22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 22 ŞUBAT 1996 PERŞEMBE HABERLER Emniyet Genel Müdürlüğü'nün araştırmasına göre polis-halk ilişkisi sağlıklı değil Halk poüstenşikâyetçiEVİIN GÖKTAŞ ANKARA - Emniyet Genel Müdürlüğü Araştır- ma Planlama ve Koordinasyon (APK) Daıre Baş- kanlığı. halk ve polisin, birbirinden şikâyet neden- lerini araştırdı. Araştırma sonucunda hazırlanan ra- porda, polisin, "haJkm kendilerini küçümsemeleri vesuçlulan ihbar etmemesinden yakındığT; halkın da. "kaba davranışlar, işkence ve rüşvet iddialan ile suçsuz insanların gözaltına ahnmasından" şıkâyet- çi olduğu kaydedildı. Emnıyet Genel Müdürlüğü ÂPK Daire Başkanı Nihat Dündar. hazırladığı raporda. kendısine verilen görevleri genelde eksiksizbiçım- de uygulayan polisin, halkın beklentilerini karşıla- yamadığını belirtti. Dündar'ın hazırladığı raporda, halkın polısle ilgili şikâyetlen şöyle sıralandı: "Ka- ba sayüabilecek tutum ve davranışlara sahip. İşken- ce, rüşvet, tarafsız olmama, yanh davranma ktöiala- n çok sık yapdıyor. Gözaltına almanlar hakkında bil- gi verilmediği gibi, yakıniany la da görüştürülmüy or. Zaman zaman suçsuz insanları gözaltına alıyor. Di- sipiinsiz davranışlarda bulunuyor. kıvafetinin bozuk- luğu, bilgisizliği. eğitimsizliğj veolaylan önlemedeba- şansızlığı rahatsız ediyor." Polis neden yakınıyor? Raporda, polisin. hizmet verdığı kesimden yakın- malan da şöyle anlatıldr "Canla başla görev yapar- ken halk bizeyardımcı olmuyor. Suç işlendiğinde, za- manında bizi haberdaretmhor.Suçhıbn hima>eedip gizliyor. Kurallara tam anlamıyla uy madıklan gibu btzi zaman zaman küçiimsüyoriar. Polisi tehdit edi- yorlar ve önyargılı dav ranıyorlar. Sık sık hakaret ediyorlar. Suçlulann hemen hemen tümü mahkeme- de işkence gördüklerini iddia ediyorlar. Halk, düriist çahşaniarunızla, çahşmayanlanmızı ayırt etmesini btt- miyor. Yalnızca şikâyette bulunuyor, taltif etmesini bilmiyor." 'Şikâyet ve yakınmalar hakh' Halkın polısten ve polisin halktan yakınmalann- da haklı olduğuntrvurgulayan Dündar. "Özellikle 12 F.vliil öncesinde polisle halkın işbirliği yapması ge- rekirken, çeşitli nedenJerie bu biriik sağlanamamış- tır. Ancak, btınu izleyen dönemde vurtta sağlanan huzur ve giivenliğin de etkisiyle yeniden karşılıklı gü- ven ortamının dogduğu, ilişkilerin bu yönde geliştj- rilebileceği söylenebilir"' dedı. Sanayileşme ve gelışen teknolojıyle bırlıkte so- runiann da arttığını kaydeden Dündar, raporunda, şu saptamalarda bulundu: -Çağdaşdüşiince, polis- ten beklentileri de farklılaştırmıştır. Çağunız koşul- lannda polisin görevi, valnızca kuralları uy gulamak değildir, oünamalıdır. Polis, aynı zamanda sosyal problemleri çözücü, en azuıdan çözüme yardıın edi- ci uygulamalar içinde olmalıdır. Polisten beklenen bu- dur. Polis, suç ve suçluluk ile nedenlerini birükte de- ğerlendirebilecek bir eğitim ve kültiir dü/eyinde ol- maJıdır. Örnek vermek gerekirse, polis, ilk kez hır- sızlık yapan bir çocuk ile hırsızhğı alışkanlık haline getirmiş bir başkasına karşı aynı dav ranış ve tutum içinde olmamalıdır. Gerçi her iki durumda da ka- mu dü/cni bozulmuş,yasalara ay kın bir fıil tşlenmiş- tir. Ancak, önemli olan valnızca kurallann uygulan- ması değil, aynı zamanda suç işleyen bireylerin top- luma yeniden kazandınlmasıdır. Kanunızca, çağ- daş polis-halk ilişkileri, bu anlamda planlanmak ve uygulanmak zorundadır." Sorunlar tartısıldı AP, RP'li koalisyonu sorun olarak görmüyor • Türkiye'deki hükümet kurma çalışmalannı yakmdan takip eden Avrupa Parlamentosu, Refah Partisi'nin koalisyon ortaklığının parlamento için herhangi bir sorun yaratmayacağı görüşünde. OTLAR /ORAL ÇAUŞLAR SEDEF KORAV BRÜKSEL-Merkezi AJ- manya'nın Essen kentinde bulunan Türkiye Araştır- malar Merkezi Brüksel Bü- rosu'nun düzenlediği top- lantıda Türk temsılci ve ba- sın mensuplan, Avrupa Par- lamentosu Sosyalist Grup Başkanı Ingilız Milletveki- li Pauline Green ile bir ara- ya geldi. Avrupa Parlamentosu bi- nasında yapılan toplantıda Türkiye ve Avrupa Parla- mentosu ilişkileri, iki taraf arasındakı sorunlar ve çö- züm yollan tartısıldı. Tür- kiye'deki son gelişmeler- den ve yeni hükümet kurul- ması çalışmalan konusun- da- Türkiye Araştırmalar Merkezi Brüksel Bürosu yetkililerinden bılgı alan Pa- uline Green, Türkiye'de Re- fah Partisi'nin koalisyon or- tağı olması durumunda Av- rupa Parlamentosu'nun ön- celikle yeni koalisyon hükü- metinin politikalannı ve ic- raatını izleyeceğini ve bu icraata göre bir tavır oluş- turacaklannı, Refah Parti- si'nirı koalisyon ortagı olma- sına karşı olmadıklannı söy- ledi. Refah Partisi'nin Iran gibi diğer Islam ülkelerin- ılekı Islamcı partilerden farklı olduğunu bildikleri- ni söyleyen Green. bu par- tinin iktıdara gelmesınde kendileri açısından bir so- run olmadığını belirtti Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye'de yanlış tanındı- ğından yakınan Pauline Gre- en, Avrupa Parlamentosu olarak PKK'yi bırçok kez kınadıklannı ve PKK'yi bir terörörgütü olarak tanıdık- lannı belirtti. Gümrük bır- liği oylaması öncesi birçok Türk yetkilinin, Avrupa Par- lamentosu mılletvekillen- nin kapılannı aşındırdığını hatırlatan Green. oylama- dan sonra bu kişilerin tavır değıştırdığini ve parlamen- toya karşı sert ve kaba çıkış- larda bulunduklannı söyle- yerek "Bir daha bir şey is- tediklerinde benim kapıma geünesinler" dedi. AP'nin duyariılıklan Türkiye'nin Tunus. Fas ve Israil gibi diğer Akde- nız ülkelerinden farklı bir konumda olduğunu ve güm- rük birlığınin Avrupa Par- lamentosu'nca tam üyeliğe giden önemli biradım ola- rak değerlendirildiğini be- lırten Green. bu anlamda Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye'den beklentilerinin üye ülkelerden beklentile- riyle aynı yönde olduğunu ve bu nedenle lürkiye'de- ki insan haklan ve demok- rasi gibi konulara Avrupa Parlamentosu olarak çok önem verdiklerini belirtti. Türkiye Araştırmalar Mer- kezi. TÜSİAD, İKV (fktisa- dıKalkınmaVakfı),TESK (Türkiye Esnaf ve Sanat- kârlan Konfederasyonu), MEKSA (Mesleki Eğitim ve Küçük Sanayiı Destek- leme Vakfı). Türkiye Teks- til ve Hazır Giyim {hracat- çıları Birliğı, TÜGİAD (Türk Genç Işadamlan Der- neği) temsilcilennin ve Türk basın mensuplannın katıl- dığı toplantıda Sosyalist Grup Başkanı Pauline Gre- en. Avrupa Parlamento- su'nun politik biryapı oldu- ğunu belırterek paıiamento- nun Türkiye konusunda al- dığı kararlann da bu şekil- de değerlendırilmesi gerek- tiğını söyledi. Kentin görece para ve statü sahipleri tatil beidelerine gitti. Parasızian ve statüsüzieri kentte kaldı. "Mal sahibi" gelince her şey eskisi gibi olacak. Kırlardan şehirlere büyük kuşatma...Sosyalist gruplar içinde Maocula- nn Türkiye devnmıne ılışkın genel te- orilen, "kırlardan şehirlerin fethi" dı- yeözetlenebilir. Çm devrimının önde- ri Mao Zedung'un "milli demokratik devrim'' teonsıne göre halk hareketı önce kırlık bölgelerden başlanlacak. kır- lık bölgelerde kurtanlmış bölge ku- ran devnmcı hareket, buradan şehır- len ele geçirecektı. Bayram süresınce Istanbul'un mer- kezlenne toplanan ınsan topluluklan. Mao'nun ûnlü teonsını anımsatıyor. Şe- hır. bırkaç gündür farklı bir ınsan ka- labalıgına sahne oluyor. Varoşlarda yaşayan Istanbul'un göçmenlen. şeh- nn merkezıne akın ediyorlar. lşporta- cılann, mal satmak amacıyla kurul- muş çadırlann ce\resıni yoksul kala- balıklar sanvor, alışık olmadığımız bir kıtle sokaklan dolduruyor. Emınönü Yeni Camı çevresı, Kadı- köy, Bakırköy me>danlan kırlık böl- gelenn ınsanlarınca fethedılmış du- rumda. Yoksul ınsanlar, lstanbul Be- ledıyesf nın bedava sagladığı kıtle ula- şım araçlanyla > ığınlar halınde şehnn nispetenkibarsemtlennevöneli>orlar. Şehnn merkezını tstanbullulann alı- şık olmadığı yoksul kalabalıklann sar- ması, sıkıntılara da neden oluyor. Or- neğın bızım odadan Serpil bu sıkıntı- yı yaşayanlardan. Dün sabah telaşla ga- zeteden ıçenye gırdı ve bu kalabahk- tan duyduğu rahatsızlığı dıle getirdı Moda çevresınde birbanka oturarak gü- neşin batışını seyretmeye nıyetlenen Serpil'e, gecekondu mahallelennın bıçkın delıkanlılan rahat vermemı^- ler. Serpil. cmsel tacıze uğradıgından şikâyet edıyordu. lstanbul, yılda 500 bın göç aldıgı söy- lenen. dünyanın en hızlı büyüyen köy - kentı haline dönüştü. Bu kadar hızlı nü- fus artışını şehır kaldırmıyor. Eskıden daha makul bir artış yaşayan lstanbul. geçen yıllar içinde göçmenlen kendı kültürüne katabılıyor. onlan şehırlıye dönüştürebılıyordu. Ancak artık bu olanak kalmadı. Kırlık bölgelerden gelenler Istanbul'u dönüştürmeye baş- ladılar. Kırlar. şehırlen fethedebılecek bir ınısıyatıf kazandı. lstanbul, büyük bir köye dönüşür- ken, aynı köyden göçeden insanların oluşturduklan yeni mahalleler ortava çıktı. Istanbul'un uğradıgı bu acıma- sız ıstıladan herkes şikâyet edıyor Ama kımse de bunun nedenleri üze- nne kafa yormuyor. Yalnızca lstanbul değil. Çukurova ve Izmırde olağanüs- tü göç alan bölgeler olarak dikkat çe- kıyorlar. Pekı, bu oiağanüstü göçün nedenı ne? Sız Güçlükonak ısmını duydunuz' mu? Hani bundan bir hafta kadar ön- ce bir Barı> Gırişımı heyetının zıyare- te gıttığı Sıırt'ın ılçesı. O ılçenın köy- lennde hemen hemen hiç ınsan kalma- mış. Son kalanlar da gıden heyetten kendılerıne göç etmelerının saglan- ması ıçın yardım talep etmışler. Ora- lardaki yüzbınlerce, mılyonlarca ın- san nereye gıtti? Tabıı kı büyük şehir- lere Lstelık. çaresız, yersız yurtsuz ve ışsız olarak buralara geldıler Günah kimin? Bazılan bu ınsanlara kızıyor ve tep- kı göstenyor. Kım yennı. yurdunu. toprağını gönüllü olarak terk etmek ıster? Kım dogup büyüdüğü topraklar- dan eşyalanm bıle toplayamadan ka- çar? O insanların ne günahı var? Bir günah varsa. yıllardıroralarda süren ça- tışmalan. failı meçhul cınayetlen, köy bombalamalannı görmeyen. görmek ıstemeyen bızlenndır. Bomba oralara düşünce. buralarda bir şey olmaz sa- nanlar. varoşlarda toplanan kalabalık- lardan ürküyorlar. Sıvas'ta hâlâ köyler boşaltılıyor ve bizlersesımızı çıkarmıyoruz. O insan- lar nereye gıdecekler ve ne yapacak- lar sanıyorsuhuzi? O insarilartn çocuk- lannın makul tepkiler göstermesını bekleyebıhr mısınız? Yersız yurtsuz, hiç bir gelecek umudu olmayan gen- cecik kızlann vedelikanlılann yumu- şak bir sıyası zemındedurmalan müm- kün mü? TİKKO. Dev-Sol nasıl olu- şuyor ve gelışıyor, hiç düşündünüz mü? Refah Partisı hangi tepki temelin- de örgütlenıyor, bılıyor musunuz? Ra- mazan boyunca Istanbul'un çeşıtlı mer- kezlenne ıftar çadırlan kuruldu. Bu çadırlar yalnızca ibadet ıçın mı sanı- yorsunuz? O çadırlar, kırlann şehirle- ri ele geçinnesının sembollen olarak dikılıpduruyorlar. N4aoZedung'un fı- kırlerini savunanlar kırlardan şehırle- ri bir türlü ele geçıremediler. Ama kır- lar Istanbul'u ele geçırdi. Refah Par- tisi'nin büyük şehırlerdekı başarısı, kınn şehirlere üstünlügünü ifade edi- yor. Göç ve göçe neden olan Güney- doğu'dakı savaş sürdükçe, lstanbul çok daha büyük sorunlar yaşayacaktır. Belediyenin inanç gruplanna ayn ayn yer tahsis etmesiyle halk arasındaki yapay aynlıklar somutlaşıyor Sıvas'ın Zara'smda mezarbklar da ayrdmış• Geçen ay polisler tarafından gözaltına alınan Kâzım Dursun. PKK'lilere erzak satmakla suçlandığını söyledi. Gözaltında üç gün kalan Dursun, gözlerinin bağlandığını, çınlçıplak soyularak vücuduna elektrik verildiğini ve tazyikli su sıkıldığını söyleyerek işkence gördüğünü öne sürdü. MİYASE İLKNLR Sıvas'ın köylenne yaptığımız gezı sü- resince ne polis. ne asker ne de özel tim tarafından rahatsız edıldık. Yol kontrol- lerinde otobüsün plakasını görür gönnez selam vererek "buyrun, geçin" diyen gö- revli asker ve polisin özel muamele yap- tığını söylemek yanlış olmaz. Ancak Dıv- rigi "den sonra sivıl güvenlik görevlılerinın bindiği Kartal marka bir beyaz otomobil bizi oldukça uzaktan ızledı. Güvenkaya'ya gidişımizde kullandığı- mız minibüsü köy dönüşünde bırakıp tek- rar otobüse geçtık. Bu sırada minıbüs s.ö- förünüdurduran sivil polisler. minibüs şö- förünü ve bıze rehberlik eden köylüyü sor- gulamışlar. Güvenkaya'dan Zara ve İtn- ranlı'ya geçtık. Hangi ilçeninsınınnagır- sek bir polis otosu. görevi bir digenne dev- rediyordu. Ancak hiçbir şekilde otobüste bulunan heyetle bıre bir dıyaloğa girme- diler. Sadece akşam karanlık bastırdıktan sonra Sıvas şehir merkezine yaklaşıldı- ğında 06 plakalı bir Renault'dân ınen gö- revli otobüsü durdurarak. "Şehir merke- zine girmeyi düşünüyor musunuz" dıye sordu. Heyetten gınlmeyeceğı vanıtını al- dıktan sonra izlemeyi bıraktı. Sıvas şehir merkezine girmeyi kimse düşünmüyordu. Hele Madımak katlıamın- dan canını zor kurtaran Lütfû Kaleli, Mur- taza Demir ve Ali Balkız hiç. Zara'da Büyükköy'e ıığraına amacın- daydık. Ancak Hacı Bektaş Veli Kültür Dernekleri Ankara Şubesı Başkanı Ah- met Şahin, Zara ve köylenne ait en sağ- Güvenkaya Kövü'nden Muhtar Mehmet Kambur ile Rıza Ateş, gözaltına alındıktan sonra 6 giin sürekli gözleri bağlı bir vaziyette dayak yedikJerini ve ağır küfiirierle kendilerüıe hakaret edildiğini belirttiler. lıklı bilgilenn ve o köylerden temsılcile- rin Zara Hacı Bektaş Velı Kültür Demeği Şubesi'nde heyetı bekJedığini söyleyince otobüs Zara ilçe merkezine doğru yönel- di. Zara ılçe merkezinde otobüsü izleyen polis aracı bırken iki oldu. Konuşacağımız insanlan tedirgin etmemek içın ilçe mer- kezinde bilgileri toparlayan ve kendileri de gözaltına alınan üç yöneticiyi otobüse ala- rak Imranlı'ya doğru yola çıkıldı. Otobüste basına Zara'da olup bıtenler hakkında bilgı veren Zara Hacı Bektaş Ve- li Dernegı Başkan Yardımcısı Kâ/ım Dur- sun, özellıkle ilçedekı sol görüşlü \e Ale- vı esnaf uzennde yoğun bir baskının bu- lunduğuna dikkat çekti. Geçen ay polisler tarafından gözaltına alınan Kâzım Dursun, PKK'lilere erzak sat- makla suçlandığını söyledi. Gözaltında üç gün kalan Dursun, gözlerinin bağlandığı- nı ve cmlçıplak soyularak \ ucuduna elekt- rik verildiğini ve tazyikli su sıkıldığını söy leyerek işkence gördüğünü öne sürdü. Sorguda kendısine hangi partiye oy ver- diği ve hangi mezhepten olduğunun sorul- duğunu belirten Dursun, haklı olarak so- ruyor "Ben esnafım. Bana alışveriş yap- mayagelene kimlik sonnam. Parasryla her- kese mal satannı. PKK'lilere bugüne ka- dar hiç mal satmadım. Zara'da benim gi- bi gjda toptancısı olan ne kadar Alevi es- naf varsa sorgudan geçti. Oysa PKK'liler niçin bizden alışveriş yapsın. pekala bir Sünni dükkân komşunıuzdan da alışveriş yapabilirlcr. Neden onlar sorgudan geçmi- yor da biz geçivonız. Aynca hangi partiye oy verdiğim ve haugi mezhepten olduğum buolayla ilgisi ne?" Be> pınar Köyü'nden Şentürk İyidoğan da Zara ilçe merkezinde gözaltına alın- mış Özel otomobili olan Şentürk lyıdo- ğan. dağdaki PKK'lilere otomobiliyle er- zak taşımakla suçlanmış. Geçen yılın aralık ayında gözaltına alı- nan lyidoğan. bilindik işkence yöntem- lennden nasıbinı almış. Ama yine de "Arkadaşlanma göre ben daha az işken- ce gördüm" dıyor. Bir gece Zara Karako- lu'nda, altı gece de Sıvas Jandarma Kara- kolu'ndaolmaküzeretoplam bir hafta gö- zaltında kalıvor. Ancak savcılık tarafından serbest bırakılıyor. Imranlı'ya kadar konuştuğumuz Hacı Bektaş Veli Derneği Başkan ve yönetici- len gerçektcn şaşılası bir durumu aktan- yorlar. Zara'da bir süreden beri Alevı ve Sünni mezarlıklan aynlmış. Belediye her iki inanç grubuna da ayn ayn yer tahsis etmiş. Halk arasındaki yapay aynlıklar böy- lece somuta dönüştürülmüş. Dönüşte ay- nlan mezarlıklan göstenyorlar otobüste- kılere. Zaralı olanlara bu durum pek ola- ğandışı gelmıyor nedense. Henüz zaman varken Imranlı'da. Sıvas'ta 2 Temmuz 1992'de katledilen HasretGültekin'ın köyü Han'a uğruyoruz. Hemen asfaltın kenannda bu- lunan Hasret Gültekın'in anıt mezannın ba- şında saygı duruşunda bulunan heyetteki- ler daha sonra köye gıriyorlar. Köylüler askenn ıkı kez köye geldiğı- ni ve arama yaptıktan sonra bir daha uğ- ramadığını söylüyorlar. Ancak z^ara-lmran- !ı yolunun daha önce teröristler tarafın- dan ıkı kez kesılıp katlıam yapılması bu bölgedekı güvenlik önlemlennın daha art- masına yol açmış. Köy temsilcileriyie top- lantı yapılarak köylere ılişkın bılgıler bir tabloda ışlenıvor. Geziyi düzenleyen Av- rupa Alevı Bırliklen Federasyonu, PirSul- tan Abdal Derneklen. Divriği Kültür Der- neği ve Imranlı Kültür Derneğı yaptıkla- n tespitı daha sonra bir rapor halınde ka- muoyuna duyurdular. Imranlı 'dan sonra gezi tamamlandı. Dıvnği, Kangal ve Za- ra gibi tmranlı dada köylerbir yandan PKK bir yandan da güvenlik görev lilennın ara- sında kalmış. Geziden sonra Sıvas'a iliş- kın özetle şunlar söylenebılır: Durum he- nüz vahım değil. BirTuncelivebirGüney- doğu ile kıyaslanamaz. Eğergerekli ders- lerçıkanlmazsa Sıvas'ın çok geçmeden Gü- neydoğu'nun bırkentınden farkı kalmaz. Sıvas'tayapılacak bir yanlış bir kıvılcımı başlatabilirve Türkiye'nin tümbölgeleri- ne bir anda yayılabilır. BÎTTİÎ PERŞEMBE ORHAN BURSAU Dünü Yarına Bağlayan... Paranın suyun içinde yalpalayarak dibe doğru yol alışını heyecanla ve umutla seyrediyordum. Çoğu kez, bardağın tam üzerindeyken yolu kınlı- yor, sağına veya soluna düşüyordu. Yüzüm neredeyse su yüzeyıne yapışmış, elim- deki yüz paralık, beş kuruşluk, on kuruşluk bozuk paralan bir bir su içine bırakıyorum; yüreğim pırpır, paralann bardağın içine düşmesini bekliyordum. Düşerse, bire iki, bire üç alacaktım. Su dolu büyük bir peynir tenekesinin veya kova- nın ortasına yerieştirilmiş çay bardağının içine pa- rayı düşürmek, koîay bir hüner değildi. Paralar, suyu dikine yarıp aşağıya ınmezdi. Durmadan yalpalar, tam bardağın üzerindeyken kayar ve dışa düşerdi. • • • Dün, artık kalmayan eski bayram yerlerinde do- laştım. Çocukluğumun geçtiği semtlerde onlardan hiçbir iz yoktu. Sadece belleklerde izdüşümleri bölük pörçük yaşıyordu. Istanbul'un eskı mahallelennde yüzyıllardır hep aynı yerde kurulan bayram yerleri, son 20 yıl içinde ya yollara ya da bınalara kurban gitmişti. Oralan, çocukluk yaşamlannın ortak coşkulannın paylaşıldığı yerlerdi. Uzun zamandır artık hiçbirinin var olmadığını da biliyordum. Yine de gözlerim bayram yerlerinden kalkan, mahalle çevresinde küçük veya büyük tur atan bayram arabalann aradı. Üzertenne tente gerilmiş, dört bir yanı küçük kâ- ğıt bayraklarla, kâğıt fenerierle, rengârenk krepon kâğrtlanyla süslenmiş at arabaJan görüntüleri^lüş- lerimde koşturup durdular. Sonra, bayram yerlerinde çocuklann binmek için can attıklan arabacı atlannın nal seslerini duydum. Amcamın köydeki küheylanları peydahlandı gözlerimin önünde. Altı yaşın heyecanıyla boyunlanna sanlarak veya siyah yelelerıne tutunarak ilk kez bindiğim kızıl kahverenkli atlar. Ve ata bınince hemen büyümüş olma duygusu- nu bilincimde duyumsadığımı anımsadım. Arkasından, 6 ve 7 yaş yıllanmı geçirdiğim anne- min köyündekı bayram şenliklen uçuşarak geldiler. Boyumuzu iki metre yükselten tahta ayaklara bi- nerek yanşa kalkıştığımız anlar canlandı. Ve kocaman ceviz ve kızıl ağaçlarına kurulan, köyün bir ucundan diğer ucuna yürek ağızda sal- landığım dev salıncaklar... • • • Eski bayram yerlerim yoktular. Sokaklar da koşuşturduğumuz sokaklar değildi. Olmayışlarına üzülmedim. Içim cız etmedi. Çocuklar yine pınl pınl giyinmişlerdi ve bayramı yaşamanın sevinci gözlerinde ışıldıyordu. işte, dünü bugüne ve yannlara bağlayan da göz- lerdeki bu mutluluk ışıttısıydı. Bu ışıltının dışında her şey değişecek, dönüşe- cekti. Onların bugün daha başka görüntüler, anılar, renkler ve olaylar yaşayıp biriktirdiklerine inanıyorum. Daha doğrusu, öyle olmasını arzuluyorum, umut ediyorum. • • • Mutlu bayramlar... THE INDEPENDENT: 6 Refah'lı koalisyon sorun yaratmayacak' • Türkiye eğer demokratik kurumlann Islamcı parti ile nasıl uyum içinde çalışabileceğini göstermeyi başarabilirse, bu deneyim, ılımlı fslamcılar ile nasıl geçinebileceğinin yollannı arayan diğer Avrupa ülkeieri için de bir model oluşturabilir. LONDRA (Cumhuri- yet)- tngiltere'nın ciddı ga- zetelennden Independent'ın dün başmakale sütununda yer alan bir yorumda, Tür- kiye'nin Avrupa'ya yeni bir siyasi model getırmek üze- re olduğu vurgulandı. RP'nin demokratik bir Is- lamcı parti olduğu, bu ne- denle Batı'nın İran ve Ce- zayır örneklerinı dikkate alarak korkuya kapılmasına gerek bulunmadığı belirtil- di. Gazetede yer alan yo- rumda şu görüşlere yer ve- rildi: Birkaç gün içinde. Islam- cı bir parti, yeni kurulacak koalisyon hükümetinin or- tağı olacak. 1923 yılında la- ik Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan ve hilafetin kaldınlmasından sonra, Is- lam dini. devlet yönetimın- den uzak tutulmaktaydı. La- iklik. milliyetçilik ve Batı- lı anlayış. 70 yıldır. devlet yönetiminm ilkeleriydi. Tür- kiye, bu süreçte, otoriter re- jimler, askeri darbeler ve si- yasi şiddete de tanık olur- ken, bir yandan da ekono- mık modernleşme ile de- mokratik sürecin istikrarlı biçimde oturmasını da ger- çekleştirdı. Ancak bugüne kadar Islamcı polıtikacıla- nn devletin önemli bakan- lıklanna gelmeleri görül- memışti. Batı, bundan dolayi kor- kuya kapılmamah. Bazı la- ik Türk polıtikacılar, Islam- cı Refah Partısi'ni sorum- suz bir dini aşınlık olarak nı- teleyebilirler. Ancak bu yar- gı, Refah Partısi ıktidarda denenmeden verılmış bir yargıdır. Refah Partisı, ül- kenın bellı başlı kentlerin- de iki yıldır hiçbir tartışma yaratmadan yerel yönetim- leri elinde bulunduruyor. Yerel yönetımlerdeki başa- nsı, geçen aralık ayında ya- pılan genel seçimde de en yüksek oyu almasını biraz açıklıyor. Partınin söyleminın ba- zen radikal göründüğü doğ- rudur. Lideri Necmettin Er- bakan. Avrupa ile gümrük birlığını. •Hıristiyan dün- yasına kölelik' olarak nite- İemişti Ancak Erbakan'ın söylemi. asıl politikasının yanında daha radikal görü- nüyor. Erbakan katı bir lran- lı ayetullah değil. aynı za- manda eli silahlı bir Ceza- yiıii şenatçı da değil. 19701i yı 1larda üç kez başbakan yardımcısı olarak hükümet- lerde görev yapmış bir mü- hendis ve bilim adamı. Mer- kez sağdaki Anavatan Par- tisi ile bir koalisyon kurar- sa. ülkenın laik politikalan ve dış polıtikasına karşı top- yekün bir saldın başlatma- sı beklenemez. Refah Par- tisi, başansını. oyunu de- mokratik kurallar içinde oy- naması sayesınde kazanmış- tır. Hükümet olması içinon- lara bir şans tanınmalıdır. Çünkü seçim sandığından gelen bir yasallığı vardır. Kavranması gereken nok- ta, RP'nin hızla çağdaşlaşan ve Batı yanlısı birülke için, bölücü bir tehdit olmadığı. demokratik bir Islamcı par- ti olduğudur. Hatta Türkiye eğer demokratik kurumla- nn. Islamcı bır parti ile na- sıl uyum içinde çalışabile- ceğini göstermeyi başara- bilirse. bu deneyim, ılımlı Is- lamcılar ile nasıl geçinebi- leceğinin yollannı arayan diğer Avnıpa ülkeieri için de bır model oluşturabilir.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear