Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
,19 KASIM <9S6 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
ABD'li Lockheed firması ile şimdilik mahkemenin eşiğinden dönüldü
Mısır ile F-16 kriziLALE S\R1İBRAHİMOĞLI
.VsK.AR.A-1«9. K.örfezSavaşisırasın-
da müttet'ık cre tncirlık'i açması karşilı-
gmda Mbiri F-11< satışı yapabilen Tür-
kıye ile Mıs-arasmda, yapımcı Lockhe-
ed firmasinrdava.masıvedönemınTürk
yetkililennir hatalı yaklaşimları soııucu
tjıplomatıkbjnalırıyaşanıyor Amerikan
Lockheed fı-rna^ı. Türkiye'de üretilmek-
te olan ikınc partı F-!6'lar ıçııı \h>ır'ın
parça üretm^iri siğlamaya yönelik bu
ülkede yaptıjı yakıaşık 50 mıİyoıı dolar-
lık yatınmınr>a'as:nı Türkıye'den ı^tcdı.
Jıirkiye'den Jınılj yanıt alamay ınca da-
\a açma lehJid nıie bulunan Lockheed.
bu girışiminien ^mdılik caydınldı. An-
iak Ankara. ka.ıire ile yaptığı offset an-
İa^mabi çerçae>ınde hu ülkeye »attıöı F-
16'lann kar^ ığında \h>ır'a iş vermek zo-
runda.
Türkıve ve Mısır arasinda diploniatık
bunalıına dörüşen. Lockheed ile Türk Ha-
\ a Kuv veıler nı mjhkemenin eşiğıne ge-
tiren Kahıre'ye F-16 satişi karşılığı iş ver-
me sorunu çözürn ıçin tnasada beklerken
Mılli Savunna Bakanlığı (MSBı Müste-
$arı K.orgene-al Tuncer Kılınç. konuylail-
gili olarak Cumhuriyet'e yaptığı açıkla-
• Lockheed Türkiye'de üretilmekte olan ikinci parti F-16'lar için Mısır'ın yedek parça üretmesini
sağlamaya yönelik bu ülkede yaptığı 50 milyon dolarlık \atırımın parasını Türkiye'den istedi, olumlu
yanıt alamayınca dava açma tehdidinde bulundu. Türkiye. Lockheed'in pahalı yatırımının parasını
ödememekte ve Mısır'dan F-16 parçası almamakta kararlı.
mada. Ankara'nın kararlılıömı dile ızetir-
di.
Kılınç. "İkinci parti F-16'lar için Mı-
sır'dan alını yapamayız. l retimimiz geci-
kir. Ancak Mısır'a offset taahhütümü/ü (iş
verme) yerine getireceğiz" dedı
Türk \e ABD lıükünıetlerı. ABD ün-
derlığındekı koalisyon güçlcnnin Irak'ın
K.uveyt'ı işgalinı püskürtmek amaeıyla
gerçekleştırdiği Körfez Sava^ı MiıiMiıda
Türkiye'nin >ağladığı dc>teğe kaı>ılık ola-
rak 1W1 yılında Türk Ha\acıl\k Sanayıı
(TAİI tesi>lerınde Lockheed ile ortakla^a
üretilmekte olan F-l(ı"laıdan46'\inın Mı-
>ır"a satı^ını kararlaştırdılar. Bu anlaşma
yapıldığı sırada Türkiye'nin F-16 ?>atı>ı
karşılığında Mısır'a i^ vermeM gündeın-
de değildı. Ancak o zamankı adı üeneral
Dynamics (GD) olan Amerikan Lockhe-
ed' firması. Mısır yönetımını. F-16 kar^ı-
lığında üretmekte olduğu "Abranıs
M1A1" tanklannı Türkiye'nin satın al-
ması ıçın yöıılendirdi. Türkiye tank ge-
reksinınıi olmadıeını bıldırerek bu öncri-
yi gen çev ırıncc. Mısır. Lockheed'ın des-
teğı ile T\l'de üretımıne başlanan ikincı
partı S0 adet F-16 uçağınm bazı parçala-
rmın üikesinde üretılmeM önerisını Anka-
ra'v.ı iletıı
'Hatalı politika'
' 'ıice karşihkMZ olan Türkıyenın Mı-
sir'a F-16 satişı. Lockheed t'irınaMiıın gi-
rı-jinılcn soıuıeu Ankara \e Kahire ara-
^ıııda offset anl.işma>ma dönüştü. 46 adet
[ -16 ıçınTAI'dc hareaııaeak olan kişi ba-
îiııa 42" bın Miatlık îigücü tutarıııa eşit bır
I.MII de Miiir'a vcrıImeM ve böy iece Tüı-
kiyc'nin ABD'den satın alacağı S0 adet
F-16 uçağı için MiMi'da >öz konusu ı^gü-
cûnc denk düzey de parça üreıımı y aptınl-
ma.M konusiında ania^nıa sağlaııdı. Türkı-
>e"nın MiMi'a yaptığı 3U milyon dolarlık
F-16 satı-ji karşilığında aynı mıktarda bu
ülkeden i> alması anlamına gelen bu aıı-
la.şmanın. dönenıın hatalı politıkasi sonu-
cıı yapıldığına dıkkat çekıldı.
N1SB Mü.steşarı Kılınç. kendı dönemın-
den önce yapılan bu ı^lem konu^unda yo-
rum yapmamayı tercılı ettı
Türkiye. Mı>ır"a46adet F-16 >atişi kar-
şılığında 3(ı milyon dolarlık gelir >ağladı.
Ancak bu girdınin bü>ük bölümü üretım
ıçııı harcandığından elınde yainızea 3.5
milyon dolar \e işm prestıjı kaldı Türki-
ye'nin ^ıı anda kar^ı çıktığı. Lockheed'in
normalden üç. dört kat fazla yatırım ya-
parak Ankara'dan 50 ıııılyon d'olarm üze-
rınde para ı>teme planımn kabul edilnıe-
^ı ABD finvuiM ile Mısır'ın i^ıne \ara>a-
cak.
Bu pa/arlıklar olurken Loekheed Mı-
sır'da üretılıp TAI'ye \erilmcsinı öngör-
düğü parçaların üretımı ıçın gereklı altya-
pı yatırımlarına ba^ladı. Mısır ıçın öııgö-
rülen 46 adet F-16 uçağının TAİ tesi>le-
rınde tamamlanarak 1W5 y ılında son uça-
ğın bu ülkeye tolim edildığinı bclırten
Korgeneral kılınç. şiı açıklamayı yaptı.
"Buna kanjilık Türk F-16 uçaklarına
parça üatımk amacı>la Lockhcvd Mar-
tinc Tactical Aircratt S\stems (L.MTAS)
firması Mısır"daki aln apı hazırlıklannı ta-
mamlayarak Türk F-16 uçaklarına Mı-
sır'da üretilecek parçalar için fi>at teklifı-
ni MSB'\e »önderdi. Bu teklifin incelen-
mcsi sonucunda LMTAS fırmasından 11
mihon ABD doları ödenerek alınabilecek
parçaların Mısır'da üretilebildiği takdirde
58.2 miKon dulara nıal olacagı ^örülerek,
Ii> at ttkİifınin ıııakul diizev e indirilmesi is-
tendi. Ancak bu indirimin sağlananma-
ması ü/erinc paı\alann ürt'timinin LM-
TASfirmaMtarafmdan VBD'de üretilme-
si kararlaştırılnıiMir."
7 alanda iş önerisi
MSB \lü>te-;aıı Korgeneral Kılınç.
Türknc'nııı. F-İ6 >atı^ı karşılığında Mı-
sir'dan ahmyapmayadabu ülke\e i) \er-
me taalılıudüiHİn yerine getirilnıcsi ama-
cıvla MiNir'a ~ a\rı alanda ış önerisinde
bulıırıulduğunu. ancak Kahıre'nın yine
Ankara'nın kabul etmedığı ıkınci parti
Türk F-İ6'lar için ülkeMiıde yedek parça
ürctııiıınde i>rarettiğıni \urguladı. Lock-
heed'ın day atmaM .sonucıı Türkiye ile Mı-
>ır ara>ınd'a diplomatık bunalıına dönü-
şeıı F-16 sorunu. Kahıre'nın Türkıye'ye
F-16 parçaları satnıakta direnmesı nede-
nı\le çözümlenemı\or
YOK B.\ŞK.\M Gİ Rİ ZDEN TEPkİ
4
Kılık-kıyafette
yasayı uygıılarız'
• REFAHVOL hükümeti döneminde
Başbakan \ecmettin Erbakan'ın
açıklamalarından giiç alarak suçlamalarını
ağırlaştıran RP millet\ekillerine sert yanıt
veren \'ÖK Ba^kanı "Bu yasalar uygulanmaya
de\am edecektir. Cumhuriyet ilkelerinden taviz
\erilmesi söz konusu olamaz" dedi.
ANK.AR.A (Cumhuriyet
Bümsu)-'\ükseL Oğretım
Kurulu (^'Ökı Ba^kanı
Prof. Dr. Kemal Gürüz.
bazı ünısersıtelcrdeki
türban >orunu nedenı\ le
rektörlerı tehdıt eden
RP'lılere. "Kılık-kıvafct
konusunda me\cut\asalar
u>gulanı\or \e
u>gulanma>ade\am
edecektir. Bunu herkes
bö>le bilsin. Atatürk'ün
kurduğu cumhuri>etin
ilkderindtn ödiin
\erme>iz"yaıııtını \erdı.
Gürüz'e soru \onelten
RP'lilerın. yurtdisinda
laiklik karşıtı propaganda
yapan burslu öğrencilerın
gen çekılmelerı \e Mısır
El-Ezher UımerMtesi'ne
Iisan^ denkliğı
\erilmemesinden rahatsız
olmalart dıkkat çektı.
Millı Eğitını Bakanlığı.
YÖK ve ünı\erMtelerın
1997 yıiı bütçeleriıım
TBMM PlanveBütçe
Komısyonu'nda
görübülmosi Mra-.ında.
RP'liler türban konusunda
\'ÖK Ba^kanı Güruz \e
rektörlerı tehdıt ettı. RP'Iİ
millenekıllerı
başörtüsünün kızların
^iffetToldugunu
$a\ unurak "l ni\ersitelerde
rektöıier. hocalar. dekanlar
kjzlanmızın iffeti ulan
başörtüsüne el sürü>orlar.
Bunu Yunanlılar. başka
de\ letler > apsa ellerini
kıranz. Ama Türk
(k-kanları. rektöıieri \e
(ıocalan bunu \apı\or"
çiedıler. \ÖK Bask'anı
Gürüz. REFAHVOL
kükümeti döneminde
Ba^bakan Necmettin
Jürbakan'ın
Jçıklamalanndan güç
alarak suçlamalarını
ağırlaştıran RP
mıllenekillerine sert yanıt
\erdı. Gürüz. kılık-kıyafet
konu>unda uygulanan
\asalann ünnersite
öğrencilerıne
u\gulanmama>ının söz
kotuivu olamayacağını
\ urgulay arak "Bu yasalar
u\«ulanma\d de\am
edecektir. Bunu herkes
bü\\e bilsin.
l ni\ersitelerimiz. başta
rektörlerimiz ulmak ü/ere
Türk milletine, bilime.
insanlığa \e Atatürk'ün
kurdıİgu Türkije
Cumhuri\eti'nin hi/nıtt
yolunda ödün \ermeden
göre\lerini sürdürecektir.
Cumhuriyet ilkelerinden
ta>i/ \erilmesi söz konusu
olamaz" dedi.
RP'lıler. Gürüz'e
yönelttikleri sorularda.
Mısır El-Ezher
Üniversıtesi öğrencılerine
lısans denkliği
\erilmemchi \e yurtdı^ında
burslu yüksek lısans
yapmasma karsın Atatürk
ve laiklik kar^ıtı
propaganda yaptığı
belırlenen bazı
öğrencilerın geri
çekılmesınden duydukları
rahatiizlığa dıkkat çektıler.
Gürüz'e yöneltilen bazı
sorular ^öyle:
-\urtdıs;ındaki burslu
araşnrma göre\lileri neden
geri çekilhor? Öğrencilerin
>urtdışına gönderilmesinde
uygulanan merkezi sına\
terk edilerek neden sözlü
sma\a geçildi? Mısır El-
Ezher L ni\ersitesi"nin
denklik sorunu hâlâ
sürmektedir. Bunun için
bir şey yapılması
düşünülüvormu?
Hollanda'daki bazı
okullara bu ülkenin u>gun
görmesine karşın Türkhe
neden denklik \ermi\or?"
t V ^ U f l n n i l l ^ ı ı i n K l l l i l l l l
C u m n u r i
>
1
'
X a k t l
Danışma Kurulu cumartesi günü Armada Oteli'nde
i > t l K l l L F a i U Ş I I i a J V U r U l U t o p | a n d l D a n ı Ş nıa Kurulu Başkanı Prof. Dr. Aydın Aybay'ın vönettiği
toplantıda ilk konuşnıay ı Cumhuriyet Yakfı kurucusu \e Başkanı Berin Nadi \ap(ı. \akıf Başkamekili Osman Nuri Torun. vakfın çalı^malar \e
girişimleri hakkında bilgi \erdi. Ga/etemiz Na\ın Kurulu Başkanı İlhan St4c.uk da C'unıhuriyet gazetesi ile ilgili bilgik-ri aktardı. Cunıhuriyet
gazetesine. basın-yayın \aşunıınıı/a. gazetecilik mesleğine. kültür \e bilinı dünyasına maddi \e mane>i katkıları olan kişilerden olusan danışma
kurulu üycleri dalıa sonra söz alarak görüş \e önerilerini belirttiler. Nakıf N önetim Kurulu. toplantı sonrasında görüş \e önerileri özenie değer-
lendireceğini \eyaşama geçirilnıesi için gerekli çalışmaların yapılacağını açıkla>arak Danışma Kurulu üyelerine teşekkür etti. (KADER TLGLA)
Tarikatçı rektör Prof. Servet Armağan'ın görevden alınması memnunluk yarattı
'Anııağan Urfa'ya karanlığı getirmişti'
ÖZCANGLNEŞ
Ş.ANLIl RFA-Nurcu kadrolasina-
ya gıttığı. Atatürkçü öğretım üyelc-
nne baskı >aptığı sıerekçe>ıy le Har-
raıı Cnı\ersite>ı Rektorü Prof. Dr.
Senet Arnıağan'ın göre\den alıııma-
M Şanlıurfa'da memnunluk yarattı.
DSP. CHP. HADEP \e Eğıtim-Sen
vöneticilerı. YÖK'ün kararını des-
tekledıklcrını bıldırirken DYPGenel
Başkan Yardımcisi Necmettin Ce\hc-
riile yeğeninın yerel bır T\ 'de Nur-
cu rektöre salııp çıkması dıkkat çek-
tı. Armağan'ın göreNden alınmaMN-
la ılgıli oîarak sıya.si partı sedemok-
ratık kitletemsilcileri şugörü^lerı di-
le getırdıler:
Nihat A\ci( DSP 11 Başkanı): -Çok
i>i bir gelişme. Özellikle bu karan,
çağdaş Türkiye'nin geleceği açısın-
dan bir teminat olarak görüyorum.
Rektör Senet Arnıağan gibi bugün
Nurculuğu >ayma>a çalışan birçok
zihniu't bulunuyor. Dileğimiz. aynı
ciddiyetin ülkegenelinde gösterilme-
sidir. A>nca \ OK'ü. bu karanndan
dolayı kutluyorunı."
Halil Pa\'daş (CHP İl Bu>ktıııi)
"Lrfa'da Nurculuğu yayaıı Ser\et
Armağan'ın göre\inden alınması
için çok çaba harcadık. Ser\ et Arnıa-
ğan. Urfa'ya karanlığı getiren adanı-
dır. Antı-deınokratik uygulamalarıy-
labilinen Armağan'ın göre\denalın-
maM karan. geç kalınmış bır karar
olmasına karşııı oldukça se\ indiricı-
dir."
Reşat\ardımcılHADEP Merkez
İlçe Başkanı): "\OK.gerici hareke-
ti Şanlıurfa'\a taşıyan Senet Arnıa-
ğan'ı rektörlükten almakla >erinde
bir karar \erdi. İslanı maskesi adı al-
tında bazı işler yapılıyordu \e bu ne-
dcnle kimse üzerine gidemhordu.
L ni\ersitenin özerk olması \e özgür
bir eğitim ortamına ka\uşturulması
gerekiyor. Harran İ nnersitesi'ne
çe\re Ûlerden özellikle getirilen Nur-
cu öğretim üyeleri ile okutmanlann
da göre\den el çekrirmelerini isti\o-
ruz."
İbrahim Kürek lEğıt-Sen Şube
Başkanı) "SenetArmağan'ıngöre\-
den alınması olumlu \e \erinde bir
karardır. Harran İ ni\ersitesi'ndeki
gerici kadrolaşmaya son \erilmesi için
iyi bir başlangıç olabilir."
Ce\ heri sahip çıktı
Şanlıurfa'dadınağırlıklı program-
lar yapan yerel bir TY'de Armağan
için düzenlenen programa telefonla
katılan D\ P Genel Ba^kan '»'ardım-
cısı Necmettin Ce\heri, Senet Ar-
mağan'ın göre\den alma kararının
Cumhurba^kanı'na ona> latılma>ı
a^ama>ında de\reye gıreceklerinı
söyledı. Armağan'ın göre\e tekrar
getinlmesı için ellerınden geleni ya-
pacaklannı \ urgulay an Ce\hen"nın.
"Atanması sırasında olduğu gibi şim-
di de gönüllerimiz Armağan'dan ya-
na" dıy e konuşması dikkati çekti.
RPİi Belediye Başkanı Ahmet
Bahçı\anda programa katılarak par-
lamcnteıierle görü^tüklerıni \e Ar-
mağan'ın görevde kalınasi ıçın çalı-
^acaklannı söyledı.
Kendisinı DYP Genel Başkanı
Tansu Çiller'ın e^ki siyasi danişma-
nı \e Başbakanlık göre\ lisi olarak ta-
nıtaıı Necmetıın Ce\ herıjıın yeğeni
Halil İlhan Ce^heri de YÖK'ün "art
niyetli da\randığını" öne sürdü ve
"Bu art niyeti bertarafedeceğiz" di-
_vc konu^tu
Sadece şenatçı ki^ılerin görüşleri-
ne ycr verılen ve tepkılere yol açan
programda RP il ba^kanı Şe\ki Altı-
nözde "Rektorü yalnızbırakmay aca-
ğı/**dedı. Hakkında çeşıtlı usulsüz-
lük ıddiaları da bulunduğu için göre-
vındeıı alınan Prof. Servet Armağan
ise programda. \'ÖK'ün kendisini
görevden alamayacağını öne sürerek
"A>in ve dini tören serbesttir. Anaya-
sada \ar. l rfa'da. Diyarbakır'da. İs-
tanbul'da milyonlarca tarikatçı
\ar*"dedı.
YÖK. hedeflerini gerçeklestiremiyor
Üniversitelerde ödenek yetersîzliği
Adil Düzen'in Sansürü
ORHAN ERİNÇ
KAPLAN
! ANK.AR.A - Yüksek Öğretım
kurulu (\ÖKı. ünıversıtelerı
tiarboğaza sokan ödenek sıkıntı-
f,ı nedeniyle. 2000 yılı için belır-
lenen hedeflerin 2010 yılına ka-
darbilegerçekleştırilemeyeceğı-
ni saptadı.
• YÖK tarafmdan hazırlanan
-\ ükseköğretimin Finansman
İhtiyacı" başlıklı raporda. Türki-
ye 'de- üniversiteve ,
girmek ısteyenlenn
sayısının birçok ül-
keyle kar^ılastırıla-
mayacak derecede
yüksek olduğu kay-
dedilerek üniversıte
sına\ına yapılan
başvurularda her yıl
"Yaklaşık 60 bin öğrenci > urt-
dışında yükseköğrenim görmek-
tedir. Bu \olla dövi/ olarak vuıt-
dışında harcanan paralann topla-
mıııın ünhersitelerin toplam öde-
neklerinin üzerinde olduğunu
söylemek münıkündür. Diğer
yandan yurtdışında öğrenim gö-
ren bu ögrenciler. birçok kötü alış-
kanlıklar edinmektedir."
Devlet üniversitesi sayısının
hiçbirülkevlekarşılaştınlamaya-
• YÖK tarafmdan hazırlanan
"Yükseköğretimin Finansman İhtiyacı"
başlıklı raporda, Türkiye'de üniversiteye
başvurularda her yıl yüzde 10'luk bir artış
oldueu belirtildi.
yüzde 10 oranında anış gözlendi-
gine işaretedildi. Buöğretimyı-
lı için sınavlara yaklaşık 1.5 mil-
yon öğrencinin başvurusunun
beklendiği kaydedılen raporda.
2000 yılında bu rakamın 2 milyo-
na ulaşacağı vurgulandı.
Ünnersitelerdeki kontenjan
azlığı nedeniyle yerleştirileme-
ten birçok öğrencinin yurtdışına
ittiğine dikkat çekılen raporda.
şöyle denildi:
cak biçimde 28"den 53'e çıkanl-
dığına işaret edilen raporda. yeni
üni\ ersitelerin açılmasıy la birlik-
te mekân sıkıntısının daha da art-
tığı. Batı ülkelennde 20-30 nıet-
rekare olan öğrenci başına düşen
kapalı alan miktannın Türkiye'de
12 metrekareve kadar gerilediği
\urgulandı. Üniversitelerde yenı
kapasite yaratılması ve mekân
aereksıniminin karşılanması için
îW
7
yılında yaklaşık 200 trilyon
liralık y atınm ödeneğine gereksı-
nim olduğu kaydedilen raporda.
yatırım ödeneğinın yainızea 57.5
trilyon olarak öngöriildüğüne i^a-
ret edildi. Öd.enekyetersizlığı ne-
deniy le 535 projenın gelecek \ ıl-
kıra .sarktıüına dıkkat çekılen ra-
porda. şöyle denildr
"Planlanan fıziki yatırımların
zamanında bitirilmesi için 1997
y ılı fi\ atlarıy la toplam 38() tril>on
liraya. öğretim üvesi >etiştirmek
\eyeni personel har-
camalarım karşıla-
mak üzere toplam
529 trilyon liraya ge-
reksinim vardır.
Transfer harcamala-
n ile birlikte2000 yı-
lı sonunda yükse-
köğretim kurumla-
nna yaklaşık 1 katrihon 112 tril-
yon lira ödeneğin tahsis edilrm-si
gereknıektedir. 1997 \ ılında teklif
edilen ödeneğin yüzde 41'i tahsis
edilmiştir. A>TU tahsis oranının ge-
lecek yıllarda da gerçekleşmesi
durumunda. yeni kurulacak \ ük-
seköğrerim kurıımları gö/ önüne
alındıûında 2(M)0 v ılı için öııgörü-
len plan hedeflerinin 2010 yılında
dahi gerçekleşebileceğini söyle-
mek. aşırı i> imserlik olacaktır."
REFAHYOL koalisyonunun basını yönlendirip
yönetme konusundakı hayalleri, sonunda
somutlaşıp yasa taslağı şekline dönüştü.
Ancak önce bir çelışkıyi vurgulamakta yarar
var.
Bakanlar Kurulu toplantısında tasarı taslağı
hazırlama konusunda görev alan Devlet
Bakanı Namık Kemal Zeybek, uzmanlanna
bır taslak hazırlatmış ve kamuoyu önünde
tartışmaya açmıştır. Taslağın pek çok eksiği
ve yanlışı vardır, ama ciddi bır çalışma
sonunda düzeltilebilecek yapıdadır.
Buna karşılık Adalet Bakanı Şevket Kazan
da bir taslak hazırlamış ya da hazırlatmıştır.
Bu taslak ise tümüyle yanlış ve tehlikelidir.
Tehlikesi ise salt basını değıl. demokratik
yaşamımızın geleceğinı tehdit etmesındedir.
Taslak yasalaştığı takdirde yainızea
gazeteciler ve yazarlar değil: muhalefet
partileri, demokratik kıtle örgütlerı. bilım
adamları ve sanatçılar, ülke sorunları
hakkında görüş açıklama olanağından
yoksun kalacaklardır.
Ülke yönetiminın çeşıtlı katmanlannda
giderek yoğunlaştığı gözlenen yozlaşmanın
ipuçları bu yasa ile kamuoyundan gizlenecek.
zaten tartışmalı olan demokrasımizın yalnız
adı kalacaktır.
Bu tutum. örneklerini 11 Mayıs 1876'dan bu
yana izleyegeldiğimiz sansür karabasanının
bir kez daha hortlatılmasını amaçlamaktadır.
Refah Partilılerin. her vesileden yararlanarak
övdükleri "Ulu Hakan Abdülhamid Han "ın
bu yönünü örnek almış olmalarına da
şaşmamak gerekir.
Yolsuzlukları. kokuşmuşlukları. yozlaşmaları
önleyecek önlemleri almak yerine, bunların
kamuoyuna yansımasını engellemeye
kalkışmayı öngören bir "adil düzen", ancak
kendilerıne devlet adamı süsü veren
politıkacılarımız tarafmdan önerılebılır ve
savunulabilir.
Türkiye. ülkeyi ve vatandaşlarını korumak
gerekçesiyle kendi iktidarlarını korumak için
gerçekleri gizlemeye yeltenen yönetimleri
görmüştür. Ancak bu yöntem. hıçbir iktidara
güç ve süre kazandırmamıştır. Benzer yollara
başvuranlar, daha sonra ker.di yaptıkları
yasalara uygun biçimde hesap vermek
zorunda kalmışlardır.
Şeriatçı basının RP'den geldiği için sansür
taslağına arka çıkmasını anlamak da
gazetecilik açısından olanaklı değildir.
iktidarların oyla değiştiği bir ortamda, RP'nin
kalıcı bir iktidarı da söz konusu olamaz. RP
muhalefete geçtığınde bugün bizler için
öngörülen sınırlamalar ve astronomik para
cezaları onlar için de gündeme gelecek: aynı
sorunu onlar da yaşamaya başlayacaktır. "RP
iktidardan gıtmez" gibi bir anlayış
içindeyseler. bu anlayış. getirilmek istenilen
sansür yasasından da tehlikelidir.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Hep 0 Şarks...
Bizim "dinci" basının yıllardan beri bıkmadan, usan-
madan yürüttüğü bir yalan kampanyası var. Gençli-
ğimizde. henüz demokrasi bu denli yeşermemişken.
aynı çevrelerin birtakım "söylentıler'' ortaya attığını
gözlerdik. Şimdi artık bu tür söylentı ve "dedıkodu-
/ar"yerine. oturup gazetelerıneyazıyorlar. Ve işin ilgin-
ci, kımıleri de buna ınamyor.
Geçenlerde bu "cenahın "kabadayı geçınen bir ga-
zetesi. binlerce kez yinelenen bir "tevatürü" yenıden
ortaya attı. Bırinci sayfalarınm sağ üst köşesıne Ata-
türk'ün güzel birfotoğrafını koymuşlarve "Fakirdoğ-
duzengın öldü" manşetini atmışlar.
Alt manşet daha ılgınç: "Yetım ve dul bırkadının oğ-
lu olarak hayata atılan ve hayatının büyük birkısmını
maaşlı asker olarak geçıren Atatürk, cumhunyetı ku-
rar kurmaz zengın oldu."
Gene 1. sayfadaki haber özetinde şöyle deniyor:
"Öldüğünde sadece Iş Bankası 'ndaki parası 217 bin
127 Cumhuriyet altınıydı. (Bugunkü değen 1 trilyon
682 mılyarlıra)... Aynı yıllardakı maaşı ise 1200 Cum-
huriyet altınıydı (bu yılkı rakamlarla 9 milyar 300 mil-
yon)..."
Hep aynı saptırmaca, hep aynı zıhın bulandırmaca...
Fakat öylesine utanmazca ve öylesıne ısrarla yürü-
tüyorlar ki; biraz yukarıda vurguladığım gibi. kımıleri
inanıyor ve kımilennin de en azından kafaları kanşı-
yor.
Buradaki ''kurnazlıkları". Atatürk dönemındeki "li-
ra "yı. günumüz Cumhuriyet altını ile eşdeğer sayma-
ları. Sankı insanlar o günlerde cuzdanlarında para ta-
şımıyor. bunun yerine kese ıçinde altın taşıyorlardı.
Herhangı bir şey satın alacakları zaman da keseleri-
ne davranıyor ve aldıkları malın bedelini altın olarak
ödüyorlardı.
Oysakı bu Cumhuriyet altını hiçbir zaman "7 lıra"
karşılığı olmadı. Şimdıki gibi 8 milyon lıra falan değil-
di ama, o dönemlerde de 20-30 liranın üzerinde ıdi.
Ve bu nedenle Türkiye'nin cumhurbaşkanının o dö-
nemde aldığı aylığı 8 milyonla çarparak, saçma sa-
pan rakamlara ulaşmanın hiçbir mantığı yoktur. Fakat
doğrusunu istersenız ben. bu saçmalıkları yazanlar-
dan çok bunları okuyup inananlara şaşırıyorum.
O dönemde milletvekılı maaşları 350 lira ıdı. Öğret-
men maaşları 100-150 lıra arasında değişiyordu. Ka-
mu kesımınde en düşük ucret 30 liraydı. Şımdi bu
mantığa göre "O günlerde milletvekılı maaşlan 3 mıl-
yarliraydı" diyebılır miyız? "Oğretmenlerbirmilyarın
üzennde, çöpçuler yarım milyar maaş alıyordu" de-
nilebilir mi? Belli saplantılan olmayan hangi mantık ka-
bul eder bunu?
Aynı yazıda, Atatürk'ün fakir doğduğu halde zen-
gin olduğunun ilerı sürülmesinden sonra. son padi-
şah Vahdettin'ın zengin doğmasına karşılık fakir öl-
düğünden söz edılmekte ve borçlarınm kimi islam
devletlerinin başkanları tarafmdan ödendiği belirtil-
mekte.
Vahdettın'in büyük yoksulluk içinde öldüğü doğru-
dur. Ancak yakın tarihimizi biraz inceleyenlet, bunun
sorumlusunun Vahdettin'in yakın bazı ahbap ve ak-
rabaları olduğunu bilirler. Ve Vahdettin'in bundan çok
yakındığı da bilinir.
Cumhuriyetimiz bunca sıkıntı ve yoksulluğuna kar-
şın, Osmanlı hanedanının tüm malvarlığı karştlığını,
son kuruşuna kadar ödemiştir. Ve çok ilginç bir nok-
ta olarak altını çizmek ısterim kı; Osmanlı hanedanın-
dan hiçbir üye ne Türkiye Cumhuriyetı, ne de Atatürk
hakkında bır tek olumsuz görüş ıleri sürmemış. bu ko-
nularda kendllerine yapılan astronmik söyleşi öneri-
lerini reddetmişlerdır. Ne hazındır ki; bugün kendile-
rini o insanların avukatı olarak görenler, o ınsanların
gönül yüceliğinın bıle çok uzağındadırlar.
Aynı kabadayı gazetenın, aynı günkü nüshasında
bu yazının altında bir kuçük haber daha var. "Ölüleri
bıle astılar!" dıyor. Haberın altına baktığımız zaman bir
tarihçınin(l) "IstıklâlMahkemelen'nın gerçekleştırdığı
acımasız ıdamlan anlatırken, Mevlevi İbrahim Hak-
kı Efendi'nın naaşının darağacma asıldığını söyledi-
ğini
1
' görüyoruz.
Aynı saçma iddia ılkokul diplomasını dışardan sı-
nava girerek alan ve bugünlerde sanıyorum ortaokul
sınavlarına hazırlanan bir başka hanım "tahhçı"(\) ta-
rafmdan bir kitabında ortaya atılmış ve bunun filmi de
yapılmıştı.
Baştan sona yalandı. Talihsiz bır televizyon tartış-
masında bu hanımla karşı karşıya oturmuş ve bu bıl-
ginın kaynağını sormuştum. Kaynak "söylentıler" ve
"herkes söylüyor" idı.
Fakat öyle bir ibrahim Hakkı Efendi gerçekten var-
dı ve Mevlevi olan bu saygın zat, normal bır ölümle
aramızdan aynlmıştı. Ne istiklal Mahkemesi mezarını
açtırmış, ne de bir başka makam naaşını darağacma
çektirmişti.
Istanbul'da yaşayan torunları ve diğer yakın akra-
balan bu çirkin olaya sert bir tepki göstermişler ve bu
yalanları dile getırenleri mahkemeye vermışlerdi. Da-
vanın sonucunun ne olduğunu bılemiyorum.
İşin ilginç yanı, tüm bu haberlerın ve yalanların di-
le getirildiği günün tarihi 10 Kasım'dı. Yani yuzbinler-
ce ve yüzbınlerce insanın Atatürk'e sevgilerini dile ge-
tirmek için Anıtkabir'e gitmelerinden ürken ve bunu
bir "provokasyon" olarak nitelendirerek savcıları gö-
reve çağıran Atatürk cumhuriyetinın başbakanının,
sanıyorum uykularının kaçtığı gün...
Aynı yalanları bıkmadan ve usanmadan yıllardır yi-
neliyorlar. Biz de bıkmadan ve usanmadan aynı ya-
lanları suratlarına vurmaya devam edeceğız. Zira gü-
neş balçıkla sıvanmaz. ama eğer bu balnkla sıvama
işlemine ara vermeksizin devam edilirse, biraz göl-
gelenebilir. Buna da izin vermeyeceğiz.
Bu boylece biline...
G.Doğu'da çaüşma:
41 terörist öldü
Yurt Haberleri Senisi-
Güneydoğu'da. güvenlık
güçlerince 3 gündür sürdü-
rüleıı operasyonlarda çıkan
çatışmalarda 41 teröristın
öldürüldüğü açıklaııdı. Ça-
tışmalarda 5 güvenlik gö-
rev lısı >ehıt oldu.
Olağanüstü Hal Bölge
\'alilığı'nden yapılan açık-
lamaya göre. Doğu ve Gü-
neydoğu'dakı operasyonlar-
da. Şımak'ın Geçıtboyu kö-
yü kırsalında
c
). Sılopı ılçe-
sı Kapıh sınır bölgebinde 5.
Bıngöl'ün Dallıtepe ve
Gökçedal bölgelerınde 14.
Bıtlis'ın Tatvan ılçesi Zıya-
rettepe mevkunde 7. Dıyar-
bakır'ın Dıcle ılçesı kırsa-
lında 3. Mardın'ın Nusaybın
ılçesınde 2 ve Elazığ'ın An-
cak ılçesı kırsalında da bır
olmak üzere toplam 41 P-
KK'lı öldürüldü.
Bıtlis'ın Tatvan ilçesi kır-
»alında güvenlik kuvvetle-
ny le çatışmaya gıren 2 terö-
nst gözaltına alındı. Çatış-
malarda. 2'sı geçıcı köy ko-
rucu^u olmak üzere 5 gü-
\enlık görev IIM de şehıt ol-
Örgürten kaçan 9 terörı^t
Şırnak'ta. 2 terörıst de Bın-
göl ve Tuncelı'de güvenlik
kuv vetlerıne te^lım oldu.
Jandarma ve poliMiı ortak
operasyonu sonucıı. bomba-
lı ıntıhar »aldınlarının so-
rumlularının aralarında bu-
lunduğuve 14 kişının öldü-
rülme>ıne olaylarına kanş-
tıkları belırtılen. ya^adışı P-
K.K örgütünün 17 elemanı
Mersın'de yakalandı.
Büyük kısmı Adana'da
bulunan örgüt ev lerınde ya-
pılan aramalarda da 3 Ka-
le^nıkof. 13 tabanca. taarruz
tıpı bır el bombası. güv enlık
güçlerının konu^malarını
dınlemede kullanıldığı be-
lırtılen bırözel frekanslı cep
radyosu. bomba yapımında
kullanıbn çok miktarda
malzeme ile örgütsel dokü-
man ele geçırıldi.