Catalog

SAYFA CUMHURİYET 17 ŞUBAT 1996 CUMARTESİ HABERLEREV DEVAMI Kapitülasyondan • Baştarafı 1. Sayfada yaptığı yazılı açıklamada. gerçeklenn tahrif edildiği- ni, kararda değinilen ve uluslararası hukuk uyannca geçerli olan belgelerden hiçbirinin Yunanistan'a Kardak ûzerinde egemenlik hakkı vermediğini söyledı. Hukuki açıdan geçersiz bazı hantalardan bahsedil- mesinin AP'nin düşürüldü- ğü durumun ibret verici bır örtıeği olduğunu vurguladı. Kalemlı, parlamento baş- kanlanna dün bir mesaj göndererek. kayalıklann Türkiye'ye aıt olduğunu bil- dirdi. Kalemli, dün Dışişleri Bakanlığı Müsteşan Büyü- kelçi OnurOymen'i kabul ederek. Kardakbunalımı ile ilgili son gelişmelerhakkın- da bilgi aldı. Kalemli, AP'nin aldığı karar ile ilgi- li bir mektubu AP Başka- nı'na göndereceğini açıkla- dı. Ecevit de, Cumhuriyet'e yaptığı değerlendirmede, Kardak (Ikızce) kayalıklan bunalımı nedenıyle Türki- ye'yı kınayan AP'nin bu tu- tumunda, Türkiye'nin "tu- tarfc" politika izlememesi- nin de etkilı olduğunu söy- ledı. Ecevit, AP'nin gerek Kardak kayalıklanyla ilgili kınamasının, gerekse Tür- kiye'ye yardımı insan hak- lanndaki gelişmelere bağla- masmın kabul edilemeyece- ğini belirterek şunlan söyle- di: " Bizim içişlerimizle bu kadar ilgileneceklerse önce bizi üye alırlar. O zaman da kim kimin içişine ne kadar müdahale edebiliyorsa biz de aynı öiçüde katlanınz. Sa- daka kabilinden 40-50 mü- yon dolarük bir yardım için bile siyasal konulan günde- me getirirlerse bu kapitülas- vondan beter olur." Ecevit, hükümetin tutu- munu da eleştirerek, "Bir yandan Sayuı Çiller benim deönerdiğinı gibi 'Ege soru- nu bütün boyutlanyla ele alınmah' diyor. İji bir $ey. Bir yandan da Kardak'ı ay- nca ele aimayı kabul etmiş gibi bir şey. Bir diğer yandan da Kardak gibi adalar ko- nusunda mütereddit görii- nüyor. Çelişki var" dedi. Başbakan Tansu Çiller, AP'nin aldığı karann huku- ki dayanaktan yoksun oldu- ğunu ve sıyası bır değer ta- şımadığını belirterek kara- nn Türkiye tarafından dik- kate alınmayacağını bildır- di. AP'nin karannı önceki gün almasına karşın dün sa- at 20.45'te açıklama yapan Başbakan Çiller, bu karann Türkiye ile Yunanistan ara- sındaki sorunlara olumsuz etki yapacağına dikkat çe- kerek şu görüşlere yer ver- di: "AP'nin her rürlü hakka- niyet ve insaf ölçiisünü aşa- rak aldığı tek >anlı karan esefle karşılıyoruz. Bu tiir kararlann, AP'nin itibannı giderek yok ettiğini, öncelik- le böyle kararlan benimse- yenlerin görmesi gerekir. Hiçbir hukuki veya siyasi de- ğer taşımayan, tek yanlı bu karar Türkive tarafından dikkate aünmayacakar." Türkiye'nin sorunu mü- zakerelerle ve diyalogla çö- zümleme çağnlan karşısın- da, Yunanıstan'ın uzlaşmaz ve müzakerelerden kaçan tutumunun AP tarafından dikkate alınmadığını kayde- den Çiller, "Yunanistan'ın uluslararası anlaşmalan açıkça ihlal ederek Ege ada- lannı yıllardır silahlandır- ması karşısında aynı AP'nin sessiz kalmasını ise tek yan- lı tutumunun ayn bir göster- gesi olarak üzüntüyle müşa- hade etmekteviz" dedi. AB'den geri adun • Baştarafı 1. Sayfada yapılan açıklamada, Dışiş- leri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Deniz Baykal'ın dün sabah Avrupa Birliği Komisyonu üyesi Hans Van Der Broek'u ziyaret ettiği hatırlatılarak "Görüşme, AB ve Türkiye arasuıdaki var olan ilişkiler ve özellikle Ankara ile Atina arasında yaşanan son kriz ûzerinde tartışmak için iyi bir firsat yaratü" denildi. Açıklamada, Van Der Broek'un, "Komisyon, AB üyesi Yunanistan ite dayaruş- ma içinde olduğunu bildirir. Komisyon, aynı zamanda bölgedeki gerilimin azaltıl- ması ve YunanLstan ile Tür- kiye arasında iyi ilişkiler ku- rulması için çaba gösterilme- si gerektiğini düşünmekte- dü-"şeklindeki 7 Şubat 1996 tarihli Komisyon deklaras- yonunu konfirme ettiği kay- dedildi. Ancak. "Bununla birlik- te, bu, komisyonun, sözko- nusu hukuki mesele ile ilgili olarak taraf tuttuğv anlamı- na gehnemektedir" denildi. Açıklamada, Baykal'ın "meselevi kızışhran tarafın Türkiye olmadığının altını çizerek krizin nedenlerini açıkladığT, Van Der Bro- ek'un da, "herikitarannda, işbirügi yapmak ve anlaş- mazlığı kontrol alöna almak konusunda istekli olmalann- dan duyduğu memnuniyeti dilegetirdiğrıfadeedıldı. Açıklamada, Van Der Broek'un, Ankara'nın gün- demdeki konuyu tartışmayı istediğine dikkati çekerek, taraflann konuyu Lahey'de- ki Uluslararası Adalet Dıva- nı benzen bir uluslararası hukuk örgütüne götürebıle- ceğini belirttiği de ifade edildi. ŞehiÜer SAT • Baştarafı 1. Sayfada de denize düştüğü kaydedil- di. Açıklamada, sahilden ya- pılan kurtarma çalışmalan sonucu, helikopterde bulunan 3 'ü mürettebat olmak üzere 9 personelin kurtanldıgına dik- kat çekildi. Genelkurmay açıklamasında, Denız Astsu- bay Kjdemli Ostçavuş Ali tb- san Çakmak'ı arama çahş- malannın sürdürüldüğü belir- tılirken, Deniz Kıdemli Üs- teğmen Bülent Usta, Deniz Astsubay Başçavuş Ahmet Toprakkanştıran ve Deniz Astsubay Kıdemli Üstçavuş Aykut Tetik'in cesetlennın bulunduğu kaydedildi. Kaza- dan kurtulan askerlerin isim- leri de şöyle: Pilot Yüzbaşı Vedhi Hatil lyigün, Pilot Yüzbaşı Aliîba- noglu, Astsubay Çavuş Ha- kan Aktaş, Deniz Komando Yüzbaşı Hakan Gürkan, De- niz Teğmen Mustafa GüzeL Denız Astsubay Başçavuş Ali FaikAkbaydoğan. Denız Ast- subay Başçavuş SavaşGördü. Deniz Astsubay Üstçavuş Ömer ÇinaL, Deniz Astsubay Üstçavuş Ahmet Çetin. Açıklamada, kurtanlan as- kerlerin Marmaris'teki devlet ve özel hastanelere yahnldı- ğı, durumu ağır olan Deniz Teğmen Mustafa Güzel'in Ankara'dakı Gülhane Askeri Tıp Akademisi'ne (GATA) sevk edildiği belirtıldi. Kaza bölgesine dün bir kurtarma gemısi gönderildi. Aksaz Deniz Üs Komutanı Tuğamiral Orhan Aydın, dün gazetecilere verdiği brifing- de, kazamn ilk belırlemelere göre, teknik bir anza nedenıy- le meydana geldiğını belırtır- ken kesın düşüş nedenınin he- likopterin denız altından çı- karılmasının ardından yapıla- cak teknik inceleme sonucu belırlenebileceğini vurguladı. Kurtarma çalışmalaruıın dün saat 16.00'da başladığını bıl- dıren Aydın, "savaşa hazır- lık" eğıtimlennin süreklı ve düzenli bırbiçimde yapıldığı- nı belirterek, helikopterde bu- lunan personelin benzen bır eğitim çalışmasından dön- mekte olduklannı kaydeni. Tuğamiral Aydın. şunlan söy- ledi: "15 şubat gecesi eğitinı dönüşü. henüz kesin olarak anlaşılmavan bir nedenle he- likopter düştü. Denizde kur- tarma botu olduğu için ilk aşamada 9 kişi kurtanldı. Kurtarılamavanlar helikop- ter içinde sıkişıp kalanlardır. Buna ragmen dklgıçlar daldı. Gece şartlan ve suv un bula- nıklığı nedeniyle diğer arka- daşlanmıza ulaşamadık. Şu ana kadar 4 şehidin naaym çıkardık." Aydın, bır soru üzerine helikoptenn Jandar- ma Genel Komutanlığı'naait olduğunu belırterek, helikop- tenn içinde bulunanlann Ege'de gerçekleştirilen tatbi- katla bir bağlantısının olma- dığıru söyledi. Birbaşka soru üzenne helikopterde bulunan personelin SAT komandolan olduğunu kaydeden Aydın, "Bu arkadaşlanmızın bir kıs- mı da Kardak'taki operas- yonda görev yapo" dedı. T- SK'ye ait helikopterlerin son zamanlarda, gece harekâtlan konusunda daha yoğun çalış- malara başladığı belirtildi. S i k o r s k y Haber Merkezi - Amerikan ordusunun Sikorsky (Black Havvk-Kara Şahin) helikopterlerinin uluslararası modeli olan Sikorsky'ler Güneydoğu'da da kullanılıyor. Maksimum hı- zı saatte 290 kilometre olan Sikorsky'ler yaklaşık üç saat ha- vada kalabiliyorlar. Tam depo yakıt ile 563 kılometre uçuş menziline sahip olan helikopterler, büyük bir vurucu güce sahip. Maksimum 6 bin metreye kadar yükselebilen helikopter- ler 1447 kw gücünde iki motora sahip. Sikorsky'lerde gece görüş sistemleri de bulunuyor. Uzunluğu 19 metre 76 san- tim olan Sikorsky'lerin tam yüklü ve tam yakıtlı ağırlığı yaklaşık 10 ton. G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada re girdi. İki parti birlikte yüzde 16.9 oy aldı. Son seçimlerde de ülke barajı olma- saydı, MHR aldığı yüzde 8'lik oyta 25 milletvekili çıkarıyordu. MHP'nin 24 aralık seçimlerinde bara- jı aşamamasının faturası büyük öiçüde Demiral'a kesildi. Demiral'ın suçu, ezanın Türkçe okun- masını istemek... Bunu duyan MHP'lilerferyadı bastı: "Nusret Demiral, demir al ve git..." Türkeş devreye girdi: "Ne demir alması ulan?.." Partililer durumu sineye çekti: " "Hayır başbuğum yanlış anladınız. Biz demir almak demedik, emir almak dedik..." Görünen o ki, bu köz içten içe yanı- yor ve arada bir üfürülünce alevleniyor. Son durum, MHP Çankaya llçe Örgütü bir karar aldı ve Demiral'ı ihraç istemiy- le ll Disiplin Kurulu'na verdi. Durum ilginç bir hal aldı. Ben Türkiye Barolar Birliği'nin, Çağdaş Hukukçular Derneği'nin yerinde olsam, Demiral'ın, düşüncelerinden dolayı seçtiği partiden atılmaması gerektiğini kamuoyuna du- yururdum. Hukukun herkese lazım olabileceğini gösteren, belki de onlarca demeçten, görüşten çok daha etkili bir olayı yaşı- yoruz. Demiral'ın bugün "parti içi demokra- Nusret... Hukuka Hasret... siye" gereksinimi var. Demiral'la dün bir süre sohbet ettim. MHP'ye "camiasıyla" geldiğini düşünü- yor. Çizgisini şöyle ortaya koyuyor: "Benim çizgim ortanın sağında baş- lar, soluna kadar gider. Düşmanımız çoktur. Ama ben daha çok sevildiğimi hissediyorum. Ben orta solda bir, orta sağda bir parti olsun istiyorum..." Demiral, yolunu şiirle anlatıyor "Dostu dostlar arar bunu bilesin I ve- ren hep alsın ben gideyim yoluma I iyi- yi kötüden ayırmak için I bırakınız ben gideyim yoluma..." Demiral'a iyi yolculuklar, MHP'den atılırsa iyi solculuklar dileyelim... Cevat Taylan... Beş şubat tarihli, "Meclis Televizyo- nu" başlıklı yazımda, 24 aralık seçimle- rinden bir gün önce bu birimin amirliği- ne getirilen Cevat Taylan'ı konu etmiş- tim. Yazıda, okuyucu için biraz "sıkıcı"o\- masını da göze alarak sözünü ettiğim bilgi ve belgelerin tarih ve sayı numara- lannı da vermiştim. Taylan bu yazının ardından bana ka- bank bir dosya gönderdi. Bir de iki say- falık açıklama. Taylan açıklamasına, Uğur Mumcu'nun, Mehmet Ali Bi- rand ile ilgili yazılanyla başlıyor, benim de önce kendisiyle konuşmam gerekti- ğini söylüyor. Birand, TRT'ye yaptığı programlarsı- rasında sahte ve ûzerinde oynanmış fa- turalar gösterdiği gerekçesiyie Ankara 17. Asliye Ceza Mahkemesi'nce 11 ay 20 gün hapis cezasına çarptırıldı. Yar- gıtay karan onayladı. Birand'ın bir diğer davası da 18. Asliye Ceza'da devam ediyor. Taylan, kendisini neden Birand'laöz- deşleştirdi, anlayabilmiş değilim. Kabank dosyada, uzun uzun TRT'ye yaptığı "Profil" programının anlam ve öneminden söz ediyor. Ben, Taylan'ın programcılığını tartışma konusu yapmı- yorum. TBMM'de çalışan bir kişi, TB- MM Başkanlık Divanı'nın izni olmadan başka bir kurumda çalışamaz. İki ku- rumda birden çalışmak doğru mu değil mi, onu soruyorum. TRT ile avans borcu nedeniyle mah- kemelik iken, birden nasıl oldu da TRT avukatı duruşmalara gelmedi? Niçin a- vans borcunu ödemesi için kadrolu ya- pıldı? Bunun nedenini soruyorum. Tay- lan'ın gönderdiği dosyada 11.1.1996'da TRT Genel Müdürlüğü'ne verdiği bir yazı var: "... 75.4.1994'te TBMM Meclis Baş- kan danışmanlığına naklen atandım. Ancak görev değişikliğini TRT Genel Müdürlüğü'ne bugüne kadar unutkan- lık sonucu bildirmemiş olduğumu dün anladım..." Taylan, ikinci işini TRT'ye bildirmeyi 15ay unutmuş... Taylan, Türkçeyi "teşbih ve cinaslı" kullanmama da değinmiş. Soyadım, "bal" ve "bay"a dokundurup, "Firsat ayağına geldiğinde an salgısı tutan ve parmağını yalayan kibar kişi" demiş. Şimdi ben de Cevat Bey'in soyadım alıp, "tay" ve "lan"\a başlarsam işin so- nu gelmez. Bu yanını geçelim. Elimde bir belge var. B.02.2.TRT.0.61.00.00/121 sayılı 25.1.1996 tarihli, TRT Baş Hukuk Mü- şaviri Akın Beşiroğlu imzalı. Taylan'ın TRT'deki sözleşmesinin feshedilmesi- nin ve ödenen paranın faiziyle birlikte geri alınmasının uygun olacağı görüşü belirtiliyor. Taylan'a bu belgeye ilişkin diyeceği bir şey olup olmadığını sor- dum. "Belgelerim kayıp, bulunca söy- leyeceğim" dedi. Gazeteci Leyla Yaratan 15 şubat gü- nü köşesini bana "ithaf ettiğini" söyle- yip Taylan'ı yere-göğe sığdıramamış. Taylan için, haberciliğin babası" diyor. Ben Taylan'ın neyin babası olduğuyla il- gilenmiyorum. Sorularayanıtarıyorum. Yanlış bilgilerle dolu yazısında, Taylan'ın Meclis TV'yi kurduğunu belirtiyor. Oysa Taylan, Meclis TV'ye altyapı tamamlan- dıktan sonra gelmiştı. Anlaşılan Leyla Hanım'ın sadece soyadı yaratan. Konuyu burada keselim. Taylan "kay- bettiği" belgeleri bulursa devam ederiz. Bayram turizme yaradıHaber Merkezi - Şeker Bayramı tatilinin 9 güne uzaması, tatil yörelerine canlılık ge- tirdi. Turizmciler, yılbaşı ve sömestr tatille- rinde umduklannı bulamadıklannı, ancak bu kez daha umutlu olduklannı vurguluyor- lar. Rezervasyonlann tümüyle dolduğu Pa- mukkale'de tatilcilerin pansiyonlara yönel- diği bıldırildi. Bayram tatili süresince Türkiye'nin doğu bölgelerinde yağış beklenirken, diğer bölge- ler ise parçalı bulutlu olacak. Devlet Hava Meydanlan işletmesi (DHMİ) yetkilileri, ta- til nedeniyle artacak uçak ve yolcu trafıği için gereklı tedbirlerin alındığını belirttiler. Uzun bayram tatilinin, yılbaşı ve sömestr tatillennde umduklannı bulamayan turizm- cılerin yüzünü güldürdüğünü belirten TÜR- SAB Ege Bölgesi Yürütme Kurulu Başka- nı Haldun Palandüz, tatilm insanlar için ih- tiyaç haline geldiğini vurgulayarak "Turizm lüks olmaktan çıktı. tnsanlar bir kenarda bi- riktirdiklerini tatile vönlendiriyor. Yılbaşı, turizm sektörii için oldukça kötüydü. BasV nın gündemini seçim oluşturdu. Yılbaşj pa- /arlaması kimsenin dikkatini çekmedL Oze(- ükk" Ege bölgesinde beklenen harekedilik ya- şanmadı. Sömestr zamanında da beklenen tatil furyası vaşanmadL Çocuklar tatile gir- di, ancak büyükler çalışıyordu. Bütün bu ta- til beklentileri şeker bavramına dayandL Bay- ramda, vüksek oranda hareketlUik olacak" diye konuştu Ege'de umutlu bekkyiş Muğla muhabirimiz Ozcan Ozgür'ün bil- dirdifine göre son iki sezon büyük doluluk yaşayan yöre turizmi, kış için çalışmalar ya- parken, işletmeler 9 günlük bayram tatili ha- zırlıklannı tamamladılar. Muğla'datesisler- de yanm pansiyon ve oda-kahvaltı verilen fı- yatlar, kalınacak güne göre değişiyor. Bod- rum'da 4 yıldızlı Azka Otel 6 gece yanm pansiyon kişi başına 17 milyon 500 bin lira alırken, yine 4 yıldızlı Manastır Otel'de ay- nı fıyata 8 gece kalınabilıyor. Marmaris'te 5 yıldızlı Munamar 5 gece yanm pansiyon 12 milyon 500 bin, 3 yıldızlı Efes Inn'de ise 4 gece yanm pansiyon 6 milyon 500 bin li- ra. 5 yıldızlı Maris'te 3 gece yanm pansiyon 10 milyon 500 bin lira. Kuşadası'nda da tüm tesislerde bayram tatili için yüksek doluluk oranına ulaşıldığı bildiriliyor. Latif Sansürün haberine göre bu yörede de turizmciler sezona bir ay önce başlamış olacak. Bayram tatilinin 9 güne çı- kanlmasından önce 5 günlük paket program hazırlayan tesislerin hemen tümünün bu ta- rihlerde doluluk oranını yakaladıği vurgula- nıyor. Denizli'den Ömer Yurtseven, Pamukka- le'de 3 bin yatak kapasitesine sahip motel- lerin tümüyle dolduğunu bıldirdi. Tatilinı geçirmek için bu doğa harikası yöreyi seçen- lerin pansiyonlara yöneldikleri öğrenildi. Pa- mukkale'ye bu kez Uzakdoğu'dan akın var. Motellerin yüzde 30 rezervasyonunu kapa- tan Japon, Çin ve Hong Konglu turistlerin bayram sonunadek kalacaklan belirtildi. Pa- mukkale ve Karahayıt'taki motellerde fiyat- lar kişi başına yanm pansiyon 7 ile 10 mil- yon lira arasında değişiyor. Pansiyonlarda ise fiyatlar 1 milyon liradan başlıyor. Bayramda hava durumu Bayram tatili süresince Türkiye'nin dogu bölgelerinde yağış beklenirken, diğer bölge- lerin ise parçalı bulutlu olacağı bildırildi. Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nden yapı- lan açıklamaya göre, halen yurdun kuzey ve iç kesimlerinde kaydedilen yağışlar, bugün doğu bölgelerinde de görülecek. Bayram ve bayram öncesi hava durumu tahmini de şöyle: 17 şubat cumartesi: Orta ve Doğu Kara- deniz kıyılan dışında kalan yerleryağışlı ge- çecek. Yağışlar Doğu Anadolu'nun kuzey ve doğusunda kar, diğer yerlerde yağmur şeklinde olacak. 18 şubat pazar: Orta ve Doğu Karadeniz kıyılan dışında kalan yerler yağışlı geçecek. Yağışlar Doğu Anadolu'nun kuzey ve doğu- Ecevit: RP varsa biz yokuz ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-DSP Genel Başka- nı Bülent Ecevit, RP'nin için- de yer alacağı ya da destek- leyeceği bir hükümete parti- sinin destek vermesinin söz konusu olmadığını belirtti. Ecevit Cumhuriyet'e yaptı- ğı değerlendirmede, geliş- melerin dışında olduklannı belirterek şunlan söyledi: "Ben partimin grup toplan- üsında RP'li bir hükümetin ülkeve nelere mal olacağuu sövledim. Sa\ın Erbakan, ha- yaki kişiliğh le ülkcvc yarar- lı olmak bir yana, diğer ülke- ler katında küçük düşürücü bir rol de ov nav-acaktır. Sayın Erbakan 24 aralık seçimleri- nin hemen sonrasında yumu- şak bir tablo çizdL Bu değişi- nıin gerçekieri yansıtmadıgı kısa sürede ortaya çıkn." Ecevit, "A>L\PBderi Yıt- maz, RP'ye karsı kendisini daha da güçlü hissetmek için sizin de desteğinizi istevebilir. Bövle bir durumda nasıl bir tavır takınırsınız" sorusuna, "Biz RP'nin içinde yer aldığı ya da dışardan desteklediği bir hükümcti desteklemeviz. DSP. RP'li bir hükümetin doğrudan ya da dolaylı des- tekçisi olmaz" karşılığını verdi. Daha önceki temasla- nndan sürekli Ecevit'i bilgi- lendiren ANAP Genel Baş- kanı MesutYılmaz'ın, RP ile ortaklığın gündeme gelme- sinden bu yana tavnnı değiş- tirmesi de dikkat çekti. ANAP-DSP hattının koptu- ğu yorumlanna katılmayan bazı gözlemciler ise görüş- melerin durmasının, RP ve ANAP liderlerinin, koalis- yon görüşmelerinin içeriği konusunda açıklama yapıl- maması için anlaşmalann- dan kaynaklandığını öne sür- düler. Lösemili çocııklara moral Bizim Lösemili Çocuklar Vakfi Başka- nı Prof. Dr. Cündüz Gedjkoğlu, daha çok tıp ağıriıklı olarak eğitim verecek "Haliç Lnhersitcsi"nin proje çalışmalannm tamamlanarak IBMM've sunulduğunu sövledL Bizim Lösemili Çocuklar Nakfı'nca tstanbul L niversitesi Tıp Kakültesi'nde düzenlenen Şeker Bayramı eğlencesine çok sayıda kişi kabldı. Eski DYP İstanbul Milletvekili Nevzat Ayaz, sanatçılar Üstün Asutay, Orhan Gencebav ve Beşiktaş Futbol Takımı Teknik Direktörii Christoph Daum. Semra OzaL, vakıf için gösterdiği çabalanndan dolayı Prof. Gedikoğlu'na teşekkür ettiler. Cedikoğtu da konuşmasında vakfin hayırsever vatandaşlann ügileriv le yaşadığı- nı belirterek.u akut tösemisi"nde çok başarıb çalışmalar yapüklaruu vurguladı. Prof. Gedikoğlu bunun sonucu olarak da başan oramnda yüzde 89 gibi dünva standartlannın ûzerinde bir rakama ulaştıkJanru söyledi. (Fotograf: ICER£M ILGAZ) sunda kar, diğer yerlerde yağmur şeklinde olacak. 19 şubat pazartesi: Marmara'nın batısı ve kıyı Ege parçalı bulutlu, diğer yerler yağış- lı geçecek. Yağışlar genellikle yağmur, yük- sek kesimlerde karla lcanşık yağmur şeklin- de olacak. 20 şubat salı: Doğu Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin doğusu kar yağışlı. diğer yerler parçalı bulutlu ge- çecek. Yağışlar Doğu Anadolu'nun doğu- sunda kar, diğer yerlerde yağmur şeklinde olacak. 21 şubat çarsamba: Bütün bölgeler parça- lı bulutlu geçecek 22 şubat perşembe: Marmara, Ege, Batı Akdenız, İç .Anadolu'nun batısı ve Batı Ka- radenız yağmurlu, diğer yerler parçalı bulut- lu geçecek Atatürk Havalimam'nda bayram yoğunluğu Devlet Hava Meydanlan İşletmesi (DHMİ) yetkilileri. bayram tatili dolayısıy- la yolcu ve uçak trafîğinde yüzde 100 dola- yında bir artış beklediklerini belirterek sıkı- şıklık yaşanmaması için her türlü tedbirin alındığını söylediler. THY yetkilileri de uçak rezervasyonlann- dakı doluluğun yüzde 100 seviyesine ulaş- tığını belirttiler. Caziosmanpaşa Öğretmenlerin bayramlaşma yeri Kuran kursu tstanbul Haber Servisi - Gazıosmanpaşa llçe Mılli Eğitim Müdürlüğü, bayram- laşma yen olarak Kuran kur- su binasını seçtı. Gazıosmanpaşa llçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nden ilçe- dekı tüm okul müdürlüklen- ne, dün müdür adına şube mü- dürü Nurten Vatansever im- zasıyla bır yazı göndenldı. Okul müdürlüklerine gönde- nlen yazı şöyle: "Rİımazan Bayramı nede- nivle 20.02.1996 Salı günü sa- at' 10JO-11J0 arasında Kü- çükköy Kuran Kursu binasın- da bayramlaşma vapılacağı, Kaymakamlık makamının 13.02.19% tarih ve 194 sa)ilı yazılan ile bildirilmiştir. Bilgi- lerinizi ve gereğini rica ede- rim." Gaziosmanpaşa'daki bir okulun müdürü bu yazıya tep- ki göstererek şunlan söyledi: "Biz cami imamı mıyız ki Ku- ran kursu nda bayramlaşa- lım? İlçemizde bayramlaşa- cak pek çok yer var. Milli Eği- tim binasında, kaymakamlık- ta, belediyede, herhangi bir okulda, hatta bir süriicü kur- su binasında bile bay ramlaşa- bihnz." w îzmir Büyükşehir'de köle ticareti' MERİHAK İZMİR - Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı işlet- melerden lZELMAN'da "^ciücaretiyapılıyoıf Sen- dikaların örgütlenmesine izin verilnieyen iki kuru- luşta her yıl girdi-çıktı yapılarak işçilerin tazmina- ta hak kazanmalan engelleniyor. Büyükşehir Belediyesi'nde taşeronlaşma "ticare- te" dönüştü. 14 bin çalışanından yaklaşık 4 bininın sigortalı olduğu Büyükşehir Belediyesi'nde oluştu- rulan taşeron şirketler, personeli istedikleri yerde, istedikleri zamanda görevlendiriyor ya da görev- den alıyor. IZELMAN, çeşitli nitelikte personeli bünyesin- de bulunduran ve belediyenın dığer hızmetlerine buradan, işçikaydıranbirbirim. lZELMAN'da 2 bi- nin ûzerinde kişi çalışıyor. Bu kışiler, Eşreipaşa Hastanesi'nden ESHOT'a, temizlik işlerinden park ve bahçelere kadar her yer- de görevlendiriliyor. Sendikalan bulunmayan IZELMAN çalışanlan- nın, yılda bir yapılan girdi çıktılarla da tazminat haklan ellerinden alınıyor. Türk-Iş 3. Bölge Tem- silcisi Mustafa Kundakçı, son yıllarda beledıyeler- de şirketleşme, özel sektörde ve farkh kamu kuru- luşlannda taşeronlaşma, eve iş, fason işçiler ve ge- çici işçilik gibi istihdam modellerinin geliştirildiği- ni söyledi. Temel hedefin emek sömürüsüne dayalı olduğu- nu dile getiren Kundakçı, emek sömürüsünü aza in- direcek sendikal örgütlenmelere de bu gibi kuruluş- larda karşı çıkıldığını bildırdi. Belediye İş Sendikası Şube Başkanı TalatÖzde- mir, tZELMAN'da çalışanlann bir yılını doldurma- lanna 10-15 gün kala işten çıkanlıp IZULAŞ kad- rosuna kaydınldıklannı söylüyor. Belediyenin ku- ruluşjan arasında "köle ticareti'' yapıldığını savu- nan Ozdemir. "İş verdiği için ihbar da vermiyor. İş- çi kabul etmezse ihbar verip çıkanyor. İZEL- MAN'da örgütlü değiuz. İZELMAN çalışanlan her yere götürülüyor. ESHOT'ta, park ve bahçelerde, hastanelerde caüşunlıvor. İZELMAN çalışanlan ol- dukça dağmık. Orgütleme de bu yüzden çok güç" diye konuştu. Büyükşehir Belediyesi CHP Grup Sözcüsü Rıfat Özer de belediye hizmetlerinin kamu yaranna ya- pılan sosyal amaçlı hizmetler olduğunu belirterek, "Sosyal amaç ön plana gelince özellikle toplumu- muzun dar geİirli kesimini oluşturan işçilerimize yö- nelik. Onlann hak kavbına uğramasuıa dönük uy- gulamalan onaytamak mümkün değüdir" dedi. "Açık Radyo." 94-9 Her Cumartesi 11.00-12.00 AHMET ÇAKALOZ Klasik dönem öncesi klasik müzik Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. OKŞANÇAKIR İSİM DEĞİŞİKLİĞİ İstanbul 3'üncü Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 96/32 Esas, 96/46 sayılı karan ile kızım Ayşe Türkkan'ın ismi Pınar Türkkan olarak değiştirilmiştir. Babası: Mehmet Ali Türkkan OLAYLARIN ARDEVDAKr GERÇEK • Baştarafı 1. Sayfada anlaşmasını imzalama sü- reci içerikten yoksun, ko- nunun satt vitrinine yöne- lik tartışmalarla geçti. An- laşma öncesi Türkiye'nin kazanımları, konumu, tam üyelik takvimi bir öiçüde netleştirilebilseydi bugün önümüzü daha iyi görebi- lirdik. O günlerde yapılmayan tartışmalar, önümüze so- runlar çıktıkça tazelene- cek. Ancak bu tartışmalar sonuç almaktan uzak ola- cak. AP karannı bir yana bı- rakıp Ege'deki sorunlann nasıl çözüleceği sorusuna yanıt ararsak, en akılcı yo- lun iki ülkenin karşılıklı gö- rüşmesi olduğunu söyle- yebiliriz. İki ülke yan yana yaşa- mak istiyorsa, öncelikle üçüncü ülkelerin gölge et- memesi sağlanmalıdır. ••• ANAP: Çiller'den hesap soracağız ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP Genel Baş- kan Yardımcısı Ekrem Pak- demirli, 4 yıllık koalısyon hü- kümeti dönemınde iç ve dış borçlann 58 mılyar dolardan 100 milyar dolara çıktığını belirterek. "Çiller'den akük- lan borclan nerede yedikleri- ni, kimlere peşkeş çektikleri- ni soracağız. Paralann nerele- re harcandığınıntektek bes»- bını soracağız'' dedı. Ekrem Pakdemırli, Başbakan Tansu Çiller' ın, söyledığı gıbı Kar- dak bunalımıyla ılgilenmek- ten değıl, Çukurova Elektrik A.Ş (ÇEAŞ) krizını çözmek amacıyla bır gecede 5 telefon görüşmesi yaptığı ıçın 3.5 ki- lo zayıfladığını söyledi. Pakdemırli. dün düzenk- dıği basın toplantsuıda, eko- nomik dengeler konusunda bilgi verdi. DYP-CHPkoalis- yonunun son dört yılda bütün olumsuzluklann rekorunu kırdığını anlatan Pakdemirli, geçen yılki büyümenin eksi 6.2 olduğunu, 4 yıllık enflas- yon ortalamasının da yüzde 83 olarak gerçekleştiğinı söy- ledi. Koalisyon hükümetinin 78 trilyon lıralık ıç borcu 1.5 kat- nlyona çıkardığını, bunun da 25 milyar dolara denk düştü- ğünü anlatan Pakdemırli, DYPrCHP hükümetinin, dış borcu da 75 milyon dolara çı- kardığını bildirdi. Pakdemir- li, şöyle dedi: "Birinı bıraküğımtz top- lam 58 milyar dolaıiık iç ve dış borcu 100 milyar dolara çıkardıiar. Bu paralar ne ot- muş. nerelere harcanmış? Bunlaruı tek tek hesabı soru- lacak. Kimlere peşkeş çekil- miş, bunlann hepsi bir bir or- taya çıkanlacak. Eğer, bir şey çıkmazsa da özür dileyece- ğim. Ama, ben bir şey bihne- den konuşmam. Bilmediğim bir konu hakkında konuştu- ğumu haürlamıvonım. ÇU- ler'e, 'Aldığınız bu paralan ne yaptınız. nerelerde yediniz' diye soracağLz." Pakdemirli, hesap sorma- nın Yüce Divan anlamına ge- lıp gelmedığıne ılışkın bır so- ru üzenne de, "Yüce Divan'a parmağunızı kolay kolay kal- dırmayız. Çok somut beigele- re dayalı bilgiler olmadıkça kimscvi Yüce Divan'a gön- dermeyiz. Yüce Divan'a yüz- de 100demagojik ounayan ve- riler olduğu ve 'Evet bu haki- katen ayan beyan ortadadır. Hıçbırartniyetyoktur. Hiçbir önyargımız yoktur' dendiği zaman gidebiüriz" diye ko- nuştu. Işsızliğin çok büyük boyut- lara ulaştığını kaydeden Pak- demirli, koalisyon hükümeti- nin ekonomideki başansızlı- ğını, terörle mücadelede ba- şanlı olduklan görüntüsü ve- rerek örtmeye çalıştığuu ile- ri sürdü. Pakdemırli, şöyle dedi: "Senede iki defa hedef değiştirerek, anarşiyi durdur- duklannı çok budalaca anla- byorlar yanL Budalanın biri 'Cepheden gelıyorum" divor. Tam bir budalalık. tam bir ahmaklık. Bir bakan'Cephe- den gelıyorum' der mi? 'Ül- kede savaş var' diye göster*- ceksin. sonra da 'Yabancılar karışmasın' diyeceksin. Tür- kiye'de bir savaş, bir cephe yoktur. Türkiye'de bölücü- lükle. anarşivie mücadeJevar- du-." Askeri hüviyetimi ve sürücü ehliyetimi kaybettim. Hükümsüzdür. LEYLA KAPLAN