23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
16 ŞUBAT 1996 CUMA CUMHURİYET SAYFA EKONOM Ankara İdare Mahkemesi, METAŞ'ın Rumeli Holding'e satışına ilişkin özelleştirmeyi iptal etti an Uzanlar'a yeni darbe tjt» »* ' ^^^^^^ * ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ K ANKARA/JZMİR (Cumhuri- yet)-Ankara 9. İdare Mahkemesi, Ozelfeştirme Yiiksek Kurulu'nun (ÖYK) METAŞ'ın yüzde 42.55 oranındaki hissesinin Uzaıdar'ın şirketi Rumeli Holding'e satışına ilişkin karannı ıptal etti. Ankara 9. İdare Mahkemesi. METAŞ'ın satışı için 25 Aralık 1995'te verdiği iptal karannı dün Özelleştirme Idaresi Başkanlığı (ÖİB) ile METAŞ'a tebliğ etti. Mahkeme, METAŞ'm Kamu Or- taklığı Fonu tarafindan ödenme- yen kredi borcu nedeniyle rehin alınan hisselerinin Özelleştirme Fonu'na devredilerek Özelleştir- me tdaresi tarafindan satılamaya- cağı yönünde görüş bildirdi. Ka- rardaşöyle denildi: "METAŞ hisselerinin sablabfl- mesi halinde bunun Kamu Ortak- bğı Fonu bünyesinde ayn bir he- sapta izlenmesi \c saüşlarından el- deedilen getirin açılan krediye mah- subunu öngören anJaşma karşısın- da da söz konusu rehinli hisse se- nederinin 4046 sayıh Özeüeştirme Kanumı'nun geçki maddelerinde açıklanan Kamu Ortaklığı Fonu mevcudunda bulunup ÖzeUeştir- me Fonu kapsamında olmadığı so- Uzan'abirdarbedeMETAŞ'tan. nucunda ulaşıhnıştır.'' ÖtB'nin, METAŞ'ın hisse se- netlerinin satışmın bir özelleştirme uygulaması olmadığı yönündeki açıklamasınm da anımsatıldığı ka- rarda şöyle devam edildi: "2983 sayüı yasa uyannca Kamu Ortaklığı Yiiksek Kurulu karan doğnımısundayapılan anlaşma ge- reği, Kamu OrtakJığı İdaresi lehi- nc rehinli olup anılan idarcnin gö- • Ankara 9. İdare Mahkemesi, METAŞ'ın Kamu Ortaklığı Fonu tarafindan ödenmeyen kredi borcu nedeniyle rehin alınan hisselerinin Özelleştirme Fonu'na devredilerek Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB) tarafindan satılamayacağına karar verdi. rev ve vetkisinde olan hisse senedi saüş görev ve yetkisinin de 2983 sa- yüı yasa çerçevesinde kuliandması gerekmektedir." METAŞ'ın hisselerinin satışyet- kisinin Hazine Müsteşarhğf nda olduğu belirtilen kararda, ÖYK'nin satışı onaylamasmın uygun görül- mediği belirtildi. ÖYK, 14 Nisan 1995'te ME- TAŞ'ın yüzde 42.55 oranındaki hissesinin Interstartelevizyonunun da sahibi olan Uzan ailesine ait Rumeli Holding AŞ'ye satılması karan almıştı. ÖlB yetkilileri, karann kendi- lerine tebliğ edilmesinin ardından gerekçeyı inceleyeceklerini, gere- kirse karara itiraz edeceklerini bil- dirdiler. Hazine'ye devredilecek Yargı karan kesinleştikten son- ra, METAŞ'ın Uzanlar'ın yöneti- mine gecmesini sağlayan yüzde 42.5 oranındaki hisseler Hazine Müsteşarlığf na devredilecek. Yaşar Holding'in yan kuruluşu olan Tütünbank ile bazı METAŞ çalışanlannın yaptığı başvuruyu değerlendiren Ankara 9. İdare Mah- kemesi, daha önce yürütmeyi dur- durma karan almıştı. Tütünbank'ın başvurusunda, METAŞ'ın kamu elinde rehin bulunan yüzde 42.55 'lik hissenin, Rumeli Çelik ta- rafindan alındıği vurgulanarak iha- le aşamasında şartnameye aykın davranıldığı, tarafsızlığa gölge dü- şüren uygulamalaryapıldığı belir- tilmişti. Aynı zamanda en yüksek teklifi verene talip oldukJan vur- gulanmıştı. YORIM OZTİN AKGUÇ \m\m L METAŞta işçilerin tepkisi yargı karanylabirieşti ve mahkeme, saüşın iptali karannı verdi. ÇEAŞ'TA SKANDAL BUYUYOR Sanayi Bakanı'nın hesabı tutmadı SPK Emniyet'teıı yardım istedi ANKARA (Cumhuriyet Btirosu) - Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Ali Ihsan Karacan. yönetimini yargı karan çerçevesinde devraldıklan Çukurova Elektrik AŞ'de Uzanlar tarafindan çıkanlabılecek olaylara karşı, Içişleri Bakanlığı, Adana Emniyet Müdürlüğü ve Adana Valiliği'nden yardım isteminde bulundu. Ankara tdare Mahkemesi'nın Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın ÇEAŞ'a, Uzanlar'ın yeniden yönetime gelmelerine olanak veren özel denetçi atama uygulaması için verdiği yürütmeyi durdurma karannın ardından, şirketin yönetimini yeniden devralan SPK önlemlerini arttınyor. ÇEAŞ'ın yönetimini devralması sırasında Uzanlar'ın karşı koymasıyla karşılaşan kurul, çıkabilecek olaylara karşı Emniyet güçlerinden yardım SPKBaşkanıKaracaiL SPK Başkanı Ali Ihsan Karacan, Içişleri Bakanlığı, Adana Emniyet Müdürlüğü ve Adana Valıliği'ne yazdığı yazılarda, ÇEAŞ'ta bugüne kadar gerçekJeşen olaylan anlatarak şu istemde bulundu: "Kunılumuzca ÇEAŞ'a atanan yönetim ve denetim kurulu üyelerinin görevlerini ifası sırasında, malum tarafm asılsız itham ve kışkırtmalan neticesinde çıkabilecek olaylann önlenmesi ve her türlü tertip ve ve provokasyona karşı gerekli tedbirlerin ivedilikle ahnması hususunda gereğini. müsadelcrini arz ederim." Karacan yazısında SPK'nin ÇEAŞ'la ilgili her türlü işleminin hukuk kurallanna ve yargı kararlanna uygun olduğuna da dikkat çektı. ÇEAŞ'ta Izanlarla SPK arasındaki mücadele. kaba kuvvete davalı olarak sürüyor. ÇEAŞ'ın kapısından a>nlnıayan Emni\ et kuvvetieri, daha önce de ortaklan gözetim altında topLanüya almjşü. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Bölge İdare Mahkemesi, Sanayi ve Ticaret Bakanı Fuat Çay'ın, Ankara 10. ldare Mahkemesi'nin, Çukurova Elektrik AŞ'ye (ÇEAŞ) bakanlıkça özel denetçi atanması için verdiği yürütmeyi durdurma karan için yaptığı itiraz başvurusunu kabul etmedi. Ankara 10. İdare Mahkemesi, geçen hafta Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın ÇEAŞ'ın yönetiminin Uzanlar'ca ele SPK'nin atadığı yasal yönetim, Interstar yayınlannın kurbanı oldu Polis, yönetimi cbşan atüADA.NA (Cumhuriyet Cüney flleri Bürosu) - Çukurova Elektrik A.Ş'de Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafindan atanan ve önceki gün göreve başlamak uzere şirket merkezine gelen yöneticiler. dün akşama doğru polis tarafindan dışan çıkanldı. Ankara 10. İdare Mahkemesi ile Adana Asliye Ticaret Mahkemesi kararlan uyannca yönetimi devralmak üzere gelen SPK'nin atadığı yönetim kurulu, tescilin yetersızligi gibi gerekçelerle sürekli oyalandı ve dün 16.00 sıralannda polis zoruyla şirketten çıkanldı. Uzanlar'ın sahip olduğu Interstar televizyonunda ıki gün boyunca yapılan yayınlarda, Adana Vali Vekili Sami Durukan ve Emniyet Müdürü Mehmet Gündoğdu'nun SPK yanlısı yönetıcılere göz yumduğu, polisin pasif davrandığı öne sürülmüştü. Uzan yanlısı yönetimin görevi devretmediğini; evTak kayıt, kasa anahtan. bilgi işlem odası anahtan gibi zimmetleri teslim etmediğini belirten SPK'nin göreve getirdiği Ticaret Müdürü ve Muhasebe Müdür Vekili Öner Sümbül, şunlan söyledi: "Dün (önceki gün) akşam emniyet müdürü gekii. Durum kendisine anlatıldı. Ve bu sabah (dün) 09.00'da yönetimin bize deMTdilmesini sağlayacağına söz verdL Ama sabah şirketf geldiğimizde tam tersi yapıkk, SPK'nin atadığı ki$ilerin girişi engellendi. Mahkeme karaıiannın u>gulanmasını bekliyoruz. VaJüik. idare mahkemesinin karannı yorumlayamaz." Bu arada şirketin eneni bedeli alacaklannın ödenmesi için son gün olan dün, bu konuda da kanşıklık yaşandı. ÇEAŞ Genel Müdürlük binasmın 2. katının iki ayn bölümünü paylaşan Uzan ve SPK yanlısı yöneticiler, sanayi kuruluşlanna telefon ve fakslarla ulaşarak enerji bedellerinin kendilerinın anlaşmalı olduğu bankalara yatınlmasını istediler. Uzan yönetiminin Imar Bankası ve Adabank'a para yatınlmasını ıstediğinı belirten Öner Sümbül. abonelere, bu bankalara ödenecek borçlar için yüzde 10 gecikme cezası uygulanacağmı bildirdi. TEDAŞ'a ait 900 milyar liralık makbuzun da kendilenne verilmediğını anlatan Sümbül, "Işlemede koymuyoıiar. Bu durumda şîrket, 90 miKar lira gecikme cezası ödemek zorunda kalacak. ÇEAŞ'ı zarara uğratmak istivorlar'" dedi. Öte yandan "ÇEAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Murat Hakan IJzan" adına, "Sayuı Adana Valisi Sami Durukan Beyin dikkatine" denilerek "Çok acfl ve mühimdir" kaydıyla gönderilen, ancak altında kaşe ve imza bulunmadığı dikkat çeken yazıda tescil işleminin eksik yapıldığı öne sürûldü. geçırilmesıne olanak veren özel denetçi atanması uygulaması için yürütmeyi durdurma karan aldı. Sermaye Piyasası Kurulu da karann ardından Çukurova Elektrik AŞ'nin yönetimini yeniden devraldı. Sanayi Bakanlığı karar üzerine Ankara Bölge İdare Mahkemesi'ni itiraz başvurusunda bulundu. Ankara Bölge Idare Mahkemesi Başkanı Necmettin Koctaş. dün yaptıldan toplantıda Sanayi Bakanlığı'nın başvurusunu görüştüklerini belirtti. Toplantının sonucunda, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın ıtirazının kabul edilmediğini kaydeden Koçtaş, Ankara 10. idare Mahkemesi'nin yürütmeyi durdurma karannın onaylandığını da bildirdi. CHP'li Sanayi ve Ticaret Bakanı Fuat Çay, Ankara 10. İdare Mahkemesi'nin yürütmeyi durdurma karannı "hukuk ayıbı" olarak nitelendirmiş ve karann politik olduğu suçlamasım yapmıştı. Karann iptali içm Ankara Bölge İdare Mahkemesi'ne itiraz başvurusunda bulunacaklannı belirten Çay, "Yargı beni haklı çıkaracakür" savunmasını yapmıştı. Yakın Bir Gelecek İçin Bankacılığa İlişkin Beklentiler Ekonomrk hayattaki gelişmelerden en fazfa etkile- nen sektörlerin başında bankacılık gelmektedir. Ban- kalar, 1995 yılında başarılı bir dönem geçirmişlerdir. Cari fıyatlarla da olsa geçici verilere göre, bankala- nn kredileri yüzde 142.6, toplam mevduatı (döviz tev- diat hesaplan dahil), yüzde 108.8 oranında artmış kâr çoğalması ise yüzde 300'e yaklaşmıştır. 1995 yılın- da ekonominin büyüme hızının eksiden artıya dönü- şü, yatınm ve tüketim harcamalarında artış egilimi, dış ticaret hacminin büyük boyut/u artışı, kur faiz ma- kasının faiz arbitrajına olanak vermesi, döviz açık po- zisyonlannın büyümesi, devlet iç borçlanma kâğıtla- nnın reel getirisinin yüksek oluşu, tüm bu etmenler, 1995 yılında bankacılık sektörünün hızla büyümesi- ne ve kâriarının olağandışı olarak nitelendirilebilecek boyutta artışına olanak vermiştir. Ancak aynı başarı- nın (performansın) 1996 yılında yinelenmesi zor, hat- ta olanaksız görünmektedir. 1996 yılında ekonomiye ilişkin beklentiler, sıkıntılı hatta karanlıktır. Büyüme hızının düşmesi, fiyat artış hızının yüksek düzeyde sürmesi, yatınm ve tüketim harcamalannın kısılması bu bektentilerarasındadır. Eko- nomideki bu olası olumsuz gelişmelerin yanı sıra, TCMB'nin izleyeceği politika ve alacağı önlemler de kuşkusuz bankalan etkileyecektir. Bankalara ilişkin bek- lentüer, şöyle özetlenebilir: - Bankacılık alanında önemli bir kurumsal gelişme olmayacaktır. 1995 yılında Ege Giyim Sanayicileri Yatınm Ban- kası ile Takasbank'ın faaliyete geçmesi dışında, ku- rumsal alanda önemli bir değişme olmamıştır. 1995 yılının belki kurumsal alanda dikkati çeken gelişme- si, 1989 yılından sonra azalma egilimi gösteren ban- ka şube sayısının, 1995 yılında sınıriı da olsa artış gös- termesidir. Gerçekten 1989 yılı sonunda (yurtdışı şu- beler ile TCMB şubeleri dahil) 6.617'ye değin yükse- len banka şube sayıs), 1994 yılı sonunda 6.126'ya ge- rilemişken Ekim 1995 sonunda yeniden 6.186'ya yükselmiştir. 1996 yılında bankacılık sektörü gene- linde durgunluk yaşanacağından yeni açılacak şube- lerin sayısı da sınırlı kalacaktır. - Banka kredilerinde artış hızı belirgin bir şekilde ya- vaşlayacaktır. Ekonomideki durgunluğun yanı sıra, kredilere uy- gulanan yüksek faizler, 1996 yılında hem ticari hem de tüketici kredilerinde yavaşlamaya, hatta reel ge- rilemeye yol açabilecektir. - Bankacılık sektörünün kamu kesimi finansmanı- na katkısı, TCMB'nin izleyeceği politikaya bağlıdır. 1996 yılında kamu kesiminin borçlanma gereği (KKBG) yüksek düzeyde sürecektir. Ancak TCMB, ka- mu kesimi fınansmanını üstlenirse bankalann, dev- let iç borçlanma senetlerinden oluşan menkul k^met- ler portföyü büyük artış göstermez. Nitekim, banka- lann portföyündeki devlet iç borçlanma kâğıtlan, Ağustos 1995 sonunda 341.6 trilyon TL'ye kadar yükselmişken aralık sonunda bu tutar, 258.4 trilyon TL'ye gerilemiştir. TCMB'nin devlet kâğıtlan üzerine yapmış olduğu repo işlemleri de Kasım 1995 başın- da 120 trilyon TL'ye yükseldikten sonra azalma gös- termiştir. Bu eğilim sürerse bankalann portföy gelir- lerinde artış sınırlı boyutta kalacaktır. - Bankalarda mevduat artışı sürecektir. Dövıze yatınmın getirisinin kısa aralıklar dışında mevduat faizinin altında kalması, menkul kıymetler borsasının soğurabileceği birikimlerin boyutunun sı- nırlı oluşu, parasal birikimlerin ve likiditefazlasının yi- ne bankalara yönelmesine yol açacaktır. 1996'da bankalarda önemli bir mevduat azalışı beklenmeme- lidir. - Bankalann döviz pozisyon açıkları büyümeye- cektir. 1995 yılına 860 milyon USD döviz pozisyon açığı ile giren bankalar, pozisyon açıklannı Eylül 1995 so- nunda 2.346 milyon USD'ye yükseltmiş olup günü- müzde de 2.5 milyar USD dolayında olduğu tahmin edilmektedir. 1996 yılında bankalann plasman olanak- lan daralacağından pozisyon açıklannı ^rttırma ge- reğini duymayacaklardır. - Bankaların problemli kredileri artacaktır. Ekonomideki durgunluk ve yüksek faizler, banka- lann tahsili gecikmiş kredilerini, bilançolarına yansı- masa da arttıracaktır. Bankalar, tahsili gecikmiş kre- dilerini yeniden finanse ederek kredilerinde yapay bir şekilde artış göstereceklerdir. - Banka kârian, reel olarak azalacaktır. Yukarıdaki çözümleme doğru ise banka kârian re- el olarak azalacaktır. 1996 yılında ekonomideki olumsuz gelişmeler kaçınılmaz bir biçimde bankalara da yansıyacaktır. ÇIFTÇI DOSTU /SAD^LAH USUM! Tütün piyasasında tüccann dediği olacak E ge ekicı tütün piyasası ıçın sembo- lik bir açılış yapıldı. Çünkü, piyasa- da satılacak tütün, yok denecek ka- dar az kalmıştı... Yeriı ve yabancı tüccar, 6 gün ıçinde, bir gece yansı başlat- tığı alımlarda 113 milyon kiloyu bulan rekol- tenin yansından fazlasını satın almıştı... Hat- ta, Akhisar'da 230 bin balya tütünden satıl- mayan sadece 10 bin balya tütün kalmıştı. Diğer bolgelerde de durum Akhısar'dan pek farklı sayılmazdı... Işte... Ege tütün piyasası, bu koşullar al- tında açılıyordu... Üreticilere göre bu bir skandakdı ve biraz da şike kokusu vardı... Zi- ra, tütüncülük tarihimizde şimdiye kadar pi- yasa açılmadan öncetüccann boylesıne iş- tahlı alım yaptığı ve 6 gün içinde işini bitir- diği görülmemişti.., Nitekim, fiyatlar açık- landığı zaman, mılyonlarca tütün üreticisı- nin nassl oyuna geldıği daha iyi anlaşıldı. Üretici ve Ziraat Odalan, birinci kalite tütün için 300 bin lira fiyat beklıyordu. Son iki yıl üst üste verilen primden de umutluydu. Üreticiler, doğrudan 300 bin lira verilme- se bile 280 binı müdahale fiyatı, 20 bin lira da prim olabilir diye düşünüyorlardı. Ne ya- zık ki, üreticilerin beklentilerinın tam tersi ol- du ve hepsi hayal kınklığına uğradı!.. Ayn- ca, Ankara'dan üreticilerin kulaklanna hiç- bir fısıftı gelmediğı icın tüccara yenik düş- tü... Ancak, tüccar pıyasa açılmadan önce 250 bin lira fryatı bir yerlerden duymuş ola- cak ki, bazı bolgelerde "Tekel'in baş fiyatı üstüne 20 bin veya 30 bin lira daha fazla" diye üretıcilerle pazarlığa giriştiler... Bağlan- tılar kurdular, avans dağıttılar... Birinci kalite için 250 bin lira gibi düşük bir fiyat verileceğinı duymadan tüccann "Üs- tüne 20 bin veya 30 bin lira daha fazla..." diye fiyat önermesi mümkün müdür? Kulaklanna biryerden 250 bin rakamı gel- memiş olsaydı, triiyonlarca lirayı nske ede- bilirler miydi?.. Şimdi, bu avantajlarını kul- lanarak dünya piyasalarında belki de 400 ile 450 bin lira değerindekı bırincı kalrte Türk tü- tünü 270 bin ile 280 bin liraya almış olacaklar... Ne derler, ış bilenin kılıç kuşananın!.. Atalarımız "Beterin beteri vardır" sözünü boşuha etmemişler... 270 bin liraya tütünü- nü satanlar, fıyatın dü- şük olmasına rağmen gene de şükretsinler. Mis gibi birinci kalite tütününü tüccara 240 bin, hatta 220 bin lira- ya satanlar bile var. Di- ğer üretcilere göre kı- lo başına 50 bin lira da- ha düşük. Dünya piya- salarına göre ise en azından 200 bin liraya yakın kayıplan var. Asıl facia, tütünlerı- nı "Tüccar baş fiyatı üstûne 20 veya 30 bin lira daha fazla" diye sa- tanlar arasında yaşanacak... Çünkü, tüccar baş fiyatı diye bir ölçü yok... Geçmış yıllar- da başka bolgelerde böyle bir uygulama ol- muş. Ancak, bu konuda ortak bir nokta bu- lunamamış. Sonuçta hep tüccann tstediği ol- muş ve üretici kaybetmiş. Bakalım, Ege tü- tün piyasasında "olmayan bir satış biçimi" üreticilerden neler alıp götürecek... Kısa bir zaman içinde bunu da göreceğiz!.. 1995 ürünü için 1996 yılının şubat ayında açılan Ege ekici tütün piyasasında gene üç beş tüccar, triiyonlarca lira fazladan para kazanacak. Milyonlarca üretici isegeceft-gün- düzlü çalışmasının karşılığını alamayacak... Triiyonlarca liralık hakkı, gene tüccann ka- salarına akacak!.. Eğer hükümet, Egetütün piyasasını 15 gün önce açmış olsaydı ve 300 bin lira da fiyat açıklasaydı, mılyonlarca üretici butuzağadüş- meyecekti. Çünkü, tüccar birinci kalite tü- tüne 300 bin, hatta 350 bin liraya kadar fiyat verebılirdi. Dün- ya ülketeri bu yıl şark tipi tütünü dört göz- le bekliyor... Hele Amerika, umudunu Türk tütününe bağ- lamış. Eğer hükümet, Tekel ve üretici işbir- liği yapılabilseydi, ya- bancı şirketler tütü- nümüzü 400 bin lira- ya bile almak zorun- da kalabilirierdi. Şark tipi tütün sa- dece Yugoslavya, Bulganstan, Yunanis- tan veTürkiye'de ye- tişiyor. Başka ülkele- rin toprak ve iklim ya- pılan şark tipi tütün yetiştirmeye uygun değil... Yugoslavya'da iç savaş olduğu için tütün ekimi yapılamıyor. Bulgaristan'da tütün yetiştirenlerin çoğu Türkiye'ye göç ettiği için üretim büyük öl- çüde düştü. Yunanistan'daki üretim ise ye- terii değil. Bu nedenlerie, dünya sigara sa- nayii şark tipi tütün için Türkiye'ye muhtaç. Amerikan sigaralannda yüzde 15 ile 20 ci- vannda şark tipi tütün var. Dünyadaki Ame- rikan sigarası içen tüm tiryakiler bu harma- na alıştınlmış. Eğer, Türkiye'den tütün alına- mazsa dünya sigara sanayii sıkıntıya düşe- cek... Belki de yeterli üretim yapamayacak... Türkiye'nin elinde bu kadar büyük kozlar var!.. Üstelik, Türkiye'de de tütün ekimine sınıriama getinlmiş. Rekolte geçmiş yıllara göre çok düşük. Önceki yıl 333 milyon kilo olan rekolte, bu yıl 200 milyon kiloya gerile- miş. Ege'de ise 180 mılyon kiloyu bulan re- kolte, bu yıl 113 milyon kilo olarak hesap- lanıyor... Tüccar, sadece Ege'de er. azından 90 milyon kilo tütün almaya kararlı. Geriye kalan 23 milyon kilo ise Tekel'in ihtiyacının üçte biri bile değil. Zira, Tekel'in en azından Ege'de40 ile 50 milyon kilo tütün alması ge- rekir. Türkiye'nin eline bu ortamda daha iyi bir fırsat geçemezdi. Üretici, tütününü 300 bin liraya da, 350 bin liraya da satabilirdi. Orta- lama fiyat da 300 bin liranın altına düşmez- di. Türkiye'de yaşayan 3 milyondan fazla tütün üreticisi, birkaç yıl içinde borçlannı harçlannı ödeyebilir ve ellerinde de birkaç kuruş kalabilirdi!.. Ziraat odalan tepkili Çiller hükümetı, belki de giderayak tercı- hini gene yerli ve yabancı tüccar lehine kul- landı ve Türk tütün üreticilerini fakirliğe mah- kûm etti. Böylece umutlar başka bahara kaidı. Ege Bölgesi'ndeki Ziraat odaları, 250 bin lira fiyata büyük tepki gösteriyor. Denizli Zi- raat Odası Başkanı Rıza Şen, "250 bin li- radan daha kötü bir fiyat olamazdı" diyor "Hükümetbizim önerilerimizehiçkulak ver- medi. Hem 270 bin lira fiyat hem de 30 bin lira prim istedik. Her iki isteğimiz de yerine geürilmedi. Paralarbaripeşin ödense de üre- tici, enflasyonun altında ezilmese..." Türkiye'de tütün konusunu en iyi bilenle- rin başında gelen Akhisar Ziraat Odası Mec- lis Başkanı Abdullah Akboğa ise çok dert- li: "Tütün üreticisine yazık oldu. Tüccarza- ten düşük fiyatlarla tütünlerin yüzde 90'ını kapatmıştı. Tekel de düşük fiyat verdi. Üre- tici bu yıl çok güç durumda kalacak... Hiç olmazsa hükümet, Tekel'in ve tüccann tü- tün paralannıpeşin ödemesinisağlamalıdır..." Manisa Ziraat Odası Başkanı Nuri Sor- man da 250 bin lirayı çok az buluyor: "Üretici, 250 bin lirayı ortalama fiyat ola- rak bekliyordu... Binlerce üretıci şaşkına döndü. Çoğu, borcunu ödeyemez, bayra- mı da parasız geçirir. Tekel de, tüccardabay- ramdan önce ödeme yapmalıdır." • Ege Tütün Piyasası 250 bin lira ile açıldı Başfiyat tüccara yaradı IZMtR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- Tütünde Devlet Bakanı Nafiz Kurt tara- findan açıklanan 250 bin liralık başfiyat, tüccan sevindirirken üreticiyi memnun etmedi. Bakan Kurt, tütün ithalinde uygu- lanan 5 dolarlık fonun 3 dolara düşürül- düğünü ve önümüzdeki günlerde de tama- men kaldınlabileceğini belirterek "Bu açık, sigaraya konan vergilerie ortadan kaklınlacakür" diye konuştu. Ege Tütün Piyasası, tütünün bü>ıik bir oranda tüccara satıl- masının arduıdan dün açıklandı. Üreticinin 300 bin lira, tüccann da 230-250 bin lira arasında beklediği başfiyat için İzmir'e gelen Bakan Kurt, hükümet olarak tü- • Tanm Bakanı Nafiz Kurt, Marlboro üreticisi Philsa'nın genel müdürününkine benzer bir açıklamada bulunarak, tütün ithalinde 5 dolardan 3 dolara inen fonun yakında tün politikasında bü- yük bir reform ger- çekleştirdiklerini sa- vundu. Türktütüncülüğü- kaldınlabileceğini, yerine nünbudönemdeaya- sigaraya vergi getirileceğini ğa kalktığını ve altın söyledi. dönem yaşadıgmı be- lirten Kurt, "500 milyon kilo stokla aldık Tekel'i. flk yaptığınuz alunlaıia bu stok 778 mih'on tona çıktı. 80 milyon kilo yakın çürük tütünü \aknk. Büyük bir kısnunı ih- raç ettik. 150 milyon kilo şu anda stoku- muz var. Müşterisi var, ama biz nazlanı- \wruz. Şu anda tütüncülük altın devrini va- şamaktadır" diye konuştu. Göstermelik fiyattan kaçındıklannı ve randımana göre tütün alımı yapmaya baş- ladıklannı belirten Kurt, Ege tütününün büyük bir kısmının tüccartarafindan alm- dığına dikkat çekti. 1995 tütün başfiyatı- nı 250 bin lira olarak açıklayan Kurt, böy- lece yüzde 76'lık bırartış yaptıkJanm söy- ledi. Kurt. Tekel tarafindan takip edilen ko- ta uygulamasınm da yanlış uygulandıgı- nı savunarak "Bazı siyasiler, 'Kotayı kal- dıracağız' diyoıiar. Bu yaklaşun tütüncü- lüğümüzüyakar. Zaten Ege Bölgesi'nde tü- tüne kota yok ki Bu bölgenin kapasitesi 130 bin ton civannda. Bunun üzerinde ürete- mez. Bu yıl 112 bin tonluk rekolte bekle- niyor. Bunun 70-80 bin tonunu tüccar, ge- risini de biz alacağız. Burada uygulanan vanlış se>. bu bölgede 500 kilo üretebiien bir üreticiyi 250 kiloyla sınıriamak. Bu, or- tadan kaJdınlacak"dtdi Kurt son dönemler- de yabancı sigara te- kellerinin gündeme getirdiği gümrük fo- nunun düşürülmesi yolundakı istemleri de "Gelen rürüne5 dolar fon vardı, bu 3 dolara incfirOdiŞuanda güm- rük birtiğine girdiği- miziçin bunun kaüana durumu var. Kalktığı zaman sigarada Mali- ye ve Hazine tarafın- dan vergi hazuiığı ya- püıyor. Içeride>apıla- cak vergi, fon kaybını ortadan kakuracakor» Biz her zaman ser- best piyasa ve yabancı sermayenin yanın- dayız. Fakat gidem ağam, gelen paşam. Bedava geoniyor, Türkiye'de kâr görme- diği zaman geiir mi? Gidersegüle güle,ge- lirse başunızın üzerinde deriz" dedı. Ege Ihracatçı Birlikleri Tütün Ihracat- çılan Birliği Yönetim Kurulu Başkanı NevzatKaragöz, fiyatlann bekJendiği gi- bi olduğunu söyledi. Bu fiyatlarla ihracat yapabileceklerini dile getiren Karagöz, "İhracan sıkıntıya sokmayacak bir rakam. İhraç fiyatı 5^ dolardı geçen yıi, bu yıl da 6 dolarolur. Sanayi bunu kaldınr. 80-85 mil- yon kilo alacağız. Tekel fiyatının 5-10 bin lira üzerinde ödeme yapıliyor. Biz de bay- ram öncesi avans vereceğizT ' dedı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear