23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 21 EYLÜL1995 PERŞEMBE HABERLERIN DEVAMI F-4 anLaşmasına radar koşulu • Tûrkiye'nin, F-4 savaş uçaklanmn elektronik modemizasyonu için kendi ülkesinde veto edilen tsrailH Elta firmasının ortağı olduğu IAI ile imzalayacağı nihai anlaşma tehlikeye girdi. Üst düzey bir askeri yetküi, Tûrkiye'nin F-4'lere takılmasını istediği "hava-yer" radarlan konusunda, pahalı olduğu gerekçesiyle olumsuz tavır takınan israiUi fırmanın, bu tutumunu sürdürmesi durumunda nihai anlaşrhaya imza konmavabileceâini bildirdi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye'nin, F-4 savaş uçaklanmn elektıonik modemizasyonu için kendi ülkesinde veto edilen tsrail- li Elta firmasının ortağı ol- duğu Israel Aırcraft lndust- ries (1A1) ile imzalayacağı nihai anlaşrna,tehlikeye gir- di. Üst dûzey bir askeri yet- kilı, Tûrkiye'nin F-4'lere ta- kılmasını istediği "hava- y e r " radarlan konusunda. pahalı olduğu gerekçesiyle olumsuz tavır takman İsrail- li firmanın, bu tutumunu sürdürmesi durumunda, da- haönce yapılan "çercevean- !aşma'*y a karsm nihai anlaş- maya imza konmayabilece- ğini bildirdi. İsrail ile çerçe- ve anlaşması imzalanan F-4 savaş uçaklanmn modemi- zasyonu konusunda en önemli sorunun, Türkı- ye'nin radar gereksinimine tatmin edici yanıt verilme- mesı olduğu bildirildi. An- kara'da düzenlenen Ulusla- rarası Savunma Sanayii ve Sivil Havacılık Fuan'nın (IDEF-95) açılışı sırasında Cumhuriyet'e bılgi veren üst düzey bir askeri yetkili. "F-4 projesi daha imzalan- madı. Nihai değiklir. Önce talep ettiğimiz sistemleri yapsınlar. bir deneyelim. K- ziın projede enönemliistegi- miz, radar talebimize olum- lu yanrt verilmesidir" dedı. Türk Hava Ku\ vetleri. İsra- il fırması tarafından moder- nizasyonu gerçekleştirile- cek uçaklara. "hava-yer " ra- dan takılmasını istemiş, an- cak Israillıler. bu radarlar için 5 milyon dolar talep et- mişti. Elta firması, "hava-y- er'' radarlannın çok pahalı- ya mal olacağını belirterek F^'lere "hava-hava" radan takmayı önermişti. lsrailli fırmanın önerdiği "hava-ha- va''' radarlannın, bugüne ka- dar hıçbir F-4 uçağında de- nenmedıği bildirilirken Ha- va Kuvvetleri'nin. Elta'nın önerisini geri çevirerek bu fırmaya radarlar konusunda 5.5 ay süre tanıdığı öğrenil- mişti. Rusya, sflah pazarında görücüye çıktı LALE SARrtBRAHİMOĞLl) ANKARA - Türkiye ile 300 milyon dolarhk yeni bir silah anlaşması imzalamak isteyen Rusya. dün başlayan Uluslararası Savunma Sana- yii ve Sivil Havacılık Fuan IDEF-95'te 21. yüzyıhn sila- hı olarak nitelendirdıği "KA- 50" helikopterleri ile görü- cüye çıktı. lkinci kez Türkiye'de dü- zenlenen silah fuarlanna ka- tılan dünya silah devleri ara- smdaki Rusya, yeni geliştir- diği zırhlı muharebe aracı "BTR^BOA" ve "Siam* adlı gelişmiş bir diğer zırhlı ara- cmı da IDEF'te görücüye çı- kardı. Rusya'nın devlet kont- rolûndeki. Rus silahlan an- lamına gelen "Rosvoorouz- hente" firması bastnla ihşkı- ler Müdürü Vakri Pogreben- kov, Cumhuriyet ile söyleşi- sinde, ileriye dönük olarak Türkiye ile askeri teknoloji alanında işbirliği yapmak is- tediklerini de söyledi. Pogrebenkov, Türkiye'ye sattıklan 20 kadar Mi-17 he- likopterinin radyo haberleş- me sistemlerini, NATO stan- dartlanna uygun hale getır- diklerini de belinerek. Tiirk tarafının helikopterler üze- rinde frekans değişikhği ya- pılması talebinin de karşıla- nacağmı söyledi. NATO üyesi Türkiye ile dağılan SSCB'nin mirasçısı Rusya arasında silah alanın- da ılk işbirliği. 1993 yılında bu ülke ile 75 milyon dolar değerinde bir anlaşma yapıl- ması ilebaşladı. Türkiye bu anlaşma çerçe- vesinde Rusya'dan, eski Do- ğu Alman depolannda bulu- nan ve Güneydoğu'da ağır- lıkh olarak kullandığı zırhlı personel taşıyıcısı BTR- 60Tardan 100 kadar satın al- dı. Pogrebenkov. müretteba- tın aracın içınden de atış ya- pabilmesini sağlayacak şe- kilde gelistirilen BTR-80A tipı zırhlı araçlar ile SİAM adlı yine yeni gelistirilen ve kullanıcılannı, küçük çaplı ateşlere karşı koruyan bir di- ğer zırhlı araç için Tûrki- ye'nin potansiyel müşteriler arasında yer alabileceğini söyledi. Rusya'nın fuarda görücü- ye çıkardığı ve 21. yüzyılın helikopteri olarak nitelendi- rilen, "Siyah KöpekbalığT K.A-50Ter, düşmana yaka- landıklan ya da düştüklen anda. sistemin beynini oluş- turan programı. ana karargâ- ha geri gönderebiliyorlar. Rus ordusunun da KA-50'ler ile donatıldığı belirtiliyor. ABDiledeS-30çokgeliş- mış uçaksavar sistemi satışı içinbir anlaşma imzaladıkla- tuıı belirten Rosvoorouzhe- nie adlı firmanın basın so- rumlusu Pogrebenkov. Rusya dışındaki ülkelerin envante- rinde yer alan Rus yapımı Mig-21 uçaklanmn, İsrail ile ortaklaşa modemizasyonu konusunda görüşmelerin sürdüğünü söyledi. Uyuşturucu uyarısı ANK\RA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Eğitim Ba- kanlığı. öğrencileri "uyuştu- nıcu maddebağımlıhğr teh- likesine karşı koruyabilmek için bir kitapçık hazırladı. Ogretmenler, kitapçıktan ya- rarlanarak rehberlik dersle- rinde öğrencileri bilgüendi- recekler. Kitapçıkta, uyuştu- rucu bagımlısı olan gençle- rin yüzde 68'inin 18yaşın al- tmda olduğuna dikkat çekil- di. Milli Eğitim Bakanhğı, Yeni Asya gazetesinin sahibi Mehmet Kudular'ın 17 ya- şındaki kızı Vildan Kutlu- hur'ın eroin komasına girerek ölümünün ardından, ortaöğ- renim çağındaki öğrencileri uyuşturucu tehlikesıne karşı bilgilendirmek için bir kitap- çık hazırladı. Sağhk tşleri Daire Başkanlığı'nca "Uyuş- turucu BağımlılığT adıyla hazırlanan kitapçığın, öğret- menlere gönderildiği belirtil- di. Ogretmenler, rehberlik derslerinde kitapçıktan ya- rarlanarak. öğrencileri uyuş- nırucuya karşı bilgilendire- cekler. Kitapçıkta. uyuşturu- cu madde bağımlılığının Tür- kiye için tehdit edici boyutla- ra ulaşmadığı, ancak çocuk- luktan gençliğe geçiş siirecı- niyaşayan ortaöğretim genç- liği için tehlike olarak kabul edilmesi gerektiği vurgulan- dı. Türkiye'de gerekli araştır- malann yapılmaması nede- niyle uyuşturucu bağımlılı- ğının boyutlannın net olarak ortaya koyulamadığına işaret edilenkitapçıkta, bağımlı du- rumdaki gençlerin yüzde 68"inin 18 yaşın altında ol- duğunun bilindiğine dikkat çekildi. Kitapçıkta, 17-25 yaş ara- sındaki uyuşturucu bağımlı- G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada lardı: - Koalisyon, hukuken olmasa da fıilen bitmiştir. - Halkı bir yı! daha kandırmanın, yan- lış beklentiler içine sokmanın bir gere- ği yoktur. - Hükümet krizi yaratan biz oimayız. Umanm Başbakan en kısa sürede isti- fasını verir ve seçirne gidilir. - Sadece koalisyon değil, parlamen- to da ömrünü tamamtamıştır. Bu saptamaların tümü doğru, ama hiçbiri yeni değil. Her şeyi bir yana ko- yalım. sadece Cumhuriyet'te çıkan ya- zılara bir göz atsak, buna benzer onlar- ca yorum ve demeç bulunabilir. Baykal'la MYK toplantısından sonra telefonla görüştüm. Uzun görüşmede, Çiller'e anlattıklarını ve yorumlannı şöy- le özetledi: - Çağdaşlığı, laikliği tehdit eden kad- rolaşmayı, yanımda dosya götürerek açıkladım. Ancak Çiller'in bunlardan ha- beri yok. - Bir kuşatılmışlık görüyorum; siyasi irade yok, yaka kaptınlmış. - Başbakan iktidan sürdürme kararlı- lığında. Bu konuda her türlü arayışa gi- recek. Anlaşılıyor ki Baykal bu karan daha önce aldı, görüşme saatine kadar bek- ledi. Geçmişi bir yana bırakalım. Dün sa- at 14.45'ten sonraki durum aynı eğilim- le devam ederse, seçim dönemine gir- Yepyeni Bir Dönem (mi?) diğimizi söyleyebiliriz. Çiller'în, kolay söz veren. duruma gö- re tavır değiştirebilen, makyaj tazeler gibi görüş tazeleyebilen bulunmaz özel- liklere sanip bir lider olduğu biliniyor. Bu aşamadan sonra ne olur? Çiller, yukarıda sıraladığımız bütün yeteneklerini harekete geçirmeye baş- layacak. CHP'yi, "ülke sorunlarından kaçan birparti" ilan eden demeçlerya- zılmıştırbile... GİK sonrasındaki açıklaması bunu or- taya koyuyor: "Baykal'la her konuda anlaştık, ama Menzir'de ve ekonomi- de ödün veremem." Çiller'in söylemek istediği açık: "Ey halkım, sizin aleyhinize doğacak bir duruma evet diyemezdim. Bunu, hükümeti bozma pahasına yaptım..." Meclis'teki sandalye dağılımı şöyle: DYP 182, ANAP 96, CHP 65, RP 38, MHP 17. DSP 10, BBP 7, YP 3, MP 2, YDH 2, Bağımsız 6, boş 22. Bu dağılımdan, CHP'nin içinde yer almadığı birhükümet çıkarmak çok zor. Çiller, zirve sonrası yaptığı açıklama- da, "Yeni hükümet kurulana dek eskisi geçeriidir" dedi. MHP lideri Alparslan Türkeş, koalis- yonda hukuken yok, fiilen var. Baykal'a göre de koalisyon fiilen yok, ama huku- ken var. Türkeş'in, koalisyon ortaklığına de- neyimi ve yaşı uygun, ama sayısı uygun değil. ANAP'ın stratejisi öteden beri belli: "Seçim koşulunun olmadığı hiçbir hükümet seçeneğinde yokuz." Medya zaman zaman Yılmaz'ın de- meçlerini zorlayarak "ANAYOL" hükii- metleri kuruyordu. Bu seçenek bugün- den itibaren yeniden ısıtılabilir. Ancak Yılmaz bu konudaki sorulara hep yuka- ndaki yanıtı veriyor. Erbakan ise Çiller'le ancak Clin- ton'ın yanında bir araya gelir. Hükümet- te ortaklık yapmaları olanaksız. Bu aşamada akla gelebilecek seçe- neklerin başında, milletvekili pazannı yeniden kurmak geliyor. Özer Çiller-Yalım Erez kafa kafaya verip, yeni seçenekleri kâğıda dökme- ye başlamış oîmalı. Erez belki bu konu- da da bir rapor hazıriamıştır. Depremlere dayanıklı koalisyon Bu koalisyona, dünya siyasi tarihinin "depreme en dayanıklı hükümet yapı- sı" unvanını vermemek haksızlık olur. Koalisyondaki krizler Türkçeyi bile zor- lamıştı. "Çatlak", "delik", "kazık", "gol", "çalım", "kader haftası", "son döne- meç"... Koalisyondaki her kriz döneminde. bizde de başlık krizi yaşanıyordu. Tü- rey Köse, krizi anlatıyordu, Doğan Akın, "Bunu, 'Çiller'den kazık' diye gi- relim" diyordu. Işık Kansu çıkışıyordu: "Bu başlığı geçen hafta kullandık..." Koalisyona en çok yakışan şarkı şuy- du: "Krizleh aş da gel kurbanın olam..." CHP'nin son kurultayından sonra şar- kının sözünde küçük bir değişiklik ya- pıldı: "Denizleh aş da gel kurbanın olam..." Ama olmadı. "Kriz" diyenleri "keriz" yerine koyan eski koalisyon ortaklannın yerine gelen Deniz, ters köşe yaptı. Avrupa Birliği'ni geride bıraktığımız alanların başında, "bakan üretimi" geliyordu, Koalisyon döneminde tam 80 kişi bakanlık yaptı. DYP'nin kurmaylan, önceki akşam- dan baştayan "ciddi kriz" havasını gör- düler ve yoğun bir trafiğe girdiler. Dün sabah da Çiller ekibi, Başbakanlık Konutu'nda bir araya geldi. DYP kesiminden yükselen ninniler, tanıdık: "Yeni bir dönemin eşiğindeyiz, Ç»7- ler'in beşiğindeyiz..." Lacivertleri dolapta asılı kalanlar ve koalisyondan nasibini alanlar için tatsız bir dönem. Demirel, Çiller'in sunduğu tstifayı k- abul etti. Siyasi gelenek, Demirel'in görevi yeniden Çiller'evermesini gerek- tiriyor. Bu süreçte tek dileğimiz. siyaset çar- kının, çirkin oyunlara girmeksizin, dürüst ve kurallanna göre işlemesi... Bütün yollar erken seçime çıkıyor OIAYLARIN ARDINDAKT GERÇEK H Baştamfı L Sayfada lığını CHP'nin daha fazla taşıyabilmesi olanaksız- laşmıştı. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın yaptığı, elle tutulur hale gelen ger- çeğin doğasına uyumlu bir karan benimsemesidir. Yol zaten bitmiş, olanaklar' tükenmiş, CHPyıpranmış, ülkenin yönetimi bıçak sır- • tında patlamalara gebe kalmıştı. Bugün ya da ya- nn koalisyon hükümeti beklenmedik bir olayla karşı karşıya kalabilirdi. Hükümetten çekilmesi- ni bilmek bir erdemdir. Iktidar koltuğunu bırak- mak kolay olmasa da, za- manlamasını ayarlayama- yanların iktidar koltuğun- da perişan olduklan çok görülmüştür. Demokrasi- lerde sırası geldiğinde hü- kümetten çekilmek, sırası geldiğinde seçime gitmek bilinci, rejimin dengelerinl ve güvencelerini yaratır. , Bu bakımdan başkent- te çeşitli kombinezonlarla siyasetin doğasını zorla- mak ve eşref saati gelmiş erken seçimi yapay ma- nevralarla dışlamaya yö- nelik çabalara girişmek, ülkenin hayrına olmaya- caktır. DOĞAN AKIN ANKARA - Başbakan Tansu Çiller ve DYP kurmaylannın. CHP'nin yeni lideri Deniz Bay- kal'm, partisinin 27. Olağan Ku- rultayı'nın ardından yaptığı çıkıs.- lan "blör olarak değerlendirmele- rinin bir strateji hatası olduğunun ortaya çıkmasından sonra dün ya- şanan gelişmeler, bütünyollann er- ken seçime çıktığını gösterdi. Cumhurbaşkanı Süleyman Demn rd'in. yeni hükümeti kurma göre- vini, anayasa uyannca Çiller'e ver- mek zonındaolmadığı da. kulisler- de altı çizilen noktalar arasında yer aldı. Baykal'ın, Çiller'in devlet anla- yışı ve kişisel özelliklerini dikkate alarak koalisyona devam etmeme kararını. dünkü görüşmeden önce verdiği biliniyordu. Erken seçim yolunu açan gelişmeler ve yeni hü- kümetin kurulma süreci konusun- da siyasetkulislerinde dile getirilen olasılık ve değerlendirmeler şöyle sıralanıyor. - Çiller ve DYP kurmaylannın, Baykal' ınçıkışını "Möf*olarak de- ğerlendirmeleri stratejikbirhatay- dı. DYP, CHP'nin yeni liderinin. Erdalİnönii gibi sakin, Murat Ka- rayalçın gibi deneyimsiz ve Hik- met Çetin gibi uyumlu özelliklere sahıp olduğu varsayımını yaptı. Baykal'm yaklaşık çeyrek yüzyıl- lık siyaset deneyimi ve üslubu dik- katlerden uzak tutuldu. - Çiller, sorunun Necdet Men- rir'in lstanbul Emniyet Müdürlü- ğü'nden ahnmasından kaynaklan- dığını öne sürerek. hedef saptın- yor. Baykal'ın görüşmede sergile- diğt tablo, Menzir sorununu da içermekle beraber,Çiller'inbenim- semediği bir devlet ve siyaset tar- zını içeriyor. - Görüşmede, Baykal, ülkenin içinde bulunduğu sorunlara ilişkin aynntılı dosyalar sergiledi. Çil- ler'in, daha önceki sosyal demok- rat liderler karşısında sergilediği "bakanz,çözeriz" içerikli içtenlik- siztavn, kârannı önemli ölçüde ke- sinleştirmiş olan Baykal'ı ikna et- tneye yetmedi. - Çiller'in. Cumhurbaşkanı De- mirerin. hükümeti kurma görevi- ni yeniden kendisine vermek zo- runda olduğu varsayımı gerçekleri yansıtmıyor. Anayasa, Cumhurbaş- kanı'nın, hükümeti kurma görevi- ni. en çok milletvekili bulunan si- yasi partinin liderine vermek zo- rundabırakmıyor. Anayasanın, Ba- kanlar Kurulu'nun kuruluşunu dü- zenleyen 109. maddesi şu hükmü içeriyor. -Bakanlar Kurulu, başbakan ve bakanlardan kurulur. Başbakan, cumhurbaşkanınca. Türkiye Bü- yük Millet Meclisi üyeleri arasın- dan atanır. Bakanlar, TBMM üye- leriveya miUetvekitiseçilmey«terli- liğine sahip olanlar arastndan baş- bakanca seçilir ve cumhurbaşka- nınca atanır; gerektiğinde başba- kanın önerisi üzerine cumhurbaş- kanınca görevierine son veriUrr Anayasanın bu hükmüne göre, Demirel, teorik olarak, örneğin TBMM Başkanı Hüsamettin Cin- donık'u bile hükümeti kurmakla görevlendirebilir. - Teamüller, en çok milletvekili bulunan siyasi partinin liderinin ye- ni hükümeti kurmakla görevlendi- rilmesi yolunda. Ancak Cumhur- başkanı Demirel, böyle bir tercih- te bulunmak zorunda olmadığını daha önceaçıklamıştı. Cumhurbaş- kanı'nın, daha önce. "TBMM'de ençok sandatyesi bulunan partinin genet başkanına hükümeti kurma görevini verme zorunluluğum yok. Hükümeti, kimin kurabileceğine inanırsam, göreviona \«ririm" de- diği biliniyor. - Yeni hükümeti kurma görevi. en büyük olasılığın gerçekleşme- siyle Çiller'e verilse bile, erken se- çimkaçınılmaz görünüyor. Çünkü. CHP desteğini yitiren DYP'nin, hükümet kurabilme konusunda ANAP'tan başka seçeneğı yok. RP. zaten DYP'nin koalisyon hesapla- n dışında. 17 sandalyeye sahip olan MHP'nin tek başına desteği. 182 milletvekili bulunan DYP'nin ku- racaği hükümete güvenoy'u alabil- mesine yetmiyor. Çiller'in, hükü- met kurabilmek için yeterli millet- vekili desteğini alabileceği tekpar- ti olan ANAP'ın koşulu ise, erken seçim tarihinin belirlenmesi ve Se- çim Yasası'nın değiştirilmesi. Bu koşullann sağlanması durumunda, ANAP koalisyona girecek ya da DYP'nin kuracağı azınlık hüküme- tini destekleyecek. Özetle, Baykal karşısında stratejik hata yapan Çil- ler. son geiişmelerle birlikte, hiç is- temediği erken seçim içinpazarhk- lara oturmak zorunda kalacak. Menzir Ça^ar'la görüştü İstanbul Haber Senisi - Koalisyonun bozulma nede- ni olarak gösterilen tstanbul Emniyet Müdürii Necdet Menzir, dün akşam DYP Bursa Milletvekili Cavit Çağlar'la Bursa Çelik Palas Ötelinde akşam yeme|i ye- di. Yemeğe Çağlar ve Men- zir'in eşleri ile çocuklan da katıldı. Yemekten sonra Çe- lık Palas"ın arka kapısından çıkan Menzir ve Çağlar, da- ha sonra Çağlar'ın villastna geçtıler. Menzir. lstan- bul'dan Bursa'ya Çağlar'ın özel uçağıyla gitti. Demirel: Sıcak barış kurnlanıadı lanmn ilk olarak esrar kul- landıklan belirtilerek. alkol ve sigaranın yetişkinler tara- fından kullanılmasmın *ka- bul edüebilir" bir davranış olarak gösterılmesinin. genç- lerin uyuşturucu kullanmala- nnda özendirici rol oynadığı kaydedildi. Uyuşturu madde- lenn, "afyon, morfin, eroin. esrar, marihuana. LSD, ko- kain, sentetik \e sakinleştiri- ci ilaçlar, yapıştıncı ve çözü- cüler" olarak smıfiandınldı- ğı kitapçıkta, bağımlıhğı ön- lemede en etkin yolun eğitim olduğu vurgulandı. Kitapçık- ta. uyuşturucu bağımhlığın eğitimle önlenmesinde şu önerilere de yer verildr. - Eğitimdc. madde bağmv hlığı konusu işlenirken >alıuz- ca uyuşturucu ile sınırlı ka- lınmamalı, sigara ve alkolün de madde bağımhhğı kapsa- nunda anlahmı sağlanmah- dır. Sektörterarası işbirligiyle tanıtıcı ve egitkri seminerier, paneüer ve konferanslar ve- rilmelidir. - Uyuşturucu kullanma- yan. ancak sorunlan nede- niyle potansiyel uyuşturucu kullanabilecek durumdaolan öğrenciler belirlenerek. bun- lann psikolojik danışma ve rehberlik birimlerine ya da bir psikiyatri uzmanına ulaş- nnlmalan sağlanmalıdır. Bu- na olanak yoksa aileler ha- berdar edilmelidir. - Eğitim sürekli olnvalıdır. Ancak eğitim sırasında me- rak uyandırmaktan kaçınıl- malıdır. Eğitim doğrudan risk alöndaki topluma yöne- likolmanınyanısıra, toplum- la iç içe yaşayan ve muhtar. i- mam, öğretmen. doktor gibi onu etküeyebilme şansı bulu- nan gruplara da seslen- tnelidir. Büyük destek gören geceye, CHP lideri Deniz Baykal, torunuyla katıldı. (Fotoğraf. HATtCE TUNCER) BosnaJ ya Yardım Kampanyası' gecesi Haber Merkeâ - Kadm. aile ve sosyal hizmelerinden sorumlu Devlet Bakanhğı ve atv'nin işbirliği ile düzenlenen "Bosna'ya Yardım Kampanyası"na siyasilerden işadamlanna, sporculardan kulüp yönetıcilerine. sanatçılardan gazetecilere kadar her kesimden destek geldi. Geceye katılan Cumhurbaşkanı Süleyman DenüreL adını taşıyan huzurevinde misafir edilen Bosnalı çocuklan kabulünde. Tûrkiye'nin Bosna-Hersek sorununda elinden gelen bütün çabayı gösterdiğini ve diplomasinin bütün imkânlannın kullanıldığını anlattı. Cumhurbaşkanı Demirel, "Çocuklan her türiii afetten korumak insanhğın görevidir. Bu çocuklan insanhk tarafından kucaklanmalıdır. Türkiye bunu yapmıştır" dedi. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, lstanbul Atatürk Kültür Merkezi'ndeki geceye saat 21.00 sıralannda geldi. Baykal. Bosna'ya dönük ilginin ülkemizde hızla ilerlemesi karşısında mutlu olduğunu ifade etti. Baykal, daha sonra şunlan söyledi: "Kimiterimiz içinde bulunduğumuz çağu bugisayar cağı olarak değeıiendiriyor. Ama benim için bu cağ. Bosna çağıdır. Bosna, insanhğın kendi kendisiyle hesapiaşmask bir kültürün yok edilmesine tanık olması çağıdır. Hepimiz Bosna çağını anlayarak ya da anlamaya çahşarak yaşıyoruz. Bosna'nın tarihi ve getecek için çok önemli bir yeri var. Ben, 1993 yübaşında Bosna'daydım. Bosna gerçegini yaşadım, tanık oldum. Bosna'da yaşanan savaş degil, bir tarihi ve kühîirü imha hareketidir. Bosna'nın çocuklar aracüığıyla kucaklanmasını çok güzel bir girişim olarak değerlendiriyorum.'" • Baştarafı I. Sayfada ye'yeyönelikolarak ambar- go mahiyetinde politikalar uygulamayı planla\ abilecek ülkelerin hesaplannı iyiyap- malangerekmektedir" uya- nsında bulundu. "IDEF-95 lluslararası Savunma Sanayii ve Sivil Havacılık Fuan", dün Eti- mesgutTürkkuşutesislerin- de Cumhurbaşkanı Süley- man Demirel tarafından açıldı. Genelde. Türkiye'ye silah satan büyük firmala- nn yer aldığı fuara katıhmın düşük olduğu beürtildi. TÜ- YAP tarafından düzenlenen ve 35 ülkeden 200'ün üze- rinde firmanın bulunduğu fuarda. 1 metrekarelik ka- palı alan için günlük 790 do- lar, açık alan için de 250 do- larlık fiyat belirlendiği ve her firmaya en az 100 met- rekare açık alan alma zorun- luluğu getirildiği beürtildi. Fuara katılımcı yabancı fir- malar, maliyetlerin yûksek olması nedeniyle katılımın düştüğünü ve Tûrkiye'nin alıcısı olduğu firmalann "prestij" amacıyla organı- zasyona önem verdiklerinı vurguladılar. Fuar öncesinde Anka- ra'ya gelen tsrail Savunma Bakanlığı Müsteşarı. dün Genelkurmay Başkanlı- ğı'nda Türk pılotlannın îs- rail'de eğitimini öngören an- laşmayı imzaladı. Fuann açılışını yapan Cumhurbaş- kanı Demirel, barış için si- lahlanma mesajı verdı. Sa- Avusturya'ya Efes boykotu ÖZXİEN ACAR SELÇUK - Tûrkiye'nin en önemli antik kentlerinden biri olan Efes'te arkeolojik kazılara Av ustur- yalı bılimadamlannca başlanması- nın 100. yıldönümü bugün başlaya- cak üç günlük görkemli törenlerle kutlanacaktı. Ama artık kutlanama- yacak. Türk hükümeti; Avusturya'nın PKK'nin 'sürgûndekihükümeti'nin toplanmasınaolanak sağlaması üze- rine bu törenleri boykot etti. Dısjşleri Bakanhğı, Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nden başka Selçuk Kaymakamlığı ile Be- lediye Başkanlığf nada "Butörene katılmayacaksınız'" taliınatım gön- derdi. Dışişleri Bakanhğı. aynca A\~us- turya'ya "Türk hükümetinin. Efes ka/ilarının Avıısturyalı bilimadam- lanndan alınıp. bir başka ülkenin arkeologlanna verilecegne ilişkin bir karar aldıgmı" da bildirdi. Bu "boykot" üzerine Efes'te 100 yıldır kazılan yûrüten Avusturya ka- zı heyetinin son başkanı Prof. Ste- fan Karvviese, Cumhuriyet'e yaptı- ğı açıklamada "Kutlama törenleri- niüzüknekiptaletraekzorunda kal- dık" dedi. Prof. Karwiese, "Avusturya bu tö- renlere Meclis Başkanı Heınz Fssher ve Kültür Bakanı Rudolph Scholten düzeyinde katılacaktı" diye ekledi. Konu ile ilgili olarak telefonla gö- rüşünü sorduğumuz Dışişleri Ba- kanlığı'ndan yüksek düzeyde bir yetkili şöyle konuştu: "Avusturyah bilimadamlarımn Anadolu arkeolojisine yaptıklan bi- limsel katkılannı daima takdirle karşılıyoruz. Ev sahibi ülke olarak. 100. yıldönümü kuüamalannın çok yüksek düzeyde düzenlenmesini el- bette biz de isterdik. Ancak, PKK bağlantıh sözde "sürgündeki Kürt hükümeti' toplantısının bu ülkede yapılacağını öğrendiğimiz an Avus- turya hükümetini diplomatik kanal- dan uyardık. Böyle bir toplantıya göz yumulması nedeniyle Tûrki- ye'nin hassasiyetini bir tepVdyle gös- termesi elbette kaçınılmazdı.'* Türidye'nin yaptarımlan "Türk hükümeti bu amaçla bazı karariar aldı. Bunlardan birincisL Efes kazdanmn geçmişi 100yıl dahi olsa bunu Avustury alı bilimadamla- nndan alıp, ötedenberi Efes'te çahş- mak isteyen başka ülkelerin bilinıa- damlarına bu kazının ruhsatını ver- mek... İkincisi ise, Türkiye'de bazı ihalelere talip olan Avusturyalı işa- damlanna bu ihalelerin hiçbirini vennemek. Hiç kuşkusuzbu önlem- leri başka yaptınmlar da izleyecek- ti." Dışişleri Bakanlığı yetkilisi bu karardan sonraki gelişmeleri ise şöyîe değerlendirdi: "Diplomatik kanallardan bu bilgileri Myana'ya aktarmanuzdan sonra A\Tisturya yetküileri 'konunun yanlış anlaşıl- dığı, böyle bir toplantıya resmen izin verilmediği' gibi açıklamalar yaptılar. Bu açıklamalar üzerine bu yaptırımlar şimdilik uygulamaya konulmadı. Sadece. 100. yü törenle- rinin boykot edilmesi ile yetinilecek. Şu nokta çok önemli: Yaptınnılann sadece kültürel alandaki kısıtlama- lan değiL öteki alanlan da içerdiği unutulmamalıdırr Dışişleri Bakanlığı yetkilisi bir sorumuza yanıt olarak, "Avusturya Meclis Başkanı'na 'isterse her za- man gelip Meclis Başkantmızla gö- rüşebileceğini" debildirdik'" dedi. Dışişleri yetkilisi, benzeri bir du- rumun Hollanda ile yaşandığını anımsatarak şu görüşü bir daha vur- guladr. " Hollandaörneğinibilebile.Tür- kiye'nin mücadele ettiği teröristlere Avusturya'nın da destek vennesine tahammül edemezdikT \unmanm bir ülkenin ege- menlik haklanndan olduğu- nu vurgulayan Demirel. "Her ülkenin savunma ted- birleri alması ve kendisine güçlü bir savunma imkânı sağlaması milli hedefidir" dedi. Demirel, 2. Dünya Sa- vaşı'nın ardından dünyada. banşı kurma ve devam et- tirme yollan arandığını anımsatarak şunlan söyle- di: "Uluslararası güvenlik sistemi. henüz ülkelerin ken- di güv enlikleri için tedbirler almaktan \uzgpcecekleri dü- zeyde değildir. Savaş aücü, banşç.1gayeleriçindir. ıyi bir savunma giicü, saldırgan ol- mak için değil, caydıncı ol- mak için gereklidir, Saldır- gan, macera arayanlar olur veya kuvvet kulianmak su- retiyle bir maksada ulaşmak isteyenler olur. Demokrasi ile idare edilen ülkelerin sa- vaş,çıkarması heraen henıen mümkündeğildir. En önem- li mesele. demokrasi kavra- mını dünyada mümkün ol- duğu kadar çok ülkey e yay- maktır. Eski SSCB'ninyıkıl- masından sonra soguksavaş sona ermiş, ancak sıcak ba- nş kurulamamıştır. Kimse- nin sıcak savaş beklediği yoktur, ama birçoktedirgjn- İikler vardır. Kuvvet kulian- mak suretiyle bir şey elde et- menin uluslararası kabul edilebitiruği yoktur." Demirel, iyi bir ekonomik güce sahip olmadan, iyi bir savunmamn kurulamayaca- ğını, ancak bütün parasını sa\Tinmaya ayıran ülkelerin açlık sorunuyla karşılaştık- lannı kaydetti. Demirel. "Bu silahlar, kullanümak için değil. kullanılmamak içın teşhir ediliyor. Dilegim odur ki bunlar kullanılma- sın. insanoğlu kan dökme- den meseteleri çözsün. Bu- nun için dahi güçlü bir sa- vunma şarttır. Bulunduğu- muz bölgede banşa hizmet edeceğiz. Türkiye sonımlu- luğunu biliyor. Şartlan zor- laştırmak her zaman müm- kün,amao Ülkeninve insan- hğın yaranna değildir" diye. konuştu. Gölhan'dan uyan Milli Savunma Bakanı Mehmet Gölhan da yaptığı konuşmada. Türk Silahlı;, Kuwetleri"nin ihtiyaçlan- nın yüzde 40'tan fazlasını, Türkiye'de karşılayabildiği- ni söyledi. Soğuk savaşın ar- dından savunma bütçelerin- de azalmalar olması sonucu silah pazannın daraldığını vaırgulayan Gölhan. şöyle devam etti: "Her silahın bir altematifı ve bunun da bir üreticisi olduğuna göre, am- bargo uygulayan bir ülkenin silahı ahnacağına. ambargo uygulamayan bir ülkenin si- lahlannın tereih edileceği ta- büdir. Dolayısıyla bugün ge- linen noktada ülkeler, 1980*li \-edahaöncekiyıllar- daki gibisilah tedariki bakı- mınan belli başlı kaynakla-. ra bağımlı değildirler. Tür-" kiyeise geçmişte olduğu gibi. bugün debilhassa önemli bir' aşama kaydetmiş bulunan; savunma sanaviialtvapısnle • açık ve gizli ambargo uygu- < lamalanik sindirilemeyecek! veherhangibir şekilde ödün • vermeyecek bir ülke niteüğj- \ ni muhafaza etmektedir. Türkiye'ye yönelik ambargo - mahiyetinde politikalar uy-'. gulamayı planlayabilecek ü H kelerin hesaplannı iyi yap»; malan gerekmektedirr ;Ç Gölhan, Türkiye'nin sa-" vunma sanayii gereksinme-, lerinin, lüks bir uygulama' değil. ülke güvenliği ve böl- gesel dengelerin korunması gibi gerçeklerden kaynak- landığını söyledi. Yılmaz-Baykal karşılaşması İstanbul Haber Servisi - Bursa'daki gezisini yanda ke serek İstanbul'a dönen ANAP Genel Başkanı Mesut Yıl maz, Atatürk Havalimanı'nda Bosna ile dayanışma top lamısına katüdıktan sonra Ankara'ya dönen CHP Genc Başkanı Deniz Baykal ve lngiltere'den dönen Murat Ks rayalçın'la karşılastt. ANAP'lılar Yılmaz'la toklaşan Ba> kal'ı tebrikyağmuruna tuttular ve VIP salonundauzunsi re "Başbakan Yılmaz" sloganı attilar. Vatanseverler, insanlar, doğaseverier, toprak erozyonu size sevebileceğiniz hiçbir şey bırakmıyoı T.E.MA Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğ Varlıklan K.oruma Vakfı Tel.:(0212)28110 27 268 09 85
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear