25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
27AMLK1996 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Atpuşiçîn yenitarih • ANK4RA (Cumhuriyet Bürjsu» - Birleşmiş Milletkr Mültecder Yûksek Kanuserhği'nin ıBMMYK) Kjzsy Irak'ta bulunan Arrtş mülteci kampına yapıiangıdayardımını 15 aralıktan itıbaren kestiği, karroa sağlanan uluslararası koruma starüsünûn de 21 ocaktan itibaren kaldınlacagı kaydedildi. BMMYK'rin, PfCK'nin güdümine girdiği gerekçesiyle Türidye'nin kapanlmasıru istedigi Atruş mûlteci <ampına saglanan korumanın. 21 ocakgünü kaldınlacağını açıkladığı bildirildı. Kampın kapaölacağı bir ay içerisinde, bölgedeld yerel yetkililer ve BMMYK işbırlıği ıle kamptaki Türk yurttaşlannın Atruş'tan aynlarak BMMYK tarafindan oluşturulacak iki geçicı konaklama tesisinde kalmalannın sağlanacağı ve Türkiye'ye gönüllü geri dönebilmeleri için işlemJerinin tamamlanacağı vurgulandı. Petkim'de antaşma • İZMİR(Cumhuriyet Ege Bürosu) - Petkim'in AJiağa ve Yanmca tesislerinde 5 bin 300 işçinin 4 gündür sürdûrdüğü işyerini terk etmeme ve satışı engeUeme eylemi sona erdi. Petrol tş Sendikası Genel Başkanı Bayram Yıldınm ile Petkim Genel Müdûrü arasında protokol imzalanmasının ardından eyleme son verildi. Bayram Yıldınm, işçilere gelişmeler hakkında biİgi verdikJerini ve eylemin sona erdirildiğini duyurdu. Ahmet Özarın Mdiası • Haber Merkezi - Ahmet Özal, babası 8. Cumhurbaşkanı Turgut özal'ın ölümünün şüphelı oldugunu iddia etti. Kadir Çelik'in hazırlayıp sunduğu Shovv TV'de yayımlanan "Objektif " programına telefonla katılan Ahmet özal, 25 milyon marklık hofç senedine tmza attığının iddia edilerek kendisinin karalanmaya çalıştldığını belirtti. özal, bilinerek ûzerine gelindiği söyleyerek "Susurluk kazasmdan sonra yapılan soruşturma, babamı öldürme girişiminde ya da babamın ölümünde yapıldt mı?" dedi. Çillep Özel Örgütii' tükeımi • Haber Merkezi-'Çiller Özel Örgütü' adh kitabın bırinci basımı 3 günde tükendi. Kaynak Yayınlan tarafindan 23 aralıkta satışa sunulan kitap, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in TBMM Susurluk Komisyonu'na sunduğu belge ve dosyalardan oluşuyor. MGK toplandı • ANKARA (Cumhumet Bürosu) - Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK), 1996 yılındaki olağan son toplantısı dün gerçekJeştirildi. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel başkanlığındaki toplantıda, Genelkurmay Başkanlığı, dünyadaki kitle imha silahlan ile bunlann etkileri konusunda bilgi veıdi. Demirel baskanlığında yapılan toplantıya, Başbakan Necmettin Erbakan, Dısişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller, Milli Savunma Bakanı Turhan Tayan, Içişleri Bakanı Meral Akşener, kuvvet komutanlan, jandarma genel komutanı, MGK genel sekreterinin yanı sıra Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Necdet Seçkinöz kaüldı. Açıklama • İstanbul Haber Servisi - Avrupa Türk Işadamlan ve Sanayicileri Demeği (ATİAD), gazetemizde 18 aralıkta yayımlanan Bajbakanlık Özelleştirme ldaresi Başkanhğı tarafindan üç kamu bankasının özelleştirihnesi kapsamında açılmış ihaleyle ilgili bir açıklama gönderdi. Açiklamada, Etibank'ın kamu hisselerinin tanıamının isim hakJan ile biriikte satın ahnma bajvurusunun ATİAD adına Şahinler ve Orsa Holding tarafindan yapıldığı bildirildi. Susurluk komisyonuna bilgi veren MİT Kontr-Terör Dairesi Başkanı Eymür'den suçlama ÇathAğar'madamıTÜREYKOSE ANKARA - TBMM Susurluk Araştırma Komisyonu'na bilgi veren Milli tstihbarat Teşkilatı (MlT) Kontr-Terör Dairesi Başka- nı Mehmet Eymûr, katliam sanığı ülkûcü AbduUahÇatlı'nın, Içişleri Bakanlığı'ndan istıfa etmek zorunda kalan DYP'li Meh- met Ağar'la bağlantılı oldugunu ifade eden açıklamalaryaptı. 1987'de yazdığı MlTra- porunda da Ağar'ı "mafyayla ilişki kur- mak"la suçlayan Eymür'ün, "Bize Tank Ümit'in Abdullah Çatiı tarafindan sorgu- landığı yohında bilgi geidL Bunun ûzerine Mehmet Ağar'ı aradım. "Tank Ümit bize çalışan bir isımdir. İade edin' dedim. Ağar, 'Bakanz, Ibrahim'e (Şahin) söylerim' ce- vabını verdi" dediği öğrenildi. "Çatlı 1983'ten beridevteteçalışıyor" açıkJaması- nı da yapan Eymür'ûn verdiği bilgiler, 2 Mart 1995'te kaçınldıktan sonra kendisin- den haber alınamayan Tank Ümit'in Çatlı tarafindan yok edildıği yorumlanna neden oldu. Komisyonun dün ifade vermeye çağırdı- ğı "Çiller özel örgütü"nün "sevk ve idare- §Jni" üstlendiği savlanan eski MlT'çi Kor- kırt Eken hiçbir yerde bulunamadı. Komisyon Başkanı Mehmet Elkatmış, bugün İstanbul Valisi Rıdvan Yenişen ile es- ki Tstanbul Emniyet Müdürü Kemal Yaa- cıoğlu ve adlan Ömer Lütfii Topai cınaye- tine kanşan DYP Şanlıurfa Milletvekili Se- dat Edip Bucak'ın üç korumasının dinle- neceğini açıkladı. Çiller'in ifade verme olasılığı Elkatmış, çetelerle ilişkisi bulunduğu savlanna hedef olan Başbakan Yardımcısı ve Dısişleri Bakanı Tansu Çiller'in eşi Öz- er L'çuran Çffler'i komisyona çağınp çağır- mayacaklan sorusuna. "ÖgUigördügümüz herkesi çağmrız. Bu Özer Çiller de olur, Cumhurbaşkanı da olur,Başbakan da" ya- nıtını verdi. TBMM Susurluk Araştırma Komisyo- nu'nun dünkü toplantısında önce önerge sahiplerinden CHP Grup Başkanvekili Oya Araslı'nın bilgisine başvuruldu. Daha son- ra komisyona gelen Mehmet Eymür üç sa- atten fazla burada kaldı. Başbakanlık Tef- tiş Kurulu Başkanı Osman NuriOduncu ts- tanbul'da bulunduğundan, eski MlT'çi Korkut Eken ise hiçbir yerde bulunamadı- ğından komisyona gelmedi. Eymür, komis- yondan aynhrken herhangi bir açıklama yapmadı. Komisyon Başkanı Mehmet Elkatmış. yaptığı kısa açiklamada Eymür'ün faydalı bilgiler verdiğini, özellikle İşçi Partisi Ge- nel Başkanı Doğu Perinçek'in savlanyla il- gili sorulan yanıtladığını bildirdi. Elkat- mış, "Eymür'ün yanıtianndan tatmin ol- dunu2mu"sorusuna, "Tafmin olduğumuz konularda oldu,obnadığunız konularda ol- du. Kendûıe göre, kendi bildikierini aniat- ü. Belge vermedi. Eymür'den belge isteme- dik, sadece bildikierini anlatn" karşılığını verdi. Elkatmış, MlT'ten bilgi istediklerini ve 5-6 sayfalık biryazı geldiğini, ancak henüz incelemediklerini bildirdi. "MtTraporunu onlar mı hanriamış, Eymür bu konuda ne söyledi" sorusuna da Elkatmış, "Onlar ha- zniamamış. Böyle bir MtT raporunun ol- duğundan da haberi olmadığını, esasen böyle bir MİT raporu olmadığını da söyle- dL 1988> uındaki MİT raporunu kendisinin haariadığını kabul etti, zaten ondan dolayı da göre*inden o tarihlerde aynldığını söy- ledi''yanıtınt verdi. Elkatmış, birbaşka so- ru ûzerine. "Eymür kendisinin sadece MİT'in bir biriminden sorumlu oldugunu söyledi. O birimle ilgili bilebildiği şejleri sövledL Esas bilgileri tabü ki vetkili makam olan müsteşarlık bildirecek. Bu bilgiterin bir kısmı geldi, bir kısmı geJecek" dedi. Genelkurmay'dan henüz bilgi gelmedi- ğini de belirten Elkatmış, "Yazdık, ne var- sa gönderin, diye. Dün (önceki gün) ikinci bir \aa geldi. Kendikrinde böyle bir şey ol- madığını ısrarta sö>1üyoıiar. Bb gerekli gör- düğümuz ek bilgileri isteyeceğiz" dedi. El- katmış, bir başka soru ûzerine, gerek görü- lürse Yılmaz' ı yeniden çağırabilecekleri- ni bildirdi. Eken kayıp Korkut Eken'in nerede olduğunun sap- tanamadığını belirten Komisyon Başkanı Elkatmış, "MTT'te çahşıyor denildi. orada çalışmadığı, geçmişte çahştığı söylendi. İçiş- leri Bakanlıgı'ndan. Emniyet Genel Mü- düriüğü' nden sonışturduk. orada da çalış- madığı, geçmişte, bundan birkaç yıJ evvel sözleşmeli olarak çauşoğı, sözleşmesinin bit- tiği söylendi. Hatta bir ara BOTAŞ'ta çahş- tığı da bize intikal etti. Buralardan da edin- diğimiz bugüer netkesindeyerini tespit ede- medik. Araşonyoruz, yerini bulduğumuz- da tebügat yapacağız" dedi. Komisyona gelmeyen Eken'in Bayındır Tıp Merke- zi'nde Mehmet Ağar'ın kızını ziyaret etti- ği bildirildi. Birinci MİT raporundan sonra görevden uzaklaştınlan, Mehmet Ağar'ın Emniyet Genel Müdürlüğü döneminde yeniden etkin göreve getirilen Eken'le ilgili olarak çetenin "sevk ve idaresi"ni üstlendiği, Abdullah Çatlfya özel gerilla eğitimi verdiği savlan da bulu- nuyor. Umit'i ^tron' aldırdı Mehmet Eymûr, TBMM Susurluk Komisyonu'na ifade vermeye çok sayıda koruma görevüsi ile biriikte geldi (Fotoğraf: AA) izmir'deki cete davası basladı 7/rfşitahliye edildi İZMİR (Cumhuriyet Ege Bû- rosu)-tzmir Emniyet Müdürlü- ğü'ne bağlı güvenlik güçlerinin operasyonu ile yakalanan ve çev- resinde ülkücü olarak bilinen Ah- met Tekin Baykal çetesi DGM'de yargıç önüne çıktı. Haklannda 6 aydan 4 yıla ka- dar hapis cezası istenen sanıklar- dan bir kısmı sorgulannda, Ah- met Tekin Baykal'ın Aydın'da açılan TEDAŞ ihaiesine katıldı- ğını belirterek, "Tekin'in tahrna- trvla inalenin gerçekleştigi TEDAŞ müdürhıp önüne 1 SO'ye yakın bir grup gittik. İhale Ahmet Tekin Baykal'a kaldı. Baykal bize 4 milyon 500'er bin Ura dağıtü" dediler. 21 sanıklı davada 7 sanığın tah- liyesine karar verildi.Tutuklu yar- gılanan eski Bandırmaspor Ku- lübü Başkanı İhsan Kuruoğlu, suçlamayı kabul etmedi. fhsan Kuruoğlu şöyle dedi: "Üçemde etkih' bir gazetenin sahibiyim. Ga- zetemde, Atatürkçülüğü savun- duğum ve PKK'ye karşı yayın yapöğım için bu suçlamayla kar- şılaşüm. İşi gücü yerinde olan bir kisi çete üyesi olur mu? Benim bu olayla ügim yok"dedi. Diğer sanıklar da emniyette iş- kence gördüklerini, işkenceden kurtulmak için polisçe önceden hazırlanan ifade tutanağını imza- ladıklannı öne sürerek suçlama- yı kabul etmediler. KoNUK YAZAR ı CAHİT YAHŞÎ Erdal inönii cocuklara seslendi 'Zorluklar aşüacak' ANKARA (Cumhuriyet Büro- su)-Feshedilen SHP'nin eski Ge- nel Başkanı Erdal tnönü. laiklı- ğin. Atatürk'ün önderliğinde gerçekleştirilen Türkiye Cumhu- riyeti'nin en önemli eseri oldugu- nu söyledi. Inönü, dün Ankara Büyük Ko- lej tarafindan düzenlenen "Ata- tûrk" konulu söyleşiye katılarak, öğrencilerin sorulannı yanıtladı. Atatürk'ün en önemli özellik- lerinin. "kendûıe güven, çalışma gücü, yaptığı işe kendini adama- sı. başladığı işi sonuna kadar gö- türmesi ve >aşadığı çağın olanak- lannı rvi görerek bunu değerlen- dirmesi" oldugunu belirten Inö- nü, "Laiktik de Atatürk'ün ön- derliğinde gerçekleştirilen cum- huriyetin en önemli eseridir" de- di. İnönü, bir öğrencinin, Türki- ye'nin içinde bulunduğu duru- mun pek iç açıcı olmadığını be- lirterek. "Bu emaneti biz nasıltes- lim alacağız. Atarürk yaşasaydı ne yapardı" diye sorması ûzeri- ne, u Bu olaylann fazla bir önemi yok. Göriinüşe aldanmamak ge- rekir. Bunlan sizler aşacaksınız. Benokula girdigimde, Türki\elde var olduğu söylenen o karamsar- lığı sizin yüzünüzde görmedim. Aslında karamsarhğa kapümaya da gerek yok. Zorluklar aşılacak, bunlar sizin göreviniz" diye ko- nuştu. Alınan bilgiye göre, Eymür komisyonda bir soru ûzerine, -Bize Tank Ümit'in Çaflı tara- findan sorgulandığı yolunda bil- gi geldL Bunun ûzerine Mehmet \ğar'ı aradım. 'Tank Ümit bi- ^e çalışan bir isimdır. Bize iade edin. Konuşuruz, bundan sonra Norun çıkarmaz' dedim. Ağar, Bakanz, araştınnz. Ibrahim'e (eski Özel Harekât Dairesi Baş- kanvekili tbrahim Şahin) söyle- rim' cevabını verdi'' dedi. Ey- mür. "Çatiı l*83'ten beridevle- te çahşıyor* 1 diye konuştu. Eymür'ün anlatımlanna gö- re. Tank Ümit, 1995 Mart ayı- nın başında evine gelip Özel Harekât Dairesi Başkanvekili tbrahim Şahin'i kastederek "Patron seni istiyor" diyen iki polis tarafindan alındı. Ümit'in kaybolması ve ailesinin bu bil- giyi venmesi ûzerine Mehmet Eymür, Ağar'ı aradı. Eymür'ün, verdiği bilgılerle, Tank Ümit'in kızı Hande Birin- ci'nin, "babasının Mehmet Ağar'ın bilgisi dahilinde, eski Özel Harekât Dairesi Başkanve- kili İbrahim Şahin'in koruma potisi Ayhan Akça tarafindan kaçınldığT açıklamasını da doğrulamış olduguna dikkat çe- kildi. Eymür'ün, komisyonda To- pal cinayeti ile ilgili sorulan "Burada MİT adına bulunmu- yorum. Sadece daire başkanb- ğunla ilgUı sorulara yanrt verebi- Krim" diyerek karşılıksız bırak- tığı, çete sorulan ûzerine de "Ağar-ÇiUer iliskili bir çeteoldu- ğunu düşünmüyonun.Çete tar- bşması devlete zarar verir" de- diği bildirildi. Abdullah Çat- lı'nın ASALA'ya karşı kullanı- lıp kullanılmadığı sorusuna da Eymür'ün "O zaman emekhy- dlra, bilgûn yok" karşı lığını ver- diği öğrenildi. Eymür'ün, Çath'yı tanımadı- ğı, ancak 1983'ten sonra devle- tin Çatlı'ya birtakım görevler verdiğini söylediği bildirildi. (Ankara Cumhuriyet Savcısı) Son günlerimiz temiz toplum söylemleri ile geçiyor. Birileri çı- kıyor "Toplum kirlenmiş, te- miz toplum isteriz" diyor. Di- ğerleri Toplum temizdir, kir- lenen siyasetçiler ve bürok- ratlardır" diye bağırıyor. Gü- nün eğlencesi oldu. Bu doğrul- tuda yürüyüşler yapıyoruz, söy- levler veriyoruz. Bütün yaşantı- mız temiz topluma odaklandı. Her şeyi ona göre açıklıyoruz, yönlendiriyoruz, anlamlandın- yoruz. Eskilerin bir deyişi vardın iş- tir kişinin ayinesi, lafa bakılmaz. Bu bağlamda, takkemizi önü- müze koyup "Nedir bu hali- miz?" diye düşünmemiz ge- rektiği görüşündeyim. Ben de böyle yapıyorum. Uluslann, toplumlann, yüzyıl- lar içinde oluşmuş, yaşamları- na giren, onlan yönlendiren, kimliklerini oluşturan gelenek- leri, görenekleri, değer yargıla- n, davranış, algılayış ve yaşam biçimleri bulunmaktadır. Ata- sözleri de toplumlann ve ulus- lann kimliklerini gün yüzüne çı- karan etkili bir göstergedir. Çünkü; bir söylemin atasözü- nedönüşebilmesi için yüzyıllar- ca süren bir zaman diliminde toplum içinde söylenegelmesi, doğrulanması ve geçerlik ka- zanması gerekir. Bu nedenle toplumları ve uluslan değerlen- dirmede başvurulabilecek sağ- lam kanrtlardır. Bizim toplumu- Temiz Toplum Şamatası muzun kimliğini belirlemek için bu tür atasözlerimizden bazıla- nnı biriikte gözden geçirelim. "Doğruyu dokuz köyden kovarlar." Ne demektir bu? Doğruya değer verilmediğini, doğrunun peşinden gidilmediğini, doğru- nun sözünün dinlenmediğini, doğaı çabanır? ve doğru işlerin yüceltilmediğini, doğruluğun özendirilmediğini göstermez mi bu? Diğer bir deyişle eğriliği, yolsuzluğu, edepsizliği özendi- ren bir söz değil midir? Kimdir doğruyu dokuz köy- den kovan ve kovulmasını öne- ren, eğri olmayı öneren? Bizler ve bizim toplumumuz. Pekiyi! Doğruyu dokuz köyden kovan, eğriliği öneren kişilere ve o ki- şilerin oluşturduğu toplumlara temiz toplum denir mi, denebi- lir mi? "Devlet malı deniz, yeme- yen domuz." Bu atasözünün çağnştırdığı bir diğeri: "Devlet kırk kulplu bir kazan, bir kul- pundan da sen tut; kazan." Devletini sevmeyen, devleti soymayı, devleti atlatmayı a- maç edinen, devleti kişisel çı- karları için araç olarak gören ki- şiler ve bu kişilerin oluşturduğu toplumlar, temiz doğru ve er- demli sayılır mı? "Gemisini kurtaran kap- tandır." Bu atasözü birey çıkarcılığını simgeleyen bir şaheser. Mak- yavel bile böyle bir formül bu- lamamış. Her türlü yasadışılığa, kural tanımazltğa, ahlakstzlığa, yol- suzluğa, haksızlığa olur veren bir atasözü. "Benim memu- rum işini bilir" sözü olsa olsa bunun küçük bir açıklaması. Bunun için adaylıklarımızı ko- yuyor, bunun için makamlara talip oluyoruz. Bunun için iha- lelere giriyor, ithalat, ihracat iş- lerine kalkışıyoruz. Kaçakçılık, fesat, yağmacılık, yolsuzluk, kurtarma eylemlerine verilen adlar ya da yakıştırmalar. Önemli olan sonuç. Toplumu- muz kişiyi geçmişi ve yaptıkla- nyla değil de ulaştığı sonuçla değerlendiriyor. Bir tek değer ölçüsü var: Para. Kişi bu sonu- ca ulaşabilmişse, yolu ve yön- temi ne olursa olsun, toplumu- muz onu kaptan olarak tescil ediyor. Işbilen, işbitiren ve ge- misini hep kurtaran böyle tes- cilli kaptanların yönettiği ve yönlendirdiği toplumlar ne den- li temiz sayılır? "Bana dokunmayan yılan bin yaşasın." Her türlü uğursuzluğa, yol- suzluğa, edepsizliğe, yasadışı- lığa, ahlaksızlığagözyummayı, tepki göstermemeyi öğütleyen ve bunlann yapılmasına üstü örtülü olur veren bir atasözü. Yanında biri boğazlansa, ırzı- na geçilse, soyulsa, kılını kıpır- datmayacaksın. Yapanın sırtını sıvazlayıp, "Bin yaşa" diye kut- sayacaksın. Böyle öğütleri olan bir toplum erdemli ve temiz sa- yılır mı? Kim bilir, benzer daha ne çok atasözümüz vardır; bizi ve top- lumumuzu açık eden. Elli yıl kadar önce, tarih öğret- menim Enver Behnan Şapol- yo, toplum ahlakının inişli çtkış- lı biryol izlediğini, sürekli yücel- me veya gerilemenin söz konu- su olmadığını, bir tepe noktası ile bir dip noktası arasında gi- dip geldiğini, Kanuni zamanın- dan başlayarak inişe geçen ah- lakın Cumhuriyet öncesi dibe vurduğunu, Cumhuriyetle bir- iikte yükselişe geçtiğini, söyler- di. Sevgili öğretmenim, dibe vunma döneminin hortlatılaca- ğını, tepeye yönelişin çelmele- neceğini usundan geçirmemiş- ti sanırım. Görülen o ki, hâlâ dip nokta- da depreşip duruyoruz; siya- setçi olarak, bürokrat olarak, sağcı-solcu, dinli-dinsiz, kent- li-köylü, emekçi-patron, esnaf- memur olarak, yani toplum ola- rak. Ne zaman, birey ve toplum olarak, doğruyu kovmayı bıra- kıp baş tacı eder, sözünü din- leyip yolunda gidersek... Ne zaman, devlet malı deniz değildir; devlet malı yiyen do- muzdur, dersek... Ne zaman, yalnız kendisini, kendi gemisini değil toplumu ve toplum gemisini de kurtaranı ve bunun için yalnız yasal, insan hak ve özgürlüklerine saygılı yollan kullananları kaptan sa- yarsak... Ne zaman, bizi sokmasa da, yolsuzluğun, uğursuzluğun, ya- sadışılığın, kuraltanımazlığın, kötülüklerin ve ahlaksızlıkların karşısına dikilip başını ezmeyi görev belleyip yükümlenirsek... Sanınm o zaman temiz top- lum istemeye de hakkımız olur. Daha doğrusu bu alanda bizim de söz hakkımız doğar. Bütün bu işleri düzeltmek, tepe nok- taya, ahlaklı, erdemli, bilgili, te- miz topluma yönelmek ve bire- yi bu doğrultuya yöneltmek için ısmet Inönü'nün dediği gibi; dâhi olmaya gerek yok. Önce namus, biraz akıl ve iki el ile bir başa sahip olmak, sonra başı- mızı iki elimizin arasına alarak düşünmek yeterli. Komplo kuruiüuğunu söyledi Perinçek canlı yayını terk etti Haber Merkezi - tşçi Partisi Genel Başkanı Do- ğu Perinçek çağnldığı Ka- nal 6'daki "HedePprogra- mında, canlı yayında "Kendisine kompk) hazır- landtğını ve bunu biierek programa katıldığını" açıkladı. Üç gün önce Genelkur- may tarafindan kendisine mektup gönderildiğini, programın tüm senaryosu- nun ve hazırianan komplo- nun bildirildiğini söyleyen Perinçek, kanıt olarak da mektubu kameraya uzattı. Perinçek, "Programda ba- na kunılan komployu ben üç gün önce biliyordum. Ender Coşkun, sen bana şimdi bir dakika sonra ne soracaksuı bilnorum. Bu- rada hepsi yaaİı" dedi. Pe- rinçek açıklamasını yaptık- tan sonra programı terk et- ti. Kanal 6'da dün gece can- lı olarak yayımlanan "He- def"programına katılan tş- çi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, bir kişinin tefefonla aramasının ardın- dan, programın hazırlayı- cısı Ender Coşkun'a, gö- rüşmenin teke tek yapıla- cağı konusunda kendisine şeref sözû verdiğini anım- sattı. Coşkun bu hatırlat- maya, "Ben gazeteciyim, gazetecilik yapıyorum" karşılığını verdi. Ardından "Bir de misafirim var" di- yen Coşkun konuğunu stüdyoya çağıracağı sırada Perinçek söze girerek "Mi- safıri çağumadan size bir şey göstereceğim" dedi ve kendisine programdan üç gün önce Geneikur- may'dan geldiğini söyledi- ği mektubu kameraya uzat- tı. Perinçek canlı yayında programın daha sonra geli- şecek senaryosunu anlatıp açıklamasını yaptıktan sonra "Ben böyle bir komploda daha fazla kal- mayacağun" dedi ve prog- ramı terk etti. Perinçek, "Bu bilgrvi nasıl edindiniz, telefonlanmız mı dinleni- yor" sorusuna ise "Oras*- nı ben bilmem" yanıtını verdi. Özer Ciller'den açıklama 'İddialan reddediyorum' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- DYP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Tan- su Çiller'in eşı Özer Çiller, TBMM Susurluk Komisyo- nu'nun çaiı^malan sırasında gündeme gelen "oğlu Mert Çiller'in adının, Kanada bağ- lantılı uyıışturucu kaçakçıhğı- na kan^ığı'' ıddiasını "nefret- le reddettiğini'' bildirdi. Özer Çiller, dün 2 ayn ya- zılı açıklama yaptı. Özer Çil- ler, ANAP Genel Başkanı Me- sut Yümaz'ın TBMM Susur- luk Komisyonu'na verdiği bil- gilere dayanılarak gazetemi- zin dünkü sayısında yayımla- nan ve Mert Çiller'in, Basba- kanlığa ait telefon numarasıy- la uyuşturucu kaçakçılığı sa- vıyla Kanada'da yakalanan David Dingvval'la görüştûğü iddiasını içeren haberi yalan- ladı. Çiller'in bu konuyla ilgi- li açıklaması şöyle: "Yalan ha- ber üretmeyi meslek ilkesi ha- hne getiren ve 'Çamur at, ızı kalsırf politikasınavapışanla- radestek \ermevi sürdüren bir günlük gazete. bugünkû (dün) sayısında ASAPBderinin, TB- MM komisyonunda verdiği ifade>e atfen yeni iddialar or- ta>a atmıştır. Vlesut \ dmaz'ın tamamen bir haval iirünüoian Kanada-Hollanda bağlantılı uyuşturucu trafiğindeki tele- fon konuşmasının Konut'tan, oğlum tarafuıdan \apıldıgı yo- lundaki iddiasını nefretle red- dediyorum. Oünkü (ÖDceki gün) yazılı açıkisunamda be- ürttiğinı gibi, Yıunaz'uı doğ- ru olmayan bu tür iftiralan. "Belgesi var' diyerek ortaya atması, çılgınlıgın ötesinde, önemli bir ruhsal hastahğın belirtikTİdir. Çiüerailesûıin bu tür kirli işteıie baglantıları yoktur. Bu iftiraJan ortaya atan her kinısc. günün birinde mutlaka yargı fauzunında ce- zasını çekecektir. Vlesut VıJ- maz'dan şimdi tüm kamuoyu, daha önceki açıklamakrımda sorduğum sorulara cevap ver- mesini ve özeUikle 'Macans- tan 'daki kumar partisinde 200 bin dolar kaybedip kaybetme- diğf konusunda yemin ctnıc- ani beklrvor, bu çagmı tekrar- lıyorunı. Aradan 25 gün geçti- ği balde Yılma/ neden cevap vermiyor ve neden yemin et- miyor? Yılmaz'ın bir müfteri oldugunu. sivasi kazanç uğru- na Türkne'deki tüm dengele- ri ve değerleri nasıl altüsl edip ülkeyi böimeye çabşoğuıı ka- muoyu çok kısa bir zamanda tüm gerçekJeriyle muttaka öğ- renecektir." Özer Çiller dün yaptığı ıkmci yazılı açiklama- da, ANAP Aydm Milletvekili Yüksd Yalova'nın, "memunı karşı tehdit ve menfaat temi- ni" savıyla Ankara Cumhuri- yet Savcılığı'na hakkında suç duyurusunda bulunduğunu anımsattı. Rekor mahkûmıyet cezası alan eski Türkiye Kalkınma Bankası Genel Müdürü Özal BaysaTı tehdit ettıgme ilışkın ıddıa ıçın, "Böyle bir fıili is- letneme gerek voktur" dıyen Özer Çiller, "Benim, Sayın Baysal üzerinde kamusal ber- hangi birerkim bujunnıanıak- tadır. Kaldı ki; Özer Çiller, bugüne kadar hiç kimse><e her- hangi bir menfaat temûı et- memiştir. İddialar tamamen gerçekdışıdır. Kuşkusuz, ken- dtsindenen kısazamanda yar- gı öoünde hesap sorulacaktır" dedi. Mehmet Ağar'ın açıklaması "26.12.1996 tarihlı gazete- nizin 12'nci sayfasında 'ITUŞTURUCU TRAFİĞ1, MEHMET AĞAR'EV ERO- tN GEMİLERİ' başlığıyla ya- yımlanan haberinizi dikkatle okudum. Haberinizde belırttığiniz gi- bi Hollanda'da tutuklu bulu- nan uyuşturucu madde kaçak- çısı Hüseyin BAYBAŞİN'ın benim ve ailem ile ilgili ilen sürdügü tüm iddialar gerçek dışıdır, hayal mahsulüdür. Bel- li mafcsada yöneliktır. PKK terör örgütü ve onun taşeronu uyuşturucu madde kaçakçılanna karşı her göre- vimde mücadele verdim. Bu mücadele tüm kamuoyu tara- findan bilinmektedir. Adı ge- çen uyuşturucu madde kaçak- çıstnın bazı basın-yayın or- ganlannda yer alan asılsız id- dialanru yalanlamış ohnama ragmen aynı ıddialann gazete- nizde yer alması tarafimdan üzüntü ile karşılanmıştır. Bu şahıs, 1976 yılında İs- tanbul'da ıkamet adresınde 10.835 kg. esrar ile yakalan- mış, o tarihte inşaatlarda işçi olarak çalıştığını beyan etmiş ve sevk edildiğı mahkemece tutuklanmış, 2 yıl cezaevinde yatmıştır. Yine aynı şahıs bu kez 1984 yılında Ingiltere'de Necdet YILMAZ adına düzenlenmiş sahte kimlikle bir otoda 6 kg. eroin maddesi ile yakalanrmş, Ingiltere'de tutuklanarak 12 yıl hapiscezasına çarptınlmış- tır. 1992 tarihinde Akdeniz uluslararası sulannda müret- tebatı tarafindan içindekı 3100 kg bazmorfin ile biriikte batı- nlan Kısmetim-1 gemisi ola- yında uyuşturucu madde ka- çakçılığı organizatörlerinden oldugu anlaşıldığından firari sanık olarak A-325/6 1995 kontrol sayıl) K1RM1ZIBÛL- TEN ile aranmaya aldınlmış ve yakalanması halüıde ıade- si talep edilmiş ve Hollanda'da tutuklanmışür. tstanbul TEM Şube Müdür- lüğü ekipleri tarafuıdan bölü- cü örgüt PKK ile ilgili olarak düzenlenen operasyonlarda yakalanan üst düzey sorumlu- lanndan Sebahattin GÖÇ- MEN'ın 2.1.1993 tarihinde evınde yapılan aramada; Ab- dülazim DERVİŞ tarafindan yazıldığı tespit ediJen mektup- ta Kısmetim-1 gemisinde ya- kalanan uyuşturucunun bir kısmının bölücü örgüt P- KK'nın olduğu, PKK'nın pa- yının kendisi ve Hüseyin BAYBAŞtN arasında yapılan anlaşma ile belirlendi|i vur- gulanmıştır. Böyle bir uyuşturucu mad- de kaçakçısı olan ve güvenlik makamlannın bilgilerinde de PKK'nın yayın organı MED TV'de örgütün taiimatlan ge- reği, birçok güvenlik gücü mensubu hakkında asılsız id- dialarla karalama kampanyası yaptığı bilinen bir gerçektir. Özellikle normal aile ya- şamlannı devam ettiren yakın- lanmın da malum şer odakla- nnca bu konulara kanştml- mak ıstenmesi maksatlıdır. Yıllardır sürdürdüğümüz, teröre ve uyuşturucu madde kaçakçılanna karşı verdiğimiz mücadele ortada iken böyle şer odaklan ve onun sözcülü- ğünü yapan kişilerin suçlama- lan beni olsa olsa yüceltir. Bu tür hayali karalama ve iftira kampanyalan ile yıllardır sür- dürdügüm kanun hâkimiyeti ve ülkenin bütünlüğünün ko- runması mücadeleme kimse gölge düşüremez. Kamuoyunun doğru bilgi- lendirilmesı ve yanlış anlaşıl- malara sebep olunmaması ba- kımından bu açıklamayı yap- ma gereğıni duydum." Mehmet Ağar Elazığ Milletvekili
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear