Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 11 EKİM1996CUMA
HABERLER
Seyfi Oktay, demokrasi ve laik sistemin gerileme ve yenilgiler sürecine girdiğini söyledi
'Cınnhuriyet kuşatıldı
9
Yılmaz tazminat
alacak
• A.VKARA
(CumhiJri>et Bürosu) -
Ankara 14. Aslıye Hukuk
Mahkemesı. yavımlanan
bir haberde A\'\P Genel
Başkanı Mesut Yılmaz'ın
kijilik haklanna hakaret
edildiği gerekçesiyle
Sabah gazere>inı 400
mılyon lira tazminat
ödemeye mahkûm ettı.
Dün yapılan kanr
duruşmasında. mahkeme
hâkimi. davanın kısmen
kabulüne karar \erildigini
belirterek 400 milyon lira
mane\i tazminatın ola>
tanhınden itıbaren
uygulanacak va.vil faızi ile
venlmoinin
kararlaştırıldığjnı neıkladı.
Kaddafi egitim
görmemiş
• ANKARA |A A) - Libya
lideri Muammer
Kaddafi "nin Türkiye'deki
harp okullannda hiçbir
şekilde eğitim görmediği
açıklandı. Genelkurmay
kaynakları. son gıinlerde
bazı basın-yaym
organlarında kaddafi'nin
Türkiye'de harp okulu
eğitimı gördüğü yolunda
haberler >er aldığım
belirterek "Bu haberler
gerçeği yansıtmıvor:
Kaddafi Türkive'deki
hiçbir harp okuhında
eğitim görmemiştir"
dedıler.
RP'de Atatürk
posteri krizî
• ANKARA (AMvA)-
Daha öncekı 4 kongrede
Atatürk posterınin salona
asılmaması RPde pazar
günü yapılacak 5. büyük
kongre öncesı gözlerin bu
konuya çevrılmesıne yol
açtı. Poster ve rcsım
kültürlerı bulunmadığını
belirterek kendılerini
savunan RP'liler. daha
önceki kongrelerde
kürsünün yanına Atatürk
büstiinün konulduğunu
bildırdıler \e "Bızım
teşkılatlanmızda Hoca'nın
bile doğru dürüst resmı
yok"' dediler. Atatürk
postenne ilişkin
tartışmalar partınin iktidar
olması da gözetılerek
yapılırken. bu konudaki
son karann kongreden bir
gün önce venleceğı
öğrenıldi.
Bartın'da açlık
grevi bitti
• BARTI.N <AA)- Bartın
Özel Tip Kapalı
Cezae\i'nde. böliicü terör
örgütü üyesı toplam 179
rutuklu ve hükümlünün 26
eylül tarihinde başlattığı
açlık grevi. dün sabah
sona erdi. Böliicü terör
örgütü üyesi tutuklu \e
hükümlüler. bazı
cezae\lerindekı
uygulamaları protesto
etmek amacıyla iki hafta
sürdürdükleri açlık grevi
eylemine. bu sabah kendi
isteklenyle son \erdiler.
Tutuklu \e hükümlülerin
saâlık durumlarının ıyi
olduğu bıldirildi.
HSYK üyeliği için
aday seçimi
• ANKARA
(Cumhurivet Bürosu) -
Hâkımler \e Sa\cılar
Yüksek Kurulu'nun
(HSYk)Danıştay
kontenjanından boşalacak
olan bir üyesi için 3 aday
belırlendı. Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel. 3
adaydan birini HSYR'nin
asil üyeliğine atayacak.
Alınan biTgiyegöre.
Danıştay Genel Kurulu,
Danıştay kontenjanından
seçilecek üye ıçın 3 adayı
belirledı. Genel kurul. 3.
daire üyesı Gürsoy
Gönenç. 5. daire üyesi
Reşat Şamiloğlu ve 9.
daire üyesi Cengiz
Di\anlıoğlu"nu aday
olarak seçti.
Erbakan'a
tazminat
• .ANKARA
(Cumhurivet Bürosu) -
TBMM Başkanvekili
Kamer Genç. Ba^bakan
Necmettin Erbakan ve
RP'nın tüzelkişiliğine
hakaret etmekten dolayı
çarptırıldığı 80 mılyon lira
tazminat ile 38 milvon
liralık masraf ve faizini
yatirdı. TBMM
Başkanvekili ve Tunceli
DYPMilletvekili Kamer
Genç. yaptığı bir basın
toplantısında Ba^bakan
Erbakan'ın kişılik
haklanna hakaret ettıği ve
RP'nin tüzelkişıliğine
saldırıda buiunduğu
gerekçesivle kırkar milvon
lira ödemeye mahkûm
edilmişti.
İstanbul Haber Servisi-
Eskı Adalet Bakanı. CHP
Ankara Milletvekilı Seyfi
Oktay demokrasi ve laik
cumhunyetın şeriatçı kar-
$ı devrim akımının kuşat-
ması ve ulaştığı gücü kar-
^ısında gerileme sürecıne
girdiğini ve art arda yenil-
giler almaya başladığını
belirtti. Seyfi Oktay "Ğö-
riinen odur ki, laik demok-
ratik cumhuriyetten ve öz-
güıiüklerden yana olanla-
rırı a> ma/lıklarının deva-
mı halinde. deniokratik la-
ikCumhuriyetin birhatıra
olarak tarihe terk edilmesi
ciddi bir olasılıktır** dedı.
"Laik Cumhuriyet Kar-
şıfı Akımlarla İigiİi Genel
Görüşme Önergesi" üze-
rinde CHP TBMM Grup
Genel Kurulu'nda konu-
şan Seyfı Oktay. şeriatçı
akımlann vüksek bir ide-
olojik bilinç ve disiplinli
bir gayret içerisinde yay-
gın birörgütlenmeyi sağla-
dıklarını. içeride ve dışar-
da kurdukları şirketlerle büyük ekonomik
güce ula^tıklarını ıfade etti. Oktay. karşı
de\ nm cephesinın bu güee ulaşmasında.
demokratların aymazlıklan. devletin örtü-
lü \ardımı. 12 Eylül vönetiminin uygula-
maları ve sağ partılerın ^enatçı uygulama-
lara destek veren sayısız uygulamalannın
payının bulunduğunu ılen sürdü.
Demokratlann avmazlığı
Demokratık iaik cumhunyetimiz yerine
teokratik bir sistemi yerleştirmey i amaçla-
yan akımlann bııgün programlı bir şektlde
şeriat destekçisi örgütler vurtdışında da çalışıyor
Dinci yapılanmanm gelir kaynaklan
MJH Gençlik Vakfl: RPnin gençlik
kolu gibi çalışıyor. 71 il
merkezinde şube düzeyinde örgütlü
ve yakla^ık 100 bin üyeye, 60"a
yakın ögrenci yurduna sahip. RP'li
belediyelerden otopark işietmesi vs.
gibi çok sayida iş olanaklan
sağlamış durumdalar.
AvTupaMUliGöriişTeşkilatı: 1974
yılında Almanya'da kuruldu. RP
yanlısı. Teşkilata ait büy-ük
ışletmelerden ve 20 bini aşkm
üyeden büyük gelir elde ediyor.
Aynca, Libya, Suudi
Arabistan. Kuveyı ve İran'dan
parasal yardım gördüğüne dair
güçlü iddialar var. Millı Görüş
dogruitusunda,
Kanal 7 dahil 16 özel televizyon
kanalı, 28 radyo istasyonu ile
yurtiçi ve yurtdı$ında toplam 41
gazete ve dergi yayın yapmaktadır.
Yurtiçi ve yurtdışında toplam 510
dernek, 40 vakıf, 76 şirket. 10
sendika ve 6 özel okul nıilli
görüşçü olarak biliniyor.
NurcuJar: (sadece Fethullah
Gülenciler'e ait) 200 den fazla
vakıf. Bu vakıflar arasında yalnızca
Marmara Eğitim ve
Kültür Vakfi'na ait 12 ögrenci
yurdu bulunuyor. Vakıf aynca, 10
binden fazla öğrenciye burs veriyor.
Bağış yoluyla 200'ün üzerinde
gayrimenkulu bulunan Akyazı
Vakfı kurban derilerinden 1.5
trilyon gelir elde ediyor.
Aynca bu gruba ait İ3 dernek, 47
özel okul, 82 şirket. 346 dershane,
448 ögrenci yurdu ve 1 özel
üniversite bulunuyor.
Fethuilahçılar, Yakutistan. Buryad,
Truva, Ukrayna, Çuvaşistan ve
Havas'ta birer. Tataristan'da 5,
Başkurdistan'da 4, Kınm'da 2,
Kırgızistan'da 12, Özbekistan'da
28. Azerbaycan'da 10.
Moğolistan'da 3 ve Gürcistan'da da
3 olmak üzere toplam 123 okul ve
iki de üniversite açmiijlar.
Bu gruba ait Samanyolu TV orta
Asya'dan Kuzey Afrika'ya uzanan
alanda yayın yapabilmektedir.
Grubun ayrıca. biri ingilizce 7
dergi. 1 günlük gazete ve 8 radyo
istasyonu
bulunmaktadır.Fethullahçılann
Arnavutlulc Romanya. Moldova.
Bulgaristan, Makedonya gibi
ülkelerde de faaliyetleri vardır.
Süle>maneılar: Kurs ve okul
talebeleri yardım demekleri, Kuran
kurslan. pansiyonlar, çeşitli kurslar,
yurt dısında 400 civannda dernek,
7 yayın organı. y-urt içinde 2100
dernek, 14 vakıf. 28 şirket.
karşı dev rim sürecinı işlettiklerini vurgula-
yan Sevfi Oktay. bu tehlikeyi görmek iste-
meyen aymazlann bulunduğunu belirterek
şövle devam etti: "Bu geüşmeleri. bir de-
mokratik ortam içerisinde çok olağan ola-
rak. iilke halkının doğal gereksinimlerin-
den doğan bir sonuç olarak düşünmek \e-
ya dünvada din sivasallaşıvor. ona paralel
olarak ülkemizde de din si> asallaşmaktadır
gibi düşüncelerle değerlendirmek ya geliş-
melerdeki gerçekliği. ola> lan bilmemekten
\eyahut kafaları kunıa sokma\ı >eğlemek-
ten kavnaklanmaktadır."
Oktav. 50 dolavındakı Islam ülkesi içe-
risinde. temelindeakıl vebilimın buiundu-
ğu laik devletin yalnızca Türkive'de oldu-
ğunu vurgulayarak. ^.eriatçı kesımın hede-
finın Atatürkçü laik sıstem olduğunu belirt-
ti.
Sev fi Oktav. eğıtimde. •4
Te\hidiTedrisat
Kanunu"(Öğretim Bırliğı) ilegüvenceal-
tına alınan eğitim birliğinın terk edilerek
Cumhuriyet öncesinin ikili eöitim sistemi-
ne geçildiğine dikkat çekti. Imam - hatıp
okullannın din hizmetleri görevı ile yü-
kümlümemurların vetiştirilmesi için kurul-
duklannı da anımsatan Ok-
tav. "I951-1952yılıiçinde889
erkek öğrencinin eğitim gör-
düğü bu okullarda bugün 515
bin öğrenei okumaktadır"
dedı.
Oktay. Calı^ma ve Sosyal
Güvenlik BakanıNeeati Çe-
lik'ın "İnıam-hatipokulları.
inıam vetiştirmek için kurul-
madı. Diğer liseler dini eğitim
teremedikleri için hem dini
hem de bilimsel eğitim olsun
diye kuruldu" sözlerine dik-
kat çekerek anayasaya rağ-
men gelinen noktaya dikkat
çekti.
Şeriatçı örgütlenme
Seyfi Oktav. tarikat örgüt-
lerinin denetimi altında bu-
lunduğunu, bu kurslarda
Mekke'de toplanan İslami
Eğitim Şûrası kararlannın
uygulama alanı bulduğunu
kayderti.
Oktav. ünıversitelerin de
büyük ölçüde şeriatçı akım-
ların baskı. etkileme ve yön-
lendirmesivle karşı karşıya
olduğunu anlattı.
Merkez sağ partileri izledikleri politika-
ları nedenivle suçlayan Oktay. bu partile-
rin 8 yıllık temel eğitimi gerçekleştirme>e
yanaşmadıklarını. tersine 3 yıllık Kuran
kurslannı temel eğitimden sayılması için
fırsat aradıklannı bildirdi. Eski Bakan Ok-
tay. merkez sağın imam - hatip okullannın
kuruluş nedenlerin hiçe sayarak bu okulla-
n bugünkü düzeyine getirdiklerini anlattı
veanayasanınilgili maddesini değiştirmek
için RP ile dayanışma içine girdiklenni
sav undu.
İstanbul
Emniu'f
Müdürliiğü'nden
yapılan
açıkİamava
göre, Tekfir
Orgütü'nün
bulunmuyor.
Ancak
gözaltına
alınaniann
gösterdikleri
>erde\apılan
aramalarda çok
sa>ıda
silah
buiunduğu
bildirildi.
Şeriatçı iki örgüt daha
•Tekfir" ve Türkiyeli
Müslümanlar' örgütleri üyesi
oldukları öne sürülen 14 kişi
gözaltına ahndı
tstanbul Haber Semsi - İstanbul Emniyet
Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'nce
vürütülen operasvonlar sonucu şeriatçı
"Tekfir" ve "Türkiveli Müslümanlar"
örgütleri üyesi olduğu öne sürülen 14 kişı
gözaltına ahndı. Polis. gözaltına alınan
kişilenn şeriat esaslanna dayalı bir din
devleti kurmak için silahlı eğitim
çahşmaları vaptıklannı belirtti.
îstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle
Mücadele Şube Müdürlüğü'nden yapılan
açıkİamava göre. hiçbir eylemleri
bulunmamakla birlikte anayasal düzeni
vıkıp venne şeriat esasına dayalı bir din
devleti kurmak amacıyla oluşturulan Tekfir
örgütüne vönelık I Ekim 1996 tarihinde
başlatılan operasyonda Rahmi Gökçegöz.
V'ahit Metin, .Azimet Akjüz, Hüscvjn
Başoğlu, Ahmet \alap, Kevzullah
Hehacıoğlu, ^a\uz Birlik, Mustafa Namık.
Kemal Kovulmuş. Osman Nuri Dişlitaş.
Abdulkadir Akderne. Ahmet A\dın
gözaltına ahndı.
Açıklamada. Tekfir adlı örgütün 1960'h
yıllarda Mısırda faaliyet gösteren lh\an-ı
Müslimın örgütünden avrılan Mustafa
Şükri tarafından Mısırda kurulduğu
belirtilerek. 1981 yılında idam edilen
Mustafa Şükri'nın vasıyetine uvan örgüt
üyelerinin de Lübnan. Ürdün. Filistın.
Libya ve Türkiye've dağıldığı savunuldu.
Örgütün Türkive ayağını 1984 yılında
Filistin asıllı Lübnan uyruklu Zi>a kod adlı
Melaz Awwad'ın kurduğuna dikkat çekılen
açıklamada. bu kişinin örgütsel çalışmalan
sonucu. öreütün. "Genel Emir", "Genel
Emir \iekili", "Meclisi Şûra". "Kadınlar
Meclbi Şûrası". "Temizlevici Güç".
"Be\tül-.Mar ve "İlmiÇalışmalar Kurulu"
adlı organlarını kurdugu ifade edildı
"Türkiveli Müslümanlar
r
örgütü
Emnivet vetkılileri av rıca. daha önce
"Türkneli Müslümanlar" örgütü içerisinde
faalivette bulunup bu örgüt içinde veni bir
oluşum içine gırdıklerı öne sürülen Ali
Kemal. Mehmet ve Ahmet Taşdemir'in 2
ekim günü başlatılan operasvon sonucu
gözaltına alındığım belırttıler. Açıklamada,
mevcut anavasaîdüzeni vıkarak verine
teokratik sisteme dayanan birdevlet kurma
çahşması içinde olduklan belirtilen
kişilenn gösterdikleri >erlerde yapılan
aramalarda bir adet tabanca. silaha ait bir
şarjör. 8 fişek ve bir adet sustıırııcu. 2 adet
N'inchester marka vıvli tüfek ve bu silaha
ait 10 adet fişek buiunduğu iddia edildi.
DüZY,
Şeriatçı gösteri
Sincan
tahrikçileri
serbest
ANKARA/TARSl S (Cumhuriyet)
- Şeriatçı terör örgütü Hızbullah'ın
gösterısınedönüşen "JsraiPiprotesto
e>lenıi"nde tahnkçıhk vaptıkiarı ge-
rekçesıyle gözaltına alınan ve arala-
nnda Sıncan'ın RP'lı Beledıye Baş-
kanı Bekir Vıldız'ın yakınlannın da
buiunduğu 6 kıv serbest bırakıldı.
Tarsus'ta ıse geçen pazar günü bir dü-
ğün sırasında tekbır getınlıp "HizbuJ-
lah"yanlısı slogan atan ve polıse sal-
dıran şerıatçılardan 29"u tutuklandi.
4 ekimde Sincan ve Kocatepe ca-
mılennde kılınan cuma namazının ar-
dından gerçekleştırılen Israıl'ı pro-
testo mıtıngının sona ennesıyle baş-
latılan operasyonlarda tahnkçıhk
vaptıkiarı savıvla 15 kışı gözaltına
ahndı. Emniyet vetkılileri. gözaltına
alınanlardan9'unurı Kocatepe Camıı
önündekı olaylarla ılgısı olduğunu
belirterek savcılığa çıkarılacaklannı
belırttıler. Sıncan'da meydana gelen
olay larla ılgih olarak gözaltına alınan
Hüseyin Gazi Gezer. Erol Esen ile
Sincan Beledıye Başkanı Yıldız'ın
kardeşlen Tahsin Yıidız v e Selahattin
Yıldız. basın danışmanı Mehmet
Enen ile Hüseyin \azicioglu dün sabah
saatlerınde Ankara Devlet Güvenlik
Mahkemesı < DG.M) sav cılığına çıka-
nldılar. Ankara DGM Savcısı Ham-
za Keleş'e ıfade veren sanıklar. ılk ıfa-
delerinın ardından mahkemeye sevk
edilmeden serbest bırakıldılar.
Tarsus'ta 6 ekim pazar günü Yeni-
mahalle Kınksırtı mevkıındekı boş
bir tarlada gerçekleştırılen düğün sı-
rasında bir grup. sesaygıtlarınınyar-
dımıyla Hızbullah yanlısı gösten yap-
tı. Muzaffer Imaç'ın oğlu Hamit U-
maç'ın düğünü sırasında yapılan gös-
terıyımahalledeoturanların. 155 ara-
cılığıyla polise bıldırmesının ardın-
dan güvenlik güçleri olaya müdaha-
le etti. Ancak düğündekıler. güvenlik
güclerine ve arabalarına saldırarak
polis otosunun camlannı kırdı.
r
AZII ORHAN BİRGİT
Çoğunluk; Hoca'nın. kendi-
sine yakıştırdığı "muzaffer bir
Roma komutant gibi" döndüğü
Kuzey Afrika gezisinin son da-
kikalannda uçakta yaptığı basın
toplantısında. medyanın bu ser-
güzeşt ile ilgili eleştirilerine kar-
şı söylediği "bir üflersem..."
sözü ile neyi arnaçladığını tam
anlayamadı.
Kimine göre. bu söz hasımla-
ra "dağıtınm sizi" anlamında bir
gözdağıdır. Kimi, Erbakan'ın
üfleyerek gezisi üzerindeki per-
deyi kaldırabileceğini söylemek
istediğini ileri sürmektedir.
Yayın merkezleri Istanbul'da
bulunan radikal islamcı üç ga-
zetenin dünkü sayılarının birin-
ci sayfaları, bu yoruma bir yeni
örnek ekledi.
Görüldü ki; "Milli Görüş Ba-
sını" diye bir basın türevı oluş-
maktadtr.
Benim gibi, bir koalisyon hü-
kümetinde. Erbakan, Asiltürk,
Adak, Kazan ve Arif Emre gi-
bi o günün milli görüşçü siyaset
adamları ile aynı sandalyeleri
paylaşmış bir kimse: böyle bir
basın türüne adlarını saydığım
kişilenn nasıl öztem duyduğunu
iyi bilir.
Akıt. Milli Gazete ve Yeni Şa-
fak'ın dünkü birinci sayfaları bu
Milli Görüş Basını!
özlemin tıpkı basımı olarak ha-
zırlanmış ve yayımlanmıştı.
Bu üç gazeteden Milli Gaze-
te, aralarında en eskisi olarak,
24 yıldır çizgisinden ayrılmadan
çıkıyor. ilk sayısı hazırlanırken,
desteklediği partinin adı "Nı-
zam "dı. O kapatıldı. yerine "Mil-
li Nizam Part/si" kuruldu. Gaze-
te aynı desteğini yürüttü. Sonra
"Millı Selamet Partisi" ve şimdi
de "RefahPartisi". Başta Erba-
kan olmak üzere, önde gelen
bütün millı görüşçü polıtikacıla-
rın ortak olcluğu bir şirket tara-
fından yayımlanıyor bu gazete.
Akit'in durumu belirli bir ölçüde
farklı. Milli Gazete'den ayrılan
ve önceleri "Beklenen Vakıf'ı
yayımlayan, birincisine göre da-
ha radikal görüş sahiplerinin or-
ganı.
"Yeni Şafak" bu tür görüşle-
rin bir mozaiği olarak, kendı
dünyasının "entelleri için" ya-
yımlandığını gösteren görüşler
ve üslup taşıyor.
ilk ıkisı. manşetlerinden çer-
çeve içine aldıklan on bir mad-
delik karşı hücum yazısına ka-
dar neredeyse bir tıpkı basım
olmuş. üçüncü gazete bu işi da-
ha akıllıca götürmeye çalışıp. dil
değişikliklerine özen göstermiş.
Uçü de ve onlann yanı sıra, İs-
tanbul Anakent Belediyesi'nın
sahip olduğu tesısleri çok ucu-
za kiralayan "7. Kanal" televiz-
yonu da, ilk günlerin havasını
üzerlerinden atıp, Afrika gezisi-
nin nasıl bir zaferle tamamlan-
dığını anlatmakla meşguller. Bu-
nu yaparken de önlerine konu-
lan maizemeyi. kimisi hıç uğraş
göstermeden aynen kopya et-
tiği için de. birbirlerine benze-
mekten geri kalmıyorlar.
Böylece, mi\li görüşün özgür
ve bağımsız basından ne anla-
dığı da apaçık ortaya çıkmış
oluyor.
Gene böylece, Adalet Baka-
nı'nın sümeni altındaki yeni ba-
sın yasası taslağı ile neyin ger-
çekleştirilmek istendiğinin ipuç-
ları da kendisini gösteriyor.
İnanmayanlar. bu gazetelerı
görsün de hocanın nasıl bir Ro-
malı komutan gibi gezıden mu-
zafferane döndüğunü okusun-
lar.
"Erbakan püskürttü + Onur
celladlarına hocadan ders +
Aklınızı başınıza alın" cümle-
lerı bu gazetelerin dünkü birin-
ci sayfalarının manşetleriydi.
Televizyonlarda Kaddafi'nin
çadın önunde. peksimet yiye-
rek on dört saat geçırmeye ça-
lışan basın mensupları ile işa-
damlarına arada bir demeç ver-
meye çıkan Hasan Hüseyin
Ceylan'ı azarlamak için merdi-
venlerden hamle yapan Abdul-
lah Gül'un görüntülerıni izle-
yenler.. gazetelerde Libya Bü-
yükelçimiz ile dışişlerinin dığer
dıplomatlarını kapı önünde bek-
letip, Türkiye Cumhuriyeti hü-
kümetinin Libya Cemahiriye-
sı'ne önereceği diplomatik ya-
nıtları kaleme almaya çalışan
Erbakan + Adak + Gül üçlüsü-
nün çadır hatırası fotoğraflarına
bakanlar. kimlerin aklını başına
alması gerektiğıni bilmiyorlar
mı?
• • •
Öyle anlaşılıyor ki, bazı saf
yurttaşlarımızın "Canım Erba-
kan tek başına iktidar olsa ne
olur" sorusunun yanıtı, Kuzey
Afrika gezisıni, aynı doğrultuda
65 mılyon kardeşimıze sindır-
meye çabalayan söz konusu
gazete ve televizyonlann yayın-
lannda saklı.
Bir tutam Libya çiçeği ile iki
avuç Nijerya dikenini, iran balı
ile havanda toz bulamaç haline
getirip, adil düzen etiketli gül-
laçların içinde sunmak...
Bu rejimi uygulayanlann, ke-
sinkes "fılozof" olup. kendile-
rini ateist "Roma komutanı"
sanacaklarına Tansu Çiller bi-
le tanıklık eder.
"Nereden biliyorsun" diye
soracakolanlarayanrtım, "Oün-
kü Cumhuriyet'/n birinci say-
fasının ortasındakı dört sütun-
luk Tank Tınazay imzalı fotoğ-
rafı görmediniz mi" olacaktır:
"Hava alanının VIP salonunu
dolduran karşılayıcılarına zafer
gülücükleridağıtan hoca ve ona
aynı gülücüklerle bakan Bacı."
DYP Genel Merkezı'nin kur-
maylan, bana kalırsa, bu fotoğ-
rafı daha da büyütüp poster ha-
line getirmeli ve örgütlerinin baş
köşelerine asmalıdıriar. Hatta ilk
genel seçimlerde de afiş yap-
malıdırlar.
Hem demokratlıklarının, hem
de laikliklerinin bundan daha
sağlam bir güvence belgesi mi
olurmuş!..
BİR BAKIMA
SERVER TANİLLİ
Aydınlar Neye Yararlar?
Şu içinde bulunduğumuz ayın başlarında, Fran-
sa'da ilginç bir sözlük yayımlandı: Adı da Fransız
Aydınları Sözlüğü. Tanınmış kalemlerden Jacques
Julfiard ile Michel VVinock'un öncülüğünde tertip-
lenmiş bir çalışma. Önemli bir konuya eğildiği için,
üzerinde çok durulan eserlerden biri de bu. Hangi
gazete ve dergiyi açsanız onunla ilgili bir yazı gö-
rüyorsunuz. Televizyona çıkmaz olur mu? Geçen-
ierde ekranlardaydı bir kitap saatinde.
Ünlü Le Figaro gazetesi, haftalık edebiyat ekin-
de, iki hafta önce onu baş konu yaptı. Gazete. "Ay-
dınlar Neye Yarar?" başlığı altında. çeşitli filozof, ya-
zar ve tarihçı arasında bir araştırma düzenlemiş, on-
ların konuyla ilgili yanıtlarını yayımlıyordu.
Sahı neye yarar aydınlar?
Bu birsorudur ki, karşılığı yalnız Fransa bakımın-
dan değil, her ülke için önemlidir.
Bu arada elbette Türkiye için de...
Soruya vereceğıniz yan/t, her şeyden önce de
şuna bir karşılık vermenizı gerektiriyor: Kimdir ay-
dın?
Akla ılk gelen, yarattıklarıyla düşünce, edebiyat
ve sanat dünyasına kendini kabul ettirmiş insanlar
oluyor.
Ama yeterli mi bu?
Köşesinde kalemıni insan haklarının savunması-
na adayıp çırpınan gazeteciyi; dünyamn güzellikle-
rinı, kurdun-kuşun haklarını konu edinip çevreyi sa-
vunan mühendisle mımarı; kadınla erkek arasına
konan aptalca mesafelere bakıp isyan ederek ka-
dın haklarını çarpışa çarpışa kafalara vuran avukat-
la öğretmeni ne yapacaksınız?
Hayır. kolay değil aydını tanımlamak.
Doğru. bulanık ama çok boyutlu bir kavram kar-
şısındayız.
Sözünü ettiğım Le Figaro'nun özel ekine yazdığı
-usta işi- yazısında, Jean-Marie Rouart, bir nok-
tada bir aydınlık getiriyor konuya: Aydın derken,
çağın büyük sorunları karşısında bir tavır takınıp in-
san hakları yolunda bir kavgaya katılanları görme
alışkanlığından söz ederek, terımin, Dreyfus dava-
sından başlayarak -sol'la ilgili- bir yan anlam kazan-
dığını belirtiyor; ve "Örneğ/n "diyor, "Özgürlük adı-
na yığınla mücadele verdikleri halde, Monther-
lant'dan, Mauriac'fan ya da Giono'dan çok, bu
etiket Malraux'ya, Sartre'a, Camus'ye yakıştınlır
genellikle".
Rouart, asıl eserden çok, siyasal ve insanlıkçı bir
eylemin değeri üzerinde ısrar eden bir aydın tanım-
lamasını doğru bulmuyor: Voftaire, özgürlükler için
çok şey yaptı, ama onun dehasını asıl oluşturan bu
değıldir: Baudelaire ile Mallarme, siyasal kaygıla-
rın uzağında yaşadılar, günümüzdeki tanımlamaya
uygun değil diye aydın saymayacak mıyız onları?
Kaldı ki, örneğin Malraux söz konusu oldukta, an-
tifaşist mücadele, yazdığı o görkemli eserlerin ya-
nında ikinci plandadır.
Düşüncemı soracaksınız: Ben, böyle bir derece-
lendirmenin karşısındayım. Hele Malraux'dan bah-
sedildiğinde, onun Ispanya iç savaşında faşizme
karşı verdiği kavga yazdığı eserler kadar anîamlı-
dır: ya da söz konusu kavga, yazarı gözümüzde da-
ha da saygın yapıp çıkmıştır.
Bana göre. aydından beklediğimiz, en az eseri ka-
dar önemli, özgür kişiliğidir; aklın değerlerine yas-
lanıp yerleşik düzen ve değerlere karşı kuşkuyla
bakması ve bu kuşkuyu başkalannda da uyandır-
masıdır. Uydumcu olmayan. herkesçe benimsen-
miş inanç ve törelere aldırmayan; başına buyruk,
bağımsız insandır aydın. Hele aklın ve insanın hak-
lan yerde çiğnenirken sesini en önde çıkarması ge-
reken odur, o olmalıdır.
Yok dindi. yok ırktı. ölçütleri olamaz onun.
Barres, şu şoven millıyetçi Fransız yazarı, Drey-
fus olayı söz konusu olduğunda, "Ihanet etmesi
mümkündür, ırkı onu gerektirir" dermiş.
Ne kadar iğrenç bir değerlendirme!
3 ekim günlü Cumhurıyefte, Oral Çalışlar, Mı-
sır'da Nasr Ebu Zeyd ve iran'da Abdülkerim Su-
ruş'un, bu iki büyük aydının başlarınagelenlere ba-
kıp sus pus olan bizım kimi islamcılarımıza, "Siya-
si Islamcılar Neredesınız?" diye seslenıyordu.
Hiçbir yanıt alamayacaktır arkadaşımız.
Çünkü aydın değildir onlar. tacirdirler; din alır din
satarlar.
Sözü bir başka gerçekliğe getirip bir seslenişte
de bız bulunalım: Türkıye'nin aydınları, hapishane-
lerimizde aydınlar var: dahası, kan akıyor ülkemiz-
de oluk oluk.
Ne yapmayı düşünüyorsunuz?
Yekta Güngör özden
'Laiklik tehlikede'
SOFVA (AA) - Anayasa
Mahkemesi Başkanı Yekta
Güngör Özden. laikliğın
demokrasinin ön koşulu ol-
duğunu belirterek. "LaikJik
olmadan demokrasi olmaz.
Demokrasiyi yaşatmak isti-
yorsak laikliğe sahip çık-
makzorunda>ız"dedi. La-
ıklığin ve demokra>inin
ciddi bir tehlikede olduğu-
na dikkat çeken. Özden'e
göre bu tehlikey e karşı etkın
hukuksal çözümler üretil-
mesı gerekıyor.
Bulgaristan Anayasa
Mahkemesi Başkanı Assen
Manov'un resmı davetlisi
olarak Sofya'da temaslarda
bulunan \ekta Güngör Öz-
den Anadolu Ajansı'na
yaptığı açıklamada Türki-
ye'deki gelişmeleri değer-
îendirdi.
Özden. Afganistan'da ya-
şanan son olay lan ciddiye
almak gerektiğıni de dile
getirerek. Afganistan örne-
ğinı "Türkiye Afganistan
değildir" diyerek geçiştir-
memek. bu oiay lardan ders
almak gerektiğıni bildirdi.
Bazı durumlar için kötü ör-
neği anımsamakta y arar ol-
duğunu belirten Özden.
şunları söyledi:
"Afganistan. biam önü-
müzde din yoluyla sürdürü-
legelen. tarihte kötü örnegi-
ni gördüğümüz. acılannı
çektiğinıi/ girişimlerin en
yenisidir. O bakımdan bir
gün Türkiye'dede bu olabi-
lir hatta bunu aşabilir. Hiç
olmayacak diye uyumanın
tembeliiğe w umursamazlı-
ğa düşmenin anlamı yoktur.
Sonra iş işten geçince aJön-
dan kalkamayız"
Yekta Güngör Özden,
Türkiye'de laikhğin. de-
mokrasinin ve hukuksal dü-
zenin ciddi bir tehdit altın-
da olduğunu bildirdi. Bu
tehlikenın 70 yıldır var ol-
duğunu belirten Özden.
şöy le konuştu: "Kimsedev-
let içinde kadrolaşma istek-
lerinin olmadığını. örgütlen-
mediklerini ve kaynağı bel-
li belirsLz paralı güçler hali-
ne gelmediklerini söyleye-
mez. O halde: örgütlenme
tehlikesi var. Kadrolaşma
belirtileri var. Medyadaki
güçleri ortada. Adam öklür-
mc. cami avlulannda yeşil
bayrak ortada. O zaman
tehlikenin nasıl yok olduğu-
nu şöy leyebilirler."
Özden. laiklik düşmanla-
rı tarafından ölümle tehdit
edildiğini de hatırlatarak,
".Anayasa Mahkemesi Baş-
kanı'nın ölümle tehdit edil-
diği bir ülkede "tehlike yok-
tur' denilemez" dedi.
Bu tehlikeye karşı de-
mokrasıyede sahip çıkarak
dikilmek gerektiğini de
kaydeden Özden. "Ancak,
demokrasiyi kötme kulla-
narak bu olavlan gerçekles-
tirenlerin karşısına. anlam-
sız hoşgöriilerle değil etkin
yaptırımlarla. hukuksal çö-
zümlerie çıkmak zonında-
vız"dedi.