23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 AĞUSTOS 1995 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ Hem ısıtıcı, hem kurutucu • Haber Merkezi - Türkiye'nin önde gelen doğalgaz kazan ve panel radyatör üreticisi Termo Teknik Firması. banyolarda radyatörlerin yerine monte edilen, hem ısıtıcı, hem kurutucu olarak çalışan yeni bir ürünü piyasaya çıkardı. Yeni ürünün kurutmada ek enerji tüketmediği bildirilirken. kalorifersiz konutlar ve işyerleri için elektrikle çalışan modelleri de bulunuyor. Sanayici: Gıda kararnamesi eksik • Ekonomi Servisi - Gıdalann üretimi, tûketimi ve denetlenmesiyle ilgili kararname. sanayicileri memnun etmedi. 28 Haziran 1995 tarihli kanun hükmünde kararnamenin, yetki kannaşasını azaltmasına rağmen ortadan kaldıramaması ve yeni yönetmelikler yapılana kadar mevzuatta oluşacak ciddi boşluklar. sanayicileri kaygılandınyor. ÖzeNeştirmeden 1 ayda 5 trilyon • Ekonomi Servisi- Süt Endüstrisi Kurumu'nun (SEK) 35 işletmesi, Et ve Bahk Kurumu'nun (EBK) 5 arsası ve 11 kombinasının satışından son 1 aylık dönemde 5 trilyon 170 milyar lira gelir elde edildi. Resmı Gazete'nin dünkü sayısında yayımlanan Özelleştirme Idaresi Başkanlığı'nın kararlarına göre de Sümer Holding'in 8 arsa ve 1 mağazası ile ÇtNKUR'un 3 maden sahası ve Petkim'in lojman binalan da satıldı. KOBhere banka desteği • Ekonomi Servisi - Vakıflar Bankası Genel Müdürü Fehmı Gültekin. banka olarak yeni hedef kitlelerinin. küçük ve orta boyişletmeler(KOBt)ile girişimciler olduğunu bildirdi. Öte yandan ekonomideki olumlu değişimleri dikkate alan Halk Bankası dünden geçerli olmak üzere KOBİ'lere kullandırdığı kredi faiz oranlannı 15 puan düşürdü. Faiz küçük işletmeler için yüzde 75, orta ölçekliler için de yüzde 85 olarak açıklandı. Taşkömürüne dolarzammı • ZONGULDAK (AA) - Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK.), çeşitli sanayi kuruluşlanna dolar bazında sattığı taşkömürü fıyatlanna zam yaptı. TTK Basın Yayın ve Halka llişkiler Şube Müdürlüğü tarafından yapılan yazılı açıklamada, dolara endeksli, "0-10 cinsi Amasra ve Armutçuk" sanayi kömürünün fiyatına, bugünden geçerli olmak üzere ton başına 6 dolar zam yapıldığı belirtildi. Muhasebeciden Maliyeye tepki • ANKARA (ANKA)- Ankara Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Başkanı Mehmet Çelik, belli bir cironun üzerindeki mükellefler için uygulanması planlanan beyannamelerin ruhsatlı muhasebecilere jnzalatılması zorunlulugundan geri adım atılması dolayısıyla Maliye Bakanlığı'nın kamuoyunda "aciz" duruma düştügünü öne sürdü. De\letin sağhklı vergi toplayabilmesi için baş koşulun "vergi toplama ıradesi" olduğunu ifade eden Çelık, bu iradenin de istikrarlılık ve kararlılıkta kendıni gösterdiğini belirtti. KAM projesi için alınan Hazine garantili 135 milyon dolarlık borç ortada kaldı Erdemir'de chş borç çıkmazı• Özelleştirme çahşmalan 1 yıldır süren ve satış aşamasına gelinen Erdemir'in 135 milyon dolarlık Hazine garantili dış borcu ortada kaldı. Hazine yetkilileri. bu büyüklükte bir borcu hiçbir alıcının kabul etmediğini vurgularken "Bizim 135 milyon dolar gibi bir dış borcu üstlenmemiz mümkün değil. Ne yapüacak bilemiyoruz" değerlendirmesini yaptılar. • Yetkililer, kurumun borç portfÖyünün yaklaşık 2 yıldır , büindiğine dikkat çekerken "Dış borç sorunu ise yeni akla geldi. Satış tamamlanmak üzere, ancak borç konusunda ! herhangi bir çalışma yapılmamış. Şimdi derdi bize düştü. / İhaleye katılanlar ise borcu kesinlikle üstlenmiyorlar" açıklamasını yaptılar. ESRAYENER ANKARA - Özelleştirme çalışmalan yaklaşık 1 yıldır süren Ereğli Demir Çelik Fabrikası'nda (Erdemir) satış aşamasına gelinirken, kurumun 135 milyon dolarlık Hazine garantili dış borcu ortada kaldı. Hazine yetkilileri, bu büyüklükteki bir dış borcu hiçbir alıcının kabul etmediğine dikkat çekerken "Hazine'nin de bu borcu üstlenmesi mümkün değil. Ne yapüacak bi- lemiyoruz" açıklamasını yaptılar. Yetkililer, özelleştirme çalışmalannın 2 yıldır sürdüğünü de anımsatırken "Dış borç sorunu ise yeni akla geldi. Satış tamamlan- mak üzere. ancak borç konusunda herhan- gi bir çalışma yapılmamış" dediler. Özelleştirme çalışmalannda en büyük gelirin beklendiği KİT'lerden Erdemir'in ihalesi tamamlanma aşamasına gelirken. satış için tüm altyapı çalışmalannın yapıl- madığı ortaya çıktı. Türkiye'nin tek yassı çelik üretimini ya- pan ve 1995 yılının ilk 3 aylık döneminde toplam net 2.2 trilyon lira kâreden kurulu- şun hisseleri, aynca lstanbul Menkul Kıy- metler Borsası'nda (ÎMKB) lokomotif gö- rev i yapıyor. Erdemir'de üretim kapasitesinin 3 kat art- tırılması amacıyla 1993 yılında başlatılan Kapasite Arttırma \e Modernizasyon Pro- jesi (KAM) için Hazine garantisiyle 135 milyon dolarlık dış kredı kullanıldı. Yetkililer. projenin tamamlanmak üzere olduğuna. dış kredınin de ödeme dönemi- nin başladığına dikkat çekerken "Ancak özelleştirilmesinin ardından dış kredinin kim tarafından ödeneceği meçhul" açıkla- masını yaptılar. Üst düzey Hazine yetkilileri. kredinin yüksek olmasından dolayı alıcılann borcu yüklenmek istemediğini belırttiler. Hazine yetkilileri aynca "Ancak, bizim de borcu yüklenmemiz mümkün değiT de- diler. Yetkililer. Erdemir'in özelleştirme çalış- malannın 2 yıldır sürdüğüne dikkat çeker- ken "Ancak. dış borç konusu >eni akla get- miş. Bu güne kadar bu konuda hiçbir calış- ma yapılmamış. Şimdi nasıl çözüm buluna- cağı kara kara düşünülüyor" açıklamasını yaptılar. Düşük taban fiyattan bıkan üretici buğday yerine daha iyi para getiren hububat ve bakliyata yöneldi Buğday üretiminde tehlike çanları HÜLYAGENÇ Buğday sıkıntısı ekım alanlannın daralmasına baglandı. Türkiyenin ulusal birtanm politıkasının olma- ması nedeniyle fiyatı yük- sek olan ürüne yönelmeyi benimseyen çıftçi, yavaş ya- vaş buğday üretiminden de vazgeçyor. Buğdayda taban fiyatın düşük olması, bir türlü kökü kurutulamayan süne zarar- lısı ve hububat-bakliyatta geçen yıl yaşanan şok fiyat artışlan üreticiyi söz konu- su ürünlere yönlendirirken uzmanlar, önlem alınmama- sı halinde gelecek yıllarda çok daha büyük sorunlarla karşılaşılacağına dikkat çe- kiyorlar. Konya Ticaret Borsası Başkanı Ahmet Ortakavak, buğday ekim sahalannın azaldığını vurguladı. Üreti- cinin buğday yerine çok ge- lir getiren bakliyat ürünleri- ne yöneldığini söyleyen Or- takavak. buğdaya zarar ve- ren süneyle mücadele ede- meyen üreticılerinde çözü- mü arpa yetıştirmekte bul- duğunu hatırlattı. Çukurova bölgesinde ya- ğış nedeniyle rekolte ve ka- litenin düştügünü anımsatan Ortakavak. bakliyat fiyatla- nnın yükselmeye de\ am et- mesi halinde üreticinin buğ- day üretiminden uzaklaşma- sının kaçınılmaz olduğunu söyledi. Buğday alım fiyatlannın yükseltilmesinin bu gerçeği değiştiremeyeceğini söyle- yen Ortakavak, ürünün kali- tesine ve hasanna göre buğ- day fiyatlannın 8 bin 500 li- ra ile İ2 bin lira arasındade- ğıştiğini kaydetti. Buğday ithalatının geçici çözüm olduğunu belirten Ortakavak. **Dışandan gele- cek buğday a şu anda ihtiyaç var. tlerisi için ise şimdiden planlanacakbir tanm politi- kasıyla hükünıetin çözüm geliştirmesi gerekir" dedi. Buğdayda yaşanılan kri- • Buğday sıkıntısı ekim alanlannın daralmasına baglandı. Buğday üreticisinin geçen yıl şok zam gören kurubakliyat üretimine ağırhk verdiğine dikkat ceken ticaret borsası başkanlan ileriki yıllarda üretimin daha da düşeceğine dikkat çektiler. zin ikı ay öncesinden sinyal verdiğini belirten piyasa çevreleri. "5-6 milyon ton- luk buğday açığımız olacağı iki ay öncesinden belliydi. Hükümet bu sinyalkri dik- kate almadı* 7 diye konuştu- lar,. Üreticinin gelir getiren ürünlere yöneldiğini açıkla- yan toptancılar, kuru bakli- yat fiyatlarında yaşanılan şok zamlann üretıciye cazip geldiğinı hatırlattılar. Üreti- ciyi buğday üretimine yö- neltmek isteyen hükümetin taban fıyatlannı bu yıl yük- sek açıkladığını belirten toptancılar. bunun üreticiyi yönlendirmeye yetmeyece- ğine dikkat çektiler. Tanmsal Araştırma Genel Müdürü Gürbüz Mızrak ise üretim alanlannda bir daral- ma olmadıgmı iddia etti. Felaketler dönemi Çukurova bölgesinde ta- lıhsizlik yaşandığını vurgu- layan Mızrak. erken ekilen buğdaylarda pas hastalığı- nın. geç dönemde ise şiddet- li yagışlann sorun yarattığı- nı belirtti. Geçen yılla karşılaştınl- dığında verimin düşmediği- ni. aksıne artış gösterdiğini belirten Mızrak,"Özellikle Trakya bölgesinde geçen yıl- la karşılaştınldığında üreti- min yüzde 15-30 oranında arttığı söylenebilir*" dedi. Fiyatı yüksek olan ürüne yöneimeyi benimseyen çiltei. buğdav üretiminden vazgeçiyor. Bakanlar Kurulu'nun hazırladığı buğday kararnamesi Cumhurbaşkanı'na sunuldu Ithalattan ahnan fon kalkıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Buğday ithalatındaki 20 dolarlık fonu kaldırmak amacıyla Bakanlar Kurulu"nca hazırlanan kararnamede imzalar tamamlandı. Çumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in imzasına sunulan kararnamenin yayımlanmasıyla buğday ithalatı artacak. Buğday ithalatındaki fonun kaldınlmasının. ıç piyasada buğday fiyatlannın düşmesine. açığın kapatılmasına ve spekülasyonlann önlenmesıne neden olacağı belirtilıyor. Tanm ve Köyışleri Bakanlığı yetkilileri, ton başına uygulanan 20 dolarlık fonun kaldınlmasıyla ithal buğdayın 1 kilogramtnda bin liralık düşüş gerçekleşeceğıni vurguladılar. Yetkililer. birkaç aylık dönemlerde uygulanan fonun kaldınlmasıyla • Buğday ithalatındaki fonun kaldınlmasının, iç piyasada buğday fiyatlannın düşmesine. açığın kapatılmasına ve spekülasyonlann önlenmesıne neden olacağı belirtilıyor. • Tanm ve Köyişleri Bakanlığı yetkilileri, ton başına uygulanan 20 dolarlık fonun kaldınlmasıyla ithal buğdayın 1 kilogramında bin liralık düşüş gerçekleşeceğini vurguladılar. iç piyasadaki buğdav fiyatlannın da en azından uzun süre sabit kalabileceğini belirttiler. Avrupa Bırliği ile gümrük birliği sürecinde fonların zaten kalkacağını kaydeden yetkililer. kararnamenin bu u>um süreci açısından yararlı olacağını söylediler. Gözler ithalatta Ekmek fiyatlanna >apılması düşünülen yüksek oranlı zam gerekçelerinin de buğday fiyatlanndaki artışa bağlanması gözlen ithalata çe\irdı. Yetkililer. genelde makarna yapımı için getınlen kalıtelı ithal buğdayın doğrudan ekmekle ılgisı olmadığını: ancak bunun ıç piyasaya etkisiyle ekmek fiyatlan için rahatlatıcı bir formül bulunabileceğini vurguladılar. Başbakan Tansu Çiller'ın. 1995 > ılında da buğday için destekleme alımı yapılmayacağını çok erken açıklaması, bu alanda spekülatörlenn oluşmasına neden oldu. Ziraat odalan. buğdayın desteklenmemesi nedeniyle çiftçilerin bu üründen kaçtıklannı ve stokçular için gelir kaynağı oluştuğunu ileri sürmüştü. Un sanayicılennın fonun kaldınlması için hükümete baskı uygulamalanna karşın. ziraat odalan. buğday üreticisinin. ürününü ucuz satmak zorunda kalacağını belirterek ithaldeki kısıtlamalann sürdürülmesini istemişlerdi. Tüm servisler 'yetkili' olmaz B osch marka çamaşır makinemizin otomatik kilidi bozuldu. Biz de elimize nereden geçtiğini şimdi hatıriayamadığımız telefon numarasından sahibinin adı Teoman Ayık olan yetkili servisi aradık. Ayık servisten gelen yetkililer 4 milyon lira ödememiz halinde, orijinal parça takarak kilidi değiştirebileceklerini söyledi. Bu paranın fazla olduğunu düşündüğüm için başka bir yetkili servise başvurmaya karar verdim. Bosch'un Mecidiyeköy'deki yetkili servisi tamirin 1 milyon 800 bin liraya yapılacağını belirtti. İki yetkili servis arasında bu kadar fıyat farkı olması mümkün mü? trfan Coşkun/ İSTANBUL kurumuzun sözünü ettiği 'Ayık servis'in, Bosch'un yetkili servisi olmadığı ortaya çıktı. Mecidiyeköy'deki Bosch yetkili servisi Teoman Ayık'ın müşteri çekebilmek için "Yetkili servis" ibaresi kullanılmış olabilir cevabını verdi. Yetkili servisler arasında fıyat farkı bulunmasının mümkün olmadığına dikkat çeken yetkililer, "Servislerimizde işçilik ve malzeme fiyatlan belirlenmiştir. Bunun dışına çıkmak mümkün değildir" diye konuştular. Bizden okurumuzun mektubunu iletmemızi isteyen yetkililer, Teoman Ayık hakkında suç duyurusunda bulunacaklannı bildirdıler. • Hak sonradan aranılırsa! 0 Y ıllar sonra aile dostalarının uyarısıyla hakkını aramaya karar veren Osman Siyri bizi arayarak şikâyetini bildirdi. Yıllar önce yapması gerekenleri gecikmeli de olsa 'yaparı' okurumuz, bu kez hakkını sonuna kadar aramak niyetinde olduğunu belirtiyor. Şikâyetçi olduğu Siemens firmasının kendisine sunduğu "tamir ücretinin yansını öderiz" teklifini bile yeterii görmeyip, üretici firmanın hatasını telafi etmesi için bizden yardım istiyor. Okurumuzun kendilerine çok geç başvurduğunu belirten Siemens yetkilileri ise bu konuda daha fazla yardımcı olamayacaklarını söylüyorlar. Osman Sivri'nin başından geçenler kısaca şöyle: 18 Şubat 1991 yılında satın almış olduğu 55 ekran Siemens televizyonu iki yıl sonra arızalanan Sivri, tamir için Yaiova'daki Siemens yetkili servisine başvurmuş. Tüpü biten televizyon için Osman Şivri'den 5 milyon lira istenilmiş. Bu miktarı pahalı bulan Sivri, televizyonu 2 yıl boyunca evinde bekletmiş. Okurumuzun aklına üretici firmaya başvurup, şikâyetini iletmek de gelmemiş. Arkadaşının uyarısı üzerine tüketici olarak sahip olduğu hakları aramaya karar veren _ _ _ _ _ _ Sivri, üretici firmayı aramaya karar vermiş. 1995 yılında genel müdürlük düzeyinde bir mücadeleye girişen Sivri, yaptığı görüşmeler sonrasında ilerleme kaydetmiş. Siemens firması tamir ücretinin yarısını ödemeyi kabul etmiş. Siemens tamir için 11 milyon liralık fatura çıkarmış, bunun 5.5 milyon lirasını Sivri'nin ödemesini istemişler. Bu miktarı da yüksek bulan okurumuz, "Bir televizyon tüpünün ömrü ne HULYA GEA/Ç Cumhunyet ûaz«tasi Turkocaûı Caö 39/4 J CağatooMSTANBUL TTEL 512 O5 O5 FAX 514 O7 51 fcadard/r"sorusuna cevap verilmesini istemiş. Bu konuda yeterince aydınlatılmayan okurumuz bizi arayarak, kendisine bu konuda yardımcı olmamızı istedi. Siemens'i bir kez de biz arayarak. televizyon tüpünün ömrünün ne kadar olduğunu sorduk. Siemens yetkilisi tüp ömrü olarak bir şey söylemenin mümkün olmadığını belirterek, "Tüp için 2-3 ya da 10 yıl diye bir süre veremeyiz" dedi. Televizyon tüpünü diğer parçalardan ayırt etmek mümkün değildir diyen Siemens yetkilisi, "Heı cihazda iki yüz çeşit parça var. Bunun için parçalara ancak garanti belgesindeki süre kadar garanti veriyoruz. Tüp için aynca bir süre vermek mümkün değil" diye konuştu. Sivri'nin geç müracaat ettiğini belirten Siemens yetkilisi, okurumuzun şikâyetini değerlendirdiklerini, mağduriyetini gidermek için tamirat parasının yarısını karşılamayı kabul ettiklerıni hatırlattı. ingiltere başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde Siemens'in garanti süresinin daha uzun olduğunu söyleyen Siemens yetkilisi, ülkelere göre üretim anlaşmaları yaptıklannı belirterek, Türkiye'de yaşanılan voltaj değişikliklerinin televizyonların ömrünü kısalttığını anımsattı. Siemens televizyon tüplerinin ömrü için süre vermekten kaçınsa bile, bazı üretici fırmalar bir tüpün ortalama ömrünün 5000 ile 7000 saat arasında değiştiğinı belirttiler. Çok nadir de olsa kısa sürede tüpü bıten televizyonlarla karşılaştıklarını vurgulayan üretici fırmalar. garanti süresi dolmamış televizyonlarda ücretsiz, garanti süresi dolanlarda indırimli tamir yaptıklarını bildirdıier. • Yeşil Kundura'dan 2 aylık garanti Y eşil Kundura'dan 1994 tarihinde 2 milyon 750 bin liraya bir bot satın alan okurumuz Ayşe Atalay, daha sonra ayakkabıda üretim hatası bulunduğunu tespit etmış. Botu kullanmaya başladığında sol tekteki ayakkabı bağcıklarının geçtiği parçalann simetrik olmadığını görmüş. İpler bağlandığında bariz bir çarpıklık ortaya çıkıyormuş. Bir süre sonra Yeşil Kundura'ya giderek ayakkabıyı gostermiş. "Hatayı kabul eden yetkililer, değişiklik yapmaktan kaçındılar" diyen okurumuz yalnızca botu kalıba koymayı teklif ettiklerini vurgulamış. Ayakkabıyı alırken satış fişiyle bırlikte verilen belgenin "imalat hatasının tespit edilmesi halinde" ayakkabıyı değiştirme garantisi verdiğini anımsatmış. Okurumuzun şikâyetini ilettiğim Yeşil Kundura Satış ve Pazarlama Müdürü Cengiz Dilli satmış olduklan ayakkabılara 2 aylık garanti belgesi verdiklerini vurguladı. Okurumuzun başvuru süresini geçirmiş olabileceğini bildiren Dilli, "Mağazadaki arkadaşlar.Ayşe Hanım 'a bu nedenle yardımcı olamamış olabilirler" dedi. Öncelikle ayakkabıyı görmeleri gerektiğinı söyleyen Dilli, "Ayakkabıda imalat hatası tespit etmemiz halinde, gereklı değişikliği yapanz" dedi. • BENCE IZZETTIN ONDER Universiteler ve Harçlar Üniversite harçları sessizce arttırılıyor. Artık kimse- nin sesi de çıkmaz oldu. Bu görüntüyü, olanları top- lumun kabullenmesi diye yorumlamak, aslında çok büyük bir pışkinliktir. Zira, öyle yüzlerce olay oluyor ki, toplum, hangi birine tepki göstereceğini şaşırıyor! Üniversite harçlannın arttırılması çok yönlü bir olay- dır. Bunlardan birincisi ve en önemlisi, bu uygulama- nın bir tür ideolojiyi koruma ve aktarma sürecini işle- tiyor olmasıdır. Üniversite çağına gelmiş olan birey, vergi açısından değilse de medeni yasa açısından re- şit kişidir. Üniversite harcı, böyle bir insana, vazge- çemeyeceği çok hayati bir talebi karşılığında, para- nın gücünü ileri sürmektedir. Böylece, eğitimde ya- pılan tek yanlı uygulamaya (özellikle de sosyal bilim- lerde ve iktisatta) ilaveten, harç yolu ile de öğrenciye önemli bir ideolojik koşullandırma kazandırılmış ol- maktadır. Piyasa ideolojisinin inanılmaz gücü ve gizemi, bir yandan sunulan hizmete değerii görüntüsü verirken, diğer yandan da buna ulaşamayanlara. ulaşamama- nın kendi kusurları olduğu mesajını iletmesinden ile- ri gelmektedir. Oysa bu iki sonuç da, hiçbir maddi esasa dayanmayıp, tamamıyla toplumsal koşullan- malar sonucunda oluşan çarpık algılamalar ile ilgili- dir. Bu tür algılama ve yanılmalar, sanayileşmenin ilk dönemlerinde görülen Kalvenıst düşünce ve inanç sisteminin bir tür günümüze yansımasıdır. Piyasa me- kanizmasının, ilgisiz alanlarda ve bozuk olduğu ko- şullarda dahi, itirazsız algılanıp kabullenilmesi böyle bir arkaik temele dayanmaktadır. Üniversite eğitiminden toplumun görece varlıklı ai- lelerine ait bireylerin yararlandığı doğrudur, ancak bu olgu, eğitımin fıyatlandırılması bağlamında yanlış bir gerekçe olarak kullanılmaktadır. Zira, belki henüz bu- günkü boyutu ile olmamakla birlikte. bu yola gıril- mekle, asıl amaçlanan hedefe ulaşıldığında, şu iki olumsuz sonucun ortaya çıkması beklenmektedir. Bunlardan birincisi, gelir dağılımının giderek bozul- duğu bir toplumda, eğitim olanaklanndan, bugünün varlıklılarının yararlanıyor olmasıdır. Bunun anlamı, maddı sermaye ile beşeri sermayenin örtüşmesidir. Böyle bir eğilimin en büyük kanıtını, paralı özel okul- lara çalışan servislerin Istanbul'un hangi semtlerine işledikleri oluşturmaktadır. Böyle bir sonucu, sosyal amaçları ve fırsat eşitliğini ilke kabul eden hiçbir ida- re benimseyemez. Harçların reel boyutlara getırilmesi ile ortaya çık- ması olası ikinci sonuç ise, daha karmaşıktır. Bugün, onlarca yeni üniversite açılırken, harçların da yüksel- tilmesi, universiteler arasında ciddi farklılıklann oluş- masına neden olacaktır. Bu kadar çok üniversite ol- duğunda kaçınılmaz olan bu sonuç, üniversite siste- minin ayncalıklı ve halk üniversiteleri diye ikili bir ya- pıya dönüşeceğidir. Üniversiter eğitimin elitist bir eği- tim olduğu düşünülebilir. Fakat, Batı'da olduğu gibi, rekabetçi bir ortamda ve daha çok vakıflarca destek- lenen universiteler oluşturulmayınca, salt harca da- yanan bir üniversite sistemi, eğitimin ve öğretim üye- sinin metalaşmasına ve ticarileşmesine neden ola- caktır. Bunun sonucunda, bugün holdinglerde ya da çeşitli çevrelerin dernek veya kuruluşlannda danış- manlık yapanlar, böyle bir oluşumda üniversitede sözleşmeli akademisyene(l) dönüşerek, ruhunu ve akademik özgüriüğünü kurtardığını düşünürken, pi- yasa talebine yönelik ürün oluşturmayı bilimsel faali- yet olarak algılayacaktır. Bu insanlar, çeşitli finansal operasyonlardan ideolojilerin sonunun geldiğı gibi bir dizi yutturmacayı, işin garibi kendileri de inana- rak, genç kafalara enjekte ederken, bağımsız olduk- lannı düşüneceklerdir. Böyle bir süreç, öğretim üyelerini sistemsel meka- nizmalarlaorganik bir yapıiçindemetalaştırırken, bu- gün uygulanan, öğretim üyelerinin doğrudan istihdam edilmesi türündeki mekanik yapıyı da ortadan kaldı- racaktır. Bu yeni oluşum, öğretim üyesinin metalaş- tırılması maliyetinin doğrudan sermaye üzerinden kaldırılıp, toplumayayılması, yani sosyalizasyonu arv lamına gelecektir. işte bu da sistemin inanılmaz gü- cü ve gizemidir. Bu mekanizma ile sistem. hâkim grupların kaynaklannı. eğitim sürecine dönüştürür- ken, eğitimin bağımsızlığını satın alarak, bu muazzam güç kaynağını kendi açısından tehlikeli olmaktan çı- kaımaktadır. Hem de bunu, topluma hiç hıssettirme- den, hatta sosyal demokratların dahi rıza ve onay- larına dayanarak yapmaktadır. Ne demeli ki!.. Fırıncılardan valiye rest 'Ekmeğin satış fiyatı 9 bin lira' • Ankara Fınncılar Odası Başkanı Yusuf Ekşi. "Valilik ekmeğin yeni fiyattan satışına engel olamayacak. Odamtzdan yeni tarifevi alan fırınlar, ekmeği 9 bin liradan satabifirler" dedi. ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Ankara Vali- si Erdoğan Şahinoğlu'nun Esnaf ve Küçük Sanatkâr- lar Yasası'nın mülki amir- lere tanıdığı yetkiiere daya- narak \erdiği ekmek zam- mını durdurma karanna karşı. Ankara Fırıncılar Odası Başkanı Yusuf Ekşi. ~\ alilik ekmeğin yeni fiyat- tan satışına engel olamaya- cak. Odamızdan >eni tari- fe\ i alan fırınlar, ekmeği 9 bin liradan satabilirter" de- di. Ekşi. yaptığı açıklama- da, ilgili yasanın ekmeğin fiyatını belirlemeyi odaya bıraktığını. valıliğın yeni fiyata ıtirazının ise 15 gün içinde görüşülmesini ön- gördüğünü söy ledi. Ekşi, "Yaliliğin bu itirazı bizim belirtediğimiz yeni fiyattan satış >apmamızı engelle- mez. Bu nedenle bizden ta- rifeji alan linncı esnafı. ye- ni fiyattan ekmek satışına başlayabilir" diye konuştu. \alinin yeni fiyata itırazet- tiğini, bu nedenle cuma gü- nü valinin başkanlığında bir toplantı yapacaklarını belirten Ekşi, şunlan söyle- di: "Toplantıda fiyat çalış- ması yapacağız. fespitleri- mize göre, valilik ekmek maliyeti üzerinde çalışma yapıyor. V'alimizin başkan- lığinda tekrar incele>eceğiz. Eğer hesaplarda bir yanlış- lık \arsa, biz hatamta dü- zeltir. zammımızı geri alınz. Eğer hesapta hatamız yok- sa, u\ gulama\ a devam ede- riz. Bizim hesaplanmıza göre 250 gramlık ekmeğin maliyeti 9 bin 650 lira. Ara- daki farkı bayi ondalığı ve fırıncı kârından karşılıyo- ruz." "Buğday hastalıkh" Ankara Fınncılar Odası Başkanı Ekşi. bu \ ıl Türki- ye'de üretılen buğdayın yüzde sekseninin kımıl ve sünehastalığına>akalandı- ğını, bu buğdaydan elde edilecek unun halkın sağlı- ğına zararlı olduğunu sav- ladı. Ekşi. "Yüzde 15civa- nnda kaliteli buğda> da de- ğirmenciler tarafından ka- pışılıyor. Bu serbest piyasa şartlanna göreoluşan un fi- yatlan ortadadır" dedi. Ankara'da ucuz ekmek satan fınnlann genellikle hastalıklı buğdaydan yapı- lan unu kullandıklannı öne süren Ekşi. "Yetkililer. de- ğirmenlerde buğday tahlili yapsın. Hastalıklı buğday- dan un üretimine izin veril- mesin" diye konuştu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear