25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 17 ŞUBAT 1996 CUMARTESİ HABERLER Kakkârrde açıkta kimse yok' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Içişleri Bakanı Teoman Ünüsan, Hakkâri'de yaşayan insanlann çöplere üşüştûğû, buradaki sefaletin büyük boyutlara ulaştığı yolundaki savlann, gerçeklerden uzak ve çarpıtılmış bilgilere dayandığını öne sûrdü. Ünüsan, dûn bir basın açıklaması yaparak, terör örgütünün baskı, tehdit ve kanlı eylemleri nedeniyle Hakkâri'ye göç eden insanlara, 1996 yılı itibanyla 74 milyar lira yardım yapıldığını belirtti. Ünüsan, "Hakkâri'de aç ve açıkta olan hiçbir vatandaşımız bulunmamaktadır" dedi. ÖOPgörev dağılımı yaptı • İstanbul Haber Servisi- Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP), Merkez Yürütme Kurulu'nda görev dağılımı yapıldı. Genel Saymanlıga Savaş Türk getirildi. ODP Merkez Yürütme Kurulu ikinci toplantısinı lstanbul'da gerçekleştirdi. Genel Başkan Uflık Uras başkanlığında toplanan MYK'de sekretarya olarak çalışma yürütecek olan Başkanlık Kurulu'nda şu , kişilenn görev almasına karar verildi: Genel Sayman: Savaş Türk, Koordinasyon lşleri: Atilla Aytemür, Orgütlenme ve Seçim lşleri: Yıldınrn Kaya, Basın ve Halkla llişkiler: Saruhan Oluç, Propaganda lşleri, Erdal Karahah, Demokratik Kitle Örgütleri ve Sendikalarla İlişkiler: Vicdan Baykara. btantaırdan Dinar'a yardım • Istanbul Haber Servisi - Dinar'da deprem felaketine uğrayanlara Iş Bankası çalışanlan giysi yardımında bulundular. Iş Bankası Yeni Camii Şubesi'de çalışan Hulisı Soydan ve Mahmut Çolokoglu'nun 13 şubatta başlattığı kampanyaya bankanın lstanbul'daki 15 şubesi destek verdi. Toplanan 16 büyük çuval ve 9 aidet büyük kolideki giysiler dün küçük bir TIR'la Dinar'a gönderildi. RTÜK'ten uyan • ANKARA (ANKA)- Radyo Televizyon Üst Kurulu, radyo ve televizyonlara uyan cezası yağdırdı. RTÜK; lnterstar, Denizli As TV-Radyo, Ankara Radyo Umut, Erzurum Kanal 25 TV, Izmir Balçova Demokrat Radyo, Diyarbakır Bağ FM ve Jstanbul Radyo Umut'a uyan cezası verdi. RTÜK'ten yapılan yazılı açıklamaya göre, Interstar'a "kişi haklanna", tstanbul Radyo Umut ile Denizli As TV Radyo'ya "yasalara saygılı olma ilkesine" aykın yayın yaptığı gerekçesiyle uyan cezası verildi. Erzurum Kanal 25 TV ile Diyarbakır Bağ FM'i Seçim Kanunu'na aykın yayınlan, Ankara Umut Radyo kısa ve kuruluşlan küçük düşürücü yayınlan ile Izmir Balçova Demokrat Radyo da nefret duygulan uyandıracak nitelikteki yayınlan gerekçesiyle uyan cezasına çarptınldı. Öğpenci kredileri • ANKARA (AA)- Yükseköğrenim ve Kredi Yurtlar Kurumu (Yurtkur), 1995-96 öğretim yılmda öğrenim kredisi almaya hak kazanan öğrencilerin belge verme sürelerini, 4 Mart 1996 gününe kadar uzattı. Yurtkur'dan yapılan açıklamada. gerekli belgelerin son teslim tarihinin bayram tatiline gelmesi sebebiyle, sörenin 4 Mart 1996 gününe kadar uzatıldığı bildirildi. Civan'a yeni dava • tstanbul Haber Servisi - Emlakbank Genel Müdürü olduğu sırada işadamı Selim Edes'ten 'rüşvet' aldığı gerekçesiyle mahkûm edilen Engin Civan hakkında, "haksız mal edindiği" gerekçesiyle yeni bir dava açıldı. Istanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, Engin Civan'ın tsviçre'deki Banque Indosuez'in Zürich Şubesi'nde 'Merol' şifresi adı altında hcsabının bulunmasının suç olduğu kaydedildi ve 3 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası istendi. CHP'li Ergül, Başbakanlık girişine Türkiye'de işkence vardır' yazılı bir dosya astı Işkence Başbakanbk kapısında• Manisa'da liseli öğrencilere yapılan işkence parlamentoda kınandı. CHP Izmir Milletvekili Sabri Ergül, Başbakan Tansu Çiller'in duyarhlık göstermediğini söyleyerek "Avrupa Insan Haklan Mahkemesi'ne başvuracağım" dedi. ANKARA (Cumhunyet Bûrosu)-CHP Iz- mir Milletvekili Sabri Ergül. Manisa'da gö- zaltına alınan lise öğrencilerine işkence ya- pıldığına iliskin belgeleri sunmasına karşın Başbakan Tansu Çilfcrve Içişleri Bakanlı- ğı'nın konuya duyarsız kalmasını protesto ederek, "Türkiye'de işkence vardır" yazılı dosyayı Başbakanlık binası girişine astı. Er- gül, "Önümüzdeki hafta Cumhurbaşka- nı'nın kapısında olacağım. İç hukuk yolla- nyla sonuç alamazsam, Avrupa İnsan Hak- lan Mahkemesi'nebaşvuracağım" dedi. İn- san haklanndan sorumlu Dev let Bakanı Ad- nan Ekmen de, işkence gören çocuklan tn- san Haklan Vakfi Hastanesı'nde muayene et- tirmek istediklerini, ancak Adalet Bakanlı- ğı'ndan "ret" yanıtı aldıklannı belirterek, "Durum böyle ohınca, sessiz kalmak zorun- da kaldık" dedi Ergül, düzenlediği basın toplantıstnda. gözaltına işkence gören çocuklann terör ey- lemlerine bulaştıklanna ilişkin yeterlı delil- lerin bulunmadığını vurgulayarak, şunlan söyledi: "Terör de insanhk suçudur, işkence de. 14-20 yaş arasındaki çoğu lise ögrencisi olan çocuklara işkence yapıkİL Isnatedflen suç du- varlara 'Paralı eğıtıme hayır' türündeslogan- laryazmak. Bunian yanp yazmadıklan yar- güama sonucunda ortaya çıkar. Eğer bu >as- U çoculdar, bu gerekçelerle rutuklanabiB- yorsa hukuksistemimizçökmüşdemektir. Ce- zaevi koşuUan bu çocuklan dahada mflhan- laştınr. Makatianna cop sokulan, eiektrik verilen bu çocuklar devlete düşman hak ge- orilir." Sorumlulann süratle yargı önüne çıkanl- ması gerektiğini vurgulayan Ergül. "Cum- huriyetin savcılan işkence olaylannın üzeri- ne gftmeye hcm moral açtsından hazır değil- ler, hem de mevzuat açısından. Başta Başba- kan ohnak üzere, tçişleri Bakanhğı da bu konuda gerekli duyarİılıgı göstermedi" de- di. Tutuklanan gençlerden MahirGöktaş'ın babasının da gözaltına alındığını belirten Ergül, "Çocuklannın halini gören aUelerdi- ledfler, ama ben dilemiyorum. Çiller'in mah- dumu Men'in başuıa dilerim böyle şeyler gdmez" dıye konuştu. Ergül aynca Manisa Emniyet Müdürü'nün daha önce Bingöl'de görev yaptığını ve ora- dan bazı kişileri de yanmda getirdiğıne dik- kat çektı. Ergül, sözlerini "Menzir döne- minde bakanüstü emniyet müdûrleri orta- ya çıkü, kadrolannı da gotürüyorlar. Birçok CHP İzmir MiUetvekili Sabri Ergürün Başbakanhk kapısına astıgı işkence dosvasu korumagörevlieri tarafindan indirilerekiigililereteslim edildi. (Fotograt: AA) ünrversiternezunugörevli buiunmasına kar- şın, terörle mücadele bölümünün başında ortaokul mezunu görevli var. 'Hcr mcktcplı terönsttır. katlı vacıptır' anlavışıvla hareket edilryor. Baa doktorlarişkenceyi saptayan ra- porlar veriyor, ama bazüan, 'Bızım de can güvenliğimiz yck' dhor. Televizyonlann il- gisi üzerine, 'İCürşat' kod adb bir güvenlik göreviisi evteri dolaşıp çocuklann aüekrine gözdağı veriyormuş" dedi. Başbakanlığa işkence yaası CHP izmır Milletvekili Ergül, basın top- lantısından sonra, Manisa'da gözaltına alı- nan ve çoğu lise oğrencısi olan 16 kişiye iş- kence yapıldığı savlannı protesto etmek için, Başbakanlık bınasının girişine "Türkiye'de işkence vardır"yazılı bir dosya astı. Başba- kanlık binası önünde de bır açıklama yapan Ergül, şunlan söyledi: "Şimdi bu kapıdayım. haftaya Cumhur- başkanlığı kapısına gideceğim. Elimde so- mut belgeler var. Vaptıgım tespitlere göre, 'Türkıve'de kötü muamele. işkence vardır' diyorum. Bunu kendilerine ulaştırdım. ilgi- lenmediler. Dosvadaki belgeleri hastane ka- yıdannı. işkence vapıldıgına dair belgeleri ulaştırdım. Gözetim amndayken hastanele- re sevkedilmişler. O hastane raporian gizle- niyor." Ergül. bu açıklamasının ardından kapağın- da "Türkiye'de işkence vardır" yazılı bir dos>a> ı Başbakanlık girişının önündeki ay- dınlatmadıreğineastı. Ergül'ünbugirişimi- ni şaşkınlıkla izleyen koruma görevlileri, kısa bir süre sonra dosyayı direkten indire- rek yetkililere götürdüler. Insan haklanndan sorumlu Devlet Baka- nı Adnan Ekmen de, dün düzenlediği basın toplantısında, olaylann kendı bakanlıklan- na iletılmesı üzenne araştırmalarda buiun- mak üzere Manısa'ya ıki danışman gönder- diğıni söyledi. Ekmen. çocuklann, elektnklı işkence ya- pılıp vapılmadığının anlaşılması için Insan Haklan Vakfı Hastanesı'nde muayene edil- mesi isteklerinin Adalet Bakanlığı'nca red- dedildiğini belirterek. "Sessiz kalmak zo- nında kaldık" dedi. Ekmen. şunlan söyledi: "Doktor rapo- runda. birisinin sırtında 9 santimetreiik bir darp u\ olduğu yuiunda bilgi var. Bu darp izi- nin ne zaman olduğu betti degJL İşkence va- pılmış olsa bîle doktora ghtigi tarihc kadar bu işkence i/i kalmamıştır. Darp i/Jeri süreç icindc kav boluvor. Elektrikli işkence. içte tah- rip hıraknğından kavbolmavabiliyor. Bunlar devlet hastanesine havale edilmiş. Fakat bu- radaki aletler ile içteki tahribatı tespit etmek mümkün degil. Biz Adak-t Bakanlıgı'namü- racaatederek bunian İnsan Haklan Vakfi has- tanesindt' muavene etrirebilir miviz? diye sorduk. Adaiet Bakanhğı bunun mümkün ot- madığuıı soylevince sessiz kaldık." İşkenceye büyük tepki Tabip odası komisyon oluşturuyor İZ.MİR(Cumhuri>«tEge Bürosu)-Ma- nisa Emniyet Müdürlügü'nde gözaltına alı- nan liseli öğrencilere işkence yapıldığı savlan geniş yankı buluyor. İnsan Hakla- nndan Sorumlu Devlet Bakanhğı görev- lileri, gözaltında işkence gördükkrini be- lirten öğrencilerle cezaevinde görüştüler. İzmır Tabip Odası, öğrencilerin cezaevin- de bağımsız hekimlerce muayene edil- mesi gerektiğini belirtirken. Manisa Ta- bip Odası olayın izlenmesi için bir komis- yon oluşturuyor. Manisa'da 26 aralıkta başlayan DHKP- C operasyonunda aralannda çoğunluğu li- se öğrencisı 20 kişı gözaltına alınmıştı. DGM'ye sevkedilen 16kişiden 12'situ- tuklanırken, yaşlan 14 ile 18 arasında de- fişen öğrencıler gözaltında işkence gör- düklerinı belirtmişlerdi. Suyla ıslatıldık- lannı, cınsel organlanna ve ellerine elekt- nk verildiğinı, psıkolojik tehdıtlere uğra- dıklannı belirten öğrencilerle ilgili CHP Izmir milletvekili Sabri Ergül daha son- ra yaptığı açıklamada işkencenın sorum- lulannın cezalandınlmasını istemışti. Manisa Tabip Odasf ndan bır yetkili, bu tür olaylarda psikolojık işkencenın öne çıktığmı savunarak. "Olay açığa çıkügın- da bi/ psikolojık kontrole gönderilmeteri- ni önermiştik. Kullanılan psikolojik et- kenkr kişüik yıkunına neden oluyor" de- di. Tabip odası yetkilisi, olayın polis aşa- masında kendilerine raporlar konusunda herhangi bir baskı yapılmadığını vurgu- layarak şu bilgileri verdi: "İşkence savlan karşısında biz muaye- neierin usuiune uvgun vapdması için ge- rekli uyanmız! yapbk. Yani muayenede pofis olmayacak.gerekirse rapor kurve ile gönderilecek gibi. Bu tür olaylarda darp izüıe rasdamavabUirsiııiz. Psikolojik et- kenler kuUanıyoriar. Örneğin, 'tuvalete gidersenızdışkınızı yedınnz' gübiduyuro- lar alındL Kişilik vıkımına vöneiikyöntem- ler bunlar. Burada ortaya çıkan profesyv- nel işkence varsa darp izi bırakmadan y«- pürvor. Bu vahim bir şey. Avnca bu konu- da eğitihniş eleman oiduğunun dehlidir." Bu arada işkence savlan üzenne ınsan haklanndan sorumlu Devlet Bakanhğı 'nın harekete geçtiği öğrenildi. Banş İçin Bir .\raya Çahşma Grubu'mın hafta başında Güçlükonak'a gerçekleştirdiği gezinin sonuçian açıklandı. Geziye Alman YeşiUer Partisi MiDetvekili Cem Ozdemirde kablmısü. (Fotoğraf: NlZAMETTtN KAPLAN) Güçlükonak katliamının devlet güçlerince gerçekleştirildiği ileri sürüldü Güçlükonak 9 ta devlet suçlandıIstanbul Haber Servisi - Korucu ve eski ko- rucu olan 11 kişinin Şırnak'ın Güçlükonak il- çesi Taşkonak ve Koçyurdu köyleri arasında öldürülüp yakılması eyleminin devlet güçleri ta- rafindan gerçekleştinldiği ileri sürüldü. Banş için Bir Araya Çalışma Gnıbu'nun raporunda, bir karakol, birtaburun ve korucu köylerinin bu- lunduğu bölgede güvenlik güçlerinden haber- siz kuş bile uçamayacağı vurgulandı. Raporda, katliamın. yurtdışında bazı gazetelerde yayım- lanan "kesik baş fotoğraflannın" doğurduğu tepkiyi yanıtlamak ve "PKK ilan ettiği ateşke- se uymadı" denilmesi için gerçekleştirilmiş ola- bileceğine dikkat çekildi. Aralannda sanatçı Şanar Yurdatapan, Türk asıllı Ahnan milletvekili Cem Ozdemir. tHD Ge- nel Başkanı Akın BirdaL sendıkacı MünirCey- lan. K£SK Genel Başkanı Siyami Erdem ve gazeteciler Celal Başlangıc, Mehmet Metiner'in de bulunduğu Banş İçin Bir Araya Çalışma Grubu. Güçlükonak'a yaptıklan geziyle ilgili raporunu, düzenlediği basuı toplantısında açık- ladı. Gazeteci Celal Başlangıç tarafından oku- nan raporda, çoğu korucu 11 kişinin 15 ocakta kurşuna dizilerek yakıldığı, katliamın PKK ta- rafından gerçekleştirildiğinin açıklandığı be- lirtildi. Genelkurmay Başkanlığı'nın ilk kez farklı bir uygulama yaparak olay yerine seçtiği gaze- tecileri götürdüğüne işaret edilen raporda, Ge- nelkurmay'ın 3 albayı da görevlendirdiği bu geziden sonra gazetelerde PKK'nin gerçekleş- tirdiği bu katliamla ateşkesi bozduğu haberle- rinin yer aldığına dikkat çekildi. Raporda, ço- ğu korucu ya da eski korucu olan öldürülenle- rin yakmlannın ise bu iddialann tersine, olayı devlet güçlerinin yaptığını ileri sürdükleri kay- dedilerek özetle şu görüşlere yer verildi: layın meydana geldiği bölgede güvenlik güçlerinden habersiz kuş uçamayacağını belirten girişim üyeleri, köylülerin katliam sırasında havada helikopter uçtuğunu gördüklerini söylediklerini, bunun da iddialannı doğruladığını savundular. "1. Öldürülen vıırttaşlar, Genelkurmay yet- kililerinin iddia ettiği gibi Taşkonak Köyü'nden Koçyatağı Kövü'ne giden köylüler ve korucu- lar değildir. 2.Öldürülenlerden6'sı, lOve 12ocaktarihin- de gözaltına aiınmış ve olav gününe kadar gö- /amnda tutulmuş eski korucuiardır. 3. Diğer 5 kişi ise olay sabahı, Koçyurdu Kö- yü'nden askerlerce ahnan, 'göreve' götürülen 4 korucu ve minibüs şoförüdür. 4. Genelkurmay, olayı 'ilk anda minibüs şo- förünün ölmesi ve minibüsün durması' biçi- minde açıklamıştır. Ancak olay yerinde yapılan inceiemede, minibüs şoförünün cesedi, minibü- sün dtşında vç yanmamış halde bulunmuştur. Na- sıl oluyor da İk vurulan minibüs şoförü olduğu halde cesedi yanmıyor ve araç dışında bulunu- yor? 5. Olayla ilgili Genelkurmay açıklaması ve Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nin açıklaması arasında ciddi çelişkiler vardır. 6. Genelkurmay kaynaklarına göre olaya, PKK telsi/inden duvulunca müdahale edilmiş- tir. Oysa minibüsün yakıldığı yer, Taşkonak Ta- buru'na 43 km, Kozvurdu Karakolu'na ise 2 km uzakhktadır ve telsize ihtivaç voktur. 7. Silah sesleri duyulduğunda olay yerine gjt- mekisteven konıcularve kövlüler.askeriercedur- durulmuşlardır. Nehrin karşı vakasuıdaki te- pede bulunan mev/ilerinden olayı görerek mü- dahale etmek isteyen koruculara da ian veril- memiştir. 8. Yolun bir ucunda tabur, diğer ucunda ka- rakol vardır. Yolun bir yanı Dicle Nehri ile diğer yanı ise sarp kayahklarla çev rilidir. PKK, böy- İe bir coğrafyada nasıl eylem yapıp da kaçabil- miştir? 9. Ölen 11 kişinin kimJikleri askerlerce ailde- rine dağıtılmıştır. \anan bu kişilenn kimlikleri nedenzarargörmemistir? Olav günü"göreve çağ- n İan' 5 kişinin kimlikleri askerierde ne aramak- tadır? Çahşma grubumuzun yaptığı ilk araşürma- da. katîiamı, bu koşullar ve olav ın mevdana gel- mesi açısından PKK'nin gerçekleştirmesinin imkânsız olduğu kanaatine vanlmışOr. Güçlü- konak katliamını PKK gerçekleştirmemiştir. Yapılan inceleme ve araştırma sonucunda kat- liamın devlet güçleri tarafindan gerçekleştiril- diği açıkça ortaya çıkmışar. Güvenlik güçlerinin hangi kademesine çıkarsa çıksın, bu katliamın sorumlulan bulunmalı ve yargılanmaİKhr." Olay venndeki köylüierle yapılan görüşme- lerin vıdeodan görüntülerinin de izletildiği ba- sın toplantısında, olay anında bölgede bir heli- koptenn gezdiğı ve bunun da iddialan destek- lediği belırtildi. Bölgeyi çevreleyen köylerin hepsinin korucu köyleri olduğu ve devletle ça- tışmalannınbulunmadığma dikkat çekilentop- lantıda, katliamın. yurtdışında bazı gazeteier- de yayımlanan "kesik baş fotoğraflannm" do- ğurduğu tepkiyi yanıtlamak ve "PKK, ilan et- tiği ateşkeseırymadı" denilmesi içingerçekleş- tınlmiş olabileceğine dikkat çekildi. İslam lideri Louis Farrakhan Türkiye'ye geliyor FUAT KOZLUKLU VVASHINGTON - Siyah Müslümanlan bünyesınde top- layan ve CIA ile FBI'ın yakın takıbe aldığı Amerikalı zenci lider Louis T. Farrakhan bu- gün Ortadoğu ve Afrika gezi- si kapsamında Türkiye'ye uğrayacak. İslam Ulusu (The Natıon of islam) adlı örgütün 62 yaşmdaki liderinin. 27 gün- lük gezisınin son durağı Tür- kiye'de, diğer ülkelerde oldu- ğu gibi. Amerikan istihbarat örgütü CIA ve ABD'lı diplo- matlar tarafindan yakın taki- be alınacağı bıldınldı. ABD'nin "uluslararası te- rorizme destekveren ülkeier" listesınde bulunan Lıbya, lran, lrak, Sudan ve Sunye'ye yap- tığı ziyaretler nedeniyle Clin- tonyönetimınin "diktatörler- le fİÖrt ediyor; utanç verici" şeklinde sert bir ifadeyle eleş- tirdıği Farrakhan'ın, lstan- bul'da aralannda Refah Parti- sı'nin önde gelen bazı ısımle- n ile de bulusacağından söz edıliyor. Bazı Müslüman kuruluşlar tarafindan "savunduğu düşün- celerveörgütiediği kitle hare- ketteri" nedeniyle -tarüşma- b kişiük" olarak tanınan Lo- uis T. Farrakhan'ın beraberin- de 45 kişi bulunuduğu açıklan- dı. Zencı lider. özel uçağı ve korumalanyla bırlikte seya- hat ediyor. Bazı tarikat liderleriyle de görüşeceği bildırilen 'İslam Ulusu' liden, lstanbul'da bır gün kaldıktan sonra ABD'ye dönecek. Cumhuriyet'ın edindığı bil- giye göre, Arnenkalı zenci li- der, Istanbul'u ziyaret etmek istediğini geçen ay sonunda Türkiye'nın Washington Bü- yükelçiliği'ne yazılı olarak bildirdi. Ancak, temaslan hak- kında harhangı bir aynntı ver- medi.'tslam Ulusu' örgütü yet- kililen, özellikle Yahudiler ile Orta Asyalılara karşı "ırkçı düşünceîere" sahıp zenci li- denn Türkıye gezisiyle ilgili bilgı vermekten kaçınıyorlar. Libya, lran. Irak, Sudan ve Suriye'ye yaptığı ziyaretler, verdiği demeçler ve bu ülke- lerin liderlenylegörüşmesin- den dolayı ABD yönetimı ta- rafindan sert bir dılle eleştın- len Farrakhan, Washıngton'un gözünde. "ülkesine ihanet eden,yasalan çiğııeyen ve ABD hükümeti aleyhine karşı yılo- a vc kışkjrncı faaliyetlerte iç içe bir kişilik". CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Terörle Mücadele 9 şubat cuma günü Istanbul Bahçelievler'de bir apartman dairesine güvenlik güçlerince yapılan bas- kın sonucunda ikisi kız üç genç öldürüldü. Ertesi gün "Milliyet" gazetesinde yer alan aşağıdaki haber, ya- zılı ve görsel medyanın çoğunda yaklaşık olarak ay- nıydı: "Sabancı suikastının faillerini yakalayabilmek için operasyonlannı aralıksız sürdüren polis, dün örgüte ağır bir darbe daha indirdi. Soğanlı Ordu Cadde- si'nde DHKC'ye ait hücre evinin belirienmesinden son- ra Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, çevrede önlem aldı. Sabancı suikastının faillerinin evde olduğu söy- lentisi heyecanı artırdı. Saat 12.30'da polis 16 nu- maralı dairenin kapısını çaldı. Kapıyı açan kadın mi- litanlardan biri, karşısındakinin polis olduğunu anlar anlamaz kapattı. Polislerin kapıyı zoriaması üzerine ateş açılınca çatışma çıktı. Çatışmada, ikisi kadın üç terörist ölü ele geçirildi. Ölenlerin üzerinden Ayten Korkulu (21), Meral Akpınar (22), Fuat Perk (25) adı- na düzenlenmış kımlıkler çıktı..." Öldürülen gençler ertesi gün toprağa verildi. Aileleri ve yakınlan düzen- ledikleri basın toplantısında, morgda gördükleri ce- setlerin üzerinde onlarca kurşun yarası saptadıklan- nı; bunun bir çatışma degıl, çelik yelekli, ağır silahlı infazcılar tarafindan gerçekleştirilen bir kurşuna diz- me eylemi olduğunu söylediler... Şimdiye kadar yalanlanmayan bu iddia kadar şu so- rular da yanıtsız kaldı: Öldürülen gençler gerçekten söz konusu örgütün üyesi miydiler? Eğer öyteyse, na- sıl oluyor da üzerlerinde gerçek kimliklerini taşıyor- lardı? Kapıyı açan "kadın militan" kapıyı çalanın po- lis olduğunu nasıl anladı ve polis onun kapıyı kapat- masına nasıl engel olamadı? Yoksa engel olmak mı istemedi? Polisler herhangi bir teslim ol çağrısında bulunup sonucu beklediler mi? Ateşe hangi tarafın başladığı- nı gören, duyan var mı? Terörist olduklan bildirilen üç gencin öldürülmesinden sonra Sabancı cinayetinin çözümünde bir arpa boyu yol alınabildi mi? Eğer bu üç kişi gerçekten yasadışı bir örgütün üyesi ve Sa- bancı cinayetinin aydınlatılmasında ipucu sağlayabi- lecek Kimseler idiyseter, ölü olarak değil de diri ola- rak ele geçirilmeleri daha yararlı olmaz mıydı? Ben- zer sorular çoğaltılabilir ve bunlar ilk defa da sorul- muyor. Ister acemi bir muhabirin elinden çıkmış, ister po- lisçe hazırlanmış olsun, bu senaryonun inandıncı bir yanı yok. Fakat ne yazık ki insanlanmız, büyük ço- gunlukla, akşam yemeklen ya da sabah kahvaltılan sırasında, haberi üstünkörü okuyup izlediler üzerle- ri çarşafla örtülmüş ve her nedense çıplak ya da ya- n çıplak cesetlerin görüntü ya da fotoğraflanna göz ucuyla baktılar; kimileri "Oh olsun" dedi, çoğu kim- se hiçbir şey düşünmedi, pek çok kişinin aklında her- hangi bir soru ya da kuşku uyanmadı ve bir süre son- ra her şey, her zamanki gibi, unutulup gitti... ••• Bu satırian, bugün (15 şubat perşembe) geldiğim Paris'te, Vıllette Parkı yakınlanndaki bir otel odasın- da yazıyorum... Bu akşam, az ötedeki 'Grand Hal- te'de, kısaca 'Expolangues' diye adlandınlan, Diller, Kültürler ve Seyahatler Fuarı'nın 14'üncüsü açıldı... 15-19 şubat tarihlen arasında açık kalacak olan ulus- lararası fuann bu yıl onur konuğu Türkçe ve Türkiye... Yann Nedim Gürsel, Azerbaycanlı yazar Anar Re- suloğlu, Kazakistanlı şair Oljas Süleymenov ve he- pimizin yakından tanıdığı Kırgızistanlı büyük yazar Cengiz Aytmatov'la birlikte "Fransa'da Tün^Edebi- yatlan" konulu panelde konuşacağım... Fakat son ana kadar yurtdışına çıkabilmem ve dolayısryla bu pa- nele katılabilmem olasıhğı kuşkuluydu... Çünkü kötü bir rastlantıyla birkaç gün önce kaybettiğim pasapor- tumun yerine yenisini almak için başvurduğumda, Terörte Mücadele Şubesi'nden bir yazı bekleneceği, bürokratik işlemin uzayabileceği söylendi... Ne oldu- ğunu bilmediğim, geçen yıl DGM'ye verdiğimiz "Bi- zi de düşünce suçlusu sayın" diye özetlenebilecek dilekçe ve sonucundaki davayla ilgili olduğunu tah- min ettiğim 'bürokratik" sorun. bugün Paris'e aynı uçak- la geldığimiz Kültür Bakanı Sağlar'ın katkısı ve ilgili kurumdaki iyi niyetli aydın kişilenn çabuklaştırma ça- bası olmasa, belki de kısa sürede çözümlenemeye- cekti... • • • Gazeteterimizin, birind sayfalannda ve TV haber prog- ramlannda flaş haber olmaya değer görülmemiş ve görülmeyecek de olsa, 14. "Expolangues"da Türk- çenin ve Türkiye'nin onur konuğu olarak yer alması, Kültür ve Dışişleri bakanlıklanmızın bugünkü kadro- lannın, Türk ve Fransız birçok aydının yoğun çabala- nyla gerçekleşebilmiş büyük bir olaydır... "Terörle mücadele" adı altında hukuk dışı eylemlerin inatla sür- dürüldüğü, düşünce özgürlüğünü savunmanın terör suçu sayıldığı, insanımızın bunca duyarsızlaştırıldığı bir ortamda, bütün bu olumsuz koşullarda dilimizin ve kültürümüzün böyle bir başan kazanabılmiş olma- sını özellikle önemsemek ve bir umut ışığı saymak ge- rekiyor.. CHD Cenel BaşkanıSaruhan 'Faili meçhul cinayetler sürüyor! ANIC-VRA (Cumhurivet Bürosu)-Cağdaş Hukukçu- lar Derneğı Genel Başkanı (CHD) Şanal Saruhan, faılı meçhul cınayetlenn sürdü- ğünü vurgulayarak "13 Şu- bat 19%'da kâybolan, KOS- AŞ'ta işçi olarak çalışan Ke- mal Yoltav, ölü olarak bu- lundu. Yottay, arkadaşlanna uzun süre polislerce iziendi- ğini söytemiş" dedi. Halkın Demokrası Partisi (HADEP) Ankara tl Başkanlığı Genel Sekreterı Babür Pınar da "Faili meçhul cinayetiere bir yenisi daha eklendi. Si\asi ve iktisadi bunaumlann fatura- sı, işçi ve emekçilerden çıka- rüıyor" dedi. CHD ve İnsan Haklan Derneğı (İHD) tarafindan dün düzenlenen ortak basın toplantısında, Kemal Yol- tay'ın Çubuk'ta ölü olarak bulunduğu belırtildi. CHD Genel Başkanı Şanal Saru- han. yapılan otopsı sonucun- da, Yoltay" ın başına 6 el ateş edildığınin belirlendiğıni söy- ledi. I Mayıs 1994'te bır kez gözaltına alındığı saptanan Yoltay'm, çevresinde demok- rat görüşlü bir kişı olarak ta- nındığını belirten Saruhan, " Yoltay, bir gün önce davcfJi olduğu vemekte arkadaşlan- na iki poüs tarafindan izten- diğini söv lemiş" dıye konuş- tu. Saruhan, her yeni cınaye- tm bütün ınsanlann yaşam hakkına yöneltilmiş bir sal- dın olduğunu beluierek yet- kilileri olayın aydmlatılma- sı ıçın uyardı. HADEP Ankara II Baş- kanlığı Genel Sekreteri Ba- bür Fınar da, dün yaptığı ya- zılı açıklamada, 13 Şubat 1996 tanhinde işyenne gi- derken kâybolan Yoltay'ın cesedının bir gün sonra Cu- buk ılçesınde bulunduğunu ve kimliğinin aynı gün saat 17.00'de tespit edildiğinı be- lırttı. Pınar, "Faili meçhul ci- nayetiere bir yenisi daha ek- lendL Srv-asiveekonomik kri- zuı faturası, işçilere veemek- çilere çıkanlrvor. Kürt ille- rinde boşaKmalar yapıhyor. Ogrenciler,demokratikhak- lannı kullanırken dövülüyor. DevrimcUer.işkencehaneler- de sustunılmak isteniyor" görüşünü dıle getirdi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear