23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
22 ŞUBAT1996 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMI ANAP-RP koalisyonuna, DYP-CHP hükümetinden kısa vade-yüksek faiz yükü kalacak Yeni hükümete borç ıııirasıESRA VE.NER A.NKARA -Hükümet kur- m a cahjmalarm yürüten .ANAP ve RP'yı, borç yük- l ü bir ekonomi nirası bekli- yor. Yeii hükümer, yüzde 80 oranlanna ulasan enflasyon, 1 .5 katrilyon Iira»a ulaşan iç, . 7 3 milyar dolan tşan dış borç . sioku, 958 milyon dolar açık , veren cari işlemierdengesi, 1 2 milyar dolarlık dış ticaret açiğı ve geçen yıl tehlikeli bir yükselişle yüzde 7 düzeyin- d e büyıiyen gayri safi ulusal " hasıla (GSMH) ıle zorlu bır L ekonomik gündeme girecek. Yeni hükümet, aynca, 1 ma- yıstan itibaren geçerli ola- ^'cak 1996 yılı bütçesinin ha- -,zırlıklannı da 2 ay içinde ta- ., mamJamak zorunda kalacak. . Yeni kunılacak ANAP-RP nhükümetini bekJeyen sorun- L lann başında 1996 yılı büt- - çesi geiiyor. 24 aralıkta ya- ^pıîan genel seçim nedeniyle i'bu yılın bütçesi ertelenmiş, 'ocak-nisan aylanndaki har- " camalann karşılanması için de geçici bütçe çıkanlmıştı. ~ Yeni hükümetin en geç 2 'r ay içinde, 1 mayıstan itiba- , ren geçerli olmak üzere 1996 " yılı bütçesini hazırlaması ve yasalaştırması gerekiyor. DYP-CHP hükümetinin geçen yıl ekım ayında hazır- ladığı. ancak seçım nedeniy- le çıkanlamayan 1996 bütçe yasa tasansında 2 katrilyon 780 trilyon harcama, 2 kat- rilyon 400 trilyon lira da ge- lir hedefi yer alıyordu. Tasanda, 2 katrilyon 780 trilyon liralık gider hedefınin yaklaşık yüzde 56'sını olus.- turan 1 katrilyon 482 trilyon liralık böliimünün de iç-dış borç faiz ödemeleri için kul- lanılması öngöriildü. Bütçeye 'borç' ipoteği DYP-CHP hükümetinin seçim yatınmlanndan dogan 130 trilyon liralık ek harca- Çiller-Baykal hükümetinin 19% bütçe yasa tasansında 2 katrilyon 780 trilyon harcama, 2 katrilyon 400 trilyon lira da gelir hedefi yer alıyordu. maJan karşılamak için ka- sım ve aralık aylannda yürüt- rüğü, ocak ve şubat aylann- da da sürdürdüğü kısa vade- li yüksek faizli iç borçlan- ma nedeniyle, bütçeden kar- şılanması programlanan iç borç faiz ödemelerinin mik- tan dev boyutlara ulaştı. Hazine, geçen yılın son aylannda yürüttüğü yüksek faizli, lcısa vadeli iç borçlan- ma nedeniyle bu yılın ilk 4 ayında yaklaşık 1.1 katril- yon liralık iç borç geri öde- me yükümlülüğüne girdi. Bu geri ödemelerin faizleri ge- çici bütçeden karşılandı. Hazine'nin ocak ve şubat aylannda yine kısa vadeli ve yüksek faizli yaptığı yakla- şık 678 trilyon liralık iç borç- lanmanın. mayıs ve haziran- • Hükümet kurma hazırlıklannı yürüten ANAP ve RP'yi iktidara geçtikten sonra, "borç" ağırlıklı bir ekonomi mirası bekliyor. • Yeni hükümet, yüzde 80 oranlannda enflasyon. 1.5 katrilyon lirayı aşan iç, 73 milyon dolara ulaşan dış borç stoku, 958 milyon dolar açık veren cari işlemler dengesi, 12 milyar dolara ulaşan dış ticaret açığı ve geçen yıl yüzde 7 büyüyen bir GSMH ile zor bir ekonomik gündeme girecek. 1993,1994 ve 1995 yılı temel ekonomik göstergeleri BÜYÜME ENFLASYON Toptan eşya Tüketici mallan İÇ BORÇ DIŞ BORÇ ÜRETİM ARTIŞI YATIRIM ARTIŞI İHRACAT İTHALAT DIŞ TİC. AÇIĞI (Ocak-kasım) BÜTÇE AÇIĞI 1993 yüzde 7.6 yüzde 60.3 yüzde 71.3 356.5 trilyon TL 67.3 milyar dolar yüzde 14.4 yüzde 4.9 15.3 milyar dolar 29.7 milyar dolar 133.8 trilyon TL 1994 (-) yüzde 6.1 yüzde 149.6 yüzde 125.5 799 trilyon TL 65.6 milyar dolar (-) yüzde 11.5 (-) yüzde 38.8 18.1 milyar dolar 22.6 milyar dolar 4.7 milyar dolar 145.9 trilyon TL. 1995 yüzde 7 yüzde 64.9 yüzde 78.9 1.5 katnlyon TL 73 milyar dolar yüzde 14.2 19.2 milyar dolar 31.3 milyar dolar 12 milyar dolar 316.4 trilyon TL. da yapılacak gen ödemele- rinin faiz yükü de yeni hazır- lanacak 1996 yılı bütçesine sarktı. Kurulma hazırlıklan sü- ren ANAP-RP hükümetini bekleyen ekonomik tablo, Devlet Istatistik Enstitüsü. Hazine Müsteşarlığı ve Dev- let PlanlamaTeşkilatı verile- Hiikümet kurma çalışmalarını yürüten Yılmaz ve ErbakaıTı borç yüklü bir ekonomi mirası bekliyor. sonu itibanyla yüzde 64.9 düzeyiyle yine yüksek oran- larda gerçekleşti. Toptan eş- >a fiyatlan ocak sonu itiba- nyla bir önceki aya göre yüz- de 9.8 düzeyinde arttı. 1994 yıl sonunda yüzde 125.5 oranında yükselen tü- ketici fiyatlan. geçen yılso- nu itibanyla yüzde 78.9 dü- zeyinde arttı. Tüketici fiyat- lannda ocak ayında 1 önce- ki aya göre gerçekleşen ar- tış yüzde 8.3 düzeyine ulaş- BÜYÜME: I994yılında yüzde 6.1 ile son 50 yılın en yüksek oranlı küçülmesini yaşayan ekonomi, geçen yı- lın ilk 6 aylık döneminde teh- likeli oranda sıçrayarak yüz- de 12.4 düzeyinde büyüdü. Büyüme 1995 sonu itibany- rine s>öre şöyle: ENFLASYON: Toptan eşya fiyatlannda 1994 yıh sonunda yüzde 149.6 ora- nında yaşanan artış geçen yıl la yine yüksek bir oranda yüzde 7.1 düzeyinde tutula- bildi. İÇ BORÇ: 1994 sonun- da 799 trilyon lira olan iç borç stoku, geçen yıl boyun- ca sürdürülen yüksek faizli- kısa vadeli borçlanma poli- tikası sonucunda 1995 so- nunda 1 katrilyon 445 trilyon liraya yükseldi. DIŞ BORÇ STOKU: DYP-CHP hükümetinin ge- çen yıl döviz kurlanndaki ar- tışı baskı altına alması, bu- na karşılık Türk Lirası'na verilen faiz oranlarının iç borçlanma doğrultusunda yüksek düzeyde gerçekleş- mesi kısa vadeli dış borçlan- mayı arttırdı. 1994 sonunda 67 milyar dolar olan dış borç stoku. 1995'in ilk 6 aylık dö- neminde 73 milyar dolara çıktı. BÜTÇE: 1994 yılında 145 trilyon lira olarak gerçekle- şen bütçe açığı. hükümetin özellikle 24 aralık seçimleri öncesinde tüm harcamalan açmasıyla 1995 sonu itibany- la 316 trilyon liraya yüksel- di. 1994 yılında 899 trilyon li- ra olan bütçe harcamalan, 1995 yılında 1 katrilyon 720 milyar liraya ulaşırken, bu yıl için 2 katrilyon 780 tril- yon liralık harcama hedefi öngöriildü. DIŞ TİCARET: 1994 yı- lı ocak-kasım döneminde so- nunda 18.1 milyar dolar olan ihracat miktan, geçen yıl ay- nı dönemde 19.2 milyar do- lar düzeyinde gerçekleşti. 1994'ün aynı dönemlerinde 22.6 milyar dolar ithalat mik- tan da geçen yıl aynı dönem- ler itibanyla 31.3 milyar do- lara ulaştı. 1994'te 4.2 mil- yar dolar düzeyinde gerçek- leşen dış ticaret açığı, geçen yıl 12.3 milyar dolara ulaş- tı. 1994 yılında 2 milyar do- lar fazla veren can işlemler dengesi. bu yılın ilk 11 ay- lık döneminde 958 milyar dolar açık verdi. Kapsam dısı olması engellemiyor Tekel'de * yabancılara satış pazarfağı MERtHAK IZMİR - Tekei. yurtiçinde- ki sigara fabrikalannı yaban- cılara satma çabalannı sürdü- , rürken, diğer yandan Azer- baycan ve Kazakistan'da ya- bancı ortaklı iki sigara fabri- kası kurdu. Tekel'in ürettiği bazı sigara markalannın ad- lannı satışa çıkarması. diğer yandan da iştiraklerini özel- lestirmeye çalışması, Türk rü- tüncülüğünün "ölünıü" olarak nitelendiriliyor. Bu arada Akhisar ve Sam- sun'daki fabrikalann da iki yabancı sıgara tekeline satıl- ması gündemde. Tekel 2001, Maltepe, Yeni Harman ile Samsun sigaralannın adlan da sigara tekelleri tarafindan satın alınmak isteniyor. Te- kel'den sorumlu Devlet Ba- kanı Nafiz Kurt Ballıca için Fransız SEITA, Akhisar için de British American Tobaco ilegörüştüklerini söyledi. SE- ITA ile görüşmelerin sürdügü- nü, BAT'la ise yüzde 80 ora- 'nında anlaşmanın sağlandı- ' ğını belirten Kurt, "TekeL,bu ikisigara fabrikamızıihaleyo hı>1asatşa grtti. TekHfleri bek- liyonız. fşimize gelirse ortak- laşa yapacağK" diye konuştu. Kurt. British American Ta- baco'nun Maltepe ve Sam- sun markalannı. SEITA'nın ' ida Tekel 200 l'i istediğini be- • lirtti. Kurt, "2000\c2001Te ya- bancı tekellerie rekabet edi- yoruz. Onlann tüm korkula- Tibu" dedi. Kurt, Tekel'in Ka- '•zakistan ve Azerbaycan'da bi- 'rer fabrikasının bulunduğu- nudadiie getirdı. Bakan Nafız Kurt: Yabancı tekeüerle rekabet edhoruz. Peki, bu gelişmeler Türk tütüncülüğünü nasıl etkiler? Tütüncülükte önemli bir iş- leve sahip Tütün Eksperleri Dernegi'nin bu konuda ha- zırladığı bir rapor. oldukça dikkatçekici. Raporda. Türk tütüncülüğünün önümüzdeki dönemîerde ağır bir süreçten geçeceği belirtilerek. bu aşa- mada Akhisarve Samsun Bal- lıca sigara fabrikalannın özel- leştirilmesinin yanlış olduğu vurgulanıyor. Türkiye Ziraat- çılar Derneği Genel Başkanı Ibrahim Yetkm. yapılan çalış- malann "Yabanasermayenm Türkije pazanna tam yerleş- mesinej önetikbir haretet" ol- duğunu söyledi. Sigara tekel- lerinin gümrük birliğine gi- rilmesinin ardmdan tütün it- halatında uygulanan fonun düşürülmesi için baskı yapma- ya başladığını da \ urgulayan Yetkin, "Bu olavlara polrtik bakmamak lazım. Stratejik ürünkre devlet dikkatle yak- laşmalı*" diye konuştu. Ç I K I ' Ç I D O S T U / SADULLAH USLTMİ Tütünde çıkar birliğiAtasözlerimız arasında öyle güzellen vardır ki uzun yıllar sonra bile değer kazanmıştır. Örne- ğın, "Dağdan gelip bağdakinikovuyor" benzet- mesı, sanki iki bınli yıllara doğru Türkıye'de yer- leşme çabasına gınşecek yabancı tütün ve si- gara sanayii ıçin söylenmış... 1980 yılından son- ra Türk sigara sanayiinde yaşanan gelişmeler, atalanmızın sözüne tıpa tıp uygun düşüyor!.. Yabancı sigara sanayiinin Türkiye'ye nasıl gir- diğini, ne maksatla geldiğini kısa bir süre önce Cumhuriyet gazetesınde yayımlanan dizi yazı- mızla anlatmaya çalışmıştık... 12 Eylül darbecileri, devletı ele geçırdikten son- ra, Türk tütün piyasasını yabancı sanayıcilere peş- keş çekebilmek için herjurlü zemini hazırladı- lar. Daha sonra, Turgut Özal başbakan olunca da, bir gece yarısı muhalefeti oyuna getirerek Meclis'ten geçirttığı yasa ile yabancı sigara sa- nayiine Türkiye'nin kapılannı ardına kadar aç- tı!.. Özal, Türk tütun piyasasını yabancılara tes- Yım edecek yasa Meclis'ten geçtiğı zaman çok sevinmışti. Ellerini çırparak çocuklar gibı çev- resindekilerle şakalaşıyor ve esprili sataşmalar yapıyordu... Muhalefeti "oldubittiye" getirme- nin keyfıni çıkanyordu. Birara kendisini tutama- yarak "Muhalefete nasıl da golü attık..." de- mişti. Bu arada bır milletvekilinin "...Tam da doksandan'' sözüne dakikalarca gülmüştü!... Aslında golü Türk halkı yemişti Turgut Özal o zaman çokgülmüştü, ama şim- di milyonlarca tütün üreticimiz ağlıyor... Hem de içi dışı kan ağlıyor... Çünkü sonuçta, golü yı- yen, Türk milleti oldu. Tütün bolgelerindeki kah- velerde Turgut Özal ıçin söylenenleri gizli bir ku- lak dinleyebilse... Facianın önemi biraz daha iyi anlaşılabilir... Ama, ne yazık ki artık atı alan Üs- küdar'ı çoktan geçti... Üstelik, kendilerine öy- lesine yerli yandaşlar buldular ki, bizi bıze kır- dıracak kadar güçlendiler... Nitekim, geçenler- de bir yabancı tütün firmasının Türk yöneticisi, milyonlarca tütün üreticimizin ve halkımızın umut bağladığı Tekel'ı suçladı ve gözden düşürebil- mek için gerçek dışı iddialarda bulundu... Kendi halkına gol atabilen Özal'lar, yabancı ülkelerde mal müik edindiği için övünen Çil- ler'ler gibi başbakanlan gördükten sonra, ya- bancı bir firma yöneticisınin sözlerini pek fazla yadırgayacak değiliz... Zaten, Türkiye'nin çıkar- lan son 16 yıl içinde yabancı ülkelere öylesine peşkeş çekildi ki sonuçta hıçbir şeyi yadırga- maz halegeldik... Tekel'ı karalama kampanyası içinde, ne ya- zık ki devlet bile var... 1995 yılında Maliye Ba- kanlığı, Tekel'ı vergi yüzsüzlerinin başında ilan etti. Televizyonlar, radyolar günlerce Tekel'i 20 trilyon lira vergi borcunu ödememekle suçladı. Gazeteler, boy boy yaptıkları yüzsüzler listesi- nin başına Tekel'i oturttular. KlT'leri ve Tekel'i gözden düşürmek isteyen- ler böyle bir fırsatı kaçırmak istemezlerdi. Elle- rinden geldiğınce vergi borcunu malzeme ola- rak kullandılar. Gerçek öğrenılene kadar, Türk halkı, Tekel'i, bütçeyi sömüren bir asalak ola- rak tanıdı. Aslında amaç da bu sonucu sağla- maktı... Tekel'in gerçekten 20 trilyon lira vergi borcu vardı. Ama, devletin Tekel'e borcu daha fazlay- dı. Tam 31 trilyon lira... Devlet borcunu ödeme- diği için Tekel de vergisini veremiyordu... Aslın- da, Tekel, vergisini ödedikten sonra bile devlet- ten 11 trilyon liraalacaklı kalıyordu... Maliye'nin Tekel'i vergi yüzsüzü ilan etmesi en çok ünlü işadamlarımızdan Sakıp Sabancı'yı sevindirmiş olacak ki olayı hemen televızyon ekranlarına taşıdı. Fırsat bu fırsattır diye Tekel'i ve KİT'leri suçladı... Daha neler dedi neler... Sakıp Sabancı'nın yabancı bir sigara şirketi- nin ortağı olduğunu bilenler bıyık altından gü- lüp geçtiler. Ama. ya bılmeyenler... Belkı Sa- bancı'ya inandılar. Tekel'in başına gelenler Sakıp Sabancı'nın başına gelseydi yeryerindenoynardı... Sakıp Ağa küplere binerdi... Televızyon ekranlanndan suç- lamadığı makam bırakmazdı. Bütün bunlan ya- parken haklı da olurdu. Tabii başbakanlardan maliye bakanlanna ve diğer siyasilere kadar hepsi özür dileme kuyruğuna girerdi. Ama, ifti- raya uğrayan Tekel olunca ış değişiyordu. Çün- kü, Tekei bir devlet kuruluşuydu ve halkın ma- lıydı. Gözden düşse de önemi yoktu... Nitekim, ne Başbakan ne Maliye Bakanı ne de Saban- cı, Tekel'den özür dilemek gereğini duydular... 1980 yılından sonra devletin ve milletın mal- larına verilen değerın ölçüsü bu kadardı... Bilmediklerini sanmıyoruz, ama bir daha ha- tırlatmakta yarar var... Tekel, 3 milyondan fazla tütün üreticisinin, on bınlerce memur ve işçisi- nın geçim kaynağı ve umut kapısıdır. Tekel, si- yasal iktidarlann ve ünlü işadamlannın kunduk- lan tuzaklara rağmen ayakta kalabilmiş bir dev- let kuruluşumuzdur. Bu beceriyi de her şeye göğüs gerebilen üç beş cesur yöneticinin sa- yesinde gösterebilmiştir... Böyle bir kuruluş yı- kılırsa yerli ve yabancı tüccar çok para kazanır, ama milyonlarca insanımız işsiz ve aç kalır!.. Anlaşılıyor ki yabancı firmalarla yerli yandaş- ları, Tekel'in başındakı genel müdüre göz dik- miştir. Onu yemeye veya sindirmeye karar ver- miştir. Birdenbire Tekel'e saldıımanın nedenide budur... Çünkü, Genel Müdür Mehmet Abay, Tekel'in ve tütün üreticilerimizin haklannı ya- bancılara karşı korumayaçalışmıştır. Türk tütün üreticilerinin ve Tekel'in zaranna olacak bazı is- teklere karşı çıkmıştır. Yabancı sigara sanayii, yerli tütün tüccarımı- zı güçlü sermayesi ile sindirdi. Şimdi sırası ge- len Tekel ile çarpışmaya başladı. Eğer, Tekel'i de devre dışı bırakabilirse Türk sigara sanayii de tütün piyasası da tamamen ellerine geçmiş olacaktır!.. Bu çetin savaşta Çiller ve hüküme- ti her zaman yabancı firmalann yanında yer al- dı... Onlann isteklerini yerine getinneye çalıştı... Tekel ise üvey evlat muamelesi gördü... Bütün bu acı gelişmeteri yakından izleyen Te- kel Genel Müdürü Mehmet Abay'ın, yabancı fir- ma yöneticisıninrftiralannatcpkisi elbette sert olacaktı: "Ülkemizin en büyûk kurvluşlanndan birisi olan Tekel; mesnetsız, çarpıtılmış bilgiler- le haksız, yerslz ve insafdışı birşekilde karalan- maya çalışılrnıştır... Tekel'in ekonomik ve sos- yal işlevini tam olarak anlayamayan kimi çevre- lerce yapılan, rakiplerinin faaliyetlenni, ticari iş- lerini yanıltıcı veya lüzumsuz yere incitici be- yanlaha kötülemek veya mali iktidan hakkında hakikate aykın malumat verme eylemlen, Türk TicaretKanunu 'nun 57. ve 64. maddelerine gö- re açıkça haksız rekabet suçunu oluşturmakta ve bu eylemlenn teknan halinde, yasalyollara baş- vunılması düşünüımektedir..." Sigara ve tütün savaşının önümüzdeki gün- lerde daha da kızışacağı anlaşılıyor... Bakalım sa- vaşı dağdan getenter mi, yoksa bağdakiler mi ka- zanacak? • MERKEZ KURLARI CİNSİ 1 ABD Dolan 1 Alman Markı 1 Avustralya Dolan 1 Avusturya Şılini 1 Belçika Frangı 1 Danımarka Krortu 1 Fin Markkası 1 Fransız Frangı 1 Hollanda Ftonnı 11spanyol Pezetası 11sveç Kronu 11sviçre Frangı 100ltaJyarılJreti 1 Japon Yeni 1 Kanada Dolan 1 Kuveyt Dinan 1 Norveç Kronu 11ngiliz Sterlinı 1 S. Arabistan Riyalı BANKASI DÖVİ2 AUŞ 64.107 43.726 48.464 6.218 2.125 11.299 13.972 12.684 39.049 513 9.234 53.664 4.034 604 46.498 214.691 10.002 98.686 17.095 22 ŞUBAT 1996 EFEKTİF SATIŞ 64.429 43.946 48.708 6.249 2.136 11.356 14.042 12.748 39.245 521 9.280 53.934 4.054 610 46.732 215.770 10.052 99.182 17181 ALIŞ 63.915 43.595 47.737 6.187 2.114 11.243 13.832 12.646 38.659 500 9.188 53.503 3.994 590 46.033 210.397 9.952 98.390 16.839 SATIŞ 64.622 44.078 48.854 6.268 2.142 11.390 14.084 12.786 39.363 530 9.308 54.096 4.066 619 46.872 216.417 10.082 99.480 17.233 ÇAPRAZ KURLAR 1 1.4661 1.3228 10.3095 30.1600 5.6735 4.5884 5.0541 1.6417 123.72 6.9430 1.1946 1589.25 105.70 1.3787 6.4094 3.7500 1 Stertin: 1ECU: 1 SDR. 1SDR: ABD Dolan Alman Markı Avusturalya Dolan Avusturya Şilini Belçika Frangı Danimarka Kronu Fin Markkası Fransız Frangı Hollanda Florini Ispanyol Pezetası Isveç Kronu Isviçre Frangı italyan Lireti Japon Yeni Kanada Doları Norveç Kronu S. Arabistan Riyali 1.5394 ABD Dolan 1.2495 ABD Dolan 1 4660 ABD Dolan 94.453 TL. BORSA'yı En Yeni Teknolojiyle Real-Tîme İzleyin... MKBhisse senedi piyasası takibinde data hattı ve modeme SONtstantai: Ccmhunyel Cad Üftatte Sk No 1 E n Han Kal 2-3 8l»30 Etradag Tel (0212)248 24 94-23162 11-2317960 Faks (0212)232 80 77 Mn BogazSk.No 7/2 06700 Gazıcsnafpaşa Tel 10312) « 7 1913 (3 hat) FaW ,'CÎI-' « 7 14 63 Bir TV anteni ve bilgisayar kartı ile hisse senetlerinin fiyat ve işlem adetlerini anında (real-time) izleyebilecek, portföy yönetimi ve teknik analiz yapabileceksiniz. • Seans içinde alış/satış teklifi, endüşük/en yüksek ve son işlem fiyatı ile hisse bazında işlem adedi ve sözleşme sayısı, • Seans sonunda ağırlıklı ortalama fiyatlar, • Seans içi ve tarihsel grafik, • Portfoy yönetimi/on-line kâr-zarar hesabı, • Teknik analiz (en vaygın 9 adet gosterge), • DDE olanağı ile Excel'e veri aktarma, • Meta Stocka/Meta Stock'dan veri transferi, • Hisse senetlerinin geçmışe dönük bilgileri. FOREKS Bilgi İletişim Hizmetleri A.Ş. IŞÇEMNEVREMINDEN ŞÜKRAN SONER Bayram ve Kadmlar İstanbul'da yaşayıp İstanbul'u yaşayamayanlar, istanbul'un ucu bucağı ofmayan varoşlannda kay- bolanlar, dizginlerinden boşalmışçasına kent mer- kezlerine doğru akıyorlar. Aileler daha çok bayram ziyareti yapabilmenin, gençler kent nimetlerinden ya- rarlanmanın derdinde. Bilinen merkezlerde trafik de kaldırımlar da araç ve insan kalabalığı ile kilitlenmiş. insanlargruplar halinde hareket ediyor. Sakallı, sa- rıklı, şalvarlı bey tek başına önde, mağrur, arkasına bakmadan giderken çarşaflı kadınlar ellerinde kol-, larında her yaştan çocuk ve torbalar, yetişmeye ça- lışıyorlar. Minibüslere, otobüslere, akıl almaz kala- balıklar barikatını yarıp itiş-kakış inip binmelerde bu tablolarda değişen bir şey olmuyor. Arada çocuk- lar ağladığında "sustur şunu" türünden sert uyarı- lar geiiyor. Çocuğunu kucağına alan, arkasında de- ğil, yanında bir kadın ve fazia sayıda olmayan ço- cukla dolaşanlann genellikle üstleri başları daha çağdaş, eşleri de çarşaflı değil, geleneksel eşarplı. istanbul'u yaşamaya kararlı delikanlılar, erkeksiz bir kadın ya da grubu gördüler mi hemen üzerleri- ne gidiyorlar. Yaşları, konumları hiç fark etmiyor.. Havanın güzelliğine dayanamayıp sahilde biraz yü- rümeye, temiz hava almaya heveslenen kadının pe- şinde, çocuklarmdan daha küçük delikanlılar. Akla gelmeyecek, göğsüne, kalçalarına yönelik laflaratı- yorlar. Keyfini bozmak istemeyen ve çocuk yaşta- ki gençlere sevecen, anlayışJı yaklaşmaya çalışan kadın, "Çocuklar ben sizin annenizden daha yaşlı- yım. Biraz saygılı olamaz mısınız?" demeye çalışı- yor. Gençler edepsizlikte kararlı "idare edersin. Her yerin meydanda, çağrıyor. Çok da güzel giyinmiş- sin" türünden sözlerle saldırganlıklarını arttırıyorlar. Kadın daha da şaşkın, üstünü başını gözden geçi- riyor. Sıcak nedeni ile paltosunu eline almış, ancak pantolonu kot değil kumaş olduğu için dar bile de- ğil, üstü zaten kış giysileri ve kapalı. Olacak ış de- ğil. Sonunda sesinin çıktığı kadar bağırarak önünü arkasını saran gençlerden kurtulabiliyor. Sahilde dolaşma özgürlüğü olmadığını kavrayarak bir tak- siye atlayıp kaçıyor. Bu sırada birkaç otobüslük kuyruğun oluştuğu du- rakta, genç kızlara elle sarkıntılık yapan bir erkek- ler grubu ile kızları kollayan baba ve kardeşler ara- sında kıyasıya bir kavga çıkıyor. Kim demiş "Istanbul bayramda boşaldı" diye. Yoksullar otobüs kuyruklannda, varsıllar trafik sıkı- şıklığında söylenedursun, her yaştan ve her kültür- den kadınlar ve erkekler, uzun zaman birbirlerini gönmeyenler, bayram ziyaretleri, tatili bahane bir araya geliyorlar. Günlük hay-huy içinde dikkat çek- meyen özel yaşamlar daha bir göze batıyor. Kültürfü, eğitim görmüş, varsıl kadınların hep di- ğerleri kadar sömürülmediğini, geleneksel, erkek- lerin poligami yaşamına karşı durduklarını sanınz? Ne gezer? Bayramda karşılaştığım özel yaşamları gözlemlediğimde, birden çok farklı bir tablo ortaya çıkıyor.. Belli rahatlıklar, çocuklar adına evlilik kurumunu, bir şeyleri, güzellikleri paylaşmadan yürütenler ne kadar çok? Bayram nedeni ile genç sevgililerden uzakta kalmış, eş ve çocuklan ile kapı kapı dolaş- mak zorunda olmanın sinirliliği içinde, her şeye, özellikle kansına kızıp duran kocalar. Özgüriüğün be- delini yalnızlık olarak ödeyenler. ikincı-üçüncü ev- liliğinde, kendinin yan yaşından, çocuğundan kü- çük genç eşe ancak sevecen ve özverili olabilen- ler. Uzun zaman görüşülmeyen dostlar ve akrabalar- la sohbetler koyulaştıkça, sağlıklı sevgıye, güvene dayalı insan ilişkilerinin, ne kadar zor ve az kurula- bildiği çarpıcı bir biçimde ortaya çıkıyor. Kadının ro- lünün ve kimliğinin diplomalarla, ekonomik özgür- lüğünü kazanması ile birden değişmediği anlaşılı- yor. Kendilerini çağdaş sayan, ancak şeriatın kadını ikinci sınıf gören kültüründen, poligami yaşamından vazgeçemeyen erkeklerimiz ne yazık ki çoğunluk- ta. Kadınlarını peşine takmış. kasılarak önden yü- rüyen şeriatçı erkeğımiz ile, çağdaş geçinip kadına "mal" olarak bakış açısını değıştirememiş erkekle- rimiz arasındaki fark, biçimde, görüntüde. Bayram sohbetlerinden, gözlemlerimden edindiğim izlenim- lerde onları nedense, şeriata kucak açmış çağdaş giysili Çiller-Yılmaz ikilisine, ANAP ve DYP'nin iki- yüzlülüklerine benzettim. Çarşaflı kadınlarını arkasına takmış erkekle, sev- gilisini bayram günü ancak gizlice görüp, evde ak- raba ziyaretinde karısında suç arayan erkek arasın- daki fark; olsa olsa Refah ile DYP ve ANAP, Erba- kan ile Çiller ve Yılmaz arasındaki kadardır. ŞİRKETLERDEIV HABERLER • TAKSİM OTELCİLİK 1995 yılını 581 milyar TL faaliyet kânyla kapatırken. 1996'daki hedeflediği kânnı 1.2 trilyon TL olarak açıkladı. • VESTEL bünyesinde bulunan şirketlerin yönetici kadrosu için Manisa'daki tesislerinde Time Manager Semineri düzenledi. • HEVV'LETT-PACKARD DesignJet teknolojisine geçmek isteyen kalemli çizici kullanıcılanna 700 dolara varan idirimler sunarken, eski çıziciyi de sahibine bırakıyor. • MERCEDES-BENZ C sensinde "T modeli" olarak tanımlanan "'station wagon" tipini 1996 ilkbahannda piyasaya sunacak. • TADELLE Marketing Türkiye Dergisı tarafindan bu yıl beşincisi düzenlenen "Marketing Türkiye Ödülleri" çerçevesinde yılın reklam kampanyası ödülünü aldı. • ADİDAS Card 15-29 Şubat tarihleri arasında bir seferde 6 milyon TL üzerinde alışveriş yapan müşterileri için düzenlediği çekilişle 30 kişiye özel deri kayışlı Adidas saat hediye edecek. • ARDEM çok uluslu Barlow Group'un beyaz eşya sektöriindeki Barlows şirketi ile teknik ve ticari alanda işbirliğine başladı. • IBM satış kanallanyla ilgili olarak yeni stratejilerini açıkladığı IBM Çözüm Ortaklan Bildirisi'ni duyurdu. • GEDİK MENKCL DEĞERLER 1995 yılını 135 milyar lira vergi öncesi kârla kapatırken. ödenmiş sermayesini de 62.5 milyardan 100 milyara çıkardı. • TURKCELL 1995 yılı sonunda Türkiye'nin hemen her yöresine yaydığı 200 milyon dolan aşan yatınmlanna bu yıl 60 milyon dolar daha ekliyor. • ŞİŞECAM Topluluğu uluslararası bankalardan 50 milyon dolarlık kredı aldı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear