Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
4 EYLÛL 1995 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Isveç'te yayımlanan Dagens Nyheter gazetesine göre 1986 tıp ödülü satın ahndı
Nobel ödiilünde rüsvet iddiası• Isveç'in en saygın gazetelerinden Dagens
Nyheter'de yer alan habere göre Italyan ilaç
firması Fidia, 400 milyar lira harcayarak
araştırmacılanndan Levi Montalcini'nin
Nobel Tıp Ödülü almasını sağladı.
SÖMIAC
ıtu.nsuıiEim
l;t Içnnş
GÜRHAN UÇKAN
STOCKHOLM - Is-
veç'in etkin gazetelerinden
Dagens Ny heter (400 bin ti-
rajh.bağımsızliberal), 1986
yılının Nobel Ödülü'nün,
Italyan ilaç firması Fidia ta-
rafından kendi araştırmacı-
sı içın 'satın alındığınr açık-
ladı Italyan firmasının, bu
amaçla. Nobel Tıp Ödü-
lü'nü veren Karolinska Ens-
titüsü'ne bağlı Isveçlı dok-
torlara ve uzmanlara, top-
lam 63 milyon kron (410
milyar lıra) harcadığı bildi-
nldi. Fidia"nın araştırmacı-
sı Levi Montalcini'nin No-
bel'ı almasından sonra fir-
manın satışlan dört kat art-
tı Gazetedeki habere göre
olay şöyle gelişti.
195 l'de 42 yaşındaki nev-
rolog doktor Rita Levi Mon-
talcini. bazı sinir hücrelerin-
deki gelişmeyı yönlendiren
NGFmaddesini'bulur. 1960
ve 70"li yıllarda kadın araş-
tırmacının buluşu görme-
mezlikten gelinir.
1979'da Montalcini ken-
dini asla kabul ettirememe-
nin üzüntüsüyle emekliye
aynlır.
1982-1983'te Italyan ılaç
firması Fidia. genel müdü-
rü Francesco DeJla V'aUe'nin
öncülüğüyle Montalcini'yi
gün ışığına çıkarma karan
alır. Dûzenlenen çeşitli se-
mınerlere fırma adına katı-
lan Montalcini'nin, tıp dalı-
nın en büyük ödülü olan No-
Företag "köpte" Nobelgris j1986 ârs Nobclpris i medicin föregîcks av en giganti&k kampanj tıU
örmân for pristagaren Rita Levi Montalcini. Det italienska företa-
|et Fidia satsade tiotals alljoner kronor fdr att just deras forskare
•kuUefâpriseı.
Vörs
bel'i alması tasarlanır.
Stockholm'deki Karolins-
ka Enstitüsü'nün Nobel Ko-
mitesi, Alfred INobel'in vası-
yetı gereğınce tıp dalındakı
ödülü vermektedır. Fıdıa.
enstitüye yakın tıp doktor-
lan, araştırmacılan kazan-
mak ıçin büyük bir yatınm
programı yapar. lsveçliler,
firma tarafından lüks seya-
hatlerle. armağanlarla konu-
ya alıştınlırlar. Aynca, aynı
dalda daha önce Nobel ka-
zanmış bazı kışılerle de te-
mas kurulur.
Fidıa'nın üç yıllık kam-
panyası sırasında o günün
parasıyla 410 milyar lıra
harcanır. Sonunda Montal-
cini "ye 1986 yılının Nobel
Tıp Odülü verilır. 80"li yıl-
lann kalan bölümünde ital-
yan fırmasının satışlan dört
kat artar.
Yatınlan para. fazlasıyla
gen gelir. Aynca, bazı yan
etkinliklerinden ötürü başta
ABD olmak üzere bazı ül-
kelere satılamayan iki
önemli ilaç için de yeşıl ışık
yakılmış olunur.
Uzun araştirma
Dagens» Ny heterin ikı de-
neyimli gazetecisi Bo G.
Andersson \e Peter Loewe
bu önemli iddiayı kanıtla-
mak için ABD'de. Isveç'te
ve ttalya'da binlerce sayfa
tutan belgelen gözden ge-
çirdiler. 1 Şubat 1994'teNa-
pol i'de. Antonio di Pietro ta-
rafından daha önce başlatı-
lan'temiz eller operasyo-
nu'na dahıl olarak zamanın
ilaç denetim kurulu başkanı
Duilio Poggiolini, sorguya
çekılir.
Poggiolini, Fidia'nın No-
bel için böyle bir miktar pa-
ra harcama nedenini şöyle
açıklar:
"İlaç firmasu piyasadaki
iki önemli üriinünün verleş-
mesini amaçlı>ordu. Ger-
çekte firmanın tek bir mad-
deyi kabul ettirmesi çok
önemliydi: İlaçlannm yüzde
80'inde bulunan Cronassi-
al"L İlacın hastalar iizerinde
herhangi bir denemesi yapıl-
mamıştı. İlaç aslında sinir
hastaiıkları içindi, ama İtal-
ya'da bel ağnsından bacak
ağnsına dek birçok rahatsız-
lığa karşı da reçetelendirili-
yordu. Fidia'nın araştırma-
cısına verilecek bir NobeL
fırmanın presrijini arttıra-
cak. ürünlerine karşı duyu-
lan güvensizliği azaJtacakn."
Poggiolini"nin sözlerini.
bir başka büyük ilaç fırma-
sının genel müdürü. Claudio
Cavazza doğruluyor:
"Fidia'nın genel müdürü
Della Valle, Montalcini'nin
NobeTi almasına hiç kuşku-
suz büy ük katkıda bulundu.
Montalcini'nin pa/arlan-
masu 1986'dan 2-3 yıl önce
başlatıldL Yalle'nin bu konu-
yu bana açttğı günü anımsı-
yorum. Masrafı paylaşma-
mızı istemişri. Ardından.
kendi başına hareket etti.
1986'da Nobel'in alınma-
sından sonra Fidia'nın yıku-
zı pariadı. Fırma, Karolins-
ka Ensitüsü ile l ppsala Üni-
versitesi'yle yakın temasını
sürdürdü. Sonunda, 1993'te
CronassiaTin hiçbir yaran
olmadığı, tam tersi, bir dolu
olumsuz > an etkisi bulundu-
gu ortaya çıkarılınca satışı,
Italya'da da durduruldu.
Ardından, temız eller
operasyonuna' dahil edUdi."
5-15 yıl hapis cezası isteniyor
26 öğrenciye
'JİTEM' davası
• 15 Mart 1995'te Istanbul Gaziosmanpaşa'da
raeydana gelen olaylan protesto gösterisi
sırasında, üzerinden Jandarma Istihbarat ve
Terörle Mücadele Birirni'ne (JlTEM) ait kimlik
kartı çıktığı belirtilen Ülkü Yalazh'yı alıkoyan
ODTU öğrencileri hakkında dava açıldı.
YUSUFOZKAN
ANKARA - Orta Doğu
Teknık Üniversitesi'nde
(ODTÜ). 15 Mart 1995 gü-
nü lstanbul Gaziosmanpa-
şa'da meydana gelen olayla-
rı protesto etmek amacıyla
düzenlediklerı gösteri sıra-
sında, üzerinden Jandarma
Istihbarat ve Terörle Müca-
dele Birimi'ne (JlTEM) aıt
kimlik kartı çıktığı belirtilen
Ülkü Yalazlı'yı alıkoyan 26
öğrenci hakkında dava açıl-
dı. Saycılıkıddianamesinde.
ODTÜ öğrencileri için Türk
Ceza Yasasf nın, "şahısaky-
hinde hükümleri' içeren
180,1. maddesı gereğince. 5
yıldan 15 yıla kadar ağır ha-
pıs cezası istendı.
Soruşturma açıimıştı
Olaylar üzerıne ODTÜ
Yönetım Kurulu tarafından
öğrenciler hakkında soruş-
turma açılmasının ardından
bu kez de Cumhuriyet Sav-
cılığı, ODTÜ öğrencılennin
cezalandınlması ıçin bir id-
dianame hazırladı. Savcı Ni-
hat Oğantarafından hazırla-
nan '1995/147' esas \e
'1995/10'sayılı iddianamede.
'Jandarma ıstihbarat görev-
lisi" 1965 doğumlu Ülkü Ya-
lazh'nın olay günü. görevli
olarak ODTÜ'ye gittigi be-
lirtılerek "Shil gjyimir olan
mağdur, komutanlannı OD-
TÜ Jandarma Karakolu'na
bıraknktan sonra. matema-
tik bölümünde okumakta
olan bir >akınını ziyaret et-
mek üzere karakoldan ayni-
mışhr. Yakınını aradığı halde
bulamayan mağdurun önü.
Beşeri Bilimkr Fakflltesi
önünde bir grup öğrenci ta-
rafından kesilmiştir. Bu öğ-
renciler, mağduru yakalayıp
onu sorguya çekmeye başla-
mışlardır" denıldi.
Ülkü Yalazh'nın kendisini
sivıl polis zanneden öğren-
cilerce dövülüp, alıkonuldu-
ğu da belirtilen sav cılık iddı-
anamesınde şu görüşlere yer
\erıldı: "Jandarmanın olay
yerine geünesine rağmen sa-
nıklar, lstanbul Gaziosman-
paşa olaylanmn hesabını
mağdurdan soracaklan iddi-
asıyla muğduru bırakma-
mışlardır. Sanıklar, olay ye-
rine gelen jandarmalara
mağduru \ermemişler ve
mağdurun kendi rehineleri
olduğunu ilan etmişlerdir. O-
lay yerine takviye gmenlik
güçlerinin gelmesi ü/erine
mağdur Ülkü ^ala/Jı sanık-
lann elinden atınarak kurta-
nlmışür. ODTÜ. burada işi
olan herkesin usulüne uygun
olarak girebileceği bir yerdir.
ODTÜ kampusüne jandar-
ma veya polisin girmesini >a-
saklayan bir kural mevcut
değildir. Böyle yasaklayıa bir
kural olsa bile bu kurân uy-
gulamaya üniversitede oku-
yan öğrencüerin hiçbir y«ki-
si yoktur. Türkiye Cumburi-
yeti bir hukuk devletidir. Ku-
rallar, kanunlar tarafından
yetkili kılınmış görevliler ta-
rafından uy gulanır."
İddianamede, jandarma
ıstihbarat görevlisi Yalaz-
lı'nın 'özgüriüğünün öfren-
cfler tarafından kısıtlandıgı"
vurgulanarak ODTÜ ıçinde
gezmesine. hareket etmesi-
ne 'tehdit cebir ve zor kulla-
narak' engel olunduğu kay-
dedildı.
Nükleer denemelere karşı tepkiler giderek yoğunlaşırken Pekin'dc süren L luslararası Kadın Kon-
feransı'ru firsat sayan binlerce gösterici. kentin alış>eriş merkezlerinden birinde gösteri yaptılar.
Göstericiler. bir kâç dilde "Nükleere hayır" \azan pankartlar taşıdılar. (Fotograf: REUTERS)
Nükleer denemegerginliği
PAPETEE (AA) - Fransız ordusu tarafından. cu-
magünü tutuklanan 22 Greenpeace üyesının önce-
ki gün serbest bırakıldığı bildirildı. Greenpeace ey-
lemcilen, Tahiti'nin Faaa Ha\aalanf nda serbest bı-
rakıldılar.
Bu arada. Greenpeace'in iki gemisinının. cuma
günü gece yansı Fransız Polinezyası açıklannda
deniz komandolan tarafından durdurulması sırasın-
da. gemılerde bulunan ve tutuklanan Amerikalı de-
mokrat kongre üyesi Eni Faleoma>aeged ile Poli-
nezya'nın bağımsızlık yanlısı liden OscarTemaru
da serbest bırakıldı. Tutuklanan Greenpeace mılı-
tanlannın üzerlennde kimlik bulunmadığı ve Fran-
sız yetkılılere sözlü olarak verdıklerı ifadeleri de
imzalamayı reddettiklen belirtildı. Bunun üzerine,
mılıtanlann Muroroa takımadalannda Fransız uça-
ğına bındirildıkleri ve gün boyunca gözaltında tu-
tulduklan kaydedildı. Greenpeace üyelerinın, da-
ha sonra Tahiti "ye götürüldükleri v e burada serbest
bırakıldıklan ifade edıldi.
Sağlık Bakanı açıkladı
Hasta haklan
tuzuğe
bağlanıyor
• Uzman hekimlerin zorunlu
hizmet kapsamı dışında
tutulmasına ilişkin öneri
Bakanlar Kurulu'na sunuldu.
ANK.\R\ (Cumhuriyet Bürosu) -
Sağlık Bakanı Doğan Baran. hasta hak-
lannın tüzükle düzenlenmesine ılişkın
çalışmalann sürdürüldüğünü belirterek,
uzman hekimlerin zorunlu hizmet kap-
samı dışında tutulmasına ilişkin önen-
nin de Bakanlar Kurulu'na sunulduğunu
bildırdi.
Baran, dün düzenlediği basın toplan-
tısında. bakanlığı dönemindeki çalışma-
lan değerlendirdı. Baran. sağlık reform-
lan gerçekleşinceye kadar önceliklı ola-
rak kısa vadeli iyileştinme çalışmalan-
nın yapılacağını söyledi. Baran, "Hasta
Haklan Tüziiğü" üzerindeki çalışmala-
nn sürdürüldüğünü kaydederek.
u
Bu tü-
züğün yürürlüğe ginnesi ile Türkiye çok
geüşmiş ülkelerin önüne geçecek. Türki-
ye, hasta hakları konusunda özel mevzu-
atı olan ülkeler sınıfında ilk sıralarda yer
almış olacaktır" diye konuştu.
Pratisyen hekimİerin Zorunlu Hizmet
Yasası kapsamı dışında rutulduğunu
anımsatan Baran, uzman hekimlenn de
ilgili yasa kapsamı dışına alinması için
hazırlanan önerinin Bakanlar Kurulu'na
sunulduğunu söyledi
İlaç fıyaüan ~
Baran, ilaç fiyatlanndaki gerçek artı-
şın belirlenmesine ilişkin bir komisyon
oluşturulduğunu kaydederek. hammad-
de artışına göre ilaçlara zam yapılacağı-
nı söyledi. Yataklı tedavi kurumlannda
yürürlükte olan "Döner Sermaye İşlet-
meleri YönetmeBgTnde yapılan değişik-
lik konusunda da bilgi veren Baran, has-
tanelerin sözleşmeli personel ve geçici
işçi alma yetkisı ile acil vakalar hariç.
mesai saatleri dışında hastanelerde özel
tarifeli sağlık hızmetlennin sunulması
olanağının getirildığıni kaydetti.
Baran. bir gazetecinın. bakanlıkta kad-
rolaşma olduğu yolundakı sorusu üzeri-
ne, işe göre ehlıyetli ve dedikodularla za-
man geçırmeyen kişılerle çalıştığını kay-
dederek. "Irkçılık ve dincilik birbiriyle
bağdaşmayan iki ayn konu" dedi.
Kayıp tabloların listesi 20 yıla yayıhyor
Güzel Sanatlar Genel Müdürü Mehmet Özel'in, Sayıştay'a 20 yıldan beri ayniyat bildirimi yapmadığı belirlendi
HÜLYA KARABAĞU
ANK\RA-Güzel Sanatlar Genel Mü-
dürlüğü görev ini 24 yıldan beri sürdüren
MehmetÖzel'in. Ankara Resım ve Hey-
kel Müzesi ile Güzel Sanatlar Genel Mü-
dürlüğü koleksiyonlannda bulunan ya-
pıtlann 'durumu, sayısı ve sahibim" gös-
teren 'ayniyat' bildirimlerini Sayıştay'a
vermediği belirlendi. Genel müdürlükte
denetim karan alan Sayıştay yetkilileri.
geçmiş yıllara ilişkin bildirim yapılma-
masının Ayniyat Yasası uyannca suç
oluşturduğunu kaydettiler. lstanbul Re-
sim ve Heykel Müzesi'nin 1952-1984
yıllan arasında Ankara'ya gönderdiği ve
Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü sorum-
luluğunda olan 467 yapıt konusunda da
soru işaretleri doğdu. Resim ve Heykel
Müzesi Müdürü Kemal İskender. yapıt-
laıın önemli bir bölümünun yurt galeri-
lerine dağıtıldığını, kayıp bilançosunun
da buralarda yoğunlaştığmı bildirdi.
Cumhuriyet'in kamuoyuna 'Kayıp
TaMo Skandah" başlığıyla duyurduğu
haberdizisini ihbar kabul eden Sayıştay.
9 eylülde başlatacağı Ankara Resim ve
Heykel Müzesi denetimi öncesinde. mü-
zenin son yırmi yıllık kayıtiannın ken-
dilerinde bulunmadığını açıkladı.
Sayıştay Genel Sekreter Yardımcısı
Aytek Kuşhan, yeni denetim öncesine
hazırlık oluşturmak amacıyla Güzel Sa-
natlar Genel Müdürlüğü dosyasını ince-
lemeye aldıklannı. inceleme sırasında
genel müdürlüğün sorumluluk alanı için-
de olan Ankara Resim % e Heykel Müze-
si koleksiyonu ile diğer birimlerde yer
alan tablo ya da eşyalar konusunda res-
mi bildinm yapılmadığının saptandığını
söyledi.
Bildirmediyse suç
Ayniyat Yasası uyannca bıldirimde
bulunuİması zorunluluğuna dikkat çe-
ken Kuşhan, "Son 20 yılın portresini be-
lirten tek bir belge yok elinıizdc. Müzede
ne kadar yapıt vardı. ne kadar eklendi,
devredilen eserier neler, bu eserier dağı-
bldıysa nerelere ve nerelerde, yanıtlama-
mız çok zor" dedi. Bıldınmde bulunul-
mamasının suç olduğunu kaydeden Kuş-
han. başlatacaklan denetimde bu duru-
mun da raporlara geçirileceğıni söyledi.
Kuşhan. "Gilzel Sanatlar Genel Müdür-
lüğü. Sayıştay'ın denetimini beklemeden
ilgili yasa uyannca her yıl koleksiyonlar-
da ne var ne yok bildirmek zorundadır"
dedi.
Sayıştay'ın. başlatacağı denetimde,
belge yetersızliklen nedeniyle sadece
son birkaç yılı denetleyeceği bildirildi.
lstanbul Resım \e Heykel Müzesi Mü-
dürü Kemal İskender. Cumhuriyet'e
yaptığı açıklamada, 1952-1984 yıllan
arasında önce Milli Eğitim Bakanlığı da-
ha sonra Kültür Bakanlığı. ardından ku-
rulan Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü
sorumluluğuna devredilen 467 yapıtın
durumu konusunda kuşkulannın sürdü-
ğünü bildirdi. Güzel Sanatlar Genel Mü-
dürlüğü'nden yapıtlar için şu ana kadar
kendilerine hiçbir bilgi iletilmediğini
kaydeden İskender. "Yapıtlann önemli
bir bölümü, yurt düzeyinde faaliyet gös-
teren galerilere gönderildi. Yaptığımız
araşrırmada. kayıp olasılığı buralarda
yüksek çıkıyor" dedi.
Belgelerle üste
lstanbul Resim ve Heykel Müzesi Mü-
dürü Kemal İskender. yurt genelinde çe-
şitlı galerilere dağıtılan yapıtlann resmi
belgelerinin ellennde olduğunu \e bu
belgeler ışığında resimlerin ortaya çıka-
nlmasını istedi. Bu kapsamda, lstanbul
Resim ve Heykel Müzesi'nin. izmirGa-
lerisi'nde 80. Mersin'de 27. Kütahya'da
36, Balıkesir'de 25, Antalya'da 25. Erzu-
rum'da 39. tzmir Resim ve Heykel Mü-
zesi "nde 14. Bolu'da 55. Yalvaç Müze-
si "nde 30. Bursa'da 43, Alanya'da 27.
Ankara Resim ve Heykel Müzesi'nde
61. Güzel Sanatlar Gene! Müdürlü-
ğü'nde 3 yapıtı bulunuyor.
Gönderilen yapıtlar arasında, ünlü sa-
natçılann Osmanlı döneminin son yılla-
nna kadar rastlayan paha biçilmez eser-
leri de bulunuyor. Bu yapıtlardan bazı-
lan şunlar:
Cevat Dereli (Beylerbeyı- 50-69). İb-
rahim Çalh (Moda Deniz Hamamı
7673). M. Ali Laga (İstanbul Kış-
44'57.5), HaUI Paşa (Yalılar-72111).
Hikmet Onat (Mavnalar), Cemal Toüu
(Antalya Tophane- Ağaç Çerçeve-
3846)). Şevket Dağ (Sokollu Camii-
8059). Alunet Ziya Akbulut (Dere Ke-
nan-25/33). Şeref Akdik (Manzara Seli-
miye-185/27). İbrahim ÇaUı (Göksu De-
resi- 35'46). Bedri Rahnıi Eyuboğlu
(Manzara-445 645). Halil Dikmen (Pen-
tür-77 '59). Namık İsmail (Mehtapta Ca-
mı- 100'85), Mülazim Remzi Kullan
(KarlıManzara-140-195)
CUMHURIYET'TEN
OKURLARA
ORHAN ERİNÇ
Medyamız Dünya
Rekortmeni
Geçen günlerde nıtelik ve nicelikleri açısından kuş-
ku doğuran kimi başan ve rekoriara tanık olduk.
1995'in ikinci uç ayındaki buyume hızı, yüzde 12.4
olarak açıklandı. Geçen yılın aynı dönemınde büyume
bir yana, yüzde 10.6 küçülme yaşanmıştı.
istanbul Sanayi Odası'nın 500 büyük sanayı kuru-
luşu konusundaki geleneksel araştırmasının verilerini
yorumlayan uzmanlar, sanayi kuruluşlannın gelırlennın,
ürettikleri mal ve hizmetlerden değil de çeşitli faızler-
den kaynaklandığını açıkladılar.
Medyamız ise 164 yıllık tarihınde 24 ağustos cumar-
tesi günü 6 milyon 262 bin 137 gazete satarak rekor
kırdı. Böylece 1000 kişiye düşen gazete sayısı da
54'ten 626'ya fırlayıverdi. Bu sayı pek küçümsenecek
bir sayı değil. Neden dersenız, en çok gazete okuru(?)
Türkiye'de bulunuyor da ondan. Bir anda sollayıver-
diğimız ülkelerin durumlarını hatırlamak, göğsümüzün
kabarması ıçin yetip de artıyor bile. 1000 kişiye düşen
gazete sıralamasında yaya bıraktığımız kimi ülkelerin
sayılan şöyle:
Norveç: 590, Japonya: 570, Fınlandiya: 540, Isveç:
505, Isviçre: 400, Ingiltere: 375. Danimarka veAlman-
ya: 340. Biraz ayıp olmuş, ama Sam Amcamızı bile ge-
ride bırakmışız: 250. Belçika'nın. Fransa'nın, Italya'nın,
Ispanya'nın sayılan ıse bızim yanımızda devede kulak
gibi kalıyor
Uygarlık göstergeleri arasında "okunan gazete sa-
yısı" da yer aldığına gbre "en uygar ülke bizim ülke"
deme hakkımızı sayın devlet büyüklerımizin nıçin hâ-
lâ kullanmadıklarını anlamak mumkün değil. Çağ at-
ladığımızla bobürlenenler bu fırsatı nasıl kaçırdıkları-
na belki de pişman olacaklar.
Ama galıba sorun "Biz bu rekoru nasıl kırdık" soru-
sunda düğümleniyor. Tabıi lotarya ve promosyonla kır-
dık. Ama desteği kim verdi?
Türkiye Odalar ve Borsalar Bırliği'nin aylık yayın or-
ganı Ekonomik Forum'un 15 ağustos tarihini taşıyan
sayısında Doç. Dr. Güntaç Özler'in bir araştırması
var. "Medya Özelleştirilmeli" başlığınıtaşıyor. Doç. Dr.
Özler'in, "çeş/f// veri ve gözlemlen sonunda vardığı so-
nuç şu: "Tekelci medya, kamu fonlanyla vahşi reka-
bet ve promosyon yapıyor." Araştirma şöyle sonuç-
lanıyor: "Gazete ve TVkanallannın, günlük hesaplara
göre ve şu veya bu siyasal partının borazanlığına so-
yunması da temelde bir ışletme olarak başarısızlıktan
kaynaklanmaktadır. Grupların pıyasa payı kavgası bir
'vahşı rekabet' sergılerken trilyonlarla İfade edilen so-
nu gelmez promosyon savaşlannın mali yükü, bir öl-
çüde okur ızleyicılenn. ama büyük ölçüde de aktan-
lan kamu fonlan dolayısıyla Türk halkının üzerinde kal-
maktadır.
özelleştirmenin hep gündemde olduğu son 10 yıl
içınde, gerçekten özelleştirilmesi gereken kurumlar
başında sözde 'özel' basın ve medya kuruluşları gel-
mektedir."
Işte özelleştirmenin savunulmasında ortalığı tozu
dumana katan dünya rekortmeni medyamızın gerçek-
leri böyle.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nın günlük yayın orga-
nı "Bizim Gazete" de üşenmeden gazetelerdekı ku-
ponlan sayma cesaretini gösteren bir meslektaşımı-
zın habenni yayımlamış. Dünya rekorunu kırdığımız
günlere denk düşen araştırmaya göre medyamızda
günde 56 kupon yayımlanmış. Tabii başı da üç çok sa-
tışlı gazete çekiyor: Sabah 15, Milliyet 14, Hürriyet 12
kupon.
Bu dünya rekorunun kınlmasında bizim pek katkı-
mız yok. Niye derseniz, bir arkadaşımızın anlattıklan,
durumu ortaya koyuyor. Avşa'da gazete satılan mar-
kete giden arkadaşımız, "Gazefe alacaktım" deyince
karşısındaki genç Cumhurıyet'i çekip uzatıvermış:
Nereden anladınız" sorusunun yanrtı ise üç buçuk ke-
lime, "Ee, sız gazete istediniz."
Gazete olmanın onurunu 30 Ağustos günü yayım-
ladığımız tarihsel fotoğrafla bir kez daha yaşadık. 30
Ağustos 1924 günü Kocatepe'deki törende Ataturk ve
yanındakilen gösteren fotografın 72 yıl sonra (Fotoğ-
rafı çeken Cumhunyet muhabiri Namık Görgüç) iba-
resiyle sunulabılmesi Cumhuriyet'in Türk basını için-
deki özelliklennden birıni de simgeliyordu.
•
CHP'dekı genel başkanhk yarışı önümüzdeki pazar
günü sonuçlanacak ve sandıktan kimin çıktığı belli
olacak. Kurultay sürecı bu haftada da geçen haftalar-
da dduğu gibı hareketlı geçeceğe benziyor. Bu neden-
le de gündemin önde gelen konulannın başında CHP
kurultayı yer alıyor.
Gelişmeleri arkadaşlanmız Serdar Kızık, Türey Kö-
se ve Ayşe Yıldınm'ın haber ve soyleşileri ile yansıt-
tık. Arkadaşımız Yılmaz Gümüşbaş da CHP il baş-
kanlannın görüşlerini kamuoyuna aktarmak amacıyla
özel bir çalışma yaptı. Anadolu'da görevli muhabır ar-
kadaşlanmız da kendi illeri ile ilgili durumu haberieş-
tirdiler.
•
ilk ve ortaöğretımde ders yılının başlamasına az bir
süre kalmış olmasına karşın "sistem kargaşası"sürü-
yor. "Denemetahtası" niteliğinden birtüıiü kurtulama-
yan milli eğitimimizde öğretmen de veli de öğrenci de-
11 eylülde açılacak okullarda ızlenecek yöntemlerin
neler olduğunu tümüyle kavrayabilmış değil. Özellik-
le her yıl yaşanan "kayıt rezaleti" bu yıl da sürüyor. Ar-
kadaşlanmız Figen Atalay ve Emine Kaplan konuya
ilişkin durumu haberleştirdiler.
Arkadaşımız Ozlem Yüzak da yasalardaki yokluk
ve boşlukîardan yararlanılarak gerçekleştırilen ilkokul
öncesi dinsel eğitimle ilgili durumu yansıttı.
•
Hazar petrollerinin Türkiye'ye taşınmasıyla ilgili Türk
tezınin kabul edilmesi amacıyla bir heyetin Rusya'ya
gideceğinın açıklanmasına karşın, Rus yetkililerın ran-
devu vermemesiyle ortaya çıkan fiyaskoyu arkadaşı-
mız Lale Sanibrahimoğlu aktardı. Ankara Haber Mü-
dürümüz Doğan Akın da Başbakan Çiller'ın "da~
nışmtan diplomasisi"y\e yürütmeyi yeğlediği Türki-
ye'nin Orta Asya petrolleri konusundaki çelişkili tutu-
munun ikinci bir fiyaskoya yol açtığını. Türkmenistan
Devlet Başkanı Niyazov'un "Türkıye'nin petrolpoliti-
kasını anlayamadık" dedığini kamuoyuna aktardı.
•
Sırplann gerçekleştirdiğı son katliamdan sonra NA-
TO'nun başlattığı hava harekâtını dünyadakı ve Tür-
kiye'deki yorumlan ile aktardık. Arkadaşımız Ataol
Behramoğlu da Saraybosna'ya yaptığı geziyi "Şair
Gözüyle Acılı Bosna "başlıklı dızisiyle aktarmaya baş-
ladı.
•
Önümüzdeki pazartesiye kadar gönlünüzce birhaf-
ta geçirmenız dileği ve saygılarımızla.
Gün - Kent
Bodrum merkezinde
sizler için kuruluyor.
ITHUIHVEIMİMSTII
G O D Hafriyat Nakliyat inşaat
Turizm ve Ticaret Ltd. Şti.
Neyzen Tevfik Cad. No. 212/B BODRUM
Tel: (0252)313 05 54
Fax : (0252) 313 05 54 Broşür isteyiniz.
SAATİNIZİ KURUN BODRUM'DA RANDEVUNUZ VAR!
GÜPl-KENT#
le
SİZ DE BODRUM'LU OLUN
GOD KENT
Konut Yapı Kooperatifi
IftoniDaydayvriacakılaıı
saon
PE|İIUT 2SQ.000.000.Tl
PKÖOBME 21.000.000. Tl
( y )
mJKODBME 2BJ00JMI. R