Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 20EKİM1996PAZAR
HABERLERIN DEVAMI
Istanbui B 21 Sinop Y 20
Edirne Y 22 Samsun Y 21
Çanakkale Y 22 Trabzon B 20
Kocaelı B 19 Giresun B 20
Izmir Y 26 Ankara B 21
Manisa Y 26 Konya B 22
Aydın Y 28 Eskişehır B 19
B 22Denızli B 25 Sıvas
Zonguldak Y 23 Antaiya B 26 Kars
Adana
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardın
Siirt
Hakkârı
Van
b
B
A
A
A
A
B
B
30
28
25
29
26
23
17
17
B 15
Yurdun kuzey ve batı
kesımlerı parçalı çok
bulutlu. Marmara'nın
batısı, kıyı Ege ıle Ba-
tı ve Orta Karadenız
kıyıları yer yer sağa-
nakyağışlı dığeryerler
az bulutlu ve açık ge-
çecek. Hava sıcaklı-
ğında önemli bır değı-
şıklık olmayacak.
Ruzgâr. kuzey ve batı
yönlerden hafıf ara sı-
ra orta kuvvette ese-
cek.
Londra
Parıs
Roma
Bertın
Amsterdam
Madrıd
Sofya
Brüksel
Y
Y
B
Y
Y
B
Y
Y
1/
16
17
13
15
17
17
14
Budapeşte Y 13 Münih
Atina
Milano
Oslo
Helsinkı
Stockholm
Belgrad
Viyana
Bonn
Y
B
Y
Y
Y
Y
Y
Y
22
14
10
7
9
15
12
12
B 26
Parçalı bulutlu : Sısl, cr
^\ Buiutlu k Çok bulutlu ı YağmurİL
G T J N C E L CÜNEYT ARC4YÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
gelsin" diyor.
ikinci sahne: Tansu, Kocaeli'nden Ankara'ya dö-
nüyor. Aradan bir iki saat geçti geçmedi. Aynı so-
ru üzerine Tansu'dan "RP'yle ıttifak düşüncemiz
yok. DYP, sonuna kadar DYP kalacaktır" yanıtı ge-
liyor.
Tanımız da buydu. Aynı soru. Bir saat arayla iki
ayrı yanıt. Işte Tansu!
Ört ki ölem!
Oysa, Tansu'nun silahşörleri Hoca'nın önerisine
baygın. Örneğin, Mehmet Gölhan, partide başyar-
dımcı; "Neden olmasın?" d\ye Hoca'nın ittifaköne-
risini şimdiden destekliyor.
Silahşörlerden öteki başyardımcı, Necmettin
Cevheri; "Niçin olmasın? Erbakan'/n düşüncesi-
ni memnuniyetle karşılıyorum. Olup olmaması ay-
rı mesele" diyor. Son cümle siyasetçi gereği, ida-
re-i maslahat.
Özet şu; bir iki hamle sonrası partinin yüzde 10
barajını geçemeyeceği kuşkusundaolan "sözdela-
ik" silahşörler, anlaşıian "gerçekantilaik" Hoca'nın
önerisine destek atışlarını sürdürecekler.
Tansu dışarıda da "umutsuz vaka".
ABD'den yenı dönen bir siyasetçimize göre, bu-
rada afratafrayla gezinen Şaibe Hatun'un adı üze-
rine "ABD yönetimi kocaman birçarpı işareti" çek-
miş. Yok varsayıyor.
Dikkat ettiniz mi bilmem, son bir iki gündür bir-
denbire Türkiye-ABD ilişkiierine yoğun biçimde de-
ğinen davranışlarla irdelemeler gündemde.
ABD'deki kimi toplantılara katılan sosyal demok-
rat siyaset adamımız orada saptadığı öğeleri kısa-
ca şöyle sıralıyor: "Amerika, kuşku yok, kendi ulu-
sal yararlarına öncelik verir. Ancak Türkiye'de mu-
hatap alıp ilişkileri daha canlı yürütebileceklerine
sıra geldi mi, soruyorlar: Peki kim?
Yanıtlan da soranlar veriyor: Tansu, hayır. Me-
sut'te umut yok. CHP mi? Sıfır!"
Tereddüt
Ya Hoca? "Erbakan, 'Geçmişi unutalım. biz ABD
ve Avrupa ile ilişkilerimizi güçlendirmek istiyoruz'
diye el altından haberler gönderiyor. Ancak ABD,
Hoca 'ya hâiâ tereddütle bakıyor. Avrupa ise -Brük-
sel'deki havayı söylüyorum- Dışişleri Bakanı ile
Hoca'ya 'olmaz' diyor."
Ne var ki; ABD, Türk-Amerikan ilişkilerinin "yeni
bir ivme kazandığına" inanıyor ya da kazandırma-
ya çalışıyor.
inanıyor: Çünkü Amerika'dakilerin dışında Lond-
ra'da Türk-Amerikan ilişkilerinin geleceğini araştı-
ran -dün başlayan- bir toplantı düzenletiyor.
Londra'daki toplantıya katılan Türkler arasında
sanırızdikkatinizi çekecekilginç isimlerbulunuyor.
Örneğin -eğer katıldıysa toplantıya- MGK Genel
Sekreteri Hava Korgenerali llhan Kılıç. Partilerden
Hikmet Çetin, Cavit Kavak, Sedat Aloğlu Ga-
zetecilerden Hasan Cemal. Büyükelçi Özden
Sanberk ve... Köşk'ten Oxford'daki tartışmalara
ne ölçüde katkı sağlayacağı bilinmez, bir emekli or-
general, Nezih Çakar.
Ankara'ya gelıp giden Amerikalılar, Amerika'ya
çağrılan siyaset adamlan. Londra'daki yüksek dü-
zeyli toplantı. "Türk siyasetine 'tereddüt' ile ba-
kan" ABD'nin Türkiye üzerinde "yenipolitika sap-
tama aşamasında" bulunduğunu göstermiyor mu?
ABD Hoca'ya inanmıyor. Ancak, "henüz" demek
daha doğru. Amerika, ulusal yararlarına güvence
aldı mı çok şey değişebilir. Clinton la buluşma is-
teğine ise 'şimdilik' istekli görünmüyor.
Hoca'nın "Geçmişi unutalım" anonslarına
ABD'de bir kısım yöneticilerden olumlu işaretler
geliyor. Öteki bir bölüm ise Hoca'yı "ön plana çı-
karmanın yanlış olacağı" tezini tutuyor.
Bir de köktencilerimizin dostu Fuller gıbi Atatürk
Türkiyesi'ni kapatmayı, RP'yi "devrimcilikten uzak-
laştırıp demokratik düzene yakınlaştırmayı" öne-
renler var.
Dünya dönüyor. Tabii RP de.
Öyle ki, ortak olmadan Tansu'ya söylediği. Ho-
ca'ya yakışıyor:
Islamı bırakıp gâvurla birleşecek.
Deli bunlardeli!"
Gok gunjltulu
Erbakan: Gezilerin
meyvesini alacağız
İstanbul Haber Servisi -
Başbakan \ e RP Genel Baş-
kanı Necmettin Erbakan,
"skandaP olarak nitelendiri-
len dış gezileri sırasında
dünya liderlerini bir araya
getirecek çalışmaların ilk
adımlannın atıldığını belirt-
ti.
Erbakan. 1997 yılı bütçe-
Japonya'da
büyük
deprem
TOKYO (AA) - Japon-
va'nın güneyindeki Kyushu
Adası açıklannda bu akşam
Richter ölçeğine göre 7 şid-
detinde büyük bir deprem
meydana geldiği \e adanın
doğu kıyılarında. denizde
meydana gelen depremler-
den sonra oluşan ve tsunami
adı verilen dev dalgalar için
alarm verildiği bildirildi.
Japon NHK televizyonu.
yay ın akışını bozarak depre-
mi duyurdu ve halka oluşa-
bilecek dev dalgalar nede-
niyle tahliye ihtimalinin bu-
lunduğunu belirtti. Denizdi-
binde meydana gelen depre-
min bütün adada hissedildi-
ği. şu ana kadar can ve mal
kaybı meydana gelmediği
kaydedildi.
sinin Türkiye'nin 50 yıldan
sonra ilk denk ve son 36 vı-
lın en büyük vatınm bütçe-
si olduğunu öne sürdü. Cl-
kede barış. huzur ve istikrar
olduğunu savunan Erbakan.
ülkeyi bu duruma getiren
hükümetin oluşumuna yap-
tıklan katkılarından dolayı
DYP'lilere bir kez daha te-
şekkür etti.
Birlik \'akfı"nın dün Ata-
türk Kültür Merkezi "nde ya-
pılan 11. olağan genel kuru-
lu. tarikatçı olarak bilinen
çok sayıda politikacı. bakan
vemilleuekilinibuluşturdu.
Genel kurulda konuşan Er-
bakan. kamuovunda büyük
tartışmalara neden olan son
dış gezilerinin bugüne dek
dilegetirmediği yeni biryö-
nünü açıkladı.
Erbakan, yakında. yaptık-
lan gezilerin büyük adımla-
nnın görüleceğini belirterek
dünya liderlerini bir araya
getirecek çalışmaların ilk
adımlannıbugeziler sırasın-
da attıklannı sövledi. "Yap-
tığımız gezilerin asıl meyvesi
bu olacaktır" diye konuştu.
Erbakan. ülkede barış. hu-
zur ve istikrar olduğunu da
sa\ unarak ülkeyi bu duruma
getiren hükümetlerinin olu-
şumuna yaptıklan katkıdan
dolayı DYP'lilere bir kez da-
ha teşekkür etti.
îş, aş ve özgürlük istediler
Haber Merkezi - Çalışanlar. zo-
runlu tasarruf kesıntilerinin nema-
larıyla birlıkte hemen ödenmesi is-
temıyle dün alanlara ındiler. Kamu
Emekçileri Sendikalan Konfederas-
yonu (KESK) tarafından çeşitli il-
İerde düzenlenen "Ekonomik ve De-
mokratik Haklar" mıtıngine katı-
lan bınlerce çalışan, birikimlerini
ödemeyen hükümeti. "Hacı-bacı
emekçi düşmanı", "Adil düzen dedi-
ler, hakkımızı yediler" diyerek pro-
testo ettiler. Antaiya'da yapılan mi-
tinge katılmak üzere Burdur'dan vo-
la çıkan 10 kışı gözaltına alınırken
Istanbul'da da 4 kişinin gözaltına
alındığı iddiaedildi. Diyarbakır'da-
kı mıtina son anda \alilikçe iptal
edildı.
Ankara"dayaklaşık lObinçalışa-
nın katılımıyla Tandoğan Meyda-
nı'nda düzenlenen mitinge. KESK
\e Devrimci İşçi Sendikalan Kon-
federasvonu (DlSKl katılırken
Türk-İş. bazı sendika şubeleriyle
temsil edildi. Sıhhiye üzennde top-
lanan çalışanlar. yaklaşık 3 kılomet-
re yürüdükten sonra Tandoğan "a u-
laştılar. Yürüvüş sırasında "Devlet
giidümlü sendikaya hayır", "Sada-
ka değil, toplusözleşme", "Yaşasın
iş, ekmek, özgürlük mücadelemiz",
" Emekçiyiz, haklıyız kazanacağız",
"Üreten biziz, yöneten de biz olaea-
ğu", "Geliyor, geli>or, genel gre\ ge-
lijor". '•İşçi memur el ele, genel gre-
ve", "Coplar bize, ınilyarlar kime"
ve "Zam, zulüm, işkence. REFAH-
YOL bu işte" sloganları atıldı. Ev-
lemcileryürüyüş sırasında "Enflas-
>on \üzde 90, eşel-mobil \üzde 30,
adil düzen bu işte", "Tasarruflanmı-
zı \e nemalanmızı sermayeyeyedir-
meyeceğiz", "SSK satılamaz",
"Emekçinin güeü sermaye>i yene-
cek" pankart \e dö\izleri taşıdılar.
Çocuklannellcrindeki ~.\nneveba-
balanmızın tasarrufları ödensin"
pankartı da dikkat çekti.
Eğitim-Sen "e üye öğretmenler ve
142 günden bu yana grev de bulunan
AŞTİ işçilerı en çok alkışı alırken
öğretmenler. "Kirli savaşa hayır.
Uğur öğretmen ölmez" sloganı attı-
lar.
Türk Mühendıs\eMimarOdala-
rı Birliği (TMMOB) ile ÖDP'nin
destek verdiği eyleme, üçüncü bir
ülkeye siyasi sıgınma istemiyle 21
günden bu yana açlık grevinde bu-
lunan Iranlı sığınmacılarda katıldı.
E\lemcilerin Tandoğan miting
alanında toplanmasının ardından bir
konuşma yapan KESK yöneticisi
Hasan Hayır. egemen güçlerin. Tür-
kivedeki bunalımı işçi ve emekçi-
lerin üzerine yıkma amaeıyla "be-
deller ödenerek kazanılmış haklara
ve mev^ilere saldırdıklarını" söyle-
di. REFAHYOL hükümetinin diğer
hükümetlerden farkı olmadığımn
ortava çıktığını vurgulayan Hayır,
şöyle devam etti:
"IMF ve dün\a finans çe\Teleri-
nin taleplerini direktif olarak kabul
edip uygulamaktadır. Emekçilere ve
tüm halka karşı tam bir saldırgan-
lık içindedir. Kitlesel hareketleri bav-
tırmanın yeni araç \e \etkileri. İUer
İdaresi Yasası'na yapılan ekierle pe-
kiştirildi. Şinıdi "\ali paşalar devri'
başlıyor. Dernek \e sendikalar > argı
karanolmadan kapatılabilecek. So-
kak infa/ları hukuki da\anak kaza-
nacak."
DİSK Yönetim Kurulu üyesi Tav-
ftın Görgün de REFAHYOL hükü-
metinin işçi sınıfı ve emekçilere kar-
şı sa\aş hükümeti olduğunu kavde-
derek "Programlan bellidir. Hükü-
met programında sermavenin krizi-
ni emekçilerin üzerine yıkmaktan
başka onlemleri \oktur. Programla-
rında zam \ar. Sendikasızlaştırma
var. İşsizlik var. Sos>al güvenlik sis-
teminin tasfnesi. mezarda emeklilik
\ar. Kamu emekçisine meydanlann
yasaklanması var" di>e konuştu.
Harb-Iş Sendikası Ankara Şube-
si 2. Başkanı İbrahim Yalçın ise
yaptığı konuşmada. düzenlenen mi-
tıngin örnek bır oluşum olduğunu
belirterek "Bir model çizmek için
buradayız. İşçilere, konlederas\on-
lara seslenivoruz. Biz şehirlerde. şu-
belerde bu birlikteliği yapı>orsak, siz
neden yapanıı\orsunuz'.' Sizin üye-
lar. Polısın. çalışanlardağılırken kö-
peklerle beraber. reftij üzennde sıra
halinde beklemesi tepkiye neden ol-
du. Çalışanlar. kendilenne ha\la)an
köpeklere karşı "hoşt. hoşt" d'ıje
bağırdılar.
V'ağmur altında miting
İstanbul'da Çağlavan Abide-i
Hürrıyet Meydanı'nda gerçekleşti-
rilen ejleme şaklaşık >edi bin kişi
katıldı' ÖDP ve HADEP'ın destek
verdiği miting saat 12.00'denıemur
ve işçilerin sloganlaratarak meyda-
na yürüyüşüylebaşladı. Yürüyüş ve
miting sırasında. "Hacı-bacıdediler
paramızı vediler", "\ur v ur inlesin,
hacı-bacı dinlesin". "Zorunlu tasar-
ruf gaspına havır", "Zam, zulüm,
karakol: işte REFAHYOU* ve "Ya-
şasın iş, ekmek, özgürlük mücadele-
miz'" sloganlan atıldı. Mitingalanı-
na giren vollarda ve miting alanı
çev resinde geniş güvenlik önlemle-
ri alınırken alana gırişlere de üst ara-
ması vapılarak izin verıldi.
KESK İstanbul Şubeler Platfor-
mu adına bir konuşma yapan Gür-
Ankaradaki mitinge yaklaşık olarak on bin kişi katıldı. (TARIK TINAZAY)
lerinizin zorunlu tasarruf sorunu
yok mu? Varsa nerelerdesiniz?*
1
di-
ye konuştu. REFAHYOL hüküme-
tinin Cumhurbaşkanı Süle\man De-
mirel'in vetosuntınardından zorun-
lu tasarrufların "üstüne yattıklan-
m" söyleyen >
r
alçın. şöyle konuştu:
"Laik-antilaik tartışmalarıyla
sermavenin oyunlarına çare bula-
madılar. Bulamazlar. Ülkemizi dev-
letimizi yönetenler; her gün hacıyla
bacı, televizyonlarda sermavenin is-
tekierini bir tiyatrocu gibi oynamak-
talar. Neden bu bütçede zorunlu ta-
sarruflanmıza yer göstermediler?"
Eylem sırasında Sinan Karaca
adlı bir kamu çalışanı, sara nöbeti
geçirerek fenalaştı. Karaca'ya mi-
tinge katılan Sağlık Emekçileri Sen-
dikası (SES) üyesi bir doktormüda-
hale etti. Çok sayıda seyyar satıcı-
nın da bulunduğu yürüyüşte, ayva
satan birisi. "Memura ayva" diye
bağınnca. eylemciler ayvacıva.
"Memur zaten ayvayı yedi" diye
karşılık verdiler.
Herhangi birolayın yaşanmadığı
mitingden sonra çalışanlar. Sıhhiye
köprüsüne doğru yürüyerek dağıldı-
sel Ümitseven, zorla alınan tasarruf-
ların sermayeye 'peşkeş' çekildiği-
ni belirterek "Hükümetler, her bu-
nalıma girdiklerinde, bizlerin var
olan haklannı budamaıa çalışıyor
n
dedi. KESK Genel Başkanı Sivami
Erdemde. REFAHYOL hükümeti-
nin diğer hükümetlerden bir farkı-
nın olmadığını. IMF ve dünva fi-
nans çevrelerinın taleplerini direk-
tif olarak kabul edip uyguladığını
sövledi. Kitlesel hareketleri bastır-
mak için 'İUer İdaresi Yasası'na ek-
ler yapıldığını belirten Erdem.
"Şimdi, vali paşalar dev ri başüyor.
Dernek \e sendikalar vargı karan
olmadan kapatılabilecek. Sokak in-
fazlan hukuki davanak kazanacak"
dedi.
"REFAHV OL'un sanğı düştü, ke-
li göründü** diyen Sivamı Erdem.
daha sonra "Onlar rantiye, sivasi
zorbadır" şeklinde konuştu. Erdem.
baskılar durdurulmadığı takdirde
bunun emekçilenn değil. ama hükü-
metin sonu olacağını vurguladı.
>ağmurun da bastırmasıyla fazla
uzamayan miting. olaysız bir şekil-
de daö'ldı.
Özgür Atılım gazetesi miting
sonrasında vaptığı açıklamadaçalı-
şanlanndan iki ki^i ıle İstanbul De-
mokratik Liseliler Birliği çalışanı i-
kı kişinin miring alamna gırerken
polıs kontrolleri sırasinda gözaltına
alındığı bildirildi.
Izniir'de basın açıklaması
Izmirli çalışaniar. valilığinin iptal
etmesıne rağmen mitingi basın açık-
laması adı altında gerçekleştirdiler.
Konak Alanı'nda toplanan memur
ve ışçılere. emniyet vetkililerince
ancak basın açıklaması yapabıle-
cekleri bildirildi.
Ancak sendika yöneticilerinin
miting vapmakta ısrar etmeleri ve
bir anda Konak Alanı "na v aklaşık 4
bin kişinin toplanması üzerine
Cumhunvet Alanı'na kadar yürü-
yüş yaptlmasına izin verildi. Yürü-
vüşe katılanlar yol boyunca.
"Emekçiyiz, haklnız, kazanacağtz",
"İşçi, memur el ele, genel gre\e'\
"Nemalarımız gasp edilemez".
"Sendika hakkımız grev silahımız",
"Gelivor geliyor, genel gre» geliyor"
sloganlan attılar.
Yürüyüşün ardından Cumhuriyet
Alanı'nda düzenlenen mitingde ko-
nuşan KESK Genel Sekreteri Fa>-
salÖzçift. REFAHYOL hükümeti-
nin diğer hükümetlerden hiçbir far-
kının olmadığını. IMF ve finans
çevrelerinin istemlerını "direktif"
olarak kabul edip uyguladığını be-
lirtti.
KESK Izmir Şubeler dönem söz-
cüsü Bahri Akkan da konuşmasın-
da. dev letin >a^anılan sorunlann çö-
zümünde şiddet v e zora dayalı polı-
tikasının her geçen gün arttığını. an-
cak bu baskıların da kendilennı yıl-
dırama>acağını vurguladı.
Demokratik kitle örgütlerinin, ba-
zı siyasi partilerin. ünıversitcöğren-
cilerinin ve "Cumartesi Annele-
ri"nin destek verdiği miting. konuş-
malann ardından olaysız dağıldı.
Yurtta mitingler
Zonguldakta miting. İstasyon
Caddesi^detoplanan grubun yürü-
yü§ü tlebaştedı. Yürüyüş sonrasın-
da Madenci Anıtı Meydanı'na gelen
topluluğa hitaben bir konuşma ya-
pan KESK Şubeler Platformu Dö-
nem Sözcüsü NuriGenç, ülkeyi yö-
netenlerın her sıkıştıklarında zam
yaptıklarını ve çalışanlann yaşama
haklannı gasp ettiklerini öne sürdü.
Diyarbakır'da miting valilik tarafın-
dan iptal edilirken Malive-Sen Di-
yarbakır Şubesf nde bir araya gelen
KESK temsilcileri, miting hazırlık-
ları sırasında bazı KESK üyelerinin
gözaltına alındığı ve üyelerin baskı
altında tutulduğuna dikkat çektiler.
Bu arada Antaiya "da yapılan mi-
tinge gitmek isteyen Burdur'dakı çe-
şitli sendikalara bağlı üyeler polis
tarafından engellendi.
Mitinge katılmak isteyenleri taşı-
>an iki otobüsü kent çıkışında dur-
duran polis. 2 öğretmen ile 8 yükse-
kokul öğrencisini gözaltına aldı.
Gözaltına alınanlar daha sonra
serbest bırakıldı.
'Çalışanlar sefalete mahkûm ediliyor'
• Baştarafı I. Sayfada
açıktan destekçilerinin pek
çoğunun "bu devlete vergi
ödenmez" dediğine dikkat
çekti. Budak "Böylebiran-
layıştan memura hakkını
vermesini beklemek haval
olur. Refah Partisi zengin-
den alıp fakire vereceğim di-
yerek, halkı kandırmıstır. Bu
zamana kadar gelen hükü-
metler içerisinde en jalancı-
sı, en düzenbazı olduğunu da
bir kez daha ispatlamıştır"
dedi. REFAHYOL'un eşel
mobil sistemi. dolarla maaş
zammı gibi açıklamalarla
memurun ve işçinin kafası-
nı kanştırdığını belirten Pet-
rol Iş Genel Başkanı Bay-
ram Yıldırım. yüzde 30
zammın kabul edilebilir bir
oran olmadığını söyledi.
Yıldınm. hükümetin hal-
kın kafasını karıştırdıktan
sonra IMF'nin istediği oran-
da zam verdiğini bildirerek.
"Biz bu orana sessiz kalma-
yacağız. Bugün mitinge çık-
tık yann demokratik ortam-
larda haklanmızı arayaca-
ğız. Artık hükümeti sıcak
günler bekliyor. Tepkileri-
miz dalga dalga geliyor" de-
di.
Yıldınm, enflasyonun
yüzde 85 düzeyinde olduğu
bir ülkede yüzde 30 zammın
komik olduğuna dikkat çe-
kerek. bu rakamın hüküme-
tin çalışana nasıl baktığının
birgöstereesi oldusunu söy-
ledi.
Kamu Emekçileri Sendi-
kaları Konfederasyonu
Merkez Yönetim Kurulu
üvesi Hasan Hayır. memur-
lar için öngörülen yüzde 30
zammına tepkı göstererek.
"Memur maaşlarıyla ilgili
türlü türlü masallar anlatılı-
vor. Ne eşel-mobil ne dolar,
memura > üzde 30 zam. Bu
sabahki (dün) açıklamalarla
REFAHYOL'un takmesi
ortava çıktı. Eşel-mobil ve
dolar da aldatmaca" diye
konuştu.
Yılmaz. hükümetin me-
mura enflasyon oranında
maaş zammı sözüne dikkat
çekerek, "Memura yüzde30
zam vermişler. Peki pahalılı-
ğı viizde 30 seviyesinde tuta-
büecekler mi" diye sordu.
REFAHYOL "hükümeti.
memurlara verdiği "enflas-
yon oranında maaş zammı"
vaadinı unuttu. Memurun
yıllardır oluşan kayıplarını
gıdereceği sözü veren hükü-
met. maaşlara ocak ayında
yüzde 30 gibi düşük oranlı
artış vereceğini açıkladı.
ANAP lideri Yılmaz, hü-
kümetin vatandaşlar arasın-
da ayrım vaptığını sav una-
rak. şöyle dedi "Hani me-
murlara eşel-mobil sistemi
uvgulavacaklardı. Başba-
kan dolardaki artışa göre
zam vereceğini sövlemişti.
Ama ikrsini de yapmadılar.
^'üzde 30 zam yapacaklar-
mış. Peki pahalıİığı yüzde30
sevivesinde tutabilecekJer
mi? İşçiye, çiftçhepahauük
oranında zam yapacaklar
mı? De\ \et vatandaşlar ara-
sında avnm yapar mı?"
Çakıcı'nın adamlan polise saldırdı
• Baştarafı 1. Sayfada
ğında kırmızı ışıkta geçtikleri için
kendilerine durdurmak isteyenHü-
sevin Gülel adlı polis memurunu
yaylım ateşine tutarak yaralayan
saldırganlardan üçü. iki el bomba-
sı. iki pompalı tüfek ve 850 adet
mermi ıle yakalandı. Y'akalanan-
lardan ikisinin. kaçanlardan da bi-
rinin maf>a cinayetlerinden aran-
dıklan öğrenildi.
Adını daha çok faali meçhul
ölümolayları ve maf>acinayetle-
rivle duyuran Adapazan'nda dün
de polisle mafya üyesi oldukları
öne sürülen 7 kişi arasında nefes
kesen bir çatışma ve kovalamaca
yaşandı.
Sakarva Emniyet Müdürlüğü
Trafik Şube Müdürlüğü'nde gö-
rev li polis memuru Hüseyin Gülel.
dün sabah saatlerinde "Şeytan üç-
geni"olarak adlandınlan bölgenin
Esenler mevkiınde kırmızı ışıkta
geçen ve içinde üç kişinin bulun-
duğu 16 DT 409 plakalı Şahin
marka aracı durdurmak istedi.
Küpçüler kav şağında aracı dur-
duran polis, sürücüden ehliyet is-
tediği sırada araçtaki iki kişi tara-
fından yaylım ateşine tutuldu. İlk
ateşte omuzundan yaralanarak
kendini yere atan polis memuru.
saldırganlara sılahıyla karşılık v er-
di. Ancak polis memuruna 34
AHK 29 plakalı bir başka otodan
da ateş edildi. Saldırganlar olay ye-
rinden hızla uzaklaştıktan sonra
alarma geçen polis ve jandarma
bölgevı çember içine aldı.
Olav dan sonra Küpçüler mev ki-
indeki mısır tarlalarına kaçan sa-
nıklardan Ömer Yılmaz, Ahmet
Lslu ve Recep Atlı polis v e jandar-
manın ortak operasyonuyla yaka-
landı.
Sanıklardan Ahmet Uslu ve Ah-
met Akbal'm, bir buçuk a> önce
Sakarya'nın Akyazı ilçesinin Do-
kurcun beldesinde ölü olarak bu-
lunan mafya üyesi Ahmet Yüksel
Ayar cinayetinden arandığı açık-
landı.
Diğer otoda bulundukları sapta-
nan Ahmet Atlı, AhmetAkbal.Öz-
can Kılıç v e Alaattin Bav rak oto-
mobilleri> le kaçtılar. Kaçanlardan
Alaattin Bayrak'ın tstanbul'da bir
cinayetin zanlısı olduğj ve uzun
süredir arandığı öğrenildi.
Olayda yaralanan polis memuru
Hüsevin Gülel Sakarya Devlet
Hastanesi'nde tedav i altına alınır-
ken. polis. olav la ilgili geniş çaplı
soruşturma başlattı. Poîisin yaka-
lanan sanıkların bölgede işlenen
faili meçhul cinayetlerle olan iliş-
kilerini de araştırdığı öğrenildi.
Kaçan dört sanığın yakalanma-
sı için bölgede operasv onlar sürdü-
rülürken. bir emniyet yetkilisi, ta-
ınarnı Karadenizli olan sanıkların
ünlü babalardan Alaattin Çakı-
cı'nın adamları olduöunu öne sür-
dü.
'Şeytan Üçgeni'nde
cinayetler zinciri
SAKARYA (Cumhuriyet) -Polis me-
muru HüseyinGülele silahlı saldın dü-
zenlenen Adapazan'na bağlı. Hendek-
Sapanca-Akyazı üçgeni mafya cinaye-
tinin yaşandığı bir bölge. Son 1.5 yıl
içinde çok sayıda mafya üyesinin öldü-
rüldüğü bu alan bu yüzden "Şeytan Üç-
geni"olarak adlandınlıyor.
Ünlü babalardan Behçet Cantürk ve
şofbrii Recep Kuzucu'nun da öldürüldü-
ğü bu üçgenin Hendek kesiminde. yine
ünlü babalardan Enis Karaduman. Li-
celi Ahmet Aslan ile kardeşi Mehmet
Aslan da başlanndan kurşunlanarak öl-
dürüldüler.
Mafyanın tetikçilerinden olduğu öne
sürülen Şenel Ata, bölgedeki otoyolda
işlenen bir cinayete kurban giderken,
Oktay Varol ile Nevzat Yerlikaya da
Hendek Soğuksu yakınlarında yakıla-
rak öldürüldüler. \eraltı dünv asıv la bağ-
lantısı olduğu öne sürülen Âhmet Yük-
sel Ayar da Akyazı ilçesindeki esraren-
giz bir cinayette yaşamını yitirdi.
G U N D E M ^RSTAFA BALBAY
H Baştarafı I. Sayfada
MM'nin bu alandaki olanaklarından tabii ki yararla-
nacaktır.
Ancak. her yerde olduğu gıbı burada da "kirlenme"
yaşandığı için. doğrularla yanlışlar iç içe giriyor.
Dr. Levent Yıldız, TBMM Başkanhğı'na verdiği di-'
lekçede, "yolsuzluklara ve haksız uygulamalara da-
ha fazla katlanamayacağı ıçın" istifa etti.
Burada şu iki soru akla geliyor:
- Levent Bey bugüne kadar niçin sustu?
- Artık dayanamayacak hale geldiğine göre, halen
bu uygulamaları sürdürenler kim? Zıra sadece fatu-
ra getırenler zan altında bırakılamaz...
Bunlar olayın araştırılması gereken ciddi yanı...
Konuya, Dr. Yıldız'ın "enayılığı" ıle devam edelim.'
Dünkü yazımda bırkaç tumce ıle vurgulamıştım. Yıl-
dız, bu tutumuyla Türk girışımcılığının yüzkarasıdır.
Tanrı. Yıldız'a, "Semıryakulum "demiş. Yıldız, "Sü-
rün ya kulum" anlamış...
Şımdı gerçeklerın dışına çıkalım. hayal edelim...
TBMM'nın, sıradan yurttaşların gittiği hastaneler
yerine özel sağlık kurumlarıyla anlaştığını duyunca
doktorumuzun gözleri parlar. Hemen hastaneyi zıya-
ret edip "herhangi bir ricaları olup olmadığını" sorar.
Özel tıp merkezinin yetkilileri. kendisini özel olarak
ağırlayıp kurumu gezdirirler. Hizmetlerin anlam ve
öneminı anlatırlar. Doktorumuz da gerek hastaların
buraya gönderilmesi gerekse faturaların anında,
ödenmesi için gereklı katkıyı sağlar...
Özel tıp merkezi, doktorun yurtdışında bilgi ve gör-
güsünün artması için yardımcı olur. Doktor, bu gezi-
si sırasında yurtdışındakı ünlü hastane yöneticileriy-
le de görüşür. Dönüşte. vekillerimıze yurtdışında te-
davi olmanın dayanılmaz çekıciliğını anlatır.
Meclis Başkanlığı'nın bu kurumlarla temas kurma-
sı bıraz zordur. Doktorumuz hemen bır şırket kurar:
Çok ünlü kişiler ıçın uluslararası sağlık hızmetleri
anonim şirketi (VİPMED-İNT A.Ş...)
Yürü ya kulum... VIPMED'le her yere hükmet...
Tabii vekillerımızin çok sağlıklı olması için gerekli
ilaçların yurtdışından getırilmesi hızmeti de şirketin
sorumluluğuna venlir. Maksat ış sağlam olsun. hiz-
met, ganimet iyi yürüsün...
Bilimden dilime...
Içeridekı özel kurumlar ışlerin azaldığını görünce ta-
bii ki yeni duruma ayak uyduracaktır. Piyasadan ala-
cakları kımi malzemeleri VİPMED'in üstün özellıkle-
rınden yararlanarak karşılamaya başlayacaktır. Biraz
tuzlu olur ama, fatura gelecek yerden kaparo esirgen-
mez... Bedava ılaç tadından yenmez...
Bir de vekillerimizin çocukları, torunları vardır. On-
ların da zayıflamak, güzelleşmek gibi sorunları olabi-
lir. Bu hizmet niçin onlara çok görulsün?
Hemen saloniarla anlaşılır. Ama bir şartla... Fatu-
rayı, "sağlık hızmeti karşılığı "olarak kesmeleri...
Bu da zaten doğalbirşey... Güzel insan sağlıkh gö-
rünmez mı?
Bunun karşılığında da güzellik salonlarına. "ortak
olma" koşulunu söylemeye gerek yok...
Sırada kaplıcalar... Onlar ne güne duruyor? Sahip-
siz bir kaplıcanın işletme hakkını alıp, hemen bir kam-
panya:
"Dındirmek için bütün acıları, tek çare VİPMED
kaplıcaları..."
insan, vekillerle bu kadar ışli-fişli olduktan sonra,
herhalde adamlanndan birini de Sağlık Bakanlı-
ğı'ndaki alım-satım işlerinin başına yeheştirir.
Işler bu kadar büyüyünce şirketi de holdingleştir-
mek kaçınılmaz olur. Bu aşamanın ardından adım
adım üniversıtelere, TÜBİTAK'a da gırmek gerekir.
TÜBITAK'da hâlâ, "Bilimin neresındeyiz?" diye sor-
maya kalkan dinozorlar vardır, ama biraz ısrarlı ara-
yınca, "Dilimin neresındeyiz?" diyecekler de bulu-
nur...
Koca koca adamlardan oluşturulacak bir dilim.. •
affedersiniz bilim kurulu da holdınge ayrı bir saygın-
lık katar. Kimi tıp fakültelerıne. trilyon gelecek yerden
salon esirgenmez örneği özel binalar hediye edilir.'
Kapısına da holdıngin önemli adamlanndan birinin
adı yazılır:
"Prof. NurbakiEmrivaki Salonu..."
Burada keselim... Meclis doktoriuğuyla başlayıp
daha neleeer neler yapılırdı...
Sen derdine yan Hipokrat özürlüsü hekim...
Köşeyi dönmek kiiim, sen kim...
Aydınlara cezaya
• Baştarafı I. Sayfada
sının. Londra'da bulunan in-
san hakları ve basın özgür-
lüğü örgütü "Article 19"un
İskandinavya'da yapılacak
olan ikinci büvük toplantı-
sında da gündeme alınacağı
öğrenildi. Helsinki İnsan
Hakları İzleme Komitesi de
Yurdatapan'ın tutuklanma-
sını kınadı.
Gürhan Uçkan'ın haberi-
ne göre salı \e çarşamba
günleri Göteborg Üniversi-
tesi'nde yapılacak olan Ar-
ticle 19'un topiantısında
" Bir dengev i bozmak - Ada-
let. özgürlük ve görüş belirt-
meözgürlüğü" konusutartı-
şılacak. İsveç Salman Rüş-
dü Komitesi ile Dagens
Nyheter gazetesinin. Artic-
le 19 ile ortak olarak gerçek-
leştirdiği toplantıda görüş-
lerinden ötürü cezalandın-
lan, baskıya uğravan vazar-
lar. düşünürler ve onları ce-
zalandıran yöneticiler tartı-
şılacak. Örgütün "Kökten-J
dinciliğin görüş belirtme öz-I
gürlüğünü tehdit etmesi"
konusun işlendiği geçen yıl-'
kı topiantısında. katılımcı-
lar arasında. Salman Rüş-
dü'vle birlikte vazarOrhan
Pamuk da yer almıştı.
Bu arada Helsinki İnsan
Hakları İzleme Komite-'
si'nin \\ashington Şubesf
Başkanı Holh Burkhalter,"
Düşünce Ozgürlüğü Platfor-
mu'nun sözcüsü olan Y'ur-
datapan'ın tutuklanmasının.
Türkiye'deki düşünce öz--
gürlüğüne vurulan büyük"
bir darbe olduğunu ve Yur-,
datapan'ın sürekli olarak ba-
nşı ve insan haklannı sav un-
duğunu belirtti.
Burkhalter, Yurdata-,
pan'ın valnızca bir televiz-
yon programında görünme-,
sinden ötürü, silahlı bir gru- -
bu desteklediği yargısına
varmanın gülünç olduğunu-
sövledi.
S.S. tSTANBLL DOKTORLARI
CENNET ADASI TL'RİZM >E
KONUT YAPI KOOPER.\TİFİ
YÖNETİM KLRULLNDAN DUYLRU
Kooperatifımızın Olağanüstü Genel Kurulu'nun 24 Kasım
1996 Pazargünü saat 14 OO'te Lsküdar - Selımıve Harem Otel'-
de yapılacağı \e aündem maddeleri 19 Ekım 1996 tanhlı Cum-
hunvet gazetesınde vavımlanmıştır.
Nisaptemınedılemezse 1 Araiık 1996 Pazar günü aynı yer ve
saatte ıcra edılecektır.
Mazeretlerı dolavısıvla toplantıva katılamayacak üyelerimi-
zin \ ekâletname> ı bır diğer üvemıze (Yönetım Kurulu üvelerı
harıç)\e>aeş\ebırıncı dereceakrabasmakendısını tenısıl \et-
kisini vermesıni rıca edenz. Sa>gılarımızla.