Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 28 TEMMUZ 1995 CUMA
14 KULTUR
10 yönetmenden 'sevgive hoşgörif
Bir çocukla
babaannenin
dayanışması
Bu yıl tüm dünya sinemamn lOO.yılmı
kutluyor. Birleşmış Milletler sinemaya des-
tek vermek amacıyla. tüm dünyaya "Sine-
ma sanatı 2O.yüzyıl belleginin koruyucusu-
dur" sloganını yaymayabaşladı. Türkiye'de
sinemayı canlandırmak ve kalıcı kılmak
amacıyla yeni kurulan "Sinema Vakfi"nın
"On yönetmcn iki fîlm projesi", tüm oyun-
cu ve yönetmenlerin. maddi karşılık gözet-
meksizin katıldıklan bır proje. Bu projeden
elde edilen gelır. genç sanatçılara destek
vermek. sponsorluk sağlamak ve bu yolla
Türk sınemasını canlandırmak içın kullani-
lacak. Bu amaçla Ali Özgentürk, Atıf Yd-
maz, Banş Pirhasan. Erden kıral, İrfan Tö-
züm, Memduh Ün, Orhan Oğuz, Ömer Ka-
vur, Yusuf Kurçenli ve Zeki Okten "sevgi ve
hoşgörü" üzerine 2O'şer dakikalık 10 film
çekivorlar. Bu kısa filmlerdaha sonra 5"er
filmden oluşan iki film halinde sinema ve
televızyonlarda gösterilecek. Çekımleri sü-
ren Zeki Ökten"in filrru "Hep Ayıu" da bu
fılmlerden bin.Filmın oyuncu kadrosunda,
ünlü oyuncular Tank Akan ve Serap Ak-
soy'un yanısıra. reklam filmlerinde her ak-
şam "Babam öyle diyo!" sloganıyla ızledi-
ğimız küçük oyuncu Arda Bûlbül ve Nezi-
he Becerikli de rol alıyor. Filmm çekimleri,
Selamiçeştne'de son derece doğal bir aile
ortarnı içinde sürdürülüyor. Yönetmen Ze-
ki Ökten'e göre film. "Şiddetin, sevgisizli-
ğin ve tekdüze bir yaşamın içine hapsolmuş
günümüz insanının farketmediği ve onlara
birbirlerine çok uzakmış gibi görünen iki
kuşağın dayanışmasrnı konu alıyor.
Tarık Akan ve Serap Aksoy, işleri nede-
niyle çocuklarıyla yetennce ilgilenemeyen
bır anne-babayı canlandmyorlar. Evde sü-
reklî birlikte kalıp, birbirlerininyalnızlıkla-
nnı paylaşan iki insan: Çocuk ve yaşlı. Ba-
kıma muhtaç gibi görünen iki insanın bir-
birlerine olan desteği, sıkı arkadaşlıklan.
buna karşın çeşitli kaygılarla mekanikleşen
yetişkin insanın bu iki kuşağabakışı, senar-
yonun çıkış noktasını oluşturuyor.
Filmde çocuk. "umufu simgeliyor. Yö-
netmen Zeki Ökten. evin küçük çocuğunu
oynayan Arda"yı anlatırken çok eğleniyor.
"Bir prova, bir çekjm" diye ültimatom ve-
ren Arda, arasıra kameraya baktığım da şid-
detle reddedıyor.
Çalışan bir anneyi canlandıran Serap Ak-
soy. bu karakteri günümüz çalışan aile an-
nesı imajınm tipik bır örneği olarak görüyor.
"Hepimiz çalışırken fark etmeden de olsa
çocuklan ihmâl etmiyor muyuz?*"' diye so-
ruyor. Işi nedeniyle çocuklannı her gün an-
nesiyle bırakmak zorunda kalan muhasebe-
ciyi canlandıran Tank Akan'ın tam tersıne
sette. zamanmın büyük bölümünü küçük
oyuncularla geçirdiğı gözleniyordu.
Bu film, hepimizin kendi yaşamından ke-
sitlere rastlayabileceği, gerçekçi bir çalışma.
Yönetmen Zeki Ökten'ın değindiği gibi,
"Yaşamsal kaygılardan uzak bir çocuk ve
yaşamının son günlerine yaklaşmış bir baba-
annenin dünvasal hırslardan kopmuş,biraz
mecburiyetten doğan çocuksu ilişkisini" an-
latıyor bu film
Onat'ın anlamı bir
sırra dönüştü
benim için...'
Yönetmen Ali Özgentürk'ün. Sinema
Vakfı ıçin çektiği kısa filmi "Sır", Onat
Kutlar'ın yaşam öyküsünden yola çıkılarak
çekılmış." Benim için ağır bir yol oldu bu yıL
Bu toplumun en güzel evlatlan birer birer gö-
çüp gittiler. Önce Onat. sonra Aziz Nesin,
Mehmet Alı Aybar..
Onat'la bir senaryo çalışması yapıyorduk.
Tam da o günlerde, bence bu ülkeye yakışır,
başkalarınca talihsiz olarak adlandııilan bir
bombayla aramızdan aynldı. Ölümü beni
çok etldkdi. Onat'la diyaloğumu ölümün-
den sonra da sürdürdüm zaman zaman. Bu
vaktf projesi olmasa da Onat'la ilgili bir film
tasarlamıştun"
Filme
u
Sır" admı Özgentürk vermiş
"Onat 'la senaryo yazarken birbirimize söz
vermiştik. Filmden hiç konuşmayacaktık.
Ama o, kafosında filmle ilgili bir yığin düşün-
ceyleyok oldu gitti. Benim için bir sır ohrver-
di. O yüzden bu küçük filme' Sır' admı ver-
dim. Onat'ın anlamıbir sırra dönüştübenim
için..." Filmin kurgusundan. oluşum süre-
cınden söz ediyor Özgentürk.
" Onat'uı bir değil, birçok hikâyesinden
yarartanarak bir kurgu gerçekleştirdim.
kahramanlarını tek bir hikayede topladım.
Onat buıılan hikâve olarak vazmasaydı da,
fîlm olarak çekseydi dive düşünerek filmi ta-
mamladım. Bir tür Onat olmava çalışarak...
Başarabilmişsem. kısmen de olsa. çok sevi-
nirim. Çünkü gerçekten büyük bir yazardı
Onat Kutlar. Dünya ölçüsünde büyük bir
yazartu. Ama tembekii. az yazmıştı. 19 ya-
şında yazdığı hikâyeleri şimdi okuduğunuz-
da dünya edebiv atmdayeri doMurulamaya-
cak olduklaruu görürsünüz. "
Film, Onat Kutlar'ın çocukluğunun geç-
tiği Gazıantep 'te çekilmiş. "Önemliolan hi-
kayenin atmosferini yakalamaktı. Bu vüz-
den onun çociukluğunun geçtiği e\e gittim.
Onat, her hikâyesinde kendi çocukluğundan
çıkıp evrensele doğru >ol alıyordu. Çünkü
dünvası evTensel bir dünyaydı."
Acaba Onat Kutlar filmi görebilsevdi de-
meye kalmadan Özgentürk gülümseyerek
yanıtlıyor: "Belkiçokkızardıbana.Herza-
manki üslubuyla, 'Gene neler çeviriyorsun
derdi belki..."'
Ali Özgentürk'e göre Vakıf. genel anlam-
da bir uygarlık sorunu. "Biz uygar olmaya
çalışan bir toplumda yaşıyoruz. Bu da şu de-
mek: Bir tarafta uvgarlar \an bir tarafta da
uygar olmayanlar. İnsan tek başına uygar
oiamaz. \'e bence uygarlık ekonomik. siyasi
verilerle, günlük gazetelerin bakış açısıyla
değerlendirilemez. L'ygarlığın en sade ta-
nımı şudur: U>garlık insanın ölümle ça-
tışmasıdır. Ölümle çatışan toplumlar uy-
gar olabilirler. Bu çatışma hayatın bütün
detaylarındadır. Gerçek aşk, gerçek cin-
sellik de ölümle bir çatışmadır. Uygar ol-
mak istemev en bir toplumda sanat isten-
Türkiye 'den daha ileride bir kültürel ortam
var. Kültürün yaşaması ve üretilmesi için
gereken sistemler var Bızım toplumumuz-
da ıse bazı züppe modernistler ve liberalist-
ler liberalızmi sonuna kadar özgürlük ola-
rak anlayıp toplumu yanlış yönlendiriyorlar.
Kültürel cinayetler işliyorlar. Uygarlaşmak.
modernleşmek 24 saat porno film izleyebil-
mek değil. Kendi ulusunun sanatçısına
kompleksle bakan bir ara kadrolar sınıfı
oluştu. Reklamcılar. köşe yazarlan, TV yö-
neticileri... Ellerinegeçirdikleri sılahlaher-
gün beyin yıkamaktalar Bu kadrolann işle-
diği kültürel cinayetlerin sonucunu yaşıyo-
ruz şimdi Işte. Sinema Vakfı bununla mü-
cadele ediyor.
- Sinema Vakfı. fınansmanını sağlamak
için ne yapacak?
ÖZGENTL'RK- Dev letten v e özel kanal-
lardan para bularak film yapmak değıl ama-
cımız. Bu vakıf düşüncevı hayata geçirmek
ıçin kuruldu. Medyanın tekeline. ıktidarla-
ra tepki duyduğu için kuruldu. Sinema on
yıllardır polisin yetkılerıni belirleyen yasa
başlığı altında yer aldı. Artık gerektiği de-
ğeri vermek gerek. Bunun için de kurumla-
"Sevgi ve Hoşgörü" temah 10 film yapıh-
yor. Bu fılmlerbiraraya gelip iki sinema fil-
mi olacak. Yani iki sinema filminde beşer
yönetmen sev gi ve hoşgörüyü yorumlaya-
caklar. Benim yaptığım filmin adı "Çünkü
Onu Seviyorum".
Bu filmde ana tema sevmek ve sevmenin
kefareti: sevmenin insana verdiğı mutluluk,
sorumluluk ya da yarattığı bazı problemler.
Bu konular üç insanın ilişkileri içerisinde ele
alınıyor. Bir kadın. bir genç adam ve bir de
daha orta yaşlı bır erkek. Ve kadın ikisini de
sevmektedir ama alışkanlıklanmız. koşul-
lanmalanmız belki de ahlak anlayışımız se-
bebıvle bu bazı komplikasyonlara mutsuz-
luklara, acılara yol açabiliyor. Filmimin ana
teması bu.
- Daha önce Sibel Turnagörün başrolünü
oynay acağı "Sevda" isimli bir film çekeceği-
niz açıklanmıştı...
KURÇENLİ - O projemiz değişti. Şimdı
çekmekte olduğum filmin senaryosunu da-
ha önce yazmama rağmen filmm adını çok
yeni koyduk.
- Sinema Vakf» olarak ulaşmayı düşündü-
ğünüz hedefler nelerdir ? Filmler çekildik-
Ali Özgentürk'ün Onat Kutlar'ın öykülerinden oluşturduğu 'Sır'
Zeki
Ökten'in
'Hep
Aynı' adh
filminde
Serap
Akso\ ve
Tânk
Akan
(yanda).
rürkiye'nin barışa, sevgiye, hoşgörüye
çok gereksinim duyduğu görüşünden
yola çıkarak. 'sevgi ve hoşgörü'
temasıyla Sinema Vakfı*nın kurucusu 10
yönetmenin çektiği kısa filmlerden iki film
oluşacak. Bu projeden elde edilecek gelir,
genç sanatçılara destek vermek, sponsor
sağlamak ve bu yolla Türk sınemasını
canlandırmak için kullanılacak.
İrfan Tözüm'ün 'Monte Kristo' adh filminde Hale Soygazi
Yusuf Kurçenli'nin 'Çünkü Onu Seviyorum' adh
filminde Sermin Karaali
mez, sinema istenmez. İstanbul Müzik
Festivali'nde Açıkhava'yı sadece 5 bin ki-
şi dolduruyor. İşte vakıf bana göre bir
nefsi müdafaadır."
Sinema Vakfı bünyesinde bir sinema sa-
natçısı olarak sürdürdügü var olma savaşı-
nı anlatıyor Özgentürk:
** Sinemacı olarak varüğım yok edilmeye
çahşıhyor. Sinema yapmazsam ölürüm de-
mek değil bu...Tersine fıhn yapmaktan nef-
ret ediyorum çünküfilm çekerken çok acı çe-
kJyorum." Yönetmen topluma film çekerek
birşeyler vermek gibi bir amacı olmadığını
söylüyor.
"Ama buna rağmen sinemamn yok edil-
mesine engel olmak için, sinema yapmanın
gerekli olduğuna dair inancı taşıvan arka-
daşlarla biraray a geldik bu vakfi kurduk, ay-
nı zamanda Türkiye'de herhangi bir Afrika
ülkesinde var olan kültürel ortamı talep et-
tiğimiz için..."
-T ürkiye'nin kendineözgü bir kültürel ya-
şanıı yok mu ?
ÖZGENTÜRK- Bir Afrika ülkesinde
nn, sistemlenn oluşması gerekıyor. Sinema
bağımsızdır. sinema bir sanattır. Ahmakla-
ra duyurulur!
Sevmenin bedeli
üzerine...
Başrollerini Yalçın Dümer,Sermin Kara-
ali \e ÜhanŞeşen'inpaylaştığı "Çünkü Onu
Seviyorum" adlı filmi Sinema Vakfı ıçin çe-
ken yönetmen Yusuf Kurçenli, Sinema Vak-
fı'nın tüm sinemaya ait olduğunu ve 10 ya-
pımcı - yönetmenin sadece vakfın kurucu-
ları olduğunu belirtti. Kurçenli, sinemamn
sorunlarının sadece 10 kişıyle ancak parla-
mentodan sinema sendikasına kadar herke-
sın üstüne düş.eni yapmasıyla çözülebilece-
ğini vurguladı.
-Şu an çekmekte olduğunu/ "Çünkü Onu
Seviyorum" isimli filmden sözeder misiniz?
KURÇENLİ- Bildiğıniz gibi birhkteligı
vurgulamak ve vakfa gelir sağlamak içinde
ten sonra Vakıf ortadan kalkacak mı ?
KURÇENLİ - Vakıf olarak sinema ala-
nın'daki sorunlann tümünü ele alıp gücü-
müz oranında bunlann üstesınden gelmek
istiyoruz. Film yapmak kalitesi içinde ol-
mak üzere. yasal düzenlemelerin sağlanma-
sı. sinemaya finansman bulmak. sinema eği-
timine katkıda bulunmak ki pratiğe dayalı
bir sinema okulu projemiz de var...
Kısacası Sinema Vakfı sinemamn her ala-
nında. sinema yapan insanlann karşılaştık-
lan sorunlan tespit ederek. bu sorunlann
nasıl ortadan kaldırılabıleceğini bulmaya
çalışıyor. Amabu sadece lOkişininyapabı-
leceği bir iş değildır.
Bu sorunlan sinemamn gündemine almak
v e parlamentodan sinema sendikasına kadar
herkesin üzerine düşenleri yapması ile bu
sorunlar çözülebilir. Bu bağlamda Sinema
Vakfı devam edecek. 10 film sadece bir baş-
langıçtır.
Yapılacak bu 10 filmle Sinema Vakfı 'na
gelİT sağlamak amaçlanıyor. Zaten oyuncu-
lar, yönetmenler. senaryo yazarlan bu film-
lerde para almıyorlar. Vakfı güçlendirmek;
üretimi artırmak, sinemaya ilişkin yayınla-
nn arttınlması ve sinema okulu açmak açı-
sından çok önemli.
- Vakıf genişlemeyi düşünüyor mu ?
KURÇENLİ - Vakıf 10 kişiden ibaret de-
ğil. Yasal olarak vakfın kurulabilmesi için
tam olarak bılmıyorum ama 500 - 600 mil-
yon TL" sı mal varlığının bulunması gereki-
yor. Bir araya gelen bu 10 yönetmen - ya-
pımcı 100' er milyon TL koyarak Vakfın
kurulması için gereken yasal zorunluluğu
karşıladılar. Bu 10 insan sadece kurucu. va-
kıf ise tüm sinemaya hizmet vermeye dönük
ve onlara ait.
Mesela projelerimizden bir tanesi her yıl
mutlaka bir Türk fılmini desteklemek. Eğer
bır filmi destekleyecek kadar paramız olur-
sa. bir genç insanın yapacağı ilk sinema fil-
mini desteklemeyı amaçlıyoruz. Bunun dı-
şında kısa filmler belki de belgeseller des-
teklenebılir.
Sinema Vakfı 10 kişi tarafından değil de
bir kışı tarafından da kurulabılirdi. Önemli
olan vakfin tüm sinemaya ait olması. Önem-
li olan sermayeyi bir şeyin hizmetıne sun-
mak. vakfın mantığı burdan geçiyor. Dola-
yısıyla bu 10 kişı bunu yaptı ama vakıf 10
kışiye hizmet veren bir yer değıl.
- Çekflecek filmlerde ana tema olarak sev-
gi ve hoşgörünün ele alınmasının sebebi bu
iki öğenin toplumda eksikliğinin duyulma-
sından mı kayiıaklanıyor ?
KURÇENLİ - Yüzde yüz doğru. Temayı
seçerken Türkıye'nin banşa. sevgiye, hoş-
görüye çok ihtiyacının olduğu tespitinden
yola çıktık.
Özgürlüğüne
kavuşmak isteyen
Nebile
Yönetmen İrfan Tözüm'ün çektiği kısa
filmin ismi de "Monte Kristo". Tözüm de
sinemarruzm yaratım sorunu olduğu görü-
şünde "Önemli olan v-araticınui kendini ifa-
deedebileceği özgür ortamın >aratıhnası"di-
yor. Kendi kültürünü ve yaşama biçimini
dünyaya yayan en önemli etkenin de sine-
ma olduğuna ınanan Tözüm. yetenekli, eğı-
timli genç sinemacılann önünü açmanın,
tüm yönetmenlerin 'derdi ve görevi" oldu-
ğunu düşünüyor. Devletin net bir kültür po-
litikası olmamasından yakınarak, "bir ülke-
nin sinemasının yok olmasının o ülkenin
yok olması demek" olduğunu vurguluyor.
- Çekmekte olduğunuz kısa metrajlı film-
den söz eder misiniz?
TÖZÜM- 'MonteKristo".NazhErayın
öyküsünden uyarlandı. Senaryo Banş Pir-
hasan'ın. Filmde Hale Soygazi, Macit Ko-
per veTaner Bariasrol aldılar. Filmin yak-
laşık bü>ük bır bölümünün çekıldiği dekor
kurularak gerçekleştirilen mekanı (karanlık
oda) oyuncu ile birlikte akvaryuma dönüş-
türüldü ve Türk sınemasında ilk kez kom-
püter efekt yapıldı.
Öykü şöyle: Nebile (Hale Soygazi) 15 yıl-
lık ev li bir ev kadını. Dört duvar arasında ge-
çen yaşamından pek memnun değil. Koca-
sı (Taner Barias) gerektiği gibi ilgilenemi-
yor v e arasıra kansının kalbini kınyor. Ev in
dar çevresi. hep aynı günlük işler, çocuklar-
la uğraşmak, hem yormuş. hem de bulandır-
mıştı Nebile'yı.
Adeta bir ev temizleme ve çocuk bakma
makinesine dönüştürmüştü. Nebile bir gün,
süpürgelerin, cilalann. faraşlann ve deter-
janlann durduğu küçük odanın duvannı tır-
naklanyla gizlice kazmaya başladı. Duvann
öte yanından bazı sesler duyuluyordu arada
sırada. Amacı bir tünel kazıp özgürlüğüne
kavuşmaktır
- Filmin bütçesi ve süresi ne kadar? Sizce
bu beş kısa film nasıl bir bütün oluşturacak?
TÖZÜM- Çeşitli sponsorlar ve aynı kat-
kılardan ötürü oyunculann ücretsiz çalış-
ması sonucunda yaklaşık 2 milyara mal ol-
du. süresi 40 dakika. Yapılan 10 filmde dil
bütünlüğünün olması mümkün değil. Bilin-
digi gibi temamız ortak sevgi ve hoşgörü
üzerine kurulu, 10 yönetmenin dünyalan
yansıyacaktır bu fılmlere..
- Bu çok fantastik bir hikâye ve Türk ka-
dını genelde böyle fantastik bir dünyadan
yoksun. Yaşamın akışına kaptırmış kaduıla-
ra bu öy kü hiçbir alternatif çıkış yolu da sun-
muyor. Bu öyküvü seçmenizdeki amaç ne-
dir?
TÖZÜM- Tespit çok doğru. Ancak kül-
tür ve sanata verdiğimiz önem bunun altın-
da yatryor. Bizler sanat eserlenni merak eder
önemseriz. Fakat neden kendi hayatımızda
sanat eserindeki gibi olmayı düşünmüyo-
ruz. Bu öyküyü seçmemdeki neden aynı za-
manda dış dünyaya olan sorumluluk. Amaç
tican değil.
-Niyefilmlerinizde hep aymoyunculan se-
çiyorsunuz?
TÖZÜM- Birçok genç santçılanmız ye-
tişiyor, fakat çeşitli nedenlerden dolayı ken-
dilerini yetiştiremiyorlar ve ifade edemiyor-
lar. Zaten genç ve yetenekli sanatçüanmıza
her seferinde mutlaka filmde yer veririm.
gerek kamera önü veya arkasında. Aynı
oyunculan seçişimin sebebi canlandırdık-
lan rollere yaşça uygun olmalan, yoksa bu
bir dışa kapanıklık meselesi değil.
Sinemacılar, emeklilik haklannın ellerinden ahndığını savunarak Çalışma Bakanı Ziya Halis'ten çözüm istedi
'Gerekirse Ankara'ya ikinci kez yürürüz'Kültür Servisi - Çağdaş Sinema
Ovunculan Derneği (ÇASOD). Sinema
Oyunculan Derneği (SODER) ve Türkiye
Sinema Emekçıleri Sendikası (Sine-Sen)
temsilcılen Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Ziya Halis' i ziyaret ederek, SSK
borçlanma yasasına ilişkin ek genelge ile
emeklilik haklannın ellerinden alınmasına
tepki gösterdiler.
Bakanhk olarak, sanatçılann elde edilmiş
haklannı geri almak gibi bir amaçlan
olmadığını V'urguluyan Halis, "Benim
teşkilatımının görevi genişletmektir,
haklan geri almak değildir. Verilen
haklann geri aunması bu • kitabımızda
yazmaz"dedi. SODER Başkanı ve sinema
sanatçısı Hülya Koçyiğit, sanatçılann
borçlandınlarak sigorta primlerini
ödemelerinı öngören yasaya getirilen ek
genelgeyle, sanatçılann elde edilmiş
haklannı yitırdıklerinı belirtti. Bu
genelgeyle sanatçı örgütlerinin değil,
işverenlerin muhatap ahndığını ıfade eden
Koçyiğit. "Elde edilmiş hakkımızı geri
istiyoruz" dedi.
Sıne - Sen üyesı Halil Ergün, sanatçılara
özel emeklilik hakkının çıkanlmasının
bile onlann magduriyetini gösterdığini
belirterek. kendilenne tanınan bir hakkın
geri alınmasına karşı çıkacaklarını
söyledi.
Sine - Sen Genel Sekreteri Muzaffer
Hiçdurmaz ek bir genelge ile
sanatçılarının haklannın ellerinden
alınmasına karşı çıkarak u
Gerekirse
Ankara'ya ikinci yürüyüşü yapacağız"
dedi.
Sıne - Sen Genel BaşkanıNecmettin
Çobanoğlu da sanatçılara uygulanan bu
muamele ile sus payı verilmek istendiğini
dile getırerek, sinema emekçilerinin zor
durumda olduklannı belirtti.
ÇASOD Başkanı Füsun Demirel de
yasaya getirilen ek genelgenin sanatçılan
derinden yaraladığını söyledi. Bu
genelgenin. sanatçılann meslek örgütlerini
yok saydığını belirten Demirel."Genelge
işvereni muhatap alıyor. Bu durum
sanatçıyı zor durumda bırakıyor.
tşverenden bi/im böyle bir şey talep
etmemiz mümkün değildir"
görüşünü dile getırdi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Ziya Halis, sivil toplum
örgütlerinin sorunlanna Çalışma
Bakanlığı olarak büyük önem verdiklerini
belirterek. bu sorunlan karşılıkh görüş
alışverişiyle çözmeye özen gösterdiklerinı
söyledi. Sanatçılann sorunlannı çözmek
için bütün güçleriyle mücadele
vereceklenni ifade eden Halis
"Sanatçılann ülkemizin çağdaşlaşmasına
olan katkılannı çok önemsiyoruz.
Sorunlann çözümü için azami sınırlanmızı
zorlayacagız" dedi.
HayalBahçesiL Yaz
Etkinlikleri
Kültür Servisi - Bakırköy Belediyesi
tarafindan düzenlenen etkınlikler
kapsamında bugün. Yenidünya
Sahnesi'nde saat 19.00'da Gösteri
Sanatları Merkezi tarafından
Mutluluk İkilemi - Pandomim ve saat
21.15 "te Kadıköy Halk Eğitim
Merkezi tarafından Hamlet isimli
oyunlar sergilenecek. Hayal
Ağacı'nda saat 17.00'de IsmetÖzel
kitaplannı ımzalayacak. Bakırköy
Belediyesi Folk - Tur Halk Danslan
Topluluğu saat 20.15'te bir gösteri
sunacak. Sinema bölümünde ise saat
23.00'te Sergeı Bondarchuk'un
Dünyayı Sarsan On Gün isimli filmi
gösterilecek.
Öemir Özlü Robinson Crusoe'da
Kültür Servisi - Yazar Demir Özlü, 28
temmuz cuma günü saat 16.00 - 18.00
arasında Beyoğlu Robinson Crusoe
Kitapevi'nde okurlanyla buluşacak.
Derinkuyu'da Roma
Heykeli bulundu
DERİNKU\ U (AA) - Nevşehir in
Derinkuyu ilçesinde bır evın toprak
altındaki deposunun çökmesi sonucu,
Roma döneminden kalma at ve aslan
başlı bir mermer heykel ortaya çıktı.
Büyük bır bölümü halen toprak
altında bulunan heykeli inceleyen
Nevşehir Arkeoloji Müzesi Müdürü
Seracettin Yılmaz bir metre
boyundaki heykelın, M.Ö. 3 bin
yılında Romalılar tarafından
yapıldığını sandıklannı ve kurtarma •
kazısı yaparak çıkartılacak heykelin
temizlenip müzede sergileneceğini
ifade etti.
Taş Heykel
Sempozyumu
Kültür Ser\isi - Yalova belediye
Başkanlığı ve Heykeltıraşlar Derneği
işbirliğiyle 1 - 30 temmuz tanhleri
arasında bu yıl ılki düzenlenen Taş
Heykel Sempozyumu, 9 heykeltıraşın
katıhmı ile yalova Parkı'nda devam
ediyor. Önümüzdekı yıllarda
uluslararası olması planlanan Taş
Heykel Sempozyumu sürecinde
üretilen heykellerle, çok yakında
Yalova"da bır açıkhava müzesınin
oluşturulması hedefleniyor.
Resimlepde vahşet
anlatıMı
VAN (AA) - lzmir Türk Dernekleri
Bırlığı tarafından düzenlenen ve
Embiya Çavuş'un yaptığı yağlıboya
çalışmalanndan oluşan "Türk
Dünyasının Kültür Varlığı ve Yaşadığı
Dram" konulu sergi, Van'da açıldı.
Kültür Müdürlüğü Güzel Sanatlar
Galerisi'ndeki sergı, Kınm'dan
Kıbns'a, Azerbaycan'dan Bosna
Hersek'e uzanan Türk coğrafyasını.
Türk insanının uğradığı haksızlıklan;
baskı, zulüm ve soykınmlan
belgeleyen orijınal koleksiyondan
oluşuyor. 23 yağlıboya tablonun yer
aldığı sergi 10 gün açık kalacak.
KKTC'ye yeşillendirme
yardımları
LEFKOŞA (AA) - Teletaş, KKTC'de
geçen ay çıkan orman yangını
dolayısıyla açılan "Beşparmak
Dağlannı Yeşillendirme
Kampanyasf'na 1 milyar lira bağışta
bulundu. Yardım çeki, Teletaş Genel
Müdürü Lütfi Yenel tarafından,
KKTC Gumhurbaşkanı Rauf
Denktaş'a sunuldu. Bu arada
Almanya'nın Bavyera Eyaleti St.
Nicolaus Kılisesi'nde toplanan
19.270 markhk bağış da Başrahip *
Josep Vollnhals tarafından
Cumhurbaşkanı Denktaş'a teslim
edildi. Bağış sırasında hazır bulunan
KKTC'nin Bavyera Fahri Küitür
Ataşesi Turgay Hilmi. Vogtland
Filarmoni Orkestrası'mn, geliri
kampanyaya bağışlanmak üzere,
konser vermek üzere yakında
KKTC'ye geleceğıni açıkladı.
Kıpşehip 5.
Ozanlap Şöleni
KIRŞEHİR (AA) - Kırşehir
Belediyesi tarafından düzenlenen 5.
Ozanlar Şöleni 28 temmuz cuma
günü yapılacak. Kırşehir Ahi
Stadyumu'nda yapılacak şölene
Gülşen Kutlu, Ekrem Çelebı ve Aşık
Sefai'nin yanı sıra Kırşehırli mahalli
sanatçılar da katılacaklar.
Anadolu Fuapı'nda
kukla tiyatposu
KAYSERİ (A.\) - Ankara
Büyükşehir Belediyesi Kukla
Tiyatrosu, Anadolu Fuan Kültür
Merkezi'nde ücretsiz olarak
oyunlannı sergiliyor. Mehmet Tahir
tkiler'in yönettiği kukla tiyatrosu,
Türkiye'nin tek kukla tiyatrosu olarak
bıliniyor.
Glopia Gaynop
Antalya'da
ANTALYA (AA) - Amerikalı ünlü
pop sanatçısı Gloria Gaynor,
Antalya'ya geldi. Gaynor, organizatör
Erkan Özarman ve Türk Hafıf Müziği
Sanatçısı Sibel Egemen ile birlikte
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı
Hasan Subaşı'yı makamında ziyaret
etti. Hasan Subaşı, Gloria Gaynor'in
ziyaretinden memnun olduğunu
belirterek, sanatçıdan eylül ayı
içerisinde yapılacak Antalya Altın
Portakal Film Festivali etkinliklerinde
konser vermesinı istedi. Amerikalı
sanatçı Antalya'nın doğal
güzelliklenne hayran kaldığını
belirterek, Belediye Başkanının
önerisıni kabul ettiğini ifade etti.