22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET PAZAR KONUGU 6 EKİM 1996 PA2AR Gökova, Yalağan, Yeniköy termik santrallanna yargı karanna rağmen 'devam' diyenler suç işliyor 'Bakanlar gelecekte yargılanabilirler'O LJjyi L £ 'dari yargı kararlannın uygulanmaması, hiçe saytlması ülkemi-de ulıskanlık haline geldı. Bakanlar, basbakanlar, hatta tümüvle bakanlar kurulu beledive baskanları, valilet. ktıymakamlar hep aym tavır içinde. Buna son örnek Ankara Büyükşehir BeleJiye Ba^kanı \felıh Gökçek. Bir de üstelik yaptıkları ortaya çıkınca gazetecilerin pesine adaın taktınp onlırt tehdıt bıle ettirebilecek cesareti kendinde buluvor. Oysa idari yar»ı kararlarım uyguhmeımak ciddi bir suç. Bu idari kisiler hakkmda fiirk Ce-a Kanunu'na göredava açı/dığıtaAdırde beşyıla kadar hapisle cezalandınlabilecekler. Bu, aynı -amanda anayasayı ihlal suçu da olusturuyor. Bu gerçeklere karşın vönetim kademelerindeki kisiler çok rahat. L Ike, bjbalannın çiftliğı ımışçesiıte davranıyorİar. İdare lıukuku ırmaıu Prof. l'lkü Azrak da kanuoyunu. bilinçlenerek bu yöneticileri yargı yoluyla cezalandırmaya çağmyor. SÖYLEŞİ LEYLA TAVŞANOĞLU Türkiye 'de itın yıllarda idariyargı karar- Sarının uygulanmaırast adeta alı^kanlık haline geldi. Bu \uç değil ni, cezası yok mu? Ayrıca bu ulıskanlık sizce nereien kaynaklanıyor? - Bu. Türkiye için etecten beri çok önemli bir so- run. Aynca tabii ki suc ve cezası da var. Bu davranışın içinde oian sadece bugünkü ıktidar değil. Geçmis iktidarkrda da buna çok sık rastlandı. Bir zamanlar Türkiye'de idari yargı olarak sadece Danıştay vardı ve Tün. ıdLaresı Danış.ta\'ın kararla- nna uymamacüretinı zösîeremezdi. ICastettığim de özellıkle Atarürk ve İsönti donemıdir. Idaredekı bu y anlış tav ır. bu çok sakıncalı yakla- Sim özellıkle 1950 "derı sonraonaya çıktı. ^m^mtm Bu neden oldu '.' -Çünkü Türkiye ilk <ez <ok partıli rejimegeçmiş- ti. Bu rejimde 1924 Anayasası ve mevzuat blrtakım sorunlann çözümündc yeterviz kaldı. Anavasanın değı^tirılmesi girişimleri oldu. ama bunlar sonuç v er- medı. Böylece iktıdarcakı sıvası partiyle belli başlı bir muhalefet partisi olan CHP arasındakı siyasi çe- kişme 1950'Ii yılların sonlanna kadar sürdü. Fakat bu siyasi çekişme yargıya da yansıdı. Özellikle ABD'deki "spoilss>stem"denen, bizde de~kayırma sistemr ya da "ganimrt sistemi" olarak çev irısı ya- pılan Mstemde. iktıdan gelen siyasi partiler kendi kadrolarmı henıen bürokrasi ıçıne doldurmaya çalı- şırlar.Bunun sakıncaları uörüldü ve artık Anglo- Amerikan reıımlerindeterk edildi. Fakat Türkiye'de hâlâdevamettiğini görüyoruz Amademındebelirt- tiğım gıbi. bırden fazla siyasi partının ortaya çıkma- sıy la gündeme gelen bir o\uşumdur bu.O zaman ne yazık kı sıvası rekabet çok olumsuzkanallaradökül- dü. İktidardakı Demokrat Panı. siyasi nedenlerlegö- revlerınden uzaklaştırdğı bürokratlann Danıştay'da açtıklan ve kazandıkları davalarda alınan yargı ka- rarlarını uvgulamamay a ba^ladı. O dönemde tabii kı hukuk dev letı bu uyguİamalardan çok zarar gördü Bu hukuk bunalımı. siyasi bunalımı da beraberınde ge- tirdı. Hukuka ınanmamak. hukuka aykınhareketet- mek gibı dav ranışlar siyasileri yanıltan. rejımın akı- betı konusunda onları yanlış yollara sürükleyen ol- gulardır. Çünkii hukuk kurallan do|a. fizik kuralla- "îndan faıklıdır. mtm^^m Buna örnek verebilir misiniz? -Örneğin Netvton'ın yerçekınıi kanununa aykırı lareket eden bir kimse bunun sonucunu ıki saniye sonra görebilir. Şu pencereden aşağı atlasa kafası p>atlar Fakat ne yazık kı sosyal yaşamda bu is böy le Jeğıl Hukuk kurallarını çiğneyen insanlar bunlann yaratacağı sakıncaların çok uzak gelecege yavılaca- îını düşünürler. hesaplarlar. Onun içındir ki hukuku çiğneme gibı kötü alışkan- ı'k biıyük ölçüde bu yanılgıdankaynaklanırvepoli rikacılar hukuk bunalımlannıner geç siyasi bunalım- iarayol açacagını pek fark etmemektedırler. mm^^ım Yani bu siyasiler devletin hukuk devleti olma niteliğini ayaklar altında mı çiğnemektedir- ler? -Tam olarak öyle. Hukuk devleti ilkesine dayan- Tiayan bir demokrasi mutlakiyetçi demokrasidir. O >adece halkın çoğunluğunun nıanıpülasyonlarla da olsa oyunu almanın pe>ındedır Türkiye'de halkın oyunu almanın bazı durumlarda çok da güç olmadı- ğını hepınıız bıliyoruz. Bunu aldıktan sonra çoğun- .uk ıstibdadını kuracak şekilde halkın çoğunluğunu temsil ettiğı iddiasıyla hukuk kurallarını çifneyen ktidarlarfürkıye'de çok görülmüştür. Halka dönüp "Siz çoğunluktasınız. İsterseniz şeriatı da getirirsi- niz"ya da "İşte bu seçimlerde muhalefetin defterini dürdük"gıbı ıfadelerkullanılıvor. Sankı marıfetmiş gıbi arkasındaki çoğunluğa davanarak bu gibı dav- ranışlarda bulunulabılıjor. Seçilnıis, de olsa bu tür davranışlar demokratık değildır. Çünkü demokraM seçımden ibaret değildır. Hukuk dev letı çok önemli. Bızım rejimımızde I %0'a kadar hukuk dev letı pren- sıbını gerçekleştirecek mekanizmalar eksiktı. Fakat 1961 Anayasası ılk kez demokratık dev letın aynı za- manda hukuk dev leti olması gerektığını 2. nıadde- sindekı formülle çok açık bıçımdeortaya kov du. De- nıokrasi evet Ama bu demokrasi. çoğunluk istibda- dını ıfade eden bir demokrasi değildir. Bunun sınırları vardır. 0 smırlar da hukuk devle- ti kurallarıdır. •^••^ Peki, bu nasılgerçekleştirikbilir? - Bir çoğunluk Mechs'e gelip de orada kanunları vaparken bıle anavasa sınınna uymak zorundadır. Şu halde çogunluklann iradesi sınırsız ırade değil- dir. Anayasa onun sınırıdır. Meclis'tekı çoğunluk da anayasayı a^amaz, ona aşkırı kanun kabuî edenıez. Prof.ÜLKÜ AZRAK Isianbııl. 193H doğumlıı. Yükseköğrenimini İC Hukuk Fakültesi nde ıamamladı. 195H de aynı fakiiltede Ordinaryüs Prof Sıddık Sami Önar'ın asistunı olarakgöreve başladı. L'zun vıllar idare hukuku dersleri venli. 19^9'da Prof. Tarık Zafer Tıınaya nın önavak olnıasıvla Hukuk Faküllesi"nden aynlaruk IL Siya.sal Bilgiler Fakültesi ni kııran vedi ögretim iivesi arasmda ver aldı. 1995 teıı bu vana avnı fakültenin dekanlıgı görevini YÜrütüvoı: da dahıl. acaba bunlar kişisel olarak sorumlu mudur- lar. yoksa bu yaptıklan hareketten doğan zararlan on- lann mensup olduâu idare kuruluşu mu ödeyecek- tir? Bu durumu yaratan yıne 1982 Anayasası oldu. Çünkü 1961 Anavasasfnda bulunmayan birhükmü bu anayasa 129. maddenin ıçine soktu. 129. madde- nın 5. fıkrasmda şövle denivor: "Memuriar ve diğer kamu göre>lilerinin. yetkile- rini kullamrken işledikleri kusuıiardan doğan ta/mi- nat da\aları kendilerine rücu edilmek ka\ dıyla \e ka- nunun gösterdiği şekil ve şartlara uvgun olarak an- cak idare alev hine açılabilir." Demek kı buradan çıkan sonucagörekamugörev- 1 i leri. memurlar mab,keme kararlarını yerine getirme- mek suretiyle bir suç da işleseler, bu mahkeme ka- rarına aykırı bir idari karar da almış olsalar. ilk plan- da sorumlu olan, ıdaredir. Dava. bunlann mensup olduğu idare kuruiuşuna karşı açılacak. tazminat pa- rası idareden alınacak. Yani. daha açık anlatmak ge- rekirse bu para sonuçta vergi mükellefinin cebinden çıkacak. İdare. zarar görene bu paravı ödedikten sonra ku- suru işleven bürokrattan bunu geri alacak? Ama na- sıl? Bu parayı geri alabilmesi içın idarenın dava aç- ması lazım. Çünkü resen o parayı tahsil edemez. Bı- rinci derecede ıta amirinın rücu kararını vermesi la- zım. Peki. sorumlu olan ita amiriyse kendi kendine mi rücu ettırecek1 .' Yapar mı? Ben. bugüne kadar rü- cu edildiğine tanık olmadım. Bilen varsa söylesin. Sadece bir kez. mahkeme karannı \erine getirmev en bir dekan hakkında Sayıştay soruşturma açtı. Çünkü mahkeme karannı yerine getırmedi diye üniversite bütçesıne vük olacak biçimde bir tazminat davasına muhatap oldu. Üniv ersite tazminatı ödedi. ama o dekana rücu et- medi. O\sa dekan. kendi karanvlaüniversiteyeoza- rarı varatmıştı. Sayıştaj'. zat ve zıman hesaplarını in- celerken bö\ le bir harcamayla karşılaştı. Onun üze- Türkıye'de ılk kez hukuk devleti ifadesi böyle orta- ya çıkmış.tır. Çoğunluk ıstıbdadı bövle önlenmıştir. Bugün hepimizın yüreğine su serpen gü\ence. anaşasa ve anavasa vargısı. Yani. anavasava avkırı kanunuçoğunluk bile kabul edemez. Bu mutlakıvet- çı demokrasi denılen çoğunluk ıstibdadının sınırı ana\a>adır. Şu halde bugün Meclıs'te çoğunluk da ol- sa örneğin ş.erıata vöneîik bir kanunu kabul edemez. Onun anayasa\a aşkınlığı açıktır. Anajasa Mahke- mesı de öyle bir kanunu ıptal eder m^mmm Anavasa değiştirilemez değil ki. Bu ço- ğunluk istibdadı anayasayı değistirmeye kalkucak olıırsa ne olur'.' - Bu doğrultuda hareket ederlerse tabıı denecek bir şey, yok. Ama Türkiye'de anavasa katı anavasadır. Değıstırilmesı nıteliklı çoğunluklara bağlı bıranava- sadır. Hatta bu anavasanın da üstünde hıpoteiik ku- rallar \ardir. Bunlar. bir topluma hâkim olan üstün prensiplerdır. Zalen anavasalarda vapılırken bu üstün hukuk prensiplerine uyulur. Ömeğın hiç kimse bir anaşa- sanın ıçıne demokrasıyı ihmal edecek bir hüküm ko- vamaz. Buna hiçbir çoğunluk da razı olmaz. Bu ne- denlehukuk dev leti ilkesı. bizim 1961 Ana\asası"yla başlavan hukuk devleti akınıı. hukukde\leti anlayı- şı doğrultu.sunda çoğunluklara da sınırlamalargeti- ren bir ilkeler manzumesıdır Bu bağlamda çok önemli bir kuralı da beraberın- de getirmiş. Anavasanın ikinci maddesinde hukuk devletinden söz ediliyor. Ondan sonra 138. madde- de -Nasama. v iiriitme orçanlanv la idare. mahkeme karariarına uv mak zorundadır. Bu organlar \e ida- re. mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez \e bunlann >erine getirilmesini geciktiremez" divor. ^^•••^ Turgut Özal'ın yaptığı gibi mi? "Anaya- sayı bir kere delmekle bir sey olmaz " demisti... - Evet. O da vapmıştı. Her nevse... En sık rastla- nan. mahkeme kararlanna karşı vapılan hiiedir. Ör- neğin çok sık rastlanan uvgulama şöv le oluyor: İda- re. vüksek derecelı bir bürokratı görevinden alır On- dan sonra idari yargı mercıı bu görevden alma. gö- rev vennıdeğiştirmegıbiuvgulamalarlabukaran ıp- tal eder. idare. görünüşte kararı yerine getirmek için o bürokratı esCı görevıne lade eder Ama bir hatta sonra başka bir yere ta\ inını çıkanr. Bu durumda o bürokratın idare hakkında >enıden dava açması ge- rekır.Budavranı^lar hukuka ınançsızlığın açık ıfade- leridir. Bunlar. mahkeme kararlanna karşı çok kaba hıle vollandır. Bunları vapanlann kanunlarkarşısın- da. hatta Türk Çeza Kanunu kar^ısında sorunıluluk- lan vardır. Tükıye'de çok tartışılan sorunlardan bırı- si şu: Mahkeme karannın uvguianmasını önleven. mahkeme karannın sonuçlarını yaratmasına engel olan bürokratlar. kamu görev lileri. bunlara bakanlar rine o dekan hakkında soruşturma açtılar. Ama bu çok ıstısnaı bir durum.Bir bakan da böyle bir şey ya- parsa o bakan hakkında da böyle bir soruşturma açı- lır. Ama bugüne kadar öyle bir duruma tanık olma- dık. 1982 Anavasası bırsürü çelişkıler içerivor. MBBBM Peki bu sorumluluğun sonucu ne ola- cak? - Başbakan onu gözetecek. Fakat bunu yerine ae- tirmedıği takdirde nelerolacağı 109. maddede beîır- tılıvor; "Bakanlar. TBMM üyeleri \e milletvekili se- çilme \eteıiiliğine sahip olanlar arasmda başbakan- ca seçilir, cumhurbaşkanınca atanır. Gerekriğinde başbakamn önerisi ü/crinc cumhurbaşkanınca gö- revlerine son \erilir." Mahkeme kararlannı ısrarla yerine getirmeyen bir bakan. cumhurbaşkanınca görev den uzaklaştınlabi- lir. Ayrıca cumhurbaşkanının elinin altında Devlet Denetleme Kurulu var. Dev let Denetleme Kurulu bu hukuka avkırılıkları da izlemek zorunda.Bakanın sı- yasi ve idan. ıç içe sorumlulukları var. Alelade bir İcamu görev lisi değil. Ama buna rağmen Yargıtay Hukuk"Genel Kurulu 14 Eşlül 1983 mrihli karann- da. bakanları kurtarmak için bunlan kamu görev lisi sa\ıp 129. maddenin içine soktu. Fakat bu tamamen ters tepti. •••••• \iye ters tepti? - Belki bir kaderin cilvesine uğradı. Farkına var- madan\aptılar. Bugınşımbambaşkabiryerdendar- beyedi. Çünkü İdari Yargılama Lsulü Kanunu'nun 28. maddesinin4. bendınde 1994 yılmda birdeğişik- lik yapıldı. Burada."\lahkeme kararlannın 30 gün içinde kamu götw lüerince kasteıı yerine getirilmeme- si halinde ilgili. idare ale> hine da\a açabileceği gibi ka- ran verine getirmeyen kamu göre\lisi hakkında da tazminat davasıaçabilir" den ıvor. 129. maddenin ko>- duğu prensibın bir ıstısnası girdı burava Mahkeme kararını kasten yerine getırmeyenler 129. maddenin varattığı idari güvenceden. zırhtan vararlanamaya- caklar. Bakanlar da bunun içine dahil. Çünkü onlar da kamu görevlisi sa> ılıvor.Buna göre isterseniz ba- kanıdoğrudandoğruvadavaedebılırsıniz. Bunun bir yaran var. (Carnu göre\ lılerı. bizde. haksız fiilden dolayı kendileri hakkında böyle davalar açılmasın- dan korkarlar.Bir de Türk C'eza Kanunu'nun açık hükmü var. Yargıtay Çeza Genel Kurulu 25 9.1978 tarihınde bir karar vermiş. Dıvor kı "Mahkeme karariarına uv manıak. derece derece görev i savsaklamak \e\a görevi kötüve kuJlanmak suçunu oluşturur." Türk Çeza Kanunu'nun bu konuda 228. 23ü. 240. maddeîerinin öngördüğü cezalar bir > ı İdan aşağı de- ğil, üçyıla kadar gidebilivor. Dahaguzelı var. "Özel amaç giidülmüşse ya da siyasal neden varsa -ki bir- çoğunda siyasaJ neden \ar-ceza üçte birden yanya ka- dar da arttırüır." Yani beş y ıla kadar y ükseltilebılir. • • • O zaman bugünkü bütün Bakanlar Ku- rulu üyelerinin hapse girmeleri gerekiyor. -Tabii. Dokunulmazlıkları kaldınldığı anda bun- lann Yüce Divan'asevkedilip orada Türk Ceza Ka- nunu'nun uygulanmasıv h hapislerde süründürülme- lerı mümkündür.Bakanlar dokunulmazlık zırhı ar- kasına saklanıyorlar. Ama mahkeme kararlarını uy- gulamayan bürokratlar ne oluyor'.' Ya da beledive başkanlarının dokunulmazlıkları yok. Bir beledive başkanı. hakkında böyle bir ceza kanunu uygulanma- sı talebıy le ceza mahkemesine sev k edılse o beledı- ye başkanının hali nice olur'.' Acaba beledış e başkan- larımız bu durumun bilıncindeler mi? Bence değıl- ler. Bu gerçeğı bence kamuoy una bıraz duy urnıak la- zım. İnsanlar haklarını daha ıyi öğrenmehler. ••••^••fifljAfl ülkelerde uygulamalar nasıl? -Örneğın Fransa'da şöyle: Fransa'da idare. mahkeme kararlannın uygulan- masını geciktirmişse hergeçen gün için idareye bel- li bir ceza \ erme yetkisi v ardır. Bunu da Fransız Dev - let Şûrası (Conseil d'Etatı yapar. Bu. bızdekı Danış- tay'ın ağabeyıdır.Almanya'da. mahkeme karannın uygulanmaması halinde idareye para cezası tehdidı altındabırsüre verilır. Bu süredolunca 2.50ü markı geçmemek üzerc bir para eezasina hükmedıiır. İda- re buna da dırenırse tekrar ceza uygulanır. Bir de bu ülkede memurları doğrudan doğruya mahkemeye vennek mümkün. Yalnız. bizde Türk Ceza Kanunu'nun uygulanma- sında bir sıkıntı var. O da Memurın Muhakematı Ka- nunu'nun sağladığı zırh. Görev ı savsaklama. göre- vın ıhmali. görev i kötüve kullanma hükümlerini uy- gulayabilmek içın Memurin Muhakematı Kanunu uyarınca işlem yapmak gerekir. O da çok zor. Bu ka- nunu çağa uygun olarak"düzeltmek lazım.İşin gelip düğümlendıği nokta. mahkeme kararlannı yerine ge- tirmeyen kamu görev lilennin de nıahkemeler önüne sürüklenebılmeîeri. Kamuoy unun bunu böylece bıl- mesi gerekir. Böyle. mahkeme kararlarını hiçe saya- rak hem topluma hem de kişilere tek tek zarar veren bu gibı kamu görev lileri hakkında zaman geçırme- den davalaraçıtmalıdır. Türk halkı bunları davateh- ditleri altında tutmak suretiyle hukuk devleti pren- siplenni Türkiye'de gerçekleştırmeye yardımcı ol- mak zorundadır. • ^ M M İdari Yargıluma Lsulü Kamınu'nda Anayasa Mahkemesi, 2. maddedeki dava açma kı- sıtlamasını iptal etti. Ancak TBMM 'de iptal edilen bu maddeninyerineyenı bir madde getırmedi. Bu- radaki hukuksal boşluk nasıl doldurulacak? - Dıştan bakıldığında öy le. Çünkü eskiden menfa- at koşulu yeterliydi. Anayasa Mahkemesi'nin kara- rı çok doğruydu. Dünyanın hiçbir yennde sübjektıf hak ıptal davalan için öngörülmüş değildir. Alman- ya da iptal davalarının objektifiiğinı kabul eder.Yal- nız. bu hüküm yeniden düzenlenmese bıle Danış- tay 'ın çok eski içtihatları var. Bugüne kadar. iptal da- vası açma yetkisi kımde vardır sorusu. hukuken ko- runmuşmenfaati ihlal edilmışolanlarınbuhakkı var- dır. biçimindecevaplandınlmıştır Yaniaslmdabuya- sal boşluk mahkemenın çalışmasını engelley ecek bir boşluk değil. Kı:ıw. hiiçiik pembe çiçeğım benim Yavrum, giivercinim bebeğim benım Hepsinin iistüııde, hepsınden önemlısı En doğal. en insanca emeğı??ı benim. Ataol BEHRAMOĞLU Hoşgeldin "ILGIN" bebek. i)5 li) ]VJ6 ISTASBUL İpek & Banş Emek ERGİN DENIZI SEVENLERE İLGİNÇ ÖYKÜLER, TEKNİK KONULAR. Demraler Sıtesı 8 Cadde No 71 Zeytınbümu-lSTANBUL Tel (0212) 664 16 94 - 510 28 71 • Faks (02121 558 67 85 ANİMASYON OKULU SCPA INTERNATIONAL School for Creative and Performing Animation 1995-96 dönertf mezunları büyük başarılarından sonra 1996-97 öğretim yılı en son yeni erler ışığında 02.12.1996 tarihinde başlayacaktır. 1 SENELİK TEORİK ve PRATİK EĞİTİMİN KAPSADIĞI DALLAR: İTHAL KLASİKCD • LER PERAKENDE 280.000. TL. TOPTAN 200.000. TL. İCRETSİZBROŞIR GÖVDERİLİR. MfZİK ADRES SELANIKCAD 28/23 06650 KIZILAY-ANKARA TELEFON 419 43 78-79 FAKS 419 43 80 KARAML'RSEL ASLİYE HL'KLK MAHKE.MESİ'NDEN lW5 412Esa» Davacı Hasan Doğan ve- kıli A\. Serap "Verlikaya ta- rafından davalı Halıl Ibra- hım Genceraleyhineaçılan tapu iptalı ve tescıl davası- nın yapılan duruşınasında venlen ara kararı gereğince; Mustafa ve Avşe'den ol- ma. 1943d.luHahlİbrahım Gencer bütün aramalara rağmen bulunamadığından kendisine duruşma günü tebliğ edilememıştır. Aleyhıne açılan tapu ıpta- li ve tescıl davasının duruş- ınasmın 22.1 1.1996 tarıhı- ne talik edıldiğı. bu günde duruşniada hazır bulunma- dığı. kendısını bir vekılle temsil ettırmedığı. mazeret göndennedığı rakdırde du- ruşmaya y okluğunda dev am edilıp gıyabında karar verı- leceeı ılanen teblığ olunur. 1I.9J996 Basın: 108501 MEDOS TURİZM SEYAHAT ACENTESİ - Hendek-Karadere orman içi yürüyüşü, - 26-29 ekim Uludağ'da konaklama \e trekking - Kıbns turlan. - Uçak biletleri, ADRES: Taksim, Aydede Cad. No: 11/5 80090 - İSTANBUL Tel.: 0 212 237 03 23 Faks: 0 212 237 35 15 Yabancı dil (Fransızca, Almanca ve İngilizce) Guest Relation (Halkla İlişkiler) Organizasyon ve Planlama İndirek Pazarlama Bilgisayar ve Atölye "Mini Club" Her türlü kara ve su sporları Shovvlar (Step dansı, akrobasi, suni, koreografi vs...) Okulun açıldığı tatil köyünde konaklama imkânı Sonrası yüksek ücretle garanti iş imkânı Başvurular arasmda seçme sınavı yapılacaktır. Kontenjan 60 kişi ile sınırlanmıştır. Başvuruların 10.10.1996 ile 31.10.1996 tarihleri arasında bir dilekçe ve resim ile ŞAHSEN aşağıdaki adrese yapılması rica edilir. NEPTUN TATİL KÖYÜ BÜYÜK AKKUM NO: 5 SEFERİHİSAR - İZMİR INFORMASYON: SEROER UZ (HER GÜN SAAT: 10.00-12.30 ARASI) RANDEVU TELEFON: O.232 745 74 55-6-7-8
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear