25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
£7 ARALIK 1996 CUMA • * • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 TURlTmf fstanbul Edime _K 2 Sinop Y 4 Adana Y 16 K -4 Samsun Çanakkale K 3 Trabzon Kocaeli Izmır K 2 Gıresun Y 8 Ankara K 3 Manisa Aydın _Y 7 Konya Denizli Y 10 Eskişehır K 3 Y 8 Sıvas K Zonguldak Y 5 Antalya Y 15 Kars Mersın Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Y Y Y Y Y B B 15 10 12 9 10 1 8 K 3 Doğu Anadolu'nun guneydoğusu dışın- da tüm yurt yağışlı geçecek. Yağışlar. Londra B 5 Atina 10 sağanak yağmur, Parıs Marmara, lç Ege. Roma B -3 Mılano Batı Karadenız, lç Berlin Anadolu'nun kuze- yi, Orta Karadeniz'ın B 5 Oslo B -6 Helsınkı K -8 Amsterdam K 1 Stockholm K -7 ıç'kesimleriıleDoğu Madrıd B 5 Belgrad B -8 Anadolu'nun kuze- Sofya yindeyağmurve kar Brüksel şeklinde olacak. K 2_ Vıyana B -8 2 Bonn B -3 Budapeşte B -6 Münih B -4 Kahire» ASYA Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Tiflis Kahıre ü B B B B B Y B -20 19 21 15 15 20 10 22 Şam B 19 0 Açık bolutlu G U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK fli Baştarafi 1. Sayfada «iım'ı bir kez daha kurtaracağını öne sürüyor. RP; bir yandan da Şaibe ve Milli Koca i\e ilgi/i —tabii aleyhte- belgeleri dosyalıyor. Zamanı gelin- c e kullanmak için. Ortakların sorunu, ülkenin içinde bulunduğu aç- mazlan çözmek mi? Hadi canım sen de. Ya da dü- rüst soruşturmalarla skandalları ortaya çıkararak toplum vicdanını rahatlatmak mı? Güldürmeyin in- sanı! Şimdılik tek sorunu var RP'nin; cumhuriyetin te- rnel ilkelerini yıkmak için kadrofaşmak. DYP'ninki iseŞaibeyecansimidiatan BayHoca'ylaiyigeçi- nerek iktidarda kalmak. TBMM'de kurulan araştırma komisyonu, doğru- su, görevi üstlendiğinden beri hızlı çalışıyor. Bay Hoca ve avanesi, kamuoyundaki gelişmelerden öirden telaşlan/yor. Korkuyoriar; DYP hükümetle- rinin kimi tanıklar ya da belgelerle mafya ile iç içe olduğunu gösteren bir damga yiyeceğinden korku- yorfar. Bu damganın kaçınamayacaklan bir olguyu, hükümetin sonunu hazırlayacağından müthiş kay- gılanıyorlar. Günlerdir düşünüyorlar; "Bir şeyleryapmak ge- rekiyor". Ama ne? Sonunda hükümeti ve tabii şa- ibeliler takımını kurtaracak bir yöntem keşfediyor- lar. Hükümeti kurtaracak yolu yöntemi keşfedenin adı Kazan Şevket. Temiz toplumu siyasete kurban eden film, Anka- ra Adalet Sarayı'nın merdivenlerinde başlıyor. Bırincı bölüm: Kazan Şevket çevresini alan ga- zetecilerin Susuriuk'a i/işkin sorularını yanıtlarken gülümseyerek "Çok güzelgel/şmeler"üen sözedi- yor. Tabii, gelişi güzel söylendiği sanısıyla bu sözün içeriğini kimse merak etmıyor. TBMM'deki araştırma komisyonu olanca hızıyla çalışırken Şevket Bey'in bakanlık kazanında baş- ka çorbalar hazırlayarak kamuoyuna yutturmaya çalıştığı az sonra ortaya çıkıyor. "fstanbul, Ankara ve Sanyer savcılıkları ile DGM başsavcılığı ve Başbakanlık'ta elde edilen bilgi ve belgelerin derlenıp toparlanması" için bakanlıkta -dün- bir toplantı yapılacağını müjdeliyor. Temiz aile' Derinden bir "inşallah" çekip cumaya açıklama yapacağını bildiriyor. "Ne var bunda?" Oysa "maşallah çok şey var" bu açıklamanın arkasında. Önce hükümeti, hükümetle birlikte Şaibe'yi kur- tarmak var bu açıklamanın perde gerisinde. Kısa biraradan sonra fîlmin ikinci bölümü başlı- yor O akşam, "Alternatir ptogframf yapımcısı ga- zeteci Sebahattin Önkibar, stüdyoya yürürken ek- rana çıkaracağı Kazan Şevket kulağına egiliyor; "Susurluk olayı ve bağlantılannda bir sürü isim ve karanlık ilişkilerle yüzyüze geldik" diyor. Aman, deme! Amanı zamanı yok. Iktidar planını "deşifre eden şok edici sahne" tam bu noktada izleniyor. Kazan Şevket: "Bu çirkin olaylann ve ilişkilerin hiçbir noktasın- da Çiller ailesi yok. Bunu Adalet Bakanı olarak bi- liyor ve söylüyorum" diyor. Tam tamına böyle söylüyor Kazan. Adalet Bakanı "ilk tahkikat" gizliymiş, umursamı- yor. Yargı söylüyor. "Ifşaatta bulunuyor." Mutlu bir bakan edasıyla gülümsüyor Kazan ve yaşamsal son noktayı koyuyor: 'Bu şekilde koalisyon da kurtulmuş oldu" diye övünüyor. Böylece, asıl amaç ortaya çıkıyor: Hükümeti kur- tarnak! Medyası, siyasetçisi, gerçekleri bulmaya uğraş venrken Hoca ile Şaibe, Kazan Şevket'in açtığı yol- larda kuşkuların odak noktası Milli Koca ile kansı- nı aklamayı tezgâhlıyorlar. Şaibe'yi kurtardıktan sonra soruşturma, araştır- ma.. Onlar kolay! Kazan'ın cumagünü açıklayacağı "güzelşeyler" ne>Tniş, kamuoyu bir gün önce Öğreniyor. Filmin sonu mu? Göreceğiz. Arttıraıı: Gelişmeler beni haklı çıkardı EVINGÖKTAŞ AINKARA - Eski lçişleri Balanı Mehmet Ağar halunda hazırladığı fezekenin Adalet Balanlığı'nca iade edimesi üzerine sonşturmadan çekilen Artara Cumhuriyet Savısı Nihat Artöran, ye» belgelere dikkat çekrek "Gelişmeler beni dr^TJadı" dedi. Arttıran, yüJc-ek yargı organlanıun aa^-an ve üyelerinin de ırajnnda bulunduğu 5İrok kişi tarafindan cutmdığını söyleyerek •HJkınıız diirüst, ıaruslu *e tarafsız insana usaıış" görüşünü dile ;et:di. Savcı Nihat U-Tran, ANAP Genel Jasanı Mesut Yılmaz'ın, 'uLrhurbaşkaaı Süleyman ksrirel ile TBMM ' usrluk Komisyonu'na jruğu iki yeni sahte elgninkendisini o^uladığını söyledi. a^tam zanlısı ülkücü bMİlah Çatlıya Mehmet Özbay adıyla verilen silah ruhsatmda olduğu gibi, bu belgelerde de Ağar'a ait olduğu ileri süriilen imzalann kriminal laboratuvarda incelenmesi gerektiğini vurgulayan Arttıran, "Kanımca böyle bir incelemeye gidilebüir" dedı. Arttıran, Susurluk olayı ile ilgili sonışturmalann tek elde toplanıp bu değerlendirmeye göre dava açılması gerektiğini söyledi. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın, Demirel'e ve TBMM Komisyonu'na verdiği 12 sayfalık dosyada, kaybolan Tank Ümit ile sahte isim olduğu belirlenen Yaşar Öz adına yeşil pasaport ve silah taşıma ruhsatı verildiğini gösteren belgeler bulunduğu belirtilrnişti. Yaşar Öz sahte kimliğini kullanan kışinin, "mafya babası" olarak anılan Fevzi Öz olabileceği öne sürülmüştü. BüUtL t Çok bulutlu ı Yağmurlu Erbakan MİT'e güvemniyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Necmettin Erbakan'ın, Milli Istihbarat Teşkilatı'na (MfT) güvensızliğini Çankaya Köşkü'nde- ki liderler zirvesinde yinelediği or- taya çıktı. DSP lideri Bülent Ecevit partisinin dünkü grup toplantısında Çankaya zirvesinı değerlendirirken, Başbakan Erbakan'ın MlT'egüven- sizliğini de aktardı. Ecevit, MlT'in raponında koruculuk sisteminin kalkmasını istediğini, Genelkur- may'ın da benzer düşüncede oldu- ğunu vurgulayarak "Başka konular- da MİT'in, ucu ortağına dokunacak vfrilerini bile kullanan Başbakan, koruculuk sisteminin kalkması öne- risiyle ilgili olarak "MİT'ın her de- diğine bakılmaz' anlamında bir cümle kullandı" dedi. Erbakan, yoğun tartışmalara kar- şın çıktığı Iran gezısinde, Türk istih- barat birimlerinin raporfanna gü- venmediğini belırtmişti. Erbakan, fran heyetiyle yaptığı görüşmenin ardından. Tahran'da Türk gazeteci- lere >aptığı açıklamada, bu ülkenin PKK terör örgürüne desteği konu- sunda şunlan söylemişti: "Doğrusu bizkcndü yetkililerimiz- den bilgi aldığımızda şaşırmışızdjr. Burada bu samimiyetin var olduğu- nu bildiğimi/ için... Neşüphe ediyor- sunuz .AJIah aşkına? \eden dolayı? Belü ki propagandanuı etkisi altın- da kalınmış..." Erbakan'ın, İran Cumhurbaşkanı Hajimi Rafsancani ile yine aynı zı- yaretinde yaptığı görü^mede de MlT'e güvensizliğini açıkladığı ge- çen haftalarda basına yansıdı. Hür- riyet gazetesı yazan Sedat Ergin'in makalesinde yayımlanan tutanakla- ra göre, görüşmenin bir bölümünde Erbakan özetle şunlan söyledi. "MİT, İran'ın Türldye'deki terör faaliyerJerini desteklediğine inanıyor. Ancak ben buna inanmıyorum. Çünkü \IÎT; MOSSAD ve CIA ile çalışır, ilişkileri vardır." Tutanaklara göre, Erbakan, ABD ve İsraıl gızli servislerinin "dezen- formasyonu"ndan bahsederek "Ben de bu nedenle MlT'e, 'îran, Türki- ye de teröre kanşmaz' djyonım" de- di. Milli EJitim Bakanı Mehmet Sağlam, rektörlerle toplantı yaptı 4 YOK tasarısnula değişîklik yapılabilir 9 ANKARA/İSTAJVBUL (Cumhuriyet) - Ünıversite rektörlen, Milli Eğitim Ba- kanı .Mehmet Sağlam'la yaptıklan toplantıda, Yük- sekÖğretim Kurumu'nun (YÖK) mevcut yönetimini tasflye etmeyi amaçlayan ve "RP'nin intikam düzenle- mesi" olarak nitelenen YÖK Yasası'nda değişiklik öngö- ren tasannın geri çekilmesı- ni ıstediler. Milli Eğitim Ba- kanı Mehmet Sağlam, tasa- nda, rektörlerin önerileri doğnıltusunda değişiklik yapılabileceğini söyledi. Sağlam, dün 61 üniversi- tenin rektörü ile bakanlıkta bir araya geldı. Yaklaşık 3 saat süren toplantı öncesin- de gazetecilerin sorulannı yanıtlayan Sağlam, "Rek- törlerin önerileri doğrultu- sunda. tasanda değişiklik olabilir mi" sorusuna. "Ta- bii kiolabilir''yaıııtını verdi. Sağlam, TBMM Milli Eği- tim Komisyonu'nda, tasan- nm bir an önce yasalaşması yönündeki ısrarlı tavnnın anunsafılması üzerine. "Ha- yır. Israrlı degilim. TB- MM'de de burada da tasan değiştirilebilir'' dedi. Prof. Şenatalar, YÖK düzeninin daha da ağıriaşacağııu söyledi. (YUSUF ZİYA AY) Alman bilgıye göre, top- lantıda rektörler, tasanda hükümetin YÖK'te çoğun- lukla temsıl edilmesini ön- gören maddesıne karşı çık- tılar ve bu maddenin geri çe- kılmesini istediler. Atama- nın Cumhurbaşkanı tarafin- dan değil de başbakan tara- findan yapılması önensıne karşı çıkan, rektörler, tasan- nın, YÖK Başkanı'nı hükü- metin atamasına ilişkin maddeye de sert tepki gös- terdiler. Milli Eğitim Bakanı, top- lantının ardından yaptığı açıklamada, "1 yıldanbuya- na ilk kez arkadaşlanmla görüşme ünkânı bulabildim. Universitelerin sorunlan ile tasan konusunda düşünce- lerini aldun. Ek önerileri olursa onu da 15 gün içinde faksla gönderecekler" diye konuştu. Toplantınm çok yararlı ol- duğunu vurgulayan Sağlam, YOK Yasası'nda değişiklik öngören tasannın da değer- lendirildiğini belirterek, şöyledevametti: "Mali konularia ilgili son 2 maddede rektörlerinıizle ittifak içindeyiz. Yasa tasan- sının YÖK üyelerinin olu- şum şeklini düzenleyen I. maddesiile ilgili 'Göoişlen- miz alınsa daha iyi olurdu' dediler. Doğrudur. Ama 10 yıldır Cumhurbaşkanı'na, diğer yetkililere sunulan ra- portarda bu görüşler vardı. Ama karsılıklı konuşmanın varan \ar. Bu konudaki gö- rüşlerini ögrendim." ŞenataJar'dan eleştiri Ünıversıte Öğretim Üye- leri Derneği Başkanı Prof. Dr. Burhan Şenatalar. RP ve DYP grup başkan vekilleri- nin parlamentoya sunduğu ve YÖK Yasası'nın değışti- rilmesıni öngören yasa fek- lıfiyle universitelerin, aske- ri dönemler dışında, bu ka- dar büyük birtehlike ile kar- şılaşmadığını söyledi. Prof. Dr. Şenatalar, İTÜ Maçka Sosyal Tesisleri 'nde dün du- zenledıği toplantıda. univer- sitelerin yıllardır haklı ola- rak eleştırdiği YÖK düzeni- nin daha da ağırlaştınlmak istendiğini bildırdi. Şenatalar. "Hükümetin YÖK ile ilgili bu operasyon- dan sonra, tüm universitele- rin rektörlen ile ilgili ikinci bir aşamaya geçmevi plan- iadığı aniaşıünaktadır" de- di. Erbakan'ın korumasına mafya suçlaması • Baştarafi 1. Sayfada nnı da kapsayan yakın dövüş tek- nikJeri programının Gölbaşı'nda yapıldığı kaydedildi. Marmara Bölgesi'nde organize suç işlemek amacıyla oluşturulduğu belirlenen Hadi Ozcan çetesi, Kocaeli 'nde 13 haziranda ortaya çıkanldı. Yapılan inceleme sonucu. 32 kişı gözaltı- na alındı, bunlardan 28'i tutuklan- dı. Çete üyesi olduklan belirlenen 1 polis memuru ve 1 emekli yüz- başı hakkında adli işlem yapıldı. Operasyonlar sonucu 3 Kalaşni- kof tüfek, 8 tabanca, 2 pompalı tü- fek, 2 el bombası, şarjör, mermi- ler, 4 sahte sürücü belgesi ve nü- fus cüzdanı, 4 adet cep telefonu, 1 çağn cihazı ve 3 otomobil ele ge- çirildi. Cezaevinde bulunan ve tu- tuklu olarak yargılanan Hadi Öz- can'ın, emniyetteki ifadesinde, Susurluk kazasında ölen "Mehmet Özbay" sahte kimJikli katliam sa- nığı ülkücü Abdullah Çatlı'nın adını vermesine karşın soruştur- manın Çatlı yönünde derinleştiril- mediği öne sürülmüştü. Görevden alınan özel rim görev- lisi AlperTekdemir'in kardeşi Şa- hin Tekdemir, davanın görüldüğü Istanbul 3 No'lu DGM'deki ifade- sindeÖzcan ile Ülkü Ocaklan 'nda tanıştıklannı anlatırken özetle şun- lan söyledi: "Gökuik'teki Istakoz Restoran"daAbdullah Çatlu Alper Tekdemir, Ahmet Baydar, Hadi Özcan veTuran GedikJi ile buluş- tum... Sultan Nakışisimlibirşahıs Abdullah Çatlı görüşmek istediği- ni söyleyerek aracüık etmemi iste- dL Turan Gedikli, Çatlı ile aramız- da aracıhk ediyordu." Tekdemir'in ifadesinde Çatlı ile tanışmak istediğini söyledıği Na- kış, dava dosyasında >er alan ve Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkeme- si'ne sunulmak üzere el yazısıyla kaleme aldığı dilekçesinde suçsuz olduğunu savunurken, öldüriilece- ğinden söz etti. Adını vermedıği kişilerin kendisini nerede olursa olsun bulacağını anlatan Nakış, bazı cinayetlenn üzerine yüklen- meye çalışıldığmı sa\xınurken. bu cinayetleri işleyenleri asla açıkla- mayacağını söyledi. Nakış. söz et- tiği kişilenn polis ve jandarma ta- rafindan çok iyi bilındiğini anlatır- ken, kendisinin bilerek hedef hali- ne getirildiğini savundu. Alcşener. 5 aralıkta Ömer Lütfü Topal cinayeti soruşturmasının gü- venliği gerekçesine dayanarak. İs- tanbul Emniyet Müdürü Kemal Yazıcıoğiu ve soruşturmayı yürü- ten asayişten sorumlu Istanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Bilgi Ünal'ı. Topal cinayetinde suçlanan Özel Harekât Dairesi Başkanveki- li İbrahim Şahin ile DYP'lı Sedat Bucak'mkorumalan ErcanErsoj, C^uz Yorulmazve Ayhan Çarkın- la birlikte görevden almıştı. DSP istanbul Milletvekili Ziya Aktaş 'Basına baskı demokrasi ayıbıdır' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demî- rel'in yeniden görüşülmek üzere TB- MM'ye gönderdiği ve kamuoyunda "Promosyon Yasası" olarak bılinen yasanın maddelerinin görüşülmesine başlandı. DSP'lı Ziya Aktaş. iktıdar partilerinin el ele vererek, basının se- sini kısmayı amaçladıklarını savuna- rak. " basına baskı uygulanmasının bir demokrasi ayıbı olduğunu" söyle- di. Grup başkanvekili Yasin Hatipoğ- lu başkanlığında yapılan görüşmeler- de CHP grubu adına konuşan İstan- bul Millervekıli Altan Öymen, mad- dede teknik aksaklıklar bulunduğu- nu, maddenin aynen kabul edilmesi halinde, gazetelerin kültür hizmeti amacıyla da promosyon yapamaya- caklannı söyledi. Maddenin oylamasına geçildiği sı- rada CHP'li millervekilleri yoklama talebinde bulundular. Yapılan o> lama sonucunda salonda yeterli çoğunlu- ğun bulunduğu görüldü ve binncı madde oylanarak kabul edildi. Be- nimsenen maddeye göre, süreli yayın yapan gazete ve mecmuaiar, kültürel ürünler dışında hiçbir mal ve hizme- tin taahhüdü ve dağıtımını yapamaya- caklar. Promosyonu yapılan kültürel yayınlann piyasa değeri, kampanya süresince süreli yayını almak için ödenen toplam bedelin yüzde 50'sini aşamayacak ve kampanya süresi 60 günü geçemevecek. DEB kuruluyor İstanbul Haber Servisi - HA- DEP îstanbul ll Gençlik Koraisyo- nu üyesi Erol YıJmaz, 7-8 araidc ta- rihleri arasmda düzenlenen Demok- ratik Eğitim Kurultayı 'nda,eğitinıin deraokratik ve parasız bir nizmet olarak sunultnası amactyia çahşa- cak bir Demokratik Eğitim Biriîğî" (DEB) oluşturülması karan alındı- ğını açıkladı. Oîuşturulacalc DEB'in, egitimm yaıu sıra topîumsal sorunlarda da tavır alacağmı beiirten Yılmaz, "DEB. cof rafyamızda şovenizmi kdrflkleyen kirli savaşa karşı mü- cadele edecek, eğitim sorunlan- nın hak aiıcı bir tarzda çdzûlebil- mesi için midng. basııı açıktama- sı. panel. imza kampanyası gibi kampanyalar örgfltleyecekfir" dedi. cC23 Sulu kar t GoK gurultulij 59 kisîlik listede Fethullah Cülen de var MlT raporundaki isimler belirlendi Haber Merkezi - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirerin Susurluk kazasından sonra ortaya çıkan gelişmeler için topladığı liderler zin e- sinde Başbakan Necmettin Erbakan'ın dile getirdiği isimler belirlendi. Listede basına daha önce yansıdığı gibi 58 değil 59 isim olduğu ortaya çıktı. Üzerinde "Kazayla birlikte gündemegelen şahıslann lis- tesi" yazan liste. Kanal D haber bülteninde Tuncay Özkan'ın haberiyle kamuoyuna yan- sıdı. Listedeki isimlerden 11 'nin emniyet gö- revlisi olduğu dikkat çekti. Listede yer alan Abdullah Çatlı, Hüseyin Kocadağ ve Gonca Usdışındaki 10 kişinin de failieri henüz bulu- namayan cinayetlerde öldürülen isimlerden oluştuğu görüldü. Tansu ve Özer Çiller'in ya- nı sıra yeraltı dünyası, siyasetçi. emniyet gö- revlisi ve işdünyasından birçok ismin yer al- dığı listede Fethullah Gülen'in de adının bu- lunduğu görüldü. Susurluk kazasından sonra kamuoyunda tartışılan isimler arasında Fet- hullah Gülen'in adı ilk kez bu listeyle anıldı. Erbakan, MlT'in ön raporunda adı geçen 59 isimden 29'u için acil soruşturma açılması ge- rektığinı bildirmişti. Listede adı geçen isimler şöyle: AyvazGök- demir (DYP milletvekıli). Ayhan Âkça(polis memuru), Ömer Kaplan (poîis memuru). Zi- ya (soyadı belirlenemedi, polis), Semih (soya- dı belirlenemedi, polis), Haluk (soyadı belir- lenemedi). Alper (soyadı belirlenemedi), Hü- seyin Pepekal (yüzbaşı, ordudan uzaklaştınl- dı), Zeki (soyadı belirlenemedi), Mehmet(so- yadı belirlenemedi), Mami (soyadı belirlene- medi), Haluk Kıreı (Bahçelıev ler kafliamı zanlısı), Abdıırrahman Buğda> ya da Bulda>. Tansu Çiller, Özer Çiller, Mehmet Ağar, Meh- met Eymür, Alaattin Çakıcu Abdullah Çatü, Sedat EdipBucak,SamiHoşna\ (Arnavut Sa- mi). SedatPeker, MehmetGözenl 12 eylül ön- cesı önemli ülkücü liderlerinden binsi). AH Yasak (Drej Ali), Korkut Eken (MlT Daıre Başkan Yardımcıhğı. Botaş \e emniyette da- nışmanlık yaptı, özel timin yetiştirilmesınden sorumlu üst düzey yönetici), Ibrahim Şahin (Özel Harekât Daire Başkanf ydı), Selim Gös- terişü. Hüseyin Baybaşin (uyuşturucu kaçak- çısı), Tank Ümit (öldürüldü), Savaş Buldan (öldürüldü), Askar Simitko (öldürüldü). Ke- mal Demiral. Rıd>an Kocaman, Uğur Baliç. Mesut (soyadı yok), Gonca Us (Susurluk ka- zasında öldü), ErcanErsoy (Bucak'm koruma- sı), C^uz Yoruhnaz(Bucak'ın koruması), Ay- han Çarkm(Bucak'ın koruması), SonerTepe- kule, Şener (soyadı belirlenemedi), Hüseyin DumaaJVIatild Manukyan. Yusuf Ekin, Hacı Karay (öldürüldü), Adnan Yıldınm(öldürül- dü). Medet Serhat (öldürüldü). Ömer Lütfü Topal (öldürüldü), Fethullah Gülen, Bulent Öztürkmen (MlT'de görev yapan yöneticiy- di, DPT'de de çalıştı. HBB televizyonuyöne- tim kurulu üyesi). Mehmet Urhan, Ahmet Cem Ersever (binbaşı, JlTEM'in kurucusu, öldürüldü). Mustafa Deniz (Ersever'in yar- dımcısı. öldürüldü). Neval Boz (Ersever'in sevgilisi. öldürüldü), Tevfik ,\ğansoy (öldü- rüldü). Sedat Dentir. Hüseyin Kocadağ (Susur- luk 'ta öldü), Lazını Esmaeüi, BehçetCantürk (öldürüldü). G U N D E M MLSTAFABALBAY • Baştarafi 1. Sayfada iktidarlar işine gelmeyen maddeleri değiştirdiler. YÖK'ü madde bağımlısı yaptılar... Şimdi yepyeni bir değişiklik gündemde... 10 aralık günü RP Grup Başkanvekili Salih Ka- pusuz'la DYP Grup Başkanvekili Ali Rıza Gönül yasanın üç maddesinin değiştirilmesi, iki de geçici madde eklenmesi için önerge hazıriadı. Bu önergenin hazırlandığı günün, yani 10 aralı- ğın bir gün öncesinde, üniversite rektörieri bir ara- ya gelmişti. Ortak bildiri hazırlayıp kamuoyuna sun- muştu: "Temiz toplum için gerekli olan adımlar hukuk devleti kurallan çerçevesinde bir an önce atılmalı- dır..." Bu "adım atılmalıdır"a hükümetten hemen yanıt geldi: "Bu adamlar atılmalıdır..." Sözünü ettiğimiz değişiklik önerisi önceki gün TBMM Milli Eğitim Komisyonu'ndagörüşüldü. Ko- nu alt komisyona havale edildi. A/t komisyon ge- nellikle, "at komisyona" gibi algılanır, buraya dü- şen öneri bir süre sonra sulanır... Ama bu ötekilere benzemiyor... Yasa değişikliği öyle bir biçimde hazırlanmış ki, bir sopa bir havuç var. Önce bir avuç havuç: Üniversiteler döner sermaye gelirierini inşaat ve onanm için harcayabilecekler. Bu konu yıllardır üniversite yönetımierinin derdi- dir. Üniversite gelir elde eder, bunu harcamak için Ankara'dan izin ister. Bunun kaldınlması planlanıyor. Yani, herrektörün, dekanın, "Oh ne âlâ, bu değişikliği yapmadınız mı hâlâ" diyeceği bir durum... Sopa da şu: 24 kişilik Yüksek Öğretim Kurulu 15'e indirilecek. Değişiklik yürürlüğe girdiğinde başkan dahil mev- cut üyelerin görevi sona ermiş olacak. Yeni başka- nın atanmasındadayetki Cumhurbaşkanı'ndan alı- nıp hükümete verilecek. Bunu birazaçalım... 24 kişinin, yedisini Cumhurbaşkanı, yedisini Üni- versitelerarası Kurul, birini Genelkurmay, dokuzu- nu da hükümet seçiyor. Bu kurul 15 kişiye indirilirken seçecek kişi ve ku- ruluşlann dağılımı da şöyle planlanıyor: Üç Cumhurbaşkanı, üç Üniversitelerarası Kurul, bir Genelkurmay, sekiz hükümet... Hükümetin atayacağı kişilerin tek tip olacağı dü- şünülürse önümüzdeki dönemin üniversite yöne- tim sloganı şu olacak: "En tepede hükümet... Istediğin gibihükmet..." Başkan seçimi de hükümetin "müşterek karar- namesi"ne bırakılıyor. Gürüz pürüzü Daha önce de sözünü etmiştik, anakent beledi- yelerinin yetkilerinın arttınlmasını, ilçe belediyeleri- nin şube durumuna düşürülmesini içeren değişik- lik ve yukanda sözünü ettiğimiz çalışma, RP'nin demokrasi anlayışını da ortaya koyuyor. Işlerine gelmeyen kurum için hukuku, gelenekle- ri bir kenara bırakıp en acımasız kararfan alabili- yorlar. YÖK Başkanı Prof. Kemal Gürüz, pürüzdür de- ğildir, iyidir kötüdür ayn konu. Ama, Gürüz'ün baş- kanlığında toplanan rektörlerin bildiri yayımlamasın- dan bir gün sonra tüm kurulu ortadan kaldıracak bir değişikliğin gündeme getirilmesinin hiçbir hak- lı gerekçesi olamaz. Gürüz'ün hükümette seveni yok. Mehmet Sağ- lam YÖK Başkanlığı'ndan aynlırken Cumhurbaş- kanı'na çıktı. Demirel'le, olası adaylar üzerinde gö- rüş alışverişinde bulundular. Sağlam, Gürüz için şöyle dedi: "Sözünü ettiğiniz herkes olur, o olmaz. Sorun yaratır... " Bugün Gürüz YÖK Başkanı, Sağlam Milli Eğitim Bakanı... Sağlam'la dün konuştum. Kurulda hükümetin ağırlığının azaltılmasını öneriyor, öteki değişik/ikle- rin çoğunu destekliyor. Gürüz ise şunu söylemekle yetindi: "Karar yüce Meclis'indir. Bugünlerin yannları var..." YÖK değişikliği önümüzdeki dönem çok tartışı- lacak. DRYP hükümeti bu tavnyla, bürokrat değil, her isteğine evet diyecek, her şeye boyun eğecek "dönekrat" aradığını ortaya koydu... Zaten dönekrasiye de bürokrat değil, dönekrat yakışır... Arük belgeler konuşacak • Baştarafi 1. Sayfada Safter Gaydalı ve Istanbul ll Başkanı Erdal Aksoyile bir- likte saat 14.30'da gelen Me- sut Yılmaz. Başsavcı Erdal Gökçen'in odasına alındı. Burada soruşturmayı yürü- ten DGM savcılan Âykut Cengiz Engin ve Ahmet Gürses'e kendisındeki bilgi ve belgeleri teslim eden Yıl- maz, herhangi bir açıklama yapmadan saat 16.00'da Is- tanbul DGM'den aynlarak kaldığı Svvissotel'egitfi. ANAP Genel Başkan Yar- dımcısı Yaşar Okuyan, Cumhuriyet'e yaptığı açık- lamada, Yılmaz'ın DGM'ye verdiği belgelerin daha ön- ce Cumhurbaşkanı Demi- rel'e ve TBMM'nin Susur- luk Araştırma Komisyo- nu'na verilenlerin aynısı ol- duğunu söyledi. Okuyan. asıl önemli bilgılerin uyuş- turucu kaçakçılığı savıyla Hollanda'da tutuklu bulunan Hüseyin Baybaşin'in verdi- ği ıfadenin bantlannda oldu- ğunu belirtti. Hüseyin Bay- başin, Akdeniz'de eroin yü- küyle yakalanan Lucky-S adlı gemi ile bağlantısı ol- duğu kuşkusuyla, 1995'in aralık ayından beri Hoilan- da'da tutuklu bulunuyor. Baybaşin'in Türkiye'deki bağlantılanyla ilgili önemli ifadelerinin olduğunu kay- deden Okuyan, "Sayın Yıl- maz, Baybaşin'in söylediği bflgilerin doğruluğunu kont- rol ettirmek için konunun uzmanianna bir çalışma yaptınyor. Bu çahşmalar muhtemelen önümüzdeki hafta sonuçlanacak ve ka- muoyuna açıklanacak"diye konuştu. Yaşar Okuyan, parti ola- rak Susurluk skandahnı gündemde tufmaya çalıştık- lannı, ancak engelleyici ta- vırlarla karşılaştıklannı be- lirterek, "bu işin birkaç po- lisin üzerine yıkılıp, asıl so- rumlulann kurtulmasına izin vermeyeceklerini" söz- Ierine ekledi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear