22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 20EKİM1996PAZAR HABERLERIN DEVAMI Istanbui B 21 Sinop Y 20 Edirne Y 22 Samsun Y 21 Çanakkale Y 22 Trabzon B 20 Kocaelı B 19 Giresun B 20 Izmir Y 26 Ankara B 21 Manisa Y 26 Konya B 22 Aydın Y 28 Eskişehır B 19 B 22Denızli B 25 Sıvas Zonguldak Y 23 Antaiya B 26 Kars Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardın Siirt Hakkârı Van b B A A A A B B 30 28 25 29 26 23 17 17 B 15 Yurdun kuzey ve batı kesımlerı parçalı çok bulutlu. Marmara'nın batısı, kıyı Ege ıle Ba- tı ve Orta Karadenız kıyıları yer yer sağa- nakyağışlı dığeryerler az bulutlu ve açık ge- çecek. Hava sıcaklı- ğında önemli bır değı- şıklık olmayacak. Ruzgâr. kuzey ve batı yönlerden hafıf ara sı- ra orta kuvvette ese- cek. Londra Parıs Roma Bertın Amsterdam Madrıd Sofya Brüksel Y Y B Y Y B Y Y 1/ 16 17 13 15 17 17 14 Budapeşte Y 13 Münih Atina Milano Oslo Helsinkı Stockholm Belgrad Viyana Bonn Y B Y Y Y Y Y Y 22 14 10 7 9 15 12 12 B 26 Parçalı bulutlu : Sısl, cr ^\ Buiutlu k Çok bulutlu ı YağmurİL G T J N C E L CÜNEYT ARC4YÜREK • Baştarafı 1. Sayfada gelsin" diyor. ikinci sahne: Tansu, Kocaeli'nden Ankara'ya dö- nüyor. Aradan bir iki saat geçti geçmedi. Aynı so- ru üzerine Tansu'dan "RP'yle ıttifak düşüncemiz yok. DYP, sonuna kadar DYP kalacaktır" yanıtı ge- liyor. Tanımız da buydu. Aynı soru. Bir saat arayla iki ayrı yanıt. Işte Tansu! Ört ki ölem! Oysa, Tansu'nun silahşörleri Hoca'nın önerisine baygın. Örneğin, Mehmet Gölhan, partide başyar- dımcı; "Neden olmasın?" d\ye Hoca'nın ittifaköne- risini şimdiden destekliyor. Silahşörlerden öteki başyardımcı, Necmettin Cevheri; "Niçin olmasın? Erbakan'/n düşüncesi- ni memnuniyetle karşılıyorum. Olup olmaması ay- rı mesele" diyor. Son cümle siyasetçi gereği, ida- re-i maslahat. Özet şu; bir iki hamle sonrası partinin yüzde 10 barajını geçemeyeceği kuşkusundaolan "sözdela- ik" silahşörler, anlaşıian "gerçekantilaik" Hoca'nın önerisine destek atışlarını sürdürecekler. Tansu dışarıda da "umutsuz vaka". ABD'den yenı dönen bir siyasetçimize göre, bu- rada afratafrayla gezinen Şaibe Hatun'un adı üze- rine "ABD yönetimi kocaman birçarpı işareti" çek- miş. Yok varsayıyor. Dikkat ettiniz mi bilmem, son bir iki gündür bir- denbire Türkiye-ABD ilişkiierine yoğun biçimde de- ğinen davranışlarla irdelemeler gündemde. ABD'deki kimi toplantılara katılan sosyal demok- rat siyaset adamımız orada saptadığı öğeleri kısa- ca şöyle sıralıyor: "Amerika, kuşku yok, kendi ulu- sal yararlarına öncelik verir. Ancak Türkiye'de mu- hatap alıp ilişkileri daha canlı yürütebileceklerine sıra geldi mi, soruyorlar: Peki kim? Yanıtlan da soranlar veriyor: Tansu, hayır. Me- sut'te umut yok. CHP mi? Sıfır!" Tereddüt Ya Hoca? "Erbakan, 'Geçmişi unutalım. biz ABD ve Avrupa ile ilişkilerimizi güçlendirmek istiyoruz' diye el altından haberler gönderiyor. Ancak ABD, Hoca 'ya hâiâ tereddütle bakıyor. Avrupa ise -Brük- sel'deki havayı söylüyorum- Dışişleri Bakanı ile Hoca'ya 'olmaz' diyor." Ne var ki; ABD, Türk-Amerikan ilişkilerinin "yeni bir ivme kazandığına" inanıyor ya da kazandırma- ya çalışıyor. inanıyor: Çünkü Amerika'dakilerin dışında Lond- ra'da Türk-Amerikan ilişkilerinin geleceğini araştı- ran -dün başlayan- bir toplantı düzenletiyor. Londra'daki toplantıya katılan Türkler arasında sanırızdikkatinizi çekecekilginç isimlerbulunuyor. Örneğin -eğer katıldıysa toplantıya- MGK Genel Sekreteri Hava Korgenerali llhan Kılıç. Partilerden Hikmet Çetin, Cavit Kavak, Sedat Aloğlu Ga- zetecilerden Hasan Cemal. Büyükelçi Özden Sanberk ve... Köşk'ten Oxford'daki tartışmalara ne ölçüde katkı sağlayacağı bilinmez, bir emekli or- general, Nezih Çakar. Ankara'ya gelıp giden Amerikalılar, Amerika'ya çağrılan siyaset adamlan. Londra'daki yüksek dü- zeyli toplantı. "Türk siyasetine 'tereddüt' ile ba- kan" ABD'nin Türkiye üzerinde "yenipolitika sap- tama aşamasında" bulunduğunu göstermiyor mu? ABD Hoca'ya inanmıyor. Ancak, "henüz" demek daha doğru. Amerika, ulusal yararlarına güvence aldı mı çok şey değişebilir. Clinton la buluşma is- teğine ise 'şimdilik' istekli görünmüyor. Hoca'nın "Geçmişi unutalım" anonslarına ABD'de bir kısım yöneticilerden olumlu işaretler geliyor. Öteki bir bölüm ise Hoca'yı "ön plana çı- karmanın yanlış olacağı" tezini tutuyor. Bir de köktencilerimizin dostu Fuller gıbi Atatürk Türkiyesi'ni kapatmayı, RP'yi "devrimcilikten uzak- laştırıp demokratik düzene yakınlaştırmayı" öne- renler var. Dünya dönüyor. Tabii RP de. Öyle ki, ortak olmadan Tansu'ya söylediği. Ho- ca'ya yakışıyor: Islamı bırakıp gâvurla birleşecek. Deli bunlardeli!" Gok gunjltulu Erbakan: Gezilerin meyvesini alacağız İstanbul Haber Servisi - Başbakan \ e RP Genel Baş- kanı Necmettin Erbakan, "skandaP olarak nitelendiri- len dış gezileri sırasında dünya liderlerini bir araya getirecek çalışmaların ilk adımlannın atıldığını belirt- ti. Erbakan. 1997 yılı bütçe- Japonya'da büyük deprem TOKYO (AA) - Japon- va'nın güneyindeki Kyushu Adası açıklannda bu akşam Richter ölçeğine göre 7 şid- detinde büyük bir deprem meydana geldiği \e adanın doğu kıyılarında. denizde meydana gelen depremler- den sonra oluşan ve tsunami adı verilen dev dalgalar için alarm verildiği bildirildi. Japon NHK televizyonu. yay ın akışını bozarak depre- mi duyurdu ve halka oluşa- bilecek dev dalgalar nede- niyle tahliye ihtimalinin bu- lunduğunu belirtti. Denizdi- binde meydana gelen depre- min bütün adada hissedildi- ği. şu ana kadar can ve mal kaybı meydana gelmediği kaydedildi. sinin Türkiye'nin 50 yıldan sonra ilk denk ve son 36 vı- lın en büyük vatınm bütçe- si olduğunu öne sürdü. Cl- kede barış. huzur ve istikrar olduğunu savunan Erbakan. ülkeyi bu duruma getiren hükümetin oluşumuna yap- tıklan katkılarından dolayı DYP'lilere bir kez daha te- şekkür etti. Birlik \'akfı"nın dün Ata- türk Kültür Merkezi "nde ya- pılan 11. olağan genel kuru- lu. tarikatçı olarak bilinen çok sayıda politikacı. bakan vemilleuekilinibuluşturdu. Genel kurulda konuşan Er- bakan. kamuovunda büyük tartışmalara neden olan son dış gezilerinin bugüne dek dilegetirmediği yeni biryö- nünü açıkladı. Erbakan, yakında. yaptık- lan gezilerin büyük adımla- nnın görüleceğini belirterek dünya liderlerini bir araya getirecek çalışmaların ilk adımlannıbugeziler sırasın- da attıklannı sövledi. "Yap- tığımız gezilerin asıl meyvesi bu olacaktır" diye konuştu. Erbakan. ülkede barış. hu- zur ve istikrar olduğunu da sa\ unarak ülkeyi bu duruma getiren hükümetlerinin olu- şumuna yaptıklan katkıdan dolayı DYP'lilere bir kez da- ha teşekkür etti. îş, aş ve özgürlük istediler Haber Merkezi - Çalışanlar. zo- runlu tasarruf kesıntilerinin nema- larıyla birlıkte hemen ödenmesi is- temıyle dün alanlara ındiler. Kamu Emekçileri Sendikalan Konfederas- yonu (KESK) tarafından çeşitli il- İerde düzenlenen "Ekonomik ve De- mokratik Haklar" mıtıngine katı- lan bınlerce çalışan, birikimlerini ödemeyen hükümeti. "Hacı-bacı emekçi düşmanı", "Adil düzen dedi- ler, hakkımızı yediler" diyerek pro- testo ettiler. Antaiya'da yapılan mi- tinge katılmak üzere Burdur'dan vo- la çıkan 10 kışı gözaltına alınırken Istanbul'da da 4 kişinin gözaltına alındığı iddiaedildi. Diyarbakır'da- kı mıtina son anda \alilikçe iptal edildı. Ankara"dayaklaşık lObinçalışa- nın katılımıyla Tandoğan Meyda- nı'nda düzenlenen mitinge. KESK \e Devrimci İşçi Sendikalan Kon- federasvonu (DlSKl katılırken Türk-İş. bazı sendika şubeleriyle temsil edildi. Sıhhiye üzennde top- lanan çalışanlar. yaklaşık 3 kılomet- re yürüdükten sonra Tandoğan "a u- laştılar. Yürüvüş sırasında "Devlet giidümlü sendikaya hayır", "Sada- ka değil, toplusözleşme", "Yaşasın iş, ekmek, özgürlük mücadelemiz", " Emekçiyiz, haklıyız kazanacağız", "Üreten biziz, yöneten de biz olaea- ğu", "Geliyor, geli>or, genel gre\ ge- lijor". '•İşçi memur el ele, genel gre- ve", "Coplar bize, ınilyarlar kime" ve "Zam, zulüm, işkence. REFAH- YOL bu işte" sloganları atıldı. Ev- lemcileryürüyüş sırasında "Enflas- >on \üzde 90, eşel-mobil \üzde 30, adil düzen bu işte", "Tasarruflanmı- zı \e nemalanmızı sermayeyeyedir- meyeceğiz", "SSK satılamaz", "Emekçinin güeü sermaye>i yene- cek" pankart \e dö\izleri taşıdılar. Çocuklannellcrindeki ~.\nneveba- balanmızın tasarrufları ödensin" pankartı da dikkat çekti. Eğitim-Sen "e üye öğretmenler ve 142 günden bu yana grev de bulunan AŞTİ işçilerı en çok alkışı alırken öğretmenler. "Kirli savaşa hayır. Uğur öğretmen ölmez" sloganı attı- lar. Türk Mühendıs\eMimarOdala- rı Birliği (TMMOB) ile ÖDP'nin destek verdiği eyleme, üçüncü bir ülkeye siyasi sıgınma istemiyle 21 günden bu yana açlık grevinde bu- lunan Iranlı sığınmacılarda katıldı. E\lemcilerin Tandoğan miting alanında toplanmasının ardından bir konuşma yapan KESK yöneticisi Hasan Hayır. egemen güçlerin. Tür- kivedeki bunalımı işçi ve emekçi- lerin üzerine yıkma amaeıyla "be- deller ödenerek kazanılmış haklara ve mev^ilere saldırdıklarını" söyle- di. REFAHYOL hükümetinin diğer hükümetlerden farkı olmadığımn ortava çıktığını vurgulayan Hayır, şöyle devam etti: "IMF ve dün\a finans çe\Teleri- nin taleplerini direktif olarak kabul edip uygulamaktadır. Emekçilere ve tüm halka karşı tam bir saldırgan- lık içindedir. Kitlesel hareketleri bav- tırmanın yeni araç \e \etkileri. İUer İdaresi Yasası'na yapılan ekierle pe- kiştirildi. Şinıdi "\ali paşalar devri' başlıyor. Dernek \e sendikalar > argı karanolmadan kapatılabilecek. So- kak infa/ları hukuki da\anak kaza- nacak." DİSK Yönetim Kurulu üyesi Tav- ftın Görgün de REFAHYOL hükü- metinin işçi sınıfı ve emekçilere kar- şı sa\aş hükümeti olduğunu kavde- derek "Programlan bellidir. Hükü- met programında sermavenin krizi- ni emekçilerin üzerine yıkmaktan başka onlemleri \oktur. Programla- rında zam \ar. Sendikasızlaştırma var. İşsizlik var. Sos>al güvenlik sis- teminin tasfnesi. mezarda emeklilik \ar. Kamu emekçisine meydanlann yasaklanması var" di>e konuştu. Harb-Iş Sendikası Ankara Şube- si 2. Başkanı İbrahim Yalçın ise yaptığı konuşmada. düzenlenen mi- tıngin örnek bır oluşum olduğunu belirterek "Bir model çizmek için buradayız. İşçilere, konlederas\on- lara seslenivoruz. Biz şehirlerde. şu- belerde bu birlikteliği yapı>orsak, siz neden yapanıı\orsunuz'.' Sizin üye- lar. Polısın. çalışanlardağılırken kö- peklerle beraber. reftij üzennde sıra halinde beklemesi tepkiye neden ol- du. Çalışanlar. kendilenne ha\la)an köpeklere karşı "hoşt. hoşt" d'ıje bağırdılar. V'ağmur altında miting İstanbul'da Çağlavan Abide-i Hürrıyet Meydanı'nda gerçekleşti- rilen ejleme şaklaşık >edi bin kişi katıldı' ÖDP ve HADEP'ın destek verdiği miting saat 12.00'denıemur ve işçilerin sloganlaratarak meyda- na yürüyüşüylebaşladı. Yürüyüş ve miting sırasında. "Hacı-bacıdediler paramızı vediler", "\ur v ur inlesin, hacı-bacı dinlesin". "Zorunlu tasar- ruf gaspına havır", "Zam, zulüm, karakol: işte REFAHYOU* ve "Ya- şasın iş, ekmek, özgürlük mücadele- miz'" sloganlan atıldı. Mitingalanı- na giren vollarda ve miting alanı çev resinde geniş güvenlik önlemle- ri alınırken alana gırişlere de üst ara- ması vapılarak izin verıldi. KESK İstanbul Şubeler Platfor- mu adına bir konuşma yapan Gür- Ankaradaki mitinge yaklaşık olarak on bin kişi katıldı. (TARIK TINAZAY) lerinizin zorunlu tasarruf sorunu yok mu? Varsa nerelerdesiniz?* 1 di- ye konuştu. REFAHYOL hüküme- tinin Cumhurbaşkanı Süle\man De- mirel'in vetosuntınardından zorun- lu tasarrufların "üstüne yattıklan- m" söyleyen > r alçın. şöyle konuştu: "Laik-antilaik tartışmalarıyla sermavenin oyunlarına çare bula- madılar. Bulamazlar. Ülkemizi dev- letimizi yönetenler; her gün hacıyla bacı, televizyonlarda sermavenin is- tekierini bir tiyatrocu gibi oynamak- talar. Neden bu bütçede zorunlu ta- sarruflanmıza yer göstermediler?" Eylem sırasında Sinan Karaca adlı bir kamu çalışanı, sara nöbeti geçirerek fenalaştı. Karaca'ya mi- tinge katılan Sağlık Emekçileri Sen- dikası (SES) üyesi bir doktormüda- hale etti. Çok sayıda seyyar satıcı- nın da bulunduğu yürüyüşte, ayva satan birisi. "Memura ayva" diye bağınnca. eylemciler ayvacıva. "Memur zaten ayvayı yedi" diye karşılık verdiler. Herhangi birolayın yaşanmadığı mitingden sonra çalışanlar. Sıhhiye köprüsüne doğru yürüyerek dağıldı- sel Ümitseven, zorla alınan tasarruf- ların sermayeye 'peşkeş' çekildiği- ni belirterek "Hükümetler, her bu- nalıma girdiklerinde, bizlerin var olan haklannı budamaıa çalışıyor n dedi. KESK Genel Başkanı Sivami Erdemde. REFAHYOL hükümeti- nin diğer hükümetlerden bir farkı- nın olmadığını. IMF ve dünva fi- nans çevrelerinın taleplerini direk- tif olarak kabul edip uyguladığını sövledi. Kitlesel hareketleri bastır- mak için 'İUer İdaresi Yasası'na ek- ler yapıldığını belirten Erdem. "Şimdi, vali paşalar dev ri başüyor. Dernek \e sendikalar vargı karan olmadan kapatılabilecek. Sokak in- fazlan hukuki davanak kazanacak" dedi. "REFAHV OL'un sanğı düştü, ke- li göründü** diyen Sivamı Erdem. daha sonra "Onlar rantiye, sivasi zorbadır" şeklinde konuştu. Erdem. baskılar durdurulmadığı takdirde bunun emekçilenn değil. ama hükü- metin sonu olacağını vurguladı. >ağmurun da bastırmasıyla fazla uzamayan miting. olaysız bir şekil- de daö'ldı. Özgür Atılım gazetesi miting sonrasında vaptığı açıklamadaçalı- şanlanndan iki ki^i ıle İstanbul De- mokratik Liseliler Birliği çalışanı i- kı kişinin miring alamna gırerken polıs kontrolleri sırasinda gözaltına alındığı bildirildi. Izniir'de basın açıklaması Izmirli çalışaniar. valilığinin iptal etmesıne rağmen mitingi basın açık- laması adı altında gerçekleştirdiler. Konak Alanı'nda toplanan memur ve ışçılere. emniyet vetkililerince ancak basın açıklaması yapabıle- cekleri bildirildi. Ancak sendika yöneticilerinin miting vapmakta ısrar etmeleri ve bir anda Konak Alanı "na v aklaşık 4 bin kişinin toplanması üzerine Cumhunvet Alanı'na kadar yürü- yüş yaptlmasına izin verildi. Yürü- vüşe katılanlar yol boyunca. "Emekçiyiz, haklnız, kazanacağtz", "İşçi, memur el ele, genel gre\e'\ "Nemalarımız gasp edilemez". "Sendika hakkımız grev silahımız", "Gelivor geliyor, genel gre» geliyor" sloganlan attılar. Yürüyüşün ardından Cumhuriyet Alanı'nda düzenlenen mitingde ko- nuşan KESK Genel Sekreteri Fa>- salÖzçift. REFAHYOL hükümeti- nin diğer hükümetlerden hiçbir far- kının olmadığını. IMF ve finans çevrelerinin istemlerını "direktif" olarak kabul edip uyguladığını be- lirtti. KESK Izmir Şubeler dönem söz- cüsü Bahri Akkan da konuşmasın- da. dev letin >a^anılan sorunlann çö- zümünde şiddet v e zora dayalı polı- tikasının her geçen gün arttığını. an- cak bu baskıların da kendilennı yıl- dırama>acağını vurguladı. Demokratik kitle örgütlerinin, ba- zı siyasi partilerin. ünıversitcöğren- cilerinin ve "Cumartesi Annele- ri"nin destek verdiği miting. konuş- malann ardından olaysız dağıldı. Yurtta mitingler Zonguldakta miting. İstasyon Caddesi^detoplanan grubun yürü- yü§ü tlebaştedı. Yürüyüş sonrasın- da Madenci Anıtı Meydanı'na gelen topluluğa hitaben bir konuşma ya- pan KESK Şubeler Platformu Dö- nem Sözcüsü NuriGenç, ülkeyi yö- netenlerın her sıkıştıklarında zam yaptıklarını ve çalışanlann yaşama haklannı gasp ettiklerini öne sürdü. Diyarbakır'da miting valilik tarafın- dan iptal edilirken Malive-Sen Di- yarbakır Şubesf nde bir araya gelen KESK temsilcileri, miting hazırlık- ları sırasında bazı KESK üyelerinin gözaltına alındığı ve üyelerin baskı altında tutulduğuna dikkat çektiler. Bu arada Antaiya "da yapılan mi- tinge gitmek isteyen Burdur'dakı çe- şitli sendikalara bağlı üyeler polis tarafından engellendi. Mitinge katılmak isteyenleri taşı- >an iki otobüsü kent çıkışında dur- duran polis. 2 öğretmen ile 8 yükse- kokul öğrencisini gözaltına aldı. Gözaltına alınanlar daha sonra serbest bırakıldı. 'Çalışanlar sefalete mahkûm ediliyor' • Baştarafı I. Sayfada açıktan destekçilerinin pek çoğunun "bu devlete vergi ödenmez" dediğine dikkat çekti. Budak "Böylebiran- layıştan memura hakkını vermesini beklemek haval olur. Refah Partisi zengin- den alıp fakire vereceğim di- yerek, halkı kandırmıstır. Bu zamana kadar gelen hükü- metler içerisinde en jalancı- sı, en düzenbazı olduğunu da bir kez daha ispatlamıştır" dedi. REFAHYOL'un eşel mobil sistemi. dolarla maaş zammı gibi açıklamalarla memurun ve işçinin kafası- nı kanştırdığını belirten Pet- rol Iş Genel Başkanı Bay- ram Yıldırım. yüzde 30 zammın kabul edilebilir bir oran olmadığını söyledi. Yıldınm. hükümetin hal- kın kafasını karıştırdıktan sonra IMF'nin istediği oran- da zam verdiğini bildirerek. "Biz bu orana sessiz kalma- yacağız. Bugün mitinge çık- tık yann demokratik ortam- larda haklanmızı arayaca- ğız. Artık hükümeti sıcak günler bekliyor. Tepkileri- miz dalga dalga geliyor" de- di. Yıldınm, enflasyonun yüzde 85 düzeyinde olduğu bir ülkede yüzde 30 zammın komik olduğuna dikkat çe- kerek. bu rakamın hüküme- tin çalışana nasıl baktığının birgöstereesi oldusunu söy- ledi. Kamu Emekçileri Sendi- kaları Konfederasyonu Merkez Yönetim Kurulu üvesi Hasan Hayır. memur- lar için öngörülen yüzde 30 zammına tepkı göstererek. "Memur maaşlarıyla ilgili türlü türlü masallar anlatılı- vor. Ne eşel-mobil ne dolar, memura > üzde 30 zam. Bu sabahki (dün) açıklamalarla REFAHYOL'un takmesi ortava çıktı. Eşel-mobil ve dolar da aldatmaca" diye konuştu. Yılmaz. hükümetin me- mura enflasyon oranında maaş zammı sözüne dikkat çekerek, "Memura yüzde30 zam vermişler. Peki pahalılı- ğı viizde 30 seviyesinde tuta- büecekler mi" diye sordu. REFAHYOL "hükümeti. memurlara verdiği "enflas- yon oranında maaş zammı" vaadinı unuttu. Memurun yıllardır oluşan kayıplarını gıdereceği sözü veren hükü- met. maaşlara ocak ayında yüzde 30 gibi düşük oranlı artış vereceğini açıkladı. ANAP lideri Yılmaz, hü- kümetin vatandaşlar arasın- da ayrım vaptığını sav una- rak. şöyle dedi "Hani me- murlara eşel-mobil sistemi uvgulavacaklardı. Başba- kan dolardaki artışa göre zam vereceğini sövlemişti. Ama ikrsini de yapmadılar. ^'üzde 30 zam yapacaklar- mış. Peki pahalıİığı yüzde30 sevivesinde tutabilecekJer mi? İşçiye, çiftçhepahauük oranında zam yapacaklar mı? De\ \et vatandaşlar ara- sında avnm yapar mı?" Çakıcı'nın adamlan polise saldırdı • Baştarafı 1. Sayfada ğında kırmızı ışıkta geçtikleri için kendilerine durdurmak isteyenHü- sevin Gülel adlı polis memurunu yaylım ateşine tutarak yaralayan saldırganlardan üçü. iki el bomba- sı. iki pompalı tüfek ve 850 adet mermi ıle yakalandı. Y'akalanan- lardan ikisinin. kaçanlardan da bi- rinin maf>a cinayetlerinden aran- dıklan öğrenildi. Adını daha çok faali meçhul ölümolayları ve maf>acinayetle- rivle duyuran Adapazan'nda dün de polisle mafya üyesi oldukları öne sürülen 7 kişi arasında nefes kesen bir çatışma ve kovalamaca yaşandı. Sakarva Emniyet Müdürlüğü Trafik Şube Müdürlüğü'nde gö- rev li polis memuru Hüseyin Gülel. dün sabah saatlerinde "Şeytan üç- geni"olarak adlandınlan bölgenin Esenler mevkiınde kırmızı ışıkta geçen ve içinde üç kişinin bulun- duğu 16 DT 409 plakalı Şahin marka aracı durdurmak istedi. Küpçüler kav şağında aracı dur- duran polis, sürücüden ehliyet is- tediği sırada araçtaki iki kişi tara- fından yaylım ateşine tutuldu. İlk ateşte omuzundan yaralanarak kendini yere atan polis memuru. saldırganlara sılahıyla karşılık v er- di. Ancak polis memuruna 34 AHK 29 plakalı bir başka otodan da ateş edildi. Saldırganlar olay ye- rinden hızla uzaklaştıktan sonra alarma geçen polis ve jandarma bölgevı çember içine aldı. Olav dan sonra Küpçüler mev ki- indeki mısır tarlalarına kaçan sa- nıklardan Ömer Yılmaz, Ahmet Lslu ve Recep Atlı polis v e jandar- manın ortak operasyonuyla yaka- landı. Sanıklardan Ahmet Uslu ve Ah- met Akbal'm, bir buçuk a> önce Sakarya'nın Akyazı ilçesinin Do- kurcun beldesinde ölü olarak bu- lunan mafya üyesi Ahmet Yüksel Ayar cinayetinden arandığı açık- landı. Diğer otoda bulundukları sapta- nan Ahmet Atlı, AhmetAkbal.Öz- can Kılıç v e Alaattin Bav rak oto- mobilleri> le kaçtılar. Kaçanlardan Alaattin Bayrak'ın tstanbul'da bir cinayetin zanlısı olduğj ve uzun süredir arandığı öğrenildi. Olayda yaralanan polis memuru Hüsevin Gülel Sakarya Devlet Hastanesi'nde tedav i altına alınır- ken. polis. olav la ilgili geniş çaplı soruşturma başlattı. Poîisin yaka- lanan sanıkların bölgede işlenen faili meçhul cinayetlerle olan iliş- kilerini de araştırdığı öğrenildi. Kaçan dört sanığın yakalanma- sı için bölgede operasv onlar sürdü- rülürken. bir emniyet yetkilisi, ta- ınarnı Karadenizli olan sanıkların ünlü babalardan Alaattin Çakı- cı'nın adamları olduöunu öne sür- dü. 'Şeytan Üçgeni'nde cinayetler zinciri SAKARYA (Cumhuriyet) -Polis me- muru HüseyinGülele silahlı saldın dü- zenlenen Adapazan'na bağlı. Hendek- Sapanca-Akyazı üçgeni mafya cinaye- tinin yaşandığı bir bölge. Son 1.5 yıl içinde çok sayıda mafya üyesinin öldü- rüldüğü bu alan bu yüzden "Şeytan Üç- geni"olarak adlandınlıyor. Ünlü babalardan Behçet Cantürk ve şofbrii Recep Kuzucu'nun da öldürüldü- ğü bu üçgenin Hendek kesiminde. yine ünlü babalardan Enis Karaduman. Li- celi Ahmet Aslan ile kardeşi Mehmet Aslan da başlanndan kurşunlanarak öl- dürüldüler. Mafyanın tetikçilerinden olduğu öne sürülen Şenel Ata, bölgedeki otoyolda işlenen bir cinayete kurban giderken, Oktay Varol ile Nevzat Yerlikaya da Hendek Soğuksu yakınlarında yakıla- rak öldürüldüler. \eraltı dünv asıv la bağ- lantısı olduğu öne sürülen Âhmet Yük- sel Ayar da Akyazı ilçesindeki esraren- giz bir cinayette yaşamını yitirdi. G U N D E M ^RSTAFA BALBAY H Baştarafı I. Sayfada MM'nin bu alandaki olanaklarından tabii ki yararla- nacaktır. Ancak. her yerde olduğu gıbı burada da "kirlenme" yaşandığı için. doğrularla yanlışlar iç içe giriyor. Dr. Levent Yıldız, TBMM Başkanhğı'na verdiği di-' lekçede, "yolsuzluklara ve haksız uygulamalara da- ha fazla katlanamayacağı ıçın" istifa etti. Burada şu iki soru akla geliyor: - Levent Bey bugüne kadar niçin sustu? - Artık dayanamayacak hale geldiğine göre, halen bu uygulamaları sürdürenler kim? Zıra sadece fatu- ra getırenler zan altında bırakılamaz... Bunlar olayın araştırılması gereken ciddi yanı... Konuya, Dr. Yıldız'ın "enayılığı" ıle devam edelim.' Dünkü yazımda bırkaç tumce ıle vurgulamıştım. Yıl- dız, bu tutumuyla Türk girışımcılığının yüzkarasıdır. Tanrı. Yıldız'a, "Semıryakulum "demiş. Yıldız, "Sü- rün ya kulum" anlamış... Şımdı gerçeklerın dışına çıkalım. hayal edelim... TBMM'nın, sıradan yurttaşların gittiği hastaneler yerine özel sağlık kurumlarıyla anlaştığını duyunca doktorumuzun gözleri parlar. Hemen hastaneyi zıya- ret edip "herhangi bir ricaları olup olmadığını" sorar. Özel tıp merkezinin yetkilileri. kendisini özel olarak ağırlayıp kurumu gezdirirler. Hizmetlerin anlam ve öneminı anlatırlar. Doktorumuz da gerek hastaların buraya gönderilmesi gerekse faturaların anında, ödenmesi için gereklı katkıyı sağlar... Özel tıp merkezi, doktorun yurtdışında bilgi ve gör- güsünün artması için yardımcı olur. Doktor, bu gezi- si sırasında yurtdışındakı ünlü hastane yöneticileriy- le de görüşür. Dönüşte. vekillerimıze yurtdışında te- davi olmanın dayanılmaz çekıciliğını anlatır. Meclis Başkanlığı'nın bu kurumlarla temas kurma- sı bıraz zordur. Doktorumuz hemen bır şırket kurar: Çok ünlü kişiler ıçın uluslararası sağlık hızmetleri anonim şirketi (VİPMED-İNT A.Ş...) Yürü ya kulum... VIPMED'le her yere hükmet... Tabii vekillerımızin çok sağlıklı olması için gerekli ilaçların yurtdışından getırilmesi hızmeti de şirketin sorumluluğuna venlir. Maksat ış sağlam olsun. hiz- met, ganimet iyi yürüsün... Bilimden dilime... Içeridekı özel kurumlar ışlerin azaldığını görünce ta- bii ki yeni duruma ayak uyduracaktır. Piyasadan ala- cakları kımi malzemeleri VİPMED'in üstün özellıkle- rınden yararlanarak karşılamaya başlayacaktır. Biraz tuzlu olur ama, fatura gelecek yerden kaparo esirgen- mez... Bedava ılaç tadından yenmez... Bir de vekillerimizin çocukları, torunları vardır. On- ların da zayıflamak, güzelleşmek gibi sorunları olabi- lir. Bu hizmet niçin onlara çok görulsün? Hemen saloniarla anlaşılır. Ama bir şartla... Fatu- rayı, "sağlık hızmeti karşılığı "olarak kesmeleri... Bu da zaten doğalbirşey... Güzel insan sağlıkh gö- rünmez mı? Bunun karşılığında da güzellik salonlarına. "ortak olma" koşulunu söylemeye gerek yok... Sırada kaplıcalar... Onlar ne güne duruyor? Sahip- siz bir kaplıcanın işletme hakkını alıp, hemen bir kam- panya: "Dındirmek için bütün acıları, tek çare VİPMED kaplıcaları..." insan, vekillerle bu kadar ışli-fişli olduktan sonra, herhalde adamlanndan birini de Sağlık Bakanlı- ğı'ndaki alım-satım işlerinin başına yeheştirir. Işler bu kadar büyüyünce şirketi de holdingleştir- mek kaçınılmaz olur. Bu aşamanın ardından adım adım üniversıtelere, TÜBİTAK'a da gırmek gerekir. TÜBITAK'da hâlâ, "Bilimin neresındeyiz?" diye sor- maya kalkan dinozorlar vardır, ama biraz ısrarlı ara- yınca, "Dilimin neresındeyiz?" diyecekler de bulu- nur... Koca koca adamlardan oluşturulacak bir dilim.. • affedersiniz bilim kurulu da holdınge ayrı bir saygın- lık katar. Kimi tıp fakültelerıne. trilyon gelecek yerden salon esirgenmez örneği özel binalar hediye edilir.' Kapısına da holdıngin önemli adamlanndan birinin adı yazılır: "Prof. NurbakiEmrivaki Salonu..." Burada keselim... Meclis doktoriuğuyla başlayıp daha neleeer neler yapılırdı... Sen derdine yan Hipokrat özürlüsü hekim... Köşeyi dönmek kiiim, sen kim... Aydınlara cezaya • Baştarafı I. Sayfada sının. Londra'da bulunan in- san hakları ve basın özgür- lüğü örgütü "Article 19"un İskandinavya'da yapılacak olan ikinci büvük toplantı- sında da gündeme alınacağı öğrenildi. Helsinki İnsan Hakları İzleme Komitesi de Yurdatapan'ın tutuklanma- sını kınadı. Gürhan Uçkan'ın haberi- ne göre salı \e çarşamba günleri Göteborg Üniversi- tesi'nde yapılacak olan Ar- ticle 19'un topiantısında " Bir dengev i bozmak - Ada- let. özgürlük ve görüş belirt- meözgürlüğü" konusutartı- şılacak. İsveç Salman Rüş- dü Komitesi ile Dagens Nyheter gazetesinin. Artic- le 19 ile ortak olarak gerçek- leştirdiği toplantıda görüş- lerinden ötürü cezalandın- lan, baskıya uğravan vazar- lar. düşünürler ve onları ce- zalandıran yöneticiler tartı- şılacak. Örgütün "Kökten-J dinciliğin görüş belirtme öz-I gürlüğünü tehdit etmesi" konusun işlendiği geçen yıl-' kı topiantısında. katılımcı- lar arasında. Salman Rüş- dü'vle birlikte vazarOrhan Pamuk da yer almıştı. Bu arada Helsinki İnsan Hakları İzleme Komite-' si'nin \\ashington Şubesf Başkanı Holh Burkhalter," Düşünce Ozgürlüğü Platfor- mu'nun sözcüsü olan Y'ur- datapan'ın tutuklanmasının. Türkiye'deki düşünce öz-- gürlüğüne vurulan büyük" bir darbe olduğunu ve Yur-, datapan'ın sürekli olarak ba- nşı ve insan haklannı sav un- duğunu belirtti. Burkhalter, Yurdata-, pan'ın valnızca bir televiz- yon programında görünme-, sinden ötürü, silahlı bir gru- - bu desteklediği yargısına varmanın gülünç olduğunu- sövledi. S.S. tSTANBLL DOKTORLARI CENNET ADASI TL'RİZM >E KONUT YAPI KOOPER.\TİFİ YÖNETİM KLRULLNDAN DUYLRU Kooperatifımızın Olağanüstü Genel Kurulu'nun 24 Kasım 1996 Pazargünü saat 14 OO'te Lsküdar - Selımıve Harem Otel'- de yapılacağı \e aündem maddeleri 19 Ekım 1996 tanhlı Cum- hunvet gazetesınde vavımlanmıştır. Nisaptemınedılemezse 1 Araiık 1996 Pazar günü aynı yer ve saatte ıcra edılecektır. Mazeretlerı dolavısıvla toplantıva katılamayacak üyelerimi- zin \ ekâletname> ı bır diğer üvemıze (Yönetım Kurulu üvelerı harıç)\e>aeş\ebırıncı dereceakrabasmakendısını tenısıl \et- kisini vermesıni rıca edenz. Sa>gılarımızla.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear