23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 22 ŞUBAT 1996 PERŞEMBE 10 DIZIYAZI Ege'de ikiboğazh göl amaçlanıyor 7 988 yılı sonunda ABD karasulannı 12 miie genişlettı. Bu genişlemenın başka denızlere de yansima ihtimali karşısında Dışişleri sözcüsıi, 29 Aralık 1988'de yaptığı açıklamada, Amerika'nın kiyısı olduğu denizlerle. vani Atlantik ve Pasıfik okyanuslan ile Ege Denızi arasın'da hiçbır benzerlik olmadığını belinerek. Amenka'nın ginşiminin Ege Denızı'ni etkilemeyeceğinı söylemiştir. Amerikan karasulannın genişlemesinın Türkıye'nin tutumunu değiştırmeyeceğını de aynca belinmiştır. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Justafen, bir gün sonra yaptığı açıklamada, Amenka'nın karasulannı 12 mile genişletme karannın Ege'yehiçbiretkisi olamayaeağını ve Amerika'nın Ege Denizi hakkındaki politıkasının (yani karasulan için 6 mili eias almanın doJayısıvla adalann hava alanının 6 mil olmasının) değışmedığını belıntı. Amerika Dışişleri'ne yakın kaynaklar da Amerikan karannın başka devletlerce, yani Yunanistan tarafından. söylentilere yol açamavacağını söylediler. Yunanistan da Türkiye'nin sert tepkisınden çekınerek Amerikan örneğinden yararlanmayı erteledi. 1989 Ocak ayı ortasında Atina'dan gelen haberler. Yunanistan'ın Türkıye'ye karşı Amerikan garantisi istemeye devam ettiğini. bu garantinin, Yunanistan karasulannı 12 mile genişletir ve Türkiye bunu savaş nedeni sayarsa Yunanistan'ın, Amerika'va "Sen de karasulannı 12 mile çıkardın. gcl beni Türkiye'ye karşı koru"demek isteyeceğini bildıriyor. Bu hesabın gerçekçi olmadığı açıktır. Amerika'nın Yunanistan'ın yanında yer alması. ^adece Türkiye ile ilişkilennı iyice bozar. Fakat Yunanistan'a bir kazanç sağlamaz. Zira. Türkiye genışletmeye "'hayır~dedikçe Sovyetlcr Birliğf nin yardıma geleceği kuşkusuzdur. Sovye'ler Birliği Ege açık denızi ile ilgilendiğini açıklamıştır. Girit Adası ışıgında Rus gemilennin demirleme yerleri vardır. Yunanistan'ın hem Türkiye hem de Sovyetler Birligi ile bozuşması çok güçrür. Avrupa Birliği'ne göre... • ABD 1988'de karasularını 12 mile çıkardı. Bu kararın öteki denizlere yansıması olasılığı karşısında Türk Dışişleri sözcüsü ertesi gün, ABD'nin Atlantik ve Pasifik'teki bu kararının Ege'de uygulanamayacağını açıkladı. Bu açıklama üzerine Amerikan sözcüsü, Türk meslektaşının sözlerini doğrulayarak "Ege'de durumun değişmediğini" söyledi. büyük bir tepkı gösteriyor'.' "Savaş nedeni sayanm", bir çeşit "saldın sayip meşnı savunmaya geçerim" diyor? Yunanistan'ın karasulannı genişletmesi, Türkiye'yi kıta sahanlığı yüzölçümü ve açık denizin küçülmesi bakımlanndan büyük zararlara ugratabilir. Asıl en önemli kayıp, Ege'nin siyasi statüsünün değişmesi olacaktır. Bilindiği gibi Türkiye ile Yunanistan arasındaki kıta sahanlığı sınırlandınlmamıştır. Kıta sahanlıklan 1958 Kıta Sahanlığı Sözleşmesi'nın l'inci ve 1982 Deniz Hukuku Sözleşmesi'nin 76'ncı maddeleri geregınce karasulannın dış sınırlarından itibaren başlar. Karasulan 6 milden 12 mile çıkanlırsa arada 6 millik fark otomatik olarak kıta sahanlığına dönüşecektir. Bu durumda Ege Denizi'nin bugünkü açık denizinın yaklaşık yüzde 28.9'u Yunanistan'a. yüzde 1.2'si Türkiye'ye geçecektir. bölgeleri karasulan statüsüne çevirecektir. Yukanda belirttiğim gibi açık denizde serbest olan birçok hareketler, karasulan olunca yapılamayacaktır. Örneğin Midilli'nin batısında 6 ile 12 mil arasındaki deniz kuşağında yapabildiğimiz araştırmalan, balıkçılığı ve deniz manevralannı yapamayacağız. Asıl en önemli değişiklik, Yunan karasulan genişletildiği zaman Ege'nin güneyinde, dogu ve batısında iki "Yunan BoğazT oluşacaktır. Böyle bir oluşum ulaşım ve politik ilişkiler bakımından Türkiye'nin çıkarlanna aykındır. Vfilletlerarası denizleri birleştiren boğazlardan geçiş, Türk boğazlanndan geçiş gibi serbesttir. Ancak, 1982 Deniz Hukuku Sözleşmesi'nin 41 ve 42'nci maddelerine göre Yunanistan, bu iki boğazda, önıeğin geçiş güvenliğini ve trafiğini düzenleme hakkını elde 1923Lozanve 1947ltalyan Banş antlaşmalanna aykın olarak silahtan anndmlan adalannı, 1960'ta Ege adalannı, 1964'teOniki Adalan, silahlandırmıştır. Türkiye'nin ikazlanna karşı ılk önce silahlandırmayı inkâr etmiştir. Havadan çekiİen fotoğraflar gösterilince silahlanmanın Türkiye'nin tehdidine karşı meşru bir savunma tedbıri olduğunu iddıa etmiştir. Alınan tedbir meşru mu değil mı tartışmasına, çok yer alacağı için burada giremiyoruz. Ancak bu tedbirin geçici meşruluğu ile adalann Yunanistan'a bırakılması daimi şartı konulan arasındaki önemli farkın altını çizmekle yetinecegiz. Yunanistan, silahlanmanın tartışılması ile adalann kendisine verilmeleri şartını da tartışmaya açmaktadır. Adalann Yunanistan'a bırakılması, silahtan anndmlması şartında. antlaşmalar hukukuna ilişkin 23 Mayıs 1969 tarihli Viyana Sözleşmesi'nin 60'ıncı maddesine göre çok taraflı bir antlaşmaya saygı gösterilmezse bundan özellikle zarar gören devlet. antlaşmanın uygulanmasını kendisi ile saygisızlık gösteren devlet arasında tamamen veya kısmen askıya alabilir. Türkiye bu hakkını Yunanistan'a karşı Lozan Banş . Antlaşmasf nın silahtan anndınlmış adalanna ilişkin maddelen hakkında her zaman kullanabilir. Böyle bir durumda Lozan Banş Antlaşmasf nın değiştirilmesı gündeme gelir. Yunanistan, Türkıye'ye yenik düşmesine rağmen Lozan Banş Konferansı'nda tngiltere'nin desteği ile bir kayba uğramamıştır. Yunanistan'ın benzer bir desteği günümüzde elde etmesi düşünülemez. Yukanda belirtildiği gibi, Yunanistan'ın Türkive ile Antikithira'nın 6 mil açığındaki. deniz içinde bulunan kayalıklara Rus Donanması ^^ demiıiiyor Andikifhira EGE DENIZİ yani Türkiye'ye karşı hiçbir • Girit Adası açığında Rus gemilerinin demirleme yerleri vardır. Yunanistan'ın hem Türkiye hem de Sovyetler Birliği ile bozuşması güçtür. • Yunan karasulan genişletildiği zaman Ege'nin güneyinde doğu ve batısında iki "Yunan Boğazı" oluşacaktır. Böyle bir oluşum, ulaşım ve politik ilişkiler bakımından Türkiye'nin çıkarlarına aykırıdır. Ayrıca kuzeyde ve güneyde iki göl ortaya çıkacaktır. • Adaların silahlardan arındırılmaları temel şartına uyulmaz ise bunların Yunanistan'a geçişleri sakatlanır ve sonuç olarak Ege'deki bütün genişleme girişimlerini dayanaktan yoksun bırakır. - . . . , ^ ... „...„„„...«, 1995 yılı Temmuz avında Yunan basınında çıkan bir fıabere göre, doğru ise. Avrupa Bırliği de Yunanistan'ın Ege'de karasulannı 12 mile çıkarmasını savunmamaktadır. Avrupa Birligi Hukuk Komısyonu, hazırladığı bir raporda, 1982 Deniz Sözleşmesfnin 3'üncü maddesinden başka 15, 74, 83 ve 12l'inci maddelerine göndermeler yapmaktadır. Rapordan çıkanlabılecek ilk sonuç 3'üncü maddenin verdiği yetkinin diğer maddelerdeki kayıtlar içinde kullanılabileceğidir. Raporun niye açıklandığını bilmiyoruz. Etkisi olumsuzdur. Yunanistan. Ege Denizı'nde karasulannı 12 mile çıkanp "Bu, Avrupa Birtiği'nin Ege'de karasulan sınındır" dıyemeyecektir. Sorumluluk Yunanistan'a bırakjlmıştır. Türkiye. Yunanistan'ın Ege'de karasulannı genişletmesine niye Ege Denizi'nde 6 milden 12 mile kadar oransal Yunan yayılması Türkiye'nin kaybı, muhtemel bir paylaşmada yaklaşık yüzde 27 olacaktır. Bu. katlanılamayacak derecede bir kayıptır. Böyle bir genişleme, halen yürürlükte olan 1976 Bem Anlaşması'na da aykın olacaktır. Bu anlaşma var olmasa da kıta sahanlığı sınırlandınlmamış olduğu için karasulannın genişletilmesi, hukukun genel bir ilkesi olan hakkın kötüye kullanılması olacaktır. 1982 Deniz Hukuku Sözleşmesi'nin 300'üncü maddesi, sözleşmeye taraf olan devletlerin sözleşme gereğince "•yükiendikleri yüklemfcri iyi niyetk yerine getirmelerini" istemekte ve sözleşmenin tanıdığı "halsyetki, serbestliklcrdcn kötüye kullanma biçiminde yararianamayacaklannr öngörmektedir. Ege'de Yunanistan'ın karasulannın genişletilmesi, halen açık deniz olan bazı edecektir. Bu konularda kanun ve yönetmelikler yapabilecektir. Bu yetkiler gerçek ihtiyaçlar için kullanıldığı zaman sakıncalı olmayabilir. Yalnız Yunanistan'ın F1R teknik yetkisini nasıl kötüye İcullandığını biliyoruz. Ele geçireceği yeni yetkileri nasıl kullanacağı. fıili takdirine bağlanacaktır. Ege'nin güneyinde oluşacak Yunan boğazlan, politik bakımdan Türk boğazlanna rakıp çıkacak ve bunlann politik önemlerini paylaşacaktır. Rusya Federasyonu ve ABD gibi açık denizlerde ilgili bulunduklannı açıklayan devletleri de Ege'deki değişiklik etkileyecektir. Adaların silahlandırılması Yunanistan, yukanda belirtilen genişleme girişimlerinin yanında zaman bir tehdit oluşturamaması. daimi şartına bağlanmıştır. Bu şart adalann statüsü bakımından temel bir hükümdür. Bu hükme saygı gösterilmezse adalann Yunanistan'a bırakılması geçersiz hale gelebilir. Lozan Banş Antlaşmasf nın 15'inci maddesi ile Oniki Adalar üzerinde Italya'nın egemenlığı tanınırken silahtan anndırma şartı konmamıştı. Bu adalar 1947 Italyan Banş Antlaşması ile Yunanistan'a verilirken "silahtan anndınlma" şartı konmuştur. Yunanistan'ın bu değişiklik üzerinde düşünmesi gerekir. Adalann silahtan anndınlmalan temel şartına uyulmaz ise bunlann Yunanistan'a geçişi sakatlanır ve sonuç olarak Ege'deki bütün genişleme girişimlerini dayanaktan yoksun bırakır. Milletlerarası hukukta ilişkileri. genişleme, Megali Idea politikası izlemesi yüzünden bozulmuştur. Bunu. Yunan ve Türk Dışişleri bakanlan dile getirmişlerdir. Türkiye aleyhine karada, denizde ve havada genişleme politikası ile dostluk ve işbirliğı bir arada yürütülemez. Bu nedenle Yunanistan'ın Türkiye ile ilişkilerinı iyileştirebilmesi için temel şart, Yunanistan'ın 1930- 1940 devresinde olduğu gibi Megali Idea politikasından vazgeçmesidir. Megali İdea'nın bağımsızlık, makul mılliyetçilik anlayışına kimse karşı çıkamaz. Ancak bu anlavış, Yunanlılann deyimi ile bir çeşit emperyalizme dönüşürse herkes doğal olarak Türkiye'ye karşı çıkar. Bugünkü durum budur. Gerçekte Megali İdea'nın aşın anlayışını Yunanistan'ın tek başına gerçekleştirmesi imkânsızdır ve bu yolda ısrar ettiği zaman zarara uğramaktadır. Yunan cemaatini: Kıbns'ın üçte birini. lstanbul'dakı Yunan cemaatini kaybetmiştır. Parrikhane de Ayasofya gibi bir müze olma yoluna girmiştir. Anadolu yenilgisinin suçlulan. Atina Mahkemesı tarafından mahkûm edilirken gerekçelerin birisi. "Yunan halkırun. olanaklan ötesinde bir göreve zorianması" idi. Zamanımızda Megali Idea için başka bir devlet veya bir milletlerarası kuruluşun desteğini sağlamak, hemen hemen imkânsızdır. Artık, dış politikanın da maliyet hesabı yapılmaktadır. Vunanistan'ın değeri, Türkiye'nin gözünde Avnıpa ile bitişmesini kolaylaştırması ile orantilıdır. Yunanistan, Türkiye'nin Avrupa ile bitişmesine yardımcı olmaz ise kendi değerini kendi politikası ile azaltmış olur. Yunanistan. bıtışmeye yardımcı olma yerine engel olmaya kalkarsa pek bir değeri kalmaz. Yunanistan'ın Türkiye'nin Avrupa ile ilişkilerinin gelişmesine engel olma olanaği abartılmaktadır. Daha evvel belirttiğim gibi Yunanistan, Avrupa'ya katkıda bulunan değil, ondan yardım alan bir devlettir. Bu yüzden Avrupa'nın geleceği üzerinde söz sahibi değildır. Şimdiye kadar engel olarak gözükmesi, Avrupa'nın büyük devletlerinin bu görüntü arkasında kalmayı tercih etmelerinden ileri gelmiştir. Tercih değişince Yunanistan'ın engel olma yeteneği de kalmamıştır. Yunanistan'ın politikası karşısında Türkiye'nin ne yapabileceği zaman zaman tartışılmakta. bazı ümitler beslenmektedir. Bu yüzden son yirmi yılda Türkiye, boyuna Yunanistan'ın dostluğunu aramıştır. Ama aradığını bulamamıştır. Türkiye'nin dostluk yaklaşımı. Yunanistan'da değeri hakkında yanlış hesaplar yapılmasına yol açmaktadır. Türkiye'den ödün beklenmektedır. Türkiye'nin Yunanistan'ın hata ve kusurlannı ödüllendirmesi, Türk kamuoyunun gözü önünde pek kolay değildir. Türkiye bütün komşulan ile bu arada Yunanistan ile dost olmaya kar&ı,, değildir. j , Ancak bu defa da dostluk girişimi, Venizeios'un evvelce yaptığı gibi Yunanistan'dan gelmelidir. O zaman yayılmacı bir Bulgaristan vardı. Şimdi yok. Yunanistan'ın şimdi ne menfaatı olabilir? Geleceği söz konusudur. Ya teröristlere destek veren ve bu yüzden medeni dünyadan dışlanan bir devlet veya bölge banş ve düzenine katkıda bulunan bir devlet olacaktır. Son şıkkı tercih ederse Şimdiye kadar izlediği Megali Idea politikası ile uğradığı zararlara ek olarak yeni kayıplara uğramaz. Türkiye için de Avrupa'ya yeni bir kapı açıiabilir. Düşmanlığinın zararlan yerine. işbırliğinin yararlan geçebilir? Yunanistan'ın Türkiye ile şimdi dost olması. kendisi için geleceğinin bir çeşit sigortasıdır. Yarın: Kıbrıs Karasulan 12 mile çıkarsa Ege J de göller oluşacak iğer önemli bir sonuç, Yunan karasulan 12 mile çıkanldığı zaman, harita üzerinde kolaylıkla görebiTeceeiniz gibi bugün rahatlıkla Ege Denizi dediğimız bölgeyi Ege gölleri görünüşüne kavuşturacaktır. Kuzeyde ve güneyde iki göl oluşacaktır. Ege Denizi'nde karasularına ilişkin olarak hava alanı anlaşmazlığı vardır. Milletlerarası hukuka göre devletler kara sulan üzerindeki ha\ a alanı üzerinde de egemenlik yetkilerini kullanırlar. Yetkinin sının karasulan sınırlan kadardır. Yunanistan'ın Ege'deki karasulan. 6 mildir. Karasulan üzerindeki hava alanı da 6 mildir. Yunanistan iç hukukunda 1931 yılında aldığı bir kararla bu alanı 10 mile çıkarmıştır. Bu karar çok sonra 1975 Şubat ayında dış dünyaya açıklanmıştır. Bu genişlemeyi Türkiye kabul etmemektedir. Genişleme Ege karasulannın yüzde ellisinin üstünü kaplamaktadır. Bu yüzden Türkiye'nin uçaklan 6 mil ile 10 mil arasındaki alana girince Yunanistan hava alanının ihlal edildiğini iddia etmektedir. Bu iddianın milletlerarası hukukta dayanağı yoktur. Nitekim ABD de Yunanistan'ın iddiasmı kabul etmemektedir. Yunanistan hava alanını genişletme çabalanna paralel olarak Ege'deki F1R görevini de kötüye kullanmıştır. Yunanistan kendi adalan ile havada birleşme için koridorlar açarak milletlerarası uçuş alanlannı daraltmaktadır. Geri kalan alanda da uçuş serbestısini kısıtlamaktadır. Gerçekte hava trafiği güvenliğini arttırmak için FIR ile her bölgede devletlere verilen görevier teknik niteliktedir. Yunanistan bu teknik yetkiyi egemenlik yetkisine dönüştürmeye çalışmaktadır. Böylelikle Ege Denizi üzerindeki tüm hava alanı üzerinde egemenlik kurmaya çalışmaktadır. ÇALIŞANLARIN SORULARI / SORUNLARI YILMAZ ŞÎPAL SSK'den emekli olmaya hak kazandnn mı?" Soru: 1973 yılında bir kamu kurumunda Emekli Sandığf na tabi olarak çalışmaya başladım. Bu çalışmam 13 yıl 7 ay sürdü. 1987'deevlendimveişimdenayrıldım. I99Ö'a ka- dar hiçbir işte çalışmadım. 1990'da ekonomik şartlar beni çalışmaya zorladı. Ben de bir özel kurumda 1 Ocak 1990'da asgari ücretle ve sigortalı çalışmaya başladım. İki yıl asgari ücretle ça- lıştım ve doğal olarak sigorta primlerim de asgari ücret- ten kesildi ve yatırıldı. Ocak 1992'de primlerimi tavan ücretten ödemeye başladım ve halen de kesintisiz tavan- dan prim ödemekteyim. Halen 6 yıl prim ödemiş durum- daytm. Sorularım: 1. Sosyal Sigortalar Kurumu'ndan emekli olmaya hak kazandım mı? 2. Emekli olmaya hak ka/andıysam, aylığım nasıl hesaplanacak? Hangi dere- ce. kademe ve göstergeden bağlanacak? Oranı ve mik- tarı ne olacak? (S.E.) YANIT: 1. 20 yıllık sigortalılık süresi içinde 5.000 gün (13 yıi 10 ay 20 gün) malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalan primi ödeyen her kadın sigortalı. son yedi yılda 1.261 gün (3 yıl 6 ay 1 gün) sigorta- ya prim ödemek koşulu ile SSK'den yaşlılık aylığı almaya hak ka- zanır. Kadın sıgortalılara yaşlılık aylığı bağlanması için aranan 20 yıl- lık sigortalılık süreniz. 1993'te dolmuş durumda. Aynca Emekli Sandığı ile birlikte toplam 6.780 gün pnm de ödemiş durumdasınız. Bu koşullar. size yaşlılık aylığı bağlanması için yeterlidir. 2. Sosyal Sigortalar Yasası ek madde 34 uyannca üst gösterge tab- losundan 1996 yılında özel sektörden emekli olanlara bağlanacak aylıklar, 1 Ocak 1988 ile 31 Aralık 1996 arasında geçen 8 takvim yılı sigorta primine esas kazanç ortalaması alınarak hesaplanacak- tır. Ek madde 34'e göre: 1. c) "1996 yılında a\lık bağlanması için tahsis talebinde bulunanlar ile ölenlerin hak sahiplcrine bağla- nacak aylıkların hesabında sekiz, (..) takvim yılı olarak nazara alınır." 1 Ocak 1988-31 Aralık 1995 arasında geçen sekiz takvim yılında 2 yıl (1988-1989) prim ödememiş, 2 yıl (1990-1991) asgari ücret- ten ve 4 yıl da (1992-1995) tavan kazançtan pnm ödeyen bir sigor- talının maaşmın hesabı: TakvimPnme esas yılı kazanç 19880 19890 19903.645.000 19916.903.000 199246.842.660 199364.937.430 199485.386.240 1995109.891.080 8 yıl toplamı 317.605.410 8 yıl ortalaması 39.700.676 1996 yılında özel sektörden emekli ve 8 yıl- lık sigorta primine esas kazanç ortalaması 39 milyon 700 bin 676 li- ra olan ve toplam 6.780 gün prim ödeyen bir sigortalıya, 1996 yılı özel sektör malullük. yaşlılık ve ölüm sigortası üst gösterge tespit tablosunun 3. derece 7. kademesinden ve 8.978 göstergeden, % 59.40 oranda 1.695 katsayıya göre 9 milyon 39 bin 320 lirası yaşlı- lık aylığı, 4 milyon 690 bin lirası sosyal yardım zammı olmak üze- re 13 milyon 729 bin 320 lira toplam aylık bağlanır. ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇİ 22 Şubat Nasıl Atlatıldı? 22 Şubat olaylannın üzerinden otuz dört yıl geçmiş. O gün Talat Aydemir, bir "darbe " düzenlemişti. O yıl- lar Milliyet'teydim. Bana, darbeye girişen Talat Ayde- mir'le görüşme görevi verildi. Sabahın erken saatlerin- de kalktım, Talat Aydemir'in Namık Kemal Mahalle- si'ndeki evine yollandım. GenelKurmay Başkanı Cev- det Sunay da Talat Aydemir'in bir üstündeki dairede mi ne oturuyor. Zili çaldım, kapıyı Talat Aydemir açtı. Yüzü tıraşlıydı; üstünde sabahlık vardı. O sorulanma yanıt ver- meden: - Ben sizin hakkınızda soruşturma yaptım. İyi bir ar- kadaşmışsınız. Bizimle bırlikte olur musunuz diye sor- du. - Aman Albayım, dedim, biz gazeteciyiz, bizi bu işle- re kanştırmasanız, gazeteci kalsak... - Bizim gazeteci arkadaşlanmız da var, dedi, siz de gelin. Çok iyi bir kadromuz var. Bak! Listeye baktım, bu Bakanlar Kurulu listesi olmalıydı. - l-ıh.. dedim, izin verirseniz ben gazeteci kalmak is- tiyorum. Hem sizin de yansız gazetecilere gereksinimi- niz olacaktır Beni bağışlayın. Bana sorarsanız gazete- cileh bu işlehmze kanştırmayın. - Peki, dedi. Albay Aydemir, konuşmamızı yaptık, çık- tık. Foto muhabiri arkadaşım Ibrahim Özçelik, albayla birlikte bir fotoğrafımızı çekmişti. O resim Milliyet'in te- pesine çıktı! Görenler: - Yav, bunlann hangisı darbeci diye dalga geçmişler. Aydemir, sabahlıklı; ben ise o şubat soğuğunda, kara bir pardösünün içinde. Kimi gazeteciler. olaylar bittikten sonra "Darbeciler arasında" başlıklı diziler yayımladılar. Ama Talat Ayde- mir canından oldu, Fethi Gürcan da. Senatodaki oyla- mada, 22 Şubatçılardan bir Osman Deniz kurtarılabil- di ölüm cezasından. onu da sağlayan 27 Mayısçılann oluşturduğu Milli Birlik Grubu'ydu. Yoksa, 21 Mayıs olay- lanndan sonra asılanlann sayısı üç olacaktı. Bu üç sa- yısı, Demokratlann öcünü almak için çırpınan Adalet Partililerin sloganıydı. 1961'de Menderes, Zorlu, Po- latkan asılmışlardı ya, onlar da asılacakların üç olması- nı istiyorlardı. Bu isteklenne 12 Mart'tan sonra kavuştu- lar. Bu kez, üç genç asılıyordu: Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin Inan 22 Şubat'la ilgili ilgınç bir anım daha var Olaylar hızlanınca Genel Yayın Yönetmeni Abdi Ipek- çi, 23 şubatta Ankara'ya gelmişti. Bir ara bir haber gel- di. Darbeciler, Etimesgut radyo vericisini ele geçirmiş- lerdi. Abdi Ipekçi'ye sordum: - Neyapalım? - Gidip yerinde görmek gerek, dedi. Doğru mu değil mi? Bir araba çağırdım, foto muhabiri Ibrahim Özçelik ya- nımda. Başka bir gazeteden de bir arkadaş alsam iyi ola- cak diye düşündüm. Cumhuriyet'ten Sait Terzioğlu'na haber verdim. "Tamam gelirim" dedi, onu da aldık; An- kara'nın Etimesgut'una gideceğiz. Şubat ayı o zaman çok soğuktu. Bir yandan kar, bir yandan sis, gecenin bir yansı. Yola çıktık, göz gözü görmüyor. Biraz ilerledik. Ar- kadaşım Sait: - Dönelim dedi, benim çoluk çocuğum var, daha faz- la gidemem! Bürolanmıza döndük. Abdi Ipekçi uyumamış, bizi bek- liyormuş: - Ne oldu? - Gıdemedik, döndük! Abdi Ipekçi renk vermiyordu, ama sonuçtan hoşlan- madığını anlamıştım. - Ne yapalım, yine gidelim mi? - Herhalde! Yeniden foto muhabiri Ibrahim Özçelik'le yola çıktık. Sis içinde gidiyoruz. Etimesgut'a vardık. Gözüme kar- lar içinde sipere yatmış erler görundü, silahlanpariıypr- du. Arabayı durdurup indik. Foto muhabiri Ibrahim Öz- çelik, flaşı patlattı, siperdekilerin bir fotoğraflannı çekti. O sırada, biri fırladı: - Ne yapıyorsunuz? Çıldırdınız mı siz? Ya erler size ateşetseydi. Neden flaşı çalıştınyorsunuz? - Özür dileriz, dedim, Etimesgut vericisini ele geçir- mişsiniz, doğru mu onu öğrenmeye gelmiştik? Genç bir teğmendi, karşılık verdi: - Evet, Etimesgut vericisi bizde. Fakatyaptığınızyan- lış. Canınızdan olabılirdiniz! Izimize geri döndük. Talat Aydemir, 22 Şubat'taki girişirninde başarı sağ- layamadı. Emekliye sevk edildi. Ama o boş durmadı. 20- 21 Mayıs 1963'te, yeni bir darbe girişiminde bulundu. Abdi Ipekçi, ertesi günü bir "Durum" yazısı yayımladı. Başlığı şöyleydi: "Bir ıhtilal olamaz, olsa da muvaffak olamaz!" 22 Şubat olaylannı da 21 Mayıs olaylannı da önleyen o zamanki Başbakan Ismet Inönü'nün zekâsıydı kuş- kusuz. Talat Aydemir'in arkadaşı Fethi Gürcan, Ismet Pa- şa'yı da tüm kabine üyelerini de Çankaya'da Cumhur- başkanı Gürsel'ın başkanlığında yapılan toplantıda sı- kıştırdığında, her şey bitmek üzereydi. Ismet Paşa'yı da tüm bakanlan da ele geçirebilirdi. Aynca, parti başkan- lan, Milli Birlik Grubu'nun büyük çoğunluğu, Genelkur- may Başkanı Cevdet Sunay da oradaydılar. O ay, oruç ayıydı. Muhafız Alay Komutanı Albay Cihat Alpan, dar- becilerce gözaltına mı alınmıştı? Muhafız alayında as- kerler, ne yapacaklannı şaşırmışlardı. Bu sırada, Inönü, Çankaya'dan şıkıp çıkamayacaklannı sordurdu. Çanka- ya'yı kuşatan Eethi Gürcan, bu istegi Talat Aydemir'e ilet- ti. Aydemir: - Bırak gitsınler demişti. Bizim onlann canı ile işimiz yok! Haber, kendisine ulaşınca Ismet Paşa, elini masa- ya vurdu: - Şimdi kaybettiler dedi. Cumhurbaşkanı Gürsel, Mürted'e: Inönü, Hava Kuv- vetleri'ne, Milli Birlikçiler çeşitli yeriere gidip sığınmışlar- dı. Vartaatlatılmıştı... BULMACA SEDAT YAŞAYAy 1 2 3 4 5 6 7 8 SOLDAN SAĞA: 1/ Ceyhan Irmağı üzerinde kurulu olan baraj ve elektriksantralı.2/ Kumaşlardakı be- nek... Isa'nın, ye- niden dirilişinden kırk gün sonra til- mızlerının huzu- runda göğe çıkışı. 6 3/ Bir burç adı... Birtürkalın veka- ba kumaş. 4/ Ti- yatrolarda oyunu alkışlamak için parayla tuuılmuş kımse... Bir renk. 5/ Radyum elementınin simgesı... iki şey arasındaki uygun ılışki. 6/ Hayvanlara vurulan damga... Bir soru sö- zü. II Küçük denk... "Yiğı- dın başına bir ış gelirse Onu —- ellere açıcı olma" (Kara- caoğlan). 8/KeseB ajı da de- nilen ve Avustralya'da yaşa- yanbirhayvan... Olumsuzluk belirten bırönek. 9/Sabahat- tin Ali'nin bir öykü kitabı... Sırtlan. YUKARIDAIN AŞAĞIYA: 1/ Doğruluğuna güvenilmeyen yazı ya da söz. 2/ Akdeniz Bölgesi'nın iç kesimınde küçük bir göl... Tecrübeli. usta. 3/ Şehzadelenn özel eğitmenleri... Yunan mitolojisinde aşk tannsı. 4/Güney Amerika'da yaşayan çok ıri vezehirsızbir yılan. 5/"En ummadığın keşfederesrar-ı derunun / Sen her- kesi — âlemı sersem mı sanırsın" (Zıya Paşa)... Bir göz rengi. 6/Aşağılama. horgörme belirten birünlem... Nâzım Hikmet'ın soyadı... Tarla sının. 7/Fasıla... Üflemeli birçal- gı. 8/Bıray adı... Hatıra. 9/Tazeyken kabuğuylabirlikte ku- rutulmuş fasulye. M I R M I R | S u E S | u R E T E ç T I R P A N A •K R | O H | O L T U O M L E T •T A R N O | M A N T T U O L E 1K •F U T M A L A V T | L A •S A L A N G A N
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear