22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
21 ^ĞUSTOS 1995 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER D/Fye seçim vitı-ini • ANKAR.V (ANKA) - Başt>akan Taısu Çiller, DYF* ye yen bir vitrin ve imaj ozandrmaya hazır anıyor Çiller'in, bu konuda ilk aiımı Başkanlık Dvanı ve Bakanlar Kırulu'nda yapılacak değışiklıkte ataca^ı. gen< \e kamuoyu önünde ıyi inaj verecek isimlere şanş tanıyacağı bıldirildi. Çller'in, Aydın Milletvekili Tunç Bilge, Samsun Miletvekıli Irfan Demiralp, Tekiriag_ Miletvekili Fethiye Ozver, Zonguldak Milletvekili Jinasi Altıner gibi isimleri <abineye alması bekleıiyor. ANAP'tan gezi eteştirisi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAPGene Başkan Yardımcısı Mehmet Keçeciler, dûn düzenlediği basın toplanüsında, Başbakan Tansu Çiller'in eşi Özer Uçuran Çiller'in de aralannda bulunduğu resmı heyet üyelerinin Orta Asya gezisinde pavyonda eğienmelerini eleştirdi. Enflasyon bedelinin, işçi. memur, emekli ve köylüye ödetildiğini vurgulayan Keçeciler. yurtdışı gezilerindekı pavyon eğlencelerinin bedelinin de halka ödetildiğini ileri sürdü. CHP il kongreteri • MALATYA /AKSARAY (Cumhuriyet) - CHP Malatya İl Başkanlığı'na Hüseyin Şahınligıl seçildi. Halk Eğitim Merkezı'nde yapılan kongrede, seçimlere üç liste halinde gidildi. Hüseyin Şahinligil kullanılan 316 oydan 114'ünü aldı. CHP Aksaray tl Başkanlığı'na ise Ali Rıza Toprak seçildi. (ranlı mütteciler • SAMSUN (Cumhuriyet) -Birleşik Sosyalist Parti (BSP), Samsun İl Sekreteri Mustafa Cengiz. parti genel merkezinde oturma eylemlerini sürdüren 130 lranlının. BM'den mültecilik statüsü alabilmeleri için Türkiye'nin sınırdışı etme karannı geri alması gerektiğini söyledi. " Cengiz. " Suudi Arabistan'daki TürkJerin katledilmesine tepki gösteren hükümetin ve kamuoyunun, benzer bir ülkede akıbeti aynı olacak 130 iranlı hakkında göstereceği duyarlılık ciddi bir sınav olacaktır" diye konuştu. DGM karam • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hacettepe Üniversitesi Kimya Bölümü Başkanı Prof. Dr. Yuda Yürüm'e 7 Hazıran 1995 günü yapılan bombalı suikast girişımiyle ılgilı soruşturmayı yürüten DGM Savcısı Talat Şalk, Yürüm'e yapılan bombalı saldın ve Uğur Mumcu suikastıyla ilgili İnterstar televizyonunda açıklamalar yapan lsmet Çalışır hakkında sadece 'dolandıncılık' suçundan dava açılabileceğini bildirdi. 'Görevsizlik' gerekçesiyle dosyayı Istanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderen Şalk, olayla ilgili haklannda soruşturma ' açılan gazeteci sanıklar ile bir tfaiye eri hakkında da takıpsizlik karan verdiğini belırtti. Bölüciilük Mdiası • Haber Merkezi - Mugla. Fethiye'de 8 aydır yaymlannı sürdüren Özşür Radyo (98.7 Mhz), Fetîive'nin DYP'li Betediye Başkanı Şakir Kaıdönmez tarafından yayınlannda bölücülük yajtığı iddiasıyla kaMnakamlığa şikâyet edidi. Şikâyeti göz önüne alaı savcılıİc, radyo halkmda soruşturma açtı. Raiyonun haber merkezi sonmlusu Mustafa Çanyar da Terörle Jvf icadele Şubesi ekipleri tanfindan bir süre gö:altında tutulduktan soıra serbest bırakıldı. Özjür Radyo soıumlulan, şikâyete neien olan günlük haber prrtgramında güncel olcylan dinleyicilerine iletiklerini, bu haberlerin haıırlanmasında C vnhuriyet gazetesi ve Evensel gazetesinden de yaarlandıklannı belirtti. CHP Ankara İl Kongresi'nin galibi Taşdelen'in desteklediği aday Doğan oldu Seçimi yitiren yok• CHP'nin genel başkan adaylanndan Deniz Baykal ve Murat Karayalçın'ın desteklediği Yılmaz Ateş seçilemedi. Ama Ateş'in yönetim kurulu ve delegasyon listesinin büyûk bölümü seçimi kazandı. ANKARA (Cumhuriyet milletvekilleri Seyfi Oktay ve Salman Kaya'nın desteklediği Haydar Doğan kazandı CHP'nin bütünleşme öncesi lideri Deniz Bavkal ile kendini Bürosu) - CHP Ankara İl Kongresi'nde saat başı değişen ittifaklar sonunda. il başkanlığmı Çankaya Belediye Başkanı Doğan Taşdelen ile Ankara feshederek CHP'ye katılan SHP'nin Genel Başkanı Murat Karayalçın'ın desteklediği Yılmaz Ateş, il başkanlığmı yitirirken Ateş'in yönetim kurulu ve delegasyon listesinin büyük bölümü seçildi. Ateş'in Baykal'dan yana açık tavnnı koyması üzerine Karayalçın ekibi son dakikada desteğini çekerek Haydar Doğan'la uzlaştı. Karayalçın'ın iki listeden de aday gösterilmediği için delege adayı olmadığı, bu yüzden de seçilemediği kongrede, herkes 'kazandı' ve herkes 'kaybetti'. 44 delegenin belirlendiği Ankara il kongresi, karmakanşık ittıfak arayışlanna sahne olurken liderlik yanşma katılması beklenen adaylar da delege kapma yanşına girdi. Murat Karayalçın ile Deniz Baykal ve 22 ilçe başkanının desteklediği Yılmaz Ateş'in karşısına, DENİZ BAYKAL KONGRE SONUÇLARINI YORUMLADI; Yeni oluşum zorunlu Baykal, adaylığı konusunda "Bireysel adaylık hevesimin artık, geride kalması gerekti- ğine ilişkin değerlendirmem geçerliliğini koruyor" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - CHP Antalya Milletvekili ve olası genel başkan adayı Deniz Baykal, kongre sonuçlannın, par- tide kolektif bir yönetim kurulma- sı yönündeki iradeyi yansıtmadı- ğını belirterek delegasyonun, şim- diye kadar sıyasal sorumluluk al- mayan, sürekli aynı çizgiyi yansı- tan ve yönetime İcarşı tavır takınan yenı bir oluşum istediğini söyledi. Adaylık için bireysel istemi bu- lunmadığını vurgulayan Baykal. "Olay, benim olayım değil. Par- ti, yeni bir oluşuma sahip çıkma- lı, bunun gereğini talep ctmeli- dir" görüşünü dile getirdi. Deniz Baykal, feshedilen SHP'nin Genel Başkanı Murat Karayalçın'ın Ankara kongresinde delege seçile- memesine üzüldüğünü kaydede- rek, "Umarım, bundan sonraki aşamalar dengelerin ortaya koy- duğu gerçeği esas alan; ama par- ti\ i bütün kesimlerh le bütünleş- tiren, toparlayan bir anlay ış doğ- rultusunda gelişir"görüşünü dile getirdi. Eski CHP'nin Genel Başkanı Deniz Baykal, 9 eylül kurultayın- dan önce gerçekleştırilen kongre sonuçlannı Cumhuriyet'e değer- lendirdi. "Matematiksel ve siya- sal" olarak, delegasyonun, partide ortak yönetim istemediğini belir- ten Baykal. şunlan söyledi: "Tablo açık. Her yerde belli bir bütünleşme gözüküyor. Siya- sal bakımdan da bugüne kadar sorumluluk almış olan bütün kadrolann dışında ve kadrolara karşı tavır takınmış, parti içinde sürekli bir çizgiyi yansıtmış; fa- kat bugüne kadar yönetimde tam etkili olamamış bir anlayışın artık sosyal demokrasiyi yönet- mesi gerektiğini, her çevreden in- sanlar içtenlikle benimsiyorlar ve bunu ifade ediyorlar. Bir siya- si irade gözüküyor. Yeni bir olu- şum, yeni bif yapılanma talebi, özlemi, kararlılığı siyasal olarak ortada. Bu kararlılık da kurultay seçimlerine, delege seçimlerine çok berrak biçimde yansımıştır. Artık, kulisti, ittifaktı. pazarlık- tı, ön kesmeydi, birtakım özel ça- lışmalarla bu iradeyi ortadan kaldırma olanağı açıkça gözük- müyor." ittifaklar işlemeuT Ankara II Başkanlığı'nın kong- resinde ittifakların işlemediğini vurgulayan Baykal, "Sergilenen irade, bir ittifak özlemini, arayı- şını yansıtmıyor. Tam tersine ter- cihini açıkça ortaya koydu ku- rultay. 44 delegenin 39'u bir lis- teden çıktı. Çok marjinal bir ku- rultay oldu" değerlendirmesini yaptı." Baykal, tek yönlü bir yanş sür- dürülmesini istemediğini kaydede- rek, "Murat Karayalçın, Doğan Taşdelen, lsmail Değerli ve diğer arkadaşlann da listede olması gerekirdi. Daha yumuşak, topar- layıcı olması gerekirdi listenin. Delegasyon bu yanlışı düzeltti. O arkadaşlann da kurultaya dö- nük bir tereddüt yansıtması söz konusu olmayacaktır. Gayet iyi. Doğal seyrini gösteriyor" dedi. "Karayalçın'ın. Ankara kong- resinde delege seçildiğini görmek isterdim" dıyen Baykal, "Bun- dan çok üzünrü duyduğumu ifa- de etmeliyim. Karayalçın, kurul- tayımıza delege olarak seçilerek gelmeliydi. Bundan sonraki aşamalar, umarım artık delegelerin ortaya koyduğu gerçeği esas alan; ama partiyi bütün kesimleriyle bü- tünleştiren, kaynaştıran, bir ara- ya getiren. toparlayan bir anlayış doğrultusunda gelişir. Bunu sağ- lamak için üzerime düşen her şe- >i yapanm" görüşünü dile getir- di." Deniz Baykal, genel başkan adaylığını ne zaman açıklayacağı- na ilişkin bir soru üzerine. şunlan söyledi: "Bireysel adaylık hevesimin artık, geride kalması gerektiği- ne ilişkin değerlendirmem hâlâ geçerliliğini koruyor. Olay benim olayım değildir. Bu siyasi irade- yi, bu oluşumu ilgiyle izliyorum. Bunu önemli görüyorum. Ama, bu oluşumun ortaya çıkması ve iradesini ortaya koyması gereki- yor. Parti, yeni bir oluşuma sahip çıkmalıdır. Bunun gereğini talep etmelidir. Sorunun benim kişisel adaylık arayışımla ilgili olmadı- ğını biliyorum. Tablo bir defa şekillensin. Bu aşamada hrç kim- senin ileriye dönük bir şey söy- lemesi mümkün değildir." Murat Karayalçın, kurultay sürecini Cumhuriyet'e değerlendirdi: Her türlü fedakârlığı yaptım DÜRDANE KOCAOĞLU ANKARA - Kendini feshederek CHP'ye katıl- ma karan alan SHP'nin son genel başkanı ve kurultay- da yeniden lider adayı ol- ması beklenen Murat Ka- rayalçın, SHP-CHPbirleş- mesi için bütün sıfatlannı bıraktıgını belirterek özve- ri çağnlanna "Daha ne ka- dar özveride bulunabili- rim bilemiyorum. Her- halde, Türkiye'yi terk et- memi ya da siyasetten tü- müyle çekilmemi istiyor- lar. Her türlü fedakârlığı yaptım, bırakacak bir şe- yim kalmadı" karşılığını verdi. Karayalçın, kolektif yö- netim modelinde ısrar ede- rek "Ben kurultayda geçi- ci bir tüzük maddesi ka- bul edilmesi ve genel se- çimlere kadar kolektif bir yönetim oluşturulması- nın en doğru yaklaşım olacağını savunuyorum" dedi. Kurultay sürecini Cum- huriyet'e değerlendiren Murat Karayalçın, kurultayda geçici bir tüzük oluşturulmasım önerdi. Karayalçın. rakam verme- nin doğru olmadığını, an- cak, şu ana dek yapılan il kongrelerinde en başanlı sonucu aldıklanna inandık- lannı söyledi. Murat Karayalçın, kurul- taya. tek aday üzerinde uz- laşılarak gidilmesi önerisi- ni de herkesin yanşması görüşünü de doğru bulma- dığmı bildirdi. Karayalçın, herkesin yanşmasını savu- nanlann bunun yaratabile- ceği olumsuzluklan çok fazla dikkate almadıklannı belirterek "Ya da bazı ar- kadaşlanmız da 'tp incel- diğı yerden kopsun' diye- biliyorlar. Partide, şu an- da adı geçen genel başkan adaylanndan birilerinin seçimi kazanması duru- munda ötekilerin aynla- cağına ilişkin, bazı ciddi iddialar ortaya atılmakta. Bu iddiaları göz ardı ede- meyiz" dedi. Murat Karayalçın, tek a- day üzerinde uzlaşılarak kurultaya gidilmesi öneri- sinin de sakıncalan oldu- ğuna dikkat çekerek şöyle konuştu: "Bizim, Deniz Bey'le Jbirlikte Hikmet Çet'inM \lelegelere, parti kamu- oyuna birlikte önerdiği- miz 28 ocak gününden bu yana birleşme sağlana- madıysa, yaklaşık 7 aylık sürede birleşme, bütün- leşmeye dönüşemediyse bunun nedenleri olmalı. Şimdi o dönemde izlenen yöntem, kullanılan yöne- tim üslubu değişmeyecek, milletvekili seçimlerinin sonuna kadar aynı yön- tem devam edecek, ama bu 7 ayda olmayan bütün- leşme sağlanacak. Bu, kendi içinde tutarlı olma- yan bir öneri. Eğer kul- landığımız bu yöntemin sonucu olarak birleşme bütünleşmeye dönüşme- diyse bundan sonra da böyle olacak." Çankaya Belediye Başkanı Doğan Taşdelen ile Ankara milletvekilleri Seyfı Oktay ve Salman Kaya Haydar Doğan'ı aday çıkardılar. Taşdelen'in kongre öncesi Baykal ile yemek yemesi ve "Kıvanç duydum. Sayın Baykal'a, 'Kurultayda Karayalçın ile siz aday olursanız, arkadaşlanm size destekler' dedim" sözleri tartışma yarattı. Baykal'ın Ateş'ten yana desteğini koyması üzerine Taşdelen yazıh bir açıklama yaparak, "Sa>ın Baykal'ı desteklediğim yönündeki haberler kesinlikle doğru değildir. Bu haberler, belirli çevreler tarafından kasıtlı olarak yayılmaktadır"dedi. ittifaklar değişiyor Önceki gün, kongre salonunda ise ittifaklar yeniden değişti. Karayalçın ekibi, Baykal 'la anlaşan Ateş'i 'cezalandırdf ve son anda desteğini çekerek Doğan Taşdelen ekibi ile anlaştı. Kongre salonunda Genel Sekreter Adnan Keskin ile Taşdelen'in tartıştığı bildirihrken Taşdelen, Karayalçın'ın kurmaylanyla bir araya geldi. Kongrede değişen dengeler üzerine, il başkanlığmı 258 oy alan Haydar Doğan kazandı. Ateş ise 250 oyla il başkanlığmı yitirdi. Ancak Ateş'in yönetim kurulu listesi seçimleri kazanırken Doğan 'm yönetim kurulu listesinden sadece 2 kişi bu listeyi delebildi. Ateş'in delegasyon listesini ise son dakika uzlaşmalanyla 5 kişi deldi. Doğan Taşdelen, Tekin Bingöl, Ali Başkaraağaç, tsmail Değerli veŞerifVural delege seçıldiler. İl başkanlığına seçilen Haydar Doğan'ın delege olamadığı kongre sonunda tüm taraflar "Biz kazandık" dedi. Baykal ekibi. il başkanlığmı yitirmelerinin önemli olmadığına dikkat çekerek "30'u aşkın delege bizim yanımızda" görüşünü savundu. Karayalçın'ın kurmaylan ise "28 delege bizim, 11M Baykal'ın, 5 delegenin de tavrı net değil" dediler. Murat Karayalçın, delege seçilemediğine ilişkin haberlere sert tepki gösterdi. Karayalçın, "Aday olmadım ki delege seçileyim. Buna ihtiyaç duymadım. Zaten onur delegesiyim. Kurultayda adaylığımı koyacaksam da delege seçilmeye ihtiyacım yok" dedi. Ancak kulislerde, Karayalçın'm iki listeden de aday gösterilmeyeceğini öğrenince, aday olmaktan vazgeçtiği dile getirildi. Karayalçın, daha önceki kongrede delegeliğe aday olmuş ve düşük bir oyla seçilmişti. Karayalçın onursal delege olarak seçme hakkına sahip olmamasına karşın, aday olma hakkına sahip bulunuyor. Hükümet, toplusözleşme bekleyen 670 bin işçi için dün de Türk-îş'e öneri götürmedi Türk-îş'ten oyalama taktiğiııe rest BÜLENT SARIOĞLU ANKARA - Kamu kesiminde toplusözleşmeleri devam eden 670 bin işçiden 270 bini için grev karan alınırken, ortalama yüzde 8.1 oranında zam önerisi reddedilen hükümet. dün de Türk-lş'le görüşmedi. Türk-lş Genel Başkanı Bayram Meral, ışçinin daha sert eylemler istediğini ve Başkanlar Kurulu'nun yann toplanarak eylem yöntemlerini belirleyeceğini kaydederek, "Büyük vurgun vuranlardan vergisini toplayamayan hükümetin, işçinin, memurun nzkıyla oynamaya hakkı yoktur. Kesenin ağzını açtınrız" dedi. Meral, basını. hükümetin etkisine girmek ve halkın öfkesini iktıdara yansıtmamakla suçladı. Türk-lş, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşmazlığın sürmesi nedeniyle 30'un üzerinde işyerinde aldığı grev kararlannı uygulamaya başladı. Daha önce işçilere ortalama yüzde 8.1 oranında zam öneren hükümetin, Başbakan Tansu Çiller'in Orta Asya gezisinden sonra kesınlik kazanacağı belirtilen yeni önerisi, dün de Türk-lş'e sunulmadı. Türk-lş Genel Başkanı Bayram Meral. hükümetin kabul edilebilir bir öneri getirmemesi durumunda Başkanlar Kurulu'nun yann toplanarak, grev karan alınan işyerleriyle birlikte ortak eylem yöntemleri belirleyeceğini bildirdi. Bazı işyerlerindeki grev kararlannın erken uygulanabileceğini belirten Meral, "Olası eylem yöntemlerini açıklayarak, başkanların düşüncelerine ipotek koyamam, ama toplantıda yeni eylem önerilerini geliştireceğiz" dedi. 'Olumlu izlenim yok' Bayram Meral, milyonlarca insanın beklentisine hükümetten olumlu bir hareket gözleyemediklerini vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu da ülkenin bir sorunudur. Ülkenin belli sorunları vardır, ama çalışanların da sorunları vardır. Hükümetin, çalışanların sorunlarına pek olumlu bakmadığı izlenimi var bende. Çalışanlar da hükümetin sorunlarına olumlu bakacak; hükümete yön vermek zorundadır; olumlu bakacak bir siyasi yapının oluşması için çalışacaktır" diye konuştu. Meral, "Toplusözleşme göriişmelerinin uzaması nedeniyle tabandan gelen baskılan nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna, "Yapılacak başka bir şey yok. Eylem yapıyoruz, yürüyüş yapıyoruz, direniş yapıyoruz, başka ne yapabiliriz ki? Bize yansıyan bir şey yok. işçi bunu biliyor. İşçi şunu istiyor; daha etkili, daha sert eylemler yapın. Bu da kademeli olacak. Başka alternatifı yok bunun" yanıtını verdi. Türk-lş Başkanı Meral, hükümetin baskısı ve etkisi altına giren basının halktan aldığı tepkiyi yeterince yansıtmadığını savunarak, "Basın, halkın hükümete karşı duyduğu öfkeyi yansıtmıyor. Sıkıntımızın kaynağının birisi de bu" diye konuştu. Meral, şu görüşleri dile getirdi: "Hükümet her şeyden önce vergisini toplasın. Vergisini toplayamadığı sürece belini doğrultamaz. Büyük vurgun vuranlardan vergisini alamayan hükümetin, işçinin, memurun nzkıyla oynamaya hakkı yoktur. Kesenin ağzını açtınrız, ama kesenin ağzının açılması da önemli değil. Tutarlı politika izlesinler. Bana verse yüzde 50 zam mesela. Enflasyonu yüzde 100'e çıkarıyor, fiyatları arttınyor, bilinçli yapıyor bunu. Serbest piyasa ekonomisi her şey serbest, _ yapabileceğin zammı yap. Ücretlere geldiği zaman sınırlı, olur iş değil bu." Türk-lş Genel Sekreteri Şemsi Denizer ise Zonguldak'ta Genel Maden-lş Sendikası Karadon Şubesi'nin olağan genel kurulunda yaptığı konuşmada. hükümetin 680 bin kamu işçisiyle ilgili olarak Türk-lş'e vereceği ikinci ücret teklifı konusunda iyimser olmadığını söyledi. "Temennim tansiyonu yükseltmezler" diyen Denizer, önceki akşam Bayram Meral 'in oğlunun düğününe katılan Devlet Bakanı Bekir Sami Daçe, Milli Eğitim Bakanı Nevzat Ayaz'ın kendilerine ikinci bir teklif hazırladıklannı söylediklennı belirtti. Denizer, bakanlann kendisine, "Koalisyon ortağımızın genel başkanı ve Başbakan Yardımcısı Hikmet Çetin'le de görüşeceğiz. Ondan sonra teklifimizi vereceğiz" dediklerini söyledi. POLİTİKA GUNLUGU HİKMET ÇETİX\KAYA Suudi Yardımı... Türkiye Cumhuriyeti Diyanet İşleri Başkanlığı, ni- hayet bir açıklama yaparak, merkezi Suudi Arabis- tan'da bulunan Al Rajhi Banking'in, Içel'in Aydıncık ilçesi Merkez Kuran kursuna para yardımında bulun- duğunu, yaklaşık 20 ay sonra doğruladı. Bu ne demektir? Suudi Arabistanlı bankacılar, petrol zenginleri; la- ik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti'ne cami ve Ku- ran kursları için para yardımında bulunabiliyorlar. Devlet de Suudi Arabistanlı bankacıların, petrol zen- ginlerinin bu yardımına göz yumuyor. Önce Diyanet işleri Başkanı Mehmet Nuri Yıl- maz'ın bize gönderdiği açıklamayı okuyalım: "...Sözkonusu ilçe müftümüz; kendisine Suudi Ara- bistan'da öğrenım görmüş birkişinin, 'Suudi Arabis- tan Büyükelçiliği'nden Kuran kursu inşaatı için yar- dım talep edilmesi halinde buyükelçiliğin yardım ede- bileceğini' söylemiştir. Bunun üzerine Aydıncık müf- tümüz, Başkanlığımızın bilgisı dışında adı geçen bü~ yükelçilikten yardım talebinde bulunmuştur. Bu tale- bin üzerinden uzunca bir süre geçtikten sonra Suudi Arabistan Büyükelçiliği, yazılannızda da ifade ettiği- niz gibi, Al Rajhi Banking kanalıyla 0008816 no'lu çekle 90.415.913.- TL göndermiştir. Alınan bu paranın harcanmasında herhangi bir usul- süzlük tespit edılmemiş, söz konusu ilçe müftüsünün Suudi Arabistan Büyükelçiliği'nden para yardımı ta- lebinde bulunmasında, herhangi bir art niyet ve dü- şünce taşımadığı, bu durumun ilçe müftüsünün ida- recilikte yeni ve henüz yeterii tecrübeye sahip olma- masından kaynaklandığı anlaşılmıştır. Ancak, yine de bu tür konularda daha titiz ve dikkatli davranması hu- susunda adı geçen, yazıh olarak ikaz edilmiştir." Diyanet işleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz, Aydın- cık müftüsünün Suudi Arabistan Büyükelçiliği'nden 'para yardımı' istemesinin 'art niyet ve düşünce' ta- şımadığını, deneyimsizliğinden ötürü bu tür bir yola başvurduğunu belirtiyor. Işte durum, bu bakımdan dehşet vericidir... Diyanet İşleri Başkanı, birmüftünün, Suudi Arabis- tan Büyükelçiliği'nden para yardımı istemine göz yummaktadır. Acaba bir demokrat okul müdürü kalksa, Israil Bü- yükelçiliği'nden ya da Çın Büyükelçiliği'nden okulu için para isteminde bulunsa başına neler gelirdi? • •• Suudi Arabistan'daki 'kılıçla kafa koparma', bizim şeriatçı tosuncukları 'fena halde' sarstı. Şenatçı basın, Coptagon adlı ilacı uyuşturucu sa- nıyor. Oysa bu ilaç uyuşturucu değil uyancıdır. Yine bizim şeriatçı tosuncuklar, Suud Kralı Fahd'a saldırıp bakın neler yazıyorlar: "Fahd; zalimdir, Amerikan taraftandır, o şeriat bil- mez..." Suud Kralı Fahd'la sarmaş dolaş olanlar bile böy- le yazıp çiziyor ve konuşuyor... Şimdi Fahd kötü adam oldu. Dün ise mangırları gönderirken iyiydi. Bosna paralannı Suudi bankala- nna yatınp 'gizli faizleri' ceplerine indirirlerken Fahd büyük adamdı. Söyler misiniz böyle üçkâğıt, alavere-dalavere ne- rede görülmüştür? Şeriatçı tosuncukları okudukça kasıklarımı tutatu- ta gülüyorum. Keratalar neler yazıyorlar neler. işin içine Amerika'yı katıp kurtulmaya çalışıyoriar. Ame- rikan ve Suudi Arabistan Büyükelçiliği'nden çıkma- yan şeriatçı tosuncukların hepsı basryoriar çığlığı: "Fahd, Amerikancıdır..." Maskeleri düşünce hep böyle yaparlar. Şeriatın gerçek yüzünü kamuoyunun görmesmden rahatsız olurlar... Kuyrukları kapıya kısıldı, saçlannı başlarını yolma- ya başladılar... Ne mi diyortar: "Alçaklar, soysuzlarşeriata sövüyor..." Yok canım! Sizi şeriatçı tosuncuklar sizi!.. Sizi camıleri silahlı örgüt evine dönüştürenler sizi!.. Yağma yok! Takke düştü, kel göründü... • • • Al Rajhi Banking ve öteki Suudi bankalar salt Ku- ran kurslanna, camilere mi yardım yapıyor? Hayır!.. Şeriatçı gazetelere, tarıkatların yurtiçi ve yurtdışın- daki okullarına da parasal katkıda bulunduklan ve bu- nu 'Rabıta' aracılığıyla gerçekleştirdikleri biliniyor. Bizim şeriatçı tosuncuklar hem Fahd'a saldınyor hem de paraları yan ceplerine indiriyor... Bir tarikat, Özbekistan'da Orta Asya islam Zirvesi toplantısı düzenledı. Zirvenin toplandığı akşam, Öz- bekistan Devlet Başkanı İslam Kerimov, tarikat müritlerini ülkesinden kovdu, gazetelerine geçit ver- medi. Sevgili Mustafa Balbay ile yıllar önce izmir'de bir- likte çalışırken bunların maskelerini indırmiştik. Bal- bay, önceki gün Başbakan Tansu Çiller'le gittiği Kır- gızistan'dan izlenimlerini aktanrken, birgazetenin Or- ta Asya'dakiörgütlülüğünedeğinerekokullardan söz edip soruyordu: "Değirmenin suyu nereden geliyor? Buraya hangi 'rabıtalarla' dolar akıyor?" Işte yanıt verilmesi gereken soru budur... Suudiler, Türkiye üzerine oynuyor; şeriatı, Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının canlarıyla kanlany- la kurduğu bu topraklarda 'rabıtalarla' yaymaya çalışıyoriar... PKK ideolojisini dine dayıyor NAZIM DEMİR TUNCELt - PKK lideri Abdullah Öcalan'ın yenı çizdiği strateji gereği bun- dan böyle PKK dinci pro- paganda da yapacak. P- KK'nin bayrağından orak ve çekici atmasıyla birlikte ideolojisinde de tam bir de- ğişiklik olduğu öğrenıldi. PKK militanları bundan böyle gittikleri köylerde namaz kılacak ve dini pro- paganda yapacaklar. PKK militanlannın git- tiklen köylerde şöyle ko- nuştuklanöğrenildi: "Baş- kanımız Apo bize gönder- diği yeni mesajla bundan böyle özellikle Güncvdo- ğu köylerinde din ağırlık- lı propaganda yapmanıı- zı isteîdi. Biz de artık na- maz kılacağız ve oruç tu- tacağız." Abdullah Öcalan'ın, Gü- neydoğu bölgesinde boş bulunan 20 bin imam kad- rosunu kendi yandaşlannca doldurmay ı hedeflediği be- lirtiliyor. Apo'nun, örgü- tün 1992 ve 1993 yıllann- daki gücünü tekrar yakala- mak için dine sanldığı ve bu nedenle ilk olarak boş bulunan imam kadrolanna kendi yandaşlannı sokma- ya çalıştığı gelen istihbarat raporlan arasında. Özellikle Bingöl, Erzin- can ve Erzurum bölgeleri- ne dağılan PKK mihtanla- n çok sıkı bir dıni propa- ganda yapıyorlar. Bu amaç- la Tunceli bölgesinde bulu- nan Şemdin Sakık'ın da geçicı olarak Erzincan ve Erzurum bölgesine gittiği öğrenıldi. PKK'nin, bu amaçla özellikle Diyarba- kır ve Batman bölgesinde büyük hiretkinliğı olan ve halk desteği de gören Hiz- bullah örgütüne de yanaş- mayı planladığı, Hizbullah örgütüyle ışbirliği yaparak bölgedeki halkın desteğini kazanmaya çalışacağı da alınan duyumlar arasında.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear