25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
« 7 ARALIK1996CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Cezaevinde olay: 1 ölü • NAZİLLİ (Cumhuriyet) Nazillı E Tipi Kapalı Cezaevi'nde dün sabaha •karşı adli tutuklu \e -lıüküm ülerarasında çıkan -kav gada bir mahkûm öldü, _4 mahkûm da >aralandı. , 70"e \akın siyasi tutuklu vehükâmlünün de bulunduğu cezaevinde • önceki akşam yemekhanede bılinmeyen -fiedenle ka\ga çıktı. Kavga. cezaevi göreviıierinin araya girmesıyle yatıştınldı. -,Ancak dün sabaha karşı Aydınlı tutuklu ve hükümlülerin bulunduğu koğuşta ka\ga yeniden başladı. Olayda Abdülhalim Kaçar kesici ^ıletlerle öldüriildü. Ağır yaraianan Fevzi Yaman - Nazilli Devlet Hastanesi'nde. Mahmut , Koşut, Ercan Elıtaş \e Selman Demir de Aydın Devlet Hastanesı'nde tedavi altına alındı. Demirel, 96'yı tfeğerlendirecek • ANKARA (Cumhuriyet -Biirosu) - Cumhurbaşkanı Sülevman Demirel, >arın düzenleveceği basın toplantısıyla 1996yılını değerlendirecek. Cumhurbaşkanı Demirel, -1996 yıhna ilişkın -değerlendirmelerde -bulunacağı basın -toplantısında. buyıl içinde Türkive'de yaşanan gelişmeler. dış politika. ekonomı ve siyaset üzerine görüşlerini açıklayacak. "Size havlayana hoşt deriz" • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) -ANAP milletveki 1leri. bütçe -görüşmelerinde RP milletvekilleriyle sert tartışmalara giren Anayasa "Mahkemesi Başkanı Yekta -Güngör Özden'e destek ziyareti yaptı. Manisa Milletvekili Yiiksel Yalova. yargı bağımsızlığının özlendıği bir dönemde ziyareti -gerçekleştirdiklerını. diğer yüksek yargı organlarına da gideceklerini söyledi. Anayasa Mahkemesi kararlanna eleştirilerin haksız olduğunu vurgulayan Özden, daha önce yaptıgı bir açıklamadaki. ""Her havlayana başımı çevirsem yolda yürüyemem" sözleriyle herhangi bir kişiyi kastetmediğini söyledi. Bunun üzenne Yalo\a, "Size ha\layan olursa hoşt demek bizim görevimız" dedi. Örgüt infazlarına tepki • ANKARA (ANKA)- Insan Haklan Derneği. 1İHD) cezae\lennde yaşanan örgüt infazlannın. gerekçesi ne olursa olsun kabul edilemez olduğunu bildirdi. İHD Ankara Şubesi'nden yapılan açıklamada. Ankara Merkez Kapalı Cezaevi'nde son iki ay îçinde üç kişinin irkadaşlan tarafmdan öldürülerek cezalandınldığı anımsatılarak. "Ölmenin ve öldürmenin günlük yaşamın bir parçası haline geldığı Türkiye "de "sorunlann. öldürerek değil. daha insani yollardan .Çözülebileceği" belirtildi. Aile ve Kadın Müsteşarlığı • ANKARA (ANKA) - Kadın-erkek eşitliğini sağlamak ve kadınlara karşı her türlü aynmcılığı önlemekle görevli bir aile ve kadın müsteşarlığı kurulacak. Aile ve kadın müsteşarlığı kurulmasına ilişkin yasa tasansı TBMM'ye sunuldu. Çiller'e eleştiri • .4NKARA (Cumhuriyet Biirosu)-CHPGenel Başkan Yardımcısı Onur Kumbaracıbaşı. hükümetin. Susurluk olayı ile başlayan sıkıntılardan dolayı. ""dış politikaya "zaman avıramaz duruma düştüğünü'" öne sürdü. Kumbaracıbaşı. yaptığı yazılı açıklamada, dış politikada Türki\e 'açısından önemli olan \e fehlikeli sayılabilecek 'gelişmeler olduğuna dikkati çekerek, "Sayın Çiller'in Rus\a gezisinde yaptığı gaftan sonra. bu ülke i!e ilişkiler. düzeleceği yerde zora girmiştır" dedi. Kıbrıs'ın da. çok ciddi gelişmelere gebe olduğunu savundu. "DYP lideri herkese kara çalıyor" diyen Ecevit'in zirve değerlendirmesi: 'Çüfler köşeye sdoşü'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit Çankav a zırve- sını değerlendirirken. Başbakan Necmettin Erbakan UÎ "koalisvonorîağınadokunacak bazı bilgi \e belgeleri koz olarak kullanmava çalıştığı kuşkusunun akla geldiğini" böv ledı. Eee\ ıt. "ÇUIer kendisini köşe\e sıkışmış his- sedivor, asabivet içinde. olav ların ü/erine gi- denlere kara çalıyor. Yaşını küçültiirken, bir anjamda siyasaJ olarak da kiiçülmor" dedi. DSP lideri. Türkiye'nın dönüşü olnıav an bir yola girdiğini v urgularken, "hükümetin her an çökebileceğinew dikkat çektı DSP lideri Ecev it. partisinın grup toplan- tısı başında. veniyıl kutlamasıçerçevesınde "1997 yılı" ıçin iyi dıleklerini aktanrken. -1977""dedı. Grup Başkanvekılı HüsamettinÖzkan'ın uvansı üzerinedüzeltnıe vapan Ecevıı. "Ben Çocuklara 'eve dönüş' projesi ANKARA (ANKA)- REFAHYOL hükümeti. Doğu \e Günevdoğu Anadolu'da köyleri yakılan ve boşaltılanlar için çıkardığı "Köve dönüş" projesinden sonra şimdi de Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'nda (SHÇEK) kalan çocuklar için "Eve dönüş" adıyla bir proje hazırladı. Yurtlarda kalan çocukların çok büyük bölümünün ailelerinin bulunduğunu saptavan ve çocukların yurtlara verılmesinin en önemli nedenının voksulluk olduğu bulgusundan hareket eden SHÇEK'in projesi. çocukların ailelerine yapılacak yardımla evlerine dönüşlerinin sağlanmasına dayanıyor. Eve dönüş projesine göre ailelere yanlanna aldıklan çocuk başına 7 nıilyon lira verilecek. Ecevit'ten saptamalar: • "Çiller yaşını küçültiirken, siyasal olarak da küçülüyor" • "Erbakan. bazı bilgileri ortağına karşı koz olarak kullanıyor" • "Hükümet her an çökebilir" de küçülüyorunı" dıve e.^prı \aptı. Ecevıt. Çankav a zırvesinde Demirel ve liderlenn tu- tuınunu şöyledegerlendırdi: Cumhurbaşkanı Demirel: "\ere\e kadar giderse gitsin tutumunu >ineledi. Ancak de\ - lete gölge düşmesin istijor. Partilerüstü kal- makisrivor, Yenimekanizmalaragerekdu)- muvor. Ben Cumhurbaşkanı'nın sivaset üs- tü saulama\acağını, tersine sivasetin doru- ğunda olduğunu so> ledim. Dev let Denetleme Kurulu'nu çalıştırnıak istemnor. Bi/im ıs- rartanmızla. DDk kapısını bir ülçüde arala- dı. De\ lete gölge düşüren olaylar var. Emni- \et teşkilah içinde klikler birbiriyle kıvasıva çelişhor, istihbarat birimleri arasında reka- bet\ar." Başbakan Erbakan. "Başbakan,ucuorta- ğına dokunacak ba/ı biigi \e belgeleri \ urgu- lu>or. Erbakan, bu belgeleri ortağını denetim altında tutabilmek için mi kullannor. koalis- \on içi pazariık ko/u olarak nıı kullanıvor kuşkusu akla geliyor. Başbakan, aceleedilme- sin, di\or. İ nceleme araştirma dönemini uza- tarak koalisvunun limrünü uzatabileceğini ÇİZMEDEIV YUKARI MUSA KART KAT/LM&IARO/G düşiinüyor olabüir. Ayrtca devlete toz kon- durnıııvor. Dokunulmazlıklann sınırianma- sına kesinkes karşı. Bunda TBMM'ye gelen dokunuimazhklann kaldınlması tezkerele- rinde RP'li milletvekillerinin savılanmn bir havli fazla olmasının etkisi olduğu akla geli- yor.'" Başbakan Yardımcısı Çiller: "Susur- luk'taki kaza ile karanhk ilişkiler ağının or- tava çıkmasından tedirgin şörürıüvor. Ken- disini köşe\e sıkışnuş hissedivor, asabiyet için- de, kim ülavlann üstünt giderse ona kara ça- lı>or. "Çatlı kahramandır' sözleri anımsatıl- dığında o sözii tevil crnıcv e çalışn, ama ne de- diğini ben anlavamadım. Kaza>la olaylann ortaya çıkmasını komplo olarak göriiyor. Ba- na da sataştı, öğrencilik yıllanndan beri kontrgerilladan söz ettiğinıi. ama bir şey yap- madığımı sövlcdi. Ben Çiller'in gerçekten li- se öğrencisi olduğu yıllarda bile silahlı e>lemlere karşı ÇH kıyordum. Saşımla ilgili de- ğeriendirmeleri de \ ar. Bir in- sanııı sivasal vaşamı gençken de sona erebilir. Kendi yaşını küçültiirken, bir anlantda si- vasal olarak da küçülüyor. Herkese kara çalıvor. Sadece, ucu kendisine dokunan sözle- rivlt ilgili olarak bile Erba- kan'a yamt vernıivor. Belli ki. bağımlüık içinde. ANAP lideri Yılmaz: "Ce- saretie olaylann üzerine gkli- yor. Bizim Meclis'te baa öne- rilerimize destek vermedUer, ama olaylann üstüne vürekli bir şekiİde yürüdüğünü ka- bul etmek gerekir." CHP lideri Baykal: "Sonu- na kadar gidilsin istiyor. Çil- Ier4vıllıkortaklıklannı hatır- lattığında güç durumda kalı- \or. "Bızım elımızde ne vardı ki' diyor. Halbuki ellerinde çok önemli bakanlıklar vardı. Bunları anınısamak istemi- \or." BBP lideri \'azıcıoğlu. ~Da\ ranışı ilginçti. Olaylann üzerine fazla yüriinmesinden rahatsız olduğunu açıkça ifa- de etti. "Aman kurumlar yıp- ratılmasin. özel time doku- nulmasın' diyor." Ecevit. Türkive'nin ttalya gibi dönüşü olmayan bir yo- la girdiğini. bu volda sonuna kadar gidileceğini söyledi. Şimdilik başka bir hükümet seçeneği görünmediğine dik- kat çeken DSP lideri. "Ama öyle olay lar olabüir ki, bu hü- kümet her an çökebilir ve o zaman yeni seçenekler çıkar" dedi. DYP lideri Çiller, karanhk bağlantılan gündeme getiren herkesi suçladı 'Muhalefet Apo gibi çahşıyor'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-DYP Genel' Başkanı. Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller. "de> let mafya siyaset" üçgenındeki karanhk bağlantılan eleştiren muhalefetı. hayali gerekçelerle suçlarken "terör" sö>lemine sarıldı. Ülkeyi kaosa sürüklemek istevenler bulunduğunu sövleven Çiller. muhalefetın. terör örgütü PKK'nin liden Abdullah Öcalan'ın "sav unma refleksini yok etme" amacı doğrultusunda çalıştığını iddia etti. DYP Genel Idare Kurulu. Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardınıcısı Çiller başkanlığında dün toplandı. Çiller. toplantı öncesinde yaptığı açıklamada, DYP'nin geçmişte olduğu gibi bugün de ülkenin birliği. beraberliği ve istikrannın temsilcisi olduğunu söyledi. Suçlann üzerine sonuna kadar gidilmesinden vana olduğunu kaydeden Çiller. "Bunun takipçisi biz olacağu. Ancak bunu yaparken bu devletin sav unma refleksini yok etmek. bu memleketin güvenlik 'Türkiye'nin geleceği Susurluk'a bağlı' ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - CHP Genel Sekreter Yardımcısı Eşref Erdem. Türkive'nin geleceğinin. Susurluk olayının çözümüne baglı olduğunu savunarak. "Türkiye şu anda uçurumun kenarındadır ve bu ilişkilerden hı/la arınmalıdır" dedi. Eşref Erdem. CHP Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında. önemli bir ahlaki çöküntü ve çürümüşlük yaşandığını. bunun 12 Eylül'ün sonucu olduğunu savunarak. bu tür sorunlann filizlerinin "karaıüık" dönemierde yeşermeye başladığını kaydetti. Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller'in partisinin TBMM grubunda önceki gun yaptığı konuşmayı. "suçluluğun telaşı"olarak nitelendiren Erdem. DYP-CHP koalisyon hükümetinin bozulması sürecini anlatırken. CHP lideri Deniz Baykal'ın koalisyonun bozulmasının gerekçelerinden biri olarak -devltin kuşatılmışuğınr gösterdığini belirtti. Ahtapot göründü Erdem, Susurluk soruşturmasında ahtapotun görünmeye başladığını. Türkive'nin şu anda uçurumun kenannda olduğunu belirterek. "Türkiy e bu ilişkilerden hızla annmabdır" dedi. Sorulan da yanıtlayan Erdem. Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsnıail Hakkı Karadayrnın Belçika'da yayımlanan bir dergiye verdiği demecin hatırlatılması üzerine, Genelkurmay Başkanı'nın da bir Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olduğunu belirterek. şunlan söyledi: "Onun da demokrasi ve laiklik konusunda endişeleri olabüir. .Ancak Türkiye'de darbe şarttan yoktur. Darbe oiacağını zannetmiyonım. Genelkurmay Başkanf nın demecini bir vatandaşın endişeleri olarak göriiyorum." güçlerini tümüyle bu refleksten ınahrum kılacak hale getirmek olsa olsa Apo'nun isteyeceği bir şeydir" dedi. PKK lideri Abdullah (kalan ve tşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek "doğrultusunda ülkenin kaosa gitmesini isteyenlerin bulunduğunu"sav unan Çiller. şöv le dedi: "Bir olayin suçlusunun bulunması için seferber olmak başka şeydir. ki bunda sonuna kadar vanz. Ancak ülkede kaos çıksın da ben de bundan siyasi post çıkarayım, ama bu de\ lete ne olursa olsun demek başka şeydir. İşte DYP'nin karşı olduğu şey, her ne pahasına olursa olsun benim siyasi yaşamım devam etsiıı, ama ülke kime teslim edilirse edilsin demenin yanhşlığma tekrar halkımızm önünde işaret ediyorum." Çiller. DYP'nin gündeminde halkın değerlerinin olduğunu kavdederek mahalli idareler ve sağlık reformu konusunda çahşmaîannı sürdürüldüğünü. partisinin özelleştırme>e damgasını vurduğunu savundu. Kumarhanelerın kapatılmasına ilişkin yasa tasarısının yeni vılda TBMM'ye geleceğini kavdeden Çiller. "Türkiye, bundan çok zarar görmüştür. Bu karar, Türk toplumunun isteğidir" dedi. Çiller. yapılan çalışmalarda "kıratm mührü"nün olduğunu belirtti. Çiller. GtK toplantısından önce, geçirdiği rahatsızlık nedeniyle BavındırTıp Merkezi'nde voğun bakıma alınan eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar'ın kızı Vasemin Ağar'ı ziyaret ederek yaklaşık 20 dakıka göruştu. Başhekım Vaman Zoriutuna. Ağarın yoğun bakımda tutulduğunu belirterek "Yasemin'in ciddiyetini koruyan bir hayati durumu söz konusu. Birkaç gün içinde yoğun bakımdan çıkma olasılığı var. Biünci açık, tepki veriyor, bizimle ve ailesiyle iletişim kurabih'yor. Gelecek için bir şey söylemek şu anda mümkün değil" dedi. IRMIKI AYDIN ENGİN e - mail: engin " planet.com.tr Yazmak dipsiz, üstelik ka- ranhk bir kuyuya taş atmaya benziyor. Salı hariç her Allahın günü şuraya yazıyorsunuz. A- ma soyut birine yazıyorsunuz: Okuyucuya! iyi de okuyucu kim? Oku- duklanna katıldı mı katılmadı mı? Okuduktan sonra sövdü mü övdü mü? Yoksa ıki üç pa- ragraf okuyup canı sıkıldı, bir başka sayfaya mı geçti? Yok- sa zaten göz bile mi atmıyor? Sahi "okuyucu" kim? Bu so- yut kavramın içini dolduranlar tek tek, ne düşünür, ne ister. neyi ne kadar bilir, neyi bilmek ister, onun bilmek istediğini siz ne kadar biliyorsunuz?.. Düşünsenize her sabah bir kuyuya taş atıyorsunuz. Eğilip taşın sesini dinleme şansınız yok. Okuyucu acaba ne yapa- cak? Çekip vuracak mı. fırlatıp atacak mı, gülüp geçecek mi, sıkılıp somurtacak mı, kızıp kö- Kim Bu Okur ? pürecek mi. burun kıvırıp kü- çümseyecek mi, beğenip öve- cek mi?.. Yakın çevrenizden örnekler- le çıkarımlar da yapamazsınız. Zaten bir yazıya. karınız "Bu- gün gene saçmalamışsın" der- ken komşunuz. "Ay vallahi, ne güzel döktürmüşsün sen bu- gün " diyebiliyor. (Üstelik bu sık sık oluyor). Yani bir genelleme... l-ıh, mümkün değil. Şimdi buna bir deşu "7/rm//c"yazısınınyanın- da dikilen arsız. şişman kara- kedinin sağındaki e-maıl de ek- lendi. Belki anımsarsınız, bun- dan iki gün önce "Haydi Gün- demi Değiştirelim" başlıklı bir T/rm/fcyayımlandı. ikincı parag- rafında şöyle denıyordu: "...Biz en iyisi gündemi de- ğiştirelim. iyi olur. O Susurluk kamyonu bir tampon da bıze ındirdı galıba. Baksanıza Su- surluk'la yatıp Susurluk'la kal- kar olduk. Yetti, bıktırdı, gına getirdi, öğrenci argosuyla söy- lersek, 'baydf. Hazırsanızgün- demi değiştirıyorum..." Salt bu yazıyla ilgili olarak elektronik posta kutumda tam 23 "okuyucu tepkisi" var. Hepsini aktaramam. Biri yurtdışından (Kanada'dan) e- maillemiş (Türkçe yeni birfiilmi kazandı dersiniz? E-maille- mek. Rezalet!) ikisi sıradan kü- für. Ölmüş anacığımla cinsel ilişki niyetlerindenfilan sözedi- yorlar. Bunları geçelim yani. Geri kalan 20 mektubu ya- zan okuyucular, 10-10 berabe- re kalmış durumdalar. On ta- nesi gündemin değişmesın- den, on tanesı değişmemesin- den yana. Her iki takımdan iki- şer örnek veriyorum. Izinlerini almadığımdan adlarını yazma hakkım olmasa gerek. Ama mektuplannın tek sözcüğüne bile dokunmadım. Birincisi. Hazine Müsteşarlı- ğfndaçalışan birokuyucudan: "Sn. Engin, Çok haklısınız, 'baydı' artık. Bence en önemli iki gündem maddesi öneriyorum: Özelleş- tirme ve gümrük birliği'nde/« gelişmeler. Teşekkürler..."\k\n- ci örnekteki okuyucu, anlaşılan TÜBlTAK'ta çalışıyor: "Yazınızı okumaya başiadı- ğımda gerçekten gündemi de- ğiştirmek istediğinizi sanıp si- nirlenmiştım. Beni kandırdınız. İyi çalışmalar..." Üçüncü örnek Istanbul'dan, e-mail adresin- den anladığım kadarıyla çok büyük bir holdingin bilgisaya- nndanyollanmış: "...Güyagün- demi değiştirmek istiyormuş- sunuz da Susurluk buna izin vermiyormuş gibi alegorik bir anlatım kullanmışsınız. Belki yazı tekniği olarak esprili bir buluş. Ama doğru değil. Su- surluk üstüne bılinmeyen ne kaldı ki, ha bire o yazılıyor. Bun- dan sonrası bağımsız yargının işi değil mi?.. Size başanlar di- liyorum." Ve sonuncu örnek. Karadeniz Teknik Üniversite- si'nden bir öğretim üyesi: "...Tılkinin kuyruğunu aklına getirmeyin Sayın Engin. Zaten gündemi değiştirmek için fır- sat kolluyorlar. Sakın ha. Sakın oyuna gelmeyin. Gelmeyelim. Gelmeyeceğiz. Geçmişimizi karartanlann geleceğimizi ka- rartmalarına ızın vermeyelim. Devam. Tırmıklamaya devam. Sevgiler..." Ben bugün ne ya- zayım kuzum? POUTİKA GUNLUGU HİKMET ÇETİNKAYA 'Komünistler...' Sanşın hanırrt kürsüde konuşuyor: "Ermeniler ile mücadele eden boğazlanan kay- makam Kemal Bey..." Sanşın hanım hızını alamıyor, Mesut Yılmaz ile Doğu Perinçek'e bındiriyor... Sonra? Sıra DSP lideri Bülent Ecevit'e geliyor: "Ben lise öğrencisiyken Bülent Ecevit kontrge- rilladan söz ediyordu..." Yıl 1978 ve Bülent Ecevit, başbakan ve sarışın hanım lise öğrencisi... Demek ki sanşın hanım 1978'de 15-16 yaşların- daymış... Aradan 18 yıl geçtiğine göre şimdi yaşı 33-34 olu- yor... Konuşan kişi Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanf dır. Üste- lik iki yıl başbakanhk yapmıştır... Tansu Çiller, diyelim ki yakın tarihimizi okuma- dı, bilmiyor. 'Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey'i' nasıl oluyor da 'boğazlanan kaymakam Kemal Bey' olarak önündeki yazılı kâğıttan okuyor? Şundan: Çünkü notlannda boğazlanan Kay- makam Kemal Bey yazıyor Boğazlıyan Kaymakamı, Ermenı sürgününde so- rumlu bulunup asılmıştır. Tansu Hanım, bu neden- le 'Boğazlıyan' adını 'Boğazlanan kaymakam' sa- nıyor... Tansu Hanım. DYP Grubu'nda konuşurken bir tek milletvekili acaba şöyle düşündü mü: "Allahım biz kimlerin eline kaldık..." Kendisini 1978 yılında 15-16 yaşında gören Tan- su Hanım'ın muhakkak bir rahatsızlığı olmalıdır Bazı erkek ve kadınlarda görülen 'çocuksu halı' ve ona bağlı olarak çılgınlıkları, 1978 yılında 35'in- de olmasına karşın. 15-16 yaşında gibi yaşamış- tır... Kim karışır, yaşam onundur!.. • • • Sanşın Hanım, hızını bir türlü kesmiyor... Diyor ki: "1960-70'lerde tüfek ve silahlanyla devleti he- def alan eski komünist/erin, bugün, sermayeden aldıklan paralaria kalemlerını adeta hınç almak üze- re devlete yönelttıklerıni görüyoruz..." Acaba ellerinde silahlanyla devleti hedef alan bu eski komünistler kimlerdi? Eline silah alan ve devlete karşı eylem yapan bu- günün yazar ve televızyoncularını tek tek gözden geçirdim, ama bulamadım... Sanşın Hanım yine karıştırmıştı... Gazete ve televızyonlarda 'eski Marksistler' var- dı, ama bunların hemen hemen tümü Turgut Özal'ın başbakanlığı sırasında 'yükselen değerle- re' teslim olup, 'tövbekâr' olmuşlar, son birkaç yıl- dır da Tansu Hanım'ın çevresinde dolaşmaya baş- layıp Mesut Yılmaz'ı 'çağdışı olmakla' suçlamışlar- dı... Sarışın Hanım'a kim bilgi veriyorsa onu yanıltı- yor, çıkmaz sokağa götürüyor doğrusu... DYP lideri 'eski komünist olarak' Emin Çöla- şan'ı, Uğur Dündar'ı görüyorsa birilerı onu kan- dırmış. Çünkü Emin ve Uğur, ben bildim bileli sos- yal demokrattır... Bugün Emin ve Uğur. Çiller aile- sinin marifetlerini gün ışığına çıkaran iki usta gaze- tecidir... Hadi ve Şahin... İkisi de eski Maocu'dur ve bu sevimli ikilinin dö- ne döne başı dönmüştür, Hürriyet ve Mıllıyet'ten al- dığım bilgilere göre de Hadi ve Şahin 'sarışın kadı- na'hayrandır... Hadi ve Şahın'in takıntılan, diğer lıboşlar gibi Ke- malizm ve Kemalistlerdir... Bu muhteşem ikilinin tek istekleri, özelleştirmenin ivedi olarak gerçek- leştirilmesidir. Eğer gerçekleşirse Türkiye'ye de- mokrasi gelecek, Kemalistlerin köküne kibrıt su- yu dökülecektir... • • • Daha önce belirttiğim gibi gazete ve televızyon- larda 'eski Marksistler' elbet vardır, ama onlar ar- tık Tünel'den Taksim'e yürürken birinci sigarası iç- tikleri günleri çoktan unutmuşlar 'serbetpazareko- nomisi'nm çarkları arasında kurulu düzenin birer parçası olmuşlardır... Şimdi ben Tansu Hanım'a bir 'tiyo' vermek isti- yorum... Turizm Bakanı Bahattin Yücel'e dikkat etsın. Çünkü Yücel, elindesilahla 'devletiele geçirmek' iddiasıyla yargılanmış, uzun süre Selimiye'de ha- pis yatmıştır. 1972'de o ünlü 256 sanıklı THKP-C davasında yargılanan Bahattin Yücel, tıpkı eski Marksistler gibi daha sonra 'tövbekâr olup', sermayenin yanın- dayeralmıştır... Bahattin Yücel'i şimdi ben istemeyerek 'ihbar'et- miş oluyorum, bu yüzden kendisinden özür dili- yorum... Gelelim bize; bizlere, yani Cumhuriyet'te yazıp çi- zenlere... Bızde tescilli iki komünist var; biri Aydın Engin, öteki Oral Çalışlar. Ama her ikisi de ellerine silah almamıştır. Ben ise aklanmış bir komünistim. Çün- kü 1981 'de mahkemece temize çıktım... Zaten Tansu Hanım 'büyük sermayeden' söz edi- yor, Cumhuriyet'ten değil... O nedenle eşi Özer Uçuran Çiller, bizden 5 mil- yar lira tazminat istiyor, diğer gazete patronlarıyla nasıl olsa günün birinde anlaşacağını düşünüyor... Tansu Hanım ve Özer Bey, gerçekten işini çok iyi biliyor... Ben bu konuda Özer Bey'e katılıyor. yeni yılda hem kendisine hem de eşine mutluluklar diliyo- rum... Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya (n Planet.com. TR Kalbinizi Kontrol Ettirin... Pazar dahil her gün. gece gündüz hizmetinizdeyiz. TÜRK KALP VAKFI Tel.: (0.212) 212 07 07 (PBX) Faks:(0212)212 68 35 (Kadın Sağlığı ve Aile Planlaması) Hizmet Sistemi Bilgi Hattı: 212 - 257 06 46
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear