22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 10 ŞUBAT 1996 CUMARTESİ HABERLER CHP Genel Sekreter Yardımcısı Yerlikaya, yöre halkının vali ve özel timden şikâyetçi olduğunu söyledi 4 Vali mezhep aynmcılığı yapıyor' SIYAS VALtSt AYDrN GÜÇLÜ 'Güvenlik güçleri köy boşaltmadı' HATtCE BİÇER SFVAS - Sıvas Valisı Aydın Güçlü, Alevı yurttaşlann göçe zorlandıklan ve baskı altında olduklan şeklındekı savlann 'güvenlik güçlerini yıpratmaya yöneiik' olduğunu belırterek "Kasıtiı ve maksaüı olarak hiç kimse gözaiüna alınmadığı gibi operasyonlar esnasında güvenlik kuvvetierince hiçbir köy de boşalnlmamıştır" dedi. Sıvas Valisı Aydın Giiçlü, bazı ilçe ve köylerdekı Alev ı yurttaşlann göçe zorlandıklan yönündekı savlan yanıtlamak ve operasyonlara iltşkin açıklamalarda bulunmak ıçin dün saat 15.00'te bır basın toplantısı yaptı. Sıvas'ta yaşananlara ılı^kın gerçek dışı bılgılerin basın organlannda yer aldığını belırten Giiçlü, gerçek bılgilenn kendısi tarafından açıklananlar olduğunu söyledi. Operasyonlann son 4 aydır değıl, 'terör örgütlerinin 1993 yıkndan itibaren vatandaşlanmız üzerinde tehdit oluşturmaya başlamasryla birtikte değişik zamanlarda, çeşiüi bölgekrde günümüze kadar icra edildiğini' söyleyen Güçlü, operasyonlann Sıvas'la sınırlı olmayıp Erzıncan, Malatya, Tuncelı ve Tokat'ı da kapsadığını anımsatti. Bastn toplantısında bölücü örgüt PKK'ninl995yılmda Sıvas'a bağlı yerlerde gerçekleştırdıği eylemlen sıralayan Güçlü, bölgede yapılan operasyonlar sırasında 'kasıtlı ve maksatlı olarak hiç kimsenin gözaltma aünmadığını' savladı. Valı Güçlü "Bölgede terörden dolayı boşalan tek bir köy vardır. Bu köy Zara ilçesi Settmiye Köyü olup 12 Eylül 1994 tarihinde PKK terör örgütü tarafından basılarak 9 vatandaşımız katledilmiştir" dedı. Güçlü, basın toplantısında, operasyonlardakı hedefin sadece terör örgütlen olduğunu, yurttaşlann kesınlikle hedef alınmadığmı ve hıç kımseye farklı uygulama yapılmadığmı savunarak şunlan söyledr "Terör örgütüne karşı yürütülen operasyonlann cere> an ettiği 5 ilçemizin (Zara, Drvriği, KangaL, İmrank. Hafik) toplam köy sayısı 541 olup bu köylerin 343'ünde Ale\L, 182'sûıde Sünni, I6'smda ise bem Sünni hem de Alevi vatandaşlarumz yaşamaktadır. 1995 yılı icerisinde gözaltına alınan toplam 107 kişiden 14 kişisi köy muhtandir ve gözaltına aknanlar bahse konu 5 ilçenin 33 köyünden olup bunlann 30'u Alevi 3'ü de Sünni köyüdür. 1996 ydı içerisinde bugüne kadar toplam olarak 16 köyden 43 kişi gözaltına alınmış olup bunlann 6'sı köy muhtandir. Bu 43 kişiden biri rutuklanmış, 42'si serfoest bırakılmıştır." Haber Merkezi - CHP Ge- nel Sekreter Yardımcısı Sinan Yerlikaya, Sıvas yöresinde -PKK i'ie mücadeİe" adı al- tında köylerin boşaltıldığım ve yoğun gözaltı uygulama- lannınyapıldığını ıddiaeder- ken DtSK Genel Sekreteri Ke- mal Day sal "Sıvas halkına uy- gulananan zulmün bir an ön- ce durdurulmasını istiyor, so- rumlulann adalet öııüne çı- karblmasını bektiyoruz" de- dı. Alevı Bektaşi Demelderi Ege Bölgesi Sekretaryasrndan Feyzullah Aslan ise "Bölgede- ki güvenlik güçlerinin içinde- ki bazı eğilimler sayesinde ka- ranlık güçler, gerici-şeriatçı- köktendinci akımlar ülkeyi ka- ranlığa boğma>a çalışıyoriar. Ama biz Alevfler bu oy una gel- meyeceğiz. Atatürk iİke \e in- kılaplannın bekçileri olmaya devam edecegu" dedi. CHP Genel Sekretef Yardımcısı Si- nan Yerlikaya, dün düzenlediği basın toplantısında, Sıvas yöresinde gözal- tına alınan 80 köy muhtannın ve 500 yurttaşın çoğunluğunun Alevi oldu- ğunu. Alevi yurttaşlara yöneiik yoğun bir baskı uygulandığını belirtti. Sı- vas Valisi Aydın Güçlü hakkındaki şikâyetlerin sürdüğünü belirten Yer- likaya, "Baskılar hâlâ sürüyor. Yörc halkı özellikle \aliden ve özel timden şikâyetçi. Vali Aydın Güçlü. sağ düşün- celi ve Sünni köKenli vatandaşianmı- a himaye ediyor. Alevi kökenli ve sol düşünceii insanlanmıza karşı baskı uyguluyor"dedı. Güçlü'nün en kısa sürede değişti- rilmesıni istediklerini söyleyen Yer- likaya, Madımak Oteli'nde 37 kışinin yakılması da göz önüne alınarak böl- geye birleştiricı ve güven verici özel- likler taşıyan bır yöneticinin gönde- rilmesi gerektıginı. Vali Güçlü'nün bu özellikJeıin tamamen dışında, "ayı- runcı" biryönetici olduğunu belirtti. DİSK Genel Sekreteri Kemal Day- sal da yaptığı yazılı açtklamada, kit- lesel tutuklamalar, ardı arkası kesil- meyen operasyonlar, kayıplar ve köy boşaltmalann toplumu canından bez- dirdiğını belirtti. Olaya duyarsız kalmakla suçladı- insan Hakları Derneği, yıllık insan hakları bilançosu '3 milyon kişi göç ettirildi' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - 1993 yıhndan bu yana Güneydoğu ve Doğu Anadoiu bölgelerinde bulunan yerleşim merkezlerinden bâtıya göç eden insan saytsının 3 milyona ulaştığı bildirildi. İnsan Haklan Derneği'nin hazırladığı yıllık insan haklan bilançosunda, güvenlik görevlilerince boşaltılan köy ve mezra sayısının 1993'e kadar 874 olduğu vurgulanırken bu rakanıın sadece 1994 yılında 1500, 1995 yıhnda da 243 olarak belirlendiği savlandi. Bilançoda, son 3 yılda boşatılan köy ve mezralardan 3 milyon kişinin göç etmek zorunda bırakıldıklarına isaret edildi. İHD yetkilileri, ağırhklı olarak aralannda Agn-Doğubeyazıt, Hakkâri- Yüksekova, Diyarbakır-Kulp, Lice, Mardin-Cizre, Şırnak gibi yerleşim btrimlerinin bulunduğu 30 il ve ilçeden batıya göç yaşandığıru bildirdiler. Göç eden yurttaşlardan maddi olanaklan yetersiz olanlann genelükle Diyarbakır. Van, Hakkâri, Batman, Mardin, Urfa, Malatya. Adana ve Mersin gibi bûyük kerrtlere göç ettiklerini kaydeden IHD'liler, maddi olanaklan yeterli olanlann da Adana, Mersin, Antalya, Iztnir, Manisa. Aydın, Istanbul gibi metropol kentlere göç ettiklerini belirttiler. İHD yetkilileri, Sıvas'ta son 2 ay içinde sürdürülen operasyonlar çerçevesinde boşaltılan köy sayısının 63 olduğunu belirterek terör nedeniyle mcydana gelen göç olaylannın Orta Anadolu'da yer alan kentlere ve yerleşim merkezlerine de sıçradığına dikkat çektiler. ğı tüm partileri ve milletvekillerinı uyaran Daysal, şöyle devam etti: " Kendilerini herkesin üzerinde gö- ren, devlet adma hareket ettiğjne ina- nan bir avuç fanatiğin yaratnğı terör yann size de döıtebilir." Ege Büromuzün habenne göre Ale- vi Bektaşi Demekleri Ege Bölgesi Sekretaryası'ndan Feyzullah Aslan, Sı- vas'ta PKK operasyonu gerekçegös- terilerek Alevi köylerinın boşaltıldı- ğını ve halkın göçe zorlandığını öne sürdü Aslan, "Bölgedeki güvenlik lan söyledi: "Bu karanbk güçler, ülkenin eko- nomik dengesini att-üst ederek,enflas- yonun hı/ia yükselmesini. faiz-döviz ve borsada vurguniarvaptlmasını ade- ta meşm bir yanş haline gen'rdiler. Ekonomik, sosyal ve siyasal alanda it- trfak oluşturan bu şer cephesi. laik sis- temi de zorlamaya başlayarak ilerici, devrimci. demokrat düşünceve, ba- sın mensuplanna karşı saldınva geç- tiler. Llkemizde yaşanan bu kaos or- tanu, toplumumuz üzerinde çok bü- • CHP Genel Sekreter Yardımcısı Sinan Yerlikaya, sağ görüşlü Sıvas Valisi Aydın Güçlü'nün sağ düşünceli ve Sünni vatandaşlan koruduğunu, Alevilere ve solculara karşı baskı uyguladığını ileri sürdü. güçk'rinin içindeki bazı eğilimler sa- yesinde karanlık güçler, gerici-şeriat- çı-köktendinci akımlar ülkeyi karan- lığa boğmaya çalışıyortar. Ama biz Alevfler bu oyuna geüneyeceğiz. Ata- türk ilkeveinkılaplannınbekçileri ot- nuya devam edeceğiz " dedi. Feyzullah Aslan, düzenlediği bastn toplantısında, son günlerde hükümet boşluğundan yararlanan karanlık güç- lerin ülkede kaos ortamı yaratmayı amaçladıklannı savundu. Aslan, şun- yük olumsuzetkiler vapmaktadır. Gi- derek patlama noktasına varan hat- kımız, olaylan sabırla izlemekte ve sağduy ulu dav ranmaktadır." Aslan, Sıvas ve yöresinde Alevile- re yöneiik baskılann yoğunlaştığını, bölgede oturanlann evlerini ve bölge- yi terk ettirilerek göçe zorlandığını söyledi. Geçmişte Maraş, Çonım, Sıvas ve Istanbul Gazi Mahallesi katliamlan- nın bır benzerinin bugün Sıvas ve yö- resinde yeniden yaratılmaya çalışıldı- ğını vurgulayan Feyzullah Aslan. açık- lamasını şöyle sürdürdü: "Ozellikle son günlerde, Sıvas ve çevresinde Alevi vatandaşlanmızın üzerinde yoğun bir baskı kampanya- sı sürdürülüyor. Aleviler kasrtlı ve sis- temli olarak göçe zoıianıyoriar. Böl- gede Aleviler tahrik edilmeye çalışıb- yor,ama ne olursa okıın Alevilertah- riklere vc provokasyoniara gelmeye- cektir. Buradan yöneticilere sesleni- yorum: Güvenlik eüclerinin içindeki bazı eğilimler sayesinde karanlık güç- ler, gerki-şeriatçı-köktendinci akım- lar ülkeyi karanlığa boğnuya çatışıyor- lar." Bölücü örgüt PKK'ye karşı yapı- lan operasyonlar gerekçesiyle Alevi yurttaşlann baskı altında tutuldukla- n ve göçe zorlandıklan na ilişkın sav- lan araştırmak için Sıvas'a gelen, 3 milletvekılinden oluşan DSP heyeti, incelemelerini dün de sürdürdü. Erdoğan Toprak, Ali lhksoy ve Ha- kan Tartan'dan oluşan DSP heyeti, ön- ceki gün Hafık, Zara ve Imranlı ilçe- lerinde yaptığı incelemelerini dün de Ulaş, Kİngal ve Divriği ilçelerinde sür- dürdü. Milletvekilleri, operasyon böl- gesini tamamen gezmeden ve incele- melerini tamamlamadan açıklama yapmayacaklannı belirttiler. TBMM Baskanlık Divanı Meclis'te elektronik oy kullanılacak • TBMM Başkanhk Divanı, genel kurulda yoklama ve oylamalann milletvekillerinin parmak izlerine göre çalışan otomatik sistemle yapılmasını kararlaştırdı. TBMM Başkanhk Divanı'nın aldığı karara göre, milletvekili kira yardımı da 20 milyon liraya çıkanldı. ANK.ARA (Cumhuriyet Bü- rosu)-TBMM Başkanİık Di- vanı, genel kuruldaki yoklama ve oylamalann, milletvekille- rinin parmak izlerine göre ça- lışan otomatik sistemle yapıl- masını kararlaştırdı. Başkan- hk Divanı'nda lojmanda otur- mayan milletvekillerine yapı- lan kira yardımı da 20 milyon liraya çıkanldı. TBMM Baş- kanı Mustafa Kalemli başkan- lığında önceki gün toplanan Başkanhk Divanı, bir dizi ka- rar aldı. Buna göre, Başkanhk Divanı'nda. çok uzun zaman alan ad okunması suretiy le ya- pılan yoklama ile oylamalara sürat kazandınlması benimsen- di. Bu amaçla, parmak iziyle ça- lışan, otomatik sisteme geçil- mesi kararlaştınldı. Alınan bil- giye göre, böyle bir sistem. yak- laşık 150 mılyar liraya mal ola- cak. Sistemin kurulması için bir Alman firmanın talip oldu- gu öğrenildi. Başkanhk Diva- nı'nda, aynca lojmana yerleş- tirilemeyen miüetvekillenne ödenen kira yardımının günün koşullanna göre belirlenmesi benimsendı. Böylece, millet- vekili lojman yardımı 10 mil- yon liradan 20 milyon liraya çıkanldı. îftar tatili tarüşması Alınan bılgıye göre. DYP'li Başkanvekili KamerGenç. ge- çen hafta genel kurulu yöneten ve hafta boyunca her gün bır- leşimi yaklaşık 2 saat erken ka- patan Başkanvekili Yasin Ha- tipoğju'nun tutumunu eleştır- di. Genç, Hatıpoğlu'nun Mec- lis tçtüzüğü'ne aykırı olarak keyfi ve taraflı bir biçimde 3 gün üst üste birleşimi akşam sa- at 16.45'te tatıl ettığını bclirtc- rek "Bu. Meclis çalışmalanna indirilen bir darbedir. Yann çı- kar bir başka başkanvekili de keyfi olarak birleşimi kapaör. Böyle şey olmaz" dedi. Kalem- li ise Hatipoğlu'nun milletve- killerinin iftara yetişmesi için bunu yaptığını, başkanvekille- rinin istedikleri zaman birleşi- mi kapatmalart diye bir şeyin söz konusu olamayacağını söy- ledi. Türk Kadınlar Birligi, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz i 'ın konutu önünde topianarak olası RP-ANAP koalisyon hükümetini protesto etti. (Fotoğrat': AA) Kaduılar Refah Partisrni istemiyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Hü- kümeti kurmakla görevlendirilen ANAP Iideri Mesut Yılmaz'ın RP ile koalisyon olasihğının yükselmesi. Türk Kadınlar Bırliği"ni harekete geçirdi. Yılmaz'ın konutunun önünde gösteri yapan birlik üyeleri. "AN,AP'ın RP ile hükümet kur- mamasını" istediler. ANAP Genel Başkanı Yılmaz'ın ko- nutu önünde toplanan Türk Kadınlar Bir- liği Yönetim Kurulu üyesi 30 kadm, ola- sı RP-ANAP koalisyonunu protesto et- ti. Yönetim Kurulu adma bır basın açık- laması yapan Türkan Cöğüş, "ANAP'a verdiğimiz uyiar laik ve demokratik Tür- kiye içindir. Bu oylanmız hiçbir şekikle anti-laik bir sistem içinde kullanılamaz. Aksi takdirdeoylarunızı geri isterizve ab- nz" diye konuştu. Laiklik karşıtı parti- leriıı Türkıve'yi yönetmesine izin verme- yeceklerinı belirten Gögüş. "Biz Yd- maz'a RP ile birieşsin diye oy verrnedik" dedi. "Atatürk Türkryesini laiklik düş- manlaruıa bırakmayız" diyen Göğüş. konuşmasını şöyle sürdürdü. "Korkumuz laikliğin ortadan kaldınlmasıdır. RP ol- masın, kim olursa olsun. Laikliğin kar- şjsındakilerin karşısındayız. Biz Atatürk kadınlanyız ve böyle öleceğiz. Biz evlat- larunıza Atatürk Türkiyesi bırakmak is- tiyoruz. Atatürk karşıtı bütün siyasi par- tileri protesto ediyoruz, edeeeğiz." Türkıye nüfusunun yüzde 50'sini ka- dınlann oluşturduğunu anımsatan Gögüş, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bizler Atatürkçü. laik Türk kadınlan olarak bugün hükümeti kurmakla görevlendi- rilen Yılmaz'a şunu hatııiatmak istiyo- ruz: ANAP'a verdiğimiz oy lar laik ve de- mokratik Türkiye içindir. Bu oy lanmız hiçbirsekfldeantüaikbirsisterni<;irKk'kııl- lanılamaz. Aksi takdirde oylanmızı geri isteriz vealınz. ANAP'ındemokrarikçiz- gisinden hiçbir şekilde aynlmayacağına güvenmek istiyoruz." Göğüş, bir gazetecinın RP-ANAP ko- alısyonukurulması durumunda, "Berna Yılmaz'a boşanma çağnsında buluna- cak mısınız" snrusuna. "O onlann aile sorunu, kanşmayız. Berna Hanım'ın ya- nımızda olduğuna eminiz" vanıtnıı ver- dı. Parayı, partinin mali işler sorumlusunun isteği üzerine hesabma aldırdığını söyledi Siüeyman Mercümek Refah'ı yaktı M^YASE tLKNUR Süleyman Mercümek'in Fatih 1. Aslıye Ceza Mahkemesı'nde suçlamalan yanıtlar- kcn verdığı ıfade de RP'nin Hazınc'dcn aldığı 65 mılyarTürk Lirasını RP'nın Ma- lı İşler Sorumlusunun isteği üzerine aldı- ğını ve dövize çevırdıkten sonra gcn vcr- dığını belırtmesı "RP'nin başını ağnta- eakT Gerek Yapı Kredı BankaM Fatıh Şu- besındekı dekontlar gerekse Süleyman Mercümek'in RP'nın parasını alıp dcğer- lendırdığim belırten ifadesi, 2820 sayılı Siyasal Partıler Yasası'na göre suç kabul edilıyor 2820 sayılı yasaya göre, sıyasi partıler paralannı genel saymanlan da dahil olmak üzere hiç bir kişiye ve kuruma borç vere- mez, emanet edemez ve şahıs hesabma ak- taramaz, döv ize çevıremez. Sözkonusu ey- lemı gerçekleştirenler. parasını başka kişi ve kurumlara veren Siyasi Partılere kapat- ma cezası dahı verilebiliyor Fatıh 1 .Aslıye Ceza Mahkemesı'nın ka- rannda yeralan ifadesınde Süleyman Mer- • Mercümek, ifadesinde RP Mali işler Sorumlusu'nun isteği üzerine Yapı Kredi Bankası Fatih şubesindeki hesabına aktanlan 65 milyar lirayı değerlendirmek için aldığını ve dövize çc\ ırdikten sonra iade ettığinı açıkladı. Gerek banka kayıtlannda gerekse Mercümek'in ikrarıyla belgelenen bu işlem, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'na göre suç sayılıyor. Bu suçtan dolayı RP'ye kapatma cezası gelebilir. cümek özetle >öyie diyor: "Sempati/anı olduğum siyasi kunıluşun Mali işler sorumlusu beni arayarak Hazi- ne tarafından partiye yapılan 65 milyar yardım parasını değerlendirmek maksa- dıyla 14.1.1994 tarihinde benim Yapı Kre- di Bankası Fatih Şubesindeki hesabıma ak- tarmak istediklerini bildinntsi üzerine nıah- zur görmeyerek kabul ettim. Bu nedenk- he- sabıma böyle bu para yatınldı, gelen para- yı dövize çevirdim ve aktifiyle birlikte 14.2.1994 tarihinde Ankara'ya Mali İşler Sorumlusu'na geri gönderdim." Mercümek'in "Bosna Yardımlan"nı Al- manya üzcnndcn lürkıyc'dckı hesabına aktarması. Milli Görüij Tc^kilatı (MGT) ılebağlantılan veErbakan'm Almanya'da- kı ılişkilerinı araştıran muhabırimız Metin Dalman'ın Almanya ARD-1 kanalında >a- yımlanan programdakı ıddıları suc duyu- rusu olarak kabul cdıldı ve Fatıh 1. Aslıye Ceza Mahkemesı'nın karanylabirlikte Yar- gıtay'a göndenlmek üzere Adalet Bakan- lığı'na verildi. Dalman'ın. Scydışchir Başsavcısı Adnan Kabadayı'ya programın video ka^etı ile birlikte yemınlı tercüman tarafından yapıl- mış tercümesi de venldi. Kasetın deşıfre- si SeydişehirCumhuriyet Savcılığı tarafın- dan davanın görüldüğü Fatın 1. Aslıye Ce- za Mahkemesi'ndekı dığer belgelere eklen- dı. Sözkonusu belge de kararla birlikte Yar- gıtay'a ıletılmck üzere \dalet Bakanlı- ğı'na gondcrıldı. Programda Mctın Dalınan. muhabırın sorusu üzerine İHH (Uluslararası Insanı Yar- dım Örgütü), MGT ve RP arasındakı bağ- lantıyı şöyle aktanyor: "Biz Danimarka'dan tsviçre'ye kadar 20'yi aşkın fırnıa tesbit eftik. Bu fîrmalar değişik alanlarda ve değişik yerieşim mer- kezlerinde faaliyet gösternıektedirler. Ör- neğin; Köln'de yeıieşik olan RO\ AL AG ve- ya 'Vergi Danışnıa IVlerkezi' ve "Selam GH da Satış Mağazalan*. Bu firmalann sahip- lcrideçokenteresaıı kişiler. Bunlararasın- da Mehmet Sabri Krbakan ve Akgün Fr- bakan isimleri yeralıyor. Bunun anlanu, RP Genel Başkanı Necmettin Frbakan'ın Almanva'daki sağ knlu olan bu kişi aynı zamanda •Selam Gmbh" gibi önemli bir fırnıanın sahibidir. İncelemeJeredevam edi- lince bu firmalann MGT ile ilişküerinin bilindiğinden daha fazla olduğunu görüyo- nız. Bunlar aynı öneme haizolan ROYÂL Hülding ve M.Y. Gıda Tıcaret Holding'le- ridir. Bunlann sahipJeri amsında Ali Yük- scl'in isnıi karşımı/a vıkıyor. Ali V üksci, bilindiği gibi NKil Genel Sekreteridir. M- ne listede hnıi olan llasan Özdoğan aynı teş- kilaün Genel Sekreteridir." CUMARTESİ YAZILARI ^ ATAOL BEHRAMOĞLU Sizinle Yirminci Yüzyılda Karşılaşmıştık... Sizinle yirminci yüzyılda karşılaşmıştık. Caddeler- de, otobüslerde, vapurlarda, semt pazarlannda gö- rüyorduk birbirimizı. Arada bir uğradığım sinema-ti- yatro salonlannda, kıtapevlerinde, katıkjığım mrting alan- larında pek karşılaşmadık. Birer araba sahibı olduk- tan sonra karşılaşmalanmız daha da azaldı. Son kez, ailece konuk olduğunuz bir TV programında izledim sizi. Özenle giyinip kuşanmış, taranmış, tıraş olmuş, saçlarınızı özenle yaptırmıştınız. Mutluydunuz nasıl da... • • • Mutluluk, üzerinde anlaşamadığımız bir kavramdı. Sizce, insanın kendı yakın çevresiyle mutlu olması yeteriiydi. Mutluluk da başka bir şey değıldı zaten. Ça- lışmış, didinmiş, başan kazanmrştınız. Şimdi bunun so- nuçlannı derlemek hakkınızdı. Kimsenin malında mül- künde, mutluluğunda gözünüz yoktu. Kımseye hak- sızlık etmıyordunuz. Bütün istediğıniz kendı mutluluk hakkınızdı. Bunu haketmiştinız ve yaşıyordunuz. Gün- lük yaşamın birtakım ufak tefek pürüzleri nastl olsa aşı- lıyordu. Bunlar fazlacadertedinilmeyedegmezdi. Ben ise tersine, başkaları mutlu değılse, dünyada tek bir mutsuz insan bile kalmışsa, tam anlamryla mutlu olu- nacağına inanamıyordum. Günlük yaşamdaki aptal- lıklar da büyük haksızlıklar kadar benı üzüyor, hırçın- laştırıyordu... • • • Bana saygınız olduğunu, elimdeki ya da cebimde- ki kitaplara, okuduğum gazeteye bakışınızdan hisse- diyordum. Ama bır yandan da kızıyordunuz. Çok yıl- lar önce bir gun, bır kış günu, bekledığim durağın önünden hızla geçıp gıden troleybüsün arkasırıdan de- lı gibi koşarak onu bir sonraki durakta yakalayıp, sü- rücüsünden saygısızlık ya da dikkatsizliğinin hesabı- nı biraz kabaca sordugumda, rahatınız bozulduğu için, bir troleybüs dolusu insan, sürücüden yana çık- mış, açıklamalanmın bır tekini bile anlamak isteme- miştiniz... Oysa ben, kendımden çok, o troleybüsün arkasından koşarak onu bir sonraki durakta yakala- yıp hesap soramayacaklar için yapmıştım bunu... (Sonraki yıllarda, itiraf ederim ki, böyle delilikleri ben de daha az yapar oldum....) Ve birkaç gün önce, tra- fik ışığı bulunmayan bir kavşakta yandaki yolda bek- leyen bir arabaya yol verdiğim için arkadan koşup gelen oğlum yaşındaki bir taksi sürücüsünün haka- retler savurarak beni dövmeye yeltenmesini arabala- nnızdan, kaldınmlardan izlemiş; hiçbirinız, olup bite- ni anlamak, ya da müdahale etmek gereğini duyma- mıştınız... • • • Sizinle yirminci yüzyılda karşılaşmıştık.... Aynı kent- lerde, aynı ülkede yaşadığımız yurttaşlanm; mahalle, sınıf, asker arkadaşlarım, daha sonra da onlann ço- cuklan, yakınlanydınız .. Zamanla yollanmız aynldı... Ben, mutluluğun ancak başkalanyla bütün insanlarla paylaşılarak yaşanabileceğine inanmayı sürdürdüm. Sizlerdaha dar alanlarda mutlu olmaya çalışmakla ye- tindiniz. Başka insanlann mutsuzluğu sızi ilgilendirme- GÜ demiyorum. Fakat bunu çok da dert edinmediniz. Dert edindiyseniz bile başkalannın mutluluğu için mü- cadele etmeye hevesinız ya da vaktıniz olmadı. Gün- lük yaşamdaki pürüzleri, aksaklıkları, giderek dahaaz önemser oldunuz. Bunlar nasıl olsa tek tek karşı çı- kışlarla gıderilecek şeyler değildi. Toplum gelıştikçe, insanlar eğitıldıkçe, pürüzler, aksaklıklar da ortadan kalkacaktı. Şımdı bunlarla uğraşarak zaman harcama- ya değmezdi. Zaten günlük yaşamlarınızda sizi çok fazla da etkilemiyorlardı. Çünkü zaman içinde mutlu bır azınlıgın değilse de sorunlan epeyce azalmış, iyi durumda bır orta tabakanın insaniarı içinde yer ala- bilmıştiniz. Artık neredeyse bir Batı ülkesi yurttaşı gi- bi kendı evıniz, özel arabanız, yazlığınız vardı. Hatta ünıversite çağındaki çocuğunuzu bir yaz tatilinde ya- bancı ülkeye göndeımek, eşinizle bir Avrupa turuna katılmak olanağına da sahip olmuştunuz... Ülkenizde bir ıç savaş sürüp gidiyor olmasa, faili meçhul cina- yetler ve gözaltında kaybolmalar sona erse, solgun be- nızlı genç kızlara kelepçe vurulmasa ve cezaevlerin- de siyasi tutuklular başları ezilerek öldürülmese, Ana- doiu ıçlennden kentlere göç sona erse ve enflasyon bu kadar hızla yükselmese, elbette daha iyi olurdu. Fakat bunlar da zaman içinde düzelecek şeylerdi... • • • Sizinle yirminci yüzyılda karşılaşmıştık... Aranızda bir casus gibi dolaşıyor, caddelerde, vapurlarda, oto- büslerde, trenlerde, uçaklarda, semt pazarlannda, ga- rajlarda, lüks alışveriş merkezlerinde, farkettirmeme- ye çalışarak yüzlerinızi, davranışlarınızı izliyor; konuş- malannızı işitmeye, kimi kez lafa karışarak ya da ken- dim bir konu açarak sizinle diyalog kurmaya çahşıyor- dum. insan yazgılanmızın ortaklığına inandığım için bun- lar benım ıçın önemliydi... Bana saygı duyduğunuzu hissediyor, ama diyalog kurmakta, hele ortak bir ey- lem konusunda isteksizliğinizi, kendi mutluluğunu- zun, kendi kişisel sorunlarınızın içinde kalmanın size yettiğini kederle göaiyordum. Ve ne yazık ki çok faz- laydınız... • • • Sizinle yirminci yüzyılda karşılaşmıştık... Öykünüzü dün sabah gazetelerde okudum; ve cesetlerinizin şe- hir içindeki bir caddede, balçıklı yağmur sulanyla do- lu bir hendeğe gömülen arabanızdan çıkanlışını dün akşam TV kanallannda izlerken, bir yakınınız, bir ak- rabanızmış gibi, sizler için ve umutsuzca bir şeylerya- pabılmeye çabalayan o sevgili ve çaresiz insan top- luluğu için hıçkırarak ağladım... DSPden Cillere soru ' Sümer Holding satışının neresi kârlı?' ANKAR.A (Cumhuriyet Bürosu) - Demokratik Sol Partı (DSP)Kocaeli Milletvekili Beldr Yurdagül. Özelleştirme Yüksek Kurulu Başkanı ve Başbakan Tansu Çiller'ın yanıtlaması istemıyle verdiği soru önergesinde, -Sümer Holding'e ait 7 işletme, 1^ trilyona satıldı. Devletin üstlendigi kıdem tazminab tutan ise 1.7 trilvon. Kıdem ta/minatlannı ancak karşılay an bir satış. nasıl kâriı otarak değerlendiriliyor 1 " sorusunu yöneltti. Yurdagül.'TBMM Başkanlığı'na verdiği soru önergesinde, Özelleştirme Yasasf nda özelleştirmeye ilişkin yapılan değer tespit yöntemleri ve çalışmalann şefFaflık ilkesi uyannca kamuoyuna '. •• duyurulacağı belirtilmesine karşın, Özelleştirme ldaresi Başkanhğt tarafından neden sadece değer • belirleme yöntemlerinin . açıklanmasıyla yetinilip gerçek değerlerin kamuoyundan saklandığının açıklanmasını istedi. Yurdagül, Sümer • . Holding' in satışı sonucunda işletmelerin vergı, SSK pnmi, telefon ücretı gibi tüm borçlannı devletin üstlendiğine dikkat çekti İ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear