp görev- lerde bulunanlann Meclis çatısı altında bağlı bulunduklan grubun menfaatlerini koruma yönünde kararlar alınmasına ön- cülük edebileceklerine dc dikkat çekti. ANAP Istanbul Millervekili Cavit Ka- vak da Iktisat Bankası'ndakı görevinden seçimlerden 3 ay önce istifa ettığını be- lirterek. görevinden aynlmasının millet- vekili seçilmesiyle bir ilgısi olmadığını ifa- de etti. Kavak, banka yönetimindeki bir kişinin milletvekilliği yapmasıylabirga- zetecinın ya da eski bir kuvvet komuta- nının milletvekilliği yapması arasında bir fark olmadığını söyledi. Tekstilbank Yönetim Kurulu üyesi ve ANAP tstanbul Millervekili YılmazKa- rakoyunlu ise milletvekillerinin banka yönetiminde yer almasının sakıncası ol- madığını, bu konudaki tepkileri gereksiz bulduğunu söyledi. 'Emekli ve Mutlu' raporuna savunma TÜSİAD: Yanlıs anlasıldıkEkonomi Servisi- Türkiye Sanayici ve tşadamlan Derneği (TÜSİAD) "Türk Sosyal Güvenlik Sisteminin Sorunlan, Çözüm Önerileri ve Özel Sigortacıhk Girişimi" raporunu savundu. Raporun görevıni yerine getırerek önemli bir tartısma başlattığını belirten TÜSİAD Başkanı Halis Komili dun düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada. "Ancak bu çafaşmalardan birtakım sonuçlar alınması için yapıcı ve uzJaşmacı ohınması gerekirken kimileri sorunu ideolojik olarak algılamav u kimileri de demagoji vapmavı çözüm üretmeye tercih etti" dedi. Raporun sosyal güvenlik sisteminin özelteştirilmesini ve devletin sigorta sisteminin tasfiyesını savunmadığını dile getiren Komili, özelleştirmeyle ilgili olarak yer verilen tek paragrafın sosyal güvenlik sisteminin özelleştirilmesinın neredeyse imkânsız olduğunu ortaya koyduğuna dikkat çekti. 'Karşı çıkanz* Komili, "Kaldı ki varhkJanyla yükûmlfijükJeri arasında uçurum olan iflas ctmiş bir sosval güvenlik sLstemini kim alır. kim satar? Hükümet özcUeştirmeye kalkışn-sa buna ilk karşı çıkan biz oluruz" dedi. "TUSİAD, ŞiH modelini mi önerryor" iddilannı da yanıtlayan Komili, kendilerinın hiçbir konuda Türkiye'nın şu ya da bu modeli almasını önermediklerini belirtti. Türkiye'nin her konuda kendi modelini yaratacak kapasitede olduğunu belirten Komili, "Başanb örneklerin incelenmesi bu rür çabşmalann doğası geregıdir" diye konuştu. Komili emekli maaşlan konusunda ise şöyle konuştu: "Tûrkhe'de genç emekli oJanlar Ue yaşh emekliler avnı oranda maaş zammı alnor. Raponda gelecek dönemierde genç emekliler için düşük, v'aşh emekliler için yüksek oranda zam yapılması öneriüvor. Adaletsizliğin giderilmesinin bir yolu olarak da sadece erken emekli olanlann maaşlanna. \ ükseltilecek emekli yaşma ulaşana kadar bir süre zam yapıhnaması önerinyor." Halis Komili, sosyai güvenliğin özeileştirilmesine karşı. Yabancı sigaraya zam Ekonomi Servisi - PrnlipMorns(Philsa)ve RJJ Reynolds, sigara fi- yatlarına yüzde 7.1 ile yüzde 7.7 arasında deği- şenoranlarda zamyaptı. Marlboro 100's, Marlbo- ro Lıghts 100's, Parli- .amentlOO's,CamellOO's veSalem 100 s yüzde 7.1 artışla 70 bın liradan 75 bın lıraya, Marlboro Box, Camel Box ve kısa Camel ise yüzde 7.7 artışla 65 bin liradan 70 bin liraya çıktı. LM. Wınston, Monte Carlo ve Ege'ye ise zam yapılmadı. IŞÇEVEV EVREMNDEN ŞÜKRAN SONER Başka Nazmiye'lep Öldıirülmesin Yıllannı çağdaş yaşam, kadın haklan savaşımına adamış, başta Üniversiteli Kadınlar, çok sayıda sivil toplum, kadın ör- gütlenmesinde aktif görev almış, hukukçu Fatma Semiha Uçuk'tangelen "BaşkaNazmiye'lerÖldünJlmesin"başlığı ile gelen mektuptan kimi alıntılan sizeaynen aktarmak ıstryorum: "Cumuhuriyet'in 20 şubat tanhlı sayısının 2, sayfasındaki tartısma sütunundayayımlanan "Coşkun Tunçtan"/n "Naz- mıye'ye mektup" başlıklı yazısı. okuduğumdan beri içımde kanıayan biryara. 3u kez de 28 şubat tanhlı Cumhunyet'ın 3.sayfasındaki "Aile meclısı karar verdi, evden kaçan kızın meydanda boğazı kesildı" başlığıyla, Şanlıurfa'dan verilen habeıie büsbütün yıkıldım. Evınden kaçan 75 yaşında bir genç kız, üç ay sonra ken- diliğinden döndüğü halde, aile meclisi karan ile mahallenin meydanına sürüklenerekherkesin gözü önünde, saat 16.00 sıralannda, pazar yerinde, akrabalan tarafından kollan tutu- larak 14 yaşındaki bir yakını tarafından boğazı kesılerek öl- dürülmüştür. Bu vahşeti tepkısız, belki de onaylayarak sey- redenlerin katillere engel olmak için hiçbirgirişimde bulun- mayışlan, bu çevrede, bu gibi olaylann yinnelenebileceğini gösteren bir ipucu değıl mi? (Aynen Nazmiye gibi) En acısı da çoğuna üye olduğum kadın demekleri ile Türk Hukukçu KadınlarDerneği, Çağdaş HukukçularDemeği'nden de hiçbirtepkı gelmedi. Hepsihanlhanl8 Mart'takikutlama- lariçin hazıriandıklanndan, böylesine ınsanı çıldırtıcı birha- berigözden kaçınvışlardır herhalde. Bütün vicdan sahibi yurttaşlann bekledığı gıbı açılacak davanın gidişatından, sonucuna kadar, gazetemizin okuyu- culanna bilgi vermesini, çağdaş hukukçulann da bu zayallı 15 yaşındaki çocuğun yaşam hakkını elinden alan cahil ve beyni yıkanmış katiller ile onlan bu vahşete azrnettırenlerin en ağırcezalara çarptınlmalan ıçın üzerlerine düşenıyapma- iannı bekliyorum. Kamu adına başta Savcılık gerekh hukukı işlemlerin ıvedi- likle sonuçlanması, adaletın gerçeklesmesı için yapacağıntz çağnnın etkili olacağına ınanıyorum. llgılı bütun kadın ve hu- kuk kurumlan, basın, güçlü bır tepki kampanyası oluştura- rak bu gözü dönmüş canavariara gözdağı verebilırsek, baş- ka Nazmiye'lerin öldürülmesını engelleyebilıriz ancak.' Urfa'da pazar yerinde evden kaçtığı ıçın aile meclisi tara- fından cezalandmlıp 14 yaşındaki akrabası M.T tarafından, herkesin gözü önünde boğazı kesılerek öldürülen 15 yaşın- daki S.G ile ilgili gerçekten 28 şubatta gazetemızde çıkan ha- ber dışında kamuoyuna yansıtılmış bır gelişme yok. Yazıda sözü geçen 15 yaşındaki Nazmiye'nin öyküsünege- lince: Fransa'nın Colmur kentınde, 3 Ağustos 1993 tanhınde Ağabeyı Aptullah tarafından babası Mustafa ve amcaoğlu Lütfi'nin ayaklannı tutmalan ıle bogazlanarak öldürülüyor. Ai- le meclisi karan ile ışlenen cınayette anne Elife de yanlann- da ve azmettiren olarak yanlannda. Nazmiye'nin bağışlana- maz son suçu; ailesinin baskılanna karşı çıkmak, okul yöne- tımıne şıkâyetçı olarak kız yurduna yerleştirilmek uzere baş- vuruda bulunmak. Fransa'da büyük gürültü koparan cınayetın yargılanması sonucundaağabey müebbet, aı\enın dığerbıreyten 20'şer yı- la mahkûm oluyor. Yargılama boyunca radikal dıncı gruplar aile lehine ve Fransız yargılaması aleyhine büyük gösteriler düzenliyorlar. Karan "Türk-lslamiyet düşmanlığı"olarakşkJ- detle protesto edryorlar. Fatma Semiha Uçuk mektupla yetınmeyerek benı telefon- la da uyardı. lleri yaşı ve sağlığı nedeni ite dogrudan içinde yer alamadıgı bir uyan kampanyası için bir şeyler yapılması- nı ıstedı. Evet, sağlıklı ve genç olanlar, kadın ve ınsan haklanndan yana sivil toplum örgütleri, 15 yaşındaki S.G'nın yaşama hak- kını elinden alanlara karşı, bu büyük ınsan hakkı vahşetıne, bağnaz, geri düşünceye karşı ne yaptık, ne yapıyoruz? Başka Nazm^e'lenn ökJürülmerriesı için ne yapacağız? Baş- ka Nazmiye'lerin öldürülmemesıni nasıl engelleyebiliriz? ÇIFTÇİ DOSTU /SADULLAH USUMI - Süt üreticileri eyleme geçiyor T ürkiye Süt Endüstrisi (SEK) parça parça satıldıktan son- ra özel sektöre karşı koruma- sız kalan süt üreticileri, birça- tı altında toplanarak ortaklaşa harefcet etme karan aldılari... Marmara, Trakya ve Orta Anado- lu'da bulunan 21 il ve ilçe menkezine bağlı 250 bin üreticinin temsilcileri, ön- cekı gün Sakarya'da vali yardımcısı Orhan Alpdoğan'ın yönetiminde ya- pılan bir toplantıya katıldılar ve Türi<i- ye'de ilk defa süte taban fıyat tespit ettiler... Toplantıya, süt biriiklerinin yönetici- leri ile birlikte bazı ıl ve ikpelerin ziraat odası başkanlan, tanm il ve ilçe mü- dürleri ve kaymakamlar katıldı. He- men bütün yöneticı ve temsilcıler SEK, özel sektöre satıldıktan sonra yem fi- yatlan ıkı veya üç kat artarken süt fı- yatlannın birden bire 18 bin liradan 10 bin liraya kadar düşürüldüğünü ıleri sürdüler!... Ve... Sorunlarını yana ya- kıla dile getirdikten son- ra oybirliği ile süte ta- ban fiyat biçtiler... Artık 21 merkezde görev ya- pan birliklere kayıtlı 200 bin süt üreticisi nisan ayı başından itibanen sütü- nün litresini 20 bin lira- nın altında satamaya- caklar... Satmak isteyen olursa biriiklerden ihraç edilecek!... Eğer herhangi bir böl- gede sanayici veya mandıracı da 20 bin li- rayı kabul etmezse, 21 merkezdeki biriiklerden hiçbiri o sanayici veya mandıracıya süt verme- yecek. Vermeye kalkan olursa da birliklerle iliş- süt sanayicilerıne ve mandıracılara tepki olarak başlattığı çalışmalara hay- ran!...L)st birliğin merkezı de Malkara'da olacak... Büyük bir ihtimalle üst birli- ğin yönetimine deTuran Eren getinle- cek... Turan Eren, gerçekten önemli avan- tajlan ve tecrübesi olan bir ıdareci... 1987 yılmda Malkara ılçesi hudutlan içinde büyük sanayicilere ve mandıra- cılara kafa tutan küçük bir hareketin bir gün gelip il ve bölge dışına taşabile- ceği kimsenin aklına gelmemiştı.. ge- lemezdi de!... 8 yıl önce bir tek kuruş sermayesi olmaksızın başlayan bir hareket, sade- ce Malkara'da kurulan tesislerletrilyon- luk servete ulaştı... Şu anda süt soğut- matesisleri, kamyonlan, TIR'lan, yem fabrikalan var... En önemlisi birtrilyon lira değer biçilen günlük 950 ton süt işleme kapasiteli bir süt sanayii 2 aya kadar hızmete gırmek üzere... Birliğin 1995 yılı bütçesı 500 milyar lira... Sakarya'da yapılan toplantıda süt üreticilerini özel sektöre karşı korumak için öniemler alınması istendi. kisi kesilecek. Bu anlaşmaya süt üre- ticileri de uymak zorundalar. Karara uymayan üreticiler, tek başına kala- caklar ve bir daha birliklere kabul edi- lemeyecekler!... Ust birlik oluşturuldu 21 bırlıktemsılcilerinin aldığı karar- lan uygulamak için bir "üstkunjl" oluş- turuldu... Adıdakondu: MAR-BİR... An- cak MAR-BİR'in kapılan başka böl- gelerdeki birliklere de kapatılmadı... Hatta biraz da aralandı. 21 birliğin dı- şında kalan süt birlikleri de istedikleri zaman MAR- BlR'e katılabilecekler... Toplantıda, üst birlik yöneticilerinin MAR-BİR'İ Manisa, Izmir, Afyon, Kas- tamonu, Zonguldak, Burdur, Konya il- lerinde de örgütlemeye çalışmaları önerildi...Birlik temsilcileri, örgütlen- me konusunda çok kararlı ve ısrarlı görünüyorlar... Milyonlarcasüt üretici- si o kadar yanık ki işi sıkı tutarlarsa MAR-BİR'in Türkiye çapında örgüt- lenmesi işten bile değil... MAR-BİR'in çalışma sıstemi de tes- pit edildi. Malkara Köy Hizmet Birliği ömekalınacak... Toplantıya katılan bir- likyöneticilerinin tamamı Malkara Kay- makamı Turan Eren'in 1987 yılında Hizmet birliği, sadece süt ile ilgili sanayii geliştirmekle kalmamış... Ay- nı zamanda Malkara'nın birçok köy yoluna asfalt da döşemiş... İlçe mer- kezinde son derece modem bir kültür merkezinin yapımına önemli ölçüde katkıda bulunmuş. Bütün tesıs ve sis- temler, hanl hanl çalışıyor... Malkara, kısa süre sonra belki de Türkiye'nin en gözde kentlerinden biri olacak!... Işte... 1987 yılında başlayan bir ha- reket, şimdi Türkiye'nin üç bölgesine örnek olmuş... Yüz binlerce süt üreti- cisine güven verecek noktaya ulaş- mış!... Sakarya toplantısında izlediğim ka- darıyla Türkiye'nin son derece değer- li yönetim kadrolan var... Vali Yardım- cısı Orhan Afpdoğan, Tanm İl Müdü- rü Abdurrahman Çakar, Bolu, Ko- caeli tanm müdürieri, Malkara, Hayra- bolu, Uzunköprü, Söğütlü, Felizli kay- makamlan, tanm ilçe müdürteri, Ada- pazan ve Balıkesir Ziraat Odası baş- kanlan ve süt birlikleri yöneticileri... Hepsi üreticiden yana tavır koydular ve gurur verici bir tablo sergılediler! Başbakan Mesut Yılmaz'ın, eski başbakanların, parti liderierinin, hatta bakan ve milletvekillerinin böylesine btr toplantıya katılıp Türkiye'nin gerçek- lerinı dinlemelerini isterdim... Eğer bu toplantrya katlmış olsalardı, Türkjye'de hayyancılığın gerileme nedenlenni din- lemişolacaklardı!... Başbakan Mesut Yılmaz'a bir öne- rim var... Eğer Sakarya toplantısı hak- kında ilgililerden bilgi alırsa ve alınan kararlan ülke çapında desteklerse, hayvancılığı ve parasızlıktan kıvranan, süt sanayıcilerinin oyuncağı haline ge- len üreticileri kurtaracaktır... Sakarya Vali Yardımcısı Alpdoğan'ın toplantıyı kapatırken yaptığı konuşma da çok dikkat çekicıydi. Vali yardım- cısı, devlet kadrolan tarafından yürü- tülen biriiklerin demokratik olmadığı- nı biliyordu. Bu nedenle hareketin şım- dilik böyle yürütülmesinı, ama en kısa zamanda üreticilere devredilmesi ge- rektiğini vurguladı... Aynca üreticilen de bir an önce kendi sorunlanna sahip çık- maya davet etti... Tanm il ve ilçe mü- dürteri ile kaymakamlar da vali yar- dımcısının görüşlerini paylaştıklannı birkaç kez tekrarladılari... Sakarya toplantısında alınan kararlar açıklan- dığı zaman Trakya, Mar- mara ve Orta Anadolu bölgelerinde adeta dep- rem yaratacak... Süt üre- ticileri şapkalannı hava- ya fıriatacak... Şimdifik 250 bin süt üreticisi ile- riye güvenle bakacak... Eğer bu hareket başan- ya ulaşırsa bu sevinç ve güven duygulan, dalga dalga bütün Türkiye'yi saracak... SEK satıldık- tan sonra süt fryatlannı sanayiciler ve mandıra- cılar tespit etmeye baş- lamışlardı... Süt fryatlannı birden bire 18 bin liradan 10 bin liraya kadar çe- kerek "ister ver ister verme.." demiş- lerdi... Eğer birlik bütünlüğünü koruyabi- lirse, hele Türkiye çapında yaygınlaşa- bilirse süt fiyatlannı bundan sonra Sa- karya toplantısında olduğu gibi üreti- ciler tespit edecek... Sanayiciler de uymakzorunda kalacaklar... Ancak bu bütünleşme hareketı süt üreticileri için de birsınav niteliğindedir. Süt sanayi- cileri ve mandıracılar işlerine gelmedi- ği için süt üreticılerinin birleşmesine tep- ki koyacaklardır. Birliğin dağılması için çeşitli tuzaklar hazırlayacaklardır... Ba- zı üreticilere çeşitli çıkarfar sağlaya- rak biriikten koparmaya çalışacaklar- dır. Aman dikkat... Süt üreticileri geçici üç beş kuruşluk çıkar uğruna birliğe za- rarverici davranışlardan kesınlikle ka- çınrhalıdır... Sanayici ve mandıracılan çok iyi tanıyoruz... Sıkıştıkları zaman üreticilerin önünde diz çöker, fırsat el- lerine geçince de aslan kesilirier... Süt üreticileri iik defa ellerine geçen böylesine bir fırsatı kaçırmamalıdır. Hükümet de hiç olmazsa bu konuda süt üreticilerine arka çıkmalıdır!..^ Konuşmak konuşamamak TURKCELLCep telefonunuz varsa, kartınız TURKCELL olmalı. (Lütfen tiyatro. sinema ve benzeri topiu gösterim salonlarında cep telefonunuzu kapatıp. telesekreter servisinden yararlanınız...) TURKCELL 532 T U R K I Y E " N I N C E P K A R T I TURKCELL
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear