22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
20 EKJM 1996 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Istanbul, Ankara, İzmir ve Zonguldak barolannın genel kurullan başladı. Seçimler bugün yapılacak HAK1AY4 BAKIŞ Barolardan laikBk mesajlatı BaroSU: REFAHYOL'un bakanları ortaçağın teokratik devletinın değıl, çağdaşlaşma yolunda ilerieven demokratik hukuk devletinın bak'anlarıdır. Bunu unutmasınlar İStanbUl BarOSU: Demokratik hukuk devleti, ulusal egemenliğe dayah laık Cumhuriyet için tiim a\ ukatlan o> kullanmaya çaeırdı. İZmİr BarOSU: Ülkeyi karanlığa görürmeyi amaçlayan güçlere karşı savaşımımız sürecek. Haber Merkezi - Ankara. tstanbul. Iz- mir ve Zonguldak barolannın dün ger- çekleşen olağan genel kurullannın açı- Iışında laıklıkmesajlan \erildi. Ankara Barosu 54. Olağan Genel Ku- rulu. Ankara Üniversitesı DTCF Farabi Salonu'nda başladı. Ankara Barosu Baş- kanı Tuncav Alemdaroğlu. şeriat özlem- cilerinindemokrasiye, laik cumhurivete. hukuk devletine ve bunlann savunucu- larına karşı saldırılarına dikkat çekti. Atatürkilkevede\rimlerini, demokratik, laik hukuk de\ letini geriletmeye kimse- nin güciinün yetmeyecegini belirten Alemdaroğlu. -REFAHYÖLun bakan- lan ortaçağın teokratik devletinin değil, çağdaşlaşma volunda ilerleyen demokra- tik hukuk de\ letinin bakanlandır. Bunu unutmasınlar" dedi. Konuşmasında. yasama \e yürütme organlannın yargıva ve yargı karariarı- na gerekli savgıyı göstermediğıni belir- ten Alemdaroğlu. "Yargı karariarı. b>- pass yöntemleriyle işlevsiz hale getiril- mektedir" dı\e konuştu. İstanbul Barosu'nun İÜ Hukuk Fakültesi"nde gerçekleştirdiği genel kurulunda konuşan Baro Başkanı Turgut Kazan, demokratik hukuk de\ leti. ulusal egemenliğe dayalı laik cumhuriyet için tünı a\ ukatlan ov kullanmaya çağırdı. ka/an'a. Türk Hukukçu Kadınlar Biriiği bir plaket sund'u. (Fotoğraf: BERTAN AĞANOĞLU) İstanbul Barosu'nun İ.Ü. Hukuk Fa- kültesi "ndegerçekleşen genel kurulunda konuşan Baro Başkanı Turgut Ka/an. demokratik hukuk de\ leti. ulusal ege- menliğe davalı laik cumhuriyet için tüm av ukatlan ov kullanmaya çağırdı. Görev yaptığı 8 vıl bovunca hukuk dev leti ve çağdaş cumhuriyet için müca- dele ettiklerini sö>leyen Kazan'a, Türk Hukukçu Kadınlar Biriiği, özellikle ka- dın haklan konusunda yaptıgı çalışma- lar nedeniyle bir plaket sundu. Çağdaş Avukatlar Grubu'ndan Yücel Savman ve Engin İ ıısal ıle Çağrı Gru- bu'ndan Sıvasdavası sanık avukatlann- dan Neean' Ceylan'm vanştığı genel ku- rulda en çok alkışı Sayman'ın alması dikkat çekti. Üç aday tarafından divan üveleri içinönergenin verildığigenel ku- rul'da. Engin Ünsal ve arkadaşlarının. Yücel Savman'ın verdiği önergevi des- 26 Ekim Uluslararası Kayıplar Cünü'nde Calatasaray'daki oturma eyleminin aynısı yapılacak Annelere Avustralya'dan destek 'Gökbayrak ve Yurdatapaıı bırakılsın' Galatasaray Lisesi'nin öniinde oturan Hasan Ocak'ın annesi Emine Ocak ve babası Baba Ocak. Düzgün Tekin'in annesi Elif'Tekin'in u aralannda bulunduğu grup. "iki cumartesi, insanı"nın bırakılması için ha\ kırdı. Düzgün Tekin'in annesi Elif Tekin. anrna sırasında "Üçgün sonra Düzgün'ümün kavbedüışinin >ıWönürnü. Bagınyorum. bağın yorunı ancak kiınse dujmujor' dedi, daha sonra da bayıldı. (Fotocraf: ALPER " TLRGLT) NİLGl'N OLCAYÖZ MELBOURNE - Avustralya'da. "Cumartesi Annele- ri r 'ne destek vermek amacıyla başlatılan birdizi etkinli- ğin ilk eylemi. "Kayıp Yakınlan ile Dayanışma GeeesT. Melbourne'da yapıldı. 26 Ekim Uluslararası Kavıplar Günü'nde ise Galatasaray"daki oturma eyleminin aynısı gerçek leştiri lecek. Davanışma Gecesi'ne. "Gözaltında Kayıplarta Daya- nışnıa Komitesi'"nin konuğu olarak Avustral>a"da bulu- nan gözaltında kayıp TalatTürkoğlu'nun eşiHaseneTür- koğlu. Uluslararası Af Örgütü'nün Avustralya Birimi Başkan Yardımcısı Katfıy McKay. Avustralya İşçi Parti- si Göç Bakanı Eddie McĞallif, politıkacılar. Şili. Yunan, Kürt ve Fars fcökenli birçok kişi, hükümet dışı kuruluş- lar ve kadın örgütlerinin temsilcileri katıldılar. Hasene Türkoğlu'nun Türkiye'deki insan haklan ihlal- leri ve Cumartesi Anneleri ile ilgili konuşmasından son- ra söz alan Uluslararası Af Örgütü'nün Avustralya Bıri- mi Başkan Yardımcısı Kathy McKay. örgütün biryıl sü- recek Türkiye'de İnsan Haklan Kampanvası" başlattı- ğını hatırlattı. McKav, "Kampama.Tiirkive'desistema- tik halegelen insan haklan ihlallerinin kınanması vedün- >a kamuovunun dikkatini bu konuva çekmek amacıyla v ürüıülüvor. Bu doğrultuda Hasene Türkoğlu'na eümiz- den gelen her tüıiii vardınıı vapacağınııza söz \ermiş bu- Iunuvoru2'"dedi. teklemesi sonrasında divana Şener.Me- te . A> şenur Bahçekapılı. \asemin Liu- san ve Timur Şen seçildı. Açılışta konu^ma yapan Necati Cey- lan. Kazan'ın başkanlığındaki baroyu eleştiri vağmuruna tutru. Baronun "Siya- si şov"'lara malzeme yapıldığını sav unan Ceylan. Kazan'ın karşıt görüşte olduğu avukatlara sahipçıkmadığını iddiaeder- ken. Engin Ünsal ise baronun demokra- sinin güvencesı. avukatlann meslek ör- gütü olduğunu dile getirdi. Ünsal konuşmasında sağduvu ve tec- riibenin yanında olduklarını belirterek, demokrasi ve laik Cumhuriyetten yana olduklannı vurguladı. 12 bin üve>e sa- hıp İstanbul Barosu'nun genel kurulun- da bugün seçimler yapılacak. Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fa- kültesi Amfisi'nde başlayan ve iki gün sürecek İzmir Barosu 54. Olağan Genel Kurulu'na Ege Eniversitesi Tıp Fakülte- ;>i'nde tedavi gören Başkan Kasım Sön- mez katılamadı. Sönmez. genel kurula gönderdiği mesajda. İzmir Barosu'nun. bugüne dek laikliğe bağlı kaldıgını. de- mokratik kitle örgütleriyle iyi ilışkiler içinde olduğunu. ülkeyi karanhğa götür- meyi amaçlayan güçlere karşı devamlı savaşım verdiğini. buna devam edeceği- ni ve Atatürk ilkelennden ödün verme- yeceğıni belirtti. Genei kurulda baro başkanlıgı için a- da> olan Çetin Turan ile Nevzat Erdemir divan başkanlığınaGünev Dinç'i, üyelık- lere ise Erol Ozcan. Banu Dalgıç Cangı ve Gülbahar Akkan'ı adav gösterdiler. Divanın oluşmasından sonra okunan çalışma raporunda yargısız infazlann. köv boşaltmalar. yakmalann. faili meç- hul cinayetlerin, kayıplann sürdüğü ve yaşam hakkının ciddi olarak tehdit edildiği vurgulandı. İzmir Barosu'nun olağan genel kurulunun bugünkü bölümünde seçimfer yapıla- cak. Zonguldak Barosu 54. Olağan Genel Kurulu'nun açılışında konuşan Baro Başkanı Avukat Kaya Taş- çakmak da ülkenin en büvük sorunlanndan birinin. dev le- tin laik temellerine vönelik davranışlar olduğunu v urgu- lavarak şunları söyledi: "La- iklik ilkesl planlı bir biçün- de törpülenmeye. yok edil- meve çalışılmaktadır. İ Ike. büvük bir tehlikenin eşiğin- dedir. Laik Cumhurivet'in çağda^ «ücleri, bu sınavı ba- şarı ile vermek zorundadır." 1982 Anayasasrnın da önemli bir sorun teşkil etti- ğine ve değiştirilmesi gerek- tiğine de değinen Taşçak- mak, anayasanın özgürlük- leri sınırladığını söyledi. Taşçakmak, 1982 Anayasa- sının insan haklanna sade- ce sözcük olarak saygılı ol- duğunu kaydederek yargı bağımsızlığının anaya;,ada- ki düzenleme biçimi ile cid- di biçimde yara aldığı görüşünü savundu. İNGİLTEREDEN İZMİR POLİSİNE 1.3 MİLYARLIK HEDİYE Uyuşturucuya çağdaş takip ÖZGEN ACAR AİNKARA- Ingiltere. u.vuşturucu ka- çakçılarını ızlemek amacıyla Jzmirpo- lisine 1.3 milyarliradeğerindegızliçe- kim vapan video. fotoğraf makinesi ve uzaktan dınleme araçları hediye erti. İngiltere'nin Parlamento llişkilerin- den Sorumlu Içişlen Bakanhğı Müste- şarı Tom Sack\ille (46). Türkiye'de "ujTişturucu" v e "kara paranın aklan- ması" konularında temaslarını tamam- ladı. Sackville: Türk hükümeti yetkili- lerine. Ingiltere ya da Avrupa ülkelerı- ne gönderilmek üzereyken Türkiye sı- nırlan içinde belirlenen eroinin Türk polisince yakalanmadan, teslimat yeri- ne kadar gidişine olanak v erilmesini ve işbirliği sağlanmasını öngören biryasa değişikliği önerdi. Içişleri Bakanı Mehmet Agar, yaptı- ğı bir açıklamada. Avrupa"da yakala- nan tüm eroınin yüzde 65'inin Türki- ye"de. vüzde 35 'ininöteki ülkelerdeele geçırildiğini açıklamıştı. Aynı zamanda milletvekıli olan içiş- leri Bakanlık Müsteşan Sackv ille. An- kara'da yaptığı temaslarda. İngıltere'ye gidecek eroinlerin Türkive'de polis ta- rafından ele geçirildiği için Ingiltere'de mah teslim alacak şebekenın elebaşla- rının vakalanamadığına dikkat çekti. ingiliz yetkili. Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada Türkiye'de bu konuda ya- sal eksikliğin yanı sıra siyasa! irade ek- sikliğinin de bulunduğunu belirtti. Sackville. Türkyetkiiilere "Türk-fn- giliz ve öteki ülke polislerinin vapacak- lan bu işbirliğinin sonucunda dağıtıla- caködüUerin ortaklaşa pav laştınlması- nıönerdi. Ağar'ın PKK'nın uvnşturu- cu ticaretinden para kazandığını anım- sattığı İngiliz konuğu IRA'nın da terör finansmanında u_v uşturucu parasından yararlandığmı belirtti. Sackville. "Bu arada baz morfinden eroin yapımında kullanılan Ingiltere çıkışlı asit anhidrit maddesinin denetimi konusunda da gö- 14 kişi gözaltına alındı Hcıyııliihrocotyapan şebeke ortayaçıkarüdı İstanbul Haber Serrisi - İstanbul'da dü- zenlenen operasyonlarda, paravan şirket- lerle hayali ihracat yapıp bankalardan mil- yarlarca iira ihracat kredisi alan 14 kişi- lik bir şebeke ele geçirildi. Polis. Fernılı tbrahirah'e ve Mehmet Arilla Ünal'm şe- bekenin eiebaşlan oiduğunu, bildirdi. istanbul Mali Şube Müdürlüğü'nden yapılan açıkiamaya göre şebeke eleman- Ian, KâğJthane'de Mehmet Atilla Ünal ve Hüseyin üğur Yuıtseveroğiııadlı kişilerin sahibi buluaduğu Lema Tekstii Ürünleri AŞ'ye baskın dûzenlediler. Bu kişilerin çeşitli paravan ştrkerter kurduklan, bu şirketler adına hayaJi ihra- catta bulunduklan ve resmi belgelerde tahrifat yaparak devletten haksız KDV ia- desi ile bankalardan mifyarlarca İira ihra- cat kredisi aldıklan anlaşıldı. Sanıklardan alınan bilgiler sonucunda Karaköy ve Bostancı'da düzenlenen operasyonlarda da aynı şebeke üyesi olduklan belirlenen Mustafa Batmaııkaıa, Hüsevin Avni Yük- seL Femıh İbrahimiye, Hüsevin Kalafat- çı, Nejat Şefızadegah. Hasan Kuran. Er- dinç Yazgan, Ergün Oztürk, Musa Çakır, Mahmut İbrahimiye, Fatma Alev Yalçın- kaya ve Hüseyin Eİere gözalöna alındı. Polis yetkililen, Ferruh İbrahimiye ve Mehmet Atilla Ünal'm şebekenın eiebaş- lan olduğunu. paravan şirketlerin kurul- ması için finansmanın Mahmut İbrahimi- ye tarafından sağlandığmı belirterek bu kişilerin ştmdiye kadar Yapı Kredi Ban- kası Galata Şubesi 'nden 1 milyon400bin Alman Markı. aynı bankanın Sefaköy Şu- besi *nden 75 bin ABD Dolan ve Emlak- bank Ataköy Şubesi'nden 500 bin ABD Dolan ihracat kredisi aldıklannın belir- lendiğini bildirdiler. rüş ahş>erişinde bulunduk" dedi. Sackville. "İngiltere'yegireneroinin yüzde 80-90'ının Türkiye'den kavrıak- İanmasından, baz morfinin emine dö- nüştürülme işinin önemli bir bölümü- nün de Türkive'de vapılnıasından aşun derecede kaygılı>Tz" dedi. İngiliz müsteşar. İngıltere'de 20 bini kayıtlara geçen 100 bin kadareroinma- nın bulunduğunu anımsattı. Sackville. "Türkiye'ninmıışturucu konusunda sabırla sürdürdüğü müca- deleden havTanhk du\ ulduğunu da söz- lerineekledi ve Türk em tm etindegörev- li bazı narkotik uzmanlannın İngilte- re'de eğitileceğini söyledı. İngiliz yetkili. Türkiye'nin. 1988"de 26 üye ülke ıle bırlıkte ımzaladıöı "OECD Mali Eylem Göre\ Gücü Söz- leşmesfnı yürürlüğe koymayışından yakındı. Sözleşme, uvuşturucu ve kara para ile mücadelede uluslararası ışbirliğinin yanı sıra. bu kapsama giren suçlulann malvarlıklanna polis trafin- dan el konulması olanağını da sağlıvor. Türkiye, imzaladığı bu an- laşmayı o tarihten beri TB- MM'den geçirmediği için öteki ülkeierce şiddetle eleş- tirilıvor. Bu nedenle Sackv il- le. TBMM'nin ılgıli komis- vonunda bekleven sözieşme ile ilgili vasa tasarısı hakkın- da komisyon başkanı Ertan Yülek ile göriiştü. Yülek'in. yasanın. bir iki ay içinde ko- misyondan geçerek Meclis'te ele alınacağını müsteşara söylediği öğrenildi. Sackv ille. uyuşturucu tica- retinden kaynaklanan milyar- larca sterlinin Türkive de da- hil olmak üzere dünvada ka- ra paraya dönüştüğüne v e bu- nun varattığı olumsuzluğa değindikten sonra şöyle ko- nuştu: "Türkiye'ye kara paranın aklanması konusunda müca- delede önemli görev düşüyor. Sözleşmevi imzaladığı halde gerekli vasa değişikliğini yap- mayan Türkiye dışanda kötii bir izlenim yaratıvor ve ister istemez öteki ülkeİerin baskı- sı altında kalıvor." YEDITEPE UNIVERSITEŞI GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ NDEN UYUR İç Mimari Endüstri Urünleri Tasanmı Grafik Tasanmı Tekstii Tasanmı Plastik Sanatlar Tiyatro bölümlerine 21, 22, 23, 24, 25 Ekim tarihlerinde başvuracak ögrenciler içinden az sayıda açık bulunan kontenjanlara sınavla ögrenci alınacaktır. Deuylı bilgi için: Adres :Yedıtepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakûltesi Beyhan Aral Karapüsû, Büyûkada , İstanbul TelefonUr (0216) 382 34 00 Fakslar (0216) 382 64 78 AHMET TANER K1ŞLALI DilÜstünde Kaydırmaca.. Rahmetli Hocamız Prof. Seha Meray, zaman za- man bir arkadaşımıza takıhrdı: - Yahu iyi ki Ingil/zce var, yoksa sen Türkçe ko- nuşamazdın! Çünkü SBF'nin bu genç öğretim üyesi. her tüm- cesine mutlaka en az bir ingilizce sözcük sokuştu- rurdu. Derken bu "moda"yı pek sayın devlet büyükleri- miz yaymaya başladılar. Örneğin Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'na "BM Asamblesi".. ya da izlenecek yol. yöntem yenne "prosedür" demezlerse kendilerinin yeterince önemsenmeyeceğinı düşünür oldular. Hele rahmetli Özal! ABD Başkanı Bush'tan söz ederken "Başkan" derse küçültmüş olacağını düşünmüş olacak ki, hep "Prezident Buş" derdı. "Aydın"\n tersine, "entel" bir aşağılık duygusu- nun ürünüdür. Osmanlı enteli, Arapça ve Farsça yüklü konuşup yazdıkça kendini kitlelerin üzerinde görürdü. Çöküş döneminin "mandacı" enteli, Fransızca sözcükler paralayarak farklı olduğunu kanıtlamaya çalışırdı. Şimdiki entel ise, Amerikanca sözcüklerin arka- sına gizlenerek aşağılık duygusundan kurtulma pe- şinde. Onlann yönlendirdiği basın ve sermaye impara- torları da, bu "moda"nın dışına çıkma cüretini ken- dilerindebulamıyorlar... "Medyacenter"ian "basın merkezi" yapsalar küçüleceklerini sanıyorlar. Bizim orada bir alışveriş merkezi açılmış. Astık- ları kocaman bezin üzerinde "West Side Shoping" yazılı. Dinci biryayın grubunun çıkardığı derginin adı bi- le "Aksiyon". "Eycbibi". kendini "rteöeöe"diyeokursaönem- senmeyeceği korkusunda... Devlettelevizyonunun haber okuyucusu bile, TV 2'ye "ti vi iki" diyor. Bari "ti vi tu" dese daha tutarlı olacak. Anadolu enteli artık Amerika'ya gittiğinde hiç ya- bancılık çekmez... Ama Anadolu insanı artık kendi ülkesinin büyük kentlerinde yabancılık çeker oldu... • • • Mustafa Kemal, gerçek bir "Osmanlı aydını" i- di. Osmanlıcayı çok iyi konuşur ve yazardı. Ama doğru olanın Fuzuli'nın değıl. Yunus'un dili oldu- ğunun bilincindeydı. Geleneksel Türk müziğini çok severdi. Ama çok- sesli müziğin evrenseHiğinin ve Türk kültürüne ya- pacağı katkıların bilincindeydı... Duygulannın değil, aklının gereğini yaptı. Kendisi de büyüdü. toplumu da... TV'sine, gazetesinin eklerine, dergilerine, binası- na, mağazasına Amerikanca isimler koyanlar neyin gereğini yerine getiriyorlar? Duygularının mı, akılla- rının mı? HBB kendine "eyc bibi" deyince daha mı çok iz- leniyor? Amerikalılar da uydu antenlerini ona mı çe- viriyorlar? Kanal D'de ya da Kanal 6'da iyi bir izlence var-, ken herkes gene de adı Amerikanca olan bir kana- lı mı seçiyor? Öyleyse işyerine yabancı isim koymanın parasal, akılsal bir yanı yok. Peki ne yanı var? • • • Fransa, dildeki yozlaşmayı önlemek, Fransızca- yı İngilizce sözcüklerin istilasından kurtarmak için yasa çıkardı. Kamu görevlilerinin buna uymazorun- luğu getirildi. Türkiye'de yeni mandacı enteller Amerikanca sözcüklerin istilasının öncüsüler. Eski mandacı en- tellerin bir kısmı ise ona karşı; ama Arapça ve Fars- çanın istilasına dönme arzusu içinde kann ağnsı çekiyorlar. Arapça ve Farsçayı "yabancı" saymayan "milli- yetçi-muhafazakâr" enteller bunlar. Ama gene de. Fransa'dakinin benzeri bir yasa ha- zırlığının olduğunu öğrenmek umut verici... 1980'den önce, işyerlerinin adının Türkçe olma- sını zorunlu kılan bir yasa vardı. Eğer yabancı bir ad daha kullanılacaksa, o ad Türkçe olanın en çok ya- rısı büyüklüğünde yazılabıliyordu. Üstelik de tabe- la vergısi iki kat ödenerek. O yasayı enteller kaldırdı... Nâzım'ın "Bir Aşk Masalı"nda Ferhat, Şirin'ine şöyle der: - Konuştuğum dil kadar, Türkçem kadar güzel- sin! Dilin de, Türkiye'nin de kurtulması. entellerin ye- rini aydınların almasına bağlı. Osmanh'nın son döneminde de. entelden geçil- miyordu. Turizm Bakanı Yücel 4 Diyanet îşleri hac ticaretine girmesin' BARIŞ DOSTER BODRLM - Turizm Bakanı Bahattin YüceLRP'ye yakın isimlerin hac organizasvonu ıle ilgili tartışmalanna son noktayı koydu. Türkiye'de hac organizasyonu ile Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği'nin(TÜRSAB) ilgilendiğini belirten Yücel. "Dinavet İşleri Başkanlıgı sadece dinle uğraşsın. hac öcareti işine girmesin" dedi. Turizm Bakanı Bahattin Yücel. Denız Temiz Tur Mepa Derneği'nin Bodrum'da düzenlediğı "Ege ve Akdeniz Kıviİarı Temizliği Genişletilmiş Toplannsrna katıldı. Gazetecilerin hac organızas>onuvla ilgili sorulannı yanıtlayan Bakan Yücel. buişJeTÜRSAB'ın ilgilendiğini vurguladı. Yücel, önceki akşam bir televizyon proeramında konuşan MÜ'SÎAD üyesi .\li Rıza Demircan'ın hac kontenjanıyla ilgili Turizm Bakanhğı ve Divanei İşleri Başkanlığı'na vönelik eleştiri lerini "Bunlar yanlıs değerlendirmelerdir" diye nitelendırdi. Hac organızasvonlan için Turizm Bakanîığı'nın seyahat acentelerine belge verdiğini anımsattı. Yücel şöyle konuştu: "Seyahat acentesi belgesi olmavan \e 1618 sav ılı yasanın 4. maddesine göre de yurtdışında vaptığı turlardan dolavı Türkiye'ye belli ölçüde döıiz getirmeven sevahat aeentelerinin hac kotası için Turizm Bakanlığı'na l)aş\ ıırması söz konusu değildir. Biz şirketleri ticari etkinliklerine göre değerlendiririz. RP'nin vandaşı va da karşın olmalanna göre değil. RP'nin iktidarda olması da hac kontenjanı konusunda artı bir avantaj sağlamaz. Aj nca Suudi Arabistan'ın Türkiye'ye tannmş olduğu kotafaieUidir.Suudilerin bu konudaki altvapısı da bellidir. \e hac organizasyonu \tesut Yılmaz'ın Dışişleri Bakanı olduğu dönemde katıldığı İslanı Zinesi'nde alman bir karaıia her ülkenin nüfusunun bin de biri oranında avaıianmıştır. RP iktidardadır dive bu değişmez."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear