Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
11EKİM1996CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Demirel -
Pakdemirli
daı/ası
• ANKARA (AA)-
ANAPManisa Milletvekili
EJcrtm Pakdemirli.
CiiTnhurbaşkanı Siileyman
Demirel'e hakaretten
rruahkûm olduğu yasal faızi
ile "forlikte yaklaşık 8
maKar lira tazminat
ceza>ının 2 mılyar lirasını
dalva ödedi. Daha önce de
1.5 rıilyar liraödemede
bııluian Pakdemirli'nin.
Cumh.urbaskanı Süleyman
Dernirel'e yaklaşık 4.5
milvar lira borcu kaldı.
Öğretmene
sürgiin iddiası
• İZ.M/R (Cumhuriyet
Ege Bürosu)-18 nisanda iş
bırakma eylemine
katıkiıklan sav ty la 30'un
üzeninde Eğitım-Sen üyesi
okul yöneticisinin. değişik
okul iara öğretmen olarak
sürü'idükleri açıklandı.
Eğîtim-Sen İzmir
şubelennın yönetım
kurulian üyeleri. sürgün
edilenler hakkındaki
karann ıptali için İzmır
İdarc Vlahkemesi'ne
başvurdular. Eğitım-Sen
İzmir şııbelennin
yöneticileri valilik önünde
yaptıklan basın
açıklamasıyla sürgünleri
de protesto ettıler
Hastanelerdeki
doçentler
• A.NKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Eğitim hasianelerınde
göre\ > apan doçentlere
profesörlük un\anı
\erilmesine ılişkin yasa
önerisi, dün TBMM Milli
Eğitim. Kültür. Gençlik ve
Spor komisyonu'nda ele
alındı. Yasa önerisi, alt
komisyona ha\ale
edilirken. Yükseköğrerim
Kurulu (YÖK) Başkan
Yardımcısi Mehmet Alı
Kısakürek, dünyada hiçbir
yerde profesörlük
un\anının üniversite
dışından verilmedığini
belırttı.
Çalışan çocuklar
eylem komitesi
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Türkiye'de çalışan
çocuklann çalışma ortamı
\e koşullarının yennde
incelenmesi. sorunlannın
çözümü için kampanyalar
düzenlenmesı \e halkın
bılınçlendirılmesi
amacıyla •"Türk-îş Çalışan
Çocuklar Ulusal Eylem
Komitesi" oluşturuldu.
Türk-is Çalışan Çocuklar
Bürosu Müdürü Ozcan
Karabulut. yaygmlaşan
atıpik üretim biçimleriyle
çalışan çocuk \e genç işçi
sayısınm hızla arttığını
kaydetti.
Nobel Barış
Ödülü
• OSLO (Cumhuriyet) -
19%yıltnın Nobel Barış
Ödülü bugün açıklanıvor.
Nor\eç Parlamentosu
Startinget'e bağlı Nobel
Komitesi öğle saatlerine
" ödül sahibıni ya da
»sahiplerinı açıklayacak. Bu
lyılkı ödülün en çok şans
tanınan aday ları fsveçli
Çarl Bildt \e Amerikalı
Richard Holbrooke.
Bosna'daki Dayton
Anlaşması'nı yaşama
geçırmek için çaba
.gösteren Carl Bildt.
Avrupa Birliği'nin.
Richard Holbrooke ise
NATO'nun arabulucusu.
Geçen > ıl olduğu gibi bu
yıl da Sınır Tanımayan
,'Doktorlar. Sınır
.Tanımayan Gazeteciler ve
Uluslararası Af Örgütü
adaylar arasında. Buyıl
ödüle bir de >eni aday var.
.Oda Haag'dakı Savaş
.Suçları Mahkemesi.
Askerler tayınla
beslenecek
' • ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
:
Türk Silahlı Kuwetleri'nin
-bazı yasalarında değişiklik
yapılarak. OHAL
dı^ındakı yerlerde görevli
"a.vkerlerin de tayınla
beslenmesi
•kararlaştırılırken. özel
gû\eniik bölgelerine giriş
'izne bağlandı.
Bilican'dan PKK
açıklaması
• DİYARBAKIR
(Cumhuriyet) - Olağanüstü
Hıl Bölge Valisi Necati
. B lıcan. y ılbaşından bu
• yjıa Doüu \e Güneydoğu
..Aıadolu Bölgesı'nde
• d^enlenen operasyonlarda
2sın 93 teröristin
ödürüldüâünü söyledi.
Trablus Büyükelçisi, Libya gezisi öncesi Ankara'nm dikkatini çekmişti
Uyarı ciddiye almniâdıANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Başbakan Necmettin Erba-
kan'm. Libya'yı ziyaret etmeden
önce. bu ülkeye gitmesının "de\-
letin yüksek çıkarları açısından
son derece sakıncalı olduğu" yo-
lundabirDişışleri Bakanlığı rapo-
ruyla uyanldığı ortaya çıktı. Erba-
kan'ın gezisinden önce hazırla-
nan raporda. Libya Devlet Başka-
nı MuammerKaddafi'nin Türki-
ye'yi hedef alan açıklamalarının
sürdüğünedikkatçekilerek, "İçin-
de bulunduğumuz böyle bir or-
tamda BaşbakanziyarTefinin telaf-
fuz edilmesi devletin âli menfaat-
leri açısından son derece sakınca-
lı olup, Libya tarafından gelebile-
cek böyle bir ziyaret önerisi söz ko-
nusu bile edilmemelidir "
denildi.
Dışışleri Bakanlığı'nı
devredışı bırakarak Lib-
ya'nın Ankara'daki büyü-
kelçisiyle görüşmeler ya-
pan Erbakan. uyan raporu-
nu dıkkate almay ınca Tür-
kiye'ye agır fatura ödettı.
Erbakan'ın Libya konu-
sundaki tavrı. "Başba-
kan'ın, kendide\ letinegü-
\enmediğini sergileyen so-
mut bir olay" olarak de-
ğerlendirildi.
Yazanmız Cünevt Arca-
yürek"in "Güncel"adlı kö-
şesinde dün javımladıgı
raporda. Kaddafi'nin. Lib-
ya de\riminin 27. yıldönü-
mii törenlerinde. Türkiye \e
Türkleri hedef alan ağır
açıklamalarda bulunduğu
kaydedıldi.
Kaddafi'nin. Türkiye'ye
hakaretler içeren tutumu
üzerine Türkıve'nin An-
kara'ya çagrılan Trablus
Büyükelgsi AteşBalkan'ın
o sırada yaptığı girişimler.
Dışi^leri Bakanlığı'nda.
şö>Ie raporedildi. "Trab-
lusBü>ükelçimİ2Ateş Bal-
kan. Lider Kaddafi'nin 2
e\lüldeki konuşmasında
fiirkive'deki KürtJerie ilgi-
li olarak serdettiği ifadeler
hakkında girişimde bulun-
mak üzere, As\a İşleri Ge-
nel Miidiir Vekiliilegörüş-
müştür.
Balkan, genel miidiir
vekiline; Lider'in söz ko-
nusu ifadelerini \e kul-
landığı üslubunu kabul
• Başbakan Erbakan'ın. Libya'yı zi>aret etmeden önce. bu ülkeye gitmesinin "devletin
yüksek çıkariarı açısından son derece sakıncalı olduğu'" yolunda bir Dışişleri Bakanlığı
raporuvla uyanldığı ortaya çıktı. Türkive'nin. Ankara'ya çagrılan Trablus Büyükelçisi
Ateş Balkan"ın Erbakan'ın gezisinden önce gönderdiği raporda. devlet bakanlan Zeybek
ve Gül'ün Libya'da "hüsnü kabul" görmedikleri, Kaddafi'nin Türkiye'yi hedef alan
açıklamalarının sürdüğü \ urgulandı.
edilemez bulduğumuzu \e "pro-
testo' ettiğimizi...
Kardeş bir iilke saşdığımı/
Libya'nın Lidcri'nden beklene-
nin bu tarz ifadeler olmadığı-
nı...
Üstelik bu konuşnıanın Tiir-
ki\e'nin devrimin \ ıldönümü tö-
renlerinde iki bakani) la (Namık
Kemal Ze\bek üe Abdullah Gül)
temsil edildiği sırada \apı/mış ol-
masının dikkatknizden kaçmadı-
ğını; büriiıı bunlann ilişkilcritni-
zin geliştirilmesi açısından hiç de
yararlı bir da% ranışolmadığını sö>-
lemiştir."
"Genel miidiir u'kili; Lider'in
ifadelerinin sadece iki açıdan de-
ğerlendirilmesini istediklerini: bi-
rincisinin Kürtleremii/ahirgöriiş-
lerinin insanî ka\gılardan ka> nak-
landığını, ikincisinin ise ABD'nin
Arap ulusunu mah\etme> i aniaç-
lavan çifte standartlı politikalara
karşı çıkmak olduğunu büdirmiş-
tir Bii>iikelçimiz bunun üzeri-
ne. Lider'in konuşmasında doğ-
rudan Türki>e'nin »e Türkle-
rin hedef alındığını. bu nedenle
esas konunun Litna-ABD ilişki-
leri olmadığını. özellikle söz ko-
nusu if'adeleri protesto etmek
maksadi) la kendisi\ le görüştü-
ğünü >urgulamıştır."
Trablus Bü\ ükelçisi Balkan'ın.
Libva'dan Dı^isleri Bakanlığı'na
Çİ2ZVIEDEN YLKARI MUSA KART
Erbakan'ın dış politika başansı: Nijerya'ya mehter takınıı gönderiJecek.
Kozakçıoğlu, kararnamenin imzalanmamasıyla Kaddafi'nin iddialarının havada kalacağını söyledi
Çifler, Ağar'a karşı çıkış arıyorA.NKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başba-
kan Yardımcısı \e Dışişlen Bakanı TansuÇil-
ler. aşamadığı kararname bunalımını. diplo-
matik skandaladönüşen Libya zıyaretini "gay-
ri resmi" bırakarak gidermeyi planlıyor.
Başbakan Yardımcısı \e Dışışlerı Bakanı
Tansu Çiller. lçişleri Bakanı Mehmet Ağar a
vekâlet eden DYP'lı De\ let Bakanı Bekir.\k-
so\'un da kararnameyi imzalamaması üzeri-
ne. tırmanan bunalıma çözüm bulamadı. Çıl-
ler. Kaddafi'nin Türkiye've yönelık sııçla-
malarına Başbakan Necmettin Erbakan tara-
fından yanıt \erilmemesi üzerineorma cıkan
diplonıatık skandala karşın. yaptığı tüm açık-
lamalarda kararnamedeki imzaların tamaın-
lanacağı \önünde mesajlar \erdi. Cıımhur-
başkanı Süle\nıan Demirel'ın "onavlanıanıa"
olasılığı ncdenı_\le Agar'ı azletme\i de göze
alamayan Çiller. panı vönetıcılerı aracılığıy-
knerdiğı me>ajda, süren bunalımı lehinedö-
nüştürmek amacıv la Lıb\agezısınıtıkararna-
meden çıkarılmaMiıın îstenebıleceğını ımaet-
tı. Afrıkdzi\aretinin ba^langıcında Ağar'ın is-
tıfa etmesini ısteven DYP vöneticıleri \e
Hükümetin kaderihaftaya belliolacak
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su)-Libya gezisi sirasında Muam-
mer kaddafi ile yaptığı görüşme
sirasında, Türkiye Cumhunyeti
devietine doğrudan ve açıkça ya-
pılan hakaretlere duyarsız ve tep-
kisiz kaldıği gerekçesiyle Başba-
kan Necmettin Erbakan ve hükü-
met hakkında ANAP. DSP ve CHP
gruplan tarafından verilen 3 ayn
gensoru önergesinin birleştirile-
rek 16 ekim çarşarnba günü
TBMM'de görüşülmesi kararlaş-
ttnldı. Erbakan hakkında verilen
gensoru önergelerinin birieştiril-
mesi ve gelecek hafla çarşamba gü-
nü göriişülmesine ilişkin TBMM
Danışma Kurulu karan, genel ku-
rulda görüşülerek kabul edildi.
Çarşamba günü gensoru önerge-
lerinin gündeme alınmasının ka-
bul edilmesi durumunda. görüşme
günü tespit edilecek.
Anayasava göre. görüşme günü.
gensoru önergelerinin gündeme
alınıp alınmamasma ilişkin kara-
nn alındıgı tarihten başlayarak iki
tam gün geçmedikçe yapılamaya-
cak, bu süre bir haftayı da geçe-
meyecek.
Görüşmelerin ardından yapıla-
cak oylamada, birieştjrilen gen-
soru önergelerinin Meclis üye tam
sayısının salt çoğunluğu olan 276
milletvekili tarafından kabul edil-
mesi durumunda hükümet düşe-
cek.
Parlamentoda iktidar partileri-
nin. 160'ıRP, 121'ıDYP'Iiolmak
üzere 281 milletvekili bulunuyor.
Muhalefet partiJerinden ANAP'ın
129. DSP'nin 73. CHP'nin 49.
BBP'nin 7. BTP'nin 1 milleneki-
li bulunuyor. 10 bağımsız millet-
vekiliyle birlikte muhalefet parti-
lerinin sandalye sayısı ise 269'da
kalıyor. Hükümetin düşürülebil-
mesi için muhaiefet partileri ve
bağımsızlann gensoru görüşmele-
rine firesiz katılarak güvensizlik
oyu vermeleri, iktıdardan da en az
7 mılletvekilinin muhalefetle
hareket etmesi gerekiyor.
ANAP'ın taktiği
ANAP. Libya gezisiyle igili
gündeme getırdiği birtakım so-
rularla hükümet ortaklannıdabir-
birine düşürnıe taktiği izlemeye
başladı.
ANAP'lı Agâh Oktav Güner
Türkiye'nin Trablus büyükelçi-
sinin 3 kez Dışişleri Bakanlığı "na
"Başbakan Libya'ya gelmesin"
diye başv uruda bulunmasma kar-
şın Erbakan'ın neden gittiğini sor-
du. Güner, Dışişleri Bakanı Tan-
su Çiller'in bu konudan Erbakan'ı
haberdar edip etmediği, eğer et-
tiyse Başbakan *ın neden bunlara
itibar göstermediği sorulanmn da
açıklığa kavuşturulması gerekti-
ğini söyledi. Güner, Çiller'in bu
konuyu "Ortagmı yaralayarak
h üküıneti bozmakiçin kullanmak
istivor" olabileceöini de ima etti.
DYP'lı bakanlann. çıkan diplomatik skandal
üzerine sessiz kalmaya özen göstermeleri dik-
kat çekti. Erbakan'ı karşılama ve uğurlama tö-
renindegöndereTürkbavragıçekmeven Mı-
sırda. zıyareti "resmi kabuletmediğinPaçık-
lamıştı.
Mısırlı yetkililer, Erbakan'ın gezisinin "res-
mi starüde olmaması" nedenıvle geleneksel
kurallar u\ annca göndere Türk ba> -
rağının çekilmedıgıni belınmışler-
di. Afrikagezisine ılı^kın kararname-
den Libya'nın çıkarılmasi durumun-
da Başbakan Necmettin Erbakan. sa-
dece Nijerya'ya resmi düzey de bir zi-
yaretgerçekleştırmişsayılacak. Lib-
ya v e Mısır temaslan. "özel çalışma
zjyareti" kapsamında deöerlendiri-
lecek.
D\P Genel Başkan Yardımcısı
Hayri Kozakçıoğlu. gazetecılerin
sorulan üzerine. "Ağar'ın azledilme-
si ve>a istifa etmesi gerektiği" y önün-
de imada bulunmamaya özen gös-
terdi.
Kozakçıoğlu. "Sayin Ağargöriiş-
lerinde ısrar ederse. partimiz tara-
fından da u\ gun görülürse. gezi. res-
mi gezi olma sıfatını kay beder. O za-
man ortaya atılan iddialann büyük
bölümü ha>ada kalır" sözleny le. ka-
rarnamenin imzalanmamasının Kad-
dafi'nin suçlamalanna bir yanıt ola-
bileceâini de ima ettı.
IRMIKIAYDIN ENGİN e-mail: engin@planet.com.tr
Epeydir rahattık. Hiç olmaz-
sa bir soluk aldıydık. Taaa. John-
son'un ünlü mektubundan, ül-
kenin 50 sente muhtaç olduğu
günlerden, IMF kapısında tek
ayak üstü bekletildiğimiz dö-
nemlerden bu yana sık sık kın-
lan "ulusal gururumuz" birsü-
redir iyiydi.
Ama başladı işte gene.
Önce ufaktan ufaktan başla-
dı. Örneğin, Federal Almanya
Başbakanı Helmut Kohl.
Bonn'u ziyaret etmek isteyen
Tansu Çiller'e dirseğini göster-
di. Sadece "Gelme" demekle
yetinmedi, üstüne "Sen bizi kan-
dırdın. 'Gümrük birliğine evet
deyin; Türkiye'yi köktendincıli-
ği geliştirecek, pekiştirecek bir
iktidardan kurtaracağım' dedin.
Ardından kendin Refah 'la koalis-
yon kurdun. Senı yalancı kadın
seni. Gelme saktn. Seninle gö-
rüşmek istemiyoruz" anlamına
gelecek laflar dokundurdu.
Milli gururumuz bir miktar kı-
nldı. En azından, salt "dokundur-
ma" düzeyinde kaldığından kı-
Milli Gururumuzu Kıran Kırana...
rılmadıysa bile biraz çatladı.
Ama ardından şu Kaddafi.
her şeyi berbat etti. Milli guru-
rumuzu ayaklaraltına aldı. çiğ-
nedi. Gerçi biz de ona "Baldın
çıplak, çölbedevisi... Tarihinne
u/an senin?Daha düne kadarbi-
zim at uşaklarımız değil miydi-
niz? Ne zaman bitiniz kanlandı
da... "filan diye delikanlı üslup-
larla giydirdik.
Gerçi bu aradatıpkı bizim gi-
bi Akdeniz kıyılarında yaşayan
bir başka yoksul halkı, Libyalı-
ları da fena halde harcadık. Yok-
sul ve dolayısıyla baldın çıplak
olmayı bir utanç gerekçesıne
dönüştürdük. Hakkâri'de çöp-
lükten ekmek ufaklan, yemek
artıkları toplayan başka baldın
çıplakları unuttuk...
Ama şu ya da bu, olup biten-
ler milli gururumuzun fena hal-
de kırılmasına engel olmadı.
Kaddafi'yeettiğimizküfürleriçı-
mizi serinletmedi.
Tam bu rezilliği sindirmeye
çabalarken, Fransız Futbol Mil-
li Takımı'nın alçak oyunculan,
bizim çocuklara dört tane çek-
mezler mi? Olan tabii gene bi-
zim milli gururumuza oldu.
Gerçi Fransız Futbol Milli Ta-
kımı'nı oluşturan futbolculann
bir "lejyonerler ordusu "na ben-
zediklenni, her birinin Avrupa'nın
en büyük takımlannda "star"
rütbesiyle futbol oynadıklarını
söyleyen: Türkiye'de ise ligler-
deki bütün starlann ithal malı
olduğunu; yerlı starlann içınde
ise Edirne'den ötede doğru dü-
rüst bır hüner göstermişi bulun-
madığını;gerçekbıreğlenceen-
düstristne dönüşmüş futbol sirk-
lerinde lyinin. "da/?aaz"ıyiyiher
zaman ufalamasının doğal oldu-
ğunu, bundan da milli gururun
kırılması gıbi sonuçlar çıkarıla-
mayacağını söyleyen münafık-
lar çıktı. Ama hayır, hiçbir açık-
lama içimizi serinletmiyor. Kad-
dafi'nin yumruğu. Fransız fut-
bolcuların tekmesi derken milli
gurumuz gene kırıldı ve bu gi-
dişle onarımı da mümkün ol-
mayacak gibi.
Oysa oldukça sağlam bir mil-
li gururumuz vardı. Öyleolurol-
maz nedenlerle kırılmıyordu. Ör-
neğin yeryüzünde ulusal hava ve
deniz yollarının adını Ingilizce
yazan; "Türk Hava Yolları" ye-
rine "Turkish Airlines"\ yeğle-
yen; "Türk Deniz Yolları"nın adı-
nı "Turkish Maritimes Linesla
değiştiren bir ikinci ülke yok.
(Araştırmacı gazeteci olduğum
için bu konuyu da iyiden lyiye
araştırdım.
Aslında son cümledeki yar-
gım biraz haksız. "ingiliz Hava
Yolları" da adını "British Air-
ways" koymuş. Amerikalılar ve
Avusturyahlar da uçak şirketle-
rinın adını ingilizce yazıyorlar.
Ama bu onların da milli gururu-
run pek sağlam olmadığından
başka neyi kanıtlar ki?)
Sorun salt havayolu. deniz-
yolu sorunu da değil. Edirne'den
başlayıp taa Anadolu'nun içle-
rine kadar uzanan otoyolun adı-
nı da TEM koyduk. Aramızda
"TEM'dengidelim... TEM'e çık-
tım... TEM dün akşam çok tıka-
lıydı..." filan diye rahat rahat ko-
nuşuyorduk. milli gururumuza
da bir şeycikler olmuyordu. Ki-
mılerimizin TEM kısaltmasının
"Trans Europens Motorway"
anlamına geldiğini bilmesine
rağmen bu böyleydi. Milli guru-
rumuz, iyi kötü idare ediyordu.
Ama birdenbire her şey üst
üste bindi. Baldın çıplak çöl be-
devileri ile kalleş Fransız futbol-
cular milli gururumuza edecek-
lerini ettıler...
Besbelli ki bu böyle gitmeye-
cek. Anlaşılan ya şu milli guru-
rumuzu daha sağlamlaştırmak
zorundayızyada...
Ya da "Milli gurur nedır, ne
değildir? Nezaman ve neden kı-
rılır" sorusuna ciddi bir yanıt
bulmalıyız...
gönderdiği raporda. "törenJere ka-
tılan iki bakanlı Türk heyetinin
pek hüsnü kabul gördüğünü söy-
leyebilmenin mümkün olmadığT
v urgulandı.
12 Arap ülkesinin siyasi tem-
silci yollamadığı törenlere sadece
Cezay ir. Tunus. Fas. Mısır ve Su-
dan'dan katılım olduğuna işaret
edilen raporda. "Devlet bakanla-
n Abduliah Gül ve Namık Kemal
Zey bek'in Trablus'ta olduğu esna-
da. Kaddafi'nin 2 ey fülde de Kürt-
lere desteğini y inelediğine" di kkat
çekildı.
Randevu ve madalya vok
Raporda. Türk bakanlann. Lib-
ya Karma Ekonomı Komisyonu
Eşbaşkanı düzeyinde bile ka-
bul görmedikleri vurgulanır-
ken. "Bakanlann Kaddafi ile
KEK eşbaşkanından \aki ran-
de\ıı taleplerine ce\ap bile *e-
rilmemiştir. Törenlere katılan
siyasi konuklara madalya te\-
di edüirkın. bu nişan Türki-
ye temsilcilerinden esirgen-
miştir" denildi.
'Zi>aret devlete zarar'
Büy ükelçi Ateş Balkan. Er-
bakan'ın Libya'yı ziyaret et-
mesinın "de\letin yüksek çı-
karlan açısından son dereces^-
kıncalıolacağınr belırttıği ra-
porun son bölümünde. şu uya-
rılan dile getirdı:
"... Kaddafi herhalde itida-
limizi aczimizolarak değeıien-
dirmekgibi biryanlışadüşmüş
olacak ki, bakanlarımızın
Trablus'ta bulunduğu sırada
Türkiye'yi hedef alan Kürt
sempatizanı görüşlerini ale-
nen açıklamaya yeltenmiştir.
İ slubu her türlü mazereti ma-
zur göstermekten uzaktır.
Burada Büy ükelçilik ola-
rak yapageldiğimiz \e ttna-
li etmesi (sürmesi) halinde
yapacağımız teşebbüslerin
Kaddafi'yi bu tür beyanlar
yapmaktan alıkoymaya ye-
terli olmadığı anlaşılmak-
tadır. İçinde bulunduğumuz
böyle bir ortamda Başba-
kan ziyaretinin telaffuz edil-
mesi devletin âli menfaatle-
ri açısından son derece sa-
kıncalı olup, Libya tarafın-
dan gelebilecek böyle bir zi-
yaret önerisi söz konusu bi-
le edilmemelidir...'"
POLİTİKA GÜ3NLÜGU
HİKMET ÇETİIVKAYA
TRT ve Hürriyet
Gazetesi...
Son günlerde TRT'yı izliyor musunuz?
Ben izliyorum ve TRT'nin habercilik anlayışındaki
farklılığı görüyorum...
TRT-1, Türkiye'nin en büyük kanalıdır. Yayınları
tüm ülke genelinde ızlenir. Özellikle TRT-1'den ya-
yımlanan programlarda Cumhuriyet, Atatürkçülük
ve demokrasi mesajlan izleyicinin beğenisini kaza-
nır.
Acaba son günlerde neler oluyor TRT'de? Söyle-
yelim: TRT. Refah Partisı'nin güdümüne giriyor hız-
la...
Seynan Levent'ın sunduğu 'Akşama Dogru'yu,
Tayfun Akgüner'ın, "O kültür sanatprogramı" di-
yerek TRT-2'ye kaydırmasıyla başladı her şey. TRT
Genel Muduru Akgüner'ın. görevinden alınmasıyla
birlikte 'Akşama Doğru' da ikinci kanalda takılıp kal-
dı.
Şimdi TRT'de hiçbir yetkilı 'Akşama Doğru' prog-
ramını ikinci kanaldan birinci kanala geçirme yürek-
liliğini göstermıyor.
Burada amaç ortada...
Nedir bu amaç?
Şu:
"Seynan Levent. öyleAtatürk, çağdaşlık, demok-
rasi, laısizm gıbı kavramlan bırakıp etlıye sütluye ka-
rışmayan program hazırlasın..."
Eh nasıl olsa TRT-2. TRT-1 gibi izlenmiyor...
Gelelim haberlere...
Cezayır'de şeriatçılar35 kişiyi öldürünce gözler ka-
panıyor, olay görmezlikten geliniyor. Necmettin Er-
bakan'ın olaylı Libya gezisi, Kaddafi'nin sözleri hiç
tartışılmıyor...
TRT'de herkes kuşkulu...
Nedeni çok açık: "TRTiçinde Refah'ın kollan ol-
dukça geniş; bir devlet kurumu olan TRT'de Refah
çok iyi örgütlendı..."
TRT'de yurtsever, demokrat, Atatürkçü çahşanlar
giderek yılgınlığa düşüyor...
• • •
Hürriyet gazetesinde bir takkesiz liboş var. Bizim
Deniz Som, ona 'zırtapoz' diyor. Adı Necdet Şen
olan bu iç evreni karanlık zıbidi, dün Nadir Nadi'ye
saldırma cüretinde bulundu.
Bu aşağılık, bu haddini bilmez yaratık acaba kim-
lerin maşasıdır? Bu zavallı acaba kimlerden buyruk
almaktadır?
Hürriyet gazetesi, Atatürk devrimlerine, bilim adam-
larına. aydınlara, demokrasiye ve insan haklarına al-
çakça saldıran Necdet Şen'e daha ne kadar taham-
mül edecektır?
Necdet Şen adlı zibidinin dünkü çizgısi mı yazısı
mı ne olduğu pek anlaşılmayan zırvalarını Hürriyet
gazetesi yöneticileri nasıl savunacaklar çok merak
ediyorum.
Gelin zibidinin yazısına bir göz atalım:
"Zorbalığın fıkırlerden üniformalar diktiğı totalıter
mizaçlı sistemde, aslı görevi eğıtmek olan ümversi-
te rektörlerınin buram buram ajitasyon kokan açılış
söy/evlen ve hukukun hassas terazisini toplumun üze-
rinde yansız olarak tutması gereken yargı lordlan-
nın militanca çıkışlan ve toplumsal sözleşmelenn
kınlgan noktalarını hoyratça kaşıyan medya komi-
tacılannın rüzgar eken ahkamları (ister Allah adına,
ister Türklük, ya da çağdaşlık. ya da çağ atlamakadı-
na) bölücülük olmuyor mu?
Bağnazlık ve softalık sadece sarık ve cübbeyle do-
laşmaz. Biz ne softalargördük yanıbaşımızda, ki on-
ların demokrasıden kasdettıği şey 73 sene evvel
kendilerine bahşedilmiş imtiyazları ilelebet müdafaa
ve muhafaza edeceklen bu azınlık dıktatörlüğünün
bekasından başka bır şey değildi."
• • •
Demokrasi ve Cumhuriyet düşmanları, salt şeri-
atçı basını değil, 'laikbasın' diye adlandırılan gaze-
teleri ve televizyonları da kuşatmışlardır...
Şeriatçı basının ne yaptığını, şeriatçılann nasıl ör-
gütlendiğini izliyoruz. Yani takkeli liboşların ve şeri-
atçı tosuncuklann amaçlarının laik demokratik cum-
huriyetin temelıne dinamit koymak olduğunu biliyo-
ruz.
Ya bunlarya laik demokratik cumhuriyet ve demok-
rasi düşmanı takkesiz liboşları tanıyor muyuz. bili-
yor muyuz?
Yukarıda Necdet Şen adlı zibidinin yazdıklarını
okudunuz...
Bu 'zırtapoz'. Mustafa Kemale. Cumhuriyet ilke-
lerine, devrimlere, laıklere. demokratlara, yurtsever-
lere söverek Hürriyefin laik patronu Aydın Do-
ğan'dan maaş alıyor...
Işin ilginç yanı Hürriyet gazetesi de her gün "Şe-
riatgelıyor" diye manşet atıyor. inanılması güç ama
bu tip yobazlar Milliyet'te değil de nedense Hürriyet'te
barınabiliyor...
Hürriyefin Kaddafi'yi kınamaya hakkı yok. Çünkü
Hürriyefin Kaddafi Necdet'i var!..
Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn
E mail: Hikmet .Cetinkaya <<* Planet.com. TR
Yargıtay Başsavcılığı
Yaşar Keınal'in
cezasına onaına isteınî
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Yargıtay
Cumhunyet Başsavcılığı.
yazar Vaşar Kemale.
"Düşünceye Özgürlük"
adlı kıtaptaki
"Türkiye'nin Lzerindeki
Kara Gökyüzü" başlıklı
yazısı nedeniyle İstanbul
2 No'lu DGM tarafından
\erilen l yıl 8 ay hapis
cezası \e 466 bin 466 lira
para cezasına ilişkin
hükmün onanmasını
istedi. Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcılığı.
Yaşar Kemal'in \e
istanbul DGM
Başsavcılığı'nın temyiz
istemine ilişkin
tebliğnamesini
tamamlayarak. da\a
dosyasını dün 8 Ceza
Dairesi'ne gönderdı.
Başsavcılık.
tebliğnamesinde. Yaşar
Kemal e \enlen
mahkûmiyet karanyla
birlikte yayıncı Erdal
Öz'ün de mahkûmıyetının
onanması y önünde görüş
bildirdi. Başsa\cılık.
Yaşar Kemal'in TMY'nin
8/1 veTCY'nın312 2.
maddelerinin anayasaya
aykırılığı iddialarına
ilişkin herhangi bir görüş
bildirmedi. Başsavcılığm.
"onama" yönündeki
görüşünün. davanın
temy ız incelemesinı
yapacak olan daireyi
bağlayıcılığı bulunmuyor.
"V'argıtay 8. Ceza Dairesi.
önümüzdekı günlerde
temy iz istemlerine iiişkiıı
karannı açıklayacak.
\'aşar Kemal'in a\ukatı
Emer Nalbant. temy ız
başvurularında TMY'nin
"bölücülük
propagandasınr
düzenleyen 8. maddenin
1. fıkrası ile TCY'nin
312. maddesinin 2.
fıkrasının anayasaya
aykırılığı sa\ını
yinelediklerini \e bu
istemin Anayasa
Mahkemesi'ne
götürülmesiııi
istediklerini belirtmişti.
Yargıtay 8. Ceza Dairesi.
bu istemı ciddi bulursa.
söz konusu maddelerin
iptalini. itiraz yoluyla
Anayasa Mahkemesi'ne
cötürebilecek.