25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
5~_ 20 ŞUBAT1996 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOM En kısa aydaki fiyat artışlannın ocak ayını aşıp yüzde 10'un üzerine çıkması bekleniyor Zamlar bayram tatili yapımyor• Şubatta tüketici fiyatlanndaki artışın yüzde 12-14, toptan eşya fiyatlanndaki artışın ise 10-12 arasmda gerçekleşmesi bekleniyor. • Yetkililer, özellikle akaryakıt zammmdan sonra raflardaki birçok temel tüketim maddesine zam geldiğini belirtirken ocak ayındaki tüketici ve toptan eşya fiyatlan arasında oluşan yüzde 1.5'lik farkın kapanabilmesi için şubat ayında tüketici fiyatlannın en az yüzde 3 artış göstereceğini ifade ettiler. tüketici fiyatlanndaki artışın toptan eşyaya oranla daha yüksek olacağını kaydetti. Orhan Yayla, bu yükselışte akaryakıt zammının ve bu zamdan sonra piyasada yapılan diğer zamlann büyük etkisinin bulunduğunu söyledi. Yayla, aynca özellikle şekerle ilgiii olarak şu anda piyasadaki toptancılann stok yapmasının mümkün olamayacağını vurguladı. Kovan Gıda A.Ş. Yönetim Kurulu Baskanı tbrahim Bingül ıse ocak ayındaki fîyat artışlannın Devlet lstatistik Enstitüsü tarafindan açıklanan enflasyon oranına tam olarak yansıtılmadığını ifade etti. Bingül, ocak ayında deterjana yüzde 25, yağa yüzde 15, bakliyat ürünlerine yüzde 10, temizlik ürünlerine yüzde 17, peynir ve süt ürünlerine yüzde 25, makarnaya yüzde 15 ve kozmetik maddelerine de yüzde 2 zam geldiğini söyledi. Ibrahim Bingül, şubat ayındaki fiyat artışlannın daha yüksek oranda gerçekleşebıleceğıni de belirterek toptan eşya fiyat CAıNAN SOYSAL Ocak ayında yüzde 10'a yaklaşan enflasyonun yılın en kısa ayında da hız kesmeyeceği şimdiden belli oldu. Piyasa yetkililennin verdiği bilgilere göre şubat ayında tüketici fiyatlanndaki artışın yüzde 12-14, toptan eşya fiyatlanndaki artışın ise 10-12 arasında gerçekleşmesi bekleniyor. Yetkililer, özellikle akaryakıt zammından sonra raflardaki birçok temel tüketim maddesine zam geldiğini belirtirken, ocak ayındaki tüketici ve toptan eşya fiyatlan arasında oluşan yüzde 1.5'lik farkın kapanabilmesi için şubat ayında tüketici fiyatlannın en az yüzde 3 oranında artış göstereceğini ifade ettiler. Istanbul Ticaret Odası Bakkaliye Komitesi Başkanı Örhan Yayla, piyasada herhangi bir talep sıkıntısı yaşanmadığını vurgulayarak, alım satımlann geçen yıldan daha iyi olduğunu belirtti. Yayla, şubat ayı enflasyonunun ocak ayına oranla daha yüksek çıkmasının beklendiğinı belirterek, özellikle Fiyat artışlannın piyasaya etkisinin sürmesi beklenirken durgunluk işportacıların bayram aüşverişini etkikmedi. artışının yüzde 12, tüketici fiyat artışının ise yüzde 10 olarak gerçekleşmesinin beklendığini vurguladı. Ucuz fiyata yargı desteğiANKARA (ANKA) - Yargıtay, yaşamı bıraz da olsa ucuzlatmayı ödüllendirirken ekmek mafyasına gözdağı verdı. Yargıtay Dördüncü Hukuk Dairesi, Esnaf Ödalan tarafindan belirlenen rayicin altındaki fiyatlarla satış yapılmasının suç olmadığına karar verdi. Daire, Lokantacılar Odası tarafindan belirlenen rayicin altında fiyatlarla yemek satan lokantacının bu davranışının haksız rekabet olmadığını belirleyerek haksız rekabetin önlenmesı yolunda hüküm kuran asliye hukuk mahkemesi karannı bozdu. Karann, ucuz ekmek satmalan "ekmek mafyasT tarafindan önlenmek istenen fınncılara da destek nıtelığınde emsal oluşturacagı bildınldi. Elazığ Lokantacılar Odası, bazı üyelennın belırlenen rayicin altında fiyatlarla yemek satışı yapiıklan gerekçesıyle 'haksız rekabetin önlenmesi' karan \enlmesı ıçın asliye hukuk mahkemesine başvurdu. Oda, ucuz satış yapan lokantacılann bu suçtan cezalandınlmalan için asliye ceza mahkemesinde ayn bir dava açtı Ucuz satış yapan lokantacılar. ceza mahkemesinde beraat ederken asliye hukuk mahkemesi, belirlenen rayicin altında satış yapmanın haksız rekabet olduğunu belirterek bunun önlenmesine yönelik karar oluşturdu. Bunun üzerine ucuz satışta direnen lokantacılar, aleyhlerine olan karann bozulması için Yargıtay'a başvurdular. Davayı 4. hukuk dairesi görüştü. Daire, ucuz satışı özendıren bozma karannı oybirliğiyle aldı. Kararda. şu belirlemelere yer \erildi: "507 sayılı Esnaf ve Küçük Ksnaflar Kanunu'nun 125. maddesinde bu kanuna tabi esnafca üretilen mal ve hi/nıctlerin ücret tariflcri. bağlı bulunduklan dernekçe hazırlanır ve mcnsubu olduklan birtik başkanlan meclisincc. onandıktan sonra yürürlûğe girer ve (ücret tarifekrinin düzenlenme esaslan yönetmelikie belirtenir) düzenlemesi vardır. Ancak tarifede yer alan fıyatlan azami hadieri gösterir >önetmelikte vurgulanan vc isyerinde asılması zorunlu olan tarife, levha veya panolann fiyatiannın azami hadkri gösterdiğine Uişldn açıklayicı kaydı da içermesi öngörüunüştür. O halde. belirlenen rayicin altında bir fiyatla yemek satişında bir engel ve sakınca yoktur. Yeter ki kalite, temizlik ve gramaj gibi hususlara riayet edilsin. Nitekim, bazı lokantacılar aleyhlerine haksız rekabet yaptıkları nedeniyle açılan kamu davasında sanıklar beraat etmişlerdir. Davalıların rayiç fiyat altında satış yaptıklan sabitse de olayda haksız rekabetin öğe ve koşulları gerçekleşmediğinden, davanın reddedilmesi gerekir." Sanayiciye göre pahalılık kaçınılmaz ANKARA (ANKA)- Eko- nomideki sıkmtılar ve siyasi belirsizlik, sanayi kesiminde zam beklentisini arttınyor. Sanayıcilerin yüzde 68.5'i yı- lın ilk çeyreğinde fiyatlan- nın artacağını belirtirken zam beklentisi özellikle metal eş- ya ve kereste sanayiinde yo- ğunlaşıyor. Üretim değeri ağırlıklı ortalamalan dikkate alındığında ımalat sanayıin- dekı işyerlennın yüzde 68.5'ı yılın ilk üç ayında satış fiyat- lannın artacağını tahmin edi- yor. Işyerlerinin yalnızca bın- de 6'sı fiyatlann düşeceğını belirtiyor. Zam beklentisi özellikle özel sektörde yo- ğünlaşıyor. Kamu işyerleri- nin yüzde 49. l'i fiyatlarda artış olacağını belirtirken bu oran özel sektörde yüzde 77.5"e kadar çıkıyor Sanayının ürünlerine zam yapacağı tahmmıni, hammad- de fiyatlannda hızlı bir artış olacağı beklentisi de doğru- luyor. İşyerlennm yüzde 74.3'ü yılın ilk çeyreğinde hammadde fiyatlannda artış beklediklerini ifade ediyor- lar. Hammadde fıyatlannın gerileyeceğini düşünenlerin oranı ise yalnızca yüzde 3'te kalıyor. Hammadde fiyatla- nnda artış bekleyenlerin ora- nı özel sektörde yüzde 80'le- re kadar ulaşıyor. Fiyatlarda anış beklentisi özellikle me- tal ana sanayiı. metal eşya ve kereste sektörlerinde artıyor. Bu sektörlerdekılenn yüzde 90'ının fazlası hammadde fi- yatlannda artış bekledikleri- ni ifade ediyor Belirsizliğin neden olduğu durgunluk, otomotiv sektörüyle eşzamanlı olarak bilişim sektörünü de vurdu Piyasaııııı görüntüsü bilgisayar ekranında • Yılın son iki ayında yıllık cirolannın yansından fazlasını gerçekleştiren bilgisayar firmalan, 1995'in sonunda yaşanan durgunluğu 1996'nın ilk iki ayında da aşamadı. Sektör yetkilileri, şirketlerin, ekonomik' ve siyasi bir bunalım sürecinde ilk olarak bilgisayar yatınmlannı durdurduklannı vurguluyorlar. NURTENYALÇIN Piyasalardaki belirsizlik ve güvensiz- liğin artık tek göstergesi otomobil satış- lanndaki düşüş ile stoklardaki artış de- ğil. Aylardır yaşanan siyasi bunalım ve çözümsüzlükle sonuçlanan hükümet ara- yışlan bilgisayar sektörünü de vurdu. Her yılın son iki ayında yıllık cirolannın yansından fazlasını gerçekleştirdıkleri- ni söyleyen bilgisayar firmalan yetkili- leri, 1995'in sonunda yaşanan durgunlu- ğun 1996'nın ilk iki ayında da aşılama- masından şikâyet ediyor. Şirketlerden bazılan yaptıklan indırimleri "gümrük birfiğinin nimeüerinden" gibı gösterir- ken, dığer fırmalar gümrük birliğinin bil- gisayar fıyatlannı etkilemediğini, bu tür ilanlann tüketiciyı ve piyasayı aldattığı- nı \Tirguluyorlar. Bilgisayar şirketlen yetkilileri bir ül- kedeki ekonomik ve siyasal bunalımdan ilk etkilenen sektörün otomotiv sektörü olduğu düşüncesinin de yanlış olduğunu, dünyada ve Türkiye'de yaşananlann bil- gisayar sektörünün lokomotif sektör ol- duğunu doğruladığma dikkat çekiyorlar. Sektör yetkilileri, şirketlerin, ekonomik ve siyasi bir bunalım sürecinde ilk ola- rak bilgisayar yatınmlannı durdurdukla- nnı söylerken, 1995 yılının sonunda ve Firmaiar piyasadakidurgunluğu ilanlaria asmava çalışırken bilgisavariaryalnızca seyirci bulabiliyor. 1996 yılının ilk aylannda bilgisayar sek- töründe yaşanan durgunluğun nedeni ola- rak da firmalann genel olarak yatınm planlannı ertelemelerini göstenyorlar "Türkiye'de ekonomik bunalım yoktur" diyenlerin bilgisayar satış rakamlanna baktıklannda gerçeği göreceklerini belir- ten firma yetkilileri. GB'nin fiyatlara hiçbir etkisinin olmadığına da dikkat çek- tiler. Akyer Genel Müdürü Mehmet Akyer- li bilgisayarda bunalımın ocak ve şubat aylanna sıçradığını söyledi. Akyerli, nor- mal şartlarda bilgisayar sektörünün yılın son iki ayında bütün yıl yaptığı cironun yansını yaptığını, bunun da iki temel se- bebinin olduğunu vurguladı. Bu yıl için Reklama GB aldatmacası Son haftalarda gazetelere boy boy ilanlar veren bazı bilgısa- yar şirketlerinin yaptıklan ındirimi gümrük bırliğiyle gelen bir indirim gibi göstermeleri dikkat çekiyor. Oysa bilgisayarlar za- ten ithalatı teşv ik edılen mallardan olduğımdan GB öncesi fiyat- lannda çok büyük bir değışiklik olmadı. GB öncesi AB'den ve EFTA ülkelennden alınan bilgisayarlar hem vergiden hem de ko- nut fonundan muaftı. Bu ülkelerdışındaki ülkelerden yapılan it- halat için ödenen gümrük vergisi ise yüzde 4.4'tü. Ancak AB ve EFTA'dan alınan bılgisayarlann modem cihazlan için yüzde 1.5'lik gümrük \ergisi vecifbedel üzennden de yüzde 8'lik ko- nut fonu ödeniyor- du. Modem ciha- zındadiğerülkeler için ödenen güm- rük vergisi ise vüz- de 8.4'tü. GB'yle birlikte üye ülke- lerden alınan mo- demlerde gümrük vergisi kaldınlır- ken. toplu konut fo- nu da yüzde 6'ya düşürüldü. ise böyle bıryükselişin yaşanmadığını be- lirten Akyerli şöyle devam etti: "Satişla- nn son iki aya >ığıunasının birinci sebe- bi, firmalann son iki a\da bilançolarını büyük ölçüde çıkardıklan için bilgisayar donanımındaki eksiklikJerini bu a> larda tamamlamalandır. Bövlece amortisman- dan yararlanıp vergiden düşebiHrler. İkin- ci olarak da kamu sektöründe bütçe dev- rettiğinde bir sonraki yıl kullanılamadı- ğı için kalan parayla bilgisayar ahyorlar. 95'te seçim yılı olmasuıa rağmen piyasa- larda bir durgunluk yasandı. Bu da Tür- kiye'de ekonomik bir bunalımın olduğu- nu gösterir" Servus Bilgisayar Genel Müdürü Agâh Şahin de Türkiye'ye giren bılgisayarla- nn yüzde 90'ının Amerika ya da Uzak- doğu'dan geldiğini, bırbilgisayara Avru- pa'nın katkısının yüzde 6O'ı geçmedi- ğinden Türk bilgısayarpiyasasının güm- rük birliğinden direkt olarak etkilenme- diğini belirtti. Yeni ithalat rejimiyle birlikte yüzde 3.9 olarak ödenen gümrük vergisinin 1 puan düşerek yüzde 2.9 olduğunu, güm- rük birliğini kabulle birlikte Avnıpa'dan gelen bilgisayarlar için bu oranın da kalk- tığını belırten Şahın, yılbaşına kadar yüz- de 13 olan ithalat harcamalannın GB ve yeni ithalat rejiminin etkisiyle yüzde 10'a düşrüğünü söyledi. Agâh Şahin piyasadaki durgunluğu aş- maya çalışan bazı şirketlerin gümrük bir- liği adı altında dikkat çekmeye çalışük- lannı vurguladı. IBM Planlama ve Fiyatlandırma Mü- dürü Zafer Pmarcık da bilgisayann da- ha önce de ithalatı teşvik edilen ürünler- den olduğunu, bu nedenle gümrük birli- ğinin bilgisayar sektöründe hıssedilır bir fiyat ındirimi yaratmadığmı söyledi. Bil- gisayarda AB ve EFTA ülkelerinden ya- pılan ithalatın vergiden muaf tutulduğu- nu, ancak modem cihazlanna ödenen vergınin ve konut fonunun kalktığını be- lirtti. Piyasanın içindeki dunımu "dur- gun" olarak nitelendiren Pınarcık "Fir- malann piyasada etkin olmak için giun- riik büiiğine sığınmalan tamamen yanıl- öcıdır" dedi. Rekoltedeki düsüs, ekmek sıkıntısı endisesi yarattı Buğday ithali zorunlu MERtHAK İZMİR - Buğdayda savaş stoklan bile tü- kenirken yaşanan sıkıntıyı ithalatla aşan hü- kümet, Türkiye'yi buğdayda da dışa bağım- lı halegetirdi. Bu|day, etgibi stratejik ürün- lerde hükümetm politika yapmamasını iste- yen uzmanlar. "Clkemizin güvenüği için buğ- day stok etmek gerekiyor. Ancak şu anda sa- vaş stoklan bile tükendi. Türidye tarım ül- kesi olmaktan çıkü. yurtdışuıa bağunlı hale geldi. Buğdavı ihraç değil. ithal etmeye bas- ladık" dedıler. Kurulduğundan bu yanda özellikle tanmda kendi kendine yetebilen sayılı ülkelerden bırisi olan Türkiye. şimdi bu özelliğini tümüyle yitirdi. Bunun en so- mut örneğı de buğdayda yaşanıyor. Yıllar- ca ihraç ürünlen arasında yer alan buğday, artık ithal ürünü oldu. 1991 -1993 yıllannda gerçekleştirilen buğ- day ihracatı ve ithalatı karşılaştınldığında bu olay somut olarak gözler önüne seriîiyor. 1991'de204bin270ton, 1992'de34Obin853 ton, 1993'te 75 bın 494 ton buğday ihraç eden Türkiye; 1991'de22 bin 151. 1992'de 13bin913. 1993'tede 178 bin 894 ton buğ- day ithal etti. Bu yılsa TMO'nun yaşanan kn- zi aşmak için 400 bin ton buğday ithal etti- ği belirtiliyor. Türkiye'de üretim geriliyor. 1989 yıhnda 20 milyon 900 bin, 1990'da 16 milyon 200 bin, 199 l'de 20 milyon, 1992 'de 20 milyon 400, 1993'te 16 milyon 500. 1994'te 17 milyon 500 bın ton buğday üre- tildi. 1995'te üretimin 16 milyon ton dola- yında olacağı belirtiliyor. Dünyanın en büyük buğday üretici Çin'de üretim. 1993'te 105 milyon t'ondan 1994'te 101 milyon tona düştü. Aynı dönemde ABD'de üretim 65 milyon tondan, 63 tona; Pakistan'da 16 milyon tondan. 15 mih/on to- na, Avusturalya'da 18 milyon tondan, 8 mil- yon tona geriledi. Izmir Ticaret Borsası Hububat ve Mamul- leri Komıte Başkanı Hürriyet Doğan, Tür- kiye'nin buğday üretiminde büyük kriz ya- şandığını söyledi. TMO'nun zamanında buğ- day ithal etmememesini büyük bir yanlışlık olarak değerlendıren Doğan. "Enpahalıdö- neminde ithalata giriştiler. TMO'nun son it- hal cttiği buğday, pahak Eğer Kardak kri- zinde savaş çıksay dı, Türkiye stoksuz sa\I aşa gjrecekti" diye konuştu. Türkiye ZiraatçılarDerneğı Genel Başka- nı tbrahim Yetkin Türkiye'de buğday üreti- minin tıkandığı görüşünde. 1979da 17.5 milyon tona yükselen rekoltenin. İ994'te aynı miktarda olduğunu \Tirgulayan Yetkin, "Sorun buğday ürctiminin nkanmasında de- ğü. Esas olarak buğda\ ın kalitesinde de so- run var. Ekmeklik ve makamalık kaliteli buğday ekilen alanlar artdnlmadığı zaman, rekotevi arttjrmanın fazte birönemi \ok" dedi. Para Kredi ve Koordinasyon Yüksek Kurulu karan yayımlandı Tarun ürüııleri ihracatına teşvîk • Karara göre, elma ihracatında ton başına 50 dolar, turunçgil ihracatında ton başına 35 dolar, soğan ihracatında da ton başına 22 dolar ihracat iadesi ödenecek. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Gümrük birliği kap- sammda tutulmayan yaş ta- nm ürünlen için teş\ikler başladı. Elma ihracatında ton başına 50 dolar, turunçgil ih- racatında ton başına 35 do- lar. soğan ihracatında da ton başjna 22 dolar ihracat iade- si ödenecek. Ödemeler ABD Doları karşılığı Türk Lirası olarak yapılacak. Resmi Gazete'nin dünkü sayısında yayımlanan Para- Kredı ve Koordinasyon Ku- rulu Karanna göre, bazı ta- Yaş tanm ürünleri gümrük birliği kapsamında olmadıgından ihracatınateşvik vcrUiyor. nm üriinleri ihracatında "ih- racat iadesi" ödenecek. Karara göre, elma ihraca- tında ton başına 50 dolar. tu- runçgil ihracatında ton ba- şına 35 dolar. soğan ihraca- tında da ton başına 22 dolar ihracat iadesi teşviği ödene- cek. Tebliğ ile, patates ıhra- catının yüzde 35 için yüzde 20 oranında, domates ihraca- tının yüzde 99'una yüzde 15 oranında ihracat iadesi ven- lecek. Karara göre, teşvik- ten yararlanılabilmesi için ihracatçılar, ihracat yaptıkla- n tarihten sonra en geç bır yı1 içinde belgeleriyle birlikte Merkez Bankası'na başvura- caklar. Teşvik, ödemenin yapıl- dığı günkü Merkez Bankası kuru üzerinden Türk Lirası cinsinden yapılacak. Ödemeler Destekleme Fi- yat Istikrar Fonu'ndan kar- şılanacak. IŞÇHMNEVRENINDEN ŞÜKRAN SONER Bugün Bayram Erbakan ve Yılmaz eksik olmasınlar, gündüz-ge- ce demeyip saatlerce görüşerek, bayrama 'anlaş- ft/c/a/r'müjdesini(!) vererek girmemizi sağladılar. Bu kadar gün görüşüp "Oldu, olacak" diye yüre- ğimizi ağzımıza getirdikten sonra, arife günü "olma- dı" diye karşımıza çıkacak halleri yoktu ya. Şimdi parası olan tatilcileryurtdışında, kayak mer- kezlerinde, hükümet krizinin aşılmış olması rahatlı- ğında (!) kadeh tokuşturarak tatil keyfini çıkaracak- lar. Gıdemeyenler, bayramlıklannı giymiş, akraba dost ziyaretlerinde, "Hükümet nasıl kurvlacak" so- rusuna yanrt aramaktan kurtulmuş, başka güzel(0 şey- lerden konuşacaklar. İki partinin kurmaylan da bayramın üç gününü "tatlıyiyip tatlı konuşma" geleneğimize uygun ola- rak, bir arada, bakanlar kurulunu oluşturmak, ikti- darı paylaşmak üzere pazariık yaparak geçirecek- ler. Bayramın banş havasında tatlı tatlı anlaşıp, bay- ramın bittiği gün, gelecek cuma günü, bakanlar ku- rulu paylaşımının da anlaşmayla bittiği müjdesini verecekler. Erbakan'ın deyimi ile "Mübarek Ramazan ve bay- ramda ve Allah'ın yardımlarıyla" hükümet kurma işi tamamlanmış olup, sıra programın hazırianmasına gelecek. Önümüzdekj hafta içinde ülkeyi "huzura" çıkaracak bir hükümetimiz olacak. Aklıma, çocukluğumda anneannemden tatlı tatlı kaç kez dinlediğimi anımsayamadığım bir genç kı- zın öyküsü geldi: Genç kızlann maharet ve hamaratlıklan ile "yete- nek ve çalışkanlıklanyla" değeriendirildikleri yıllarda, tembel mi tembel, yeteneksiz mi yeteneksiz bir genç kız varmış. Kısmetıni, hayıriı bir koca beklediği yılla- rı bütün genç kızlar gibi, sandığına çeyiz doldur- makla geçinmiş. Gelin görün ki kızımız hem bece- riksız, hem de çok tembel olduğu için, annesinin eli- ne iğne ipliği verdiği yıllardan, hayırlı bir kısmeti çık- tığı yıla kadar, bir şalvann iki yan dikişini yaparak ge- çirmiş. (O tarihlerde hazır giyimi unutun, dikiş maki- nesi bile olmadıgından kumaşlar elde, ışlenerek di- kiliyormuş.) Kocaya gidecek genç kızın çeyizıni gör- meye gelenler, iki yan dikişi ancak tamamlanmış şalvan görüp, şaşkınlıkla, telaşla çıkışmışlar. Kız ken- disini eleştiren saygıdeğer yaşlı kadınlara, cevabını pişkinlikle yapıştınyormuş: "Daha ne olacak? İki uzun bağı (yan dikişleri) ta- mam. Geriye ağcıkla bağcık (şalvann asıl uzun işi olan ağ bölümü ile büzgü ile toplanan geniş belbö- lümü) kaldı. Onu da gelin arabasında giden\en ta- mamlanm." Ankara'dan gelen haberlere göre ANARP hükü- metinin kurulmasında asıl sorun iktidann, bir boyu- tu ile bakanlıklann paylaşılmasında. Çünkü bakan- lıklann bölüşümü Refah'ın gerçek iktidar yolunu ken- disıne açmadan düzene uyum sağlamaya mı, yok- sa ANAP'ın, sonuç olarak, liberal-laik düzenin işini bir an önce bitirme eğiliminde mi olduğunu ortaya koyacak. Refah kimi bakanlıklarda, kadayıfın altının tuttu- ğu, bu işin tatlılıkla olabilecegi inancı ile ödün de ve- rebilir. ANAP içinden ideolojide Refah kökenlilerin ba- kan olması koşulu ile yetinebilir. Erbakan ile Yıl- maz'ın iktidan, başbakanlığı paylaşmalannın henüz tam bilmediğimiz uzlaşmasında olduğu üzere, bay- ram sonunda bakanlar kurulunda da anlaşılabilir. Sonra şimdilikanlamsızmış gibi davranılan, hükü- met program ve protokolüne sıra gelir. "LJberal-sos- yal demokratlar yıllarca kolaylıkla ortak program yaptılar. Nasılsa kâğıtta kalıyor. O iş çok kolay" de- meyin. DYP-SHP-CHP hükümet program ve proto- kollerinde gereğıni yerine getirmeden demokratik- leşme ve sosyal devlet ilkelerinde uzlaşmak çok ko- laydı. Globalleşmeyi, liberal ekonomiyi, gümrük bir- liğini ılke almış ANAP'ın ekonomik ilkeleri, Refah'ın ters yöndeki adil düzeni nasıl bir araya gelecek? Fa- iz düzeni, borsa, banka sistemi, vergi, özelleştirme.. neler, neler? Aklın bir araya getiremeyeceğı ölçüler, en yuvarlak, kâğıtta kalacak sözcüklerfe de olsa na- sıl birteştirilecek. Şaka değil bu, uluslararası sermaye düzeninın çı- karlan ile feodal-teokratik-ağalık düzeninin çıkarlan çatışacak. Erbakan ve Yılmaz, kendi çıkarlan, bireysel iktidar- lan açısından "var olmak, ya da olmamak" gibi bir sıkışıklık içinde, gelin adayı kızımızın arsızlığında "Şu- nun şurasında anlaşacak ne kaldı. Biz ikimiz başba- kanlığı nasıl payalaşacağımtzı anlaştık ya" diyoriar. Siz yılın üçte birinden fazlasında olduğu üzere, ke- yifli bir tatil gününün tembelliğinde, bayram gününün tadını çıkarrnanın hazırlığında iken, ortaya "Bunlar na- sıl anlaşacak?" diye bir bilmece atmak istedim. Olur a, "eğlence, değişiklik olsun "anlamında "Hükümet hangi partiler arasında, nasıl kurulacak?" sorusuna yanıt aramak yerine, "ANARP hükümetinin bakan- lıklan nasılpaylaşılacak, programında hangi model, ilkeleryer alacak? Refah mı düzene uyum sağlaya- cak? ANAP mı liberalizmi, şeriat düzenine satacak?" bilmecesi ile oyalanırsınız. Ne de olsa bugün bayram. Bayramınız kutlu olsun. İzmir Ticaret Borsası'nın raporu Çiftçinin gümrük birliği sancısı tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- Gümrük birliği ça- lışmalannda, tanmın gözar- dı edilmesi eleştiriliyor. Sa- nayi ürünlerine, gümrük bır- liğıne geçilmeden önce ve- rilen desteğe karşın. tanm sektörünün bunun dışında uıtulması sektörû zor duru- ma soktu. AB Ortak Tanm Politikalan'na uyum sağla- yam^an Türkiye'nin 15 mil- yar dolarlık desteği de ala- madığı belirtiliyor. Gümrük birliğine gınşin ardından en çok tartışılan konu tanm oldu. Tanmın gümrük biriiğinde, ikinci pla- na atıldığını sürekli dile ge- tiren uzmanlar, hükümetm "Tarun anlaşmanındışında'" açıklamasını da eleştinyor. İzmir Ticaret Borsası Araştırma Grubu tarafindan hazırlanan "Gümriik Birli- ği ve Tanm" konulu rapor- da, "Tanm üriinlerinin günı- rük birliği dışında tutulma- $ı, ekonomik bütünleşnıcyi suuriandınnaktadır" denil- di. 1996"nın tanm sektörün- de ve tanmsal politikalarda yeniden yapılanma yılı ola- rak eie alınması gerektıği ra- porda vıırgulanarak şöyle de- nıldı: "Mevcut yapısryla en korumacı ve en y üksek oran- h destekleme yapısma sahip olan AB Ortak Tanm Politi- kaJan (OTP), üretici lehine yapılan düzenlemelerin yo- ğun olduğu bir politikalar bütününü icennektedir. Her yıl AB bütçesinin yaklaşık yüzde 6O'ı tanmsal destekle- meye aynlmaktadır. Türki- ye, tanm politikalanm OTP'ye uyumlu hale getire- rek bugün tam üye olsaydı, AB bütçesindcn alacağı des- tek 15 miryar dolan aşacak- ü. Ancak, 1973 yıhnda imza- lanan Katma Protokol'den bugüne, OTP'ye uyum için hiçbir düzenleme yapılma- nuşnr. Böylece sanayi üriin- lerinde gümrük birliğinin gerçekJeştirilmesi için hiçbir desteği esirgemeyen devlet, tanm için gerekli desteği ver- memiş >e gümrük birliği ek- sik ayaklı. topal ounuştur." Raporda, tanmsal üretim- deki artış oranının nüfus ar- tış hızının bile gerisinde kal- dığı, tanm ürünlerinde net ihracatçı olan Türkiye'nin giderek net ithalatçı konu- ma geçtiği. tanm sektörün- de çalışanlann giderek daha fazla yoksullaşmaya başladı- ğına dikkat çekildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear